• Sonuç bulunamadı

87 -GAn Ekinin Ek-Fiil Yapısında Kullanımı

Gülme (kül-, katgur- ve

87 -GAn Ekinin Ek-Fiil Yapısında Kullanımı

Türk dillerinde genel olarak bildirme ifadesi “er-” ek-fiili ile yapılır. Tuva Türkçesinde ise er- “olmak” fiili irgi, iyik, iyin gibi kalıplaşmış birkaç söz dışında bulunmamaktadır. Bu sebeple ek-fiilin geçmiş zaman çekimi Tuva Türkçesinde bol-, tur- ve çor- gibi yardımcı fiillere geçmiş zaman eklerinin getirilmesi ile yapılmaktadır. -GAn eki ile kurulan bu isim cümlelerinde yine kanıtsallık söz konusudur.

Inçalza-daa çıldagaannarnıŋ eŋ uluu, eŋ udurlanıışkın kıldınmazı ölüm bolgan.

“Halbuki sebeplerin en büyüğü, en karşı gelinemeyeni ölüm imiş” (Monguş 2005: 386) örneğinde kanıtsallık açısından ‘sonradan farkına varma’ söz konusudur.

Ooñ kırgan-avazı ham kiji çoraan. “Onun büyük annesi şaman imiş.” (Koçoğlu Gündoğdu 2012: 119) örneğinde dolaylı bilginin kaynağı olarak ‘başkasından öğrenme’

durumu söz konusudur.

-GAn ekinin bildirme kipi görevinde kullanımında da yine -DX ekinin işlevinde kullanılabildiği görülür. -DX işlevinde kullanıldığında ekin kanıtsallık anlamı bulunmaz.

Küştüg, möge, tura-soruktug, bergelerge belen torulbas Tülüş, oojum, tomaannıg Ondar, ooldarnıŋ eŋ-ne anıyaa, höglüü — Viktor kezeede oyunbaştaktıg, omak-sergek er bolgan. “Güçlü, azimli, zorluklara kolay boyun eğmeyen Tülüş; sakin, uslu Ondar; oğulların en genci, neşelisi Viktor her zaman şakacı, hayat dolu kişilerdi.” (Koçoğlu Gündoğdu: 2012:

119) örneğinde görüldüğü gibi -GAn eki -DX ekiyle benzer işlevde kullanılmıştır. Bu sebeple -GAn eki burada kanıtsallık biçimbirimi olarak yer almamaktadır.

-GAn + İyelik Ekleri + ol veya bo Zamirleri

Tuva Türkçesinde fiil çekiminde kullanılan kişi ekleri, diğer Türk lehçelerinde olduğu gibi iyelik kökenli kişi ekleri ve zamir kökenli kişi ekleri olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ancak bunların dışında ‘sıfat-fiil eki -GAn veya -Xr + İyelik Ekleri + ol veya bo işaret zamirleri’ yapısı dikkat çekmektedir.

-GAn + iyelik eki + bo (-dur) yapısıyla, geçmiş zamanda sonuçlanmış, sonucu kişisel olarak görülmüş ve ortaya konmuş hareket ifade edilir: doraan-na beer halıtkanım bo

“buraya dört nala geldim (işte karşınızdayım)”; -GAn + iyelik eki + ol (-dur) yapısıyla, geçmişte belirli bir zamanda yapılmış ve sonuçlanmış eylem ifade edilir. Bu sonuçlanmış eylem konuşma sırasında anlaşılır: Havaandan der töktüp turar çüvel, ejim, e’din iziy bergeni ol be? “Alnından ter dökülüyor, ateşin mi yükseldi?” (Monguş 1968: 246-247).

Görünüş açısından sınıra bakış söz konusudur. Burada olay kritik sınıra ulaşıldığında gözlemlenir. Johanson’a göre bu terminal perspektif, kanıtsallık içermez ve zaman çizgisinin belli bir noktasında gerçekleşen olayı bir bütün olarak yansıtır (Johanson 1994: 258).

Bu yapıya geçmiş zaman anlamı veren -GAn ekidir. Söz konusu yapı ile oluşturulan cümlelerde, gerçekleşen veya gerçekleşmeyen hareketin geçmiş zamanda özne tarafından bizzat yapılmış veya tanık olunmuş olduğu görülmektedir. Bu sebeple kanıtsallık söz konusu değildir.

