• Sonuç bulunamadı

FİZYOLOJİK ÖZELLİKLERİ BAKIMINDAN TÜRK ROMANINDA KADIN

B. Uzuvların Biçimi Bakımından Kadınlar:

1. Baş ve Baş Etrafındaki Uzuvların Biçimi Bakımından Kadınlar Alın Biçimi: Alın Biçimi:

1.13. Gerdan Biçimi:

Divan Ģiirinde “sîmîn” nitelemesi ile geçen kadın gerdanı kadının güzelliğini sergilemesine ve alenen ortaya çıkarmasına katkıda bulunan önemli bir unsurdur. Hüseyin Rahmi‟nin “Metres” adlı romanında yer alan Firuze Hanım “buruĢuk uzunca” bir gerdana sahiptir.429 Gelini Saffet Hanımın gerdanı ĢiĢman olduğu için olması gerekenden iki kat daha iri ve kat kattır.430 Ahmet Mithat‟ın “Dünyaya Ġkinci GeliĢ Yahut Ġstanbul‟da Neler OlmuĢ”

adlı romanının kahramanı Nergis‟in gerdanının sağ kısmında çitlenbikten biraz büyük siyah bir ben vardır.431 “Zehra” romanında Sırrı Cemâl‟in “gerdanı uzunca”432 dır. “Bir Muadele-i Sevda”daki kadınların “simin gerdanlar” ı vardır.433 Hüseyin Rahmi Beyin “Metres” adlı romanında Matmazel Parnas‟ın boynu “renkte gümüşü, güzellikte pâlûzeyi, lezzette kaymağı”

aratmayacak kadar güzeldir.434

422 KaĢıkçı, a.g.e., s. 127.

423 Gürpınar, Mürebbiye, s. 34.

424 A.g.e., s. 37.

425 A.g.e., s. 51.

426 A.g.e., s. 34.

427 UĢaklıgil, Mai ve Siyah, s. 107.

428 A.g.e., s. 151.

429 Gürpınar, Metres, s. 19.

430 A.g.e., s. 21.

431 Ahmet Mithat Efendi, Dünyaya Ġkinci GeliĢ Yahut Ġstanbul‟da Neler OlmuĢ, s. 7.

432 Nabizâde Nâzım, a.g.e., s. 37.

433 Gürpınar, Bir Muadele-i Sevda, s. 59.

434 Gürpınar, Metres, s. 143.

2. Gövdeye Bağlı Uzuvların Biçimi Bakımından Kadınlar 2.1. Omuz:

Kadınları erkeklerden fiziksel olarak ayıran uzuvlarından biri de omuzlardır.

Erkeklerin omuzları daha dik ve geniĢ iken, kadınların omuzları daha dar ve yuvarlak bir özellik arz eder. Erkekte cinsel dürtüyü arttıran bir uzuv olarak omuz, kadında dar ve yuvarlak olmasından ötürü erkeğe çekici gelir. Bu durum zsadece omuzlarla sınırlı kalmayıp kadının vücudundaki tüm yuvarlak oluĢumlar için geçerlidir. Zirâ tıpkı omuzlar gibi göğüsler, kalçalar, bileğin dıĢa doğru kıvrıldığı hâli, diz kapağı gibi kadın bedenine has kısımlar da erkekler tarafından çekici olarak addedilir. Bu bilinçle kadınsı özelliklerini ön plana çıkarmak amacında olan kadın, bu bölgeleri daha fazla açıkta bırakarak; örneğin omuzların açıkta bırakıldığı, göğüs dekolteli elbiseler giyerek karĢı cinse söz konusu uzuvları vasıtasıyla cinsel mesajlar vererek bu uzuvlarını cinsel birer obje olarak kullanır. Kadının omuz üzerinden bakıĢı kadınlarda flört bakıĢı olarak kullanılır. Öyleki bu durum kadının kendini beğenme ve baĢkalarını küçümseme gibi çeĢitli psikolojik hâllerinin ortaya çıkmasına da zemin hazırlar.435 “SergüzeĢt” romanında Dilber‟in omuzları yuvarlaktır.436 Romanda geçen“(…) Aşağıya doğru meyli belli olur olmaz surette müdevverce omuzlar.(…)” ifadesi bunu doğrular niteliktedir.437 Nâbızâde Nâzım‟ın “Zehra” sında Sırrı Cemâl‟in omuzları geniĢtir.438 Ahmet Mithat Efendinin “Süleyman Muslî” adlı romanında Maria Konstanse‟nin omuzları geniĢtir.439 Halit Ziya‟nın “Mai ve Siyah” adlı romanında geçen Lâmia, dar omuzludur.440 Ġkbal, vücuduna erkekçe bir görünüm kazandıran geniĢ omuzlara sahiptir.441

2.2. Göğüs:

Göğüs, kadın vücudunda yuvarlak özelliğinden dolayı erkek açısından daima dikkati çeken bir uzuv olmuĢtur.

