• Sonuç bulunamadı

Studies II: Carpets of The Mediterranean Countries (1400-1600), (ed R Pinner and W B Denny), London:

İKİNCİ BÖLÜM İDARİ YAP

2.1 Boy Beyilik

Osmanlı toplum yapısını teşkil en önemli unsurlardan birisi olan Yörükler, devlet tarafından sınırları çizilmiş belirli bir idari yapı içerisinde bulunmakla birlikte hayat tarzları itibariyle aynı karaktere sahip olsalar bile yapı itibariyle farklılık gösterirlerdi. Nitekim bir boydan ibaret tek başına müstakil bir teşkilat halinde bulunanlar yanında bir boydan ayrılarak zamanla sayıları artan ve genellikle başlarında bulunan reislerinin ismiyle adlandırılanlar dışında bir de federasyon şekli gösteren teşekküller olup bunlar ana kuruluşlardan ayrılan oymakların veya kethüdalıkların birleşmesinden meydana gelirlerdi. Boy veya oymak yapısı içerisinde teşkilatlı ve hareketli bir yapıya sahip olan Yörüklerin başlarında onlardan birinci derecede sorumlu bulunan Boy Beyi, her anlamda kudret sahibi olmak zorundaydı. Boy Beyi, boyu teşkil eden topluluğun başında bulunmakla birlikte kethüda ve ihtiyarların olumlu görüşleri sonucunda merkeze yazılan kadı arzı doğrultusunda hükümet tarafından verilen beylik beratı ile onaylanmakta ve resmen göreve başlamaktayken görevi kötüye kullanmaları ve oymak ahalisine zarar vermeleri halinde azledilirlerdi. Genellikle yaptıkları hizmetler karşılığında vergi muafiyeti bulunan bey, başında bulunduğu oymağın her türlü işinde devlete karşı sorumluydu. Bu bakımdan Boy Beyi, bulunduğu yerlerin güvenliğinin sağlanmasından

yaylak ve kışlaklarda boyun çıkarlarının korunup gözetilmesine ve göç zamanının belirlenmesine, oymak üyeleri veya farklı oymaklar arasında yaşanan sorunların çözümünden vergi ve asker toplanmasına, oymağın herhangi bir problemi olduğu zaman resmi makamlara iletmek üzere gerekli yazışmaların yapılmasından takibine kadar idari işleri yerine getirmekle yükümlüydü.374

İdari ve mali anlamda Yörükleri kontrol altında tutmak amacıyla devlet tarafından boy teşkilatları bozulmasına375

rağmen ondokuzuncu yüzyıl içerisinde kısmen de olsa boy teşkilatlarını muhafaza eden oymaklar bulunmaktadır. Nitekim ondokuzuncu yüzyılın ilk yarısında Teke Yöresinde bir Boy Beyi tarafından idare edilen oymakların varlığı dikkat çektiği gibi “Teke Sancağında kâin Yörükân aklâmından Basıroğlu ve Töngüş Aşiretleri Boy

Beyleri” 1829 yılında haksız olarak Manavgat Kazasında iskan edilen oymak üyelerinin Teke

Sancağında bulunan asıl oymakları içerisine iade edilmesini istemişlerdi.376

Aynı dönemlerde, 1831 yılında, Gebiz Yörüklerinin Boy Beyi Ali Bey, Yeniosmanlı Yörüklerinin Boy Beyi Hüseyin Bey iken Fettahlı Yörüklerinin Boy Beyi ise Mümin Bey idi.377

Bunların yanında 1833 yılında Murtana Cemaati Boy Beyi Emin Bey iken378

genellikle en büyük obası olan Basıroğlu Obasının adıyla da zikredilen Eskiyörük Oymağının Boy Beyi 1841 yılında Hasan Bey olmakla379 birlikte Karahacılı Yörüklerinin Boy Beyi ise Sarıkabalı Obasından

374

Cesareti, mali kudreti ve doğruluğu ile tanınan bir Boy Beyinin idaresinde bulunan Yörükler, il veya ulus adı altında gruplandırıldıkları gibi hiyerarşik olarak sıralanan belirli bir içtimai yapıları bulunmakla beraber bir boy veya boydan ayrılan teşekküller yanında federasyon şeklindeki kuruluşlardan müteşekkildir. Halaçoğlu, İskân

