• Sonuç bulunamadı

Jochann Wolfgang von Goethe’nin hayatı ve eserlerine yer verilmek suretiyle

Genç Werther’in Acıları romanı hakkında bilgi verilmiştir.

4.1. Johann Wolfgang von Goethe’nin Hayatı(1749-1832)

Aytaç (1983:134), Goethe, 1749 yılında Franfurt Am Main'da doğmuştur. Babası Johann Kaspar hukuk öğrenimi yapmış, Roma'da, Paris'te bulunmuş ve Frankfurt Şehir Meclisi'nde müşavirlik almıştır. Herhangi bir meslek kaygısından uzak, kendini incelemelere ve zevk aldığı konulara verme imkanı içinde ömrünü sürdürmüştür. Otuzsekiz yaşındayken onyedi yaşındaki Elisabet Textor'la evlenen Johann Kaspar Goethe'nin altı çocuğu olmuşsa da bunlardan yalnız Johann Wolfgang ile onun bir yaş küçük kız kardeşi Cornelia çocukluk çağını aşabilmiş, ötekiler küçük yaşta ölmüştür. Goethe, Dichtung und Wahrheit adlı kitabında babasından sert mizaçlı, titiz, disiplinli bir insan olarak söz eder ve ondan aldığı özelliği şöyle ifade eder:

Davranışlannda akıl ve mantığa uymayı prensip edinen bir babanın yanında Goethe, duygulu, hayal gücü zengin, hayat dolu bir annenin varlığıyla akıl ve duygu dengesini tamamlamış görünür. Hayal gücü kadar anlatma kabiliyeti de kuv- vetli olan annesinin ona ilk edebiyat zevkini aşıladığını öğreniyoruz. Babasına ve annesine çeken yanları hakkında söylediği şu sözler, Goethe'nin babasından ve annesinden söz ediIirken sık sık anılır:

Vom Vater hab' ich die Statur, Des Lebens ertıstes Führen; Vom Mütterchen die Frohnatur Und Lust zu fabulieren.

80

Yabancı dil öğretimine özellikle önem vermiş, ona Latince, Yunanca, İbranice, Fransızca, ingilizce ve İtalyanca dersleri aldırmıştır.Onyaşında Aesop'u, Homeras'u, Vergilius ve Ovidius'u okuyan Goethe, antik kültüre küçük yaşta aşina olmakla kalmamış, aynı, yıllarda Şark dünyasından Binbir Gece Masalları'nı Alman

Volksbücher'inden Ewenspiegel, Doktor Faustus, Die schöne Magelone gibi efsaneleri de

çocukluk yıllarının kültür hazineleri arasında saymıştır. Johann Kaspar Goethe, çocuklarının dini eğitimine de büyük önem vermiş, onları muntazam olarak kiliseye götürmüş, hergün İncil'den birşeyler okumalarını alışkanlık haline getirmiştir. Sonraları katı Hıristiyan kalıplarından uzaklaşan Goethe, İncil'in yine de onu çok etkileyen bir dünya olduğunu anlatır. Goethe'yi çocukluk yıllarda etkileyen önemli bir olay, Yedi Sene Savaşları'dır. Frankfurt şehri, 1759'da, Avusturya ile birleşen Fransızların işgaline uğramış, bu arada Goethe'lerin evi de Fransız sivil idaresinin komutanı Graf François de Thoranc'a iki buçuk yıl boyunca karargah olmuştur. Küçük Goethe ile dostluk kuran bu Fransız subayı, güzel sanatlara, özellikle resme meraklı olduğundan sanatkar misafirleri eksik olmuyordu. Goethe onun aracılığıyla plastik sanatlara karşı ilgiyi küçük yaşta kazanmıştır. Fransız işgalinin Goethe'nin kültür dünyasına olumlu katkılarından biri de Frankfurt'ta temsiller veren bir Fransız gezici tiyatro trupunun etkisidir. Muntazam olarak izlediği bu oyunlarda daha onbir yaşındayken, Racine'i, Moliere'i tanımıştır. Onaltı yaşında üniversite öğrenimine başlayan Goethe, aslında kendi isteğine kalsa Göttingen' de Klasik Çağ Bilimleri (Altertumswissenschaften) okuyacaktır, ama babası kendisi gibi Leipzig'de hukuk öğrenimi yapmasında ısrar etmiştir. Rokoko ruhuyla dolu bir fuar şehri karakteriyle Leipzig, genç üniversiteliyi çok etkilemiştir. Hukuk dersleri yanısıra Gellert' in takrirlerini dinleyen Goethe, bu derslerde aradığını bulamamış, hayal kırıklığına uğramıştır. Winckelmann’ın öğrencisi olan Oeser'den resim dersleri almış, sanatta sadelik ve sükunetin güzellikle eşdeğerli olduğu görüşünü kazanmıştır. Leipzig'in hareketli üniversiteli hayatına ayak uyduran Goethe, yemek yediği bir misafirhanenin genç

