• Sonuç bulunamadı

Gasp-Hırsızlık ve Eşkıyalık Olayları

Studies II: Carpets of The Mediterranean Countries (1400-1600), (ed R Pinner and W B Denny), London:

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SOSYAL YAP

1. Cesimesinde askerlik görevini yaparken vefat edince veraseti kardeşleri arasında paylaştırılmıştır BOA.,

3.6.3 Toplum Huzurunu Bozan Olaylar

3.6.3.2 Gasp-Hırsızlık ve Eşkıyalık Olayları

Teke Yöresinde ondokuzuncu yüzyılda bazı Yörük oymak ve obalarına mensup bireylerin hırsızlık ve gasp olaylarına karıştıkları görüldüğü gibi Yörüklerden malı çalınan ve gasp edilenler de bulunmaktadır. Olayların bir kısmı Teke Yöresinde bir kısmı ise Teke Yörüklerinin genellikle yaylamak üzere çıktıkları Hamid Yöresinde cereyan ederken taşradaki idareciler yaşanan asayiş sorunlarını çözmek için gerekli tedbirleri almaya çalıştıkları gibi suçlular hakkında kanuni işlem yapılarak cezalandırma yoluna gidilmiştir. Eşkıyalık yaparak yol kesip zoraki baskı yolu ile gerçekleştirilen gasp yöntemi yanında hırsızlık yöntemi de başvurulan yollar arasında olup kimi zaman haksız suçlamalar da ortaya çıkmaktaydı. Yargıya intikal eden suçlamalarla ilgili görgü tanığı mutlaka mahkemeler tarafından istenirken tanık gösterilip ispat edilebilmişse cezalandırma yoluna gidilmekte aksi halde taraflar arasındaki anlaşmazlığa son verilmektedir.

Ondokuzuncu yüzyılda Teke Yöresinde topluca gerçekleştirilen baskın ve soygunda Teke Yörüklerinden Finike İskelesini basan on eşkıya iskeledeki gümrük malları ile tüccarlara ait bir kısım mal ve eşyaları gasp etmişlerdi. Yaşanan bu baskın ve gasp olayından sonra payitahta ulaşan şikayet üzerine Finike İskelesini basıp soygun yapan Yörük eşkıyalarının yakalanıp gasp etikleri mal ve eşyaların sahiplerine teslim edilerek suçlulara cezalarının verilmesi yanında bir daha aynı olayların yaşanmaması için Antalya Kaymakamlığına hitaben emir çıkarılmıştı.654

Baskın yolu ile yapılan soygunlardan birisi de yaz mevsiminde yaylada gerçekleşmekle birlikte Sarıkeçili Yörüklerinin Hüsemoğlu Obasından Gavur Ali ve Yörük Osman ile Çakal Yörüklerinden Nasuhoğlu Halil başta olmak üzere yedi eşkıya Eşeler Dağında yattıktan sonra Burdur Sancağının Kemer Kazasına bağlı İğdecik Köyünü basıp köy ahalisini soydukları gibi gasp ettikleri para, mal ve eşyaları aralarında paylaşmışlardı.655

Bunların yanında Teke Yöresinde Milli Yörüklerinden bir şahsın bir top kumaşına el koyduğu gerekçesiyle mahkemeye verilen Zabtiye Deli Ahmet Çavuş, aldığı bu bir top kumaşı Arnavut Mehmet Ağaya teslim etmek zorunda kalmıştı.656

Teke Yöresinde Döşemealtında yaşanan hırsızlık olayında ise Alaiye’ye bağlı Marulya’dan muhtemelen pazarcılık yapan Mustafaoğlu Hasan, Ellezalanında meskun

653 BOA., MŞH.ŞSC.d., 1238, s. 126/1 hk., (17 Safer 1290/16 Nisan 1873). 654 BOA., A.MKT.MHM., 23/85, (11 Şevvâl 1266/20 Ağustos 1850). 655 BOA., MVL., 644/11, (3 Ramazan 1279/22 Şubat 1863).