Siyaseti, s. 16-18; Orhonlu, a.g.e., s. 14-16; Şahin, Konargöçerler, s. 179-181; Boy Beyinin atama azil ve

görevleri için ayrıca bkz. Gündüz, Türkmen Aşiretleri, s. 50; Mesela bir Boy Beyinin oymak içerisinde önemli rolleri bulunmakla birlikte Avusturya seferine süvari asker ile katılmaları için Yörüklerin Boy Beyleri ve Kethüdalarına hitaben ferman çıkarılmıştı. Ahmet Refik, a.g.e., s. 82-90; Bunun yanında Koca Horzum Boy Beyi Süleyman Bey, vergileri toplamakla kalmamış fazla vergi topladığı gibi bu meblağın büyük bir kısmını çeşitli bahaneler ileri sürerek harcamıştı. BOA., A.MKT.UM., 197/8, (9 Ramazan 1271/26 Mayıs 1855); Nitekim Hamid Sancağı içerisindeki Saçıkaralı Yörüklerinin başında Boy Beyi olarak Mustafa Bey bulunmaktaydı. Kışlamak üzere Teke Sancağına da gelen Saçıkaralıların Tülüler Obasının yaylaya çıktıkları dönemde Karaağaç Kazasında yerleşik ahaliye verdikleri zararın engellenmesi hususu Boy Beyi Mustafa Beye bildirilmişti. BOA., MVL., 29/1, (25 Şevvâl 1264/24 Eylül 1848).

375 Gülten, “XVI. Yüzyılda Söğüt Yörükleri”, s. 258; Emecen, a.g.e., s. 184. 376 BOA., C.DH., 76/3792, (13 Receb 1244/19 Ocak 1829).

377 Bu üç oymağın başında bulunan Boy Beyleri, mir aşiret olarak ilk sırada kayıtlı olup, “Aşiret-i Yörük

Cemaat-i Gebiz Tabi’-i Liva-i Teke, Mahalle-i ikibaşlı” kaydının hemen altında ilk sırada” Orta boylu kumral sakallı Ali Bey ibni Mustafa Bey, mir aşiret” kaydı yanında “Aşiret-i Cemaat-i Yeniosman Yörüğü Tabi-i Liva-i Teke, Mahalle-i Çıplak” kaydının hemen altında ilk sırada “Uzun boylu kara sakallı Hüseyin ibni Osman, mir aşiret” kaydı bulunduğu gibi “Cemaat-i Aşiret-i Manavgat Eskiyörüğü Dahil-i Liva-i Teke” kaydının altında ise “Orta boylu kumral sakallı Mümin Bey ibni Ahmed Bey, mir aşiret” kaydı bulunmaktadır. BOA., NFS.d., 3199,

s. 9, 15, 20, (1246/1831); Yeniosmanlı Yörüklerinin Boy Bey ise “Aşiret-i Cemaat-i Yeniosman Yörüğü Tabi-i

Liva-i Teke” kaydının hemen altında ilk sırada “Mir aşiret-i merkûm uzun boylu kara sakallı Hüseyin bin Osman” olarak kaydedilmişti. BOA., NFS.d., 3200, s. 90, (1246/1831).

378

BOA., C.ML., 753/30696, (25 Şa’bân 1248/17 Ocak 1833).

379 Defter içerisinde “Cemaat-i Teke Eskiyörüğü demekle ‘ârif Basıroğlu Cemaati Aşireti, Mahalle-i Basıroğlu

Hasan Bey Der Aşiret-i Mezkûr” kaydının hemen altında birinci hane birinci sırada “Kısa boylu kumral sakallı Mir Hasan bin Basıroğlu Mehmed,” kaydı bulunmaktadır. BOA., NFS.d., 3227, s. 166, (29 Zilhicce 1256/21

Velibeyoğlu idi.380

Öte yandan Honamlı Yörüklerinin Boy Beyi 1843 yılında Mehmet Bey iken381 Saçıkaralı Yörüklerinin Boy Beyi ise 1845 yılında Mustafa Bey olup382 Teke Yörüklerinin ondokuzuncu yüzyılın ilk yarısında genellikle bir Boy Beyi tarafından idare edildikleri görülmektedir.

