• Sonuç bulunamadı

BÜTÜNLE MES N N SA LANMAS

2.5.2. Gümrük Birli4i’nin Ekonomik Etkiler

Ekonomik düzeyde AB geçmi ten günümüze, Türkiye ekonomisinin en önemli hareket alan n olu turmaktad r. Dolay s yla AB’nin Türkiye’nin ekonomik olarak büyümesine ve geli mesine katk s hem günümüzde hem de gelecekte çok önemlidir222. Bu çerçevede Avrupa Toplulu u ile Gümrük Birli i’nin kurulmas , Türkiye’nin, 1963’te yap lan Ortakl k Anla mas ’nda öngörülen AB ile bütünle mesi yolunda önemli bir a amad r.

Gümrük Birli i uygulamalar na esas te kil eden 1/95 say l Ortakl k konsey Karar , Türkiye’deki baz çevrelerce, sadece gümrük vergi oranlar m z n

220 Commission of the European Communities, “Enlargement Strategy and Main Challenges 2007–

2008”, Brussels, 6.11.2007, ss. 58–60.

221 Commission of the European Communities, “Enlargement Strategy and Main Challenges 2007–

2008”, Brussels, 6.11.2007, s. 60; Comm ss on Of The European Commun t es, Turkey 2007 Progress Report, Brussels, 6.11.2007, ss. 72–73.

222 Hande Akgür, “Küreselle me Sürecinde Entegrasyon Hareketleri ve Ulus Devlet: AB Ekseninde

Oyun Teorik Bir De erlendirme”, D.E.Ü.Soysal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt:7, Say :1, Czmir, 2005, s.78.

indirilmesine yol açan, Topluluk mallar na gümrük kap lar m z n aç lmas na olanak sa layan ve taraflardan sadece birisinin lehine i leyen, basit bir ticaret anla mas olarak alg lanmaktad r. Bu yanl alg lama, büyük ölçüde bilgi eksikli inden kaynaklanmaktad r223. Zira Türkiye, Gümrük Birli inin avantajlar ndan Gümrük Birli i karar n n yürürlü e girdi i 1 Ocak 1996 tarihinden 25 y l önce yararlanmaya ba lam t r.

23 Kas m 1970 tarihinde imzalanan Katma Protokol kapsam nda Avrupa Toplulu u Türkiye’den ithal edilen sanayi ürünlerine uygulad gümrük vergilerini 1 Eylül 1971 tarihinde kald rm t r. Bu çerçevede Türkiye’den ithal etmekte oldu u Avrupa Kömür ve Çelik Toplulu u Anla mas kapsam nda yer alan demir ve çelik ürünleri ve k s tl say da sanayi ürünü d ndaki tüm sanayi ürünlerini gümrük vergilerinden muaf tutmaya ba lam t r224. Bu uygulama sayesinde, birçok sanayi ürünümüzün Topluluk ülkelerine ihracat nda büyük bir rekabet avantaj sa lanm , özellikle tekstil ve haz r giyim d sat m nda, Hindistan, Pakistan, Malezya, Çin Halk Cumhuriyeti, Tayvan gibi bu sektörde rekabet gücü olan birçok ülkeye göre önemli avantajlar elde edilmi tir.

1980 y l ise, Türkiye’de, yirmi y l boyunca izlenen ithal ikameci politikalardan vazgeçilerek, ekonominin d a aç lmas n n kararla t r ld önemli bir karar y l olmu tur225. Türkiye ile AB aras nda kurulan Gümrük Birli i ise, Türk d ticaretinde 1980’lerin ba ndan beri devam etmekte olan serbestle me sürecine yeni bir ivme kazand rarak, Türkiye’nin dünyan n önemli bir k sm na kar ticari anlamda aç lma sürecini h zland rm ve gelecekteki d ticari ili kilerini ekillendirecek yeni bölgesel yap lanmalar n kap s n aralam t r226. Gümrük Birli i süreci ba lamadan Türkiye-AB d ticaretinde ihracat n ithalat kar lama oran % 65 seviyesindeyken bu oran imdi % 80’e ula m t r227. Dolay s yla Gümrük Birli i sonucu ortaya ç kan

223 Güven Erdal, Türkiye AB Gümrük Birli4i: Görü1ler-De4erlendirmeler, TURKAB Yay n , AB

Bilinci Serisi:2, Cstanbul, Kas m 2002, s.4.

