• Sonuç bulunamadı

3.1. Enron Skandalı

3.1.3. Gerçeğe Uygun Değer Muhasebesi

Gerçeğe uygun değerin basit olarak ifadesi bir alıĢveriĢ esnasında iki taraf arasında anlaĢılan fiyattır. Gerçeğe uygun değerdeki önemli olan kısım, taraflar arasında gerçek bir iĢlem sırasında anlaĢma sağlanamayıp iĢlem gerçekleĢse makul olan fiyattır.

Tanım olarak gerçeğe uygun değer, değerleme tarihinde piyasa katılımcılar arasında karĢılıklı pazarlık ortamında gerçekleĢecek iĢlemde bir varlıktan elde edilebilecek fiyat veya bir yükümlülüğün yerine getirilmesi için ödenecek fiyattır (Türel, 2009: 17).

“Gerçeğe uygun değer tanımında çıkarılabilecek bazı varsayımlar vardır.

Bunların ilki piyasa katılımcılar arasında gerçekleşen işlemin ilgili varlık veya yükümlülükle ilgili ana pazarda yapıldığı varsayımıdır. İkinci olarak karşılıklı pazarlık ortamının varlığıdır. Bu karşılıklı pazarlık ortamı, alıcı ve satıcı arasında yapılan işlemde piyasa koşullarına uymayan fiyatların ortaya çıkmasına sebep olacak kendine özgü ve özel ilişkiler bulunmaması anlamına gelir. Üçüncü varsayım ise, alıcı ve satıcıların ilgili varlık veya yükümlülük hakkında bilgili olduğudur. Varsayılan alıcı veya satıcı, bilgili ve istekli alıcı ve satıcılardan meydana gelen bir piyasada oluşacak fiyattan daha yüksek bir fiyat ödemeyecek ya da daha düşük bir fiyata satmayacaktır” (Türel, 2009: 17,18).

TMSK tarafından yayımlanan TFRS 1312‟de yer alan tanımıyla gerçeğe uygun değer; “fiyatın doğrudan gözlemlenebilir olmasına veya başka bir değerleme

yöntemi kullanılarak tahmin edilmesine bakılmaksızın, mevcut piyasa koşullarında ölçüm tarihinde asıl (ya da en avantajlı) piyasada olağan bir işlemde bir varlığın satışından elde edilecek veya bir borcun devrinde ödenecek fiyattır (başka bir ifadeyle çıkış fiyatıdır)” dır. Ġngilizce “fair value accounting” olarak tabir edilen

gerçeğe uygun değer, bazı yayınlarda rayiç bedel veya makul değer olarak da dilimize çevrilmektedir.

Enron skandalında gerçeğe uygun değer muhasebesine düĢen rol, yatırımlardan elde edilen gelirin yüksek gösterilmesidir. Enron, gerçek değerin belirlenmesinde hileli hesaplama yöntemleriyle, giriĢimde bulunduğu yatırımlarda aĢırı değerlemede bulunarak, finansal tablolardaki varlıklılarını ve değerlenen dönemlerdeki gelirleri olduğundan daha fazla beyan etmiĢtir.

“1992 yılında Enron SEC‟e yaptığı başvuruda, doğal gaz ticareti ile ilgili

işlerinde, mevcut tarihi maliyet esasına dayalı muhasebe sisteminin yerini alacak yeni bir sistemi, makul değer muhasebesini uygulayıp uygulamayacağını yazılı olarak sormuş ve SEC de bu uygulamaya herhangi bir itirazı olmadığına dair belgeyi ve dolayısıyla yeni uygulanacak sistemin de iznini almıştır. SEC‟den sadece doğal gaz ticareti için alınan izinden sonra Enron, makul değer muhasebesini SEC‟e verdiği raporlarda ve kamuya açıkladığı bilgilerde belirtilen bütün faaliyetlerinde sonuna kadar kullanmış ancak SEC için hazırladığı dosyalarda ve kamuya yapılan açıklamalarda iştigal ettiği tüm alanlarda bu sistemi kullandığını açık ve yeterli bilgiler vermeyerek gizlemeye çalışmıştır” (Kandemir ve Kandemir, 2012: 110).

