• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM YÖNTEM

BULGULAR VE YORUM 4.1. NİCEL ARAŞTIRMA BULGULARI

4.2. NİTEL ARAŞTIRMA BULGULARI

4.2.1. Öğrencilerle Yapılan Nitel Görüşmeler

4.2.1.2. Girdi Boyutunun Değerlendirilmesi

Girdi boyutuyla ilgili olarak öğrencilere 3 soru yöneltilmiş ve bu boyutla ilgili olarak yorumlanan temalar öğrenci giriş özellikleri, öğretmen özellikleri ve materyal özellikleri şeklinde bulunmuştur. Bu boyuta ilişkin incelenen tema, kod ve kategoriler tablo 4.15’te verilmiştir.

Tablo 4.15. Girdi Değerlendirme Boyutuna İlişkin Öğrenci Görüşlerinin Tema, Kategori, Kod Listesi

Temalar Kategoriler Kodlar Girdi Değerlendirme

Öğrenci giriş özellikleri

yüksek düzeyde hazırbulunuşluk, orta seviyede hazır bulunuşluk düşük düzeyde

hazırbulunşluk (kendini hazır hissetmeme)

Düşük notunun olmaması,

Önceki bilgilerinin iyi olması,

Çalışıp tekrar etme, Anlamakta zorlanmama, İngilizce öğrenmeyi sevme, Yeni konuları anlamakta güçlük çekme,

Bilinmeyen kelimelerin yoğunluğu,

Geçen yıldan konu eksikliği, Öğretmen faktörü

Öğretmen özelliği Kişisel özellikler Mesleki özellikler

İnsancanlısı olması, Güleryüzlü, Sabırlı,

Eğlenceli ve motive edici, Çok iyi olması,

Anlayışlı olması, Disiplinli, Donanımlı,

Derse hazırlıklı gelmesi, Materyal özelliği Ders kitabı yetersizliği

(İşitsel) materyal özelliği/Cd

Kitapta geçen İngilizce yönergeleri ve

etkinleri anlayamama, Kitabın ağır ve sıkıcı olması, Bilinmeyen kelimelerin yoğunluğu, alıştırmaların az oluşu, dilbilgisi konularının olmayışı,öğrenmeye az katkı sağlaması,ek kaynak ihtiyacı, kitapta test olmaması,kitabın uygulamaya dönük olmaması, CDlerin hızlı olması ve anlaşılamaması,

Girdi boyutuna ilişkin öğrencilere yöneltilen ilk soru “ “Programın amaçlarını gerçekleştirmek için kendinizi ne kadar hazır hissediyorsunuz? (İngilizce seviyeniz-önceki bilgileriniz-hazırbulunuşluk düzeyiniz.) nasıldır? Şeklinde ifade edilmiştir. “Öğrenci giriş özellikleri” teması başlığında incelenen kodlar, yüksek düzeyde hazırbulunuşluk, orta seviyede hazır bulunuşluk ve düşük düzeyde hazır bulunuşluk (kendini hazır hissetmeme) şeklinde üç grupta incelenmiştir.

11 öğrenci (A1,A2,A3,A9,Ü3,Ü2,Ü10,O2,O3,O10) kendisiyle ilgili olarak yüksek hazırbulunuşluğa sahip olduğunu, 7 öğrenci (A4,A6,A10,O5,O6,O7,O9) hazır olup dersleri işlerken zorlanmadığını, 6 öğrenci orta seviyede hazırbulunuşluğa sahip olduğunu, 10 öğrencinin (A8,A7,Ü1,Ü4,Ü8,O1,A2,Ü9,Ü5,O8) de kendini hazır hissetmediği ve yeni konuları anlamakta güçlük çektikleri görülmüştür. Bu durumda gittikleri okulların sosyo-ekonomik düzey değişkenine bakılmaksızın, öğrencilerin tamamen derse hazır hissedenler, hissetmeyen ve dersi anlamakta zorlananlar olarak 3 grupta toplandıkları görülmektedir. Bu durumu bir sınıf ortamına indirgediğimizde de aynı görüntüyle karşılaşıldığı ve İngilizce dersine ilişkin öğrenci notlarının genel anlamda 3-4-5 olarak yoğunlaştığı göze çarpmaktadır. Öğrencilerin birçoğu karne ortalamaları yüksek (4-5) olduğu halde kendilerinin yeterli olmadıklarına inandıklarını ifade ederek farkındalık düzeylerinin yüksek olduğunu göstermişlerdir.

