• Sonuç bulunamadı

Gazetedeki Asya ve Afrika ile Ġlgili Haberler

2. Gazetenin Yayın Amacı ve Yayın Politikası

2.7. Gazetedeki Asya ve Afrika ile Ġlgili Haberler

Balkan gazetesi Ġngiltere, Fransa ve Rusya gibi büyük devletlerdeki bazı

geliĢmeleri, bu devletlerin bölgeye ve Osmanlı ülkesine yönelik politikalarını ele

269 Balkan, 27 ġubat 1326/12 Mart 1911, Nr: 1294, s. 4. 270

Balkan, 3 Mayıs 1327/16 Mayıs 1911, Nr: 1345, s. 4. 271 Balkan, 4 Mayıs 1327/17 Mayıs 1911, Nr: 1346, s. 4. 272 Balkan, 21 Mayıs 1327/3 Haziran 1911, Nr: 1360, s. 3. 273 Tukin, “Girit”, s. 93; Öksüz, “Belirsizlik Yılları”, s. 112.

alan haber ve yazılara yer vermenin yanında Asya‟daki geliĢmeleri de izleyerek okuyucularına duyurmaya çalıĢmıĢtır.

Gazete, Osmanlı Devleti‟nde meĢrutiyete geçilmesini isteyen bir yayın politikasına sahiptir. Bu sebepledir ki Ġran‟daki meĢrutiyetin ilanını olumlu bir geliĢme olarak değerlendirmiĢtir. Osmanlı Devleti‟ne Rusya ve Ġran‟da meĢrutiyet ilanını örnek gösteren bir yayın politikası takip etmiĢtir. Gazetenin ilk sayısından baĢlayarak Ġran‟daki ihtilaller ve meĢrutiyet ilanı hakkında bilgi verilmiĢtir. Bu ilk sayıda Tahran‟da bir ihtilal çıktığı ve ihtilalin bastırıldığı, Ġran ġahı‟nın da hasta olduğu belirtilmiĢtir274. Ġran‟daki 5 Ağustos 1906 tarihli meĢrutiyet ilanı dönemi

hakkında birçok haber yapılmıĢ, 1 Eylül 1906 tarihli gazetede ise Ġran‟da Kanun-ı Esasi‟nin ilan edildiği belirtilmiĢtir275. Ethem Ruhi Bey ve gazetesi, meĢrutiyet

mücadelesini desteklediği için Rusya ve Ġran gibi ülkelerdeki meĢrutiyete geçiĢleri de desteklemiĢ, Osmanlı‟ya olumlu örnek olarak sunmuĢtur. Bu ifadeyi destekleyen Ġran‟da meĢrutiyet ilanıyla ilgili Balkan gazetesinin değerlendirmesi Ģu Ģekilde olmuĢtur: “Ġranî dindaĢlarımızın Ģu saadet halini ve bu saadet-i halin bais ve müsebbibi ve zamanımızda bütün Ġslam hükümdarlarına numune-i ibret ve imtisal olmaya Ģayan olan Acem ġahı‟nı vicdanını en derin hisleriyle Ģimdi tebrik ve tahsin etmemek elde değildir. Ġstibdat nedir? Ġstibdat bir beladır ki âher yine müstebitleri kahr ve zelil eder. Hürriyet ve adalet ise hadimlerini insaniyet payidar oldukça Sertaç-ı âlem eder. Bizim Yıldız niĢinlerinin Ģimdi kulakları çınlasın276!” Gazetenin

bu aktarımı, Ġran‟daki meĢrutiyet ilanının ne derece değerli görüldüğünün göstergesi olmuĢtur.

Gazete Osmanlı-Ġran hudut meselesi üzerinde de durmuĢtur. Gazetede Mergever Mutasarrıflığının Osmanlı askeri tarafından iĢgal edildiği ve Acem elçisinin Babıali‟ye bu hususta nota verdiğini ve notada, “bu hareketin muahharen Babıali ile Ġran hükümeti arasında cay-gir olan itilafa menafi ve dostluğa yakıĢmayacağını ve neticenin her halde vehameti derkar olduğunu” bildirmiĢtir277

.

