• Sonuç bulunamadı

“EY, DÜNYE EY” ROMANI ÜZERİNDE DİL İNCELEMESİ

II. 1.1.1.1 Kalınlık İncelik Uyumu

II.2. Şekil Bilgisi

II.2.1.2. Fiilden İsim Türeten Ekler

Kök ve gövde halindeki fiillere gelerek onlardan kelime köküyle ilgili yeni isimler türeten eklerdir (Korkmaz, 2009: 67).

-ma, -me, -ba, -be, -pa, -pe

Eski Türkçe de nadir olsa da (Gabain, 1988: 53), günümüze kadar kullanılan bir fiilden isim yapma ekidir. Eklendiği fiil tabanlarından soyut ve somut kalıcı isimler türetir. Kazakçada kelime tabanındaki son sese göre b ve p’li şekilleri de kullanılır.

basqarma (272; 10124) “yönetim” ˂ basqar- (KS; 198) “yönetmek”

bürkeme (205; 7548) “örtülmüş” < bürke- (KȀTS; C.4, 2006: 58) “örtmek”

jayılma (93; 3154) “bahar aylarında kar ve nehir sularının toplandığı yer” ˂ jayıl- (KS; 448) “serilmek, yayılmak”

süyretpe (121; 4251) “ot toplamak için at ve öküzlere bağlayan eşya” ˂ süyret- (KS; 1181) “sürümek”

tapsırma (50; 1452) “bir kimseye verilmiş iş, vazife” ˂ tapsır- (KS; 1218) “bir işi bir kimseye verme, yükleme”

tartpа (232; 8575) “eğeri karnından dolanarak atın sırtına bağlayan kayış” <tart- (KS; 1222) “kendine çekmek”

-m, -ım, -im,

Eski Türkçede de fiilden isim yapma eki olarak kullanılan (Gabain, 1988: 53) bir ektir. bilim (213; 7865) “bilgi, bilim” ˂ bil- (KS; 290) “bilmek”

101

kiyim (116; 4087) “kiyafet” < kiy- (KȀTS; C.8, 2006: 15) “giymek” ölim (116;4091) “ölüm” < öl- (KS; 1026) “ölmek”

örim (91; 3090) “örme, örgü” ˂ ör- (KS; 1035) “örmek”

senim (301; 1279) “inanç, güven” ˂ sen- (KS; 1143) “inanmak, güvenmek” şeşim (142; 5106) “karar” < şeş- (KS; 1407) “çözmek”

tilim (278; 10370) “dilim, bir dilim” ˂ til- (KS; 1316) “dilmek, doğramak” -ğı, -gi, -qı, -ki

Eski Türkçede -ġu/-gü ve nadiren –qu/-kü şeklinde kullanılan ve geldiği fiil tabanlarından fail ismi, soyut isim, alet isimleri ve sıfat türeten bir ektir (Gabain, 1988: 52). Ek günümüzde ünlüsü daralmış olarak ünsüzü de ünsüz uyumuna uymuş vaziyette sedalı ve sedasız şekilleri olan bir ektir.

jamılğı (267; 9951) “örtü” ˂ jamıl- (KS; 460) “örtünmek” kötergi (56; 1696) “kaldıraç” ˂ köter- (KS; 687) “kaldırmak” külki (131; 4647) “gülüş, gülme” ˂ kül- (KS; 699) “gülmek”

tartuv-taralğı (216; 7953) “hediyelik eşya” < taral-(KȀTS; C.13, 2006: 727) “dağılmak”

turqı (34; 843) “insanın şekli, görünüşü” ˂ tur- (KS; 1288) “durmak, dikilmek” -s, -ıs, -is

Eski Türkçeden beri fiillerden isim türetmede kullanılan (Gabain, 1988: 55), eklendiği tabanlardan daha çok soyut isimler türeten bir ektir. Umumi Türkçedeki ş sesleri Kazakçada s’ye dönüştüğü için ek kazakçada –s şeklindedir.

aytıs (202; 7409) “atışma” < ayt- (KS; 43) “demek, söylemek” baylanıs (49; 1441) “ilgi” ˂ baylan- (KS; 174) “bağlamak”

bekinis (37; 957) “kale” ˂ bekin- (KS; 221) “sağlamlaşmak, güçlenmek” jeŋilis (115; 4045) “yenilme” < jeŋil (KȀTS; C.6, 2006: 332) “hafif, kolay” özgeris (13; 4) “değişiklik” ˂ özger- (KS; 1022) “değişmek, farklılaşmak”

qonıs (89; 3009) “yerleştiği mahal, yayla” ˂ qon- (KS; 811) “konmak, yaşamak için yerleşmek”

102

töŋkeris (163; 5886) “devrim, ihtilal” ˂ töŋker- (KS; 1274) “çevirmek, devirmek” -w, -uw, -üw,

Kazakçada genellikle tek bir harfle karşılandığı için bu ek tek başlık altında verilmiştir. Ancak –u/-ü ile –uw/-üw ve w ayrı eklerdir. Aynı harfle verildiği için karışmaktadır. Çünkü Bunlardan –u/ü eki Eski Türkçede kullanılan ve zarffiil ekleri ile eş sesli olan –a/e –ı/i, -u/-ü eklerinin (Gabain, 1988: 51) günümüzdeki aldığı şekil olmalıdır. –uw/-üw ve w eki ise eski Türkçedeki fiilden isim türeten –g/-ġ ekinden ekinden geldiği (Öner, 1998: 71), bazı kullanımlarda Eski Türkçedeki agu/egü ses gurubunun –v, -av/-ev’e dönüşmesi ile meydana gelen (Eckmann, 2013: 56) ekle de karıştığı tahmin edilen ek, Kazakçada bir taraftan hareket isimleri yaparken diğer taraftan da kalıcı isimler yapabilmektedir. Ek, aynı zamanda Kazakçadaki umumi fiil ismi ekidir.

