• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM ANXİ GENEL VALİLİK YÖNETİM BİRİMİ ARAŞTIRMALARI

1.2. Araştırmada Kullanılan Kaynaklar

1.2.4. Arkeolojik Buluntular

Tang Hanedanlığı döneminde kurulan Anxi Genel Valilik ve o dönemde Çin’in Batı Bölgesi ile olan ilişkilerinin araştırılmasında kullanılan tarihi belgeler, resmi tarih kitapları gibi yazılı kaynaklar dışında söz konusu bölgede keşfedilen arkeolojik buluntu ve çalışmalar araştırmaya ışık tutan son derece önemli kaynaklardır. Konuya dair araştırma yapan Batılı ve Çinli arkeologlar çıkarılan belge ve buluntular doğrultusunda arkeolojik çalışmaları iki kısma ayırmışlardır. Bunlardan birincisi arkeolojik kazı çalışmaları sonucunda çıkarılan rapor türü belgeler ve ikincisi de arkeolojik çalışma belgeleridir.

Arkeolojik kazı çalışmaları sonucunda bölgede keşfedilen belgeler ve ilgili tarihi materyaller Batı Bölgesi ile alakalı bilgi eksikliklerini giderme ve tamamlamada büyük ölçüde yardımcı olmuştur. Shanghai Antik Kitaplar Yayınevi (上海古籍出版社) ve Fransa Devlet Kütüphanesi (法国国家图书馆), Fransız Devlet Kütüphanesi Kaynağı Dunhuang Batı Bölgesi Belgeleri (法国国家图书馆载敦煌西域文献), Shanghai Antik Kitaplar Yayınevi 1195 – 2005, Tang Zhangru’nun kaleme aldığı Turfan Buluntuları

30

Belgeleri 1-4 Cilt (吐鲁番出土文献)37, Rong Xinjiang, Li Xiao, Meng Xianshi’nın ortak kaleme aldıkları Turfan Yeni Buluntular (新获吐鲁番出土文书)38 gibi belgeler Batı Bölgesi’nin araştırılmasında bölgedeki arkeolojik buluntu ve çalışmalar konusunda referans alınabilecek önemli kaynaklardandır. Bu alanda yapılan arkeolojik çalışmalar yanında arkeolojik çalışma ve araştırmalara sahip araştırmacıların akademik değeri yüksek çok sayıda eseri bulunmaktadır. Örneğin, Cheng Xilin ve Chen Xigang’ın kaleme aldıkları Turfan Tang Hanedanlığı Askeri Olayları Belgeleri Araştırmaları (吐鲁番唐代 军 事 文 书 研 究 )39, Liu Hongliang’ın kaleme aldığı Turfan Yeni Buluntuların Araştırılması (新出土吐鲁番文书及其研究)40 gibi kaynaklar arkeolojik buluntuların araştırılmasına dair referans alınabilecek kaynaklardır.

37 Tang Zhangru (唐 长 孺 ), Tulufan Chutu Wenshu (吐 鲁 番 出 土 文 献 ), Wenwu Chubanshe (文物出版社), Xinjiang, 1992-1996.

38 Rong Xinjiang (荣新江), Li Xiao (李肖), Meng Xianshi (孟宪实), Xinhuo Tulufan Chutu Wenxian (新获吐鲁番出土文书), Zhonghua Shuju (中华书局), Beijing, 2008.

39 Cheng Xilin (程喜霖), Chen Xigang (陈习刚), Tulufan Tang Dai Junshi Wenshu Yanjiu (吐鲁番唐代军事文书研究), Xinjiang Renmin Chubanshe (新疆人民出版社), Xinjiang, 2013.

40 Liu Hongliang (柳洪亮), Xin Chutu Tulufan Wenshu jiqi Yanjiu (新出土吐鲁番文 书及其研究) , Xinjiang Renmin Chubanshe (新疆人民出版社), Xinjiang, 1997.