2. -p (Zarf-fiil) + -DXr

Tuva Türkçesi gramerlerde “barımdaalıg ertken üye, tarihi geçmiş, duyulan geçmiş zaman” olarak adlandırılan geçmiş zaman kipi -p zarf-fiil eki ve -turur yardımcı fiilinden gelişen -DXr ekinin birleşiminden meydana gelir. Bu geçmiş zaman kipi kişi zamirleri ile çekimlenir. Olumsuzu -BAyn eki ile yapılır. Tuva Türkçesinde bu kip şeklinin ikinci öğesi

88

olan -DXr eki, -p zarf-fiil eki almış eylem tabanına önlük-artlık ve düzlük-yuvarlaklık uyumuna göre getirilmektedir.

Eski Türkçe ve Karahanlı Türkçesi dönemlerinde görülmeyen bu yapı, Harezm Türkçesi döneminden itibaren yazı dilinde görülmeye başlamıştır. Günümüz Türk lehçelerinden Tuva Türkçesi dışında Özbek, Kırgız, Karaçay-Malkar, Nogay, Kazak, Azerbaycan, Türkmen, Altay ve Hakas Türkçelerinde varlığını sürdüren bu kip şekli, Türkmen, Altay, Hakas ve Tuva lehçelerinde daha işlek bir kullanıma sahiptir (Ercilasun 2006: 89).

Tuva Türkçesinde bol-, tur- ve çor- gibi yardımcı fiillere -ptXr geçmiş zaman ekinin getirilmesi ile ekfiil yapısı oluşturulmaktadır. GAn eki sıfatfiil görevinde olabiliyorken -ptXr eki bu görevde kullanılmamaktadır.

-p (Zarf-fiil) + -tXr Yapısındaki Geçmiş Zaman

Türkiye Türkçesindeki -mXş yüklemleştiricisi ile denk tutulabilecek olan –p + -tXr yapısındaki geçmiş zaman eki, -DX ekinde olduğu gibi, belirleme noktasının konuşma anından önce olması dolayısıyla öncekilik anlamında bir geçmiş zaman ifade etmektedir.

Zaman işlevi açısından bu iki ek arasında büyük bir fark yoktur. Ancak Türkiye Türkçesindeki –mXş ekinde olduğu gibi -ptXr eki, -DX ekinden farklı olarak geçmiş zaman ilişkisine ek olarak bir “dolaylılık” ve “kanıtsallık” bildirmektedir. Buna göre konuşmacı kendi tecrübelerine dayanarak olayı “gördüğü gibi, anladığı kadarıyla” gibi birtakım yorumlarla tasvir eder (Johanson 1994: 256-257).

Türkiye Türkçesine duyulan geçmiş zaman eki -mXş ile çevirilebilecek olan bu geçmiş zaman kipini Sat ve Salzıŋma şöyle açıklar (Sat-Salzıŋma 1980: 193).

“Tanıklı geçmiş zaman ile çekimlenmiş eylem, kendisindeki hareketin gerçekleşip gerçekleşmediğini, başkasının tanıklığı ile gösterir.”

Suurnuŋ eŋ-ne kıdıında çaa şkola tuduu egeley beriptir. “Köyün en kıyısında yeni okul yapımı başlamış.” (Koçoğlu Gündoğdu 2012: 208) örneğinde konuşan buna tanık olmamış, hareketin gerçekleştiğini, sonucundan görerek sonradan fark etmiştir.

Görünüş sisteminde sınır sonrası bakışı (postterminal) işaretleyen ek, eylemi kritik sınırı aşıldıktan sonra gözlemler. Sınır sonrası görüntülenen eylem, kısmen ya da bütünüyle görüş alanından çekilmiştir. Bu nedenle kritik sınırın aşılma anına dair bilgi, genellikle doğrudan değil, bu gerçekleşmenin sonuçlarından, izlerinden ve etkilerinden hareketle dolaylı olarak edinilir (Johanson 2003).

