• Sonuç bulunamadı

Balkan Gazetesindeki Büyük Devletler Ġle Ġlgili Haberler

2. Gazetenin Yayın Amacı ve Yayın Politikası

2.4. Balkan Gazetesindeki Büyük Devletler Ġle Ġlgili Haberler

Balkan gazetesinde Avrupa ile ilgili bol miktarda habere yer verilmiĢtir.

Osmanlı Devleti ve Bulgaristan‟ın Avrupa devletleri ile iliĢkileri gazetede sıkça yer alınmıĢtır. Gazetede haberi yapılan önemli devletlerin baĢında Ġngiltere gelmektedir.

Standart‟tan nakledilen bir habere göre, 1906 yılı itibariyle gerileyen Osmanlı

190 Tahsin PaĢa, Tahsin Paşa’nın Yıldız Hatıraları, Sultan Abdülhamid, Boğaziçi Yay., Ġstanbul 1999, s. 214-215.

Devleti; Arabistan, Hadramut ve Necd taraflarında yeni yeni kabileleri kendisine bağlayarak güçlenmiĢtir. Ayrıca SüveyĢ kanalının açılması Arabistan‟daki Osmanlı nüfuzunu artırmıĢ, Umman ve Necd taraflarında yeniden Osmanlı Devleti nüfuz kazanmıĢtır. Yine Standart‟ın yazısına göre Fransız ve Alman gazeteleri Ġngilizlerin Arabistan‟da pek çok entrikalar çevirdiklerini iddia etmektedirler. Medeni hükümetler içerisinde Almanya‟da Ġngiltere‟nin yerine geçmeye adaydır. O yüzdendir ki Ġngiltere‟nin Elcezire‟yi zaptına karĢı konulmamalıdır. Ġngiltere‟nin, Elcezire ve Kuveyt gibi yerlerde hüküm ve nüfuzunun azalması Türkiye, Arabistan ve Ġran üzerindeki nüfuzunun da azalması demektir191

.

Ġngiltere‟nin 1878‟de Kıbrıs‟a çıktığını, 1882‟de de Mısır‟ı iĢgal ettiği malumdur. Mısır‟ın iĢgali sonrasında gün geçtikçe de Mısır‟daki varlığını kuvvetlendirme eğiliminde olmuĢtur. Mısır‟da birtakım ıslahat giriĢimlerinde bulunmuĢtur. Mısır hükümetinde istihdam edilen Arapların yerine Ġngilizlerin yerleĢtirilecekleri haber yapılmıĢtır. Gazetedeki haberde bunun aslının çıkmasının Mısır‟da Müslümanlarının hukukunun ölmesi demek olacağı belirtilmektedir192

. 1906 yılının Eylül ayında Osmanlı ile Ġngiltere arasında Suriye ve Mısır hududu meselesinden ihtilaf çıkmıĢtır. Ġngilizlerin iddiasına göre, Suriye ve Mısır hududundaki bazı kabile Ģeyhleri, Osmanlı hudut kumandanı RüĢtü PaĢa tarafından Mısır tabiiyetini terk ederek Osmanlı tabiiyetini tercihe tazyik edilmiĢlerdir193

. Ġngiltere, Hindistan coğrafyasına hâkimdir. Bu münasebetle Ġngiliz idaresinde yaklaĢık yüz milyon Müslüman yaĢamaktadır.