31

Konuya dair araştırma yapan Çinli arkeologlar dışında Batılı arkeologların da bölgede kayda değer çalışmaları bulunmaktadır. Bölgede araştırma yapan Fransız doğu bilimcisinin bölgedeki çalışmalarından Paul Pelliot'un Çin Türkistan'daki Misyonuna İlişkin Raporu (1906-1909)41, Kuça Bölgesinde Keşfettiği Metinler42, Dunhuang Mağaraları43 adlı çalışmasıve diğer bir çok arkeolojik çalışmaları bulunmaktadır. Fransız Sinolog ve Dilbilimcisi Edouard Chavannes’in bölgede kayda değer arkeolojik çalışmaları bulunmaktadır. Örneğin, Tang Hanedanlığı zamanındaki Türklerle ilgili belgelerden oluşan çalışması44, Antik Çin ile alakalı çalışması45 bölgede yapılan önemli çalışmalardandır. Yine bölgede çok önemli arkeolojik çalışmalar yapan ve yorumlayan M. Aurel Stein’in de bu alanda dikkate alınması gereken çalışmaları mevcuttur.46 Ayrıca

41 Paul Pelliot, Rapport De M. Paul Pelliot Sur Sa Mission Au Turkestan Chinois, 1906-1909.

42 Paul Pelliot, Les Manuscrits Chinois De Koutcha, Institut Des Hautes Etudes Chinoises De College De France, Paris, 2000.

43 Paul Pelliot, Les Grottes de Touen-houang, C. I-III, Paris, 1920; C. IV-V, Paris, 1921;

C. VI, Paris, 1924.

44 Édouard Chavannes, Documents Sur Les Toukie (Turks) Occidentaux, Librairie d’Amérique et d’Orient, Paris, 1900.

45 Édouard Chavannes, Le Dieu Du Sol Dans La Chine Antique, Editions Ernest Leroux, Paris, 1910.

46 M. Aurel Stein, Sand-Buried Ruins of Khotan: Personnal Narrative of a Journey of Archeological and Geographical Exploration in Chinese Turkestan, Hurst and Blackett Limited, London, 1904.

32

Christopher I. Beckwith’in Batı Bölgesi ulusları ve Çin ilişkilerine dair arkeolojik buluntulara dayalı çalışmaları bulunmaktadır. Bunlardan Orta Asya’daki Tibet İmparatorluğu: Erken Ortaçağ boyunca Tibet, Türk, Arap ve Çin Mücadele Tarihi47 eseri ve diğer çalışmaları48 bu alanda yapılan çalışmalara ışık tutmaktadır.

47 Christopher I. Beckwith, The Tibetian Empire In Central Asia: A History Of The Struggle For The Great Power Among Tibetian, Turks, Arabs And Chinese During The Early Middle Ages, Princeton University Press, Princeton, 1987.

48 Christopher I. Beckwith, Warriors of the Cloisters, The Central Asians Origins of Science in the Medieval World, Princeton University Press, Princeton, 2012.

33 2. BÖLÜM

BATI BÖLGESİ TERİMİNE DAİR

Çin Halk Cumhuriyeti bünyesinde 56 farklı etnik ulus barındırmaktadır. Çin’in eski adı “Huaxia (华夏)” olarak adlandırılmaktadır. Çin ulusu, çoğunluğu Han ulusu49 ve

diğer farklı etnik ulusların birleşmesinden oluşmaktadır. Çin’in batısında kalan ve Çin tarihi kaynaklarında Batı Bölgesi olarak tabir edilen terimi anlamak için öncelikle Çin’in sınır kavramına değinmek gerekmektedir. Nitekim, Çin’in sınırları ve sınır kavramını anlamak, Çin kaynaklarında geçen Batı Bölgesi terimini anlamak açısından temel oluşturmaktadır. Çin kaynaklarında Çin’in sınır kavramına dair açıklamalar genel anlamı ile ele alınmıştır. Aynı şekilde batıda yapılan akademik çalışmalarda da sınır kavramı benzer şekilde genel anlamı ile ele alınmıştır. Türk Dil Kurumu sözlüğünde sınır; iki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut olarak tanımlanmaktadır.50 Bazı Çin kaynaklarında sınır “ülkenin toprak çizgilerinin geçtiği yer”, bazı kaynaklarda

49 Han Ulusu (汉族) Çin’in asıl etnik ulusunun adıdır.

50 http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.5c61 2e5672aca0.40911308

34

“hudut bölgesinin bulunduğu yer”51 , bazı kaynaklarda ise “ülke sınır çizgilerinin olduğu yer” 52 olarak geçmektedir.