atastıruw (40; 1078) “nişanlamak” ˂ atastır- (KS; 119) “nişanla-” atuw (51; 1489) “ateş etmek” ˂ at- (KS; 117) “ateş et-“

aynıtuw (42; 1166) “vazgeçirmek” ˂ aynıt- (KS; 43) “vazgeç-” aytuw (68; 2198) “söylemek” ˂ ayt- (KS; 43) “söyle-”

basuw (89; 3010) “basmak” ˂ bas- (KS; 196) “bas-” boluw (92; 3132) “olmak” ˂ bol- (KS; 245) “ol-” jatuw (48; 1392) “yatmak” ˂ jat- (KS; 484) “yat-”

jaylaw (217; 8012) “yayla” < jayla- (KS; 446) “yaymak, düzenlemek” jetkizüw (21; 335) “yetiştirmek” ˂ jetkiz- (KS; 508) “yetiştir-” ketüw (79; 2632) “gitmek” ˂ ket- (KS; 636) “git-”

köşüw (66; 2087) “göçmek” ˂ köş- (KS; 688) “göç-” oquw (19; 254) “okumak” ˂ oqı-(KS; 995) “oku”

öltirüw (50; 1473) “öldürmek” ˂ öltir- (KS; 1027) “öldür-” qaşuw (53; 1570) “kaçmak” ˂ qaş- (KS; 784) “kaç-”

qaytaruw (50; 1464) “geri vermek” ˂ qaytar- (KS; 734) “geri ver-” qıluw (24; 456) “yapmak, etmek” ˂ qıl- (KS; 863) “yap-; et-”

103

saqtaw (42; 1154) “saklamak” ˂ saqta- (KS; 1101) “sakla-”

tartuw-taralğı (216; 7953) “hediyelik eşya” < tart- (KS; 1222) “çekmek”

tilew (222; 8186) “dilek, istek; dilemek, istemek” < tile- (KS; 1316) “dilemek, istemek” toqtatuw (36; 902) “durdurmak” ˂ toqtat- (KS; 1254) “durdur-”

-k, -q, -ıq, -ik

Eski Türkçede, -k, -q, uq, ük şeklinde bazen edilgenlik, bazen yapılan bir işin sonucunu bildiren daha çok sıfat türeten ekin işlevi –g, -ġ ile karışmıştır (Gabain, 1988: 54, 58) ve bu ses ilerleyen zamanlarda –v, uv, -üv sesine dönüşmüştür (Öner 1998: 71). Ek bugünkü Kazak Türkçesinde bazı kelimelerde Eski Türkçedeki ses değeri ve işleviyle kullanılmaya devam etmektedir. Tespit ettiğimiz örneklerde genellikle somut ve kalıcı isimler türetir.

domalaq (194; 7113) “yuvarlak” ˂ domala- (KS; 375) “yuvarlanmak” döŋgelek (249; 9239) “lastik, çember” ˂ döŋgele- (KS; 377) “yuvarlanmak” jazıq (116; 4085) “yazı” < jaz- (KȀTS C.5, 2006: 530) “yazmak, yaymak” ölik (117; 4119) “ceset” < öl- (KS; 1026) “ölmek”

qazıq (52; 1560) “kazık” ˂ qaz- (KS; 727) “kazmak” sanaq (98; 3385) “sayım” ˂ sana- (KS; 1110) “saymak” suraq (197; 7216) “soru” ˂ sura- (KS; 1177) “sormak” tilek (287; 10723) “dilek” ˂ tile- (KS; 1316) “dilemek”

tösek (75; 2452) “döşek, yatak” ˂ töse- (KS; 1276) “döşemek” tünek (298; 11145) “zifirȋ karanlık” ˂ tüne- (KS; 1298) “gecelemek” -aq, -ek, -ıq, -ik, -q, -k

Bu ek, muhtemelen Eski Türkçedeki –k/-q, -uq/-ük ekinin (Gabain, 1988: 54, 58) ünlüsünün genişlemesi ile oluşmuş olmalıdır. İncelenen metinde bu ekle tespit edilen örnek çok değildir.

bölek (34; 819) “kendi başına” ˂ böl- (KTS; 94) “bölmek, ayırmak” kezek (69; 2218) “sıra” ˂ kez- (KS; 616) “gezmek, dolaşmak”

qonaq (184; 6723) “misafir” < qon- (KȀTS; C.10, 2006: 21) “konmak”

qosaq (56; 1710) “eşlerden her biri” ˂ qos- (KS; 821) “birleştirmek, evlendirmek” ürkek (29; 628) “korkak” ˂ ürk- (KTS; 600) “ürkmek, korkmak”

104 -n, -ın, -in,

Eski Türkçede genellikle fiilerden sıfat karakterli isimler türeten bir ektir (Gabain, 1988: 54). Kazak Türkçesinde de kalıcı isimler türeten işlek bir ektir.

eğin (37;951) “ekin” < ek- (KȀTS; C.5, 2006: 175) “ekmek” javın (254;9438) “yağış” < jav- (KS; 486) “yağmak”

jıyın (205; 7538) “kalabalık, toplantı” < jıy- (KȀTS; C.6, 2006: 408) “toplamak” kelin (41;1107) “gelin” < kel- (KS; 620) “gitmek, varmak”

savınğa (142; 5082) “sağmak için” ˂ sav- (KS; 1125) “sağmak” şığın (124; 4374) “masraf, gider” ˂ şıq- (KS; 1435) “çıkmak, bitmek” -ndı, -ndi, -ındı, -indi

qiyındı (39; 1017) ˂ “kumaş kırpıkları, kırpıntı” qiy- (KS; 786) “bir şeyden uydurarak başka bir bir şey yapmak”

-ğış, -giş, -qış, -kiş

Eski Türkçede genellikle fiillerde belirtilen hareketle ilgili alet isimleri türeten (Gabain, 1988: 52) ek günümüz Kazak Türkçesinde fiillerden, eklendiği tabanın manasıyla ilgili soyut ve somut kalıcı isimler türeten bir ektir.