Avrupa ile ilgili haberler çerçevesinde Avrupalı devletlerin Bulgaristan‟ın bağımsızlığını destekleri de rahatlıkla söylenebilir. Ġngiltere, Fransa ve Rusya Bulgaristan‟ın bağımsızlığını desteklemektedir. Örneğin Ġngiltere kralıyla Bulgaristan prensi Marienbed‟de bir görüĢme gerçekleĢtirmiĢtir. Hatta kral, Bulgar Prensi onuruna akĢam yemeği de vermiĢ ve iki defa görüĢme gerçekleĢtirilmiĢtir194

. Yine Eylül 1906‟da Ġngiliz askerleri, Bulgaristan ile birlikte manevralar

191

Balkan, 12 Temmuz 1322/25 Temmuz 1906, Nr: 3, s. 1-2. 192 Balkan, 28 Temmuz 1322/10 Ağustos 1906, Nr: 14, s. 4. 193 Balkan, 27 Ağustos 1322/9 Eylül 1906, Nr: 35, s. 2-3. 194 Balkan, 12 Ağustos 1322/25 Ağustos 1906, Nr: 22, s. 3.

gerçekleĢtirmiĢlerdir195

. Bulgaristan, Fransa ile de iyi iliĢkiler içerisinde olmuĢtur. Fransa-Bulgaristan Ticaret AntlaĢması imzalanmıĢtır196. Örneğin Bulgaristan Hariciye Nazırı Ġstançef, Viyana‟da bir gazeteye verdiği mülakatta Bulgaristan‟ın harici siyasetinden bahsederken Fransa hakkında da değerlendirmelerde bulunmuĢtur. Ġstançef, Fransa‟nın Bulgaristan hakkındaki olumlu hareketlerinden büyük memnuniyet duyulduğunu ifade etmiĢtir. Ġki taraf arasındaki iktisadi münasebetlerin de memnuniyet verici boyutta olduğunu söylemiĢtir. “Hele Makedonya meselesinde Fransa‟nın Bulgaristan lehinde olan harekatı, Bulgaristan‟ı ve bütün Bulgarları Fransa‟ya karĢı dama medyun-ı Ģükran bırakmıĢtır, Makedonya‟da Hristiyanların saadet ve selametini teminde en ileri varan ve Makedonya‟da ıslahat-ı mukteziyenin tatbiki hususuna Ģiddetle tarafgir olan Fransa‟dır.” Bu ifadeleri kullanan Ġstançef, Petersburg‟tan Sofya‟ya geçerken yolunun Paris‟e düĢmemesinden ise teessüfle bahsetmektedir. Bizzat Paris‟e giderek hükümete teĢekkürlerini iletmek istediğini de ilave etmektedir197. Bu durum aslında

bağımsızlık için adım adım yürüyen Bulgaristan‟ın Fransa‟dan ne oranda destek gördüğünün de bir göstergesi olarak düĢünülebilir. Gerçi sadece Fransa değil, Ġngiltere ve Rusya‟da Osmanlı Devleti‟ne karĢı Bulgaristan‟ın yanında yer almaktadırlar.

Osmanlı-Ġngiltere iliĢkileri içerisinde gümrük resmi meselesi de önemlidir. Örneğin Osmanlı Devleti tarafından gümrük resminin yüzde üç artırılması kararı alınınca büyük devletlerin sefirlerinin Babıali‟nin notasını kabul ettiği ancak Ġngiltere‟nin çekimser davrandığı belirtilmiĢtir. Hatta Ġngiltere gümrük resminin artırılması meselesi karĢılığında Aydın Ģimendifer imtiyazının verilmesi talebinde bulunmuĢtur. Ġngiliz sefirinin gümrük resmi hususunda verdiği takrir Ģöyledir: “Ġngiltere hükümeti Devlet-i Aliye‟nin gümrük resmini yüzde üç tezyidini kabul ve tasdik edecektir. O Ģartla ki eğer Devlet-i Aliye Rumeli Vilayat-ı ġahanesinde masarif-i askeriyesini tenkis ederse?” Balkan gazetesi bu talebi; Makedonya‟dan Osmanlı askerinin çekilmesinin Osmanlı hâkimiyetini sonlandıracağı endiĢesiyle reddetmektedir. ĠĢte bu ve benzeri sebeplerdendir ki Osmanlı Devleti özellikle 93