Sınır kavramının coğrafi bir terim olmasının yanında aynı zamanda tarihi bir terim olarak da ele alınması gerekmektedir. Her ne kadar sınır devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, coğrafi bir terim olarak tanımlansa da Çin kaynaklarında geçen sınır ifadesi genelde Çin’in komşu olduğu devlet ile olan siyasi ilişkisi ile doğrudan alakalıdır. Bu bağlamda tarihi ve coğrafi anlamda ayrılan sınır kavramını ayrı şekilde ele almak gerekmektedir. Coğrafi kavram olarak, Çin’in sınırları kara sınırı (陆疆) ve deniz sınırı

(海疆) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kara sınırı ülkenin sınır çizgilerinin ulaştığı

bölgelerdir. Bir bölgenin kara sınırı sayılması için tanımlanan bazı şartları taşıması gerekmektedir. Öncelikle komşu ülke ile sınır hattının birbirine bağlı olması gerekmektedir. İkincisi ise o yerin doğası, tarihi, kültürü gibi kendine has özelliklere sahip olması gerekir. Günümüz Çin’in kara sınır bölgeleri: Heilongjiang Eyaleti, Guilin Eyaleti, Liaoning Eyaleti, İç Moğolistan Özerk Bölgesi, Gansu Eyaleti, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi, Xizang (Tibet) Özerk Bölgesi, Guangxi Zhuang Etnik Ulusu Özerk Bölgesi ve Yunnan Eyaletini kapsamaktadır. Çin kaynakları, ülke sınır hatlarının geçtiği

51 Ci Yuan (辞源), Shangwu Yinshuguan Xiudingban (商务印书馆修订版)(合订本), 1989, s. 1683.

52 Zhongguo Shehui Kexue Xueyuan (中国社会科学学), Xiandai Hanyu Cidian (现代 汉语词典),Shangwu Shuguan (商务印书馆),1997,s.74.

35

sınır bölgeleri genel anlamda ve günümüz Çin’in dar anlamdaki sınır bölgelerine işaret ettiğini vurgular. Bazı çalışmalarda, günümüzde Ningxia Hui Etnik Ulusu Özerk Bölge, Qinghai Eyaleti, Guizhou Eyaleti gibi bazı yerler de sınır bölgeleri olarak geçmektedir.

Söz konusu bölgelerin sınır bölgesi ( 边 疆 地 区 ) olarak ifade edilmesinin yerine merkezden uzakta yer alan bölgeler (边远地区) olarak ifade edilmektedir.

Çin’in deniz sınırı ise kara sınırına göre daha karışıktır. Deniz sınırı ise iki kısımda açıklanabilir. Birincisi, kara kıyı şeridinden karasuları ana hattı arasındaki deniz sınırıdır.

Bu ülkenin iç denizi olup yasal statü ve yönetim açısından aynıdır. İkincisi ise karasuları dışında kalan ülkenin yönetimindeki deniz ve ada bölgeleridir. Bu şekilde, deniz sınırının içerik ve kapsamı birbirinden ayırt edilebilir. Çin’in deniz sınırı Yalu Nehir ağzından Zengme Resif’e kadar 4000 km, doğu-batı eni 700-1600 km arasında, yaklaşık 4700000 metrekare alana sahiptir. Çin kara sınırlarında Bohai Denizi Çin’in iç denizi dışında, Sarı Deniz, Doğu Denizi ve Güney Denizi bulunur. Dolayısıyla Sarı Deniz, Doğu Deniz ve Güney Denizi deniz sınırına bir hat çizmektedir. Söz konusu deniz sınırlarından en büyüğü Taiwan ve Hainan Adaları’dır.

Sınır kavramı coğrafi teriminin yanı sıra, tarihi bir terim olarak da karşımıza çıkmaktadır. Çin kaynaklarında bahsi geçen sınır kavramı coğrafi açıdan ziyade genel olarak tarihi ve siyasi bir açıdan ele alınmıştır. Tarihi perspektif olarak sınır kavramı, çok uluslu bir ülkenin ülke birliğinin sağlanmasından sonra oturmuş bir kavramdır. Bu bağlamda, Çin bir çok farklı ulusun bir araya gelmesiyle oluşmuş, uzun bir tarihi ve

36

kendine özgü kültürü olan bir ülkedir. Qin Hanedanlığı (秦朝)53 döneminde Çin’in ilk İmparatoru Qin Shi Huang’ın ( 秦 始 皇 )54 feodal merkezi hükümet iktidar ülkesi kurmasıyla başlayan süreçte bir çok kez ülkeyi bütünleştirme ve ülke bütünlüğünü sağlama konusunda gelişmeler yaşanmıştır. Qin ve Han Hanedanlığı ( 汉 朝 )55 dönemlerinde ülke bütünlüğünü sağlama hedefi devam etmiştir. Han Hanedanlığı döneminde sınır bölgelerde uygulanan politika ile Çin’in sınırları genişlemeye başlamıştır.