224 M.Rifat Hisarc kl o lu, “10. Y l nda Gümrük Birli i”, TOSYÖV Giri1im Dergisi, Say :86, Ocak

2007, s.6.

225 Refik Erzan, Alpay Filiztekin ve Ünal Zenginobuz, “AB Cle Gümrük Birli i’nin Türkiye Cmalat

Sanayine Etkileri”, TEPAV Yay0nlar0, Ankara, Subat 2007, ss.10–11.

226 D Ticaret Müste arl , Avrupa Birli4i ve Türkiye, D Ticaret Müste arl Yay n , 6.Bask ,

Ankara, 2007, s.398.

de i imlerin paralelinde Türkiye’nin d ticarete aç kl k oran , yani toplam ticaret hacminin GSMH içindeki pay ciddi ölçüde artarak Gümrük Birli i öncesinde 1994 y l ndaki % 30,6 seviyesinden, 2006 y l nda % 55 seviyesine yükselmi tir228.

Gümrük Birli i öncesinde Türkiye ve Topluluk aras nda gümrük vergilerinin s f rlanmas ve üçüncü ülkelere kar OGT seviyesine indirilmesi yükümlülü ünün ortaya ç kacak olmas , birçok sanayi sektöründe, rekabet güçlerinin bu indirimleri kald ramamas sonucunda faaliyetlerine son vermek zorunda b rakaca endi esi yaratm sa da 1980’li y llarda uygulamaya konulan ihracata dayal d a aç k ekonomik politikalar n asl nda Türkiye’yi giderek uluslararas rekabete açarak, birçok sanayi sektörünü bu rekabete kendilerini haz rlama yönünde te vik etmi olmas , bu endi elerin büyük oranda yersiz oldu unu ortaya koymu tur.

1980’lerden bugüne ihracata dönük büyüme stratejisi çerçevesinde d ticarette liberal politikalar benimseyen Türkiye, Gümrük Birli i ile dünya ekonomisi ve ticaretinde önemli bir blo a ticari bütünle meyi gerçekle tirmi ve iç pazar n uluslararas normlarla uyumla t rm t r229. Bu kapsamda Türkiye, uluslararas ticaret kurallar ile d ticaretini yönlendirebilece i, çok fazla say da ça da mevzuat , uygulama ve idari yap lanma bak m ndan önemli kurumlar ekonomisine kazand rm t r230. Dolay s yla Türkiye bir taraftan AB pazar na di er üçüncü ülkelere nazaran daha avantajl giri imkân elde ederken di er taraftan iç pazar n AB ve di er üçüncü ülkelerin rekabetine açm t r.

AB, ortakl k ili kisi öncesinde de Türkiye için önemli bir ticaret orta olmu tur. Gümrük birli ine giri y l nda patlama yapan ithalat rakamlar , daha sonra istikrarl bir seyir izlemeye ba lam t r231. Tablo 1 incelendi inde, GB’nin i lerlik kazand 1996–2006 y llar aras ndaki on y lda, AB’nin Türkiye’nin d ticaret hacmindeki pay n n % 51,9’dan % 44,0’e dü tü ü görülmektedir. Di er yandan Türkiye gümrük birli ine geçi le birlikte üstlenmeyi kabul etti i ortak gümrük

228 TÜCK verilerine göre, 2006 y l nda GSMH 399,7 milyar dolar, d ticaret hacmi 222,8 milyar

dolard r.

