• Sonuç bulunamadı

Örtünülen Unsurlar Bakımından:

FİZYOLOJİK ÖZELLİKLERİ BAKIMINDAN TÜRK ROMANINDA KADIN

C. Örtünülen Unsurlar Bakımından:

1. Yaşmak800:

Ahmet Mithat Efendinin “Yeniçeriler” inde AyĢe Dudu, yaĢmak takar.801 “Hasan Mellâh” romanında ġehime Hanım, “paçavra” olarak addedilebilecek bir yaĢmak takmıĢtır.802

“Hüseyin Fellâh” romanının kahramanı ġehleved‟in annesi dıĢarı çıkarken yaĢmak takar.803

“TaaĢĢuk-ı Tâl‟at ve Fitnat” romanında Saliha Hanım yaĢmak takar.804 “Bir Muadele-i Sevda”da Bedia, açık samanî gron renginde bir hotoz” üzerine saçlarının bir bölümünü açıkta bırakacak çok Ģık bir yaĢmak takar.805 “Metres” romanında Firuze Hanım, yaĢmak takar.806 “Dünyaya Ġkinci GeliĢ” romanında Nergis, kalın bir yaĢmak takar.807 “Araba Sevdası” romanının kahramanı PerîveĢ Hanım, çok ince kumaĢtan bir yaĢmak takar.808 Romanda bu durum Ģu cümlelerle ifade edilir: (…) En ince nevinden yaşmağı toz pembesi rengindeki yanakları üzerinde yeni açmış bir güle pirâyebahş olan buhar-ı lâtif hükmünü verir ve yaşmağın iki yanından haylazcasına dışarıya sarkmış olan ve edna tahrik-i nesim ile hemen oynamaya başlayan sırma teller ise beyaz bir bulut parçasına in‟itaf eden eşia-i âfitabı andırırdı.”809 Yanındaki kadın yaĢına uygun olarak kalına yakın bir yaĢmak taksa da yaĢmağın zaman zaman çenesinin altından düĢmesi görüntüyü bozar.810 “Bir Muadele-i Sevda” romanında seyir yerlerindeki birkaç düĢük ahlâklı kadın, pembe yaĢmaklar takarlar.

Bu yaĢmaklar var ile yok arasında “pudra zannolunacak kadar ince” dir.811 Romanın baĢka bir yerinde yaĢmağın özelliklerinden bahsedilirken “toz gibi ince” ifadesi kullanılır.

YaĢmağın bu derece ince oluĢu kadınların saçlarına rahatlıkla görülmesinden kaynaklanan bir letâfet kazandırır.812 Ahmet Mithat‟ın “Dünyaya Ġkinci GeliĢ” romanında Mesut Ağa, baĢına taktığı renkli hotozun üzerine bir de yaĢmak örter.813

800 “İslâm kadınlarının sokakda ferâce giydikleri vakit yüzlerine tutundukları ince beyaz tülbendden örtü idi ki biri yukarıdan ve biri aşağıdan gelerek gözlerin önünde bir aralık bırakan iki parçadan ibârettir.

Yaşmaklanmaya yaşma tutunmak, bağlamak denilir.” ġemseddin Sâmi‟nin Kamûsu Türkî adlı eserinden alınan bu bilgiden sonra Koçu, sözlüğünde yaĢmağın bağlama Ģekline göre “kapalı yaĢmak” ve “açık yaĢmak” olarak ikiye ayrıldığını söylemektedir. (Koçu, a.g.e., s. 240).

801 Ahmet Mithat Efendi, Yeniçeriler, s. 27.

802 Ahmet Mithat Efendi, Hasan Mellâh Yahut Sır Ġçinde Esrar, s. 117.

803 Ahmet Mithat Efendi, Hüseyin Fellâh, s. 47.

804 ġemseddin Sami, a.g.e., s. 21.

805 Gürpınar, Bir Muadele-i Sevda, s. 63.

806 Gürpınar, Metres, s. 37.

807 Ahmet Mithat Efendi, Dünyaya Ġkinci GeliĢ Yahut Ġstanbul‟da Neler OlmuĢ, s. 18.

808 Recaizâde Mahmut Ekrem, a.g.e., s. 24.

809 A.g.e., s. 24.

810 A.g.e., s. 26.

811 Gürpınar, Bir Muadele-i Sevda, s. 56.

812 A.g.e., s. 59.

813 Ahmet Mithat Efendi, Dünyaya Ġkinci GeliĢ Yahut Ġstanbul‟da Neler OlmuĢ,, s. 80.

2. Başörtüsü:

“SergüzeĢt” romanında esirciden Dilber‟i almak isteyen kadın, baĢörtülü; ancak iç açıcı kıyafetli olmayan biri olarak betimlenir.814 “Bir Muadele-i Sevda” romanında yenge hanım, iĢlemeli bir baĢörtüsü takmıĢtır.815 Ġffet‟in annesi baĢörtüsü takar.816 “Mürebbiye” romanında Melâhat Hanım, pullu, beyaz bir baĢörtüsü takar.817 Kâhya kadın Eda Hanım, selâmlıkta baĢörtüsü takar.818 Ahmet Mithat‟ın “Hasan Mellâh” romanında Esma, baĢını bir namaz bezi ile örter.819 “Metres” romanının kahramanı Karanfil, saçlarını baĢörtüsü ile bağlar.820