Ahmet Mithat‟ın “Karı Koca Masalı” adlı eserinde Mahcemal Hanımın göğüsleri kaburga kemiklerini örtecek kadar yaygın ve geniĢtir.442 “SergüzeĢt” romanında Dilber‟in göğüsleri “(…)Üzerinden geçen asırların sadematından kurtularak kemal-i revnak ve taravetiyle harika-nüma-yı bedayi olan Yunan‟ın mermerden heykellerinde görülebilen bir

435 KaĢıkçı, a.g.e., ss. 140-141.

436 SamipaĢazâde Sezai, a.g.e., s. 6.

437 A.g.e., s. 48.

438 Nabizâde Nâzım, a.g.e., s. 37.

439 Ahmet Mithat Efendi, Süleyman Muslî, s. 19.

440 UĢaklıgil, Mai ve Siyah, s. 112.

441 A.g.e., s. 151.

442 Ahmet Mithat Efendi, Karı Koca Masalı, s. 82.

göğüs…” 443 Ģeklinde gayet mükemmel olarak dikkatlere sunulur. “Zehra” romanında yer alan Sırrı Cemâl‟in göğsü geniĢtir.444 Mehmed Murad‟ın “Turfanda mı Yoksa Turfa mı?”

romanında Sabiha Hanım, “yüksek göğüs” lüdür.445 Yine aynı romanda Müzeyyen Hanım, yüksek, geniĢ bir göğse sahiptir.446 Aynı romanda Sabiha “mermer gibi” bir düzgün ve kalkık bir göğse sahiptir.447 Hüseyin Rahmi‟nin “ġık” adlı romanında Madam PötiĢ‟in göğüsleri büyük ve biçimsizdir.448

2.3. Kollar:

Kadın açısından bakıldığında vücudun bir parçası olan kol beyazlığı, inceliği ile karĢı cinsi etkileyen ve dikkatini çeken önemli bir unsurdur. “SergüzeĢt” romanında Dilber‟in kolları: “Bu kollar… Bir subh-ı safa-yı nev-baharide sema-yı mîna-fama karşı ebvab-ı gülgûne-nüma-yı seheri küşad eder gibi görünen amud-ı nuranileri andıran bu kollar…” 449 Ģeklinde tarif edilmiĢtir. Hüseyin Rahmi‟nin “Metres” adlı romanında Parnas, “beyaz, dolgun, mütenasip, lâtif” kollara sahiptir.450

2.4. El:

El, iliĢkide bulunulan kiĢiye ya da zümreye olumlu-olumsuz çeĢitli mesajlar vermek için kulanılan etkili bir iletiĢim aracıdır.451

Ahmet Mithat Efendinin “Karı Koca Masalı” adlı eserinde Mahcemal Hanımın elleri estetik ve güzel değildir.452 Tüysüz Mehmet‟i seven Arap karısının elleri “manda pençesi”

tabiriyle ifade edilmiĢtir.453 Hüseyin Rahmi‟nin “Ġffet” adlı romanında Ġffet‟in annesinin elleri

“zayıf” ve “sararmış”tır.454 “Metres” romanında Meryem Dudunun elleri zayıftır.455

“Mürebbiye” romanında Anjel‟in elleri tombula yakındır.456 Nâbızâde Nâzım‟ın “Zehra” adlı