Monguş’a göre bu çekimde 2. ve 3. kişilerde, hareket konuşanın gözetimi dışında oluşmuştur. Konuşan buna tanık olmamıştır. 1. kişilerde ise, konuşan hareketin gerçekleştiğini, sonucundan görerek sonradan fark etmiştir veya hareketin gerçekleştiği, konuşana kastî olarak hatırlatılmaktadır (Monguş 1963: 121-123).

Sartakpan oon hem kıdıında bir ögge kire beerge, paşta çüve haynıp turuptur.

“Sartakpan orada nehir kıyısında bir eve giriverdiğinde, kazanda bir şey kaynayıp duruyormuş” (Tosun 2011: 445) örneğinde -ptXr biçimbiriminin algısal ve çıkarıma dayalı bilgiyi işaretlediği görülmektedir. Burada kanıtsallık açısından ‘çıkarımda bulunma’ durumu söz konusudur. Olayın gerçekleşmiş olduğu sonucuna, ortada bulunan kanıtları görme suretiyle ulaşılmıştır.

89

Bir-le hanı ezim işti çerge çövüree çadırlıg Hunajık çurttap turuptur. “Gür bir ormanın içinde kabuk çadırlı kuzucuk yaşarmış” (Tosun 2011: 445) ve Bir hün padişah aarıy bergen bolgaş ooldarın çanınga kıygırıp aptır. “Bir gün padişah hastalanmış ve oğullarını yanına çağırmış” (Monguş 2005: 346) örneklerinde nakle dayalı bilgi söz konusudur. Bilgiyi edinme yolu ‘başkasından öğrenme/duyma’ şeklindedir.

Han Buuday: ‘Ok-ködek, ertir udup kaap-tır men!’- deeş, arnın sıybap tupa halıp keep-tir (Han-Buuday hakkında masaldan) ‘Han Buuday: ‘Tüh, çok uzun zaman uyuyakalmışım’ deyip yüzünü okşayarak ayağa kalkmış” (Tosun 2011: 446) örneğinde Han Buuday uyuduğunun farkına varması üzerine kanıtsallık biçimbirimi olarak -ptXr ekini kullanmıştır.

-ptXr Ekinin Ek-Fiil Yapısında Kullanımı

Tuva Türkçesinde ek-fiilin geçmiş zaman çekiminin bol-, tur- ve çor- gibi yardımcı fiillere geçmiş zaman eklerinin getirilmesi ile yapıldığı yukarıda belirtilmişti. -GAn ekinin ek-fiil yapısındaki kullanımı da yukarıda incelendi. Bu bölümde ise -ptXr eki ile kurulan isim cümleleri ele alınmıştır. -GAn eki ile kurulan isim cümlelerinde olduğu gibi -ptXr ile kurulan isim cümlelerinde de yine kanıtsallık anlamı bulunmaktadır.

Margıldaanıŋ ujuru mındıg bolup-tur. “Tartışmanın sebebi böyleymiş.” ve Bir mergen anıyak çorup-tur oo. “Bir akıllı gençmiş, işte” (Tosun 2011: 265) örneklerinde kanıtsallık açısından ‘sonradan farkına varma’ durumu görülmektedir.

Kezer-Çiŋgistiŋ çeeni Sartakpan dep kiji çoruptur. “Kezer-Çingiz’in yeğeni Sartakpan denilen kişiymiş.” örneğinde başkasından öğrenme durumu vardır.

3. -GAn ve -ptXr Rekabeti

Görülen geçmiş zaman işlevi dışında -GAn eki görünüş sisteminde sınır sonrası bakışı işaretlemektedir. Tuva Türkçesinde -GAn ekinden başka sınır sonrası bakışı işaretleyen -ptXr yapısı da mevcuttur. Ancak burada görünüş ile ilgili ikinci bir karşıtlık temeli olan “odaklılık” parametresi ön plana çıkar. Odaklılık, görünüş biçimbirimleriyle işaretlenen görüntüleme alanının göreceli darlığı, bakış noktasını çevrelemesi ve buna bağlı psikolojik yoğunlukla ilgili ölçüsel bir parametredir (Johanson 2000a: 39). Sınırlar arası bakışta, gerçekleşme noktasına yönelik psikolojik ilgi ve bu noktadaki eylemsel yoğunlukla karakterize edilen yüksek odaklılık, sınır sonrası bakışta ‘bakış noktası yönelimli olma’ veya

‘bakış noktasının hemen çevresinde olma’ ile ilişkilendirilmektedir (Johanson 2000a: 109).