274 Balkan, 9 Temmuz 1322/22 Temmuz 1906, Nr: 1, s. 4. 275

Balkan, 26 Temmuz 1322/8 Ağustos 1906, Nr: 12, s. 3; Balkan, 19 Ağustos 1322/1 Eylül 1906, Nr: 28, s. 4.

276 Balkan, 13 Eylül 1322/26 Eylül 1906, Nr: 48, s. 2. 277 Balkan, 22 Ağustos 1322/4 Eylül 1906, Nr: 30, s. 3-4.

Balkan gazetesinin Avrupa gazetelerine dayanarak verdiği bir haberde Osmanlı

askerinin Ġran hududunda birkaç yeri daha iĢgal ettiğini belirtmiĢtir. Ġran elçisinin tezine göre, Mergever Mutasarrıflığının, 1871‟de DerviĢ PaĢa‟nın Acemistan seyahatinde vermiĢ olduğu raporda Ġran‟a tabi olduğu yazılmaktadır. Fakat Babıali bu iddiayı tanımamıĢtır278. Ġran ile Osmanlı arasındaki hudut sorunlarının çözümü

için Osmanlı-Ġran Hududu Komisyonu kurulmuĢtur. Komisyon, Lahican‟nın Pozevet kasabasında toplanmıĢtır. Bu toplantıda Ġran yetkilileri, Lahican‟a bağlı Pozevet‟in Ġran‟ın olduğunu ve Osmanlı tarafından iĢgal edildiğini belirtmiĢlerdir. ĠĢgalin sonlanmasına kadar müzakereye katılmama kararı almıĢlardır279. Ġki taraf arasındaki

anlaĢmazlığın sona ermemesi sebebiyle Ġngiltere ve Rusya‟da arabuluculuğa soyunmuĢlardır280. Ġngiltere ve Rusya arabulucu olunca Babıali‟de giriĢimlerde

bulunmuĢlar ve kısa zamanda bu hudut sorununu çözümünü sağlamaya çalıĢmıĢlardır281. Babıali ise tartıĢmalı yerlere yönelik görevli komisyonun

muhtırasına Ġran‟ın cevap vermesini talep etmiĢtir282. Ġran elçisi Babıali‟den haksız

olarak iĢgal edildiğini belirttiği RadveĢ(?)‟i de bırakmasını istemiĢtir. Babıali ise burasının “minel kadim Osmanlı toprağı ve hududu olduğunu” söyleyerek talebi reddetmiĢtir283

.

Ġran‟da meĢrutiyet ilan edildikten sonra da birçok karıĢıklık çıkmıĢtır. Bu karıĢıklıklar zaman zaman Balkan gazetesinde yer almıĢtır. Çünkü meĢrutiyet taraftarları olduğu gibi Ġran‟da mutlak idare taraftarları da vardır. Ġki taraf arasında yer yer Ģiddetli çatıĢmalar yaĢanmıĢtır. 1907 Aralık ayına ait bir haberde Ġran‟da meĢrutiyet taraftarları ile mutlak idare taraftarlarının çarpıĢmasından bahsedilmiĢ, bu yüzden mağaza ve dükkânların kapandığı belirtilmiĢtir284. Bu çarpıĢmalar Ethem

Ruhi Bey tarafından “Ġran Ahvali veya Asya‟da Avrupa Ġlkaatı” baĢlıklı baĢyazısında değerlendirilmiĢ, ġah‟ın vefatı sonrası yerine geçen Mehmet Ali Han‟ın babası kadar büyük ve güçlü bir ruha sahip olmamasının Ġran‟ın ufkunu kararttığı ifade edilmiĢtir. Ethem Ruhi Bey, çarpıĢmaların taraflarını ise Ģöyle analiz etmiĢtir: “Daha doğrusu

278 Balkan, 31 Ağustos 1322/13 Eylül 1906, Nr: 37, s. 4. 279 Balkan, 13 Eylül 1322/26 Eylül 1906, Nr: 48, s. 3. 280 Balkan, 17 Eylül 1322/30 Eylül 1906, Nr: 52, s. 3. 281

Balkan, 29 Eylül 1322/12 Ekim 1906, Nr: 62, s. 4.