bayqağış (295; 11052) “ihtiyatlı, sakıngan” ˂ bayqa- (KTS; 73) “gözlemek, fark etmek”

ilgiş (218; 8037) “askı” ˂ il- (KS; 1460) “asmak, takmak” jırtqış (94; 3217) “vahşi, acımasız” ˂ jırt- (KTS; 194) “yırtmak” -ş, -ış, -iş,

Umumi Türkçedeki ş ünsüzü Kazakçada genellikle s ünsüzüne dönüşmüştür. Ancak bazı kelimelerde ise korunmuştur. Bu ek eski Türkçede de hem fiilden kalıcı isimler türeten (Gabain, 1988: 54) hem de hareket ismi belirten bir ektir. Günümüz Kazak Türkçesinde ise fiil tabanlarından soyut ve kalıcı isimler türetmektedir.

ökiniş (103; 3567) “pişmanlık” ˂ ökin- (KS; 1026) “pişman olmak” ötiniş (67; 2131) “arzu, istek” ˂ ötin- (KS; 1044) “istemek, rica etmek” qonış (225; 8295) “konç” ˂ qon- (KS; 811) “konmak”

105

quvanış (175; 6380) “sevinç” ˂ quvan- (KS; 828) “sevinmek”

süyeniş (226; 8351) “dayanak, destek” < süyen- (KS; 1180) “dayanmak” -maq, -mek, -baq, -bek, -paq, -pek

-m sesinin sedalı ünsüzlerinden sonra –b, sedasız ünsüzlerden sonra –p sesine dönüştüğü ek, eski Türkçede soyut ve kalıcı isimler türeten (Gabain, 1988: 52) bir ek olup günümüzde de aynı işlevde kullanılmaktadır. –maq/-mek eki Eski Türkçeden beri Türkçenin umumi hareket ismi belirten ekidir. Ancak Kazakçada bu görevi –w, -uw, -üw eki üstlendiği için bu ek sadece fiillerden isim türeten ek olarak kullanılmaktadır.

Bu ekler içindeki –paq —pek’li şekillerin hepsi –maq/-mek eklerinin birinci m sesinin p’ye dönüşmesi ile oluşmamış, batpaq örneğinde olduğu gibi Eski Türkçede kullanılan bat-kak kelimesindeki bat-kak’ın da ilk ünsüzü p sesine dönüşmüştür. Bu şekilde olan başka –paq/-pek ekleri de vardır.

batpaq (117; 4107) “çamur, batak” ˂ bat- (KS; 203) “batmak, dibe çökmek”

Birevdiŋ balası turmaq, biyligim öz balama da jürmeydi. (69; 2232) “Birisinin çocuğu şöyle dursun kendi evladıma da sözüm geçmez”

ilmek (27; 548) “ilmek” ˂ il- (KS; 1460) “asmak, takmak”

jumbaq (20;264) “bilmece” < jum- (KȀTS; C.6, 2006: 555) “yummak”

jügermek (30; 675) ˂ “cügirmek” (Oraltay vd; 1984: 108) “akılsız” ˂ jügir- (KS; 533) “koşmak, göz atmak”

Kek almaq oyı da sap suvındı. (92; 3147) “İntikam alacak düşüncesi de yok oldu” ospaq (106; 3675) “ima, ihsas” ˂ os- (KS; 1012) “kırbaçlamak, kırmak”

puşpaq (22; 346) “belirli bir yerin parçası” ˂ puş- ˂ piş- (Nurmağambetov, 1994: 229-230) “biçmek, kesmek”

qaqpaq (16; 125) “kapak” ˂ qaq- (KS; 737) “çakmak, vurmak, çırpmak”

Qatın almaq turmaq, jan saqtavdıŋ özi qolımızdan kele me, kelmey me, bir quday bilsin? (60; 1870) “Kadını düşünmeyi bırak da kendimizi koruyabilir miyiz?”

salmaq (43; 1208) “ağırlık” ˂ sal- (KS; 1103) “yerleştirmek, koymak”

Toğızbulaqtı basıp, Jılısayğa Aqtoğay arqılı ötpek boldı. (145; 5208) “Toğuzbulak’ı geçip Jılısay’a, Aktoğay üzerinden geçmek istedi”

106

Üş qalmaq jigiti jügirip kelip, jerden köterip turğızbaq bolıp edi, ol janı şığıp bara jatqanday şıŋğırdı. (115; 4024) “Üç Kalmuk, koşarak gelip yerden kaldıracaktı, o canı acıyor gibi bağırdı”

-mıs, -mis, -mış, -piş (eski)

Eski Türkçede edilgen karakterli ve belirsiz isim-fiil olarak kullanılan ek zaman zaman yüklem isimleri de yapar (Gabain, 1988: 53). Bugünkü Kazakçada ekin ilk ünsüzü hem m’li hem de p’li olabilmesi yanında sonundaki ünsüz de bazen asıl şeklini korurken bazen s sesine dönüşebilmektedir. Genellikle edilgen durumda soyut isimler türetir.

kirpiş (159; 5738) “tuğla, kerpiç” ˂ kir- (KS; 714) “girmek, kaydolmak” qılmıs (114; 4009) “suç” < qıl- (KS; 863) “yapmak, etmek”

taramıs (15; 73) “zayıf” < tara- (KS; 1219) “dağılmak, gitmek” turmıs (194; 7116) “durum” < tur- (KS; 1288) “durmak, dikilmek” -mal, -mel

oramal (79; 2604) “havlu, eşarp” ˂ ora- (KS; 1004) “sarmak, dürmek, yumak” süyemel (22; 351) “destek, dayanak” ˂ süye- (KS; 1179) “desteklemek, dayamak” -man, -men, -ban, -ben, -pan, -pen

Eski Türkçede kullanıldığını tanıklayamadığımız ekin ilk ünsüzü b ve p’li şekilde de görülebilmektedir.

bökpen (160; 5773) “kavrulmuş buğdayın sütte pişirilmesiyle yapılan millî yemek” ˂ buğ- (Gülensoy, 2007: 176) “buhar yapmak, buğuda pişirmek”; böktir- (Koç vd.; 2003: 94) “şişirmek, kabartmak”

qaqpan (110; 3824) “kapan, tuzak” qaq- (KS; 737) “çakmak, vurmak” sayman (55; 1674) “araç, alet” ˂ say- (KS; 1099) “bir sonuca ulaşmak” -ar, -er, -r, -ır, -ir

Eski Türkçedi aslında geniş zaman ifade eden şekil ve zaman eki iken aynı işlevde sıfat-fiil eki olarak da kullanılan, daha çok sıfat karakterli isimler türeten (Gabain, 1988: 54) bir ek olup Kazakçada da eski Türkçedeki işleviyle kullanılan bir ektir. Genellikle sıfat karakterli isimler türeten ek bazen söz diziminde de kalıplaşmış ifadeler elde etmek için kullanılır.

107

…asarımdı asap, jasarımdı jasap (221; 8154) “…ben yaşayacağımı yaşadım” < as- (KS; 107) “aşmak, geçmek”, jasa- (KS; 480) “yaşamak, ömür sürmek”

azar (48; 1378) “zar zor, güçlükle” ˂ az- (KTS; 27) “özelliğini kaybetmek, zayıflamak” on jasar (90; 3051) “on yaşındaki” ˂ jasa- (KTS; 165) “yaşamak, ömür sürmek”

tüyir (26; 518) “tane, parça” ˂ tüy- (KS; 1293) “düğümlelem, anlamak” üŋgir (92;3140) “mağara” < ünğ- (Atalay; 1999: 713) “delmek, kazmak” -at, -et, -t, -ıt, -it,

Eski Türkçede somut ve soyut kalıcı isimler türetmesinin yanında hareketi yapanı ifade eden kelimeler de türeten bir ektir (Gabain, 1988: 55). Günümüz Kazakçasında da nadir kullanılan ve işlek olmayan bir ektir.

kiyit (269;10040) “dünürlerin bir birilerine giyim kuşam türü verdikleri hediye” < kiy- (KS; 641) “giymek”

ozat (280; 10476) “üstğn başarılı” ˂ oz- (KTS; 406) “başarılı olmak” -vıl, -vil

Bu ek, eski Türkçede bir işi yapanı bildiren –aġul/-egül (Gabain, 1988: 53) ekindeki ġ/g ünsüzlerinin ilerleyen zamanda v ünsüzüne dönüşmesi ile oluşmuş olabilir. Bazıları kara- fiilinin eski Türkçede olmadığından hareketle ekin Moğolcadan geldiğini iddia etmektedir (Eckmann, 2013: 56; Gülensoy, 2007: 464; Tietze, 2016: 123) ancak Türkçeden Moğolcaya geçme ihtimali daha yüksektir. Çünkü Eski Türkçe yazılı kaynaklarda geçmese de kara- fiilinden türemiş pek çok Türkçe kelime vardır. Ekin Kıpçak ve Karluk Türkçelerinde yaygın olarak kullanılması da bunun bir işareti olabilir. Ek, eklendiği fiil tabanı ile ilgili yapanı ve edeni bildiren isimler türetir. Genel Türkçedeki –ġ/-g seslerinin kazakça başta olmak üzere v sesine dönüşme meyli de ekin Türkçe olduğu ihtimalini güçlendirmektedir.

jasavıl (133; 4739) “yüzbaşı” < jasa- (KS; 480) “yapmak”

qaravıl (57;1749) “güvenlik” < qara- (KS; 758) “bakmak, göz atmak” şabuvıl (104; 3600) “saldırı, hücum” ˂ şap- (KS; 1391) “kesmek, biçmek” -ğın, -gin, -qın, -kin

108

Eski Türkçede fiillerden yapanı, edeni bildiren genellikle edilgen karakterli isimler türetir (Gabain, 1988: 52). Günümüz Kazakçasında da benzer işlevde nadir kullanılan bir ektir.

qaşqın (146; 5157) “kaçak” < qaş- (KS; 784) “kaçmak”

quvğın (305; 11428) “peşine düşme, sürgün” ˂ quv- (KS; 827) “birisinin ardına düşmek, kovalamak”

sürgin (137; 4875) “sürgün” ˂ sür- (Gülensoy, 2007: 825) “sıyrılmak, çizilmek” şalğın (215; 7942) “çayır” ˂ şal- (KTS; 624) “çelmek”

tizgin (22; 352) “dizgin” ˂ tiz- (KS; 1311) “dizmek, sıralamak” tutqın (111; 3872) “esir” < tut- (KS; 1290) “tutmak”

-ası, -esi

Eski Türkçe yazılı kaynaklarda geçmeyen ek Eski Türkiye Türkçesinde sıfat karakterli geçici ve kalıcı isimler türeten, günümüzde sadece bazı kalıp ifadelerde kalmış bir ektir (Ergin, 1998: 199-200; Korkmaz, 2007: 75). Kazakçada da nadir kullanılan bir fiilden isim türetme ekidir.

köresinin körgen (296;11090) “ıstırap, azap” < kör- (KS; 683) “görmek” kelesi (242; 8958) “sonraki, gelecek”˂ kel- (KTS; 225) “gelmek”

-şaq, -şek

Eski Türkçe kaynaklarda geçmeyen ancak günümüz Türk lehçelerinden Türkiye Türkçesi ve Azerbaycan Türkçesinde c ve ç’li şekilleri olan bir ektir (Ergin, 1998: 198). Benzer isimler türetmesi ekin kayıtlara geçmese de Türkçede eskiden beri kullanıldığı kanaatini uyandırmaktadır. Kazak Türkçesinde ise işlek olarak kullanılan bir ektir.

