• Sonuç bulunamadı

5. Öğrenme-Öğretme/Öğretim Yöntem ve Teknikleri

5.2. Öğretim Teknikleri

5.2.1. Grupla Öğretim Teknikleri

Grupla öğretim teknikleri, özellikle öğretmenlerin sınıf içinde kullandıkları tekniklerdir. (Demirel, 1994: 56; Demirel, 2002: 67; TaĢdemir, 2007: 177, 178; Baytekin, 2004: 197-216; Bilgin ve Selçuk, 2000: 137)

a. Beyin Fırtınası

Beyin fırtınası, bir konuya çözüm getirmek, karar vermek ve hayal yoluyla düĢünce ve fikir üretmek için kullanılan yaratıcı bir öğretim tekniğidir. Buna “BuluĢ Fırtınası” da denilmektedir. (Demirel, 1994: 56; Demirel, 2002: 67, 68; Vural, 2004: 104; SavaĢ, 2007: 206; Sönmez, 2011: 237, 238; Sünbül, 2007: 382; Aydın, 1998: 87)

Beyin fırtınası bağımsız fikirlerin hızla masaya yatırıldığı ve en mantıklı uygulanabilir fikirlerin seçildiği çözüm sunma seanslarıdır. Problem çözme gücünü geliĢtirmeyi amaçlayan grupla tartıĢma tekniğidir. (Vural, 2004: 104; AltaĢ, 2001: 101; Büyükkaragöz, 1997: 87; Gözütok, 2004: 80, 81)

Bir baĢka deyiĢle, yaratıcılığın geliĢtirilmesinde önemli bir yeri olan beyin fırtınası, bireylerin yaratıcı düĢüncelerini devreye sokarak, bir soruna çözüm getirmek amacıyla çok sayıda fikri, bir grup insandan kısa sürede elde etme tekniği olarak da tanımlanabilir. (Gözütok, 2006: 247; Sönmez, 2011: 237)

Bu teknik, üst düzey tartıĢma tekniği olarak kullanılır. Belli bir problemin çözümünde grupça iĢbirliğine dayalı düĢünmeyi gerektirir ve öğrencilerin ilgisi azaldığında onların tekrar derse ilgisini çekmeye yardım eder. (Tok, 2010b: 186)

Bu tekniğin temel ilkeleri Ģunlardır: Bir problem çözmekle görevlendirilen bir grubun üyeleri mümkün olduğu kadar çok fikir ileri sürerler. Dile getirilen her çözüm teklifi diğer grup üyelerini daha yeni ve iyi buluĢları ortaya çıkarmaya yöneltir. Ancak ortaya atılan fikirlerin ayrıntılı bir Ģekilde açıklanması ya da savunulması istenmez. Sadece fikirlerin mümkün olduğu kadar hızlı ifade edilmesi, yazıya geçirilmesi ve sonra sükunetle değerlendirilmesi istenir. (Demirel, 1994: 56; SavaĢ, 2007: 207, 208; Baytekin, 2004: 210-214)

b. TV/Projeksiyon

Bilgisayar video görüntülerinin yansıtılmasını sağlar. Bir perdeye yansıtılması ve görüntünün ayarlanması gerekir. Son yıllarda en çok kullanılan teknolojilerden birisidir. (Yanpar, 2009: 104, 105)

Diğer taraftan bu teknik, öğretim teknikleri arasında bağ kurmaya yarayan ve sınıfa gerçekçi bir atmosfer sunan bir tekniktir. Duyu organlarının öğretim sürecine katılımı arttıkça hatırlama düzeyi de artmaktadır. Bu teknik hem göze hem de kulağa hitap ettiği için öğrenme materyalinin yaklaĢık yarısının öğrenci tarafından hatırlanmasını sağlar. (SavaĢ 2007: 204; Aydın, 1998: 268)

c. Workshop (ÇalıĢtay/Atölye ÇalıĢması)

Konusunda uzmanlaĢmıĢ ve deneyim sahibi olan bireyleri kısa bir zaman süresi içinde belli bir yerde toplayarak, belirlenen konu ile ilgili sorunları, bu sorunların çözüm yollarını tartıĢarak bulmalarını sağlamaya hizmet eden bir toplantı tekniğidir. (Gözütok, 2006: 281; Gözütok, 2004: 95; Tok, 2010b: 215; TaĢdemir, 2007: 168; AltaĢ, 2001: 103) Bir baĢka tanımla, bireylerin sahip oldukları kuramsal bilgileri uygulayarak geliĢtirmek için belli süre, belli yerde bir araya gelerek küçük guplar halinde çalıĢtıkları tekniktir. (SavaĢ, 2007: 205)

“Workshop” sözcüğüne karĢılık olarak “düĢünce atölyeleri”, “atölye çalıĢması” ve “çalıĢtay” ifadeleri kullanılmakla birlikte bu sözcüklerin “workshop” kavramını tam olarak karĢılayamadığı, ya da Türkçe sözcük yapısına uygun olmadığı düĢünülmektedir.