195 Balkan, 14 Eylül 1322/27 Eylül 1906, Nr: 49, s. 3.

196 Balkan, 15 Kânunuevvel 1322/28 Aralık 1906, Nr: 115, s. 4. 197 Balkan, 13 ġubat 1322/26 ġubat 1907, Nr: 146, s. 1-2.

Harbi sonrasında Almanya‟ya yakın bir siyaset takip etmektedir. Gazetede de buna benzer bir ifadeye yer verilmiĢ ve Ģöyle denilmiĢtir: “Hal böyle iken Babıali‟ye diĢi tırnağa takıp yine dayanmaktan baĢka çare yoktur. Mademki düvel-i saire-i muazzama ale‟l-husus Almanya, Avusturya, Rusya hükümetleri Babıali‟nin bu hakkını kabul ve tasdik etmiĢtir. Ġngiltere‟nin kahpeliği katiyen ihale-i sem‟-i itibar etmemek, aynı Ģiddet ve sebat ile davranmak en son çare hükmündedir. ġu halde, Ģu vaziyette bundan gayrı çare yoktur” denilmektedir198

.

ġubat 1907‟deki bir haberde ilkbaharda Lahey‟de bir konferans toplanacağı bilgisine yer verilmektedir. Bu konferansta uluslararası hâkim Ģirketi henüz Fransa, Almanya ve Rusya hükümetlerinin silahları terk ve teçhizatı sınırlandırmayı uygun bulmadıklarına dair bir resmi karar kabul edilmemiĢtir. Ġlkbahardaki konferansta bu meselenin ele alınacağı belirtilmiĢtir199. Ancak bir müddet sonra Lapotit Republik‟e

dayanılarak verilen haberde silahların terki meselesinin ele alınmayacağı belirtilmiĢtir. Bunun haricinde birçok meselenin burada çözüleceği ilave olarak ifade edilmiĢtir200. Ġngiltere hariciye nazırı da birçok uluslararası meselenin burada ele

alınacağını bildirmiĢtir. Bunun üzerine Balkan gazetesi, bu uluslararası meselenin Ģark meselesinin Ġngiltere‟nin mevcut siyasetine uygun Ģekilde çözülmesi olmasın sorusunu sormaktadır201

. Ethem Ruhi Bey de Lahey Konferansı‟nı ele aldığı bir makalesinde, resmiyete göre sulhun temini için görüĢmeler yapılacağını, gerçekte ise gözü açılmaya baĢlayan Asya ve ġark milletlerinin esaretlerinin devamı için hileler düĢünüleceğini belirterek, bu hususta bütün Avrupa‟nın ortak menfaatleri bulunduğunu ifade etmiĢtir202. Ethem Ruhi Bey‟in dediği gibi de olmuĢtur. Osmanlı

Devleti, Lahey Konferansı‟nda daimi olmak üzere, hüküm heyeti erkânı ayrılırken Türkiye‟nin bu heyete katılacak üyesine aĢağı derecede mevki verilmesini ve ikinci sınıf hükümet sayılmasını protesto etmiĢtir203. Sonuç itibariyle 18 Ekim 1907

tarihinde Lahey Konferansı imzalanmıĢtır. Buna göre, devletlerin borçları sebebiyle

198

Balkan, 9 Eylül 1322/22 Eylül 1906, Nr: 45, s. 1. 199 Balkan, 12 ġubat 1322/28 ġubat 1907, Nr: 145, s. 4.

200 Balkan, 15 ġubat 1322/28 ġubat 1907, Nr: 147, s. 3-4; Balkan, 18 ġubat 1322/3 Mart 1907, Nr: 149, s. 4.

201

Balkan, 23 Mayıs 1323/5 Haziran 1907, Nr: 190, s. 3-4.