Sui (隋朝)56 ve Tang Hanedanlığı (唐朝)57 dönemlerinde ise özellikle Tang Hanedanlığı döneminde yaşanan gelişmeler ve izlenilen strateji sonucunda Çin’in sınırları oldukça genişlemiştir. Çin sınır bölgelerinde askeri, politik ve kültürel anlamda bazı önlemler almıştır. Bu süreçten sonra Zhongyuan ( 中 原 )58 ile sınır bölgeler arasında siyasi, ekonomik ve kültürel etkileşimler yaşanmıştır. Song ( 宋 朝 )59, Liao ( 辽 朝 ) ve Jin Hanedanlığı (金朝) dönemlerinde, Han ulusu ve sınır bölgelerdeki diğer etnik uluslar

53 Qin Hanedanlığı (秦朝), M.Ö.221 – M.Ö. 206

54 Qin Shi Huang Çin’in ilk imparatoru ve Qin Hanedanlığı’nın da kurucusudur. Çin’de ilk merkezî bürokratik devlet düzenini kurmuştur.

55 Han Hanedanlığı (汉朝), M.Ö. 206 – M.S. 220

56 Sui Hanedanlığı (隋朝) 581 – 618

57 Tang Hanedanlığı (唐朝) 618 – 907

58 Zhongyuan (中原) Çin kaynaklarında Çin’in asıl merkezi iç bölgesindeki topraklara işaret etmektedir. Çalışmanın ilerleyen kısımlarında da Zhongyuan olarak kullanılacaktır.

59 Song Hanedanlığı (宋朝) 960 - 1279

37

açısından tarih sayfasında yeni bir dönem başlamıştır. Moğol ulusunun Yuan Hanedanlığını (元朝)60 kurmasının ardından, Çin kaynaklarında Çin’in sınır bölgelerdeki etnik uluslar ile siyasi, ekonomik ve kültürel anlamda etkileşimler yaşadığı geçmektedir.

Qing Hanedanlığı (清朝)61 başlarında bütünlük sağlanan ülke 18 eyalete ayrılmıştır. Bu eyaletler: Shanxi, Shandong, Anhui, Jiangsu, Jiangnan, Jiangxi, Henan, Hubei, Hunan, Guandong, Guangxi, Sichuan, Guizhou, Yunnan, Fujian, Shanxi, Gansu. Bunların arasında Yunnan, Guangxi ve Taiwan, Hainan ve Nanhai Adası’da bulunmaktadır. Çin’in son hanedanlığı Qing Hanedanlığı döneminde bugünkü Heilongjiang, Guilin, Liaoning, İç Moğolistan, Xinjiang, Xizang (Tibet), Guangxi, Taiwan, Hainan ve Nanhai adaları Çin’in bugünkü sınır bölgelerini oluşturmaktadır.62

Çin’in farklı hanedanlık dönemlerinde izlediği farklı politikalar doğrultusunda sınır kavramı ve sınır politikası dönemlere göre farklılık göstermektedir. Çin sınırları ele alınırken mutlaka o dönemdeki politika, askeri, ekonomik, kültürel ve coğrafi konumu gibi bir çok faktör ele alınarak araştırma yapılmalıdır. Bunun yanında tarihsel açıdan baktığımızda, bir çok etnik ulusun özerk bölge toprakları da göz önüne alınmalıdır. Bu bağlamda Çin’in sınırları ile alakalı yapılacak olan çalışmalarda, tarihi, dönemin