“Enron, gerçeğe uygun değer ile finansal raporlama yaklaşımını enerji

ticareti işinde uygun olarak kullanmıştır. Gerçeğe uygun değer ile finansal raporlama yaklaşımına göre, varlık veya borçlar ilk kayda alınma tarihinden sonraki değerleme tarihinde gerçeğe uygun değerleri ile değerlenmekte, bu varlık veya borçların gerçeğe uygun değerinde ortaya çıkan değişiklikler gelir tablosunda veya

12

gelir tablosunun diğer kapsamlı gelir bölümünde gerçekleşmemiş kazanç ya da kayıp olarak raporlanmaktadır” (Türel, 2011: 14).

Enron, ticari iĢlemlerinde uyguladığı sözleĢmelerin piyasa fiyatına göre güncelleyerek değerlemede bulunduğu muhasebe sistemi, uzun vadeli sözleĢmelerin imzalanması halinde, bu sözleĢmeler sayesinde gelecek yıllarda edinilecek nakit akımları gelir olarak ve bu sözleĢmelerin yerine getirilmesi için giderler de maliyet olarak, bugünkü gerçek değerleri üzerinden değerlemesine dayanmaktadır. Bu çerçevede sözleĢmeler, bilanço dönemlerinde piyasa fiyatlarına göre değerlenerek aradaki olumlu fark gelir, olumsuz fark zararlar olup gerçekleĢtikleri dönemlerde yıllık kar ya da zararı oluĢturmaktadırlar.

“Bu türden yapılan değerlemelerden biri, Enron şirketinin 2000 yılının

ortasında planladığı ve Aralık 2000‟de Blockbuster şirketi ile kurduğu ortaklıktır. Bu ortaklık yüksek kapasiteli geniş bant internet erişimi yatırımı yaparak, esas işi film yapımcılığı ve video film kiralama olan Blockbuster şirketinin filmlerinin internetten gösterimini pazarlamayı amaçlamıştır. Enron, 1 milyar dolarından fazla bir tutarda geniş bant internet erişimi ile ilgili teknoloji yatırımı yapmış, ancak proje 2001 yılının ortaklarında rafa kaldırılarak kurulan şirket kapatılmıştır. Söz konusu ortaklık ancak 28.12.2000 tarihinde resmen şirketleşebilmiş olmasına rağmen, Enron ortaklığı 31.12.2000 tarihinde 124 milyon dolar değer biçerek finansal tablolarında göstermiştir. Bu değerlemede gelecekte beklenen getirilerin dikkate alındığı belirtilmiştir” (Sarıoğlu, 2002: 52).

“Bir diğer örnek, Enron İndianapolis şirketli Eli Lilly ile elektrik sağlamak

üzerine 1,3 milyar dolar tutarında 15 yıllık bir sözleşme yapmıştır. Enron bu sözleşme üzerine sözleşmenin net bugünkü değerini hesaplayıp 550 milyon dolarlık bir gelir kaydı yapmıştır. Dolayısıyla, Enron sözleşme çerçevesinde üstlendiği elektrik sağlama hizmetinin maliyetinin bugünkü değerini de gider olarak kaydetmek durumunda kalmıştır. Halbuki o tarihte İndiana Eyaleti elektrik piyasasında düzenlemeler serbestleştirilmemişti ve Enronun düzenlemedeki serbestleşmenin ne zaman yapılacağını ve bu düzenlemenin elektrik sağlama maliyetini nasıl etkileyeceğini tahmin etmesi gerekmekteydi” (Healy ve Palepu, 2003: 10).

“Sonuç olarak Enron, uzun vadeli sözleşmelerle yatırımda bulunduğu işlerde,

sözleşmeleri bilanço dönemlerinde ilişkili şirketlerle yapılan işlemlerde, piyasa fiyatı değerlemek suretiyle, genellikle sözleşmeden kaynaklanan gelir ve giderlere ilişkin risklerin olmasına rağmen, bulunduğu dönemde gelir kaydı yaparak dönem karlarını şişirmiştir. Finansal açıdan ise, 2000 yılında raporlanan 979 milyon dolarlık karın 763 milyon doları fiyat riski yönetimi faaliyetlerinden elde edilen varlıkların gerçeğe uygun değeri ile değerlenmesi sonucu ortaya çıkmıştır” (Süer,2004: 69).

3.1.4. Bağımsız Denetim ġirketi Arthur Andersen’in Görevini