bölşektedi (277; 10352) “parçaladı” < böl- (KS; 256) “bölmek, ayırmak” maqtanşaq (34; 822) “övüngen” < maqtan- (KS; 895) “övünmek”

qızğanşak (56; 1686) “kıskanç” < qızğan- (KS; 859) “kıskanmak” emşek (262; 9764) “meme, göğüs” ˂ em- (KTS; 139) “emmek” -aşaq, -eşek

109

Ek, Türkiye Türkçesinde –acak/-ecek şeklinde başlangıçta sıfat-fiil eki olarak kullanılarken bir taraftan bu işlevini korumuş diğer taraftan gelecek zaman şekil ve zaman eki karakterine bürünmüştür (Ergin, 1998: 302-303). Umumi Türkçedeki c ve ç’li eklerdeki c ve ç seslerinin ş ünsüzüne dönüşmesi ile -aşak/-eşek şeklini almıştır. Kazakçada işlek olmayan nadir kelimelerde görülen bir ektir.

bolaşaq (118; 4140) “gelecek” < bol- (KS; 245) “olmak”

keleşek (81; 694) “gelecek” ˂ kel- (KS; 620) “gitmek, ulaşmak, varmak” -ıl, -il, -l

tosqavıl (32; 750) “engel” -şı, -şi

körşi (90; 3034) “komşu” ˂ kör- (KTS; 249) “görmek”

şüyinşi ˂ süyinşi (125; 4413) “müjde” ˂ süyin- (KTS; 496) “sevinmek” -daq, -dek

quvırdaq (217; 7995) “et kavurması” ˂ quvır- (KTS; 328) “kavurmak” tüydek (202; 7419) “grup, küme, top” ˂ tüy- (KTS; 560) “düğümlemek” -arman, -ermen

şabarmanşa (168; 6096) “ulak, haberci” ˂ şap- (KTS; 628) “dörtnala, dolu dizgin gitmek”

-ğaq, -gek, -qaq, -kek qurğaq (179; 6524) “kuru”

asqaq (153; 5504) “doruk, zirge” ˂ as- (KTS; 52) “aşmak, geçmek” jabısqaq (74; 2439) “yapışkan” jabıs- (KTS; 149) “yapışmak” -ğan+, -gen+, -qan, -ken

qaqpan (227; 8405) “kapan, tuzak”

soyqan (250; 9289) “felaket, yıkım, kavgacı” ˂ soy- (KTS; 484) “kesmek, dövmek” -ğır, -gir

110 qurğır (21; 337) “kahrolası”

-may, -mayaq

bultarmay (258; 9582) “sözünü dönmemek” ˂ bultar- (KTS; 98) “sözünde durmamak” uzamay (276; 10317) “uzamadan” ˂ uza- (KTS; 581) “uzaklaşmak”

-vıq, -vik

sızdavıq (234; 8660) “çıban” ˂ sızda- (KTS; 500) “sızlamak”

sıqırlavıq (83; 2794) “gıcırtı çıkaran” ˂ sıqırla- (KTS; 501) “gıcırdamak” ağan, -egen

tebegen (122; 4310) “yanına kimseyi yanaştırmayan, tepen” ˂ tep- (KTS; 534) “tepmek, tekme atmak”

mas,-mes; -bas,-bes; -pas,-pes

…körmes pe edim? (161; 5806) “…görmez miyim?” ˂ kör- (KTS; 249) “görmez” bayqamas (172; 6253) “fark etmemek” ˂ bayqa- (KTS; 73) “fark etmek”

biler-bilmes (75; 2447) “biler bilmez” ˂ bil- (KTS; 103) “bilmek”

biliner-bilinbes (78; 2573) “belli belirsiz” ˂ bilin- (KTS; 104) “bilinmek” bolmas (78; 2600) “olmaz” ˂ bol- (KTS; 91) “olmak”

jaraspas (216; 7968) “yakışmaz” ˂ jaras- (KTS; 163) “yakışmak”

jeter-jetpes (280; 10460) “ulaşmaya az kala, yeter yetmez” ˂ jet- (KTS; 176) “varmak, ulaşmak”

körsetpes (163; 5909) “göstermez” ˂ körset- (KTS; 250) “göstermek” oylanbastan (194; 711) “düşünmeden” ˂ oylan- (KTS; 407) “düşünmek”

öltirip ketpes pe edi? (109; 3800) “öldürüp gitmez mi idi?” ˂ ket-(KTS; 234) “gitmek” öltirmes (237; 8770) “öldürmez” ˂ öltir- (KTS; 427) “ölddürmek”

qızğanbas ediŋ ğoy (32; 738) “kıskanmazdın ki” ˂ qızğan- (KTS; 342) “kıskanmak” qiymas (291; 10899) “kıyamamak” ˂ qiy- (KTS; 305) “bağışlamak, kıymak, feda etmek”

111

senbes edi (16; 106) “inanmaz idi” ˂ sen- (KTS; 479) “inanmak”

tiyispes (211; 7784) “dokunmaz” ˂ tiyis- (KTS; 537) “takılmak, dokunmak”

tüsiner-tüsinbes küyde (46; 1302) “anlar anlamaz halde” ˂ tüsin- (KTS; 564) “anlamak”

-atın,-etin; -tın,-tin

…orısın ornalastıratın jer kerek. (35; 882) “…Rusların yerleştirecek yer lazım” ˂ ornalastır- (KTS; 417) “yerleştirmek”

…oyın bükpey aytatın batıl kisi körindi. (34; 849) “…fikrini saklamadan söyleyen cesur adam gibi”˂ ayt- (KTS; 32) “demek, söylemek”

Avzıŋdağını jırıp alatın, astıŋdağını tartıp alatın ozbırı da boladı. (39; 1027) “Yediğini çalan, altındakini çekip alan zalim de olur” ˂ al- (KTS; 38) “almak, bir şeyi elle tutmak”

baratın bolıp (29; 633) “gidecek olup” ˂ bar- (KTS; 78) “varmak, gitmek”