“Turfanda mı Yoksa Turfa mı?” romanında Sabiha Hanım, ince bir baĢörtüsü takmıĢtır.821 Aynı romanda Zehra, kalın bir baĢörtüsü takar. “Bir Muadele-i Sevda”da dilenci bir kız baĢörtüsü takmıĢtır ve baĢörtüsü uça uça arabaların arkasından koĢarak dilenir.822

3. Peçe:

Yüzü örtmek maksadıyla takılan bir örtünme unsuru olan peçe, kadınların dıĢarı çıkarken kullandıkları bir örtünme aracıdır. Ahmet Mithat‟ın “Hasan Mellâh” adlı romanında MemiĢ Beyin haremi olan kadın, yüzüne bir peçe takar.823 Hüseyin Rahmi‟nin “Metres”

romanının kahramanı Nazire Hanım, yüzüne yüz hatlarını seçmeyi zorlaĢtıracak kalın bir peçe takar.824 Romanda Saffet Hanım, dıĢarıya çıkarken tanınmamak için yüzünü kalın bir peçe ile örter.825 “Bir Muadele-i Sevda” romanında Nazire Hanımın dadısı yüzünü sıkı bir Ģekilde kapatan kalın bir peçe ile takar.826 “Metres” romanında Meryem Dudu, yüzüne dıĢarıda kalın bir peçe örter.827 Gürpınar‟ın “Ġffet” romanının kahramanı Ġffet, dıĢarı çıkarken yüzüne kalın bir peçe kapatır.828 Halit Ziya‟nın “Mai ve Siyah” romanında Lamia, baĢının üzerine atılmıĢ

814 SamipaĢazâde Sezai, a.g.e., s. 10.

815 Gürpınar, Bir Muadele-i Sevda, s. 28.

816 Gürpınar, Ġffet, s. 25.

817 Gürpınar, Mürebbiye, s. 38.

818 A.g.e., s. 51.

819 Ahmet Mithat Efendi, Hasan Mellâh Yahut Sır Ġçnde Esrar, s. 406.

820 Gürpınar, Metres, s. 100.

821 Mehmed Murad, a.g.e., s. 64.

822 Gürpınar, Bir Muadele-i Sevda, s. 59.

823 Ahmet Mithat Efendi, Hasan Mellâh Yahut Sır Ġçinde Esrar, s. 99.

824 Gürpınar, Metres, s. 109.

825 A.g.e., s. 200.

826 Gürpınar, Bir Muadele-i Sevda, s. 107.

827 Gürpınar, Metres, s. 201.

828 Gürpınar, Ġffet, s. 124.

bir peçe takar.829 Saffet Nezihi‟nin “Zavallı Necdet” adlı romanında roman kahramanı Meliha Hanım, dıĢarıya çıktığı vakitler yüzünü siyah bir peçe ile kapatır.830

4. yemeni831:

Hüseyin Rahmi‟nin “Mutallâka” isimli eserinde Âkile Hanımın kayınvalidesi alnına yemeniden bir örtüyü çapraz bir biçimde takar.832 “Metres” romanında Meryem Dudu, baĢına kenarı kendi renginde oyalı siyah bir yemeni takar. Yemeninin katmerlerini düzeltmek için aynanın karĢısına geçerek dakikalarca kendisini seyreder. Onun bu tavrı, kovalamalarından kaçtığı Revâî Beyin kendisine olan ilgisinin hoĢuna gittiğini gösterir mahiyettedir.833Ahmet Mithat ‟ın “Dünyaya Ġkinci GeliĢ” romanında Babalı Arab, baĢına kırmızı renkli yemenilerle büyük bir hotoz oluĢturur.834

5. Diğerleri:

Romanlarda duvak örtünülen bir kılık-kıyafet unsuru olarak yerini alır. “Bir Muadele-i Sevda” romanında “ben” in üçüncü eĢi olan Bedia, düğününde “beyaz bürümcükten telli” bir duvak takmıĢtır.835

Bu dönem romanlarında karĢımıza çıkan ve roman kahramanı olan kadınların kullandığı diğer bir giyim unsuru da Ģaldır. “Metres” romanının kahramanı Firuze Hanım, kıymetli Ģallar takar.836 Halit Ziya‟nın “Nemide” adlı romanında Nemide‟nin giysi dolabında kırmızı saçaklarla süslenmiĢ bir Ģalı vardır.837