Ondokuzuncu yüzyılın ilk yarısında Teke Yörüklerinin boy beyleri ile merkezi idare arasında yapılan çeşitli yazışmalar olduğu gibi Antalya, Serik ve Kızılkaya kazalarında bulunan Yörük oymaklarına isabet eden asker miktarı buralarda meskun Yörüklerin Boy Beylerine hitaben yazılmakla birlikte asker yazımı sırasında nizamnameye uyulması emredilmişti.383

Bunun yanında Teke Muhassıllığı içerisinde bulunan Sarıkeçili Yörüklerinin Hüsamlı ve Halil Ağa obaları nüfus sayımı sırasında Teke Sancağında olmadıklarından yazılmamışlar ve kuraları uygulanamamıştı. Bu nedenle Sarıkeçili Yörükleri Boy Beyi tahririn yapılması ve kuralarının uygulanması için bir memur gönderilmesini talep etmişti.384

Boy Beylerinden kanuna aykırı hareket edenler de olup nitekim 1849 yılında Eskiyörüklerin Boy Beyi Ahmet Bey, kendi oymağından askerlik çağına gelmiş olanları öldü diye defterden sildirmişti.385

Teke Yörükleri arasında ondokuzuncu yüzyılın ilk yarısında var olan Boy Beyliği kurumu bu yüzyılın ikinci yarısında önemini yitirirken yeni düzenleme içerisinde Boy Beyinden ziyade önde gelen beylerin varlığı dikkat çekmektedir. Nitekim 1863 yılında Milli Yörüklerinin Beyi Hacı Veli Bey olduğu386

gibi 1865 yılında Saçıkaralı Yörüklerinin Beyinin adı da Veli Bey idi.387

Yörük beylerinin idari yapı içerisinde varlıkları devam ettiği gibi ondokuzuncu yüzyılın sonlarında Kızıllı Köyü ahalisinin rızası olmadan Kızıllı hudutları

380 “Cemaat-i Karahacılu Aşiret-i Velibeyoğlu Tabi-i Antalya” kaydı yanında “Mahalle-i Sarıkabalı Der Aşiret-i

Mezkûr” kaydının altında ilk sırada “Cemaat-i mezkûrun Beyi orta boylu aksakallı mir Osman veledi Velibeyoğlu” kaydı bulunmaktadır. BOA., NFS.d., 3227, s. 4-189, (29 Zilhicce 1256/21 Şubat 1841).

381 “Aşiret-i Honamlı Saçıkaralısı Der Liva-i Teke, Mahalle-i Hacıceliller Aşiret-i mezbur Der Liva-i Teke,”

kaydının hemen altında birinci hane birinci sırada “Aşiret-i mezburun Boy Beyi orta boylu kara sakallı Mehmed

Bey ibni Mustafa Bey” kaydı bulunmaktadır. BOA., NFS.d., 3225, s. 2, (29 Zilhicce 1258/31 Ocak 1843).

382 “Aşireti-i Saçıkaralu” kaydının altında birinci hane birinci sırada “Aşiret-i mezkûrun Boy Beyi uzun boylu kır

sakallı Mustafa Bey ibni Taşgın Ali Bey” kaydı bulunmaktadır. BOA., NFS.d., 3230, s. 26, (Gurre-i Rebî’ü’l-

evvel 1261/10 Mart 1845).

383

“Antalya Muhassılı ve Antalya ve Serik kazaları içerisinde bulunan aşiretlerin Boy Beyi ve ve âyân ve

ihtiyarlarına Antalya ve Serik kazaları içerisinde bulunan aşiretlerin hissesine otuzyedi nefer düştüğü beyanıyla, Yine Antalya Muhassılı ve Antalya ve Kızılkaya kazaları içerisinde bulunan aşiretlerin Boy Beyleri ve âyân ve ihtiyarlarına Antalya ve Kızılkaya kazaları içerisinde bulunan aşiretlerin hisselerine altı nefer düştüğü beyanıyla”, BOA. A.DVN.MHM., 3-A/87, (Evasıt-ı Rebî’ü’l-âhir 1263/7 Nisan 1847).