656

Murtana Yörüklerinden Koca Mehmet’in çadırında misafir iken yanındaki çuval içerisinde bulunan 750 kuruş değerindeki çizme ve postalları Yeniosmanlı Yörüklerinden Hacı Hüseyinoğlu Süleyman çalmıştır. Mallarının çalınması üzerine Kızılkaya Mahkemesine başvuran Hasan, şahit gösterdiği Abdil ile iddiasını ispat edince mahkeme Süleyman’ın çaldığı çizme ve postalların bedeli olan 750 kuruşun Hasan’a ödenmesine karar vermiş ancak Süleyman dört yıl geçmesine rağmen bu parayı bir türlü ödememiştir. Süleyman’dan parasını alamayan Hasan, bu defa Antalya Mahkemesine başvurduğu gibi iddiasını Marulya’dan gösterdiği şahitlerin ifadesi ile ispat edince çizme ve postalların bedeli olan 750 kuruşun Süleyman’dan alınıp mal sahibi Hasan’a teslim edilmesi için ilâm çıkarılmıştır.657

Yaşanan bu hırsızlık olayı yanında Yeniosmanlı Yörüklerinin Topallı Obasından Molla Veliyüddin, hırsızlık suçlaması ile itham ettiği aynı obadan Güzeloğlu Mustafa’nın gece sabaha karşı kendi çadırına girdiğini ve eşi içeride olduğu halde eşine ait altmışüç adet altın ile gümüşlü baş takımı ve örtülerini çaldığı iddiasıyla şikayetçi olmuştur. Yapılan şikayet üzerine Antalya Mahkemesinde görülen davada ifade veren Güzeloğlu Mustafa, kendisine isnat edilen suçu kabul etmezken, Molla Veliyüddin de iddiasına tanık gösteremediği için Güzeloğlu Mustafa ile arasında olan anlaşmazlığa son verilmiştir.658

Soygun olayları Yörüklerin yaylamak amacıyla çıktıkları Isparta Yöresinde de devam ederken Saçıkaralı Yörüklerinin Tülüler Obası, Şarkîkaraağaç çevresine gelmekle birlikte bunlardan bir kısım haydut, yöre ahalisine zarar vermekle kalmamışlar hatta yöreye yaylamak üzere Teke Yöresinden gelen Eskiyörük ahalisinin mal ve eşyalarını da çalmışlardır. Saçıkaralı Tülüler Obası haydutlarının girişmiş oldukları baskı, zulüm, hırsızlık ve gasp olaylarından sonra Konya Valisi, yörede bozulan asayişin yeniden sağlanması için Recep Ağa idaresinde kırk nefer zabtiye göndermiş ise de alınan tedbirler yeterli olmadığı gibi eşkıyalar, görevlilerden Mehmet Kavas’ı dahi yaralamışlardır. Yörede Tülüler Obası eşkıyalarının neden olduğu asayiş sorunları bir türlü çözülemediği için Konya’dan elli kişilik zabtiye sevk edilince bu yeni yaptırımdan çekinen eşkıyalar, Eskiyörüklerden çaldıkları eşya ve develeri geri vermekle kalmamışlar hatta Şarkîkaraağaç ahalisinin zararını tazmin etmek üzere 4.000 kuruş ödedikten sonra çaldıkları yirmisekiz adet deveyi terk edip etrafa dağılmışlardır. Bu defa başlatılan takibat neticesinde eşkıyalardan yirmibir kişi yakalandığı gibi çaldıkları halde kaçarken serbest bıraktıkları develerle birlikte Konya’ya götürülmüşler hatta Saçıkaralıların Boy Beyi İsmail Bey de Konya’ya getirilmiştir. Konya’ya getirilip sorgulanan bu eşkıyalardan bir kısmının ırz düşmanı, bir kısmının ise başıboş takımından olup vergi

657 BOA., MŞH.ŞSC.d., 1157, s. 4/12, (25 Cemâzi-yel-evvel 1275/31 Aralık 1858); Marulya, Akseki’nin eski

adıdır. Sezen, a.g.e., s. 362.