81

kızı Kätehen Schönkopf'a tutulmuş, ilk şiir denemelerinde onu işlemiştir. (Annette adlı şiir kitabında). Çoban oyunları tarzında yazdığı Die Laune des Verliebten (1768) de bu yılların ürünüdür. Goethe hayatını biçimlendiren yönün, yani onu sevindiren, üzen, etkileyen, kısacası ilgilendiren şeyleri bir imaja, bir şiire dünüştürmek çabasının Leipzig yıllarında kendini gösterdiğini anlatıyor. Bu, onun kendisiyle hesaplaşması ve dış dünya hakkındaki kavramları tesbit etmesini ve ruhça rahatlamasını sağlıyordu.

Leipzig' de üç yıllık hareketli öğrencilik hayatı sonunda Goethe, ciddi bir kriz geçirir. Ruh bunalımlanyla birlikte kendini gösteren hastalıklar, yakınlarına onun hayatından şüphe, ettirecek kadar korkunç olmuştur. Baba ocağına dönüp bir buçuk yıl kadar tedavi gören, dinlenen Goethe, annesinin bir yakını olan Susanna Katharina von Klettenberg adında dindar bir kadının gösterdiği ilgiyle mistik ve dini eserlere yönelmiş, içine düştüğü bunalımdan kurtulmayı başarmıştır. Onun dine mistisizme yöneldiği bu sıralarda aynı zamanda tabiatı inceleme konusunda bir eğilim göstermesi ilginçtir. 1770 yılında yarım kalmış tahsilini tamamlamak üzere baba ocağından ayrılır. Strassburg'da yakın dostlar edinir. Dindar zihniyetli yazar ve hekim olan Jung Stillig, Jacob Michael Reinhoid Lenz ve teolog Franz Christian Lerse ile sık sık bir aradadır. Ama onun hayatında dönüm noktası sayılacak önemde bir dostluk, Herder'le olandır. Herder: onun yalnız rokoko tarzından uzaklaş.. masını sağlamakla kalmamış, o sırada kendisinin ve Hamarm' ın temsil ettiği antirasyonal kültür dünyasıyla ilişki kurmasına sebep olmuştur. Shakespeare, Ossian ve Pindar üzerine dikkatini çekmiş, onda halk edebiyatına karşı ilgi uyandırınıştır. Goethe, Herder'in ona bambaşka bir edebiyatın kapılarını açtığını ve bu anlamda edebiyatın kendisine çok hitap ettiğini söyler. Goethe'nin yöneldiği bu edebiyat ve kültür dünyası, onun Frederike Erion adlı bir rahip kızına duyduğu sevgiyle de, bağdaşır ve onun zengin lirik şiirler yaratmasına kaynak olur.

Strassburg yakınlarında Sesenheim'da oturan Frederike, Goethe'nin Strassburg devrinin duygusal hayatını belirlemiştir, Goethe, pek başarılı geçmeyen

82

hukuk öğrenimini doktora ile bitirmek istemişse de bu arzusunu gerçekleştirememiş, doktora tezi geri çevrilmiştir. Goethe. 1771 yılında Frankfurt'a döner. Babasının beklemediği bir şekilde oldukça sönük geçen staj yılları sırasında onun hayat planı, kendine bir burjuva varlığı sağlamak değildi. Frankfurt'daki ilk edebi faaliyeti Ossian' dan tercümeler yapmak ve Shakespeare'in eserleriyle yoğun bir şekilde ilgilenmek olmuştur. Bu uğraşılarının ürünü, 14 Ekim 1771 günü arkadaşlarına hitaben yaptığı Shakespeare" Günü Konuşması'dır (Zum Shakespeare Tag). Yazılı bir şekilde Shakespeare savunması, onu örnek olarak kabul ettiğinin ifadesidir. O güne kadar Alman edebiyatında değeri pek anlaşılmayan Shakespeare ve tarzının övülmesi Alman edebiyatında çığır açıcı olmuştur: Onun eserleri öyle bir

gizli nokta çevresinde dönmektedir ki bu, benliğimizin özel yanının, irademizin önceden yönlenmiş özgürlüğününün, geneli zorunlu gidişiyle çarpıştığı noktadır.

Shakespeare'le yogun ilgilenişinin tek ürünü bu konuşma değildir. Goethe, hayran olduğu tarzda tiyatro eserleri vermek ister ve hukuk tarihiyle uğraştığı sıralarda dikkatini çeken Götz von Berlichingen otobiografisini değerlendirerek bir dram yazar: Götz von Berlichingen mit der eisernen Hand (1773)

“Sturm und Drang” edebi devrinin başlatılmasına neden olan aynı adlı romanı, aynı adlı şiiri ve aynı adlı tiyatrosuyla nam salmıştır. Düşünceleriyle Avrupa’nın sancılı döneminde görüşleriyle hümanistlerin görüşlerine ters düşerken, aynı zamanda akıl çağı diye nitelendirilen o günlerde Fausto’yu yeni bir görüşle yazması hasımlarını bile kendine hayran bırakmıştır. Ayrıca Schiller’le birlikte klasik dönemin en büyük temsilcisi olmuşlardır. Goethe, Sturm und Drang dönemini Yeni Alman Edebiyatı tarihinden bir alıntıyla özetlemek gerekir. Gürsel Aytaç: (1983:154):

Goethe, 1789 Fransız İhtilâli Karşısında

Goethe politikada oldukça tutucudur. Fransız ihtilalini hiç de olumlu karşılamamıştır. Adeta tedirgin olmuştur. Savaştan, anarşiden, zora başvurmadan ,bölücülükten, ırkçılıktan nefret eden bir insan olarak 1789 Fransız İhtilali’nin, dünyanın başına bela olacağını her fırsatta söylemiştir.Fransız İhtilalini bir zamanların Luterciliği

83

gibi Avrupayı alt üst edeceğinden bunda Dünya insanlarının daha da huzursuz olacağından emin olduğunu söylüyordu.Goethe son derece önem verdiği “Ruhige Bildung” (Sükun İçinde Eğitim) idealini sarsacağından kuşkuya kapılmıştır.Endişe içindedir. Çünkü: Goethe ve Shiller’in açmış olduğu ‘Sturm und Drang’ edebi devrine damgasını vuran Goethe’nin eserlerinden: Urfaust,Prometeus, Muhammed Gesang eseleri de Hümanistleri endişeye sokmuştur.”

Goethe doğa karşısında kendini kaptırdığı coşkuyu ve gem vuramadığı duygularını dile getirmek için yeni bir sanatsal arayışa girdi. Önemli yapıtlarından: Wilhelm Meister’in

Çıraklık Yıllar’ını, dostu Schiller’in etkisiyle tamamladı. Kendi hayatından Şiir ve gerçek, Gönül Yakınlıkları, Wilhelm Meister’in Seyahat Yılları, Doğu-Batı Divanı, Faust, Gönül Yakınlıkları, Genç Werther’in Acıları da Goethenin en önemli yapıtlarındandır. Goethe

1832 de Weimar’da öldü.

Jochann Wolfgag von Goethe’nin Eserleri:

1- Götz von Berlichingen mit der eisernen Hand (1773) :

2- Urfaus! (1771-75):

Goethe Strassburg dönüşü Frankfurt'da Götz von Berliehingen'den başka dramlar da planlamış, fakat bunlan fragman şeklinde bırakmıştır: Urfaust,

Prometheus, Mahomet gesang, gibi.

3- Die Leiden des Junge Werther (1774) : Tezimizin Kaynak Metni.

4- Clavigo (1774) :

5- Stella. Ein Schauspiel für liebende (1775-1776) 6- Goethe’nin gençlik şiirleri

7- Wilhelm Meisters Wander jahre oder die Entsagenden (1829)

8- Goethe’nin İtalya seyahati (1786-88) 9- Iphigenie auf Tauris (1787)

10- Egmont (1788)

11- Tarquato Tasso (1780- 1789 ) Fransız İhtilâli karşısında Goethe 12- Reinike Fuchs ( 1794)

13 - Römische Elegien (1795)

14- Wilhelm Meisters Lehr jahre (1795-96) 15- Hermann und Dortgea (1797)

84

16- Die Naturliche Tochter (1803)

17- Faust ( Der Tragödie erster Teıl 1808) 18- Die Waldvewandschafte (1809)

19- Aus meinem Leben. Dichtung (1und Wahrheit (1811-1833) 20- west- östlicher divan (1819)

21- Nowelle (1828)