• Sonuç bulunamadı

“EY, DÜNYE EY” ROMANI ÜZERİNDE DİL İNCELEMESİ

II. 1.1.1.1 Kalınlık İncelik Uyumu

II.2. Şekil Bilgisi

II.2.2. Kelime Çekimi

II.2.2.2. Fiil Çekim Ekleri

Fiil ve isim tabanlarına gelerek onlara zaman ve şahıs kavramı yükleyen (Korkmaz, 1992: 62) ve fiil tabanlarına gelerek onların isimler ve cümlenin yüklemi ile irtibatını sağlayan, yapım eki ile çekim eki arasında bir işleve sahip (Ergin, 1998: 138-139) eklere fiil çekim eki denir.

Fiil çekim ekleri de işlevleri dikkate alınarak asıl fiil çekim ekleri ve fiil işletme ekleri olarak iki başlıkta değerlendirilir. Şekil ve zaman ekleri ile şahıs ekleri asıl isim çekim ekleri, sıfat-fiiler, zarf-fiiller ve soru eki de fiil işletme ekleridir (Ergin, 138-143 )

II.2.2.2.1. Şahıs Ekleri

Şahıs ekleri, fiilde belirtilen hareketin bağlı olduğu kişi veya nesneyi işaret eden eklerdir, hareketi kişi veya nesneye bağlarlar (Ergin, 1998: 134-136). Çekimli bir fiilde şahıs ekleri şekil ya da zaman ekinden sonra gelir ve kendisinden sonra yalnızca soru ekini alabilir. Emir ve istek kipleri işaretleyen ekler aynı zamanda şahıs da ifade eder; fakat diğer ekler genel manada şahsı karşılamazlar. Bu nedenle cümlede yer alan ifadelerin bağlanacağı şahsı belirleyen yapı şahıs eklerdir (Erdem, 2015: 474).

Türkçedeki şahıs ekleri üç türlüdür (Ergin, 1998:283). Bunlar Birinci tip (zamir kökenli), ikinci tip (iyelik kökenli) ve üçüncü tip emir çekimine mahsus şahıs ekleridir (Ergin, 1998: 283-288).

148

II.2.2.2.1.1. Birinci Tip (Zamir Kökenli) Şahıs Ekleri

Birinci tip şahıs ekleri şahıs zamirlerinin ekleşmiş hali olup, eski Türkçede çekim şahıs zamirleri ile yapılırdı, ilerleyen zamandake değişme ile bu zamirler bugün kullanılan eklere dönüşmüştür (Ergin, 1998: 283).

Kazak Türkçesinde kullanılan 1. Tip şahıs ekleri şahıs zamirlerinin ünlüsünün darlaşması ve zamirlerin başındaki ünsüzlerin kendisinden önce gelen ses göre şekillenmesi ile günümüzdeki hali almıştır. Teklik ve çokluk üçüncü şahıslar aynı olup eksiz veya bildirme ekinin kısalmış hali –di eki getirilerek yapılır.

Kazak Türkçesinde zamir kökenli şahıs ekleri görülen geçmiş zaman ve şart eki dışındaki diğer fiil çekimlerinde kullanılır (Biray vd., 2018: 101).

II.2.2.2.1.1.1. Teklik 1. Şahıs Ekleri -mın, -min, -bın, -bin, -pın, -pin

Teklik birinci şahıs ekleri ünsüzleri bakımından, kendisinden önceki sesin durumuna göre; ünlüler ile l, m, r, v, y, n ve ŋ ünsüzlerinden sonra -mın/-min; l, m, r, v, y, n ve ŋ hariç diğer sedalı ünsüzlerden sonra –bın/-bin, sedasız ünsüzlerden sonra ise –pın/-pin şeklinde gelir (Biray vd., 2018: 101-102). Zamirlerden ayrılan ikinci yönü ise ekteki ünlünün darlaşmasıdır. Ek büyük ünlü uyumuna uyar her şeklin kalın ve ince ünlülü şekli vardır.

Zamir kökenli teklik birinci şahıs eki, konuşma dilinde genellikle –ın/-in sesleri düşürülerek –m şeklini almaktadır. Yazar konuşma dilindeki bu özelliği eserine de taşımıştır.