60 Yuan Hanedanlığı (元朝) 1279 - 1368

61 Qing Hanedanlığı (清朝)1644 – 1912. Çin’in hanedanlığıdır.

62 Xiao Chao (萧绰), Xiyu Jianshi (西域简史), Nanhai Chuban Gongsi (南海出版公 司),Haikou, 2017,s.5.

38

politikası, coğrafyası, söz konusu uluslar ile olan siyasi ilişkisi gibi bir çok faktör de göz önünde bulundurulmalıdır. Çin Sınırları Tarihi Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ma Dazheng Çin’in sınırlarını şu şekilde ifade etmiştir: ‘‘ uzun süren tarihi süreçte bazen savaşlar bazen de bölünmeler yaşanmıştır. Fakat yaşanan her bir savaş veya toprak bölünmesi, bir sonraki dönemin sınırlarını genişleterek bütünlüğün yeniden sağlanması ve gelişmesi için gereken şartları hazırlamıştır. Bu sebeple tarihsel süreçteki sınır hakkında araştırma yaparken söz konusu iki faktöre dikkat etmek gerekmektedir.

Bunlardan birincisi; Çin Halk Cumhuriyeti’nin sınır bağlantısı olduğu eyaletler bölgesi, ikincisi ise ilk faktör temel alınarak kökeni antik dönemlere dayanan feodal hanedanlık sınırları. Kısacası günümüzdeki Çin sınırları ile tarihteki Çin sınırları arasında bir devamlılık söz konusudur. Fakat günümüz Çin sınırları antik dönemdeki sınırlar kadar kolay bir şekilde çizilememektedir.’’63

Çin’in sınır kavramına coğrafi ve tarihsel açısından bakmak Batı Bölgesi terimi açısından temel oluşturmaktadır. “Batı Bölgesi (Xiyu ,西域)” Çin’in tarihi kaynaklarında geçen bir terimdir. Batı Bölgesi; Yumen Guan Geçidi (玉门关)64, Yang Guan Geçidi (阳

63 Ma Dazheng (马达正), Liu Tihe (刘逖合), 20 Shiji de Zhongguo Bianjing Yan_Men Fazhan Zhong de Bianyuan Xueke de Yanjiang Licheng (20 世纪的中国边境研 _____门发展中的边缘学科的演讲历程), Heilongjiang Jiaoyu Chubanshe (黑龙江教 育出版社),1997.

64 Yumen Geçidi veya Yeşim Kapısı Çin'in Gansu Eyaletindeki Dunhuang'ın batısında bulunan Büyük Duvar geçişinin adıdır. Han Hanedanlığı boyunca, İpek Yolu'nun geçtiği

39

关)65 batısında kalan büyük, geniş bölgeye işaret etmektedir. Farklı tarih kaynaklarında Batı Bölgesi’nin işaret ettiği kapsam farklılık göstermektedir. Nitekim kaynaklarda Batı Bölgesi geniş anlam olarak Orta Asya bölgesine işaret ederken, dar anlamda ise Xinjiang bölgesine işaret etmektedir. Coğrafi konum olarak, Çin'in kuzeybatısında yer almakta, doğu ve güneyinde Gansu, Qinghai ve Tibet ile komşu olup, kuzeydoğu, kuzeybatı ve güneybatısı ile Moğolistan, Rusya, Kazakistan, Gürcistan, Tacikistan, Afganistan, Pakistan ve Hindistan ile sınır komşusudur. Yaklaşık olarak 1650000 metrekare alana sahiptir. Batı Bölgesinin çevresi ve orta kısımlarında yüksek dağlar, havzalar ve çöller bulunmaktadır. Çok geniş bir bölgeye sahip olan Batı Bölgesi toprakları oldukça verimlidir. Kuzey ve kuzeydoğu kısımları, kuzeybatı güneydoğu yönüne doğru Altay Dağları (埃尔泰山 )66 yer almakta yüksekliği ise yaklaşık 3100 - 3300 metre civarındadır.

Kuzeybatı kısmında ise Zhunga'er (准噶尔) batısında dağlık alan yer alır ve yüksekliği 1500 - 2000 metre civarındadır. Güneybatıda Pamir Platosu (帕米尔高原)67 yer alır ve yüksekliği 3500 - 4800 metredir. Güneyse ise kuzeybatı, güneydoğuya kadar Kunlun

bir geçişti ve eski Batı Bölgeleri olarak adlandırılan Orta Asya ile Çin'i birbirine bağlayan yoldur.

65 Yangguan Geçidi M.Ö. 120 yıllarında Batı Han Hanedanlığı İmparatoru Han Wu Di tarafından takviye edilmiş ve antik Çin'de sömürge baskınlarında karakol olarak kullanılan bir dağ geçididir.

