• Sonuç bulunamadı

Bu araştırmada, klasik Alman edebiyatı, şair ve yazarı ünlü Johann Wolfgang von Goethe’nin seçkin eserlerinden “Genç Werther’in Acıları” romanı ele alınmıştır. Bu roman 1774 yılından itibaren sürekli basılıp, okuyucu kitlelerince benimsenmiş, dünya klasikleri arasında yerini almıştır. Türkçe’ye çevirisi ise Osmanlı Devleti zamanından beri yapılmıştır, şimdi ise bilinen üç ayrı çevirmen tarafından çevirileri piyasada bulunmaktadır. Goethe 1772 yılında Vetzlar’a hukuk stajını tamamlamak için gitti. Burada Bremen Elçilik Sekreteri Kestner’le ve onun nişanlısı Charlotte Buffe ile tanıştı. Kısa zamanda Charlotte’nin Kenstner’in nişanlısı olduğunu daha öğrenmeden ilk bakışta âşık oldu. Sonra onun, arkadaşı Kenstler’le nişanlı oiduğunu öğrenince karmaşık duygular içine girdi. Şair ruhunun hayalperestliği ve duygularının gücü, sert hayat gerçekleriyle çarpışmış oldu. Goethe içinde bulunduğu bunalımı sanat düzeyine çıkarmış oldu. Die Leiden des Jungen Werthers romanı bu yaşantının ürünüdür.

Aytaç (1983), Monolog mektup tarzında iki bölümlük bir romandır. Konu Goethe'nin özel yaşantısından alır. Onun Kestner'in nişanlısi Charlotte'ye olan aşkı, o günlerin Wetzlar'da heyecan yaratan bir olayı ile birleştirilmiştir. Bu, melankolik bir insan olan elçilik sekreteri Karl Wilhelm Jerusalem'in evli bir ,ka- dına karşı duyduğu mutsuz bir aşk nedeniyle intiharı olayıdır. Eserin edebi dokusunda yer alan bir başka olay da Goethe'nin dostluk kurduğu Maximiliane ile ilişkisinin kıskanç bir erkek olan Brentano tarafından kesinlikle yasaklanmasıdır. Romanda Lotte'nin nişanlısı Albert, Brentano'nun sevimsiz, kaba davranışlarından izler taşır. Keza gerçekte mavi gözlü Charlotte, roman kahramanı Lotte olurken

85

Maximiliane'nin kara gözlerini alır. Werther'in intiharı da Jerusalem'in sonuyla aynıdır ve Kestner'in bu intihar olayı hakkında verdiği rapora dayanır. Werther'in konusu, son derece duygulu bir gencin, arkadaşının nişanlısına karşı duyduğu mutsuz aşktır. Sanâtkar ruhlu bir insanın gerçek hayat karşısındaki yenilgisini ele alışı nedeniyle roman aynı zamanda bir sanat romanı (Künstler ' Roman)'dır.

Buıjuva hayat düzenine karşı başkaldırışlar, tabiat konusunda panteist göıüşler,insanın ruh haliyle bağıntısı içinde tabiat tasvirleri, Homeros'dan, Ossian'dan esinlenmeler, Rousseau tarzı tabiata çağrılar, Richardson'u hatırlatan duygululuk üslûbu eserin kültür tarihi içindeki etkilenmelerini yansıtmaktadır. Üslup tipik Sturın und Drang üslubudur. Werther Goethe’ye bir çırpıda dünya çapında ün sağlamıştır. Eser çeşitli dillere çevrilmiş, gençlerde Werther kıyafeti moda olmuş, Werther tipi intiharlar görülmüştür; kısacası roman devrin gençlerini etkilemekte kalmamış, onlann ruhsal bunalımlarına tercüman olduğu için bütün dünyada ilgi görmüştür.

Çevirmenlerin roman hakkındaki görüşleri: JohannWolfgang von Goethe’nin 1774’- te yazmış olduğu “Genç Werther’in Acıları” romanı o günün düşüncelerini, hislerini ve acılarını günümüze iletmektedir. Geçmişin kara günlerinin tekrarlanmaması için bu günümüz gençliğine ışık tutması umuduyla çevirmen yazarlarımızın bu roman hakkındaki görüşlerine bakalım:

1. Arif Gelen

“Goethenin dünya çapındaki ünü büyük ölçüde iki yapıtına dayanır: Gezgin bir hokkabazın öyküsünü anlatan Faust ve kendi gençlik aşkının etkisi altında kaleme aldığı Genç Werther’in Acıları bu ufak roman, zamanında o kadar derin bir etki yaratmıştır ki; bir çok genç bu romanı okuduktan sonra kendini öldürmüştür. Bu gün çok şükür Werther yüzünden kendini öldürene rastlanmıyor. Ama bu romantik öyküyü zevkle ilgiyle okuyanların sayısı hiç de azalmıyor”