Öğrenciler pek çok sebepten ötürü hazır olduklarını ifade etmişlerdir. Örneğin, bazıları çalışkan oldukları için, bazıları ders ilgi alanlarına girdiği için, geçen yıldan iyi bir temelleri olduğu için ya da öğretmenleri iyi anlattığı için hazır oldukları hakkında yorum yapmışlardır. Yüksek hazırbulunuşluğa sahip olduğu görüşünde olan öğrenci ifadelerden örnekler şöyledir:

A1: “Tabi hazır olmadığımız yönlerimiz de vardır, öğretmenimiz bunları daha iyi bilir ama,kendi seviyemize baktığımızda hazırız yani, tekrar yaparak geliyoruz.Burda hocamız tekrarlıyor, anlamadığımız yerleri.”

A3: “Yetti çünkü 4.ve5.sınıfta yeni kelimeler öğrendik, 6.sınıfta da gördük şimdi iyiyiz.”

A9: “İngilizce ilgi alanıma girdiği için hazırım. İngilizce öğretmeni olmak istiyorum çünkü.Ama çoğu arkadaşımız hazır değil, temelin düzgün atılması lazım çünkü, onların İngilizce temeli sağlam değil.”

Ü3: “Tamamen hazırım. Yeterli İngilizcem.”

Ü2: “Ben İngilizce kitap, dergi okumayı çok seviyorum. İngilizce öğrenmek bana göre hobi.Bu yüzden İngilizcemin iyi olduğunu ve geliştiğini düşünüyorum”.

Ü10: “Bence yeterliyim ama ek kitaplar sayesinde. Durumu olmayan yani alamayan arkadaşlarımız var, maddi gücü iyi olmayan öğrenciler ve dershaneye gitmeyenler ne yapar bilmiyorum.”

O2: “Eğer çalışkansanız, hazırsınız demektir. Ben kendim farklı kaynaklar alıyorum, çalışıyorum o yüzden hazırım. Herkesin kendine kalmış bir şey.” O3: “Evet hazırız aslında öğretmenimiz geçen sene de aynıydı o yüzden bizi hep çalıştırdı, zorlanmıyorum ben.”

O10: “Her sene bir önceki yılki programın temelini oluşturuyoruz. Benim geçen yıl İngilizcem 5 ‘ti bu yıl bir sıkıntım yok, hazır olduğumu düşünüyorum.” A4: “Pek fazla zorlanmıyorum, hazırıım herhalde.”

A6: “Çalıştığım ve tekrar ettiğim sürece kendimi yeterli buluyorum.” A10: “Düşük notum yok, hazırım.”

O5: “Daha önceki bilgilerim yeterli olduğu için zorlanmıyorum.” O6: “Hazırım ben.”

O7: “Geçen yıldan derslerim iyiydi, hazırım.”

O9: “Öğretmenimizin anlattıklarını anlayabiliyoruz, bence yeterli.”

Orta seviyede hazır bulunuşluğa sahip olduğunu düşünen öğrenciler, konuların daha önceki yıllara oranla zorlaştığını ve bu açıdan çalışmak zorunda olduklarını ve kelime bilgilerin konuları anlamakta eksik kaldığını ifade etmişlerdir.

A5,Ü6,Ü7,Ü5,O4 kodlu öğrenci görüşlerinden örnek ifadeler şöyledir:

A5: “Çok iyi de değil, çok berbat da değil yani orta seviyede diyebilirim.4.5.sınıfta sıkıntısız yapıyordum ama 7.sınıfa gelince işler değişti çok zorlanıyorum ve bilmediğim çok kelime var, hangi birini sözlükten bulacağız, bir de ezberlemesi çok zor.”