229 D Ticaret Müste arl , 2007, s.398. 230 Erdal, s.5.

231 Faruk Sen, Çi dem Akkaya ve Reyhan Güntürk, “ Gümrük Birli i, Türkiye’nin Lehine mi,

Aleyhine mi?”, 2000 Y0l0n0n E1i4inde Avrupa ve Türkiye, Cumhuriyet Kitap Kulübü, Cstanbul, 1999, s.36.

tarifesi sonucunda çok say da serbest ticaret anla mas yapmak durumundad r. Bu anla malar Türkiye’ye, AB’nin Ortak Ticaret Politikas ’na uyum sa laman n ötesinde, sürdürülebilir ihracat art hedefi aç s ndan da olumlu f rsatlar sunmaktad r232. Bu ba lamda GB nedeniyle, AB’nin serbest ticaret anla mas yapt ülkelerle serbest ticaret anla mas yapmas yla birlikte Türkiye’nin ticaret ortaklar çe itlenmi tir ve Türkiye’nin, co rafi konumu nedeniyle çevre ülkeleriyle ticareti devam etmektedir. 2006 ilerleme raporu, Türkiye’nin aç k bir ekonomi olmaya devam etti ini belirtmektedir233.

Tablo 1: AB’nin Türkiye’nin D01 Ticaretindeki Pay0 (%)

Y0llar hracat thalat Hacim

1968 45,4 51,4 49,1 1974 49,7 46,3 47,2 1980 44,7 29,8 33,8 1985 40,3 34,3 36,7 1993 47,5 37,2 40,7 1994 47,7 46,9 44,8 1995 51,2 47,2 48,7 1996 49,7 53,0 51,9 1997 46,6 51,2 49,6 1998 50,0 52,4 51,5 1999 53,9 52,6 53,1 2000 52,2 48,8 49,9 2001 51,4 44,2 47,3 2002 51,2 45,2 47,7 2003 51,8 45,7 48,2 2004 2005 2006 54,5 52,3 51,6 46,6 42,1 39,3 49,7 46,1 44,0

Kaynak: D Ticaret Müste arl 1 May s 2004’ten itibaren 25 üyeli AB

Halen Türkiye’nin en önemli ticaret orta konumunda olan AB’ye 2006 y l nda yap lan ihracat n genel ihracat içindeki pay % 51,6 iken, ithalat aç s ndan bu oran % 39,3 olmu ve böylece, AB son on y ld r Türkiye’nin en büyük ticaret orta olma özelli ini korumu tur. Di er taraftan, AB’nin 2006y l d ticaret rakamlar na bak ld nda, Türkiye’nin, AB’nin ithalat ve ihracat bak m ndan s ras yla % 2,9 ve

232 Esra Uyanusta, “Gümrük Birli i’nin Kronik ve Akut Sorunlar ”, Kriter Türkiye-AB li1kileri Haber-yorum Dergisi, Say :16, Ekim 2007, ss.36–37.

% 3,9’luk paylarla 7. ve 5. s rada bulundu u görülmektedir234. 1 May s 2004 tarihinde 10 yeni üyenin AB’ye kat l m sonucu gerçekle en geni leme, AB’nin Türkiye’nin ticaretindeki pay n daha da artt rarak, 2004 y l nda Türkiye’nin ithalat ve ihracat nda AB’nin pay nda 2–3 puanl k art lar beraberinde getirmi tir. Türkiye’nin ticarete aç kl son derece artm t r. Mallar n ve hizmetlerin ihracat ve ithalat 2005 y l nda GSYCH’n n % 63’ünü olu turmu tur.