658

vermedikleri belirlendiği gibi bunlar bir daha toplumun huzurunu bozmayacaklarına dair söz verirlerken Boy Beyi İsmail Beyin kefaleti ile ellerinden senet alınmıştır. Bu eşkıyalardan Kundakçı Ali’nin üç adet deve çaldığı ortaya çıktığı gibi cinayet suçu bulunan Demirci Ali beş ay süreyle pranga cezasına çarptırılırken diğer suçluların yerlerinde beşer ay müddetle hapse mahkum edilmelerine karar verilmiştir. Ayrıca Konya’ya götürülen develere rehin parası ödememek için bu develer, Boy Beyi İsmail Beyin kefaleti ile getirilip sahiplerine teslim edilmiştir.659

Saçıkaralı Yörüklerine karşı alınmış olan bütün bu asayiş tedbirlerine rağmen Şarkîkaraağaç civarına yaylamak üzere gelmeye devam ettikleri gibi bunlardan Osman Bey, yanına topladığı yaklaşık otuz kadar eşkıya ile yol kesip, beylerinden Veli Beyi bile asla dinlememekle birlikte Şarkîkaraağaç ahalisinin ekili alanlarıyla meralarını tahrip edip yöre ahalisine yıllık olarak verdikleri zararın yaklaşık 50.000 kuruş olduğu payitahta bildirilmiştir. Bu şikayetten sonra Saçıkaralı eşkıyalarının üzerine asker sevkedilmesine karar verilerek gelişmelerin merkeze bildirilmesi emredilmiştir.660

Asker sevkine rağmen Şarkîkaraağaç çevresinde asayiş temin edilemediği gibi eşkıyalığının önü bir türlü alınamayan Osman Bey, yanına topladığı asker kaçakları ve hırsız takımı ile yol kesip baskın yaparak zorla mal gasp etmeye devam etmiş hatta yazın Teke Yöresinden Anamas Yaylalarına yaylamaya gelen Eskiyörükler ile Karahacılı Yörüklerinden kimi ahalinin malını da gasp etmiştir. Nitekim Osman Bey ve avanesi Karahacılı Yörüklerinden Ali’nin tuz yüklü altı devesine zorla el koyarlarken Eskiyörüklerden Hasan Onbaşının 1.000 kuruş değerinde bir atı ile 100 kuruş değerindeki bir nacağını gasp etmişler hatta yine Eskiyörüklerden Zeynep Hatunun 400 kuruş değerindeki bir ineğini de çalmışlardır. Bunların yanında Şarkîkaraağaç ve Eğirdir ahalisini canından bezdiren haydutlar, yörede birçok kişinin mal, eşya, hayvan ve parasını gasp etmişlerdir. Anamas Yaylaları çevresindeki bu kazalarda toplumun huzurunu bozan Osman Bey, yörede asayişi sağlamak için üzerine gönderilen zaptiyeler ile çatışmaya girmiş hatta zaptiyelerden ikisi yaralanırken çatışmada üç oğlundan birisini kaybeden Osman Bey, yaralı olarak ele geçirilmiştir. Isparta’da sorgulanan Osman Bey, yöre ahalisinden ve Teke Yörüklerinden zorla gasp ettiği ve çaldığı mal, eşya, nakit ve hayvanlarla birlikte bütün suçunu itiraf etmiştir. Mahkeme eşkıyaların çaldıkları ve zorla el koydukları nakit, eşya ve hayvanların sahiplerine geri verilmesi yanında kaçan firarilerin yakalanmasına hükmederken

659 “Saçıkaralı Aşiretinden bundan akdem Teke Sancağında Eskiyörük ahalisinden deve ve hayvanat sirkat

edenler…”, BOA., MVL., 29/1, (25 Şevvâl 1264/24 Eylül 1848); BOA., A.MKT.MVL., 11/83, (26 Zilka’de

1264/24 Ekim 1848); BOA., MVL., 29/46, (28 Zilka’de 1264/26 Ekim 1848).

660

Osman Beyin ise hapis tarihinden itiabaren yedi yıl küreğe konulmak üzere Kıbrıs’a gönderilmesine karar vermiştir.661

Yine Teke Yöresinden Isparta çevresine yaylamak üzere gelip Uluborlu’ya bağlı Senirkent’e çadır kuran Milli Yörüklerinden Mehmet ve arkadaşları köy ahalisinden Hacı Hüseyin’in evini soymuşlardı. Mehmet ve arkadaşları yakalanarak sorgulanınca hırsızlık yaptıkları belirlendiği gibi çaldıkları bir miktar eşya ve mal, Hacı Hüseyin’e geri verilmesine rağmen malların kalan kısmı verilmeyince Hacı Hüseyin, bunların da alınıp kendisine iade edilmesi için Karahisar ve Isparta Kaymakamına hitaben emir çıkarılmasını istemiştir.662