Bu tekniğin kullanılması için hedef davranıĢların en az uygulama düzeyinde ve öğrenci sayısının çok az olması gereklidir. ( Sönmez, 2011: 237) Verimli bir “workshop” uygulaması iyi bir ön hazırlığı gerektirir. Bu süreçte yöneticinin yetkin olması ve çalıĢmayı istekle yürütmesi çok önemlidir. Ayrıca “workshop” grupları 6-8 katılımcıdan oluĢacak Ģekilde yapılandırılır. BaĢlangıçta; amaçlar ele alınacak konular, yöntem, malzemeler ve süre konusunda kısa bir tanıtım yapılır. Her oturumun tamamlanmasında sunuĢlara ve değerlendirmeye yer verilir. Bütün

çalıĢmaların bitiminde, koordinatör, grupların raporlarından ortak bir rapor hazırlar ve katılımcılara ulaĢtırır. (Gözütok, 2006: 281)

ç. Altı ġapkalı DüĢünme Tekniği

Öğrencinin düĢünce gücünü ve yaratıcılığını geliĢtirmek amacıyla yaygın olarak kullanılan grupla öğretim tekniklerinden biridir. (Küçükahmet, 2001: 92; Küçükahmet, 2001: 96; Sönmez, 2011: 136) Bir baĢka deyiĢle, verilen probleme çözüm üretme, yaratıcı düĢünme becerilerini geliĢtirmeye yönelik bir tekniktir. Bu teknikte duygular kontrol altına alınarak düĢünme ve karar verme sürecinin sağlıklı bir Ģekilde iĢlemesi tasarlanır. (SavaĢ, 2007: 212; TaĢpınar, t.y.: 94; Demirel, 2002: 90)

Altı Ģapkalı düĢünme tekniği, düĢünme faaliyetini bir oyun haline getirerek belirli düĢünce tarzlarını sistematik Ģekilde ortaya çıkar. Bu teknikte kullanılan Ģapkaların özellikleri Ģöyledir: (Küçükahmet, 2001a: 97; Küçükahmet, 2001b: 93; Sönmez, 2011: 136, 137; Gözütok, 2006: 264, 265; Tok, 2010b: 189-191; SavaĢ, 2007: 213; TaĢpınar, t.y.: 95; Gözütok, 2004: 87, 88; Sünbül, 2007: 348; Demirel, 2002: 90, 91)

1. Beyaz ġapka: Beyaz renk tarafsızlığı ve objektifliği belirtir. Beyaz Ģapka objektif bilgiler ve sayılarla ilgilidir.

2. Kırmızı ġapka: Kırmızı öfke, tutku ve duyguyu çağrıĢtırır. Kırmızı Ģapka düĢünceye duygusallık katar.

3. Siyah ġapka: Siyah renk karamsarlık ve olumsuzlukları çağrıĢtırır. Siyah Ģapka kötümserdir. Negatiflik taĢır.

4. Sarı ġapka: Sarı renk güneĢi çağrıĢtırır. Aydınlıktır. Olumluluktur. Sarı Ģapka iyimserdir. Pozitiflik taĢır.

5. YeĢil ġapka: YeĢil renk çimen, bitki ve bereketi akla getirir. YeĢil Ģapka yeni fikirler, yaratıcılık demektir.

6. Mavi ġapka: Mavi her Ģeyin üstündeki gökyüzünün rengidir. Mavi tarafsızlığı, sakinliği ve hâkim olmayı akla getirir. Mavi Ģapka düĢünme sürecinin düzenlenmesi ve kontrolü ile ilgilidir.

d. Ġkili ve Grup ÇalıĢmaları

Sınıftaki öğrenci sayısına göre en az iki ve en çok sekiz ile on kiĢinin bir araya gelerek aynı konu üzerinde ortak amaçlarla yaptıkları çalıĢmaya grup çalıĢması denir. (Demirel, 1994: 64; Demirel, 2002: 86; TaĢpınar, t.y.: 160; TaĢdemir, 2007: 177, 178; Büyükkaragöz, 1997: 74; Bilgin ve Selçuk, 2000: 137) Grup çalıĢmasının esası her ferdin üzerine düĢeni yapması ve sorumluluk duygusunu kazanmasıdır. Amaca ulaĢabilmek için bu Ģarttır. Grup çalıĢmasının özünde öğrencilerin bir konu veya problemle ilgili olarak birlikte konuĢmaları ve çözüm yolları aramaları vardır. (Vural, 2004: 173, 190)

Bu tekniğe, ikili çalıĢma ve soru cevap yöntemini uygularken yer verilebilir. Sınıf içi etkinliklerde ikili çalıĢma gruplarını oluĢtururken ve çalıĢmaları yönlendirirken aĢağıdaki hususlara dikkat edilmelidir.