66 Antik dönemde Jinshan Dağı (金山) olarak anılmaktadır.

67 Pamir Platosu, antik dönemde Çin kaynaklarında Congling ( 葱 岭 ) olarak adlandırılmaktadır.

40

Dağları (昆 仑 山 )68 uzanır ve burası yeşim taşı ve develeriyle ünlü bir bölge olup yüksekliği yaklaşık olarak 5000 - 6000 metre civarındadır. Güneydoğu ve güneybatı kısmı kuzeydoğu yönüne doğru Altun Dağları (阿尔金山) yer alır ve yüksekliği 3000 - 4000 metre arasındadır. Orta ve doğu-batı yönünde Tanrı Dağları (天山) yer almakta yüksekliği 3500 - 4500 metre civarındadır. Tanrı Dağı ve Altay Dağları ile Zhunga'er batısında ki dağlar arasında Zhunga'er Havzası uzanmakta doğudan batıya 850 kilometre uzunlukta, kuzeyden güneye ise 380 kilometre enindedir. Genel olarak coğrafi özelliklerine değindiğimiz Batı Bölgesi coğrafi olarak büyük bir alana sahiptir. Batı Bölgesi toprakları su ve doğası bakımından o ldukça verimlidir. Batı Bölgesinin kendine has doğal coğrafyası ve konumu bölgede yaşayan uluslar açısından bazen dezavantaj iken bazen de avantaj sunan faktörlerdir. Bu topraklarda yaşayan göçebe ve yerleşik uluslar veya dışardan bölgeye göç eden uluslar antik dönemden günümüze kadar bölgenin sunduğu avantajlardan faydalanmak, kendi kültür ve tarihini geliştirmek için mücadele etmişlerdir.

Batı Bölgesi’ne dair araştırma yapılırken o dönemde Çin’in iç kesimleri ve aynı zamanda sınır bölgeleri ve komşu devletler ile olan siyasi ilişkileri oldukça önem arz etmektedir. Örneğin tarihsel sürece baktığımızda, bazı dönemlerde Batı Bölgesi’nin kontrolü kuzeyde yer alan göçebe ulusların kontrolü altında olmuştur. Bu sebeple Batı Bölgesi’nin tarihi, Çin’in kuzey bölgelerde yaşayan göçebe uluslar ile Çin’in o dönemdeki hanedanlık tarihi ile yakından ilişkilidir. Batı Bölgesi tarihi araştırmalarında,

68 Antik dönemde Nanshan Dağları (南山) olarak adlandırılır.

41

kuzeyde yaşayan göçebe ulusların tarihi ve aynı zamanda Çin’in o dönemde hüküm süren hanedanlık tarihi ve bölgeye olan siyasi politikası eş zamanlı olarak ele alınması gerekmektedir.

Sonuç olarak, Batı Bölgesi antik dönemden itibaren bir çok farklı ulusun yaşadığı ve farklı kültürlere ev sahipliği yapmış bir bölgedir. Söz konusu bölge çok uzun zaman doğu ve batı arasındaki ulaşım ve kültürel etkileşimde köprü vazifesi görerek doğu ve batıyı birbirine bağlamıştır. Bu sayede doğu ve batı arasındaki kültürel, ticari, ekonomik ve siyasi etkileşime önemli derece katkı sağlamıştır. Dolayısıyla Batı Bölgesi’ne dair yapılan akademik çalışmalar oldukça büyük öneme sahiptir. Zira gerek Orta Asya tarihi gerek Çin tarihi alanında yapılan çalışmalarda Batı Bölgesi’nin tarihi mutlaka araştırılmalıdır. Ayrıca Batı Bölgesi tarihinin araştırılması dünya tarihi açısından da bir çok farklı ulus arasında yaşanan etkileşim, çatışma ve uyum gibi konu başlıkları açısından da son derece mühimdir. 2000 yılı aşkın tarihi süreç açısından Batı Bölgesi Çin’in sınır bölgesi ve bu bölgelerin güvenliği ile büyük ölçüde ilişkilidir. Batı Bölgesinin dar anlamda işaret ettiği bugünkü Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi, Çin’in Batı Bölgesi politikasında ve dışa açılmasında içinde barındırdığı çoklu kültür ile özel bir konumda yer almaktadır. Söz konusu bölgenin sahip olduğu özel coğrafi konumu ve bunun yanında farklı ulus ve kültürlerin yaşaması bölgeye dair yapılan araştırmaları oldukça karmaşık ve zor kılmaktadır. Zira Batı Bölgesi toprakları farklı dönemlerde farklı ulusların yönetim ve kontrolü altında olmuştur. Bu sebeple bölgedeki yazılı kaynakların çoğu” farklı ulusların dilinde yazılmıştır. Söz konusu durum bölgede araştırma yapılmasını zorlaştırmaktadır. Bu sebeple Batı Bölgesi’ne dair yapılacak olan çalışmalar, tarihi yazılı kaynaklar, arkeolojik buluntular ve saha çalışması ile desteklenmesi gerekmektedir.