O4: “Çok rahat değiliz bu yıl, yeni bir zaman öğreniyoruz geçmiş zaman ve fiileri ezberlemek zor geldi,2.hallerini ezberliyoruz.Aslında çalışınca bir problem olmuyor, çok çalışmak lazım..”

Ü5: “Ben çok fazla hazır olduğumu düşünmüyorum. Bazı yerleri anlamakta zorluk çekiyorum ve kelime bilgim zayıf kalıyor.”

Ü6: “İdare eder. Kendim çalışmak zorunda olduğum için hazır olsam da olmasam da dersi başarmak zorundayım.”

A2: “Önceki bilgilerimle ilgili kelimelerle sorunum yok hatırlıyorum,ama bu yıl yeni şeyler öğreniyoruz, birsürü fiil öğrencik,2.hallerini gördük onlarda zorlanıyorum.”

Öğrenciler pek çok açılardan derse hazır olmadıklarını ifade etmişlerdir. Konuları anlamakta güçlük çeken ve bir yıl önceki bilgileri hatırlayamadığından ötürü zorluk çektiğini ve bu açıdan hazır olmadıklarını belirten öğrencilerin yanı sıra notu 5 olup İngilizce’yi gerçek manada kavrayamadığını ve kendini hazır hissetmediği yönünde görüş bildiren öğrenciler de bulunmaktadır. Özellikle bu açıdan öğrencilerin kendilerini yalnızca karne notu ile değerlendirmedikleri ve genel anlamda İngilizce’yi anlayıp anlayamama yönünde bir öz değerlendirme yaptıkları dikkatten kaçmamaktadır. Öğrencilerin kendilerine ilişkin eleştirel yaklaşmaları ve ders notlarının her şeyi ifade etmediği yönünde gösterdikleri bu bilinç ilginç bir bulgu özelliği taşımaktadır.

A8,A7,Ü1,Ü4,Ü8,O1,A2,Ü9,Ü5,O8,A2 kodlu öğrencilerden bazı görüşler aşağıda verilmiştir:

O1: “Ben hiç hazır değilim, konular geçen yıla göre daha ağır geldi bana, bir de fiillerin 2. Hali çıktı nasıl ezberliycez bilmem…”

O8: “Bazen bilgilerim yetmiyor, çünkü yeni şeyler öğreniyoruz. Fiilerin 2. Hali çıktı başımızaYeni konularda zorlanıyorum, bazı konular basit geliyor.”

A7: “Pek başarılı bir öğrenci değilim.Zor geliyor ders, akrabalarımdan yardım alıyorum kendi başıma çalıştığımda anlamıyorum.Hazır olmadığımı düşünüyorum.”

A8: “Pek hazır olduğumu düşünmüyorum, çünkü İngilizceyi daha tam net bir şekilde kavrayamadım.”

Ü1:“Valaha benim kendi açımdan yeterli değil çünkü bazı geçmiş öğretmenlerimizin faydalı değil tersine zararlı olduğunu düşünüyorum. Daha önceki yıllarda pek bir şey öğrenmediğimiz için bu yıl bazı konularda zorlanıyorum.”

Ü4: “Benim geçen yıl İngilizce notum 5 ti. Bu yıl da 5 aldım. Fakat biz hazır değiliz, hazır olmadığımızı düşünüyorum çünkü kitaplardaki bilgiler

unutulacak şekilde sunulmuş.Bir dahaki seneye birşey hatırlamıyoruz.”

A2: “Önceki bilgilerimle ilgili kelimelerle sorunum yok hatırlıyorum,ama bu yıl yeni şeyler öğreniyoruz, birsürü fiil öğrencik,2.hallerini gördük onlarda zorlanıyorum.”

Ü5: “Ben çok fazla hazır olduğumu düşünmüyorum. Bazı yerleri anlamakta zorluk çekiyorum ve kelime bilgim zayıf kalıyor.”