Bakış noktası yönelimli olan sınır sonrası bakış yüksek odaklı, eylem yönelimli olan sınır sonrası bakış ise düşük odaklı veya odaksız olabilmektedir (Aslan Demir 2016: 49).

Bu açıdan bakıldığında pek çok Türk dilinde -mXş’in yerine kullanılan -GAn ekli geçmiş zaman orjinalinde teşhise dayalı anlatımlar için kullanılan yüksek odaklı bir sınır sonrasılık biçimbirimi iken daha sonra hem teşhissel hem de tarihsel kullanımlara elverişli hâle gelmiştir (Johanson 2000b: 72). Burada sözü edilen tarihsellik hiçbir zaman -DX ekli geçmiş zamandaki düzeyde değildir, ancak bu düzeye belli oranlarda yaklaşma eğilimi gösterir. Tuva Türkçesinde de -GAn ekinin çoğu zaman tarihsel anlatıya yaklaşan düşük odaklı bir biçimbirim olarak kullanıldığı görülmektedir. -GAn ekinin sınırlı bağlamlarda yüksek odaklı kullanımları bulunmaktadır. Yüksek odaklı bir görünüş değerini yansıtan -GAn eki eylemden çok, eylemin sınır sonrasında gözlemlenen sonuçlarını ön plana çıkarmaktadır. Ancak bu biçimbirimin tarihsel süreçte odaklılık derecesinin göreceli olarak azaldığı görülür. -GAn eki, yüksek odaklı olduğu durumlarda eylemlerin kritik sınırı

90

aşıldıktan sonra ortaya çıkan niteliklerini sunarken düşük odaklı örneklerde tarihsel bir akışa veya zaman çizgisi üzerinde zincirleme bir ilerleyişe işaret etmektedir. -GAn ekinin yüksek odaklı kullanımlarının sınırlı bağlamlar içerisinde görülmesine karşın -ptXr eki daha çok eylemlerin kritik sınırı aşıldıktan sonra gözlemlenen sonuçlarını ön plana çıkaran yüksek odaklı bir biçimbirim olarak kullanılmaktadır.

-GAn ve -ptXr ekleri odaklılık parametresi bağlamında yüksek odaklı kullanımlara sahip olduklarında bilginin kaynağı hakkında daha nesnel fikir vermektedirler. Bu durumda eylemin kritik safhası görüş alanından çıkmış, bakış noktasının çevresinde gözlemlenen sonuçları ön plana çıkmıştır. Eylemin sonuçları, yüksek odaklılık nedeniyle bakış noktasının hemen çevresinde algılanabilir olduğu için sonuçlar ya da izler konuşur tarafından betimlenecek kadar somuttur. Başka bir deyişle ‘konuşur eylemi değil eylemin sonuçlarını ve izlerini görmekte ve gördüğünü anlatmaktadır (Aslan Demir 2016: 53).

Kayıŋaram, men adıŋarda taalıŋ-savaŋarnı düjürüp bereyn dep, kıska çugaalaan.

“Müsaade edin, ben atınızdaki eşyaları indireyim, diye kısaca konuşmuş.” örneğinde nakle dayalı bilgi söz konusudur. Tarihsel anlatıya daha yakın ve eylem odaklıdır. Dolayısıyla bu örnekte -GAn, düşük odaklı görünüş değerini yansıtmakla birlikte nakle dayalı bilgi söz konusu olduğundan ‘başkasından öğrenme’ anlamında bir kanıtsallık söz konusudur.

Çüü bar opargan çer boor bo, çılgı bezin sug işpes? “Burada ne olmuş ki, yılkı bile su içmiyor?” ve Urug erten ottup keerge, iyi ugbazın Çılbıga çip algan, iyi borbak baştarı çıdıptır. “Kız sabahleyin uyanınca, iki ablasını Çılbıga yemiş, iki yuvarlak başları yatıyormuş” (Arıkoğlu 2007: 1229-1230) örneklerinde ise eylemin sınır sonrasında gözlemlenen sonuçları ön plana çıkmaktadır. Algısal ve çıkarıma dayalı bilgi söz konusudur.