384 “Teke Muhassıllığı dahilinde mutavattın Sarıkeçili Aşiretinden ikiyüz haneyi havi olan Hüsamlı ve Halil Ağa

mahalleleri ahalisi mukaddema hin-i tahrirde oltarafda bulunmadıklarından kayd ve tahrir olunmadıkları cihetle geçen altmış iki ve üç senelerinde kura’ları icra olunmamış ve bu kere icra-yı icabı aşiret-i merkûme Boy Beyi tarafından iş’ar ve inha olunmuş ve bunun için bir memur irsâli ve ahali-i merkûmenin tahriri lazımeden bulunmuş idiği”, BOA. İ.DH., 175/9450, (26 Receb 1264/28 Haziran 1848).

385 BOA., İ.MVL., 147/4153, (3 Ramazan 1265/23 Temmuz 1849). 386 BOA., MVL., 655/22, (11 Rebî’ü’l-evvel 1280/26 Ağustos 1863). 387

içinde ikamet edilmemesi hususu yöredeki Yörüklerin beylerine bildirilmişti ki burada beylerin, devlet idarecileri ile oymak üyeleri arasında oynadıkları aracılık rolü dikkat çekmektedir.388

Bunların yanında Karahacılı Yörüklerinin başında da oymak ve oba bireylerinin saygı duyduğu bey unvanı taşıyan ve önde gelen kişiler bulunmaktadır. Karahacılı Yörüklerinde yaylaya göç zamanını belirleyen bey, göçü çekmeden hiç kimse yaylaya göç etmeye yeltenememekte hatta göç yolunda en önde giden bey, konalga olarak adlandırılan konaklama merkezlerinde oymağın sevk ve idaresinde belirleyici rol oynamaktadır.389

2.2 Kethüdalık

Osmanlı Devleti döneminde boya bağlı konargöçer cemaatlerin başında idareci olarak bulunan ve kethüda unvanıyla bilinen kimse bizzat idarecisi olduğu cemaat içerisindeki önde gelen bir aileye mensuptu. Oymağın başına tayin edilecek kethüda adayının belirlenmesinde oymak ihtiyarları ve ileri gelenleri ile ahalisinin önemli bir rolü vardı. Oymak ahalisinin kefaletiyle seçilen kethüdalar, kadı’nın arzı üzerine merkezden verilen beratla devlet ile cemaati arasında temsilci olabilme niteliğini kazanırdı. Yörük cemaatlerini idari ve mali anlamda kontrol altında tutmak ve vergileri daha düzenli bir şekilde toplamak gayesiyle atanan kethüdalar, kanunen tayin edilen vergileri toplayıp Has Voyvodalarına vermek mecburiyetindeydiler. Aynı zamanda yaylak ve kışlak arasındaki göç esnasında kendilerine bağlı cemaatin çevreye zarar vermemeleri hususunda belirlenen “Nezr” bedeli karşılığında kefil oldukları gibi cemaat içerisinde asayişin sağlanmasından da sorumlu tutulurlardı. Kethüdalar, oymağın idaresi yanında vergi toplamada ihmalleri görülür ve ayrıca oymak ahalisinin şikayetlerine maruz kalırlarsa Has Voyvodalarının da durumu tasdik etmeleri halinde görevlerinden alınırlar ve yerlerine daha münasip birisi seçilirdi. Bunların yanında kethüdalar, idareleri altında bulunan oymak veya cemaatin derbend muhafazasına tayin edilmeleri halinde bölükbaşı olarak derbend muhafızbaşılığına getirilirlerdi.390

388

BOA., MŞH.ŞSC.d., 1231, s. 7, (7 Teşrinievvel 1312/19 Ekim 1896).