282 Balkan, 22 TeĢrinievvel 1322/4 Kasım 1906, Nr: 82, s. 2-3. 283 Balkan, 6 TeĢrinievvel 1323/19 Ekim 1907, Nr: 276, s. 3. 284 Balkan, 29 TeĢrinisani 1323/12 Aralık 1907, Nr: 315, s. 4.

bugün Ġran payitahtında kopan kıyametler eski Ģah merhum Nasıreddin Han‟ın ihyagerdesi olan kanun-ı adl ve hürriyetle Avrupalıların yeni bir maĢası olan Ģah-ı hazır Mehmet Ali Han‟ın istibdadı arasındaki çarpıĢmadan baĢka bir Ģey değildir285.”

Ġran‟daki karıĢıklıklar bir süre sonra hürriyet taraftarları ile ġah arasındaki müzakere sonucunda sona ermiĢtir. ġah ile hürriyet taraftarlarının anlaĢması sonucu olarak hürriyetçiler aleyhine halkı tahrik eden mutaassıp ulema güruhunun sürgün ile cezalandırılması kararlaĢtırılmıĢtır286. Ethem Ruhi Bey‟in “Asya Ġnkılâpta, Avrupa

heyecanda” baĢlıklı yazısında Ġran ve Osmanlı‟daki inkılap üzerinde durulmuĢ ve Osmanlı inkılabı ile Ġran inkılabının Avrupa‟nın hoĢuna gitmediği konu edilmiĢtir. ardından “Zira artık gereği gibi anlaĢılıyor ki Asya milletleri uyanıyor. Hele Japonya‟nın sille-i azametinde neye uğradığını ĢaĢıran Rus dostumuz, o kadim fitne-i siyaset bu hadise karĢısında hiçte memnun kalmadı. Fakat onlar memnuniyeti veya adem-i memnuniyeti bizce matlup değil. Nazar-ı dikkat ve ibrete alınacak bir keyfiyet varsa o da az zaman içinde Osmanlı ve Ġran millet-i Ġslamiyesinin ve hatta bütün Asya‟nın mazhar olduğunu inkılabat-ı tekamülidir” denilmiĢtir287

.

Balkan gazetesi Japonya‟daki geliĢmeleri de takip etmeye çalıĢmıĢtır. Rus-

Japon SavaĢı‟nda Rusya‟nın baĢarısız olmasını ve sonrasında Rusya‟nın meĢrutiyet idaresine geçmesini Asya milleti açısından olumlu bir geliĢme olarak değerlendirmiĢtir. 1907 yılında Japonya ile Amerika arasında birtakım huzursuzluklar çıkmıĢ, iki taraf neredeyse savaĢın eĢiğine gelmiĢtir. Buna benzer haberler devamlı Ģekilde gazetede yer almıĢ, Amerika‟nın Japonya‟da çekindiği ifade edilmiĢtir288. Gazetenin baĢyazarı Ethem Ruhi Bey bir yazısında Japonların

maddeten ve manen zaferden zafere yürümelerinin sadece Amerika‟yı değil, bütün Avrupa‟yı düĢündürdüğünü ifade etmiĢtir. Yine Japonya‟nın yanında Hindistan‟ın da

285 Ethem Ruhi, “Ġran Ahvali veya Asya‟da Avrupa Ġlkaatı”, Balkan, 9 Kânunuevvel 1323/22 Aralık 1907, Nr: 324, s. 2-3; Ethem Ruhi, “Ġran Ahvali veya Asya‟da Avrupa Ġlkaatı 2”, Balkan, 11 Kânunuevvel 1323/24 Aralık 1907, Nr: 325, s. 1-2; Ethem Ruhi, “Ġran Ahvali veya Asya‟da Avrupa Ġlkaatı 3”, Balkan, 12 Kânunuevvel 1323/25 Aralık 1907, Nr: 326, s. 1-2.