1. Öğretmen yapılacak olan tüm etkinlikler hakkında öğrenciye bir ön bilgi vermelidir.

2. Çiftler çalıĢmaya baĢlamadan önce karĢılıklı oturtulmalıdır. Ancak birbirlerinin varsa ellerindeki kitap, resim ya da kartlarını görmemelidir.

3. EĢler sürekli değiĢtirilerek, öğrencilerin diğer kiĢilerle de teması sağlanmalıdır. 4. EĢler biri tek kaldığında öğretmen onun eĢi olabilmeli ve onunla çalıĢabilmelidir. 5. Bu etkinliğin süresi 5 ile 20 dakikayı geçmemelidir.

6. Bu etkinlikler esnasında öğretmen dıĢtan bir gözlemci olarak sınıfta dolaĢmalı ve gördüğü hataları ders bitiminden sonra tartıĢmalıdır.

7. Bu çalıĢmayı daha sonra bir çift , diğer çiftlerin önünde tekrarlamalı ve izleyenler de onların ne derece baĢarılı oldukları hakkındaki görüĢlerini bildirmelidirler. Öncelik gönüllü olanlara verilmelidir.

8. Grup oluĢturulduğunda, bir yakınlaĢma olması amacıyla kiĢiler birbirine özel sorular yöneltebilir. Bu durumda öğrencilerin bu sorulara cevap vermelerinin zorunlu olmadığı vurgulanabilir.

9. Tüm etkinlikler herkesin eĢit süreyle ve katılımıyla yapılmalıdır. (Demirel, 1994: 64; TaĢpınar, t.y.: 161, 162; Vural, 2004: 173-177)

e. Gösteri (Demonstrasyon) Tekniği

Gösteri, öğretmenin öğrencilerin önünde bir Ģeyin nasıl yapılacağını göstermek ya da bir prensibi açıklamak için yaptığı iĢlemlerdir. (Vural, 2004: 113; Demirel, 1994: 57; Demirel, 2002: 69; TaĢdemir, 2007: 166; Taymaz, 1981: 127; Büyükkaragöz, 1997: 92-94; Gözütok, 2004: 68; Hz. Muhammed‟in gösteri metoduyla ilgili geniĢ bilgi için bkz. Özbek, 1988. 280-282) Bir baĢka anlatımla gösteri tekniği, öğretmenin ya da bir baĢka kaynak kiĢinin dersin hedef davranıĢlarına uygun olarak, öğrencilerin karĢısında bir değiĢkenin nasıl yapılacağını göstermek için yaptığı etkinliklerdir. Bu yöntemin kullanılabilmesi için hedef- davranıĢlar en az uygulama ve üzerinde olmalıdır. (Sünbül, 2007: 350; Büyükkaragöz ve Çivi, 1996: 103) Bu teknik, gösterip-yaptırma yönteminin gösterme kısmını içerir. (Sönmez, 2011: 248)

Gösterinin en önemli özelliği, herhangi bir Ģeyin en uygun biçimde ya da ustaca nasıl baĢarılacağını göstermedir. Öğrencinin bir öğrenme konusunu alanında uzman olandan öğrenmesine dayanan bu yöntemde, öğrencide mükemmellik fikri geliĢir. ĠĢ ve özel hayatında ürettiklerini baĢtan savma değil, mükemmel olarak yapmaya çalıĢır.