389 Ak, “20. Yüzyılda Serik’te Yörükler”, s. 281.

390 Kethüda tayini ve görevleri için bkz. Halaçoğlu, İskân Siyaseti, s. 17; Orhonlu, a.g.e., s. 15; Şahin,

Konargöçerler, s. 174-179; Gündüz, Türkmen Aşiretleri, s. 51-53; Mesela “Aydın ve Saruhan ve Teke ve

Hamid ve elviye-i sairede tahrir yörüğü tabir olunan ve Yörükan-ı İçil ve tevabi-i mukataası mülhakatından Kötekli Cemaati perakende olup vergiyi vermeyince rüsum-ı raiyyetlerini ödemeleri hususu taife-i mezbure Boy Beyleri ve Kethüdalarına” emredilmişti. BOA., C.ML., 149/6313, (14 Cemâzi-yel-evvel 1231/12 Nisan 1816);

Başka bir hükümde ise Karakoyunlu Mehmet Kethüdanın vergi konusunda mevcut düzene karşı gelmesi üzerine yakalanması istendiği halde, BOA., C.ADL., 79/4763, (28 Muharrem 1258/11 Mart 1842); ödenmesi gereken mukataa bedelini ödemeyen Karakoyunlu Mehmet Kethüda’nın, BOA., A.MKT., 138/69, (7 Şa’bân 1264/9 Temmuz 1848); halk üzerindeki baskısı devam etmekteydi. Bu baskı üzerine zimmetlerini ödemeyi taahhüt eden aşiret ihtiyarları tarafından bakaya devir tesliminin Ankara veya Bozok Mutasarrıfı huzurunda yapılması istenmişti. BOA., A.DVN., 44/8, (Gurre-i Safer 1265/27 Aralık 1848).

Oymağın idaresi yanında vergi toplama ve derbend muhafazası dışında ondokuzuncu yüzyılda kura usulüyle askere alınacak cemaat üyelerinin belirlenmesinden de kethüdaların sorumlu olduğu görülmektedir.391

Diğer taraftan Tanzimat sürecinden sonra hazırlanan yeni idari düzenlemeler içerisinde eski önemini yitiren kethüdalık müessesesi idari anlamda olmasa bile ilgili Yörük oymağının önde gelen kişilerinin sahip olduğu bir unvan olarak toplum içerisindeki yerini muhafaza ettiği gibi Teke Yörükleri arasında çoğu zaman kethüda unvanını taşıyan kişiler bulunmaktadır.392

2.3 Müdürlük

Osmanlı Devleti idari teşkilatı içerisinde idari bir birim olmaktan ziyade mali birer ünite olarak yapılandırılan köy ve nahiyeler ondokuzuncu yüzyıla gelinceye kadar bu şekilde işlerliğini sürdürmüştü. Çıkarılan 1864 Vilayet Nizamnamesinde yer alan vilayet, liva, kaza ve köy yapılanmasına rağmen nahiyeye yer verilmemiş ancak 1871 nizamnamesi ile nahiyenin idari bir birim olarak uygulamaya konması karalaştırılmış hatta konargöçerler de bu nizamnameye dahil edilmişti. Bu nizamnamelerden önce Tanzimat-ı Hayriye düzenine göre bir nizama bağlanıp idari mekanizma içerisinde kontrol altında tutulmalarının gerekliliği gündeme gelen Yörüklerin, nahiye şeklinde düzenlenen mülki idare içinde yer almaları devam ederek genişlediği gibi Teke Yörüklerinden Eskiyörük, Murtana, Gebiz, Sarıkeçili, Karakoyunlu ve Yeniosmanlı Yörüklerine nahiye statüsü verilmiş ve her oymağın başına birer müdür atanmıştı.393

Yörüklerin başına görevlendirilen müdürler, genellikle ahalinin isteği doğrultusunda oymak içerisinden ve ileri gelen ailelerden seçilmekle birlikte liva meclisinin önerisi ve merkezi hükümetin onayı ile göreve başlardı. Yürürlüğe konulan bu yeni uygulama çerçevesinde Teke Yöresinde bulunan hemen hemen her Yörük oymağının başına bir müdür

391

Mesela İçel Sancağının Selendi Kazası dağlarında haymenişin Bahşiş Cemaatinin Kethüdası, cemaatten askerlik çağına gelmiş olan otuziki neferin kura-i şer’iyyelerini gizlediği gibi hakkında çıkarılan yakalama emri üzerine Alaiye Sancağı tarafına firar etmişti. BOA., MVL., 17/13, (19 Şevvâl 1263/30 Eylül 1847).