202 Ethem Ruhi, “Lahey Konferansının Mazmunu”, Balkan, 5 Haziran 1323/18 Haziran 1907, Nr: 197, s. 1-2.

ihtilaf çıkarsa silaha baĢvurmadan önce hükümlere baĢvurulması, hükme müracaata razı olunmaması ve verilen hükmü uygulamayanlara yönelik silaha baĢvurulması kararlaĢtırılmıĢtır. Ayrıca düĢmana bir ültimatom vermeden savaĢa baĢlanmaması, kara ve deniz muharebelerinde tarafsızların hukukları ve vazifeleri, deniz altı torpil konulması ve Ģartları da burada kararlaĢtırılan hususlardandır. Balkan gazetesi Lahey Konferansı‟ndan diĢe dokunur bir sonuç çıkmadığını da vurgulamaktadır204

.

Fransa ile iliĢkilerde Babıali‟ye adi olay sebebiyle verilen bir notadan da bahsedilebilir. Buna göre Fransız konsolosu Diyarbakır‟dan Musul‟a giderken 10 nefer Kürt süvarisi tarafından taarruza uğramıĢtır. Fransa sefareti, konsolosun hukukunu müdafaa için bu kiĢilerin tutuklanmasını istemiĢtir205

.

Balkan gazetesinde Rusya haberlerine de çokça yer verilmiĢtir. Çünkü Rusya

bölgede etkili olmaya çalıĢan bir devlettir. Balkan coğrafyası Rusya‟nın genel siyaseti çerçevesinde önemli bir yere sahiptir. Ayrıca yukarıda da değinildiği üzere 1906‟da meĢrutiyet idaresine geçilmiĢtir. Rusya‟daki inkılâp, 1906 yılındaki Rusya‟daki buhran, Duma‟nın kapanması ve Duma‟daki sorunlar yer yer gazetede yerini almıĢtır206. Yukarıda değinildiği üzere gazetede Rusya‟daki inkılâp yönündeki

haberlerde bir amaç da Osmanlı‟da meĢrutiyete geçiĢi özendirmek olmuĢtur.

Gazetede Rusya ile Ġngiltere iliĢkilerini ele alan ve Daily Mail gazetesine dayanılarak verilen bir haberde Ġngiltere ile Rusya‟nın Acemistan ve Tibet üzerinde siyasi emeller noktasında anlaĢtıkları bilgisine yer verilmiĢtir. Buna göre Çin ile Hindistan arasında müstakil bir idaresi olan Tibet, Rusya ve Ġngiltere‟nin müdahalesinden korunmuĢ olacaktır. Acemistan konusunda ise Ģöyle bir uzlaĢıya gidilmiĢtir. Ġngiltere Ġran‟ın güneyinde, Rusya ise Ġran‟ın kuzeyinde nüfuzunu arttırmak noktasında serbest olacaktır207.

204 Balkan, 23 TeĢrinievvel 1323/5 Kasım 1907, Nr: 289, s. 1. 205 Balkan, 23 TeĢrinisani 1322/6 Aralık 1907, Nr: 106, s. 3.

206 Balkan, 9 Temmuz 1322/22 Temmuz 1906, Nr: 1, s. 1-2; Balkan, 13 Temmuz 1322/26 Temmuz 1906, Nr: 4, s. 1; Balkan, 22 Temmuz 1322/4 Ağustos 1906, Nr: 9, s. 1; Balkan, 23 Temmuz 1322/5 Ağustos 1906, Nr: 10, s. 3; Balkan, 26 Temmuz 1322/8 Ağustos 1906, Nr: 13, s. 3; Balkan, 17 Ağustos 1322/30 Ağustos 1906, Nr: 26, s. 3.

