• Sonuç bulunamadı

3.2.2 Düşünce Nasıl Oluşur? Fikir Nedir? Akıl Yürütme Nasıl Gerçekleşir?

Düşüncenin oluşumunda, İnsanoğlunun düşünce dünyasını oluşturan fikrin iki kaynağı vardır:

1. İnsan İradesi: Düşüncenin gerçekliğini kabullenme, insanın iradesi ile sınırlanmıştır. İnsanın kendi iradesinin doğru olduğunu kabullenme tavırdan çıkan düşünce biçimidir. Yani düşüncenin kaynağı insan kendi hür iradesidir. Demokrasinin kaynağı da budur. denir.

2. İnsan iradesi üzerinden Gelen Bilgiler: Vahiy + İnsan iradesinin birlikte oluşturduğu fikir ve evrensel değerler.

Her insanda düşüncenin oluşabilmesi için, bilimsel metoda göre akıl süzgeci şöyledir: 1- Bir fikrin bir düşüncenin oluşabilmesi için bir olay şarttır.

2- Bu olayı kaydeden sağlıklı bir dimağa, belleğe, zekâya sahip olmak şarttır.

3- Bu olayı belleğe ileten duyu organlarından en az biriyle belleğe iletilmesi de şarttır. 4- Bellekte o olay hakkında sağlam delillere dayanan bir geçmiş bilgi bulunması da şarttır.

75

Olay olur, görülür, duyulur, işitilir, tadılır, koklanır ve bellekte bekleyen geçmiş bilgiyle birleşince insan, idrak ve bellekte saklı bilgiyi sentez yaparak bir düşünceye varmış olur. Algılanan olay geçmiş bilgi ile sentez yapılınca düşünce oluşmuş olur. İnsan o zaman bu olaya karşı bir tavır alabilir. Bir olayın bu düşünce metoduna göre böyle değerlendirilmesi sonucu ile neticeye varma işlemine, akıl yürütme diyoruz.

Pratik olarak her insan yaratılış icabı bu akıl yürütmeyi gerçekleştirmektedir. Haklı olarak da aklına güveniyor. Bunun adı aynı zamanda insan iradesidir. Dördüncü aşamadaki “geçmiş bilgi” yerine peygamberlerin getirdiği bilgileri kabul etmeyerek kendi ürettiği bilgilerle düşünüldüğünde, bu düşünce tarzına demokratik insan düşüncesi denir. Demokrasi insan iradesiyle sınırlı bir fikirdir. Demokratik düşüncenin öncüleri tarihte kendilerini seçilmiş gruplar olarak benimsetip, insanlara bu üstünlüklerini kabul ettirmek için kendilerini hümanist olarak ifade ettiler. 1789 dan sonra laiklik anlaşmasıyla kiliseyi devreden çıkarınca; demokresiyi kendi şekillendirdikleri inanca göre “evrensel değer” olarak herkese dikte ettiler.

Bir kısım insanlar ise, geçmiş bilgi yerine diyalektik materyalizmi koyarak, başka bir ideoloji üretmiş oldular. Yaratıcıyı kabul etmezken, yaratılmışları yani; aklı dolayısıyla insanı ilah kabul ederek insanlığı yanılttılar.

İnsan iradesi üzeri yaratıcı güç ile birlikte düşünenler ise; akıl süzgecinin dördüncü aşamasındaki “geçmiş bilgi” yerine, akli ve nakli delillerle gelmiş olan vahyi ve bilim dünyasınca geliştirilen bilimsel metodu koyarak düşünürler.

İşte, bu akıllı insan, kimselerden etkilenip, kendisini yanıltmadan algıladığı bir olayı dosdoğru, olduğu gibi naklederse buna haber denir.

Bu insan, geçmiş bilgi yerine, kendi inanç veya vicdani amacına göre bu olayı kendi bakış açısıyla ortaya koyarsa buna da yorum denir. Yorum yapacak insanın, olayları değerlendirerek karar verebilmesi için gereken yetenek ve eğitim durumu ile güvenilirliğinden emin olunmalıdır. İşte o insan yeterli olmalıdır ki, yorumları da isabetli olabilsin ve geleceğe yönelik fikir verebilsin.

76

İşte eğitimdeki isabetsizlik veya ciddiyetin ortaya çıkışı buradan başlıyor. Çünkü: geçmiş bilgi yerine doğru bilgiyi koyarsanız yorum da doğru olacaktır. Yorumcu, işte o zaman hür iradeli bir insan özelliğini kazanacaktır. gerçek demokrasiden kast edilen ve umulan da budur.

3.2.3. Bilimsel Bilginin Özellikleri

Bilimsel araştırmaların neticeleriyle ortaya çıkan bilgilere kimsenin itirazı olamaz. Laboratuar metodu olan bilimsel metod ne kadar güvenilir ise; bilimsel bilgilerde bir o kadar güvenilirdir. Bilimsel bilgiler aydın fikir mahsülü olduğu için bu bilgilerin her biri bir bilimsel araştırmanın neticesidir ve bu derin özelliğe sahiptir.