392 Mesela Hacıisalu Aşireti ahalisinden Osman Kethüda, BOA., MŞH.ŞSC.d., 1238, s. 70/4. hk., (13 Rebî’ü’l-

evvel 1289/21 Mayıs 1872); ve Ahadlı Aşireti ahalisinden Hasan Kethüda kaydı, BOA., MŞH.ŞSC.d., 1238, s. 54/1. hk., (25 Zilka’de 1289/24 Ocak 1873); yanında Ahadlı Aşiretinden Mustafa Kethüda kaydında bunu görmek mümkündür. BOA., MŞH.ŞSC.d., 1164, s. 38/79, (3 Rebî’ü’l-evvel 1297/14 Şubat 1880).

393 Tanzimat-ı Hayriye düzenine göre Yörüklerin bir nizama bağlanmasının gerekliliği gündeme gelmişti. BOA.,

HAT., 1423/58219, (21 Safer 1256/24 Nisan 1840); BOA., İ.DH., 13/604, (22 Safer 1256/25 Nisan 1840);

Müdür atamalarındaki amaç vergi toplamak, ayaklanmaları önlemek ve konargöçerlerin köylere verdikleri zararları mümkün mertebe azaltmaktı. İlber Ortaylı, Tanzimat Devrinde Osmanlı Mahallî İdareleri (1840-

1880), Ankara 2000, s. 98-105; Teke Livasında, nahiye statüsü verilen oymaklar için bkz. Selçuk Günay, “XIX.

Yüzyılda Osmanlı Devleti Mülkî Yapısında Aşiretler”, Osmanlı, c. 4, Yeni Türkiye Yay., Ankara, 1999, s. 191- 192; Tanzimat sürecinde başlatılan yeni idari yapılanma çerçevesinde Teke Sancağının 1853 yılındaki idari yapısına göre kazalar ve nahiyeler yanında Murtana, Gebiz, Saçıkaralı, Karakoyunlu ve Aşireti Meskûne adıyla Yörükler de nahiye statüsünde idari teşkilat içerisine dahil edilmişti. Selekler, “Antalya Sancağının 1269-1853

tayin edildiği gibi 1843 yılından itibaren müdürlükle idare edilmeye başlanan Gebiz Yörüklerinin başında müdür olarak Veli Ağa bulunurken Döşemealtında meskun Karakoyunlu Yörüklerinin müdürü Mustafa Bey, Karahacılı Yörüklerinin müdürü ise Emin Bey olup bunlar yaptıkları müdürlük görevi karşılığında birtakım vergiden muaf tutulmuşlardı. Aynı zamanda Gebiz Yörüklerine 1856 yılına kadar müdürlük yapan Veli Ağa, ahalinin şikayeti ve isteği doğrultusunda görevden alınırken bu tarihten sonra oymak ileri gelenlerinden Mustafa Ağa, halkın isteği ile müdürlüğe getirilmiştir. Aynı şekilde Murtana Yörüklerinin de müdürü 1856 yılına kadar oymak ileri gelenlerinden Emin Beyzade Mehmet Bey ise de yine ahalinin şikayeti ve isteği doğrultusunda görevden alınıp yerine Murtana ileri gelenlerinden Şeyh Ali Ağa müdür tayin edilmiştir. Diğer taraftan 1861 yılında Yeniosmanlı Yörüklerinin müdürü Hüseyin Bey iken Çakal Yörüklerinin müdürü Molla Mehmet Bey olup 1861 ile 1864 yılları arasında müdürlük yaparken Karahacılı Yörüklerinin başında Reşid Bey, Milli Yörüklerinin başında ise Veli Bey müdürlük makamında bulunuyordu.394

Teke Yöresinde bulunan Yörükler arasındaki bu idari yapılanma içerisinde müdürlerle ilgili birtakım sıkıntılarda yaşandığı gibi Fettahlı Yörüklerinin müdürü Molla İbrahim, birtakım yolsuzluklarla gündeme gelmişti. Molla İbrahim, oymak üyelerinin vergisine zam yaparak fazla para toplayıp çıkar sağlamakla kalmamış nikah akdine fesat karıştırmaktan ve kayıp hayvan zaptından dolayı zimmetinde kalan parayı mal sandığına ödemediğinden şikayet edilmiş hatta yakalanması için gönderilen adamlara da rüşvet vermişti. Bunun üzerine tevkif ve azledilen Molla İbrahim’in yerine yine Fettahlı ileri gelenlerinden İbrahim Kethüda 1861 yılında müdür tayin edilmişti.395