Ü9: “Hayır, bir sene anlayamadığımız zaman diğer sene de anlayamıyoruz konuları.Örnek olarak geçen yıl öğretmenimizle yaşadığımız sorundan dolayı dersi anlayamamıştık ben bu yıl sınıfta zorluk çekiyorum bazı yerlerde.”

Ü8: “Benim yeterli değil. Kelime eksiğim var. Geçen yılki notum 4 tü ama şu an yeterli olduğuna inanmıyorum.”

Öğretmen özellikleri

Öğrencilere girdi boyutunun ikinci sorusu olarak öğrencilere “Programı uygulamak için öğretmenlerinizin ne kadar hazır olduğunu düşünüyorsunuz? şeklinde bir soru yöneltilmiş ve ortaya çıkan kodlar öğretmen özelliği teması altında yorumlanmıştır. Öğretmen özellikleri teması altında birleşen kategoriler öğretmenlerin kişisel özellikleri (çok iyi olması, anlayışlı, insan canlısı, sabırlı, eğlenceli motive edici ve güler yüzlü olması ) ve mesleki yönü (konuyu iyi anlatması, donanımlı olması, derse hazırlıklı gelmesi, öğretme çabası) üzerine odaklanmıştır.

Görüşme yapılan 30 öğrenciden 14’ünün

(A1,A3,A6,A4,a7,A10,Ü1,Ü3,Ü4,Ü6,Ü5,O1,O2,O3,O6,O10 kodlu öğrenciler) duyuşsal özelliklerinin ağır bastığı ve öğretmenlerini öncelikle kişisel özelliklerine vurgu yaparak değerlendirdikleri göze çarpmaktadır. Öğrencilerin büyük bir çoğunluğu bu soruya, öğretmenimiz çok iyi bir insan diyerek başlamış ve daha sonra mesleki yeterliliklerinden bahsetmişlerdir. Öğrenci görüşlerinden alınan örnek ifadeler aşağıdaki gibidir:

Ü1: “Ben 1 öğretmenim hariç bu yılki İngilizce öğretmenimizi çok seviyorum bizi çok iyi anlıyor, her sorduğumuz soruyu cevaplıyor. Ek kaynaklar aldırıp bizi çalıştırıyor.”

A3: “Öğretmenimiz çok iyi anlatıyor, bize kızmıyor çok sabırlışakalar yapıyor bazen gülüyoruz derslerde. Test çözerken konuyu anlatıyor.”

A1: “Burdaki, bu okuldaki İngilizce öğretmenlerinin hepsi çok iyi, çok memnunuz.Dersi bize sevdiriyo, arada bi de dersten sıkılmayalım diye başka aktiviteler yaptırıyo,bulmscslsr çözüyoruz.”

A4: “İngilizce öğretmenimizi çok seviyoruz ve çok iyi bir İngilizce öğretmeni olduğunu düşünüyorum.”

A7: “Çok iyi birisi, çok güzel anlatıyor ama kitapta yazılanları anlatıyor, kitaptan sıkıldığım ve anlamadığım için öğretmeni de dinlemek istemiyorum.” A10: “Çok iyi bir öğretmen…….”

O1: “Fazlasıyla iyi öğretmenimiz, ………..Çok güzel buluyorum.”

O2: “Öğretmenimiz çok iyi, biz öğrenene kadar anlatıyor, bazen sınıfa kızıyo dinlemiyolar diye ama disiplinli.”

O3: “Tek kelimeyle harika 2 yıldır birlikteyiz öğretmenimiz bize İngilizceyi sevdirdi, bizimle ilgileniyor, çok iyi bir insan..”

O6: “Öğretmenimiz süper biri, çok seviyoruz, insan canlısıdır.” O10: “Öğretmenimiz çok iyi ve ………..dersi mükemmel anlatıyor.”

Ü3: “Çok iyi, PerfectGeçen yılki öğretmenimiz daha gençti fakat bu yılki öğretmeniz daha tecrübeli, daha anlayışlı.Bizi daha iyi anlıyor, ben seviyorum.” Mesleki yeterlilik kategorisi altında ise öğrenciler en çok öğretmenlerinin donanımlı olmasından, konuyu iyi anlatması, derse hazırlıklı gelmesi ve disiplinli olmasından söz etmişlerdir.