42 2.1. Han Hanedanlığı Dönemi Batı Bölgesi

2.1.1. Han Hanedanlığı Dönemi Siyasi Yapısı

Qin Hanedanlığının yıkılmasının ardından Han Hanedanlığı ( 汉 朝 ) oldukça güçsüz durumdaydı. Qin Hanedanlığı (秦朝) dönemindeki durum Han Hanedanlığının başlarında da devam etmekteydi. Bu dönemde tüm ülkede idari bölge veya eyalet sistemi uygulanmıştır. İmparator Qin Shi Huang Di ülke birlik ve bütünlüğünü sağlamak adına adımlar atmaya başlamıştır. Qin Hanedanlığı döneminde zor bir dönemden geçen ülke, Han Hanedanlığı döneminde alınan yeni politikalar ile beraber çok uluslu bir yapıyla yeni gelişmelerin yaşandığı bir dönem olmuştur.69 M.Ö. 206 yılında İmparator Gao Zu (高

祖)70 çok uluslu bir yapıyla Han Hanedanlığını kurmuştur. Han Hanedanlığının ilk

hükümdarı Liubang Qin Hanedanlığı dönemindeki despot yönetime şiddetle karşı çıkmış, tahta çıkmasının ardından ilk adım olarak Qin Hanedanlığı dönemindeki sert kanunları ortadan kaldırmış ve yerine halk tarafından desteklenen yeni bir yönetim kurmuştur.

İmparator Liu halk için bir dizi önlemler de almıştır. Alman Sinolog Eberhard İmparator

69 Tan Qixiang (谭其骧), Zhongguo Lishi Dituji, Di Er Ce (中国历史地图集, 第二册), Zhonghua DituXueshe (中华地图学社), Beijing, 974, s. 3-4.

70 İmparator Gaozu (高祖) Han Hanedanlığının ilk imparatorudur. Diğer adıyla Liu Bang (刘邦) olarak bilinmektedir.

43

Liu Bang hakkında şu şekilde bahseder: ‘‘Han Dönemi İmparatoru Liu Bang’dan bahsederken onun muhtemelen asilzade olmadığını, devleti nasıl idare edeceğini bilmediğini, bu nedenle tecrübeli generalleri görevden alıp, akrabalarına ve taraftarlarına görevler ve beylikler vermesiyle karışık bir idarenin ortaya çıktığını belirtmiştir. Bu demektir ki; artık zengin ve asilzade sınıfın yerini toprak sahibi olmaya başlayan ve zenginleşen köylüler almaktadır. Feodal sistem parçalanıp toprak alınıp satılmaya başlanmıştır. Toprak sahibi olan köylüler toprağı aldıkları kişiye yine kiraya vererek gelir elde etmişler, çalışmak zorunda olmadıkları için de zamanlarını eğitimle ya da başka işlerle uğraşarak harcayabilmişlerdir. Vergi toplayarak ve siyasette görev alarak da nüfuz kazanma imkânı bulmuşlardır. Böylelikle “gentry” denilen bir sınıf oluşmuştur. Gentry hem mülk sahibi, hem de memur ve âlim olanların sınıfıdır.’’71

Han Hanedanlığı döneminde hanedanlığın siyasi, ekonomik ve kültürel merkezi Sarı Nehrin altına kadar uzanmaktaydı. Han Hanedanlığı döneminde ülkenin toprak

Han Hanedanlığı döneminde hanedanlığın siyasi, ekonomik ve kültürel merkezi Sarı Nehrin altına kadar uzanmaktaydı. Han Hanedanlığı döneminde ülkenin toprak