Bunun yanında yaptığı hayvan hırsızlığına rağmen asıl mal sahibini suçlayanlar da bulunmaktadır. Nitekim Saçıkaralı Yörüklerinin Tülüler Obasından Göğebakanoğlu Ali, Murtana Yörüklerinden aldığını iddia ettiği erkek deveyi beş yıl önce Gebiz Yörüklerinden Kara Ömeroğlu Yusuf’un zorla alıp başka bir kişiye 1.200 kuruşa sattığını ileri sürüp davesinin bedelinin tahsil edilerek kendisine verilmesi için davacı olmuştur. Yusuf ise bu deveyi altı yıl önce Gebiz Yörüklerinden Nizam’dan 400 kuruşa satın aldığı halde evinin önünde bulunan deveyi Ali’nin çaldığını ifade edip çalınan deveyi Ali’nin elinde bulup aldıktan bir yıl sonra başka bir kimseye 1.200 kuruşa sattığını söylemiş hatta Murtana ve Gebiz Yörüklerinden gösterdiği şahitlerle devenin kendisine ait olduğunu ispatlayınca Ali haksız bulunduğu gibi Yusuf ile olan anlaşmazlığına son verilmiştir.663

Öte yandan yerleşik ahali tarafından yaylada Yörüklerin gasp edildiği de olmuştu. Nitekim Teke Sancağının Mandırla Köyünde meskun Karahacılı Yörüklerinden Curaoğlu Hacı Süleyman, kendi oymağına mensup ahali ile beraber yazın Burdur’a bağlı Tefenni Kazasının Bayramlar Köyü civarında yaylarken Tefenni’ye bağlı Gölhisar Nahiyesinin Beyköy ahalisinden Hacı İsmail Ağa, altı adamı ile birlikte Curaoğlu Hacı Süleyman’ın çadırını basıp iki devesini gasp etmekle birlikte eğer on beş Osmanlı Altını vermezsen develerini salıvermem diye tehdit etmişti. İsmail Ağa tehdidini devam ettirince develerini kurtarmak için başka çare bulamayan Hacı Süleyman, bu altınları Hacı İsmail Ağaya vermişti. Böyelece develerini Hacı İsmail Ağanın elinden kurtaran Hacı Süleyman, dava açıp altınlarını geri istediği gibi iddiasını Karahacılı Yörüklerinden gösterdiği tanıkların ifadesiyle ispat edince suçlu bulunan Hacı İsmail Ağanın haksız olarak aldığı altınları Hacı Süleyman’a teslim etmesine karar verilmiştir.664

661

BOA., MVL., 633/53, (3 Ramazan 1279/22 Şubat 1863); BOA., MVL., 643/20, (3 Ramazan 1279/22 Şubat 1863).

662 BOA., A.MKT.UM., 563/78, (12 Zilka’de 1278/11 Mayıs 1862). 663 BOA., MŞH.ŞSC.d., 1160, s. 46/276, (8 Zilhicce 1280/15 Mayıs 1864). 664

Bunların yanında Teke Yöresinde cereyan eden gasp olaylarında Karahacılı Yörüklerinden Kadiroğlu Ahmet’in çocukları ile anasının bir adet devesine yine Karahacılı Yörüklerinden Müminoğlu Süleyman zoraki el koyup 850 kuruşa satmıştır. Hakkında açılan dava üzerine Süleyman, mahkemde Ahmet’in anası Iraz Hatunda 900 kuruş alacağı olduğu için deveyi kendisine verdiğini söylemesine rağmen şahit gösterilmesine bile gerek görmeyen mahkeme Kadiroğlu Ahmet’in anası Iraz Hatunun borcunun çocukların hakkı olan mirastan alınamayacağına hükmedip 850 kuruşun Süleyman’dan alınıp varsilere verilmesine karar vermiştir.665

Yaşanan benzer bir el koyma olayında ise Murtana Yörüklerinin Kocayatak

Obasından Ahmet Hebeoğlu Hüseyin, Antalya Mahkemesine başvurup bir adet kır kısrak ile iki adet taya Çakallık Köyü ahalisinden Adıgüzel Yusuf’un zoraki el koyduğu gerekçesiyle dava açmıştır. Adıgüzel Yusuf ise mahkemede İstavroz Köylü Çelebder Osman yedinde bulunan kısrak ve tayları mahkeme kararıyla Hüseyin’e teslim etmek üzere aldığını ancak kısrağın öldüğünü söyleyince kısrak ve tayların Ahmet Hebeoğlu Hüseyin’e ait olduğu anlaşıldığı gibi kısrağın değeri olan 400 kuruş ile tayların Adıgüzel Yusuf’tan alınarak Ahmet Hebeoğlu Hüseyin’e teslim edilmesine karar verilmiştir.666