A5: “Öğretmenimiz gayet hızlı ve donanımlı, bir dakikayı bile boş geçirmez:=)” A9: “Bizi hep bilgilendirmek istiyor ve çok donanımlı olduğunu düşünüyorum.” A10: “Çok donanımlı. Sorularımıza her zaman cevap veriyor.”

O10: “Dersi mükemmel anlatıyor. Öğretmenimiz fazlasıyla donanımlı.”

O5: “Öğretmenimin çok yeterli olduğunu düşünüyorum, bize çok yardımcı oluyor. Çok iyi bir İngilizce öğretmeni olduğu için çok şanslıyız.”

O1: “Tam donanımlı bence..”

O8: “Yüksek olduğunu düşünüyorum, yani çok donanımlı öğretmenimiz.” O9: “Öğretmenimiz dolu dolu, her yerden dersi işliyor, herkes de onu çok seviyor.”

Yalnızca 1 öğrenci öğretmeni hakkında üstü kapalı olarak, 2 öğrenci de söylemeye çekinerek öğretmenleriyle ilgili olumsuz görüş bildirmiştir.

Ü8: “bu konuda: “…..Bazı öğretmenlerin bize yararından çok zararı olduğunu düşünüyorum, örnek ……”

Ü9: “Okuldaki İngilizce öğretmenimin anlattıklarından hiç birşey anlamıyorum. Anlamadığım için de dersi dinleyesim gelmiyor. Kendi çabalarımla bir şeyler yapmaya çalışıyorum.Ortalamam yüksek olabilir ama dershane sayesinde öyle, öğretmenimin bir katkısı yok.Öğrenci olabilmesi için öğretmen olması lazım,o da biz de yok maalesef..”

Ü10: “İngilizce öğretmenimizden bu yıl pek hoşlanmadım, sınıfı susturamadığı için derste ders işlemek yerine sürekli bize öğüt veriyor. Zaten kitaptan bir şey anlamıyoruz, öğretmenin tahtada anlattıklarını defterimize yazıyoruz, ders böyle geçiyor. Durum böyle olunca da sınavlar zor geliyor.”

Her şeyden önce özellikle bu yaş grubunda olan öğrenciler için öğretmenlerinin ne kadar önemli olduğu, onları dersi sevdiren de dersten soğutan temel unsurun öğretmenleri olduğu yorumu yapılabilir. Sadece Türkiye örneğinde değil, benzer şekilde Çin’de ortaöğretimde okuyan öğrencilerin dil öğretimindeki akademik başarıları ve İngilizce öğretmenlerinin davranışları arasındaki ilişkiyi inceleyen bir araştırmada, Çinli öğrenciler, ideal İngilizce öğretmeninin öncelikle öğrencilerini anlayan, onlara yardım eden, arkadaş canlısı, öğrencilerine özgürlük tanıyan, aynı zamanda güçlü bir lider pozisyonunda olmasını istediklerini ortaya koymuştur. Öğrenciler, katı, memnuniyetsiz ya da öğrencileri azarlayan tipte bir öğretmen istemediklerini ifade etmişlerdir. (Wei ve arkadaşları, 2009:173). Bu bakımdan eldeki araştırmada görüşme yapılan öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun öğretmenlerine ilişkin olumlu düşünceleri istendik bir bulgu özelliği taşımaktadır.

Materyal özellikleri

Girdi boyutunun üçüncü sorusu “Ders materyalleri hakkındaki görüşleriniz nelerdir?”şeklindedir. Öğrencilerin verdikleri yanıtlar doğrultusunda ortaya çıkan kodlar materyal özelliği teması altında yorumlanmıştır.