286 Balkan, 16 Kânunuevvel 1323/29 Aralık 1907, Nr: 330, s. 3-4.

287 Ethem Ruhi, “Asya Ġnkılâpta, Avrupa heyecanda”, Balkan, 12 Temmuz 1325/25 Temmuz 1909, Nr: 799, s. 1.

288

Bu konuda haberlere birkaç örnek için Ģu sayılara bakılabilir. Balkan, 23 TeĢrinisani 1322/6 Aralık 1906, Nr: 106, s. 3; Balkan, 30 Kânunusani 1322/12 ġubat 1907, Nr: 133, s. 4; Balkan, 13 ġubat 1322/26 ġubat 1907, Nr: 146, s. 4; Raci, “Amerika-Japonya”, Balkan, 27 Haziran 1323/10 Temmuz 1907, Nr: 212, s. 1; Balkan, 11 Nisan 1324/24 Nisan 1908, Nr: 425, s. 4.

ilerleme kaydettiğini belirtmiĢ, Hindistan‟ın ticarette ilerlemesinin Avrupa‟yı tedirgin ettiğini vurgulamıĢtır289

.

Bu dönemde Ġngiltere ve Rusya, Afganistan ve Ġran‟ı kendi aralarında paylaĢmak istemiĢlerdir. Ġngilizlere karĢı zaman zaman Afgan saldırıları olmuĢtur. Ġngiliz kontrolündeki arazide yaĢayan ziraatla meĢgul olan kimseler ġii, Afganlar ise Sünnidirler. Mezhep farklılıklarının da çatıĢma sebebi olduğu olmuĢtur290

. Rusya ile Ġngiltere arasındaki Afganistan‟a yönelik ittifak Afganistan emiri tarafından ülkesinin istiklaline bir tecavüz olarak değerlendirilmiĢtir. Gazetede Afganistan‟ın Ġngiltere‟ye savaĢ açmak üzere olduğu haberi verilmiĢtir291

.

Balkan gazetesinin haberlerinde yer verdiği memleketlerden biri de Fas

olmuĢtur. Bilindiği üzere Fas üzerinde hem Ġngiltere hem de Fransa‟nın emelleri bulunmaktadır. Bu emeller üzerine 1904 yılında Londra‟da iki taraf arasında bir anlaĢma imzalanmıĢ ve bu anlaĢmaya göre Ġngiltere, Fas üzerinde hak iddiasından vazgeçmiĢ Fransa ise Mısır‟daki Ġngiliz hâkimiyetini kabul etmiĢtir. Bu anlaĢma sonrasında Fransa‟nın Fas‟a reform yapılması yönünde baskılar yaptığı görülmektedir292. Fransa Fas üzerinde baskı yaparken Almanya Fas Sultanını ülkenin

yegâne yöneticisi olarak tanıdığını ifade etmiĢtir. Bunun üzerine Fas Sultanı, Fas‟ın durumunun uluslararası bir konferansta ele alınmasını istemiĢtir. Almanya ile çatıĢmayı göze alamayan Fransa hükümeti, bir konferans toplanması düĢüncesini kabul etmiĢ, 16 Ocak 1906‟da El-Cezire Konferansı toplanmıĢtır. Konferans sonunda (7 Nisan 1906) Fas‟ın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı kabul edilmiĢtir. Ülkenin güvenliği ise Fransa ve Ġspanya tarafından sağlanacaktır. Ticarette ise bütün devletler eĢit olacaklardır293

.

7 Nisan 1906 tarihli El-Cezire Konferansı anlaĢmasına rağmen Alman-Fransız rekabeti sürmeye devam etmiĢtir. Örneğin Sultan Abdülaziz Fas‟ta bir hükümet bankası kurmak için Almanlara imtiyaz vermiĢtir. Bu haber Fransa tarafından tepki

289 Ethem Ruhi, “Avrupa‟nın Asya‟dan Korkusu”, Balkan, 8 Kânunuevvel 1323/21 Aralık 1907, Nr: 323, s. 1-2.

290 Balkan, 30 Mayıs 1325/12 Haziran 1909, Nr: 762, s. 3. 291

Balkan, 27 Eylül 1325/10 Ekim 1909, Nr: 865, s. 4.

292 Fahir Armaoğlu, 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1789-1914), Alfa Yay., Ġstanbul 2007, s. 441-443. 293 Hulusi Yavuz, “Abdülaziz el-Alevi”, TDİA, c. 1, Ġstanbul 1988, s. 186; Armaoğlu, Siyasi Tarih, s. 460-465; Balkan, 9 Temmuz 1322/22 Temmuz 1906, Nr: 1, s. 2.

ile karĢılanmıĢtır. Bu olay Fas‟ın Fransa‟ya karĢı manevra yapmaya çalıĢtığını göstermektedir294

. Balkan gazetesinin Times‟a dayanarak verdiği bir haberde Fransa‟nın Sultan‟a 2.000.000 frank borç vereceği, karĢılığında ise Fas‟ta banka kurma izni alacağı bilgisine yer verilmiĢtir295. Bu durum Almanya‟nın banka

imtiyazına bir misilleme gibi anlaĢılmaktadır.