Rusya ile ilgili baĢka bir haber ise Rusya‟nın Uzakdoğu‟dan çekinmesi üzerinedir. Rusya 1905‟te Uzakdoğu‟da Japonya ile girdiği mücadeleyi kaybetmiĢtir. SavaĢ sonucunda imzalanan Portsmouth AntlaĢması ile Japonya, Sahalin Adası‟nın yarısını ve Liaodong Yarımadasının Lüshun‟a giden Güney Mançurya demiryolunun denetimini eline geçirmiĢti. Bundan sonra Rusya Uzakdoğu‟ya çekinerek yaklaĢmaya baĢlamıĢtır. Gazetedeki haberde Uzakdoğu‟daki hezimet sonrasında Rusya‟nın Uzakdoğu‟dan korktuğu belirtilmiĢtir. Rus Amirallerinden birinin bir gazeteciye Ģu sözleri söyleyerek tahkimat yapılmasını istediği de rivayet edilmiĢtir: “Çinlilerin Rus hududunu bir gün nagehani olarak tecavüz eylemeleri ihtimalat-ı galibedendir. Bu cihetle Rusya‟nın Çin hududunda tahkimat-ı askeriye icrasına Ģimdiden baĢlamalıdır208.”

Rusya 1908 baĢında (Ocak) Kafkasya hududunda Osmanlı ile Rus karakolları arasında büyük ve Ģiddetli bir çatıĢma çıkmıĢ ve birçok asker ölmüĢtür. Bu olay üzerine Türk hükümeti gemilerle Kaskas hududuna asker sevk etmiĢtir. Rusya‟nın Kafkasya askeri kumandanı da bir savaĢ ihtimali sebebiyle bu olay ardından istifa etmiĢtir209. Gazetenin bir gün sonraki haberinde, Rusya basınında Osmanlı‟nın

Rusya‟ya saldırı ihtimalinden bahsedildiği ve uyanık olunması gerektiğine yönelik yayınlar yapılmıĢtır210. Bu arada Babıali Avusturya‟ya Mitroviçe hattının inĢasını

vermiĢ, bunun üzerine Rusya hükümeti de birtakım tekliflerde bulunmuĢtur. Tekliflerden biri Tuna‟dan Üsküp‟e kadar Ģimendifer hattı kurulması imtiyazıdır. Rusya, bu imtiyaza sahip olmak istemiĢtir. Ġkinci teklif ise Boğazlarla ilgilidir. Paris AntlaĢmasına göre Rusya donanması Ġstanbul ve Çanakkale boğazlarından geçiĢten men edilmiĢtir. Rusya Paris AntlaĢması‟nın bu hükmünün feshedilmesini ısrarla istemiĢtir. Bu tekliflerin ardından Balkan gazetesi teklifler hakkında Ģöyle demiĢtir: “Rusya‟nın bu tekâlifi açık açık Türkiye‟ye ilan-ı harp demektir”. Rusya‟nın sefiri aracılığıyla verdiği bu teklif, kabulü imkânsız bir teklif olarak değerlendirilmiĢ ve Babıali tarafından reddedilmiĢtir. Babıali, “Rusya‟ya adeta kılıca kılıçla cevap

208 Balkan, 16 Kânunusani 1323/29 Ocak 1908, Nr: 351, s. 4. 209 Balkan, 27 Kânunusani 1323/9 ġubat 1908, Nr: 361, s. 3. 210 Balkan, 29 Kânunusani 1323/11 ġubat 1908, Nr: 362, s. 4.

vereceğini bildirmiĢtir211.” Rusya bu teklifle Avusturya‟nın doğu ticaretini vurmak

istemektedir. “Böyle istiyor ama kılıcını ilk ağza yine Türkün kafasında denemek istiyor. Bittabi Babıali‟de boynunu bükmeyip o da kılıca kılıçla mukabeleye muztar kalmıĢ oluyor.” Gazetedeki imzasız yazıda Rusya‟nın iĢi tehditle halletmeye çalıĢtığı ancak Uzakdoğu‟daki Japon hücumlarının Rusya‟nın gücünü sarstığı belirtilmiĢtir. Türklerin Rus tehditlerine boyun eğmediğinin ifade edildiği makale Ģöyle tamamlanmıĢtır: “Plevne, ġıpka muharebelerinden müntekil ateĢ kin ve intikam henüz Türk askerinin yüreğinde yanıyor. Bunu Ruslar da biliyor lakin ahval-i hazıra iĢi muttasıl alevlendiriyor. Her iki taraf da gayriihtiyari bir hırs ve gazap izhar ediyor. Bakalım muharebe olacak mı212?”