Aydın Fikir: Yeryüzünde dolaşan insanların bir kısmı sathi yüzeysel düşünür. Bunlara ve bunların bu fikirlerine riayet edilmez. İkinci kısım insanlarda derin düşünenlerdir. araştırmacıdır. Konusunun uzmanıdır veya kurumsal verileri ortaya koyar bir bilimsel sonuçları vardır ve bu sonuca göre düşünürler. Üçüncü kısım insanlar ise; Yeryüzündeki sathi düşüncelilerden olmayan ayrıca derin düşünen insanlar gibi de uzman düşüncesi olmayanlar bilimsel verilerle etraflıca düşünür. Bir uzmanın , bir bilimsel metodun veya kurumsal bir verilerle etraflıca düşünenlerdır. Aydın fikir denen düşünce de budur. İşte bu aydın fikirlerde bilimsel bilgilerin özellikleri vardır. M.E.B. Felsefe I kitabının 3.Ünitesindeki Özellikler: “Tarafsızlık özelliği : Bilimsel bilgi insanlar arasında din, dil, millet ve ırk

ayrımı olmaksızın geçerlidir. Bilimsel bilgi insanlığın ortak malıdır. “Onun bilimi, benim bilimim” ayrımı olamaz. Ayrıca tarafsızlık olguları değer yargılarının ötesinde, olduğu gibi algılanmaktadır. Ancak bilimdeki bu tarafsızlık mutlak değil sınırlıdır.

Doğru Ölçü: Bilimin gelişme ve olgunluk düzeyi, ölçme (nesne ve olaylara sayı verme) tekniğidir. Yalnız nicelikler değil, nitelikler de sayı ile değerlendirilebilir. Ölçme ve ölçeklemede güvenirlik (her ölçmede aynı sonucun alınması) ve geçerlilik (ölçmek istenenin gerçekten ölçülmesi) önemli kavramlardır.

Delil Niteliği: Bilimsel verilerin her şart ve durumda yenilenmesi ve sonuçların gerçekleşmesi gerekir.(Suyun yüz derecede kaynaması)

Genelleyici özellik: Bilimin bu özelliği olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurmak suretiyle genel kavramlara ulaşmaktır. Örneğin önermeler tüm

77

metaller ısı karşısında genleşir şeklinde değil de ısınan metal genleşir şeklinde ifade olur.

Statik ve Dinamik karekter: Bilim sadece statik bir bilgi değildir, sınırları daha öncebelirttiğimiz gibi devamlı gelişir. Bilim aslında bir bilgi kütlesi ile buna devamlı eklenen yeni bilgilerdir. Bilimin "olgusal", "mantıksal", "eleştirici", "seçiciliği gibi önemli özellikleri de vardır.

Olması Gerekenle Değil de Olanla Uğraşması: Olması gereken olaylar isteklerimize, duygularımıza bağlı kalır ve değer yargılarının konusudur. Bu değerlendirmeler değer sistemine ve inanç sistemine göre değişir. Oysa bilim var olanı araştırır. Yani bilimsel metoda uygundur.”

3.3. Veri Toplama Teknikleri

Veri toplama faaliyeti, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nün tez yazım

kılavuzu (ankara,2009) esas alınarak yürütülmüştür. bu bölümde, verilerin elde edilmesinde kullanılan veri toplama aracının hazırlanma biçimi ve seçilme nedeni, nasıl geliştirildiği veya geliştirilmiş bir araç kullanılması durumunda geçerlik ve güvenirliği irdelenmiştir. Veri toplama aracı geliştirilmiş, geçerlik ve güvenirliği sağlanmıştır.

Araştırmada ihtiyaç duyulan K.M. ler “Genç Werther’in Acıları” romanının orijinali Alman kitapevinden temin edilmiştir. “Deutscher Taschenbuch Verlag” Aynı romana ait ses CD’leri ise Alman Kültür Merkezinden temin edilmiştir. Bu romana ait üç adet çevirinin üçü de Ankara kitapevlerinden temin edilmiştir. Ayrıca internet kullanılmış olup, alt problemlerin gerektirdiği verilerden anket, çeşitli performans ve psikolojik testler uygulanmasına ihtiyaç duyulmamıştır.

Araştırma için toplanan verilerden kaynak roman ile üç çevirisi okunmuştur. Kaynak romanı özetleyecek biçimde paragraflar alınarak sırasıyla A.G’in çevirisi sonrasında N.Ü.’in çevirisi bu çevirinin sonrasında ise D.Y.’nın çevirisine yer verilmiştir. Bu çeviri karşılaştırmalarından sonra çeviri yeterliliği ve yorumlara yer verilmiştir. İtirazları sor

78