Tablo 2:Türkiye’nin D01 Ticaretinin Ülke Gruplar0na Göre Da40l0m0 (%)

1995 1996 2000 2003 2004* 2005* 2006* hracat AB 51.2 49.7 52.2 51.8 54.5 52.3 51.6 AB d ndaki ülkeler 48.8 50.3 47.8 48.2 45.5 47.7 48.4 thalat AB 47.2 53.0 48.8 45.7 46.6 42.1 39.3 AB d ndaki ülkeler 52.8 47.0 51.2 54.3 53.4 57.9 60.7 AB–25

Kaynak: D Ticaret Müste arl

Tablo 2’de Türkiye’nin D Ticaretinin Ülke Gruplar na Göre Da l m na bak ld nda, AB ülkelerine ihracat n pay 2005’deki % 52,3’lük orandan 2006’da % 51,6’ya gerilemi ; ancak kom u ülkeler bölgede artan istikrardan yararlanm lard r. AB’den ithalat n toplam ithalata oran 2005’deki % 42,1 seviyesinden, Türkiye’nin AB d ndaki ülkelerden enerji ihracat oran n n artmas na ba l olarak % 39,3’e dü mü tür. AB, Türkiye’nin en büyük ticari orta olmay sürdürmü tür; ancak di er pazarlar da önem kazanmaktad r235.

2006 y l itibariyle Türkiye-AB aras ndaki ticaret hacminin 1996 y l ndaki 34,7 milyar dolar seviyesinden yüzde 182’lik art la 97,9 milyar dolara ula t

233 Avrupa Komisyonu, “Türkiye 2006 Clerleme Raporu”, Brussels, 8. December 2006, s.31. 234 D Ticaret Müste arl , 2007, s.398.

görülmektedir. Bu dönem içerisinde AB’den yap lan ithalat n 1996 y l ndaki 23,2 milyar dolardan, 2006 y l nda 26,6 milyar dolara yükseldi i, buna mukabil 2001 de ekonomide ya anan daralmaya paralel olarak 18,3 milyar dolar seviyesine geriledi i görülmektedir. 2002 y l ndan itibaren ekonomideki toparlanma ve milli gelirdeki art la birlikte AB’den yap lan ithalat artarak, 2006 y l nda 53 milyar dolara ula m t r. AB’ye ihracat ise, Gümrük Birli i sonras dönemde y llar itibariyle istikrarl bir art e ilimi içerisinde 1996’daki 11,5 milyar dolardan, 2006 y l nda 43,9 milyar dolar seviyesine yükselmi tir236. Türkiye, 2006 y l nda AB'den 53,9 milyar dolarl k ithalat, AB'ye 43,9 milyar dolarl k ihracat yapt . Söz konusu dönemde toplam 10 milyar dolar d ticaret aç olu tu237.

Avrupa Birli i’nin AB d ihracat nda, ilk 3 s ray ABD, Csviçre ve Rusya almaktad r. S ralamay Çin, Japonya ve Türkiye takip etmektedir. ABD, Csviçre, Rusya, Çin, Japonya ve Türkiye’nin paylar 2005 y l nda s ras yla % 23,49; % 7,65; % 5,28; % 4,84; % 4,08 ve % 3,91’dir238. Türkiye’nin AB ticaretindeki pay , AB’nin Türkiye’nin ticaretindeki pay ile rakamsal olarak k yasland nda oldukça az bir oran gibi görünmektedir. Ancak, s ralamada sadece ABD (% 23,49) di er ülkelerden büyük bir farkla ayr lmaktad r. Ckinci s rada gelen Csviçre’nin pay ancak % 7,65’dir. Türkiye % 3,91 ile kendisinden önceki Çin ve Japonya’ya yak n bir paya sahiptir. Cstatistikler, Türkiye ve AB’nin birbirleri için önemli ticaret ortaklar olmay sürdürdü ünü göstermektedir.