Programın zayıf özelliklerine yönelik verdikleri cevaplara paralel olarak öğrenciler en çok ders kitaplarından şikâyetçi olduklarını ve kitapların yetersiz olduğundan dolayı ek kaynak gereksinimi duyduklarını ve test çözmek istediklerini belirtmişlerdir. Ders kitaplarından duydukları temel sorun olarak kitapta geçen İngilizce yönergeleri anlayamadıklarını, sürekli öğretmene bağımlı olduklarını ve bu sebeple derse istedikleri gibi katılamadıkları ve yapılacak olan etkinleri anlayamadıklarını dile

getirmişlerdir. Kitabın ağır ve sıkıcı olması, bilinmeyen kelimelerin yoğunluğu ve alıştırmaların az oluşundan dolayı zorluk çektiklerini belirtmişlerdir.

Özellikle üst sosyo-ekonomik düzeye sahip olan okullarda öğrenim gören öğrencilerin ders kitaplarının yetersizliği ve ek kaynak gerekliliğinden bahsederken alt ve orta gruptaki öğrenciler ders kitabının çok yoğun ve ağır olduğundan, bilinmeyen kelimelerin fazlalığından şikayetçi olmuşlardır. Kendi imkânlarıyla aldıkları kaynak kitapların ders kitaplarından daha işlevsel ve faydalı olduğunu, kaynak kitapları severek çalıştıklarını söylemişlerdir.

Buna göre öğrencilerin sözlerinden alınan alıntılar şöyledir:

A2: “Ders kitaplarımız çok az katkı sağlıyor, seçerek yapıyoruz alıştırmaları…..” A4: “Ders kitabımız var, çalışma kitabımız var bir de öğretmenimizin bize getirdiği ek kaynaklar var. Bazılarını seviyorum bazılarını sevmiyorum ama ders kitabımızdaki bazı yerlerde çok zorlanıyorum. Çok az katkı sağlıyor.”

O8: “Öğretmenimizin CDsi hiç anlaşılmıyor, ses çok hızlı. Ders kitabındaki okuma parçaları bizim düzeyimizi çok aşıyor.”

A8: “Öğretmenimiz için anlatmak daha kolay oluyor ama bize az katkı sağladığını düşünüyorum.”

A10: “Ders kitaplarımızla daha çok alıştırma olsa iyi olacak, öğretmenimiz fotokopi çektiriyor, test yapıyoruz. Test yok kitaplarımızda, düşük alırız SBS den.Cd ler dediğim gibi çok zor anlaşılıyor. Öğretmenimizin dersleri anlatmasına çok büyük katkı sağlıyor diye düşünüyorum. Ama daha güzel olabilir. Biraz sıkıcı geliyor bize.”

O4: “Ders kitabının dışına çıkmak zorunda kalıyoruz, çünkü testlerde başka sorular çıkıyor, kitaptan çıkmıyor. Ders kitabı eksik kalıyor, kaynak kitaplar çok güzel ama her arkadaşımız alamıyor. Hem onların içinde daha çok alıştırma var,ders kitabında öyle test, alıştırma yok. Cd dinlemiyoruz hiç görmedik zaten, dinlemeye ya da izlemeyle ilgili hiçbir şey yapmıyoruz. -%30 civarında kitap katkı yapıyor, pek sevmiyoruz konular çok ağır geliyor ve az alıştırma var.Bazı konular ağır ama az sürede geçiyoruz, bazı konular basit geliyor,aynı zorlukta değil kitap.”

A5: “Dediğim gibi kitapta çok paragraf var ve sıkıcı paragraflar..Sürekli paragraf, sürekli paragraf,sıkıdım artık okumaktan.”

O6: “Kitaplarımız,Şimdi materyallerimiz iyi kullanışlı ama bu materyallerin bize yetebileceğini sanmıyorum.Hani bide uygulamalı olursa, oyun gibi, ya da cümle

kurmamıza yadımcı olursa daha faydalı olur.Kendime göre düşünüyorum ama bana göre hiç yeterli değil.İngilizcede biraz başarısızım o yüzden..”

A8: “Ders kitabında gereksiz bilgiler var, bilmediğimiz çok fazla kelime var. Workbook ta az alıştırma var yeterli değil.İdare eder, az geliyor. Desteklenmesi gerekir, öğretmenimiz farklı kitaplardan bize fotokopiler veriyor, daha iyi öğreniyoruz.”

