• Sonuç bulunamadı

Düzanlam bütün diller için geçerlidir. Almanca için de şu örnekleri verebiliriz; Hotel => Absteigequartier (konaklanaeak yer); Auto => Wagen (motorlu tekerlekli araç); Lehrer => Pauker (Öğrencilere ders veren kişi).

Çeviride "düzanlamsal eşdeğerlilik" kavramıyla kaynak dildeki herhangi bir dil unsurunun hedef dilde en somut biçimiyle yansıtılması olayı anlaşılır. Şimdi bu eşdeğerlik ilkesini değişik dil düzeyleriyle ilgili vereceğimiz örneklerle açıklamaya çalışalım.

1-Sözcük düzeyinde

2-Tamamlama düzeyinde 3-Cümle düzeyinde

4-Metin düzeyinde eşdeğerliliktir. 1.1- Sözcük Düzeyinde

Alm. Schwarzbau, Ing. illegal building, Frz. la construcction ilegal, Türk. kaçak yapı. Alm. Wohltiiter, Ing. benefactor, Frz. le bienfaiter, Türk. hayırsever.

Alm. Bergmann, Ing. miner, Frz. le mineur, Türk. madenci (Maden işecisi). Alm. Tierpark, Ing. zoo, Frz. le zoo, Türk. hayvanat bahçesi.

Alın. Tretroller, Ing. treade scooter, Frz. la tratti nette, Türk. iki tekerlekli çocuk arabası. 1.2. Tamamlama Düzeyinde

Alm. blinder Passagier, Ing. stowaway, Frz. passager clandestin, Türk. kaçak yolcu. Ing. data processing, Alm. Datenverarbeitung, Türk. bilgi işlem.

Alm. Sebneller Brüter, Ing. fast-breder reactor, Türk. hızlı natron ile materyal üreten reaktör.

Frz. auteur d'un attentant, Alm. Attentäter, Ing. assailant, Türk. Suikastin faili (suikastci).

1.3. Cümle Düzeyinde

42

Ing. The doctor says I must only eat fish or lean meat.

Türk. Doktor, yalnız balık veya yağsız et yemem gerektiğini söylüyor. Alm. Er sehiekt keinen Brief, sondern er will mit mir persönlieh sprechen. Ing. He's not sending e letter but intends to speak to me personally .

Türk. (O) bir mektup göndermiyor, bilâkis benimle şahsen konuşmak istiyor. Alm. Er kann mİr nicht böse sein, denn er hat selbst schuld daran.

Ing. He can't be cross with me, sİnce it's his own focult. Türk. Bana kızamaz. Çünkü bu işte kendisi suçlu.

Alm. Mein Vater ist dagegen, daβ, ich den Führerschein mache . Ing. My father is against me (my) taking my driving test.

Türk. Babam, ehliyet almama karşı çıkıyor.

Düzanlam düzeyinde eşdeğerlilik için verdiğimiz bu örneklerde Almanca'dan Ingilizce ve Türkçe'ye ak¬tarılan cümlelerdeki sözcüklerin her birinin temel anla¬mı, yani onların içeriği (kavramsal içeriği) göz önünde bulundurularak "birebir" olarak çevrilmeye çalışılmış¬tır.

1.4. Metin Düzeyinde

Was Vater sagt, ist ganz gewiβ richtig, ihrβtet viel anspruchsloser sein. Andererseits, für eine harmlose Unterhaltung mit Freunden einmal in der Woche braucht ilir nicht in eure eigene Tasche zu greifen. Den Eintritt können wir bezahlen. Auβerdem sagt Vater, er führe nachts ganz gern los, um euch von irgendwo abzuholen. Also könnt ihr auch das Taxigeld sparen.

Babanın söylediği elbetteki doğrudur. Daha çok alçak gönüllü ,olmanız gerekir.• Öte yandan haftada bir de¬fa arkadaşlarla düzenlenen bir eğlencede herkesin elini cebine atmasına gerek yok. Giriş ücretini biz ödeyebili¬riz. Ayrıca babam sizi gece herhangi bir yerden memnu¬niyetle gelip alabileceğını söylüyor. Böylece taksi parası da ödememiş olursunuz.

43

Bu çeviri örneğinde de kaynak metinde, yani Al¬manca metinde geçen sözcük ve cümlelerin tek tek eş¬değerliliğinden ziyade söz konusu olayın geçtiği bağlam dikkate alınarak asıl konunun içeriğinin aktarılmasına gayret gösterilmiştir. Bu açıdan bakıldığında belki de metnin biçim, dizim ve üslûp özelliklerinin gözardı edil¬diği söylenebilir. Ancak bu metinde bir bilgi (bir mesaj) aktarımı söz konusudur, Öncelikle bu bilginin iletilmesi için sözcüklerin günlük dilde en yaygın anlamlarının verilmesine ve bu yolla eşdeğerliliğin kurulmasına özen gösterilir. Aynı durum aşağıda bir reklam amacıyla verilen metin için de geçerlidir.

7 Tage Silvesterfahrt mit Luxusbus ins Allgäu 5 Nächte in Oberstdorf, reichhaltiges Programm mit Ausflügen, Abendveranstaltungen und Neujahrssekt frühstück, Sonderpreis DM 950,-

Unterkunft in Doppelzimmem, Einzelziınmer DM 50,- extra Silvesterfestessen DM 25',- extra Skimöglichkeiten.