Dolayısıyla burada hem -GAn hem de -ptXr eki yüksek odaklı görünüş değerini yansıtmaktadır. Eylemin sonuçları, yüksek odaklılık nedeniyle bakış noktasının hemen çevresinde algılanabilir olduğu için sonuçlar ya da izler bizzat konuşur tarafından görülmüştür ve konuşur burada gördüğünü anlatmaktadır.

SONUÇ

Tuva Türkçesinde uzak geçmiş zaman eki olarak adlandırılan -GAn, hem fiil çekiminde hem sıfat-fiil görevinde hem de ek-fiilin geçmiş zaman çekiminde kullanılmaktadır. -GAn eki bütün kullanımlarında da Türkiye Türkçesindeki -DX ile işlevsel paralellik gösterebilmektedir. –GAn ekinin görülen geçmiş zaman ifadesi oldukça fazladır.

Bu kullanımı ile -GAn eki görünüş açısından sınıra bakışı temsil eder ve kanıtsallık bildirmez. Ancak -GAn eki, azımsanmayacak derecede Türkiye Türkçesindeki -mXş eki ile de yapısal ve işlevsel benzerlik gösterir. Türkiye Türkçesindeki -mXş eki gibi sıfat-fiil görevinde yaygın bir şekilde kullanılabildiği gibi isim cümleleri de oluşturabilmektedir.

İşlevsel açıdan bakıldığında literatürde öğrenilen geçmiş zaman eki olarak da tanımlanan -mXş eki gibi öncekilik anlamında bir geçmiş zaman ifade eder. Aynı zamanda -GAn eki görünüş açısından eylemi kritik sınırı aşıldıktan sonra gözlemlediği zaman, eyleme dair bilgi de dolaylı olmaktadır. Bu kapsamda ek, dolaylı bilginin kaynağı hakkında fikir vermektedir.

‘-GAn + İyelik Ekleri + ol veya bo zamirleri’ şeklinde kurulan yapı Türkiye Türkçesine -DX şeklinde aktarılabilir. Bu yapıya geçmiş zaman anlamı veren -GAn ekidir.

Söz konusu yapı ile oluşturulan cümlelerde, gerçekleşen veya gerçekleşmeyen hareketin geçmiş zamanda özne tarafından bizzat yapılmış veya tanık olunmuş olduğu görülmektedir.

Bu sebeple kanıtsallık söz konusu değildir.

91

Tuva Türkçesinde öğrenilen geçmiş zaman eki olarak adlandırılan -ptXr eki, fiil çekiminde ve ek-fiilin geçmiş zaman çekiminde kullanılmaktadır. -GAn eki sıfat-fiil görevinde de görülür. Bu durum -ptXr ekinde görülmez. -GAn eki görülen geçmiş zaman işlevinde de kullanılırken, ptXr ekinde böyle bir durum görülmez. Ancak işlevsel açıdan -GAn ekinden tamamiyle farklı değildir. Aynı şekilde öncekilik anlamında bir geçmiş zaman ifade eder ve görünüş açısından eylemi kritik sınırı aşıldıktan sonra gözlemler. Bu durumun doğal sonucu olarak -ptXr ekinde de eyleme dair bilgi dolaylıdır. Dolayısıyla ek, bilginin kaynağı hakkında bir fikir vermektedir.

-GAn ve -ptXr eklerinin işlevsel açıdan birbirlerine oldukça yakın olduğu görülmektedir. Her ikisi de görünüş sisteminde sınır sonrası bakışı yansıtabilir. Bunun sonucu olarak da eylemin sonuçlarına dair bilgi dolaylıdır. Bu noktada odaklılık parametresi devreye girmektedir. Bu durumda -GAn ekinin yüksek odaklı kullanımlarının sınırlı bağlamlar içerisinde görülmesine karşın -ptXr ekinin daha çok eylemlerin kritik sınırı aşıldıktan sonra gözlemlenen sonuçlarını ön plana çıkaran yüksek odaklı bir biçimbirim olarak kullanıldığı görülmektedir. -GAn ekine göre daha yaygın bir şekilde -ptXr ekinde, eylemin sonuçları, yüksek odaklılık nedeniyle bakış noktasının hemen çevresinde algılanabilir olduğu için sonuçlar ya da izler bizzat konuşur tarafından görülmektedir.