Öte yandan Murtana Yörüklerinden Mehmet ve Ali’nin hayvanlarına Antalya’da nüfuz sahibi olan Cemal Bey, zoraki el koyup üç yıldan beri hayvanları bırakmadığı gibi bunlar üzerinde baskı uyguladığı için Mehmet ve Ali, Cemal Beyi merkeze şikayet etmişlerdi.667

Yörede yaşanan miras gasp etme olayında ise Gebiz Yörüklerinden Ayşe Hatunun ölen eski eşinden miras olarak intikal eden devesine eski eşinin varisi olan Kulaç Mehmet tarafından on üç yıl önce zoraki el konulduğu gibi devenin bu zaman zarfında dört tane de köşeği olmuştu. Kurtoğlu Abdilin oğlu Abdil, anası Ayşe Hatun ölünce toplam beş devenin kendisine teslim edilmesi için dava açmakla birlikte Kulaç Mehmet, babalarından miras olduğu için on üç yıl önce Abdil’in elinden aldıkları devenin dört köşekle kendilerinde olduğunu söyleyince bu develerin Abdil’e teslim edilmesi için ilâm çıkarılmıştır.668

Başka bir zoraki gasp olayında ise Eskiyörüklerden Molla Ömeroğlu Süleyman, üç yaşındaki boz devesini yine Eskiyörüklerden Mucan Mustafa’nın başka bir kişinin zorla almasına sebep olduğunu ileri sürüp devesinin kendisine teslim edilmesi için davacı olmuş ancak şahit gösteremediği için bu davadan herhangi bir sonuç çıkmamıştır.669

Bu defa Mucan Mustafa’dan yine Eskiyörüklerden Osman kızı Elif Hatun davacı olup sekiz adet sığırı ile bir adet devesini zorla aldığını ileri sürmekle birlikte bu

665 BOA., MŞH.ŞSC.d., 1159, s. 20/64, (24 Receb 1279/15 Ocak 1863). 666

BOA., MŞH.ŞSC.d., 1159, s. 55/224, (Gurre-i Zilka’de 1279/20 Nisan 1863); Belgede geçen İstavroz, bugünkü Boztepe Köyünün eski adıdır.

667 BOA., BEO., 280/20962, (13 Rebî’ü’l-evvel 1311/24 Eylül 1893). 668 BOA., MŞH.ŞSC.d., 1157, s. 33/124, (27 Receb 1277/8 Şubat 1861). 669

hayvanların kendisine teslim edilmesini istemiş ancak şahit gösteremediği için davadan men edilmiştir.670

Yörede yaşanan gasp ve hırsızlık olayları yanında Yörüklere yönelik haksız isnatlarda bulunmaktaydı. Nitekim Burdur Rumlarından Çelebioğlu Marko, eniştesi Hacı Yordan’da bulunan yedi yaşındaki bir adet al beygirini, Yeniosmanlı Yörüklerinden Çukadaroğlu Elhac Mahmud’un Kızılkaya Pazarında elinden aldığını ileri sürüp dava açmıştı. Bu dava üzerine Mahmut, beygirin kendi kısrağından doğma olduğunu söylediği gibi şahitlerle de beygirin kendisine ait olduğunu ispat edince Marko, Mahmut ile olan anlaşmazlıktan men edilmiştir.671

Aynı şekilde benzer bir suçlama İstanos’un Yazır Köyü civarında meskun Sarıkeçili Yörüklerinin Dağlı Obasından Kürüşoğlu Ali tarafından yapılmıştı. Zira mahkemeye başvuran Kürüşoğlu Ali, yaylaya göçerken Yukarı Karaman Köyü civarında meskun Tahtacı Aşiretinin Çivioğlu Musa Kahya Mahallesinden Ali Kahya’nın tosununu kendi sığırlarının içine karıştırıp götürdüğü halde Ali Kahya, yayla dönüşünde tosunu alınca aksini iddia ile Ali Kahya’nın tosunu gasp ettiğini ileri sürüp dava açmıştı.672