Aynı zamanda yaşanan başka bir yolsuzlukta ise Töngüşlü Yörüklerine yedi sene müdürlük yapan Mustan Ağa, oymak ahalisinin bir kısmından fazla

394 BOA., NFS.d., 3228, s. 117, (25 Cemâzi-yel-evvel 1259/23 Haziran 1843); Gebiz Müdürü Veli Ağanın

vermiş olduğu vergi hanesinde sıfır yazılmış olup muhtemelen müdürlük hizmeti dolayısıyla vergi muafiyeti bulunmaktadır. BOA., ML.VRD.TMT.d., 10581, s. 2, (1260/1844); Döşemealtında meskun Karakoyunlu Yörükleri Müdürü Mustafa Bey, müdür olduğu için kışlakiye vergisi vermiyordu. BOA., ML.VRD.TMT.d., 10588, s. 15, (1260/1844); Teke Sancağında mukim Yörükân aşiretinden Karahacılu Aşireti Müdürü Emin Bey idi. BOA., A.MKT.DV., 21/41, (16 Muharrem 1266/2 Aralık 1849); “Gebiz Aşireti Müdürü hâlâ müdürü

hanedanından Mustafa Ağa olup yetmişiki tarihinde Veli Ağa ise de ahalinin iştikasıyla müdürleri merkûm Mustafa Ağa olduğu, Murtana Aşireti Müdürü hâlâ müdürü hanedanından Şeyh Ali Ağa olup yetmişiki senesinden evvel hanedanından Emin Beyzade Mehmet Bey ise de ahalinin iştikasına mebni aşiretten mûmâ- ileyh Şeyh Ali Ağa olduğu”, BOA., MVL., 321/54, (Gurre-i Cemâzi-yel-âhir 1274/17 Ocak 1858); Aynı

zamanda oymakların başında bulunan müdürlerin adları şer’iyye sicilleri içerisinde de geçmektedir. Nitekim Murtana Aşireti Müdîri Mehmed Beğ ibn-i Emîn Beğ, BOA., MŞH.ŞSC.d., 1156, s. 21/74, (Gurre-i Muharrem 1271/24 Eylül 1854); Yeniosmanlı Aşireti Müdürü Hüseyin Bey, BOA., MŞH.ŞSC.d., 1157, s. 32/115, (5 Receb 1277/17 Ocak 1861); BOA., MŞH.ŞSC.d., 1158, s. 2/6, (Evail-i Zilka’de 1277/20 Mayıs 1861); Çakal Aşireti Müdürü Molla Mehmet, BOA., MŞH.ŞSC.d., 1158, s. 2/7, (3 Zilka’de 1277/13 Mayıs 1861); BOA.,

MŞH.ŞSC.d., 1160, s. 90/508, (4 Receb 1281/3 Aralık 1864); Karahacılı Yörükleri Müdürü Reşid Bey iken, BOA., MŞH.ŞSC.d., 1159, s. 20/64, (24 Receb 1279/15 Ocak 1863); BOA., MŞH.ŞSC.d., 1159, s. 21/69, (27

Receb 1279/18 Ocak 1863); Milli Yörüklerinin Müdürü Veli Bey’dir. BOA., MŞH.ŞSC.d., 1159, s. 140/525, (13 Şa’bân 1280/23 Ocak 1864).