Daha sonraki günlerde de savaĢ ihtimalleri üzerinde yorumlar yapılmıĢtır. Avrupa‟dan gelen telgraflarda bile savaĢın kaçınılmaz olduğu, Petersburg kaynaklı telgraflarda ise Osmanlı askerinin Tiflis hududuna doğru güçlü bir Ģekilde ilerlediği bilgisine yer verilmiĢtir213. Rusya ile Osmanlı arasında bir savaĢ çıkacağı yönündeki

haberler, gerek Osmanlı gerekse Rusya tarafından siyasi bir dil ile yalanlanmıĢtır. Gazete bu bilgiyi verdikten sonra savaĢ olmayacaksa neden hudutlara asker sevk edildiğini ve iki tarafın birbirlerine karĢı neden silahlandıklarını sormuĢtur214

. Bir gün sonraki haberde de Osmanlı Devleti‟nin Hariciye Nazırı Tevfik PaĢa Daily Mail muhabirine “Muharebe olması ihtimali yoktur” demiĢtir215. Yani Osmanlı ve Rus

diplomatları, savaĢ iddialarını kesin olarak yalanlamıĢlardır216. Sonuç olarak bir

Osmanlı-Rus savaĢı çıkmamıĢtır. Bir Osmanlı-Rus savaĢı çıkmamıĢtır ama Rusya, Osmanlı ile hep ilgili olmaya devam etmiĢtir. Makedonya meselesi, Girit meselesi ve diğer birçok meselede Osmanlı Devleti‟nin karĢısında yer almıĢtır. Ayrıca gazetede Rusya‟nın Türkistan‟daki faaliyetlerine ve Rus zulümlerine yönelik de haberlere yer verilmiĢtir. Bir habere göre Türkistan‟da büyük arazileri bulunan Müslüman Kırgızların emlak ve arazilerine Ruslar tarafından tecavüz edilmiĢtir. Bu arazilere

211

Balkan, 6 ġubat 1323/19 ġubat 1908, Nr: 369, s. 4; Balkan, 8 ġubat 1323/21 ġubat 1908, Nr: 371, s. 3.

212 Balkan, 7 ġubat 1323/20 ġubat 1908, Nr: 370, s. 1-2. 213 Balkan, 7 ġubat 1323/20 ġubat 1908, Nr: 370, s. 4. 214

Balkan, 9 ġubat 1323/22 ġubat 1908, Nr: 372, s. 4. 215 Balkan, 10 ġubat 1323/23 ġubat 1908, Nr: 373, s. 3.

216 Balkan, 12 ġubat 1323/25 ġubat 1908, Nr: 374, s. 1; Balkan, 13 ġubat 1323/26 ġubat 1908, Nr: 375, s.4.

Rus muhacirlerinin yerleĢtirilmesinin istendiği haberi Ġstanbul basınında yer almıĢtır217. Sen Petersburg‟tan aktarılan 17 ġubat 1911 tarihli bir haberde birçok

Ġslam ulemasının “Ġttihad-ı Ġslam” yönünde telkinlerde bulundukları bahanesiyle zulme uğradığı belirtilmiĢ, Tatar medresesinden birçok ulema da tutuklanmıĢtır218

. Rusya‟daki zulümler ile ilgili bir sene içinde 4000 kiĢinin idam edildiği bilgisi gazetede yer almıĢtır. Yine gazetenin verdiği bilgiye göre sürgün edilenlerin ve buzlu zindanlarda hayatını kaybedenlerin haddi yoktur219

.