Bunların yanında bu defa zoraki gasp olayı Antalya civarında meskun Saçıkaralı Yörüklerinden Babaoğlanoğlu Mehmet vefat edince eşi Dudu Hatun ile oğlu Mehmet arasında miras paylaşımı hususunda yaşanmıştı. Zira Dudu Hatun eşinin kendisine hibe ettiği dişi kayalık deveyi eşinin ölümünden sonra oğlu Mehmet’in zorla aldığını hatta bir buzağılı sığır ile bir kat yatağa da el koyduğunu ileri sürüp davacı olmuş ancak Mehmet’in bir kat yatak ile 400 kuruşu anasına vermesi karşılığında anlaşma sağlanmıştır.673

Yörede yaşanan bu zoraki el koyma olayları yanında Çirkinoba Köyünde meskun Balıkçı Yörüklerinden Mahmut Onbaşı ile Kırgözoğlu Mehmet’in evleri önünde bulunan dört deveyi Mandırla Köyü hududunda meskun Karahacılı Yörüklerinden Sakar Süleymanoğlu Hüseyin çaldığı gibi 4.500 kuruşa satmıştı. Develeri çalınan Mahmut Onbaşı ile Kırgözoğlu Mehmet, mahkemeye başvurunca develeri çalan Hüseyin mahkemede suçunu itiraf ettiği gibi davacılara 4.500 kuruş borcu olduğuna dair bir de senet vermesine rağmen bir türlü borcunu ödememişti. Hüseyin borcunu ödemeyince tekrar mahkemeye başvuran Mahmut Onbaşı ile Kırgözoğlu Mehmet’in çalınan dört baş develerinin bedeli olan senetli 4.500 kuruşun Hüseyin’den tahsil edilmesine karar verilmiştir.674

Öte yandan Döşemealtında bulunan Karakoyunlu Yörüklerinin meskun olduğu Ilıca Köylü Haliloğlu Veli, çadırındaki eşyalar ile

670 BOA., MŞH.ŞSC.d., 1162, s. 73/243, (17 Zilka’de 1281/13 Nisan 1865). 671

BOA., MŞH.ŞSC.d., 1162, s. 51/157, (15 Şa’bân 1282/3 Ocak 1866); BOA., MŞH.ŞSC.d., 1162, s. 51/159, (15 Şa’bân 1282/3 Ocak 1866).

672 BOA., MŞH.ŞSC.d., 1193, s. 144/429, (16 Zilka’de 1314/18 Nisan 1897). 673 BOA., MŞH.ŞSC.d., 1179, s. 107/265, (8 Şa’bân 1306/9 Nisan 1889). 674

bir koyununu Karaveliler Köyünden Zillioğlu Ethem ile arkadaşlarının çaldıkları şüphesiyle mahkemeye başvurup davacı olmuştu. Veli’nin dava ettiği Zillioğlu Ethem, hırsızlık ve gasp suçlamasını kabul etmezken Haliloğlu Veli’nin, köylerinde otlatılan koyun sürüsünden bir tanesini otlakiye namıyla arkadaşları ile beraber aldıklarını ancak köyün ileri gelenlerinin uyarısı üzerine koyunu sahibine geri verdiklerini itiraf etmiş hatta arkadaşları da hırsızlık ve gasp suçunu inkar ederlerken Ethem’in ifadesinde geçen koyun meselesini kabul etmişlerdi. Böylece mahkeme tarafından suçlu bulunan sanıklara ceza kanununa göre ellişer ay hapis cezası verilirken 100 kuruş sorgulama ve her birinden 150 kuruştan 600 kuruş mahkeme harcı olmak üzere toplam 700 kuruşun tahsil edilmesine karar verilmiştir.675