Beretin balam joq. (69; 2237) “Verecek çocuğum yok” ˂ ber- (KTS; 87) “vermek” Biz bügin köşetin adam, sen- ketetin adamsıŋ. (85; 2837) “Biz bugün taşınacak insanız, sen ise gitecek adamsın” ˂ köş- (KTS; 252) “göçmek, taşınmak”

etek jağında otıratın (22; 358) “aşağıda oturan” ˂otır- (KTS; 420) “oturmak”

Jüz orıspen sanasatın, mıŋ orıspen bağınatın zaman tuvdı. (40; 1053) “Yüz Rus’la savaşacak veya yüz Rus’a baş eğecek’ zaman geldi” ˂ bağın- (KTS; 71) “baş eğmek”

kömektesetin (72; 2340) “yardım edecek” ˂ kömektes- (KTS; 246) “yardım etmek” körinetin (90; 3048) “görünen” ˂ körin- (KTS; 250) “görünmek”

osında bolatın (29; 650) “burada olacaktı”˂ bol- (KTS; 91) “olmak” öletin boldıq (64; 2019) “ölecek olduk” ˂ öl- (KTS; 426) “ölmek”

Öziŋiz biletin diyirmenşi Qojaq (52; 1545) “Bildiğin değirmenci Kojak” ˂ bil- (KTS; 102) “bilmek”

112 II.2.1.3. İsimden Fiil Türeten ekler

Sondan eklemeli bir dil olan Kazakçada fiil türetmenin bir yolu da mevcut isimlerden, ekin geldiği isim tabanı ile ilgili fiil türetmektir. Basit veya türemiş isim tabanlarına gelerek onlardan fiil türetirler fakat isimden fiil türetme ekleri sayıca diğer eklerden daha azdır (Ergin 1998: 179). İsimden fiil türeten eklerin kullanılışı dikkate alındığında türemiş tabanlardan ziyade isim köklerine geldiği dikkat çeker (Ergin 1998: 179; Korkmaz, 2007: 109). Sayıları az olan bu ekler aynı zamanda çok da işlek değildir (Korkmaz, 2007: 110).

Bu ekler genellikle tabiat taklidi seslerden fiil türetmede ve yabancı dillerden geçmiş isimlerden fiil türetmede daha sık kullanılmaktadır.

+la, +le, +da, +de, +ta, +te

Eski Türkçeden beri var olan (Gabain, 1988: 49), bugün de bütün Türk lehçelerinde aktif olarak kullanılan bir isimden fiil yapma ekidir (Buran-Alkaya, 2018; 107, 150, 191, 233, 275, 318-319, 362).

Kazakçanın yapısı gereği umumi Türkçedeki –la/-le isimden fiil yapma ekinin Kazakçada ekten önceki ünsüzün sedalı veya sedasız olma durumuna göre +da/+de, +ta/+te şekilleri de vardır.

Ek, ayı zamanda Kazakçada fiilden fiil türetme ekleri ile birleşerek birleşik isimden fiil türetme konusunda en sık kullanılan eklerden birisidir.

ayaqtalğan (15; 62) “bitmiş” < ayaqta- (KS; 144) “bitirmek, tamamlamak” bilep (29;627) “idare eden, hakimolan” < bile- (KS; 232) “yönetmek, hükmetmek” elestetedi (21; 331) “canlandırır” ˂ eleste- (KS; 406) “gözüne görünmek, canlanmak” joramaldap (33; 805) “tahmin ederek” ˂ joramalda- (KS; 520) “tahmin etmek, yorum yapmak”

kektendi (223; 8228) “kinlendi” ˂ kekte- (KS; 619) “kin beslenmek, kin tutmak”

ökpelemeŋizşi (64; 2033) “kırılmayın, darılmayın” ˂ ökpele- (KS; 1025) “küsmek, incinmek, kırılmak”

ökşeley (30; 676) “topuklarına basarak yürürek” ˂ ökşele- (KS; 1025) “topuklarına basarak yürümek”

113

qaljıŋdaymın (60; 1864) “şaka yapıyorum” ˂ qaljıŋda- (KS; 742) “şaka yapmak, şakalaşmak”

qonıstanuvşılarına (187; 6840) “yerleşenlere” ˂ qonısta- (KS; 812) “ikamet etmek, yerleşmek”

qorlanğan (50; 1464) “eziyet çeken” ˂ qorla- (KS; 818) “eziyet etmek” quşaqtayınşı (42;1136) “kucaklayım” < quşaqta- (KS; 856) “kucaklamak” sıylastıq (39; 1036) “saygı” ˂ sıyla- (KS; 1188) “saygı göstermek”

xabarlasıp (49; 1442) “haberleşip” ˂ xabarla- (KS; 1367) “haber vermek” +lan, +len, +dan, +den, +tan, +ten

Bu ek +la/+le, +da/+de, +ta/+te isimden fiil türetme eklerine –n fiilden fiil yapma ekinin getirilmesi ie oluşmuş bir birleşik ektir. Ancak +la/+le, +da/+de, +ta/+te isimden fiil türetme eki ile oluşmuş bazı fiil tabanları aktif olarak kullanılmadığı için bu birleşik şekil müstakil bir ek olarak ele alınmıştır. Bahsi geçen ekin pasif dönüşlü şekli sayılabilir.