Pelerin de romanlarda kullandığı bir giyim unsuru olarak varlığını hissettirir. Hüseyin Rahmi‟nin “Mürebbiye” isimli romanında Melâhat Hanım, elbisesinin üzerine pelerin atar.838 Romanlar da kadın kıyafetini tamamlayan bir unsur da tüldür. Ahmet Mithat‟ın

“Paris‟te Bir Türk” romanında Madame Rougepierre, yüzüne kalınca ve sıkça dokunmuĢ

829 UĢaklıgil, Mai ve Siyah, s. 164.

830 Saffet Nezihi, Zavallı Necdet, Gayret Kitabevi, Ġstanbul, 1936, s. 16.

831 “Üzerine el kalıpları ile çiçek şekilli süs motifleri basılmış büyükce bir değirmi hâlindeki dülbend-bezin adı ki kadınlar tarafından başa bağlanır; fırdolayı etrafı da oya dikilerek ayıca süslenen yemeniler, kadın başına

“Kundak” yahud “Salma” denilen iki tarzda bağlana gelmişdir.” (Koçu, a.g.e., s. 246).

832 Gürpınar, Mutallâka, s. 34.

833 Gürpınar, Metres, s. 55.

834 Ahmet Mithat Efendi, Dünyaya Ġkinci GeliĢ Yahut Ġstanbul‟da Neler OlmuĢ, s. 16.

835 Gürpınar, Bir Muadele-i Sevda, s. 22.

836 Gürpınar, Metres, s. 46.

837 UĢaklıgil, Nemide, s. 52.

838 Gürpınar, Mürebbiye, s. 38.

siyah bir tül takar.839 Halit Ziya‟nın “Mai ve Siyah” adlı romanının kahramanı Lâmia, baĢına beyaz bir tül örtmüĢ, bu tülü boynuna doladıktan sonra ucunu sol omzunun arkasına atmıĢtır.840 Yazarın “Nemide” adlı romanında Nemide, dıĢarı çıkarken de saçlarını beyaz bir tül ile kapatır.841

Kadınların yüzlerini örtmek amacıyla kullandıkları nikâb bu dönem romanlarında geçen bir baĢka örtünme unsurudur. Ahmet Mithat Efendinin “Hasan Mellâh Yahut Sır Ġçinde Esrar” romanında roman kahramanı Esma, yüzünü bir örtü ile kapatır.842

BaĢka bir örtünme unsuru olan kefiye de romanlarda az da olsa rastlanan bir örtünme unsuru olarak dikkatleri çeker. Ahmet Mithat‟ın “Hüseyin Fellah” adlı romanında roman kahramanı Sabîre, yüzünü genellikle Arapların kullandığı uçları kapalı bir baĢörtüsü ile kapatır.843

839 Ahmet Mithat Efendi, Paris‟te Bir Türk, s. 375.

840 UĢaklıgil, Mai ve Siyah, s. 184.

841 UĢaklıgil, Nemide, s. 10.

842 Ahmet Mithat Efendi, Hasan Mellâh Yahut Sır Ġçinde Esrar, s. 302.

843 Ahmet Mithat Efendi, Hüseyin Fellâh, s. 203.

III. KULLANDIKLARI MAKYAJ MALZEMELERİ BAKIMINDAN TÜRK ROMANINDA KADIN

Gasset, süslenme konusunda: “(…) Doğuştan gelen fizyolojik dokusu kadını dikkatini bedeni üzerinde yoğunlaştırmaya özen göstermeye zorlar, çünkü dünyaya bakışında kendisine en yakın nesne odur. Kültür de dikkatimizi en fazla çeken konu üstünde düşünme uğraşından başka bir şey olmadığı için, kadın saygıdeğer beden kültürünü yaratmıştır; o kültür tarihte süslenmeyle başlamış, tuvaletle sürmüş ve nezaketle sona ermiştir, ki bu da, sonuçta, incelikli davranış kültürüdür.” demektedir.844

Kavcar da kadınların süs ve kıyafet konusundaki düĢkünlüklerine dikkat çekerek Ģunları ekler:

“Gerek Halid Ziya‟nın ve gerekse öteki Servet-i Fünun yazarlarının romanlarından, daha ilk eser olan Nemide‟den başlayarak süs ve tuvalet eşyası kullanan kahramanlar çoktur. Bu durum, kıyafetlerde olduğu gibi aşırı derecede Avrupalılaşmaya çalışan alafranga tiplerde çok fazla görülür. Bazı hanım karakterlerin, tuvalet ve süs eşyalarından, tuvalet masasından başka özel tuvalet odaları bile bulunur. Bütün amaç, aynanın karşısına geçerek iyice boyanıp süslenmek, makyaj yapmak, kendini genç ve güzel göstermeye çalışmak, başkalarının dikkatini çekebilmektir.. Bu uğurda amacını fazlasıyla gerçekleştirenler bulunduğu gibi çok gülünç durumlara düşenler de vardır.”845