86

2. Nihat Ülner

Johann Wolfgang von Goethe, Alman edebiyatının coşkunluk akımı Sturm und Drang’ın, ayrıca Schiller’le birlikte klasik dönemin en büyük temsilcisidir. Yarım kalan hukuk eğitimini tamamlamak üzere Strazburg’da geçirdiği bir buçuk yıl içindeki yazdığı eser, Die Leiden des Junge Werther romanıdır. Edebiyat dünyasına, karşılıksız aşkıyla intihara sürüklenen roman kahramanı bu büyüleyici mektup-romandaki şiirselliği ve tutkulu bakışıyla okurları mıknatıs gibi kendine çekmişti. Almanya’da dönemin gençliğini etkisi altına alan romanın birçok kişinin intihar etmesine yol açtığı, Werther’in giydiği mavi frak, sarı yelek ve çizmelerin o yıllarda moda olduğu, Napolyon’un da bu kitabı sürekli yanında taşıdığı söylenir.

Goethe’nin gerçek edebiyatçı kişiliğini bulmasını sağladı. Genç Werther’in Acıları, Goethe’nin Sturm und Drang dönemini yansıtır; bu dönemde Goethe doğa karşısında kendini kaptırdığı coşkuyu ve gem vuramadığı duygularını dile getirmek için yeni bir sanatsal arayışa girdi. Önemli yapıtlarından Wilhelm Meister’in çıraklık yıllarını, dostu Schillerin etkisiyle tamamladı. Kendi hayatımdan şiir ve gerçek, Gönül Yakınlıkları, Doğu Batı Divanı ve Faust, Goethe’nin genç dönem yapıtlarıdır.

3. Dilek Yapıcı

“ Duygulu genç Werther, nişanlı bir kıza âşık olunca, genç bir âşığın bütün bunalımlarını yaşayacaktır. Goethe’nin kendi yaşadığı bir gençlik aşkını sembolleştirerek anlattığı bir dramdan, âşık bir gencin, bütün umutsuzluklarını, çaresizliklerini, taşkınlıklarını derinlemesine aktarır bize. 1774’te yayınlanıp hemen ünlenen bu kitap Goethe’nin başyapıtlarından biridir.”

Başka Yazarlar Açısından “Genç Werther’in Acıları” Romanı

Genç Werther’in Acıları romanı hakkında yerli veya yabancı yazarların birçok görüşleri vardır. Türkçeye çeviriler yapmış olan Nilüfer Kuruyazıcı ve Celal Öner’in görüşleri de şöyle:

87

a - Nilüfer Kuruyazıcı

“Goethe’nin Ünlü romanı Genç Werther’in Acıları’nın bir kez daha yayınlanarak Türk okurlarına sunulması, XVIII. yüzyılda yazılmış bir romanın günümüzde hâlâ ilgi gördüğünün önemli bir göstergesi. Goethe’nin 1774’ te üç ay gibi kısa bir zamanda kaleme aldığı roman. Alman Edebiyatı’nda çığır açmakla kalmamış. ‘Werther ateşi’ tüm dünyayı kaplamış ve Goethe’nin, Werther’in yazarı olarak tanınmasına yol açmıştı.(…)

Werther’in, roman biçimi açısından XVIII. yüzyıl Alman Edebiyatı içinde taşıdığı önem, ilk mektup roman olmasından kaynaklanıyor. Werther’in Wilhelm adındaki hayali bir arkadaşa yazdığı günlük biçimindeki mektuplardan oluşan roman. Türünün gereği, yazarının iç dünyasını dışa vurmasına, tüm düşünce ve acılarını doğrudan dile getirmesine yardımcı olan bir özelliğe sahip. İşte romanın okurlar üzerinde yarattığı beklenmeyen etki, o güne dek kati akılcı bir dönemden geçen Alman edebiyatında, duyguların birdenbire bu denli içtenlikle ön plana çıkmasından kaynaklanıyor…”

b - Celal Öner

Felsefe, bilim, sanat ve şiir gibi konularda sayısı yüz elliyi aşan yapıta imza atmış olan Goethe, yalnızca Almanya’nın değil, tüm Avrupa’nın en önemli dehaları arasında sayılır. Goethe’nin en güzel romanı olan Genç Werther’in Acıları, kendisinin yaşadığı bir aşkın esiniyle kaleme alınmış, yayınlandığı 1774 yılından beri de, kuşaktan kuşağa aktarılarak ölümsüz bir aşk romanı haline gelmiştir. Yayınevimizin eksiksiz bir çeviriyle sunduğu bu yapıtta kendi duygularınızdan da bir şeyler bulacaksınız.