395

para topladığı gerekçesiyle şikayet edilmişti. Muhtemelen bu zimmet davası dolayısıyla görevden alınan Mustan Ağanın yerine 1864 yılında Elhac İsmail Ağa getirilmiş hatta İsmail Ağadan sonra Elhac Mehmet Ağa, Töngüşlü Yörüklerine müdürlük yapmıştı.396

Öte yandan Murtana Yörüklerinin müdürü Hüseyin Ağa görevini ihmal edip hükümete müracaat etmeksizin oymak ahalisini sahilde terk ederek yaylaya gidince ahali yüzüstü kalmıştı. Bunun üzerine Hüseyin Ağa azledilmiş ve yerine 1863 yılında yine Murtana ileri gelenlerinden Mehmet Bey kefaletle vekaleten getirilmiş ancak bir süre sonra müdürlüğe 1865 yılında asaleten Paşa Ağa atanmıştı.397

Yörükler için uygulamaya konulan bu yeni idari yapılanma ile konargöçer teşekkülleri denetim altında tutmak düşüncesi yanında bilhassa vergi tahsili ve askere alım işlerinde kolaylık sağlamak amacıyla oymakların başına tayin edilen müdürler, vergilerin düzenli bir şekilde toplanmasından, kura-i şeriyye uygulamasının yürütülmesine, yaylak ve kışlakların güvenliğinin sağlanmasından, konargöçerlerin mümkün mertebe yerleşik ahaliye verdikleri zararların engellenmesine kadar önemli işlere refakat ederlerdi.398

Tanzimat süreciyle başlayan bu idari yapılanmada istenen başarı sağlanamamış olmalı ki getirilen yeni değişiklikle Teke Yörüklerinin büyük çoğunluğu 1868 yılından itibaren idari olarak Kızılkaya Kazasına bağlanmış ve buradan idare edilmeye başlanmıştı. İki yıl sonra bu yeni idari yapılanma içerisinde Kaş Kazasına bağlanan oymakların tamamının başına bir müdür, bir de katip atanmış hatta uygulamaya konulan yeni idari yapılanma çerçevesinde

396 Töngüşlü Aşireti Müdürü sabık Mustan Ağanın müdürlükte yedi sene hizmeti olmakla birlikte müdürlüğü

zamanında Töngüşlü Yörüklerinden bazı kişilerden haksız olarak fazla para almış ve yapılan şikayet üzerine Mustan Ağanın zimmetinde bulunan meblağın alacaklılara ödenmesi istenmişti. BOA., MŞH.ŞSC.d., 1160, s. 73/414, (Gurre-i Cemâzi-yel-evvel 1281/2 Ekim 1864); Muhtemelen bu zimmet davası dolayısıyla görevden alınan Mustan Ağanın yerine Elhac İsmail Ağa müdür olarak atanmıştı. BOA., MŞH.ŞSC.d., 1160, s. 91/509, (4 Receb 1281/3 Aralık 1864); Bu arada müdürlük yapanlardan birisi de Töngüşlü Müdürü sabık Elhac Mehmed Ağaydı. BOA., MŞH.ŞSC.d., 1240, s. 109/131, (11 Muharrem 1284/15 Mayıs 1867).

397 BOA., MVL., 651/107, (22 Muharrem 1280/9 Temmuz 1863); BOA., MŞH.ŞSC.d., 1162, s. 44/129, (14

Receb 1282/3 Aralık 1865).

398

“Müdürlük vechle idare olunmakda olan yirmidört aded kabail Yörükânın birtakımı Sivas ve Bozok ve

birtakımı Amasya ve Kırşehri ve sâir sancaklar kazalarında müteferriken sakin ve mutavattın olmalarıyla”,

vergi toplama ve kura-i şeriyye uygulamasında sıkıntılar yaşanmıştı. BOA., A.MKT.UM., 76/27, (25 Zilka’de 1267/21 Eylül 1851); Mesela Isparta Taburu dairesinde bulunan Saçıkaralı Yörüklerinin seyyar olmaları dolayısıyla askeri muayeneleri yapılamadığından seyyar bir müdürlükle bu sorunun çözümlenmesi istenmişti.

BOA., DH.MKT., 2036/55, (8 Cemâzi-yel-âhir 1310/28 Aralık 1892); Lakin müdürlük tesisi uygun bulunmamış

ve sorunun çözümü muhtarlar ile hükümet arasında yapılması istenen görüşmeye bırakılmıştır. BOA.,

DH.MKT., 2051/93, (25 Receb 1310/12 Şubat 1893); BOA., BEO., 149/11125, (16 Receb 1310/3 Şubat 1893);

Denizli ve Hamid sancaklarında bulunmakla birlikte çoğunlukla Hamid Sancağında yaylayıp müdürleri ile Teke