• Sonuç bulunamadı

Sebahat GÖZÜM

Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi

Ayla TUZCU

Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi

Nurcan KIRCA

Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi

ÖZET

Giriş ve amaç: Küreselleşme süreci ile birlikte nüfus hareketliliğinin doğal bir sonucu olarak Türkiye’de farklı kültürel geçmişi olan kişilerin yerleşme ve buna bağlı olarak sağlık kurumlarını kullanma oranları artmaktadır. Hemşirelerin giderek artan oranda farklı kültürlerden bireylere bakım vermeleri onların bu konudaki mesleki gelişimleri ve hazırlıklarını gerekli kılmaktadır. Bu nedenle, toplumun kültürel gereksinimlerine yanıt verecek kültürel bilgi ve becerilere sahip hemşirelerin yetiştirilmesi aynı doğrultuda daha fazla önem kazanmaktadır.

Literatürde kültürel yeterliliği değerlendirmek amacıyla çok sayıda genel ölçüm aracı bulunmakla birlikte, hemşirelerin kültürel yeterliliğini değerlendirmek için geçerli özel bir ölçüm aracına gereksinim olduğu vurgulanmaktadır. Perng and Watson (2012) tarafından, mokken skalası kullanılarak geliştirilen Hemşire Kültürel Yeterlilik Ölçeği bu gereksinime yanıt vermektedir. Bu çalışmanın amacı, Perng and Watson (2012) tarafından geliştirilen Nurse Culturel Competence Scale’yı Türkçe’ye adapte ederek, geçerlik ve güvenilirliğini belirlemektir.

Yöntem: Metodolojik türde yürütülen çalışmanın verileri 2014 yılında toplanmıştır. Metodolojik çalışmalarda madde sayısının en az 10 katı örneklem alınmasının yeterli olduğu bildirilmektedir. Yirmi maddeden oluşan bu ölçek çalışmasında örneklem grubunu Akdeniz Üniversitesi Hastanesi dahili klinikler, cerrahi klinikler ve günübirlik birimlerde (acil, kemoterapi ve kan alma ünitesi) çalışan, araştırmaya katılmaya gönüllü 265 hemşire oluşturmuştur. Hasta ile iletişimin sınırlı olduğu ameliyathane, yoğun bakım ve çocuk servisleri araştırma kapsamı dışında tutulmuştur.

Hemşire Kültürel Yeterlilik Ölçeği (HKYÖ), hemşirelerin kültürel becerisi, kültürel bilgisi ve kültürel duyarlılığını değerlendirmek üzere beşli likert tipinde üç boyut ve toplam 20 maddeden oluşmaktadır. HKYÖ’den alınabilecek puanlar 20-100 arasında değişmekte, puanın yükselmesi kültürel yeterliliğin iyi olduğu şeklinde yorumlanmaktadır. HKYÖ araştırma ekibi ve profesyonel çevirmenler tarafından bağımsız olarak Türkçe’ye çevrilmiş daha sonra panel yöntemi ile çevirideki farklılık ve benzerlikler tartışılarak Türkçe form oluşturulmuştur. Oluşturulan bu form kapsam geçerliliği için alanında uzman 6 akademisyen tarafından değerlendirilmiş ve CVI değeri 97.5 bulunmuştur. Ölçeğin geri çevirisi profesyonel bir çevirmen tarafından yapılmış ve içeriği bakımından orijinalinden farklılaşmadığı belirlenmiştir.

ULUSLARARASI KATILIMLI III. KÜLTÜRLERARASI HEMŞİRELİK KONGRESİ 21-25 MAYIS 2015 135 Son hali verilen Türkçe formun pilot uygulaması 10 hemşire ile yapılmıştır. Gerekli düzenlemelerden sonra Hemşire Kültürel Yeterlilik Ölçeği Türkçe formu (HKYÖ-T) ve tanımlayıcı özellikleri içeren sorular katılımcılar tarafından doldurulmuştur.

Psikometrik değerlendirmede, HKYÖ-T’nin güvenirliği Cronbach's katsayısı ve madde-toplam korelasyonları, geçerliliği açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi ile, teorik ilişkileri ise t testi ile değerlendirilmiştir.