Teke ve Hamid Sancağı arasında yaylak ve kışlak dolayısıyla sıkı bir bağı bulunan Çakal Yörüklerinden olup Hamid Sancağında yol kesip yolcuları gasp eden dört haydut, asayişin bozulmasına neden olduklarından yakalanarak hapse atılmış ancak bunlardan Kara Ömer Beşeoğlu Mehmet, tutuklu iken vefat edince diğer üçü merkezden gelen emre binaen zabıta tahsis edilerek Dersaadete gönderilmişti.676 Muhtemelen yine genellikle Teke Yöresinde kışlayan Sarıkeçili Yörüklerinden İsmail, bir adamıyla beraber silahlı olarak Hamid Sancağının Ağros Kazası sakinlerinden Hafız Mehmed ve Hasan’ın yolunu kesip bir miktar para ile tüfek ve nişanlarını gasp etmişlerdi. Gasp olayından sonra üzerlerine gönderilen Hacı Şaban Ağanın oğlu Hasan’ı tüfekle yaralamışlar ancak zabıta çavuşlarından Mustafa Ağanın girişimiyle yakalandıkları gibi tutuklanıp Hamid Sancağında hapse atılmışlardı. Sarıkeçili Yörüklerinden İsmail’in gasp ettiği mallardan ortaya çıkarılanlar sahiplerine geri iade edilirken hapis tarihinden itibaren İsmail’e yedi yıl kürek cezası verilerek Kıbrıs’a gönderilmesine, arkadaşlarının ise yakalanarak cezalandırılmasına karar verilmişti.677

Yörede cereyan eden başka bir gasp olayında ise genellikle Teke Yöresinde kışlayan Honamlı Yörüklerinden Karaca Mehmetoğlu Mehmet ile Çakal Yörüklerinden Çil Alioğlu İsmail ve arkadaşları, Eğirdir Kazasına gitmek üzere yola çıkan Barla Meclis azası Süleyman Efendinin yolunu kesip mal ve eşyalarını gasp etmişlerdi. Eşkıyaların, Süleyman Efendiye verdikleri zarar tazmin edilmek istenirken yakalanan Mehmet ile İsmail’e üçer yıl kürek cezası verilerek Kıbrıs’a ulaştırılmak üzere Teke Sancağına gönderilmişler ancak yolda İsmail bir fırsatını bulup firar etmiştir.678

Benzer bir gasp olayında ise Antalya civarında meskun Yeniosmanlı Yörüklerinin Topallı Obasından Molla İsmail, Kızılkaya Pazarından dönerken İstanos’un

675 BOA., MŞH.ŞSC.d., 1176, s. 27/33, (8 Şa’bân 1303/12 Mayıs 1886). 676

BOA., A.MKT.UM., 152/9, (19 Cemâzi-yel-evvel 1270/17 Şubat 1854); Belgede geçen Ağros, Isparta’nın Atabey İlçesinin eski adıdır. Sezen, a.g.e., s. 9.

677 BOA., MVL., 597/26, (11 Şevvâl 1276/2 Mayıs 1860).

678 BOA., A.MKT.MVL., 124/81, (13 Şa’bân 1277/24 Şubat 1861); BOA., MVL., 609/30, (17 Şevvâl 1277/28

Garibce Köyü civarında bulunan Bozviran mevkiine gelince yine Topallı Obasından Kır Alioğlu İsmail’in adamları tarafından yolu kesilip bıçak ile darp edildiği gibi yanında bulunan 855 kuruşun bir kısmı gasp edilmişti. Mustafa ve Hacı Alioğlu Süleyman’ın yol keserek yaptıkları zorbalık üzerine Molla İsmail şikayetçi olunca arabuluculuk yapan Kır Alioğlu İsmail, tarafları Molla İsmail’e 500 kuruş ödemeleri karşılığında anlaştırmıştır.679

Başka bir gasp olayında ise Serik Kazası Eminceler Köyü civarında meskun Eskiyörüklerden Musaoğlu İsa’nın Boğazak Köyünde bulunan evi yanmakla birlikte o anda içinde bulunan saman, arpa, buğday, burçak, urgan, deve yuları, kahve takımı, bakır leğen, senit, keçe, geyik postu, çıkrık, çuval ve kilimden oluşan eşyalar ve hububat yine Eskiyörüklerden Mustafa tarafından gasp edilmiştir. Musaoğlu İsa, 4.944,5 kuruş değeri olduğunu iddia ettiği bu mal varlığının bedelinin kendisine ödenmesi için dava açınca Mustafa’nın, Musaoğlu İsa’ya 1.600 kuruş ödemesi karşılığında aralarında anlaşma sağlanmıştır.680

Diğer taraftan Yörükleri soyanlar arasında İran vatandaşları da bulunmaktaydı. Nitekim