Lüks otobüslerimizle Allgäu'ye bir haftalık yılbaşı gezisi Oberstdorf'da 5 gecelik konaklama ve çeşitli gezi, eğlence ve şampanyalı yeni yıl kahvaltısından oluşan zengin programlarımız için özel indirimli fiat 950, DM Tek ve çift kişilik yatak ücreti 50, DM. Ayrıca yılbaşı eğlencesi için extra olarak 25, DM. Kayak kayma imkanı da bulacaksınız. Çeviri metinlerinde de görüldüğü üzere Almanca metindeki sözcükler ber iki dile en yalın, en kestirme anlamlarıyla aktarılarak eşdeğerlik kurulmuştur.

2- Yananlam Düzeyinde Eşdeğerlilik

Bir sözcüğün kullanım sırasında düz anlamına katılan ve ikinci bir kavramı çağrıştıran, aynı zamanda zihnimizde değişik duygu ve coşku izlenimleri uyandıran anlama yananlam (Alm. Konnotation,nebenbedutung) denir. Lewandowski, (1984:565). Yananlam olayı tek bir dile özgü olmayıp bütün doğal diller için söz konusudur. Her dilde ki sözcükler yalnızca bir anlam değil, ait olduğu dil içinde birden çok anlamı yansıtmaktadır.Yananlam yazılı ve sözlü iletişim ortamlarında sıkca baş vurulan bir anlatım biçimidir. Bu anlatım biçimi genellikle , anlatıma güç

44

katar, manayı derinleştirir. Aksan, (1978:124) anlam kazandırmak, daha etkili olmak amacıyla, yada bir olayı daha kısa yoldan, kolayca anlatmak üzere bir sözcüğü yeni bir anlamla, değişik bir kavramı yansıtmak üzere kullanma istediğinden dolayı tercih edilir. Çeviride yan anlam düzeyinde eşdeğerlilik kapsamına deyim aktarması (Alm. Metapher, benzetme (Alm. Vergleich,), ad aktarması (Alm. Metonymie/ Namenvertäuschung), çokanlamlılık (Alm. Polysemie, Mehrdeutlichkeit,) eşanlamlılık (Alm. Synonym), eşadlılık (Alm. Homonym) gibi değişik anlatım biçimleri gerekmektedir. Bunların içinde bütün dünya dillerinde en yaygın olanı “deyim aktarmasıdır.” Deyim aktarması genellikle öz anlamından az ya da çok ayrı bir anlam içeren kalıplaşmış sözlerdir. Bir örnekle açıklarsak, Türkçede “bıçak kemiğe dayandı” ifadesinde geçen “bıçak” sözcüğü ekmek kesmeye yarayan keskin bir alettir. Bu ifadede öz anlamının dışında kullanan kişinin sabırsızlığını ve sabrın tükendiğini dile getirmektedir. “Etekleri zil çaldı” ifadesindeki zil sözcüğü de yine öz anlamının dışında kullanılmış ve burada bir telaşı veya bir aceleciliği gösterir. Diğer anlatım biçimlerini de aşağıdaki örneklerle açıklayabiliriz: Benzetme: Bir kavramın başka bir kavramla kıyaslanarak açıklanması “maymun gibi bir çocuk” (çirkinliği belirtmekte), “Aslan gibi bir adam”(güçlülüğe kuvvetliliğe işaret etmekte.) “pamuk gibi…” dediğimizde de bir nesnenin yumuşaklığını ve beyazlığını kastetmiş oluyoruz.

Ad aktarması: Bir kavramın kendisini kullanmadan bağıntılı olduğu bir başka kavramla dile getirilmesi, “Beyaz saray” “Kremlin”, “Çankaya” kavramları sırasıyla “A.B.D. Başkanlığı”, “Rusya Devlet Başkanlığı” “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı” ifade etmektedir.

Çok anlamlılık: Bir sözcüğün birden çok anlamı yansıtması Türkçedeki “yüz” sözcüğünü 100 rakamını belirttiği gibi “yüzü beyaz” ifadesinde “çehreyi” “yastığın yüzü yırtılmış” ifadesinde ise, “yüzey” kavramlarını işaret etmektedir.

Eşanlamlılık: İki ya da daha çok sayıda sözcüğün aynı anlama gelmesi. Örneğin: Türkçe’de “siyah ve kara” sözcükleri; Almancada “karar vermek” anlamına gelen

45

beschlieβen-sich entschlieβen-sich entscheiden” sözcükleri birçok bağlamda eş anlamlılık gösteren sözcüklerdir.

Eşadlılık: Yazılış ve söylenişleri aynı fakat anlamları farklı olan sözcüklerdir. Örnek olarak Türkçede bir “renk” belirten “kara” ve “toprak parçası” belirten “kara” sözcüklerini verebiliriz.

Kaynak metin yazarı, sıralamaya çalıştığımız bu dil öğelerini değişik metin türlerinde (roman, öykü, şiir v.s. türlerindeki metinlerde) kullanabilir. İşte saydığımız tüm bu unsurların çeviri içerisinde dikkate alınması, yani kaynak metindeki sözcüklerin anlam alanları, düz ve yan anlamlarıyla birlikte metin bağlamında incelenerek çözümlenmesi ve hedef dile öyle aktarılması gerekir.

Kısaca değindiğimiz bu açıklamalardan sonra, şimdi yananlam düzeyinde eşdeğerliliğe ilişkin bir kaç örnek verelim: