• Sonuç bulunamadı

AZERBAYCAN TÜRKÇESİ AĞIZ SÖZLÜKLERİ ÜZERİNE

Gülme (kül-, katgur- ve

AZERBAYCAN TÜRKÇESİ AĞIZ SÖZLÜKLERİ ÜZERİNE

Doç. Dr. Gulnara ALİYEVA-KOŞKUN Bakü Slavyan Üniversitesi / Azerbaycan

gulnara.fakhraddin@gmail.com

Türk lehçelerinin gelişme evrelerinde belirli bir Türk lehçesi için kendi kullanımını kaybeden ve eskileşen bir takım kelimeler diğer bir Türk ağızlarında bağımsızlığını koruyabilir. Diğer taraftan, bazı kelimeler veya dil özellikleri de var ki, onlar kendi tarihiliğini ağızlarda korumuşlar. Bu bakımdan ağız sözlüklerinin yaratılması, ağız ve lehçelerin karşılaştırmalı araştırılması bir çok ortak özelliklerin belirlenmesi açısından oldukça önemlidir.

Azerbaycan’da ağız çalışmaları üzerine yapılan kapsamlı çalışmalar, Sovyetler Birliği döneminde başlamıştır. Aşmarin’den sonra 1930’a kadar farklı ağızlardan kelime derleme faaliyeti başlar. Bu süreç içerisinde altmış bine yakın kelime derlenir. Derlenen kelimeler “Azerbaycan Türk Halk şiveleri lüğeti”nde bir araya getirilir. İlk cildi, A maddesi, 1930’da, B maddesi 1931’de hazırlanır. 1932 yılından itibaren Azerbaycan ağızları birçok araştırmacı tarafından tercih edilen çalışma sahası olur. Sözlüğün hazırlanma fikri ilk defa 1924 yılında ortaya çıkmıştır. 1926 yılında düzenlenen I Bakü Türkoloji Kurultayı’nda bu fikir beğenilir. 1929 yılında sözlüğü hazırlamak için komisyon kurulur. Ağız sözlüğü olarak isimlendirilen çalışmada edebi eserlerden alınan birçok kelimenin yer alması dikkat çekicidir.

Bunun yanında yukarıda adı geçen sözlükten önce 1921 yılında Gafur Reşad’ın,

“Tefsirli Halk Lüğeti” isimli çalışması yayımlanır. 1930 yılında da Saleh Ahundov tarafından hazırlanan “Azertürkçe Yeni Dolu Lüğet”i de ağız sözlüklerindendir. Eserde Karabağ ağızlarından derlenen 18000 kelime bulunmaktadır. (Karaman 702)

“Azerbaycan Türkçesi’nin Ağız Sözlüğü” 1964 yılında Memmedağa Şireliyev’in editörlüğünde yayımlandı. Sözlükte 6300 kelimenin anlamı yansıtılır. Burada her bir kelimenin karşısında bu kelimenin hangi lehçe ve şivede kullanıldığı gösterilir ve kelimenin izahı verilir. Aynı zamanda bu kelimelerin Rusça ifade ettiği anlamlar da tercüme olunarak kaydedilir. 2007 yılında “Azerbaycan Türkçesi Ağız Sözlüğü” yeniden Latin harfleriyle yayınlanmıştır, fakat bu zaman açıklamaların Rusça tercümesi yer almamıştır. İkinci yayına 2500 e kadar yeni kelime eklenerek sözlük daha da zenginleştirilmiştir.

Bağımsızlık yıllarında Azerbaycan'da ayrı ayrı yörelerin ağız sözlüklerinin hazırlanmasına özellikle önem verilmiştir. Şöyle ki, bu yıllarda "Nahçıvan Grubu Şivelerinin Sözlüğü". Ata sözleri" (Ehmedov), "Soğanlık Köyü Şivesinin Sözlüğü" (Vugarlı), “Batı Azerbaycan'ın Diyalektoloji Sözlüğü” (Elekberli), “Ağbaba Şivesi Sözlüğü” (Bayramov, Bayramova), “Nahçıvan Diyalekt ve Şiveleri Sözlüğü” (Guliyev, Aliyeva) gibi ağız sözlükleri neşredildi. 1990 yılında yayımlanan “Diyalektolji atlas” ve 2017'de yayımlanan

“Azerbaycan Dilinin Nahçivan Diyalektoloji Atlası” da ayrıca belirtilmelidir.

Son yıllarda ayrı-ayrı yöreleri içeren ağız sözlükleri hazırlanmakla yanısıra Azerbaycan Türkçesi ağızlarının sesteş ve deyim sözlüklerinin yazılması (Behbudov, 2003;

2011) oldukça önemlidir. Bugün dilimizin ağız deyimlerinde yer alan bir takım dil birimleri mevcuttur ki, bu frazeoloji birimlere ağız sözlüğünde rastlamıyoruz. S.Behbudov’un

"Azerbaycan Dili Şivelerinin Frazeoloji Sözlüğü"nde rastlanan kelimelerin büyük çoğunluğu maalesef ağız sözlüğünde yoktur: dəhnə basmax – kanala su ayırmaq. Adamlar dəhnə

46

basmağa gediflər Araza; əzfana getməx` - məhv olmaq, puça çıxmaq. Meyvələr əzfana getdi yığan dərdinən; Od – ocax ayaxlamax - əzab-əziyyət çəkmək, çətinlikliklə dolanmaq. – Dava vaxdında uşaxları böyüdüncən od-ocax ayaxlamışam; Daramıt vırmax – sığal vermək. Qızlar özünə daramıt vırırdılar ve b.

Bağımsızlık yıllarında hazırlanan ağız sözlükleri içinde en önemli sözlüklerden biri, Nahçıvan diyalekt ve şivelerini kapsayan sözlüklerdir. 1997 ve 2017 yıllarında ayrı-ayrı yazarlar tarafından hazırlanan bu sözlükler hem tertip, hem de içerik bakımından oldukça farklıdır.

Bu sözlüklerin hazırlanmasında hem yapı bakımından, hem de kelime hazinesi açısından bir takım olumlu ve olumsuz özellikler kendini göstermektedir. Bu çalışmamızda olumlu özelliklerle yanısıra, bu sözlüklerdeki bazı eksiklikleri de göstermek istiyoruz.

1. İlk olarak, ağız sözlüklerinde sözcüksel birimlerin sınırları doğru tanımlanmamıştır.

Çünkü bağımsızlık yıllarında yazılmış çeşitli ağızları kapsayan ağız sözlüklerinde ağızda kullanılan kelimelerle yanısıra, edebi dilde kullanılan kelimelere de rastlıyoruz. Örneğin, quzuqulağı, qüllə, şamama, tənzif, biləndər, dağdağan, bulğur, tərəkəmə ve b. gibi kelimeler ağız sözlüklerinde ebebi dilde ifade ettiği anlamlarıyla verilmiştir.

2. Ayrıca, çoğu ağızlarda kullanılan kelimeler sadece belirli bir bölgede kullanılan bir kelime olarak gösterilmiştir. Fakat bu kelimeleri diğer ağızlarda da gözlemliyoruz.

Bu eksikliği ister Azerbaycan Türkçesi Ağız Sözlüğünde, isterse de diğer ağız sözlüklerinde görebiliyoruz. Örneğin, pine elemek (alay etmek, sataşmak) (Nahçıvan) – edebi dilde lağ etmek –Pinə eləmə, ay bala, öz başıva gələr (Guliyev, Aliyeva 224). Sadece Nahçıvan yöresi ağızlarında verilen bu ifade, diğer ağızlarda da kullanılıyor. Fars kökenli olan pine kelimesi, “Azerbaycan Dilinin İzahlı Lüğeti”nde iki farklı anlamıyla yorumlanır. 1. Yamak (ayakkabıda). _Pinə eləmək – yamamaq. Otur evdə, atanın eylə pinə çul-çuxasın. C.Cabbarlı. 2. Döyənək. _Pinə bağlamaq – döyənək olmaq. İşləməkdən əli pinə bağlayıb. – Namaz qılmaqdan [Şeyx İbrahimin] alnı pinə bağlamışdı. P.Makulu (603).

3. “Nahçıvan Diyalekt ve Şivelerinin Sözlüğü”ne dahil edilmiş bazı diyalektoloji birimler örneklerle birlikte alınarak aynı “Azerbaycan Dilinin Dialektoloji Sözlüğü”nde olduğu gibi verilmiştir. Örneğin, atalamax (Ordubad) yumaq (yıkamak). Əkin vaxdı biz əvvəlcən yeri suynan atalayırıq (Azerbaycan Dilinin Dialektoloji Lüğeti 27; Guliyev, Aliyeva 28), nərə (Ordubad) evin üstüne koyulan büyük tir. Nərəmiz sınıb (Azerbaycan Dilinin Dialektoloji Lüğeti 373, Guliyev, Aliyeva 210), göləş (Ordubad, Şərur) göl. Bıralar dərya olub, göləş olub (Şərur) (Azerbaycan Dilinin Dialektoloji Lüğeti 186, Quliyev, Aliyeva 112) və saire. Buna rağmen, “Azerbaycan Dilinin Dialektoloji Sözlüğü”nde Nahçıvan bölgesi için karakteristik olan yeterince sözcüksel birimlere rastladığımız halde, bu kelimeler nedense “Nahçıvan Diyalekt ve Şivelerinin Sözlüğü”nde yer almamıştır. Bu kelimelere küşvara (Nahçıvan) düşbere (Azerbaycan Dilinin Dialektoloji Lüğeti, 270), dərgül (Nahçivan, Tebriz) itburnu-kuşburnu (127), qafxana (Ordubad) metbex-mutfak (273), barın olmax (Şərur) çok mahsul alabilmek (40), pişigüzümü (Culfa) üzüm türünün adı (405) ve benzerleri gibi onlarla örnek gösterebiliriz.

Fikrimizce, sözlükte kaydedilen edebi dilde kullanılan kelimeler yerine, bu ağız birimleri dikkate alınsaydı, daha verimli bir çalışma olurdu.

47

4. 1997 yılında yayımlanan “Nahçıvan Grubu Şiveleri Sözlüğü”nde, verilen esas kelimenin kullanıldığı ağzın adı bazen tam, bazen de kısaltılarak gösterilmesi iç ardıcıllığın olmamasından ve perakendelikten haber veriyor. Öte yandan, çoğu ağızların adı kısaltıldığından, sözlük kullanan kişi her defasında kısaltmalar tablosuna bakmak zorunda kalıyor. Hakkında konuştuğumuz sözlükte, bazı kelimelerin karşısında rusça çevirisinin verilmesini de anlamsız bulyoruz. Bu sözlüğün daha bir dezavantajlı tarafı şive adlarının kısaltılmış verilmesine rağmen kısaltmalar tablosunun olmamasıdır. Esas kelimenin kullanıldığı diyalekt veya şivenin adının kısaltılarak verilmesi maalesef Sovyet döneminde yazılmış ağız sözlüklerinde de görülmektedir.

Azerbaycan Türkçesinin ağız sözlüklerinde gözlemlediğimiz bazı fonetik ve leksik özellikler bulunmaktadır. Bildiğimiz üzere, Azerbaycan diyalekt ve şiveleri fonetik özellikler bakımından zengindir. Biz bildiride sadece ağız sözlüklerindeki kelimelerde kaydedilen fonetik evezlenme ve fonetik olaylara odaklanacağız. Tabii ki, bu evezlenmeler bir fonoform transformasyonu olarak düşünülmelidir. Azerbaycan Türkçesi ağız sözlüklerinde kendini açıkça gösteren ünlü evezlenmesi a sesinin ə sesine geçmesidir. Memmedağa Şireliyev bunu arkasıra ünlülerin önsıra ünlülere geçmesi adlandırır (Şiraliyev 38). Bu fonetik evezlenme daha fazla Azerbaycan Türkçesinin Doğu ve Güney grubu ağızlarını kapsamaktadır. İnce ünlünün kalın ünlünün yerine geçmesi, genellikle iki ve daha fazla heceli kelimelerde birinci açık ve kapalı hecelerde ve ayrıca sonraki hecelerde tesadüf edilir. Bu, aşağıdaki örneklerde yansıtılmaktadır: şəfdəli-ərik (Şahbuz) çekirdeğinden zor ayrılan kayısı (Guliyev, Aliyeva 247), əyax (Ağdam, Şuşa, Zəngilan) defa, kere, əyaxlı (Qazax, Şuşa)- eşya, əyaxlıx (Borçalı) kandar, astana, əyağlığ (Biləsuvar, Sabirabad) merdiven, əyaxçı (Qazax) yönetim memuru, kurye (Azerbaycan Dilinin Dialektoloji Lüğeti 167), əyazımax (Qazax) hastalıktan kalkmak, şeytan əyağı (Cəhri) bisiklet (Guliyev, Aliyeva 247).

Aynı özellikle diğer türkçelerde de karşılaşabiliriz. Örneğin, Kazan-Tatar Türkçesi’nin ağızları da a>ə ses evezlenmesini yansıtan ağızlar arasındadır: begalma – bağalma (kırmızı renkli elma türü) (Татар теленеӊ диалектологик сʏзлеге 102), sənde`əs – sanduqaç (bülbül) (386), dərman–darman (ilaç) (132), ədəm- adəm (insan) (540) ve b.

Görüldüğü gibi, Kazan-Tatar Türkçesinin ağız sözlüğünde yer alan Arapça ve Farsça sözcüksel birimlerde de a>ə ses evezlenmesini gözlemlemek mümkündür.

ə sesinin a sesine geçmesi hadisesi en çok ahengi gözleyen Batı diyalekt və şivelerine aittir. Fakat bu hadiseye Şahbuz, Şerur, Zagatala-Gakh, Muğan, Bakü ve Guba'nın bazı köylerinde rastlanır (Şireliyev 40). Bu ses geçidini “Azerbaycan Türkçesi Ağız Sözlüğü”nde leğen anlamını veren sadece laqan/lağan (Gakh) (320-321) örneğinde görüyoruz.

Bir başka dikkat çeken fonoform genelde alınma kelimelerde gözlemlenen i sesinin e sesine geçididir. Azerbaycan Türkçesi ağızlarında yaygın olmadığı için bu fonoform Nahçıvan ağız sözlüğünde sadece bir örnekte kaydedilmiştir: zerzəmi (Nahçıvan) evin altında yer, depo (Guliyev, Aliyeva 290)

Eski Türkçe için tipik olmadığından pratürk döneminde bile, anlautda rastlanmasa da, x-h ünsüzünün ağız sözlüklerinde leksik birimlerin içinde birbirinin yerine geçme durumları kendini gösteriyor. Bazı sözcük birimlerde q-x ve bazılarında x-h-q biçimindedir.

"Qutab" kelimesi, ağız sözlüğünde xitab, xitef (Cebrayil, Gazah) şeklinde, edebi dilde xortum biçimindeki kelime ağız sözlüğünde hortum, gurtum biçiminde korunmuştur. Genel olarak, Oğuz grubu Türk lehçelerinden Azerbaycan ve Türkiye Türkçelerinde h fonemi ile

48

verilen kelimeler Türkmen ve Gagavuz Türkçelerinde x fonemi ile temsil edildiği belirtilmelidir. Türkmen Türkçesi için h fonemi karakterik değildir. Çağdaş Türkiye Türkçesi’nde x fonemi olmadığı halde, Azerbaycan ve Gagavuz Türkçelerinde bu fonemlerin ikisi de kullanılmaktadır.

Azerbaycan Türkçesi’nin ağızlarında gözlemlenen diğer ses geçitleri de ağız sözlüklerinden yan geçmemiştir. Somut olarak, Cebrayıl ağzında g>b, (bivə - güvə – Azerb.

Dilinin Dial. Lüğeti 59), Guba, İmişli, Fuzuli, Kürdemir, Oğuz ağızlarında b>v (bivi - bibi (59), dəvədavanı - kavun cinsi – (128), veçə - beçə, yavru arı (531), navat/ nobat – nöbet (370), Ordubad, Şerur ağızlarında k>ç (çöçə - kökə, tatlı türü – (106), Gazah, Fuzuli, Şemkir, Tovuz ağızlarında y>g gənə - yenə (178), k>g küz (Borçalı, İmişli, Gah, Ordubad (271) güz – sonbahar (Şirvan, Sabirabad, Salyan (191); Ordubad ağzında z>r rükəm - zökəm (Guliyev, Aliyeva 228), Culfa, Ordubad, Şahbuz ağızlarında p>m mısmax - pusmak (202), Nahçıvan ağzında b>m (almıxara – albuxara, büyük erik (9) kaydediliyor.

Azerbaycan Türkçesi ağız sözlüklerinde daha sık karşılaştığımız göçüşme (metatez) olayı kelime ortasında yanaşı gelen ünsüzlerin yerini değişerek birbirini evezlemesi ile gözlemleniyor. Bu noktada fonoloji farklılık meydana gelmez, sadece bir ses başka bir sesin yerine geçer. Sözlüklerde kayda alınan sırfa (Babek, Şahbuz, Şerur) sofra, masa örtüsü (Guliyev, Aliyeva 237), gervek /gevrek (Ordubad, Şerur, Şahbuz) yumşak (110), bördəҳ (Şəki) böbrek (Azerb. Dilinin Dial. Lüğeti 64) ve b. birimlerde kelime içindeki ikinci ünsüzün birinci ünsüzün yerine geçmesile, urza – ruzi (Guliyev, Aliyeva, 273) kelimesindeyse yanaşı olmayan birbirinden ünlüyle ayrılan iki sessizin birinin diğerinin yerine geçmesiyle metatez olayının gerçekleşdiğinin şahidi oluyoruz.

Sözlüklerde az kullanımıyla gözlemlenen gaplologiya (kekotu – keklikotu (Guliyev, Aliyeva 149), ses artımı ( kin – ki (bağlaç) (154) gibi fonetik olaylar “Nahçıvan Diyalekt ve Şiveleri Sözlüğü”nde bir kaç örnekle yer alıyor.

Bazen r sesinin etkisiyle kelime başına i sesi eklenir ve bu ses artımı telaffüzün kolaylaşmasına yardım eder. Örneğin, iraskin (Gömür) - madem ki (bağlayıcı). -İraskin, günahını boynuna aldı, mə:m onnan day işim yoxdu, amancax bir də belə qələt qırmasın;

ired (Gıvrak, Şahtahtı) – iz. –Səhər durup görürüx ki, irəddi tüşüp qara canavarın. Bilasuvar ve Fuzuli bölgelerinde de aynı anlama sahiptir; iramqa (Kengerli, Şahbuz, Şerur) – üstüne mum yapıştırmak için tasarlanmış çerçeve (Guliyev, Aliyeva 258)

Fikrimizce, ağız sözlüklerindeki sözcüksel birimlerin fonetik yapısında kaydedilen bu özellikler, genel olarak Azerbaycan diyalektolojisinin, diyalektoloji fonetikanın öğrenilmesine hizmet etmekte ve aynı zamanda tarihsel açıdan da önem taşımaktadadır.

Ağız sözlüklerinde, onomastik birimlerin ciltlerini değişerek ek özellikler kazanması ve edebi dilden farklı anlamlar ifade etmesi genellikle dilin zenginliğine hizmet eder. Burada ilginç noktalardan biri, edebi dilde özel bir isim olarak kullanılan onomastik birimlerin, ağızlarda tamamen farklı anlamlar ifade etmesidir. Bu onomastik birimler içinde daha çok toponim (yer adları) və antroponimler (insan adları) dikkat çekmektedir. Bu durumda aynı kelime onomastik birim olarak değil, ağızda kullanılan kelime olarak kaydedilir. Azerbaycan Türkçesi Ağız Sözlüğündeki bazı örneklere göz atalım:

Şamahı I (Ucar) – ölçü birimi; Şamahı II (Cebrayıl, Fuzuli, Kelbecer, Laçın, Meğri, Zengilan) – kelağayı (milli şal) (456).

49

Tuğ I (Ağsu, İmişli, Şuşa, Zerdab) – bayrak; Tuğ II (Ağcabedi, Yevlah) – dik, uzun; Tuğ III (çoğu ağızlarda) – ince süpürge (506).

Guba I (Şahbuz) – çöl ördeği; Guba II (Balaken, Gah, Zakatala) – çocuk oyununun adı (312).

Muğan (Karakilse, Şahbuz) – 1. Karı temizlemek için deri üzerinde üçgen şeklinde bir kürek, 2. Harmanda kullanılan kürek (Karakilse) (362).

Bine - Azerbaycan Türkçesinin Diyalektoloji Lüğetinde 4 anlamda verilir. Bine I (Cebrayıl, Fuzuli, Kürdemir, Salyan, Şamahı, Şemkir, Zakatala) – Göçmenlerin kış aylarında köyün dışında hayvanları tuttukları yer; Bine II (Kürdemir, Şeki) – çeltik biçimi zamanı dışarıda yapılan geçici konut yeri; Bine III (Güney Azerbaycan) – vele koşulan sonuncu çift hayvan;

Bine IV (Tebriz) – özül, temel (56)

Haramı I (Garakilse), hırsız, yağmacı; Haramı II (İrevan) – tepeli yer; Haramı III (İmişli) - çöl, düz; Haramı IV (Ordubad) – kovanın içinde hazır bal yeyen arı (194)

Azerbaycan ağızlarında farklı anlamlar ifade eden bu kelimelerin hepsi edebi dilde toponim, yani şehir adları olarak gözlemleniyor. Bunun dışında ağız sözlüklerinde rastladığımız Sibirya, Buhara, Şam, Urfa, Salahlı gibi toponimler, Kenger, Halhal, Mirza, Dadaş, Kağan, İnare, Peygamber, Sarıköynek, Fitat, Fatma, Mirzacani gibi antroponimler de aynı özellikleri taşıyor.

“Azerbaycan Türkçesi Ağız Sözlüğü”nde ve “Nahçıvan Diyalekt ve Şivelerinin Sözlüğü”nde, rusçadan alınmış kelimelerin fonetik cildinin değişmiş varyantlarını görüyoruz. Ağızlarda gözlemlenen bu kelimeler, rusça ifade ettikleri anlamlarıyla aynı anlam ifade ediyor. Bu kelimeler Azerbaycan edebi dilinde kullanılmamaktadır. Örneğin, fişqa (Zengilan) – fit (Azerbaycan Dilinin Dialektoloji Lüğeti 172); fartığ (Salyan) 1.önlük 2.

Pamuk toplamak için belə bağlanan torba (169); quruşqa – (Kültepe, Garaqala, Yukarı Uzunoba) – su içilen bardak. –Bılağın başına bir quruşqa da qoyuplar kin, keçən su işsin.

(Guliyev, Aliyeva 184), ramka (Biçənək) üzerine mum yapıştırmak için tasarlanmış bir çerçeve. –Yaxcı ramka almışam (228), aquşqa (Nəzərabad) – pencere. –Lənpəni qoymuşam aquşqa:n içinə ki, işıx geşsə yandırax (20), sudurga (Kırna) – sinirlilik, uyauşmak, spazm. – Uşax gecə sudurqa keçirdip, aparıplar doxdura (241), şampan (Naxçıvan) – kiraz türü. – Şampan gilasın dənələri iri-iri olur (246).

Ağız sözlüklerinde bulunan bir sıra sözcük birimler vardır ki, onlara çağdaş Azerbaycan Türkçesinde rastlanmıyor. Fakat bu sözcük birimleri çağdaş Türkiye Türkçesinin kelime hazinesinde yer almakta ve aktif olarak kullanılmaktadır. Örneğin, postal/posdal (çoğu ağızlarda) - çekme, çust (Azerbaycan Dilinin Dialektoloji Lüğeti, 407), erik (Guba) – cır alça (164), papağan (Cebrail) - kuş adı (392), suç (Cebrail, Gedebey, Gah, Tovuz , Zagatala) - günah, tegsir (446), ceviz (çoğu ağızlarda) – ceviz, goz (74), lor peyniri (Gence, Şerur, Lerik, Nahcivan, Ordubad) - peynir suyunun çürüntüsü , şor (337), gevrek/gervek (Ordubad, Şahbuz, Şerur) - kırılgan, yumuşak (Quliyev, Aliyeva, 109), ergen (Şahbuz) - genç oğlan (101), sucuk (Ordubad) - su, un, şeker, pekmez ve baharatlardan yapılmış içine ceviz koyulan tatlı (241), çamır (Nahçıvan) - bataklık (63), çalı (Nahçıvan) - kol (63). Bu kelimelerin çoğunun ifade ettiği anlamlar Türkiye Türkçesindeki anlamlarıyla aynıdır. Bazen fonetik olarak aynı içeriğe sahip olsalar da, farklı anlamlar ifade edebilirler.

Örneğin, üşenmek – korkmak.

50

Azerbaycan yazılı anıtlarının dilinde bulduğumuz bazı kelimeler çağdaş edebi dilde kaydedilmese de, bu kelimeler ağız sözlüklerinde yaşamlarını sürdürmektedir: arı, uçmağ, güz, bağır vb.

Çağdaş Azerbaycan Türkçesi’nde rastlanmayan yazı kelimesinin anlamı Azerbaycan Türkçesi’nin Fuzuli ağzında gözlenir. Çöl, ova anlamlarında kullanılan bu kelimeye Mahmud Kaşgarlı’ının "Divanü Lügati't-Türk" eserinde, "Kutadgu-Bilig"de, çeşitli klasik şairlerimizin dilinde, destanların dilinde rastlanır. Bu bezmi-xasi-ünsdür, aramgahiqüdsdür;

Aç kapıyı, sal yazıya biganəni, biganəni (Ə.Nebati); ... Bayazid yazısında iyi ceylanlar olur, gönder, onlara vurup getirsinler, bize ceylan kebabı ver ("Köroğlu").

Arı kelimesi. Edebi dilde kullanılmadığı takdirde, bu eski dil öğesi kendi anlamını ve kullanımını Azerbaycan Türkçesi Ağdam, Kazak, Fuzuli Guba, Şahbuz, Şemkir, Tovuz ağızlarında korumayı başarmıştır. Edebi dilde sadece "Aydan arı, sudan duru" ifadesinde kendini gösterir. Türk dünyasının dünya kültürüne katkısı olarak nitelendirilen Kitabi- Dede Korkut destanında da bu kelime geniş kullanılmıştır.

V.V.Radloff’un "Türk Lehçelerinin Sözlük Deneyimi" eserinde arı kelimesinin 8 anlamı verilir. Doğrudur, bu anlamlardan bazıları kendini doğrultmuyor, çünkü anlamlar içinde ayrı, ağrı,arıq (zayıf) gibi kelimeler arı şeklinde verilir. Buna rağmen, sözlükte arı kelimesinin ifade ettiği anlamlardan biri de bugün Azerbaycan Türkçesi Fuzuli ağzında kullanılan temiz, temizlenmek anlamıdır Azerbaycan Türkçesi’nde olmasa da, Fuzuli ağzında rastlanan bu dil birimi bazı Türk lehcelerinde görülür. Örneğin, aksın sütü arıza, kat alarqa pararsın (Alt) 'Ağzının sütü temizlenince, o zaman da evlenirsin "; Pu är ölmäginçä arımas kiri (Uyg) "İnsan ölməyənə kadar, suçu temizlenmez". Altay ve Uygur Türkçelerinden verilen bu örnekler fikrimizi bir daha doğruluyor. Bazen bu dil birimine bazı fonetik değişimlerle çağdaş Türk lehcelerinde rastlamak da mümkündür. Arı kelimesine arıq biçiminde temiz anlamında tuva dilinde de rastlanmaktadır. (Русско-тувинский словарь 678.) Çağdaş dilimizde kullanılan arıtlamak kelimesi de aynı kökendendir.

Azerbaycan Türkçesinin Batı Grubu ağızlarında yaşlı neslin dilinden derlediğimiz bir çok kelimeler var ki, bu kelimeler ister “Azerbaycan Türkçesi Ağız Sözlüğü”nde, isterse de diğer ağız sözlüklerinde yer bulmuyor. Örneğin, aŋışdırmaq – netleştirmek, seçmek.