arızdandı (28; 578) “şikayet etti” ˂ arızdan- (KS; 106) “istekte bulunmak, şikayet etmek”

aşuvlanğan (50; 1453) “sinirlenen” ˂ aşuvlan- (KS; 140) “kızmak, sinirlenmek” kektendi (223; 8228) “kinlendi” ˂ kekten- (KS; 619) “kinlenmek, kin tutmak” köŋildenip (191; 7010) “neşelenip” ˂ köŋilden- (KS; 681) “neşelenmek, sevinmek” küdüktendi (15;70) “şüphelendi” < küdükten- (KS; 694) “şüphelenmek, şüphe etmek” qarulanayıq (35;889) “silahlanalım” < qaruvlan- (KS; 769) “silahlanmak”

qonıstanuvşılarına (187; 6840) “yerleşenlere” ˂ qonıstan- (KS; 812) “yerleşmek, iskan etmek”

qorlanğan (50; 1464) “eziyet çeken” ˂ qorlan- (KS; 818) “öfkelenmek, sinirlenmek” sekemdendi (94; 3191) “şüphelendi” ˂ sekemden- (KS; 1140) “şüphelenmek, kuşkulanmak”

ümittendi (122; 4294) “ümitlendi” ˂ ümitten- (KS; 1349) “ümitlenmek” üylenbey (37; 933) “evlenmeden” < üylen- (KS; 1344) “evlenmek” +las, +les, +das, +des, +tas, +tes

114

Bu ek +la/+le, +da/+de, +ta/+te isimden fiil türetme eklerine Kazakçada s’ye dönüşen umumi Türkçedeki işteşlik eki –ş’nin gelmesiyle oluşmuş bir birleşik ektir. +lan/+len, +dan/+den, +tan/+ten ekinde olduğu gibi +la/+le, +da/+de, +ta/+te ekiyle türemiş bazı fiil tabanları aktif olarak kullanılmadığı için müstakil bir ek olarak ele alınmıştır.

ȁŋgimelesip (19; 222) “konuşup” ˂ ȁŋgimeles- (KS; 159) “konuşmak, sohbet etmek” aqıldasayıq (25; 473) “danışalım” < aqıldas- (KS; 61) “danışmak”

ȁzildesip (274; 10217) “şakalaşıp” ˂ ȁzildes- (KS; 151) “şakalaşmak”

bavırlasqısı kelip turadı (39; 1024) “kardeş olmak istiyor” ˂ bavırlas- (KS; 209) “kardeş olmak, dost olmak”

jaqtasıp (19; 254) “taraftar olup” ˂ jaqtas- (KS; 450) “taraftar olmak”

kömektesip (71; 2289) “yardım edip” ˂ kömektes- (KS; 676) “yardım etmek” qatelesse (147; 5281) “hata yapacaksa” ˂ qateles- (KS; 776) “hata yapmak” qoştasayın (27; 549) “vedalaşayın” ˂ qoştas- (KS; 826) “vedalaşmak” quşaqtasıp (29; 647) “kucaklayıp” ˂ quşaqtas- (KS; 856) “kucaklaşmak”

septespesek (129; 4588) “yardım etmezsek” ˂ septes- (KS; 1144) “yardımlaşmak” sıylastıq (39; 1036) “saygı” ˂ sıylas- (KS; 1188) “karşılıklı saygı göstermek”

tildesken (277; 10325) “sohbet etmiş” ˂ tildes- (KS; 1316) “yüz yüze görüşmek, sohbet etmek”

+lat, +let, +dat, +det, +tat, +tet

Bu ek +la/+le, +da/+de, +ta/+te isimden fiil türetme eklerine fiilden fiil türetme –t ekinin gelmesiyle oluşmuş bir birleşik ektir. Adeta +lan/+len, +dan/+den, +tan/+ten ekinin aktif biçimidir.

elestetedi (21; 331) “canlandırır” ˂ elestet- (KS; 406) “canlandırmak” keştetip (175; 6370) “geceleyin” ˂ keştet- (KS; 640) “geceye kalmak” moyındattı (234; 8661) ˂ moyındat- (KS; 936) “itiraf ettirmek”

muzdatıp (145; 5217) “dondurup” ˂ muzdat- (KS; 946) “dondurmak, soğutmak” töldetip (166; 6025) “yavrulatıp” ˂ töldet- (KS; 1272) “yavrulamak”

115

Ek, eski Türkçeden beri kullanılan genel Türkçedeki isimden fiil türetme eklerinden birisidir (Gabain 1988: 48). Eski Türkçede +a/+e, +ı/+i, +u/+ü şekilleri olan ekin kazak Türkçesinde sadece +a/+e şekilleri kullanılmaktadır (Buran-Alkaya, 2018: 318; Koç-Doğan, 2004: 227; Biray vd., 2018: 68).

Atın atamağanıŋ durıs. (96; 3283) “ismin söylemezsen iyi” ˂ ata- (KS; 117) “İnsanın adını, ismini söylemek”

minevdi (19; 245) “kusuru, eleştiri” ˂ mine- (KS; 961) “birisini hatasını eksiğini bulmak, eleştirmek”

örtegende (110; 3857) “ateş ettiğinde” ˂ örte- (KS; 1038) “yakmak” sanaymın (149; 5357) “sayıyorum” ˂ sana- (KS; 1110) “saymak”

sınaladı (115; 4048) “denelir, eleştirir” ˂ sına- (KS; 1192) “denemek, eleştirmek” tünedi (95; 3254) “geceledi” ˂ tüne- (KS; 1298) “gecelemek”

+ar, +er, +r

Eski Türkçede de nadir kullanılan bu ek (Gabain, 1988: 50) Kazak Türkçesinde de işlek bir ek değildir.

jaŋartıp (221; 8162) “yenileyip” ˂ jaŋar- (KS; 467) “yenilenmek” tazartıp (24; 457) “temizleyip” ˂ tazar- (KS; 1205) “temizlenmek” tünergen (32; 752) “kararan” ˂ tüner- (KS; 1298) “kararmak” +y, +ay, +ey

Eski Türkçedeki pasif dönüşlü karakterli +l fiilden isim türeten ekin (Gabain, 1988: 49) işlevinde kullanılan, Kzakça gramer kitaplarında işlevi, kazakçada nasıl oluştuğu konusunda bilgi verilmese (Buran-Alkaya, 2018: 318; Koç-Doğan, 2013: 229; Biray vd., 2018: 69) de geldiği isim tabanlarından pasif dönüşlü fiiller türeten bir ektir.