443 SamipaĢazâde Sezai, a.g.e., s. 48.

444 Nabizâde Nâzım, a.g.e., s. 37.

445 Mehmed Murad, a.g.e., s. 64.

446 A.g.e., s. 118.

447 A.g.e., s. 125.

448 Gürpınar, ġık, s. 18.

449 SamipaĢazâde Sezai, a.g.e., s. 48.

450 Gürpınar, Metres, s. 143.

451 KaĢıkçı, a.g.e., ss. 141.

452 Ahmet Mithat Efendi, Karı Koca Masalı, s. 83.

453 Ahmet Mithat Efendi, Dünyaya Ġkinci GeliĢ Yahut Ġstanbul‟da Neler OlmuĢ, s. 28.

454 Gürpınar, Ġffet, s. 32.

455 Gürpınar, Metres, s. 201.

456 Gürpınar, Mürebbiye, s. 51.

romanında Sırrı Cemâl‟in elleri ufaktır.457 Aynı romanda Uranî, minik ellidir.458 Mehmed Murad‟ın “Turfanda mı Yoksa Turfa mı?” romanında Sabiha Hanım‟ın “mini mini eller” i vardır.459 Ahmet Mithat‟ın “Dürdâne Hanım” romanında Acem Ali Bey (Ulviye) in elleri küçüktür.460

2.5. Parmaklar:

Vücutta çeĢitli alanlardaki hareketleri ile farklı anlamlar içeren parmak, kadınlarda da önemli bir uzuv olarak dikkati çeker. Örneğin kadınların parmakları ile çenelerini tutma ya da okĢama hareketi onların karar halinde olduklarını göstermesi bakımından mühimdir.461 Parmakların yüzdeki gezinimi korku, güven ihtiyacı, karar verme ya da cinsel mesajlar çağrıĢtırır.462 Romanlar da kadının parmak özelliklerine iliĢkin satırlara az da olsa rastlamak mümkündür. Zirâ Halit Ziya UĢaklıgil‟in “Mai ve Siyah” adlı romanında yer alan Lamia, romanda ince parmaklı olarak tavsif edilir.463

2.6. Tırnak

Kadınların günlük ya da haftalık bakımlarından biri olan parmak ve tırnak bakımı kadın için güzelliğini sergileme yolunda mühim bir adım olarak ifade edilebilir. Romanlar da az da olsa kadınsı erkeklerin yani efemine tiplerin tıpkı kadınlar gibi kadınsı özellikler sergileyerek tırnak bakımı konusunda özen gösterdikleri görülür. Ahmet Mithat, tırnak konusunda Ģunları söyler: “Avrupalıların tırnaklarını uzattıkları görülür de sebep ve hikmeti ekseriya bilinemeyerek merak edilir. Tırnakları alabildiğine uzatmak eskiden kalma bir âdet olarak kibarlığın son derecesi addolunur. O efendinin hiçbir iş ile işgale mecbur olmadığı bundan anlaşılacak imiş. Ellerini ve parmaklarını hiçbir iş ile iştigal etmeyecek olduğuna nazaran ellerden eldivenlerini dahi çıkarmaya mecbur olmayıp halbuki tırnaklar uzun olur ise eldivenlerin parmak uçları büzük kalmayarak düz ve muntazam duracak imiş. Bazılarının rivayetine göre bu tırnak uzatmak modası güya Çinlilerden alınmış ise de bu hususda

457 Nabizâde Nâzım, a.g.e., s. 37.

458 A.g.e., s. 83.

459 Mehmed Murad, a.g.e., s. 64.

460 Ahmet Mithat Efendi, Dürdâne Hanım, s. 15.

461 KaĢıkçı, a.g.e., s. 143.

462 A.g.e., s. 146.

463 UĢaklıgil, Mai ve Siyah, s. 165.

Çinlileri taklidin vech ve hikmeti bilinmemektedir.”464 Hüseyin Rahmi Gürpınar‟ın “ġık” adlı romanında son derece yoğun bir alafrangalık sevdasında olan Raik Bey, tırnaklarını uzatır.

Ancak toplumsal baskı ve kınamalar neticesinde yaĢadığı toplumla çatıĢır. Toplumun kendi fikirlerine saygı göstermesi için daha zamana ihtiyaç olduğunu dile getirir.465

2.7. Bel:

Ġnceliği ve orantılı hatları ile kadın güzelliğini ortaya çıkaran bel, vücut güzelliğini sergilemede dikkate değer bir bölgedir. Romanlarda yer alan kadınlara bel açısından bakıldığında genel olarak ince belli oldukları gözlemlenir. “SergüzeĢt” romanının kahramanı Dilber, ince belli466dir. Nâbızâde Nâzım‟ın “Zehra”adlı romanında Sırrı Cemâl ince belli467 dir. Mehmed Murad‟ın “Turfanda Mı Yoksa Turfa Mı?” adlı romanda geçen Sabiha Hanım, ince bellidir.468 Hüseyin Rahmi‟nin “Metres” adlı romanında yer alan Parnas, ince bellidir.469 Mustafa ReĢid‟in “Lorans” adlı eserinde Lorans, ince belli olarak betimlenir. Öyle ki giydiği elbise ince belinin üzerinde seyrine doyulmaz bir letâfet ile durmaktadır.470