Gösteri tekniğinde fiziksel ya da zihinsel beceriler en uygun biçimiyle gösterilir. (Vural, 2004: 113, 114; Sönmez, 2011: 248) Bu teknik özellikle psikomotor davranıĢların öğretiminde çok etkilidir. Bununla birlikte uygulama ve daha üst düzeydeki biliĢsel hedef-davranıĢların öğrencilere kazandırılmasında etkili olarak uygulanabilir. Bu tekniğin uygulama alanı atölye ve sınıf dıĢı doğal ortamlar olabilir. (Sünbül, 2007: 351) Özellikle spor, fen, müzik ve sanat alanlarında da kullanılabilir.( Küçükahmet, 2001a: 83; Küçükahmet, 2001b: 79; Vural, 2004: 113, 114)

f. Benzetim/BenzetiĢim (Simülasyon) Tekniği

Özellikle beceri öğretiminde baĢarısızlık durumunda yaĢamsal bazı tehlikeler ya da büyük maddi kayıplar ortaya çıkacaksa öğrenciler, beceri kazanıncaya kadar gerçek ortamda değil de yapay ortamda çalıĢtırılırlar. Gerçek ortamın benzeri olan bu

yapay ortamda beceri kazanma süreci benzetim ya da benzetiĢim (Simülasyon) tekniği olarak adlandırılmıĢtır. (Gözütok, 2003: 291; SavaĢ, 2007: 211)

Bir baĢka anlatımla benzetiĢim, sınıf içinde öğrencilerin bir olayı gerçekmiĢ gibi ele alıp üzerinde eğitici çalıĢma yapmalarına olanak sağlayan bir öğretim tekniğidir.. Yani, öğrenmeyi desteklemek üzere gerçeğe uygun olarak geliĢtirilen bir model üzerinde yapılan bir öğretim yaklaĢımıdır. (Demirel, 1994: 62; Demirel, 2002: 85; Sünbül, 2007: 390; TaĢpınar; t.y.: 138, 139)

Bu teknik, özellikle öğrenciyi gerçek ortamda, gerçek araçlarla yetiĢtirmenin güç, tehlikeli ve maliyetin fazla olduğu durumlarda, gerçeğin bir modelini yetiĢtirmenin en etkili yoludur. (Tok, 2010b: 194) Bu tekniğin uygulanmasında öğrencilerin iĢ görüleri gerçektir ancak öğretmen tarafından ortaya konan durum ya da olay yapaydır, gerçek değildir. (Demirel, 1994: 63)

Benzetim/BenzetiĢim tekniği, hemen her alanda etkinlikle kullanılabilmektedir. Bu yöntemin değiĢik bir uygulama biçimine tıpta rastlanmaktadır. Tıp öğrencileri alanlarına iliĢkin pek çok bilgi ve beceriyi kadavralar üzerinde öğrenmektedirler. Bu durum canlı insanlar üzerinde deney yapmaktan çok daha akılcıdır. (Küçükahmet, 2001a: 104; Küçükahmet, 2001b: 100; Tok, 2010b: 194)

g. Mikro Öğretim

Mikro öğretim, normal öğrenme ve öğretim süreçlerinin karmaĢıklığını basitleĢtirmeyi amaçlayan bir laboratuar öğretim tekniğidir. (Küçükahmet, 2001a: 118; Küçükahmet, 2001b: 114; Ayrıca mikro öğretim tekniği ile ilgili grniĢ bilgi için bkz. Baytekin, 2001; 237-288; Büyükkaragöz, 1997: 108-111) Bir baĢka deyiĢle öğretimde deneyim kazandıran küçük bir ders uygulamasıdır. (Tok, 2010b: 184) Bu teknik, baĢarısızlık tehlikesinin düĢük, öğretme yeteneği olanaklarının yüksek olduğu yapay ortamlarda öğretmen adaylarına hizmet öncesi deneyim kazandırır. (Vural, 2004: 196; SavaĢ, 2007: 212; Gözütok, 2006: 286; Sönmez, 2011: 141)

Ġlk kez 1960 yılında öğretmen eğitiminde kaliteyi arttırmak amacıyla yapılan deneysel bir programın bir parçası olarak Stanford Üniversitesinde geliĢtirilmiĢtir.

Bu teknik, yabancı dilin nasıl öğretileceği konusunda aday öğretmenleri yetiĢtirmek için öğretmen yetiĢtiren kurumlarda, özel sektör ve kamu kurumlarında hizmet içi eğitim çalıĢmalarında kullanılmaktadır. (Demirel, 1994: 66; Baytekin, 2004: 225- 240)

Ayrıca mikro öğretim yöntemi süresi, sınıftaki öğrenci sayısı ve konu bakımından küçültülmüĢ ve yoğunlaĢtırılmıĢ bir öğretim deneyidir. Bir diğer ifade ile mikro öğretim sadece 5-20 dakikalık sürelerde uygulandığından, zaman bakımından daraltılarak, sınıftaki öğrenci sayısı 45 kiĢiden büyük olmayan bir grupla sınırlandırılmıĢtır. Ġlgili öğrenci grubu, öğretim ve öğrenim biriminin uzunluğu ve amacına uygun olarak 4 öğrenciden az, 20 öğrenciden fazla olmamalıdır. Konu bakımından ise, öğretmen adayı, öğretim becerilerinden sadece bir tanesini yerine getirmeye çalıĢmaktadır. Aynı zamanda her bir öğretmen adayı, bu derslerde hem öğrenci, hem de öğretmen rolündedir. (Küçükahmet, 2001a: 118; Küçükahmet, 2001b: 114; TaĢınar, t.y.: 148)