eseytüv (253; 9399) “fazla yapmak” ˂ esey- (KS; 425) “yetişmek”

küşeytuv (156; 5643) “güçlendirmek” ˂ küşey- (KS; 710) “şiddetlenmek”

muŋaydı (64; 2038) “kaygılandı” ˂ muŋay- (KS; 949) “kederlenmek, kaygılanmak” qartayıp (298; 11155) “yaşlanıp” ˂ qartay- (KS; 769) “yaşlanmak, ihtiyarlamak” +q/+k, +ıq, +ik

116

Eski Türkçede de pasif edilgen karakterde kullanılan (Gabain, 1988: 49), bugün Kazakçada da aynı işlevle kullanılan (Buran-Alkaya, 2018: 318; Koç-Doğan, 2013: 230; Biray vd., 2018: 69) bir ektir.

javıqtırmav (174; 6351) “düşman yapmamak” ˂ javıq- (KS; 489) “düşman olmak, kin tutmak”

jolığa almay (170;6170) “karşılaşamadan” ˂ jolıq- (KS; 516) “yüz yüze görüşmek, buluşmak”

keşikpey (262; 9743) “gecikmeden” ˂ keşik- (KS; 640) “geç kalmak, gecikmek” zarıqtırdı (83; 2788) “hasret çektirdi” ˂ zarıq- (KS; 556) “hasret çekmek” +ğar, +ger, +qar, +ker

İsim tabanlarına gelerek yapma ve olma ifade eden bir fişimden fiil yapma ekidir (Buran-Alkaya, 2018: 319; Koç-Doğan, 2013: 227).

basqarğan (18; 219) “yöneten” ˂ basqar- (KS; 198) “idare etmek, yönetmek”

eskerersiŋ (18; 194) “dikkate alırsın” ˂ esker- (KS; 424) “dikkate almak, önemsemek” öŋgerip aldı (55; 1657) “önüne oturttu” ˂ öŋger- (KS; 1034) “bir şeyi önüne oturtmak”

suğarmasa da boladı (254; 9439) “sulamasa da olur” ˂ suğar- (KS; 1171) “sulamak, suvarmak”

+sın, +sin

İsimlere gelerek +sı/+si benzerlik, gibilik anlamları kattığı yeni isimler türeten ek ile dönüşlülük eki -n’nin birleşmesi ile oluşmuş bir ektir (Koç-Doğan, 2013: 229; Buran-Alkaya, 2018: 319; Biray vd., 2018: 70).

avırsın- (66; 2122) “zorlanmak, gücü yetmemek”

azsınsaŋ (220; 8130) “kanaat etmediysen” azsın- (KTS; 28) “azımsamak, az bulmak” jüreksiniŋkirep (80; 2665) “korkarak” ˂ jüreksin- (KS; 539) “cesaret edememek” tötesin- (204; 7492) “yakın saymak, direk”

117

Eski Türkçede de isimlerden pasif edilgen karakterli fiiller türeten fakat işlek olmayan bir ektir (Gabain, 1988: 49). Kazakçada da ayni işlevle kullanılanzbir ektir (Koç-Doğan, 2013: 227; Buran-Alkaya, 2018: 318; Biray vd., 2018: 70).

joğaltıp (78; 2577) “kaybetip” ˂ joğal- (KS; 513) “yok olmak, çalınmak, gözden kaybolmak”

jönel- (226; 8351) “çabuk, aceleyle çıkıp gitmek”

suvalğan (127; 4501) “suvu çekilen” ˂ suval- (KS; 1170) “suyu çekilmek, kurumak” tiril- (220; 8120) “dirilmek, canlanmak”

tüzel- (254; 9420) “düzelmek” +sıra, +sire

Gabain’in +sız+ra şeklinde iki ekin birleşmesinden oluştuğunu düşündüğü ek geldiği tabandaki ismin yok olduğunu veya yok edildiğini belirten fiiller türetmektedir (1988: 50). Kazakçada benzer işlevde kullanılmaktadır, fakat farklı işlevlerde kullanıldığı da görülmektedir, işlek olmayan bir ektir (Koç-Doğan, 2013: 230; Buran-Alkaya, 2018: 319; Biray vd., 2018: 69).

älsiredim (71; 2328) “halsizleştim” ˂ ȁlsire- (KS; 154) “kuvveti azalmak, yorulmak” baysırap (239; 8872) “evlenmek isteyen” ˂ baysıra- (KS; 176) “evlenmek istemek” erkeksireytindey (265; 9856) “erkek arzulayacak” ˂ erkeksire- (KS; 419) “erkek arzulamak”

oysıratıp (173; 6291) “bozguna uğrapıt” ˂ oysıra- (KS; 992) “geri çekilmek, yıkmak” ölimsirey (74; 2415) “bitkin olarak” ˂ ölimsire- (KS; 1029) “bitkin olmak”

qansırap (61; 1889) “kan kaybederek” qansıra- (KS; 751) “kan kaybetmek, bayılmak” +ğır, +gir, +qır, +kir

şıŋğır- (109; 3813) “bağırmak, çığlık atmak” +ğa, +ge, +qa,+ke

iyiske- (31; 731) “koklamak” ˂ iyis (KTS; 212) “koku” qorğa- (36; 893) “korumak, savunmak”

118 +(ŋ)ıra/+(ŋ)ire;

aŋıra- (119; 4176) “bağırarak ağlamak” +ra,+re

jasavra- (26; 517) “gözleri yaşarmak” +lda,+lde

bajılda- (38; 979) “çığlık atmak” bülkilde- (21; 330) “tırıs gitmek”

duvılda- (15; 89) “hararetlanmek, kızışmak” jarqılda- (195; 7154) “ışıldamak, parlamak” qalşılda- (59; 1806) “tir tir titremek”

şuvılda- (290; 10849) “gürültü çıkarmak” ülpilde- (21; 329) “tüy gibi yumuşak”