2.8. Kalça:

Kadın vücudunda yuvarlak hatlarından dolayı kalça, cinsel bir obje olarak dikkati çeker. Gürpınar‟ın “ġık” adlı romanında Madam PötiĢ‟in zâten büyük olan kalçası giydiği elbiselerin eklemeleri ile olduğundan da büyük gözükür.471

2.9. Bacaklar:

Vücudun taĢıyıcısı olan bacaklar, cinsel mesajların verilmesinde kayda değer bir uzuv olarak dikkati çeker. “Kadınların duruşlarında, yürüyüşlerinde ve oturuşlarında leğen kemiklerinin geniş olmasından kaynaklanan farklılıklar (erkeklere göre) ortaya çıkar.

Bacakları birleştirip, basenler yanda kalacak şekilde yanlamasına oturuş ve bir bacağın

464 Ahmet Mithat, Avrupa Âdâb-ı MuâĢereti Yahut Alafranga, Akçağ Yay., Ankara, 2001, s. 130.

465 Gürpınar, ġık, s. 61.

466 SamipaĢazâde Sezai, a.g.e., s. 6.

467 Nabizâde Nâzım, a.g.e., s. 37.

468 Mehmed Murad, a.g.e., s. 64.

469 Gürpınar, Metres, s. 143.

470 Mustafa ReĢid, Lorans, s. 32.

471 Gürpınar, ġık, s. 19.

kıvrılıp (bacak saklama), diğer bacağın kıvrılan bacağın üzerinden geçirilmesiyle alınan oturuş şekli kadınsı oturuşlardandır.”472 Kadın vücudunda bir cinsel obje olarak bacağın verdiği mesaja iliĢkin olarak böyle bir giriĢten sonra romanlarda kadın bacağına iliĢkin unsurların çok fazla yer almadığını söylemeye ihtiyaç vardır. Örneğin; Halit Ziya UĢaklıgil‟in

“Metres” adlı romanında Karanfil, ince bacaklı olarak zikredilmiĢtir.473

2.10. Ayaklar:

Ayak da tıpkı bacak gibi kadının letâfetini ortaya çıkaran cinsel bir obje olarak romanlarda dikkatlere sunulur. Romanlarda geçen kadınların büyük çoğunluğu kibar ve küçük ayaklara sahiptir. Nâbızâde Nâzım‟ın “Zehra” adlı romanında Sırrı Cemâl‟in ayakları ufaktır.

Bu ayaklar “reftarı dilpesend” yani yürüyüĢü gönle hoĢ gelen, gönlü okĢayan Ģeklinde tarif edilmiĢtir. 474 Mehmed Murad‟ın “Turfanda Mı Yoksa Turfa Mı?” romanında Sabiha Hanım‟ın ayakları küçüktür.475 Hüseyin Rahmi‟nin “Bir Muadele-i Sevda”adlı romanında geçen dilenci kızın ayakları çıplaktır.476 “Araba Sevdası” romanında PerîveĢ Hanım otuz dört numara ayakkabı giydiğinden PerîveĢ Hanımın ayaklarının küçük olduğu anlaĢılır.477 Gürpınar‟ın “Metres” romanında Parnas, küçük beyaz ayaklara sahiptir.478 Mithat Efendinin

“Çengi” adlı romanında ye alan Sünbül‟ün ayakları küçüktür.479 Sağ ayağının parmakları ayrı olmayıp bitiĢiktir.480

472 KaĢıkçı, a.g.e., s. 158.

473 Gürpınar, Metres, s. 99.

474 Nabizâde Nâzım, a.g.e., s. 37.

475 Mehmed Murad, a.g.e., s. 64.

476 Gürpınar, Bir Muadele-i Sevda, s. 59.

477 Recaizâde Mahmut Ekrem, a.g.e., s. 25.

478 Gürpınar, Metres, s. 143.

479 Ahmet Mithat Efendi, Çengi, s. 98.

480 A.g.e., s. 147.