• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

4.1. Ulusu Hükümeti ve İlk Uygulamalar

4.5.2. Fiyat, Ücret ve Endeksler

4.5.2. Fiyat, Ücret ve Endeksler

1980 sonrası para politikalarının, maliye politikalarına oranla daha fazla ön plan çıktığı bir dönem olmuştur. Bunun temel nedeni ise, 24 Ocak Kararlarıyla birlikte uygulanmaya başlanan istikrar politikalarının bu dönemde, dünyada egemen olan monetarist yaklaşımdan etkilenmiş olmasıdır. Bu etkilenme, kuşkusuz uygulanacak politikaların belirlenmesinde önemli rol oynayan IMF’nin önerileriyle

yakından ilgilidir. 729

Öncelikle 24 Ocak Kararları ile kısa dönemde yokluklar, kuyruklar ve

karaborsa ortadan kalkmıştır.730Özal kuyrukların kalkmasını şöyle açıklamıştır:“24

Ocak öncesi kuyrukların büyük kısmı, KİT mallarının bir kısmının tahsislerinden çıkıyordu. Piyasa fiyatı altında satılan bu mallara talep çoktu, çünkü sadece tahsis almak bile büyük kazançlar sağlayabiliyordu. Aynı şey, fiyatları sabit tutulan diğer özel sektörün imal ettiği birçok mal için de geçerliydi. Fiyatları serbest bırakınca, çifte fiyat ortadan kalkınca, tahsis için müracaat edenler de yok oldu, kuyruklar çözüldü.731

Alınan kısa vadeli ilk önlemlerle enerji sıkıntısı giderilmiş, böylece ekonomide kapasite kullanım oranı yükselmiştir. Bir yandan arz artarken, öte yandan fiyat yükselmesine bağlı olarak iç talep daralması ile arz talep dengesi kısmen sağlanabilmiştir. Ancak 1980 yılında, enflasyon oranı(TÜFE) rekor bir yükselme ile %108’e ulaşmıştır. 1981’den itibaren enflasyon gerilemiş, 1981-1983 döneminde

fiyat artış oranı(TÜFE)yılda ortalama %31,1’e düşmüştür.732

Enflasyon hızının geriletilmesi konusunda 1980 yılı başında uygulanmaya başlanan 24 Ocak Kararları ile başlangıçta olumlu ilerlemeler sağlanmıştır.

728Dündar Soyer, Cumhuriyetle Adım Adım Olaylar, Anılar, Büke Yayınları, İstanbul, 2001, s.285-286.

729

İlkin Şanal, Türkiye’de 1980 Yılı ve Sonrasında Uygulanan Ekonomi Politikalarının Siyasal

Alana Etkisi, Yüksek Lisans Tezi, Mustafa Kemal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Hatay,

2006, s. 54-55.

730Karluk, a.g.e, s. 409.

731Yankı, Sayı: 507, 15-21 Aralık 1980, s. 16.

176

Enflasyon Enflasyon

Yıllar Oranı Oranında Değişme(%)

1979 62,00 16,32

1980 101,40 63,55

1981 34,00 -66,47

1982 28,40 -16,47

1983 31,39 10,53

Kaynak: Fatma-Suut Doğruel, s.189.

Görüldüğü gibi 1981 yılında %66,47’lik büyük bir düşüş vardır. Fakat diğer ülkelerin enflasyon deneyleri göz önüne alındığında, yüksek oranlı enflasyonu düşürmek nispeten daha kolay olduğundan mükemmel bir sonuç olarak

değerlendirilmeyebilir.733

Kaldı ki ekonomik bunalım sadece enflasyon demek değildir. Hatta etkili devlet politikaları ile enflasyonun gelir dağılımını ve kaynak tahsisini bozan

sonuçları önlenirse enflasyon bunalımın bir belirtisi olmaktan çıkabilir.734

Enflasyonun aşağıya çekilmesi konusunda 1980 sonrası dönemde başarı sağlandığı söylenemez. Çünkü 1974-1979 döneminde %300 oranında artış gösteren toptan eşya fiyatları endeksi 1979-1984 döneminde %600’e yükselmiştir. 1974-1979 döneminde fiyatları en az artan hububat en hızlı artan yapı malzemeleri fiyatları olmuştur. 1979-1984 döneminde en hızlı artan hububat ve yakacak fiyatları olmuştur. 1980’den sonraki dönemde gıda maddeleri fiyatları sanayi hammadde fiyatları kadar artmıştır. 1980’den önce İstanbul geçinme endeksi Ankara geçinme endeksinden daha hızlı artarken 1980 sonrasında iki şehrin geçinme endeksleri aynı hızda artmıştır. 1980 sonrasında tarım ve sanayi sektörlerinin fiyatları hızla arttığı için iç

ticaret hadlerinde bir değişiklik olmamıştır.735

Aşağıda Ankara’daki seçilmiş gıda maddeleri fiyatlarına yapılan zamlar görülmektedir. Bunlar 12 Eylül askeri rejimi yıllarındaki zam oranlarını göstermesi bakımından önemlidir.

733 Doğruel-Doğruel, a.g.e, s. 189.

734Bunalımın gerçek belirtileri, milli gelir artışının durması, işsizlik, gelir dağılımının emekçi sınıfların aleyhine bozulması yatırımların azalması dolayısıyla gelecek yılların büyüme hızının kesinleşmesidir.

Yankı, Sayı: 479, s. 29.

735

177

Ankara’da Seçilmiş Gıda Maddelerinin Ortalama Perakende Fiyatları(TL/kg)

Yıl Ekmek Pirinç Toz Şeker Tuz Koyun Eti

1979 9.54 38.20 15.47 8.50 136,51

1980 22.68 73.12 43.67 19.58 284,08

1981 36.00 133,00 77.00 45.00 368,00

1982 47.00 144,00 85.00 51.00 473,00

1983 58.00 154,00 99.00 65.00 659,00

Ankara’da Seçilmiş Gıda Maddelerinin Ortalama Perakende Fiyatları(TL/kg)(devam)

Yemeklik Beyaz

Yıl Yumurta Margarin Süt Peynir Çay

1979 3.62 36.17 23.99 95.11 100,00

1980 6.28 98.72 41.50 177,70 200,00

1981 9.00 137,00 53.00 260,00 250,00

1982 12.00 164,00 60.00 347,00 454,00

1983 13.00 221,00 92.00 428,00 638,00

Kaynak: İstatistik Göstergeler 1923-2007, TÜİK Matbaası, Ankara, 2008, s.508-509.

12 Eylül 1980 askeri müdahalesi ile sendikal faaliyetler yasaklandığı için çalışanların maaş ve ücretleri, fiyat artışlarından daha az artmıştır. Bunda, 24 Ocak ile maaş ve ücret artışlarına getirilen sınırlamanın da etkisi vardır. Bunun sonucunda

çiftçi kesiminde olduğu gibi çalışan kesimin ulusal gelirdeki payı azalmıştır.736

1980 sonrasında işsizlik oranının azaltılması için bir politika izlenmemiştir. Emek fazlası %45 oranında artarak 2,3 milyona ulaşmıştır. İşsizliğin %37,5’i İş ve İşçi Bulma Kurumu tarafından tespit edilen açık işsizliktir. Emek fazlası nisbi olarak da artmıştır. 737

Aşağıdaki tabloda dikkat edilirse 1980 yılından 1983 yılına kadar ücretle çalışanların yıllık ortalama sayısında küçük bir artış olmuştur. 1980’de 44 439 olan yıl ortası nüfus tahmininin (1 Temmuz tarihindeki nüfus) 1983’te 47 864

olduğu738düşünüldüğünde nüfus artışı oranında bir istihdam sağlanamadığı

görülecektir.

736Karluk, a.g.e, s. 409.

737

Demir Demirgil, a.g.m, s. 49.

178

Ücretle Çalışanların Ücretle

Çalışanların Yıllık Çalışanlara İşyeri Yıllık Ortalama Ortalama Yapılan Yıl Sayısı Sayısı Sayısı Yıllık Ödeme

1979 7 441 786 489 777 926 99 871

1980 8 707 786 995 795 650 254 706

1981 9 191 797 721 806 279 368 177

1982 9 455 828 086 836 967 466 977

1983 9 265 862 308 871 503 612 310

Kaynak: İstatistik Göstergeler 1923-2007, TÜİK Matbaası, Ankara, 2008, s.310.

Ayrıca ortalama ücretlerin artışı zamlar ve gösterge göz önüne alındığında pek de adil olmadığı görülecektir.

Ortalama Günlük Ücretler (1965=100 TL olarak)

Yıl TL. Gösterge

1980 426,96 1.976

1981 543,84 2.517

1982 691,03 3.198

1983 944,37 4.370

Kaynak: Emre Kongar, 21 Yüzyılda Türkiye, Remzi Kitabevi, İstanbul,1999, s.633.

Brüt ücretlerden,üç çocuklu aile esasına göre vergiler ve sigorta primi düşülerek hesaplanan günlük net ücretler, 1981 yılında 343,35 TL, iken 1982’de