Gözüm pis görür, aŋışdıra bilmirəm; anqutu çıxmaq- çox zayıflamak; bişmiş – yemek (isim); dandılına dəymək –kalbini kırmak. Ağız sözlüğünde fındılına dəymək kelimesi aynı anlamda verilir; cıqqırıx – ses; dühaza etmək – rezil etmek. Bir qohumlarımın yanında məni dühaza etməyin qalmışdı, onu da elədin; dızqax – korkak; qağa – baba, ağabey; lırt – şişman insan; ürcah etmək – biriyle zorla temas halinde kalmak; vacehinə yetmək – bir meseleni büyütmek; yançı - fazlalık, birine yük olmak; hulu- huşsuz, hafızası zayıf. Çox yönnü adama söz demisən, hulunun biridir, o yarıtmaz (Fuzuli). Hulu kelimesi sözlükte Bakü ağzında şeftali çeşidi, Celilabad ağzında armut çeşidi anlamlarında verilir; fırr edib getmək – saymamak, saygı duymamak. Nə yanımnan fırr eliyif gedirsən?; yol-yorağa – bir şeyi adabıyla yapmak gibi kelimeler ağız sözlüklerinde yer almayan kelimeler sırasındadır. Tabii ki, ağız sözlüklerinde verilmeyen bu tür kelimelerin sayısı daha da artırılabilir.

Görüldüğü gibi, genel olarak baktığımızda, Azerbaycan Türkçesi’nin derleme sözlüklerinin azlığı dikkat çekiyor. Bu da ayrı-ayrı bölgelerin derleme sözlüklerinin hazırlanmasına büyük bir ihtiyaç olduğu anlamına gelir. Çünkü Azerbaycan'ın çeşitli bölgelerinin ağız sözlüklerinin hazırlanması, fonetik ve söz varlığı yanı sıra, edebi dilde yaşamayan bazı özelliklerin tanımlanması açısından da önem taşımaktadır. Zengin kelime hazinesine sahip olan Azerbaycan ağızlarının ayrı-ayrı derlenerek en azından gruplara göre

51

ağız sözlüklerinin yaradılacağı görüşündeyiz. Çünkü aslında, elimizdeki sözlüklere dayanarak onları daha da zenginleştirmek için yeni derlemeler yaparak zengin ağız sözlük malzemesi ortaya koyulabilir ve bu yeni ağız sözlüklerinin yaranmasına zemin yaratmış olur.

Azerbaycan Türkçesi ağızlarındaki kelimelerin, aynı zamanda Azerbaycan ağızları ile Türkiye Türkçesindeki ortak kelimelerin fonetik ve leksik açıdan karşılaştırmalı şekilde araştırılması, eski Türk sözcüksel katının ağızlarda izlerinin ortaya konulması dilimize bilimsel açıdan katkı sağlayacağı kanaatindeyiz.

EDEBİYAT

1. Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti. Bakı, Şərq-Qərb, 2007.

2. Azerbaycan Dilinin İzahlı Lüğeti. Bakı, Şerq-Qerb, 2006.

3. Bayramov A. Bayramova A. Ağbaba şivəsi sözlüyü. Bakı, “AM965” MMC, 2014, 280 s.

4. Behbudov, Sefi, Azerbaycan dili şivelerinin frazeologiya lüğeti. Bakı, Nurlan,2011.

5. Behbudov, Sefi, Azərbaycan şivələrinin omonimlər lüğəti. Bakı, Nurlan,2003.

6. Budaqov B., Məmmədov N., Azərbaycan Lənkəran regionu toponimlərinin izahlı lüğəti. 2007.

7. Əhmədov M., Naxçıvan qrupu şivələrinin lüğəti. Atalar sözləri, 1997.

8. Ələkbərli Ə.Y. Qərbi Azərbaycanın dialektoloji lüğəti, I kitab, İrəvan Çuxuru. Bakı:

“Ağrıdağ”, 2009, 192 s.

9. Karaman, Erdal “Azerbaycan Sahası Sözlükleri”, Turkish studies, International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4/4. s.35-36. Summer 2009.

10. Quliyev Ə., Əliyeva N., Naxçıvan dialekt və şivələrinin lüğəti. Naxçıvan, 2017 11. Vüqarlı V., Soğanlıq kəndinin şivəsinin lüğəti. Bakı, 1999.

12. Şirəliyev M., Azərbaycan dialektologiyasının əsasları. Bakı, 2008

13. Радлов В.В. Опыт словаря тюркских наречий. Т. I, часть 1. С.Петербургъ, 1893.

14. Русско-тувинский словарь. Москва, 1953.

15. Татар теленеӊ диалектологик сʏзлеге. Казан, Татарстан китап нəшрияты, 1969.

52

TATARCA-ÇUVAŞÇA DİL İLİŞKİLERİ VE KREŞİN TATAR