Tablo 3’de görüldü ü üzere bu zaman zarf nda Türkiye’nin AB’nin ithalat ve ihracat ndaki pay art göstermi tir. Gümrük birli inin kurulmas ndan sonra Avrupa Birli i’nin özellikle, Cthalat nda ihracat na oranla Türkiye’nin pay n n istikrarl bir ekilde art gösterdi i görülmektedir. Tüm bu geli meler GB ile birlikte AB-Türkiye ticaretinin h zl bir bütünle me sürecine girdi inin göstergesi olarak yorumlanabilir239.

236 D Ticaret Müste arl ., (2007), s.398

237 Ankara Ticaret Odas ,“Gümrük Birli i Kanburu raporu”,

http://www.atonet.org.tr/yeni/index.php?p=1054&l=1, (25.3.2007).

238 D Ticaret Müste arl “Avrupa Birli i’nin Chracat nda Belli Ba l Ülkeler ve Türkiye’nin Yeri”,

Tablo 3:Avrupa Birli4i’nin thalat ve hracat0nda Türkiye’nin Pay0 (%)

Y0l AB’nin Toplam hracat0nda

Türkiye’nin Pay0 (%)

AB’nin Toplam thalat0nda Türkiye’nin Pay0 (%) 1995 2.36 1.70 1996 2.92 1.76 1997 3.10 1.77 1998 3.05 1.92 1999 2.71 1.96 2000 3.18 1.71 2001 2.08 1.99 2002 2.44 2.23 2003 2.88 2.46 2004* 3.90 3.18 2005* 3.91 3.13 *AB–25

Kaynak: D Ticaret Müste arl

AB’de dönem dönem gözlenen ekonomik durgunlu a, AB pazar nda üçüncü ülkelerin artan rekabetine ve AB geni leme süreçleri ile birlikte AB içi ticarette ya anan art a ra men, Türkiye’nin 1996–2006 döneminde hemen her y l için Birli e yönelik ihracat nda gözlenen art , AB’nin Türkiye için istikrarl bir Pazar oldu unu ortaya koymaktad r. Yine bu dönemde küresel ekonomik kriz ile birlikte üçüncü ülkelere yönelik ihracatta ya anan gerileme, Birli e üye ülkelere yönelik ihracatta gözlenen art ile dengelenmi tir.

GB’den sonra Türk mallar n n AB ile rekabet edemeyece i ve ekonomide yap sal sorunlar n ortaya ç kaca öngörüsü de; yine k smen yanl veya eksik varsay mlar ndan ve k sa vadeli hesaplar ndan dolay tam do ru olarak de erlendirilemez. Zira genele bak ld nda baz istisnalar d nda Türkiye ile AB aras nda ticari i birli inde, rekabet eden mallar yerine birbirini tamamlayan

239 Faruk Sen, “Türkiye-AB Cli kilerinin Be Temeli ve Bu Çerçevede Türkiye’nin Tam Üyeli inin

AB’ye Olas Etkilerinin Tahmini”, Türkiye-Avrupa Birli4i li1kileri Üzerine: Ekonomi-Politik

mallardan olu an bir ticaretin hâkim oldu u görülmektedir. Yani Türkiye tekstil üretti i makineyi AB’den ithal ederken, bu makinelerle üretti i mallar AB’ne pazarlamaktad r Bu sebepten esas sorun AB ile girilecek do rudan rekabette de il, AB pazar na ayn mallar satan di er ülkelerle ya anan rekabettedir. Dolay s yla bu durumda AB ile gümrüksüz ticaret yapabilme avantaj , Türkiye’nin üçüncü ülkeler kar s ndaki rekabet konumunu olumlu etkilemektedir240.

Türkiye-AB ticaretinin sektörel geli imine bak ld nda ise, Türkiye’nin ihracat nda demir çelik gibi geleneksel mal gruplar n n d nda beyaz e ya, otomotiv sanayi gibi katma de eri yüksek ve istihdam aç s ndan ekonomi içerisinde önemli yer tutan sektörlerin a rl n n artt ve bu sektörlerde gerek Avrupa gerekse dünya pazarlar ndaki rekabet gücünün olumlu bir ekilde geli ti i gözlenmektedir. Geleneksel ihraç ürünleri haricinde gözlenen art , ihracat n mal baz nda çe itlendirilmesinin mümkün oldu unu göstermekte olup, tekstil ve demir-çelik gibi geleneksel sektörler haricinde yeni sektörlerde AB pazar ndaki pay n artmas ihracattaki yap sal de i imin de bir göstergesidir241.

Özetle, Gümrük Birli i’nin kurulmas n n ertesindeki ilk y llarda, Türkiye’nin ithalat n n, ihracat ndan daha h zl artt gözlenmekle birlikte, ithalattaki art n iç ve d makro ekonomik geli melere ba l bir seyir izledi i, özellikle ekonominin darald dönemlerde ithalatta buna paralel dü ü ler ya and , ekonomik büyümenin canland dönemlerde ise, paralel geli melerin ortaya ç kt görülmektedir. Di er taraftan Gümrük Birli i’nin kurulmas ertesindeki ilk y llarda, uluslararas piyasalarda ya anan mali krizlerin (Asya ve Rusya Krizleri) etkisiyle, d pazarlar n daralmas ve rekabet ko ullar n n a rla mas n n önemli pay oldu u gibi, sonraki y llarda özellikle döviz kuru, faiz ve yat r mlar bak m ndan ya anan olumsuz geli melerin de etkisiyle ihracat n beklenen s çramay gerçekle tiremedi i de erlendirmeleri yap lmaktad r242. Ancak AB ülkelerinde ya anan durgunluktan ve gerek Rusya’daki gerekse Uzak Do u krizlerinden fazlas yla etkilenen Türkiye’nin;

240 Sen ve Di erleri, ss.37–38.

241 D Ticaret müste arl , 2007, s.400. 242 D Ticaret müste arl , 2007, s.401.

pek de ba ar l olmayan d ticaret dengesinin tek sorumlusu olarak GB’nin görülmesi pek de adaletli de ildir243.

2001 y l ba nda uygulamaya konulan “Güçlü Ekonomiye Geçi Program ” çerçevesinde uygulanan kur politikas , d ticaret dengesinin iyile tirilmesi yönünde katk sa lam ve bu sayede, AB ile ticarette mevcut dengesizli in de bir ölçüde giderilmesi mümkün olmu tur. Zira 2001 y l na ait veriler AB ile ticarette aç n gerileyerek iki milyar dolar seviyesine dü tü ünü göstermektedir ve bununla beraber 2002–2006 döneminde Türkiye ekonomisi yüksek bir büyüme performans göstermi tir. Bu çerçevede, milli gelirdeki art ithal mallara talebi yükseltmi , ekonomik büyüme sonucu ivme kazanan imalat sanayi üretimi de ithal girdi talebini art rm t r. 2006 y l nda Türkiye-AB ticaret aç 10 milyar dolar seviyesine ula m t r244.

Türk sanayini yo un uluslararas rekabet ile kar kar ya b rakan Gümrük Birli i’nin, yürürlü e girmesiyle birlikte Türkiye’nin yenidünya düzeni ile bütünle mesini sa layacak zorlay c bir süreci de ba latt n göstermektedir. Bu yönde sektörler, dinamik yap lar ve üretimdeki esneklikleri sayesinde, AB’den ciddi bir mali yard m almaks z n rekabet ortam na uyum sa layabilmi tir ve Gümrük Birli i kapsam nda AB standartlar ve teknik mevzuat na uyum sa lanmas na yönelik at lan ad mlar, Türkiye’de sanayi altyap s n n modernle mesine ve sadece AB pazar nda de il üçüncü ülke pazarlar nda da, rekabet gücünün artmas na imkân sa lam t r245.

2.6. GÜMRÜK B RL N N TAM ÜYEL K SÜREC ÜZER NE ETK LER

Türkiye-Avrupa Birli i Gümrük Birli i süreci 1963 y l nda imzalanan Ankara Anla mas yla saptanm ve a amalar 1970 tarihinde imzalanan Katma Protokol ile belirlenmi bir süreçtir. Bu a aman n tamamlanmas n izleyecek dönemde taraflar aras ndaki ili kiler daha üst düzeyde bir bütünle meye do ru geli ecektir. Bu geli im bir yandan hukuk sistemlerinin birbirine yakla t r lmas , di er yandan ekonomik politikalar n koordine edilmesi suretiyle, mallar n yan s ra, di er üretim faktörlerinin

243 Sen, s.71.

kademeli olarak serbest dola ma girmesi biçiminde gerçekle ecektir bu gerçekle menin düzeyi, en geç, taraflar aras nda bir “ortak Pazar” kurulmas a amas na geldi inde Türkiye’nin Avrupa Topluluklar na üyeli i konusundaki müzakereler ba layacakt r246. Bu itibarla AB ile bütünle me sürecinde ilk veya ön a ama olan Gümrük Birli i’nin tam üyelik süreci üzerindeki etkileri incelenirken öncelikle 1/95 Say l Ortakl k Konseyi Karar ’n n içeri i getirdi i yükümlülükler aç s ndan de erlendirilmelidir.

Türkiye ve Avrupa Toplulu u aras nda kurulan GB, Türkiye’nin Topluluk düzenlemelerini benimsemesi esas na dayan r. Dolay s yla ili ki her ne kadar ikili bir ili ki ise de, belirleyici olan Topluluk Hukukudur. Türkiye-Avrupa Toplulu u gümrük birli inde, Topluluk mevzuat n n belirleyicili i iki ekilde kendini göstermektedir. Bunlardan ilki, Türkiye’nin, Topluluk’ ta bugün yürürlükte olan düzenlemeleri kabul etme veya ilerde Topluluk düzenlemeleri ile çeli ecek hukukî düzenlemeleri kabul etmeme yükümlülü üdür. Bu yükümlülükler “dura an” (statik) yükümlülüklerdir. Bu yükümlülüklerin içeri i ve s n rlar bellidir. Buna kar l k ikinci tip yükümlülük ise, Toplulu un kendi mevzuat nda ilerde yapaca de i iklikleri Türkiye’nin benimsemesi yükümlülü üdür ki, buna da “de i ken” (dinamik) yükümlülükler denilmektedir. Bu ikinci tip yükümlülükte, Türkiye’nin yapmas gerekenler, Topluluk mevzuat nda ilerde ortaya ç kabilecek de i ikliklere ba l d r. De i ken yükümlülükler 1/95 say l karar n getirdi i bir yeniliktir. Ancak bu yükümlülüklerin varl , kurulmu olan gümrük birli i ili kisinin do al bir sonucudur247.

1/95 say l kararda, Türkiye’nin, gerek karar n yürürlü e giri tarihi itibariyle, gerekse yürürlü e giri tarihinden sonra belli bir zaman dilimi içinde yerine getirmesi gereken çok say da dura an yükümlülük say lm t r248. Türkiye-Avrupa Toplulu u aras nda GB’nin kurulmas için Katma Protokol’ de öngörülen ve bir indirim takvimine ba lanan âkit taraflar aras nda gümrük vergileri ve e etkili vergilerin kald r lmas , miktar k s tlamalar n n kald r lmas ve Türkiye’nin Topluluk ortak

245 D Ticaret Müste arl , 2007, s.403

246 Tu rul Arat, “Avrupa Birli i Cle Türkiye Aras ndaki Cli kiler ve Gümrük Birli inin Yeri”, A.Ü.Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt:44, Say : 1–4, 1995, s.591.

gümrük tarifesine uyumu, 1/95 say l karar n 4,5,6,13/1249 maddelerinde dura an nitelikli bir yükümlülük olarak karar n yürürlü e girdi i tarih itibariyle ba lay c olaca eklinde hükme ba lanm t r. Nihayetinde Türkiye 1 Ocak 1996 tarihi itibariyle bu yükümlülüklerini yerine getirmi ve bu ekilde Türkiye Avrupa Toplulu u aras nda GB ya ama geçirilebilmi tir250.

Avrupa Toplulu u ile Türkiye aras nda mallar n serbest dola m n tam olarak gerçekle tirmek için, teknik engeller olarak adland r lan, standart ve mevzuat farkl l klar n n da ortadan kald r lmas gerekmi tir. Bu amaçla 1/95 say l Ortakl k Konseyi Karar ’n n 8/1. maddesine göre teknik engellerin kald r lmas ile ilgili AT mevzuat n n Türk mevzuat na aktar lmas için, karar n yürürlü e girdi i 1 Ocak 1996’dan itibaren be y ll k bir süre söz konusudur. 1/95 say l Ortakl k Konseyi Karar ’n n 8/2. maddesinde, hangi Topluluk belgelerinin Türk mevzuat na aktar laca konusuna aç kl k getirilmi ve “bu belgelerin listesi ile bunlar n Türkiye taraf ndan uygulamaya konmas na ili kin ko ullar ve ayr nt l düzenlemeler, bu karar n yürürlü e girdi i tarihten itibaren bir y l içinde Ortakl k Konseyi karar yla belirlenir” hükmü getirilmi tir. Bu hukuksal düzenleme do rultusunda, 4 Haziran 1997 tarihinde Brüksel’de yap lan Ortakl k Konseyi toplant s nda kabul edilen 2/97 say l karar251 ile 8/1. maddede i aret edilen belgeler listesi ve uygulanma esaslar saptanm t r252.

1/95 say l Ortakl k Konseyi Karar n n 12.maddesi253, Türkiye’nin, AT ticaret politikas na uyumu için Türk mevzuat n n Topluluk mevzuat ile uyumlu duruma getirilmesi gerekti ini hükme ba lam t r. Söz konusu madde Türkiye’nin üçüncü ülkelerle olan ticaretinde uygulanmak üzere, Toplulu un ticaret politikas düzenlemelerine “özü itibariyle benzer nitelikte” (substantially similar) hükümleri ta yan hukuk belgelerini kabul etmesini hükme ba lam t r.12. maddede, bu

248 Özen, Kas m-Aral k 2000, ss.1146–1149.

249 1/95 say l karar n 4,5,6,13/1 maddeleri için bkz., DPT, 2001, ss.179–183. 250 Özen, Kas m-Aral k 2000, s.1146.

251 2/97 say l Ortakl k Konseyi Karar için bkz., DPT, 2001, s.265. 252 Özen, Kas m-Aral k 2000, ss.1146–1147.

konuyla ilgili Türkiye’nin kabul etmesi gereken Topluluk düzenlemeleri tek tek say lm t r254.

1/95 say l karar n 16/1. maddesinde255 Türkiye’nin karar n yürürlü e girdi i tarihten itibaren be y l içinde, Toplulu un tercihli gümrük rejimine a amal olarak uyum sa layaca hükme ba lanm t r. Ayr ca Türkiye, kendi gümrük mevzuat n , Toplulu un otonom rejimi ve üçüncü ülkelerle yapt tercihli ticaret anla malar ile de uyumlu hale getirecektir256. 1/95 say l karar n 10 no’lu eki257, 16/1. maddede sözü geçen otonom rejimler ve tercihli anla malar konusuna aç kl k getirmi ve Türkiye’nin be y ll k süre içinde kabul etmesi gereken otonom rejimlerle, yapmas gereken tercihli anla malar tek tek s ralam t r.

10 no’lu ekte belirtilen Türkiye’nin kabul etmesi gereken “Topluluk Otonom