KAYNAKÇA

Arıkoğlu, Ekrem (2007). Tuva Türkçesi, Türk Lehçeleri Grameri (Ed. Ahmet Bican Ercilasun), Ankara: Akçağ Yayınları.

Aslan Demir, Sema (2016). Görünüş Kategorisi Türkmence Örneği, Ankara: Grafiker Yayınları.

Aydemir, İbrahim Ahmet (2010). Türkçede Zaman ve Görünüş Sistemi, Ankara: Grafiker Yayınları.

Comrie, Bernard (1985). Tense, (Cambridge Textbooks in Linguistics), Cambridge:

Cambridge University Press.

Demir, Nurettin (2012). Türkçede Evidensiyel, Bilig, 62: 97-118.

Ercilasun, Ahmet Bican (2006). Karşılaştırılmalı Türk Lehçeleri Grameri I, Fiil (Basit Çekim), Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

İshakov, F. G.; Pal’mbah, A. A. (1961). Grammatika Tuvinskogo Yazıka, Fonetika i Morfologiya, Moskva.

Johanson, Lars (1971). Aspect im Turkischen, Vorstudien zu einer Beschreibung des türkeitürkischen Aspectsystems, Acta Universitatis Upsaliensis, Studia Turcica Upsaliensia 1. Almqvist & Wiksel, Stockholm.

Johanson, Lars (1993). Zur Entstehung historischer Prӓterita im Türkischen, Türk Dilleri Araştırmaları, 3, 119-127.

Johanson, Lars (1994). Türkeitürkische Aspektotempora, R. Thieroff & J. Ballweg (eds.).

Tense sysrems in European languages, Tbingen: Niemeyer, 247-266.

Johanson, Lars (1996). Terminality operators and their hierarchical status, Devriendt, Betty

& Goossens, Louis & van der Auwera, Johan (eds.) Complex structures: A functionalist

92

perspective (Functional Grammar series 17.), Berlin & New York: Mouton de Gruyter, 229-258.

Johanson, Lars (2000a). Wievpoint operators in European languages, Dahl, Östen (ed.), Tense and aspect in the languages of Europe, Berlin & New York: Mouton de Gruyter, 27-187.

Johanson, Lars (2000b). Turkic indirectives, L. Johanson & B. Utas (eds.), Evidentials Turkic, Iranian and neighbouring languages, Berlin & New York: Mouton de Gruyter, 61-87.

Johanson, Lars (2003). Evidentiality in Turkic, Aikhenvald & R. M. W. Dixon (eds.), Studies in Evidentiality, Typological Studies in Language 54., Amsterdam: John Benjamins, 273-290.

Koçoğlu Gündoğdu, Vildan (2012). Günümüz Tuva Türkçesi Giriş-Dil Özellikleri-Metinler-Söz Dizini, (Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Lehçeleri Anabilim Dalı, Basılmamış Doktora Tezi), İzmir.

Monguş, D.A. (1963). Formı proşedşego vremeni izyavitelnogo nakloneniya v Tuvinskom yazıke, Kızıl.

Monguş, D. A. (1968). Ob analitiçeskoy forme predikatsii v Tuvinskom yazıke, Uçeniye Zapiski Tuv. Nİİ, 242-248.

Monguş, D. A. (2005). Tuvaca-Türkçe Sözlük, Kızıl: Tuva Sosyal Araştırmalar Enstitüsü.

Sat, Ş. Ç.; Salzıŋma, E. B. (1980). Amgı Tıva Literaturalıg Dıl, Kızıl: Tıvanın Nom Ündürer Çeri.

Tosun, İlker (2011). Tuva Türkçesinin Şekil Bilgisi, (Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Türk Dili Bilim Dalı Basılmamış Doktora Tezi), Edirne.

93

DİVANÜ LUGATİ’T-TÜRK İLE KUTADGU BİLİG’DEKİ ÖLÜM