429,86 TL ve 1983 yılında %32 artışla 567,59 TL olmuştur.739

Askeri rejimin, 24 Ocak Kararları ile başlayan politikaları, 1977-1979 krizine sermayenin talepleri doğrultusunda cevap verecek şekilde sürdürüldüğü Boratav tarafından söylenmektedir. Bu durum esas olarak işgücü piyasasının ekonomi dışı yani askeri ve siyasal yöntemlerin uygulamalarıdır. Sendikal faaliyetlerin askıya alınması, DİSK yöneticilerinin yargılanması, grev yasağı, ücret belirlenmesinin toplu sözleşme düzeninden Yüksek Hakem Kurulu’na (YHK) kaydırılması bu uygulamalara örneklerdir. 1982 Anayasasının sermaye emek ilişkilerinde emek aleyhtarı tavır alan hükümleriyle askeri rejimin çalışma hayatına ilişkin olarak çıkardığı bir dizi yasal düzenleme, iş gücü piyasasının yasal ve kurumsal yöntemlerle disiplin altına alınması çabalarından birkaçıdır. Bu politikalarla ilgili düzenlemelerde askeri yönetim TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) ve TİSK ( Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu) lobilerinin görüşlerine değer vermiştir. Türk – İş yönetimi ise sendikal aidatların Check-off sistemiyle kesilmesi gibi bazı küçük ödünler karşılığında, sermaye ve askeri yönetimin uygulamalarına sessiz kalmıştır.

179

Bu yıllarda memur maaşlarında, emekli ikramiyeleri ve kıdem tazminatlarında, tarıma dönük destekleme politikalarında da büyük boyutlu gerilemeler emek aleyhine gerçekleşen politikalardır. Nominal ücretlerin YHK tarafından belirlendiği bir dönemde, fiyat kontrollerinin tümü 1980’i izleyen yıllarda kaldırılmıştır. 1980 yılındaki büyük çaplı KİT zamlarından sonra kamu kesimi fiyat ayarlamaları genel fiyat hareketlerini başa baş izlemiştir. KİT’lerin finansal durumu, bu nedenle, askeri

rejim yıllarında rahatlamıştır.740

12 Eylül sonrasında hükümet, KİT ürünlerinin fiyatlarını kısa aralıklarla ayarlamıştır. Böylece KİT’lerin işletme zararları azaltılmış ve bu kuruluşların TCMB kaynaklarına başvurmaları önlenmiştir. Para arzı ve MB kredileri artışı kontrol altına alınmış, reel olarak azaltılmaya çalışılmıştır. Bu uygulamalarla iç talep kısılmıştır. Destekleme fiyatları genellikle enflasyon oranının altında artırılarak destekleme alımlarının kapsamı daraltılmıştır. Temmuz 1980’den itibaren faiz hadlerinin yükseltilmesi, banka mevduatlarının artmasına imkân sağlamıştır. Faiz haddindeki yükselme ile 1980 öncesi dönemin negatif faiz uygulamasına son verilmiş, ülkeye yabancı sermaye girişinin artması amaçlanmıştır. Faiz hadlerinin yükseltilmesi sonucu fon maliyetlerindeki artış kredi maliyetini de aşırı ölçüde yükseltmiştir. Özel

sektörde birçok firma nakit sıkıntısına uğramışlar ve batma noktasına gelmişlerdir.741

1983 yılında bazı şirketlerin ve buna bağlı olarak bankaların içinde bulunduğu darboğazı gidermek için uygulanan politika sonucu, ekonomideki likiditenin genişlemesi fiyatlar üzerinde olumsuz etki yapmıştır. Faizler, mevduat hacmi üzerinde olumsuz etki yapmış ve tüketim harcamalarının artmasına yol açmıştır.742

Aşağıdaki tabloya bakıldığında faiz oranlarının 1980-1983 arasında yüksek seviyelere çıktığı, tasarruf mevduat faiz oranları ve MB reeskont faiz oranlarının % 50’lere ulaştığı görülecektir.

Yıl Tasarruf Mevduat Faiz Oranı MB Reeskont Faiz Oranı

1980 33.00 26.00

1981 35.00 31.50

1982 50.00 31.50

1983 45.00 48.50

Kaynak: İstatistik Göstergeler (1923-1927)TÜİK Matbaası, Ankara, 2008, s. 600.

Türk parasının aşırı değerlenmesinin önüne geçmek için döviz kuru düzenlemeleri yapılmıştır. Aşağıda ABD doları ve Alman markı ile ilgili düzenlemeler görülmektedir.

740Boratav, a.g.e, s. 150-151. 741Şahin, a.g.e, s. 196-197.

180

Yıl ABD Doları(Satış) Alman Markı(Satış)

1980 91.04 46.05

1981 134,95 59.52

1982 188,60 79.82

1983 285,60 103,79

Kaynak: İstatistik Göstergeler (1923-1927)TÜİK Matbaası, Ankara, 2008, s. 598.

Uygulanan ekonomik politikalar sonucunda bankalardaki mevduatlarda artış görülmüştür. Bu artışın yeterli olup olmadığı tartışılabilir. Ancak 1980 öncesinin tüketim eğiliminde değişiklik yaratacak ekonomik politikalar izlendiği söylenebilir.

Mevduat Bankalarındaki Mevduat Bankalarındaki

Yıl Vadesiz Mevduat Vadeli Mevduat

1979 298 100 83 300

1980 483 400 177 900

1981 687 000 665 100

1982 926 700 1 212 300

1983 1 374 000 1 347 400

Kaynak: İstatistik Göstergeler 1923-2007, TÜİK Matbaası, Ankara, 2008, s. 590.