O9: “Değişik kaynaklardan yapıyoruz, hem de Türkçe kelime yok kitabın içinde çok zor oluyo anlamak.”

Ü1: “Ben ders kitabından çok ek kitaplardan çalışıyorum. -Yayın evleri güzel olunca kitaplarda güzel oluyorOxford yayın evinin kitapları çok güzel.Ders kitaplarının bi faydası yok, öylesine yanımızda getiriyoruz.”

Ü3: “WB incecik, içeriği de kötü.Cd’yi neredeyse hiç görmedik.Ders kitabındaki resimler, cümleler yetersiz.Mesela, bir cümle yazıyoruz, başına bir ek getirip başka bir cümleyi yazmış oluyoruz.Çok bişey anlamamıza gerek kalmıyor. Yani alıştırmalar kısa ve mekanik.Kendimiz cümle kuramıyoruz, yaratamıyoruz. Ben çoğu zaman dışardan, oyunlardan öğreniyorum İngilizceyi.”

Ü6: “Ders kitabı ve çalışma kitabı çok berbat diye düşünüyorum.Ek kitabımız çok iyi.”

Ü5: “Şu an pek katkı sağladığını düşünmüyorum.Öğretmenin anlatımına paralel, eğlenceli ve konu anlatımlı bir ders kitabı istiyoruz.Eğer böyle olursa katkı sağlama oranı fazlasıyla artar.”

A2: “Bence bu kitapların hiç bir faydası olmuyor. Geçen yılki kitapta daha çok alıştırma vardı, bu yıl kitaptan paragraf okuyoruz sorularını cevaplıyoruz.” 1 öğrenci de ders kitabını sevdiğini ve ders kitabının öğrenmesine yarar sağladığını şu sözlerle ifade etmiştir:

A3: “Kaynak kitabımız yok zaten ders kitabını da seviyoruz biz. Öğretmen 2 haftada bir test dağıtıyor, onları çözüyoruz. Yeterli oluyor. Ders kitabında öğrendiklerimizi testte yapıyoruz çok iyi oluyor.”

Ders kitabının haricinde öğrenciler dinleme aktivitelerinin öğretmenleri tarafından okunup, sorularının cevaplandığını belirtmişlerdir. Cd’den dinleme aktivitelerini yapan öğrenciler ise en çok Cdlerin anlaşılamamasından şikayetçi olduklarını dile getirmişlerdir. Bu konuda öğrenciler okulların SED düzeyi olmaksızın kitaplara paralel olarak dinleme parçalarında kullanılması gereken CDlere ilişkin aynı

görüşleri paylaşmışlardır.Öğrenci görüşmelerinden alınan örnek ifadeler aşağıdaki gibidir:

A3: “Cd dinletiyor öğretmenimiz, adam çok hızlı konuşuyor ama 3 -4 kez dinlersek anlıyoruz..”

A2: “Ders kitaplarımız çok az katkı sağlıyor, seçerek yapıyoruz alıştırmaları. Cd dinletiyor öğretmenimiz, adam çok hızlı konuşuyor ama 3 -4 kez dinlersek anlıyoruz.”

Ü1: “Cd yi pek dinlemiyoruz.Öğretmenimiz okuyor biz dinliyoruz…..” Ü5: “Bence CDler eğlenceli, fakat hiç anlaşılır konuşmuyorlar…” Ü6: “CD pek dinlemiyoruz, dinlesek de anlamıyoruz….”

O8: “…Öğretmenimizin CDsi hiç anlaşılmıyor, ses çok hızlı.” A5: “..CD lerde de çok hızlı söylüyorlar, takip etmek çok zor.”

A8: “CD hiçbirşey anlamıyoruz, doğru-yanlış soruları var anlamadan yapıyoruzÇok hızlı konuşuyor cdde konuşan kişiler.”

A3: “Cd hiç dinlemedik, öğretmenimiz kendisi okuyor, biz de sorularını yapıyoruz.”