Mikro öğretim tekniği ile ders verme aĢamaları Ģöyle sıralanabilir: (Demirel, 1994: 67, 68; Vural, 2004: 196; Tok, 2010b: 185, 186; Sönmez, 2011: 141, 142)

1. Belli bir konuda 5-10 dakikalık bir ders planının hazırlanması 2. Dersin iĢlenmesi, varsa video kamera ile kaydedilmesi

3. Dersin izlenmesi ya da videoya kaydedilen dersin izlenmesi

4. Dersin hem öğretmen hem de izleyen grup tarafından değerlendirilmesi 5. Dersin tekrar hazırlanıp iĢlenmesi

6. Grup tarafından tekrar iĢlenip değerlendirilmesi varsa öneri yapılması ğ. Eğitsel Oyunlar

Eğitsel oyunlar, öğrenilen bilgilerin pekiĢtirilmesini ve daha rahat bir ortamda tekrar edilmesini sağlayan etkinliklerdir. (Demirel, 1994: 68; Demirel, 2002: 89) Bir diğer deyiĢle, öğrencilerin öğrenme hedeflerine ulaĢmaları için yarıĢmaların da içinde yer aldığı keyifli, eğlenceli, sanatsal ve estetik becerileri geliĢtirici düzenlemelerdir.

Eğitsel oyunlar, problem çözme, karar verme gibi becerilerin öğretilmesinde ve sınıfta rahat bir atmosfer yaratmada kullanılır. (Gözütok, 2006: 282; Gözütok, 2004: 110) Diğer yandan eğitsel oyunlar özellikle öğrenmeye yönelik olmalı ve bir amaç için sınıf içinde uygulanmalıdır. Oyunlar öğrencilere neĢeli ve rahat bir ortam sağlamakta, sınıf içi çalıĢmalara da değiĢiklik getirmektedir. Ayrıca eğitsel oyunlarla konular daha ilgi çekici duruma getirilebilir, en pasif öğrencilerin bile bu etkinliklere katılmaları sağlanabilir. (Demirel, 1994: 68, 69; TaĢdemir, 2007: 185, 186; Ün Açıkgöz, 2003: 363-366)

Eğitsel oyunlar hangi amaç için kullanılırsa kullanılsın, oynanan ortamı yumuĢatır, oynayanlara zevk verir. Ġnsanlara kural koymayı, kurallara uymayı, oyun kurslarına uyulmaması durumunda bedel ödemeyi öğretir. Oyundan çıkarılma, ebe rolü alma, puan kaybetme, baĢarısız olma gibi sonuçlara tahammül etme ancak oyun ile öğretilebilir. (Gözütok, 2006: 282)

Eğitsel oyunlar, kart oyunları, bilmeceler, bulmacalar, nesi var, nesi yok, kutuplaĢma, eĢini bul, eĢyayı elle tanı vb. oyunlardan oluĢur. Eğitsel oyunlar seçilip sınıf ortamında kullanılırken aĢağıdaki kurallara uyulabilir. (Sönmez, 2011: 252) 1. Hedef davranıĢları kazandıracak nitelikte olmalıdır.

2. Öğrencilerin yaĢına, cinsiyetine ve genel ahlak ilkelerine uygun olmalıdır. 3. Sınıf ortamında uygulanacak nitelikte olmalıdır.

4. Öğrencilerce çabuk anlaĢılır ve uygulanabilir olmalıdır. 5. Fazla zaman almamalıdır.

6. Öğrencilerin istenmedik davranıĢlar kazanmalarına neden olmamalıdır.

7. Öğrencinin yaĢamını tehlikeye sokmamalı, yaralanmasına, sakatlanmasına neden olmamalıdır.

8. Öğretici, eğitici yönü baskın olmalı; öğrencinin zevk almasını, eğlenmesini de sağlamalıdır.

Eğitsel oyunlar, öğrencinin bulunduğu çevreden, onların yaĢamından da seçilebilir. Bu seçim yapılırken yukarıdaki ilkelere uyulmalıdır.

5.2.2. Bireysel Öğretim Teknikleri