Bulgular: HKYÖ-T’nin Cronbach değeri 0.96 olup madde-toplam korelasyonları 0.66 ile 0.81 arasında değişmektedir. Ölçeğin maddeleri orijinaliyle uyumlu olarak tek faktörde toplanmıştır. Maddelerinin faktör yükü en küçük 0.69 ve üzerindedir. Katılımcıların HKYÖ-T’den aldıkları toplam puan ortalaması 75.3 (SD: 15.2) olup hemşirelerin kültürel yeterlilik düzeylerinin iyi olduğuna işaret etmektedir. Farklı bir dil konuşabilme, özel hayatında farklı kültürden bir arkadaş-komşuya sahip olma ve daha önce farklı kültürden gelen hastalara bakım verme deneyiminin hemşirelerin kültürel yeterlilik puanını olumlu yönde etkiler.

Sonuç ve öneriler: HKYÖ-T’nin klinikte çalışan hemşireler için güvenilir ve geçerli bir araç olduğu belirlenmiştir. Kavramsal ilişkiler ölçeğin mantıksal çerçevesini doğrulamaktadır. Çok kültürlü toplumlarda hizmet veren sağlık kurumları hemşirelerin kültürel yeterliliğini değerlendirmek ve zaman içerisindeki değişimi ölçmek için HKYÖ-T’den yararlanılabilir. Ayrıca farklı dillerde geçerliliği ve güvenilirliği tespit edilen bu tür araçlarla evrensel bir değer olan kültürel yeterlilik, çok merkezli ölçülerek karşılaştırmalar yapılabilir.

ULUSLARARASI KATILIMLI III. KÜLTÜRLERARASI HEMŞİRELİK KONGRESİ 21-25 MAYIS 2015 136

SAĞLIK TURİZMİ İLE SAĞLIK BAKIM HİZMETİ ALMA

Zeynep ARABACI

Kastamonu Üniversitesi

Zeynep KADAM

Kastamonu Üniversitesi

ÖZET

Sağlık Turizmi, kısaca tedavi amacı ile yapılan seyahatlerdir. Başka bir ifadeyle, fizik tedavi ve rehabilitasyon gereksinimin olanlarla birlikte uluslar arası hasta potansiyelini kullanarak sağlık kuruluşlarının büyümesine olanak sağlayan turizm türüne sağlık turizmi denir. Dünya yaşının ve yaşlı nüfusunun artmasına bağlı olarak; uzun süren hasta bekleme listelerinden kurtulmak, daha kaliteli ve daha kısa zamanda hizmet almak, yüksek sağlık teknolojilerine ulaşmak, sağlık hizmeti maliyetini düşürmek, uyuşturucu ve farklı bağımlılıkları olan kişilerin farklı veya daha uygun ortamlarda olma istekleri, tedavi olmanın yani sıra gezme ve kültür ziyaretlerinde bulunma isteği, kişinin hayata tutunma ve yaşam isteği, son zamanlarda alternatif olarak sağlık turizmi gelişmesine neden olmuştur.Sağlık turizmi alanında en çok tercih edilen ülkeler; Hindistan, Küba, Kosta Rika, Tayland, Singapur, Kolombiya, Malezya, Almanya ve Güney Kore’dir. Sağlık turizminde diş, göz, estetik, kalp- damar ve eklem protezleri, kısırlık tedavisi, tüp bebek, cerrahi girişimler ön plana çıkmaktadır. Medikal hastaların Türkiye’yi tercih etme nedenleri çok çeşitlidir. En önemli nedenlerden biri yaşadıkları ülkelere göre daha uygun fiyatlar ile yüksek kalitede hizmet alınabilmesidir. Türkiye’de modern, kaliteli hizmet veren, kalifiye personele ve ileri teknolojik donanıma sahip olan hastanelerin olması da tercih edilmede etkili olmaktadır. Doktor-hasta ilişkisinde olduğu gibi tüm hemşirelik hizmetleri ve idari süreçlerinde iletişim çok önemli bir unsur olarak öne çıkmakta. Uluslararası hasta hizmetlerinde görevli olan personel ve tüm bakım çalışanlarının uluslararası hastayla başka bir dilde konuşabilecek beceri ve bilgiye sahip olması gerekir. Henüz kendi yabancı dil altyapısı bulunmayan hastaneler Bakanlığın sunduğu dil hizmetlerinden yararlanabilirler. Tercüme işlerinde çalıştırılan istihdam edilen tercümanların tıbbi terimlere aşina olmasına dikkat etmek gerekir. Aksi takdirde iletişim süreçlerinde ciddi sorun ve yanlış anlama ortaya çıkması kaçınılmaz olur. Eksik ve yanlış anlamaların bazı durumlarda yanlış tedavi ve malpraktise yol açtığı ve açacağı da gözden kaçmamalıdır.

ULUSLARARASI KATILIMLI III. KÜLTÜRLERARASI HEMŞİRELİK KONGRESİ 21-25 MAYIS 2015 137 Bildiri ID :6447