• Sonuç bulunamadı

D. Sınır Dışı Etme Yetkisinin Kötüye Kullanılması Yasağı

I. Genel Olarak

Türk hukukunda genel olarak sınır dışı edilmeye ilişkin sebepler, YUKK'un 54. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında sayılmıştır. YUKK'un yürürlüğe giren orijinal hâlinde, 54. maddesinin 1. fıkrasında sınır dışı etme sebeplerine ilişkin 13 bent bulunmakta iken, 2016 yılında 676 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (676 sayılı KHK)178 ile yapılan değişiklikle fıkraya bir bent daha eklenmiştir. İlave olarak, YUKK'un 54. maddesinin 2. fıkrasında sayılan sınır dışı etme sebeplerinde de 676 sayılı KHK ile değişikliğe gidilmiştir. Söz konusu KHK'da yer alan hükümler, 7070 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 31. maddesi ile kanunlaştırılmıştır179.

YUKK'un 54. maddesinde, kanun koyucunun sınır dışı etme sebeplerini iki fıkra hâlinde düzenlemesi, idarenin, getirilen sınır dışı etme sebeplerinde takdir yetkisiyle180 mi, yoksa bağlı yetkiyle181 mi hareket edeceği noktasından

178

RG 29.10.2016/29872. Türkiye'de 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi neticesinde Bakanlar Kurulunun 20.07.2016 tarih ve 2016/9064 sayılı kararıyla, ülke genelinde doksan gün süreyle olağanüstü hal ilan edilmiştir. Bu çerçevede, Bakanlar Kurulu, bazı tedbirler almak ve düzenlemeler yapmak amacıyla kanun hükmünde kararnameler çıkarmıştır. Bunlardan birisi de, YUKK'ta ve diğer bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören 676 sayılı KHK'dır. 676 sayılı KHK'nın 36. maddesi ile YUKK'un sınır dışı edilme sebeplerini saydığı 54. maddesinin 1. fıkrasına (k) bendi eklenmiş; aynı maddenin 2. fıkrasında ise değişikliğe gidilmiştir.

179

RG 08.03.2018/30354 M.

180

Takdir yetkisi, kamu görevlileri için, hukuk tarafından onlara resmi olarak bazı durumlarda

kendi vicdani kanaat ve iradelerine göre başkalarının vicdani kanaat veya düşünceleri tarafından sınırlanmaksızın hareket etme iktidarı veya hakkı demektir: KAYA, Cemil: İdarenin Takdir Yetkisi ve Yargısal Denetimi, İstanbul 2014, s. 19. Bir düzenlemede, idarenin takdir

59 kaynaklanmaktadır. Zira hükmün ilk fıkrası, idarenin bağlı yetkiyi haiz olduğu sınır dışı etme nedenlerine yer verirken, ikinci fıkrası idarenin takdir yetkisinin bulunduğu sınır dışı etme nedenlerini düzenlemiştir.

Doktrindeki bir görüşe göre, YUKK'un 54. maddesinin 1. fıkrasında sayılan sınır dışı etme sebepleri farklı bir ayrıma daha tâbi tutulabilir182. Buna göre, sınır dışı etme sebepleri "güvenlik tedbiri olarak sınır dışı etme", "kamu düzenini korumak amacıyla sınır dışı etme" ve "ülkeye giriş, ülkeden çıkış, ülke içinde ikâmet ve çalışma izni ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranışların ve bunlarla irtibatlı usulsüzlüklerin yaptırımı olarak sınır dışı etme" olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Bu çerçevede YUKK'un 54. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendindeki düzenleme, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun183 59. maddesi kapsamında, güvenlik tedbiri olarak sınır dışı etme sebebi olarak sınıflandırılmaktadır. Hükmün (b) bendindeki terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya destekleyicisi olmak, (ç) bendindeki Türkiye'de bulunduğu süre zarfında geçimini meşru yollardan sağlamamak ve (d) bendindeki kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturmak ise, kamu düzenini korumak amacıyla getirilen sınır dışı etme sebebidir. Aynı şekilde, 676 sayılı KHK'nın 36. maddesi ile getirilen (k) bendi uyarınca uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından tanımlanan terör örgütleriyle ilişkili olunduğunun

yetkisinin var olup olmadığının tespiti, kanunun açık hükmü ile gerçekleşebileceği gibi, belirsiz kavramlar kullanmak suretiyle de yapılabilir. Kanunun açık hükmünden kasıt, emredici hükümler yerine, "atayabilir", "atanabilir", "verebilir", "verilmeyebilir", "feshedebilir", "görevlendirilebilir" gibi yoruma açık ve seçimlik bir hak tanıyan kelimeler kullanmaktır. Belirsiz kavramlarla kastedilen ise, genellikle idarenin kuruluş ve işleyişini, görev ve yetkilerini düzenleyen mevzuatta kullanılan, "milli güvenlik", "devletin güvenliği", "milli egemenlik", "kamu düzeni", "genel asayiş", "kamu yararı", "genel ahlâk", genel sağlık", kamu menfaati", "hizmetin gerekleri", "kamu güveni", "kamu esenliği", "kamu sağlığı", "ihtiyaç", "idarî icap", "görülen lüzum", "muhik bir idarî lüzum", "kamunun emniyet ve selameti", "uygun görülme", "fevkalade hâl", "duruma göre", ve "icabı hâl" gibi kavramlardır: KAYA, s. 36-37, 43.

181

Bağlı yetki, idarenin belli koşul ve durumların gerçekleşmesi hâlinde, mutlaka belli bir çözümü

benimseyerek, belli bir idarî işlemi yapmak zorunda olmasıdır. Bağlı yetki hakkında detaylı bilgi için bkz. GÖZLER, Kemal/KAPLAN, Gürsel: İdare Hukuku Dersleri, Bursa 2012, s. 353-354; GÖZÜBÜYÜK, A. Şeref: Yönetsel Yargı, Ankara 2015, s. 245-246; ODYAKMAZ, Zehra/KAYMAK, Ümit/ERCAN, İsmail: İdarî Yargı, İstanbul 2015, s. 31-32.

182

Söz konusu ayrım için bkz. DARDAĞAN KİBAR, Karşılaştırma Denemesi, s. 55.

183

60 değerlendirilmesinde de kamu düzenini koruma amaçlandığından, bu gruba dâhil etmek yerinde olacaktır. YUKK'un 54. maddesinin 1. fıkrasının (c), (e), (f), (g), (ğ), (h), (ı), (i), (j) bentlerindeki sebepler ise ülkeye giriş, ülkeden çıkış, ülke içinde ikâmet ve çalışma izni ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranışların veya bunlarla irtibatlı usulsüzlüklerin yaptırımı olarak sınır dışı etmeye yol açmaktadır.

YUKK'un 54. maddesinde sayılan sınır dışı etme sebepleri sınırlı sayıdadır. Dolayısıyla söz konusu sınır dışı etme sebeplerinin genişletilmesi mümkün değildir. YUKK'un 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, idarece hakkında sınır dışı etme kararı alınması zorunlu olan yabancılar şunlardır:

-TCK'nın 59. maddesi kapsamında sınır dışı edilmesi gerektiği değerlendirilenler,

-terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya destekleyicisi olanlar,

-Türkiye'ye giriş, vize ve ikâmet izinleri için yapılan işlemlerde gerçek dışı bilgi ve sahte belge kullananlar,

-Türkiye'de bulunduğu süre zarfında geçimini meşru olmayan yollardan sağlayanlar,

-kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar,

-vize veya vize muafiyeti süresini on günden fazla aşanlar veya vizesi ve ikâmet izinleri iptal edilenler,

-ikâmet izni bulunup da süresinin sona ermesinden itibaren kabul edilebilir gerekçesi olmadan ikâmet izni süresini on günden fazla ihlâl edenler,

-çalışma izni olmadan çalıştığı tespit edilenler,

61 -hakkında Türkiye'ye giriş yasağı bulunmasına rağmen Türkiye'ye geldiği tespit edilenler,

-uluslararası koruma başvurusu reddedilen, uluslararası korumadan hariçte tutulan, başvurusu kabul edilemez olarak değerlendirilen, başvurusunu geri çeken, başvurusu geri çekilmiş sayılan, uluslararası koruma statüleri sona eren veya iptal edilenlerden haklarında verilen son karardan sonra YUKK'un diğer hükümlerine göre Türkiye'de kalma hakkı bulunmayanlar,

-ikâmet izni uzatma başvuruları reddedilenlerden on gün içinde Türkiye'den çıkış yapmayanlar,

-uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından tanımlanan terör örgütleriyle ilişkili olduğu değerlendirilenler.

YUKK'un 54. maddesinin 1. fıkrasında sayılan söz konusu sınır dışı etme sebepleri dışında, YUKK Yönetmelik'te de sınır dışı etme sebebine benzer bir düzenlemeye yer verilmiştir. YUKK Yönetmelik'in 54. maddesinin 6. fıkrasında, Türkiye'de bulunan düzensiz göçmenlerden, durumları yetkili makamlarca tespit edilmeden önce üçüncü bir ülkeye gitmek ya da menşe ülkesine geri dönmek isteğiyle İl Göç İdaresi Müdürlüklerine kendiliğinden başvuranlar hakkında da sınır dışı etme kararı alınacağı öngörülmektedir.

İdarenin takdir yetkisiyle sınır dışı etme kararı alacağı yabancılara yer verilen YUKK'un 54. maddesinin 2. fıkrası 676 sayılı KHK ile değişikliğe uğramadan önce, uluslararası koruma başvurusu sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişiler hakkında, sadece ülke güvenliği için tehlike oluşturduklarına dair ciddi emare bulunduğunda veya kamu düzeni açısından tehlike oluşturan bir suçtan kesin hüküm giymeleri durumunda sınır dışı etme kararı alınabilmesine dayanak teşkil etmekteydi. Ancak 676 sayılı KHK ile YUKK'un 54. maddesinin 2. fıkrasında yapılan değişiklikle, YUKK'un 54. maddesinin 1. fıkrasının (b), (d) ve (k) bentleri kapsamında oldukları değerlendirilen uluslararası koruma başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişiler hakkında, uluslararası koruma işlemlerinin her aşamasında sınır dışı etme kararı alınabileceği öngörülmüştür. Bununla bağlı

62 olarak, YUKK Yönetmelik'in 92. maddesinin 4. fıkrasında, kamu düzeni ve kamu güvenliği için tehlike oluşturan uluslararası koruma başvurusu ve uluslararası koruma statüsü sahiplerinin sınır dışı edilebileceği ayrıca hükme bağlanmıştır.