Fas 1906 yılı itibariyle devam olarak karıĢık bir memlekettir. Örneğin Fas‟ta Sultan Abdülaziz‟e karĢı kardeĢi Hafid bir kısım ahaliyi tahrik etmiĢtir296

. El-Cezire Konferansı‟nın kararları sonrasında Fas‟ta isyan ve öldürmelerin ardı arkası kesilmemiĢtir297. Fas‟taki karıĢıklıklar üzerine Fransa, büyük devletlere bir nota

göndererek Sultan‟ın Fas‟ta asayiĢi sağlayamadığını ve El-Cezire Konferansı gereğince müdahale ederek Avrupalıların Fas‟taki hukukunu koruyacağını bildirmiĢtir. Ardından Fransa ve Ġspanya bir nota daha vermiĢ, bu nota büyük devletler tarafından da kabul görmüĢtür298. Fransa ve Ġspanya derhal harekete

geçmiĢ, ancak karaya çıkamamıĢtır. Çünkü Resüli‟nin baĢkaldırısından korkmuĢlardır. Bu sebeple Sultan Abdülaziz‟den Resüli‟nin sürgün edilmesini istemiĢlerdir299. Avrupa konsolosları Resüli‟nin hazırlıklarından vazgeçmesi

gerektiğini bildirdiklerinde ise Resüli‟nin cevabı Ģu Ģekilde olmuĢtur: “Avrupalılar benim amirim değil, amirim memleketin hâkimi olan hükümet-i Ġslamiyedir. Vatanımıza tecavüz etmek isteyen her kim olursa olsun ona silahla mukabeleye hazırız300.”

Büyük devletlerin yetkilileri, Fas‟a yönelik siyasetlerinin önünde de bir engel oluĢturduğu düĢünülen Resüli‟nin tedibini ısrarla Sultan‟dan talep etmiĢlerdir. Sultan bu talebi tereddütle karĢılamıĢtır301. Bir baĢka haberde ise Resüli ile Sultan

arasındaki savaĢın devam ettiği belirtilmiĢ, “Tanca‟da kahvehane sahiplerine hükümet yeni bir talimat vermiĢ ve toplanan ahalinin Resüli, Sultan, Avrupa,

294

Balkan, 9 Temmuz 1322/22 Temmuz 1906, Nr: 1, s. 4. 295

Balkan, 10 TeĢrinisani 1322/23 Kasım 1906, Nr: 95, s. 3. 296 Balkan, 10 Ağustos 1322/23 Ağustos 1906, Nr: 21, s. 4. 297 Balkan, 9 TeĢrinievvel 1322/22 Ekim 1906, s. 4.

298 Balkan, 23 TeĢrinisani 1322/6 Aralık 1906, Nr: 106, s. 3; Balkan, 2 Kânunuevvel 1322/15 Aralık 1906, Nr: 111, s. 3.

299 Balkan, 13 Kânunuevvel 1322/26 Aralık 1906, Nr: 113, s. 4. 300 Balkan, 14 Kânunuevvel 1322/27 Aralık 1906, Nr: 114, s. 4. 301 Balkan, 17 Kânunuevvel 1322/30 Aralık 1906, Nr: 117, s. 4.

Hristiyan, Asker laflarını kim ağza alırsa Ģiddetli mücazat göreceği” ifade edilmiĢtir302. Resüli, Beni Mansur kabilesi ġeyhi Zülal‟in köyüne ve Ģeyhin hanesine

sığınmıĢtır. Ancak Zülal, Sultan ve Avrupa konsoloslarının baskısına rağmen Resüli‟yi teslim etmemiĢtir303. Bunun üzerine Sultan‟ın kuvvetleri Resüli‟yi ele

geçirmek için köye saldırmıĢlardır304. Bu arada sığındığı kabileden birkaç Ģeyh

Sultan‟a giderek Resüli‟nin affını talep etmiĢlerdir305. Hatta Mayıs 1907‟de Sultan‟ın

ordusu ile Resüli‟yi destekleyen asiler arasındaki çatıĢmada asiler baĢarılı olmuĢlardır306. Gazetede Resüli‟nin, Sultan tarafından affedildiği haberi de çıkmıĢ

fakat haber doğrulanamamıĢtır307. Çünkü sonraki günlerde de iki taraf arasındaki

mücadele devam etmiĢtir. Ancak Ağustos 1907‟ye gelindiğinde Sultan Abdülaziz baskılara dayanamayarak tahtı kardeĢi Abdülhafiz‟e bırakmak zorunda kalmıĢtır308

. Sultan Abdülaziz Alman nüfuzu altında Abdülhafiz ise Fransız nüfuzu altında mücadele etmiĢtir309. Daha sonraki dönemde Fransızlar ile Sultan Hafiz arasında

mücadele çıkmıĢtır. Gazetenin 477. sayısındaki haberde Sultan Hafiz‟in ordusunun Fransız hâkimiyetindeki Tanca üzerine ilerlemekte olduğu, yakında ise bu Ģehrin Sultan‟ın hâkimiyetine geçeceği bildirilmiĢtir310. Fransa bölgede hâkimiyetini

pekiĢtirmek için ġubat 1911‟de mevcut askerine ilave olarak 3000 asker daha göndermiĢtir311. Mart 1911‟de Sultan Hafiz‟e karĢı memleketin her tarafından isyan

çıkmıĢtır312. Ġsyan çıkınca Hafiz, Fransa‟da yardım talebinde bulunmuĢ, 20.000

Fransız askerinin Fas‟a gönderilmesini talep etmiĢtir. Balkan gazetesi bu bilgiyi verdikten sonra “Denaetin böylesine lanet” demiĢtir313

. Nihayetinde Sultan

302 Balkan, 8 Kânunusani 1322/21 Ocak 1907, Nr: 122, s. 4. 303

Balkan, 20 Kânunusani 1322/2 ġubat 1907, Nr: 128, s. 4. 304 Balkan, 22 Kânunusani 1322/4 ġubat 1907, Nr: 129, s. 4. 305 Balkan, 31 Kânunusani 1322/13 ġubat 1907, Nr: 134, s. 4. 306

Balkan, 24 Mayıs 1323/6 Haziran 1907, Nr: 191, s. 3. 307

Balkan, 17 Mayıs 1323/30 Mayıs 1907, Nr: 186, s. 4.

308 Yavuz, “Abdülaziz el-Alevi”, s. 186; Balkan, 2 TeĢrinievvel 1323/15 Ekim 1907, Nr: 272, s. 1-2. 309 DĠA, “Abdülhafiz el-Alevi”, TDİA, c. 1, Ġstanbul 1988, s. 206-207.

310 Balkan, 11 Haziran 1324/24 Haziran 1908, Nr: 477, s. 4. 311

Balkan, 5 ġubat 1326/18 ġubat 1911, Nr: 1275, s. 4.

312 Balkan, 5 Mart 1327/18 Mart 1911, Nr: 1299, s. 4; Balkan, 11 Mart 1327/24 Mart 1911, Nr: 1304, s. 4.

Abdülhafiz 30 Mart 1912 tarihli anlaĢma ile Fransızların himayesini kabul etmek zorunda kalmıĢ, bir süre sonra da Sultanlıktan çekilmiĢtir314

.

Balkan gazetesi gerek Asya gerekse Afrika ile ilgili meseleleri, gazetenin yayın

politikası çerçevesinde, yakından takip etmeye çalıĢmıĢtır. Gazetenin meĢrutiyet ve hürriyet taraftarı oluĢu Asya ve Afrika hakkındaki haberlerin veriliĢini etkilemiĢtir. Japonya, Ġran ve Osmanlı‟da meĢrutiyet ilan edilmesi gazete tarafından güzel geliĢmeler olarak okuyuculara aktarılmıĢtır.

314 DĠA, “Abdülhafiz el-Alevi”, s. 206-207.

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

BALKAN GAZETESĠNDE RUMELĠ

1. Bulgaristan’ın Bağımsızlık Süreci ve Sonrasında Osmanlı-Bulgar