…men qorqaqpın. (186; 6807) “…ben korkağım.” …şeyitpin. (42; 1155) “…şehidim.”

almaymın! (114; 3995) “almıyorum!” boydaqpın… (215; 7938) “evli değilim...”

Budan bılay men seni Täyken deymin. (96; 3285) “Bundan sonra ben seni Tayken diyeceğim.”

Däp osındayğa seni barar dep eş oylamappın. (52;1540) “Tam bunu yapacağını hiç düşünmemişim.”

Jaŋa mazaqtamaymın degensiŋ. (102; 3507) “Az önce dalga geçmem demiştin.”

Märttigiŋe men aqıl-sanammen beyilmin. (155; 5595) “Cömertliğine tüm bedenimle inanırım.”

149

Öz ağamdı aman körgenime quanıp, sizge tipti qaramappın goy. (64;2029) “Öz abimi sağ salim gördüğüme sevinip size bakmamışım bile.”

Qaljıŋdaymın dep, Şäyiniŋ jüregin avırtıp alarsıŋ. (60; 1864) “Şakalaşıyım diye sakın Şeyi’yin kalbin kırma.”

Qaynım keldi değen soŋ, kelip turmın. (96; 3301) “Kaynım geldi deyince uğrayım dedim.”

Qazaktıŋ kelinimin; Kojaktıŋ qatınımın; Albanmın; Sofiya da emespin, Sopiyamın. (64; 2001) “Kazak’ın geliniyim; Kojak’ın karısıyım; Albanım; Sofiya da değilim, Sopıya’yım.”

Qojaq pen Jomarttı izdeymin demep pe eŋ? (95;3261) “Kojak ile Jomart’ı arayacağım demedin mi?.”

Sol kezde esimnen tanıp qalıppın. (135;4803) “O zaman bayılmışım.”

Bazen yazı diline de akseden özel bir durum vardır. 1. Teklik şahıs eki hece düşmesi ile ekin –ın/-in sesleri düşmüş olarak +m şeklini alır (İsayev, 2007: 162). Bu durum iyelik kökenli şahıs eki ile karıştırılmamalıdır. Çalışmaya konu olan eserde mahalli konuşma dilindeki kullanışlara çokça yer verildiği için eserde de bu kullanımın örnekleri vardır.

bile-min > neni bile-m? (21; 302) “neyi biliyorum?”

jibere-min > Uzatpay aldıŋa äke-şeşemdi jibere-m. (26; 521) “Uzatmadan anne babamı istemeye göndereceğim.”

kete bere-min > Ermeseŋder, özim kete bere-m. (91; 3101) “Peşimden gelmeseniz, tek başıma gideceğim.”

kete-min > Bügin keşke Şäyini alıp kete-m. (79; 2610) “Bugün akşam Şeyi’yi götüreceğüm.”

qıla-mın > Bul künüme de iştey täybä qıla-m. (102; 3525) “Bu günüme de şükür ediyorum.”

II.2.2.2.1.1.2. Teklik 2. Şahıs Eki +sıŋ, +siŋ

Teklik ikinci şahıs eki sıŋ/-siŋ şeklinde olup (Biray vd., 2018: 102) ünlüsü darlaşmış ve ekin sonundaki ünsüz nazallaşmış olup sadece kalın ve ince ünlülü iki şekli vardır.

150

…bavırımnıŋ da közisiŋ. (143; 5131) “…kardeşimin mirasısın.”

…jumağımsıŋ deydi qulağına sıbırlap. (217; 8009) “…cennetimsin diyor kulağına fısıldayarak.”

Elde meni kim kütip tur deysiŋ? (126; 4450) “Memlekette beni kim bekler dersin?” Endigisin ol bilmeydi, sen bilesiŋ. (21; 301) “Kalanın o değil sen bileceksin.” Jaŋa mazaqtamaymın degensiŋ. (102; 3507) “Az önce dalga geçmem demiştin.”

Munday ekenin nege mağan erte aytpağansıŋ dep, äli mağan bale salarsıŋ. (102; 3505) “Böyle olacağını neden erkenden söylemedin diye bana kızarsın sonra.”

Öytkeni sen batırsıŋ… (186; 6806) “Çünkü sen cesursun…”

Sen de qaydağını aytadı ekensiŋ. (125; 4434) “Sen de saçma şeyleri söylüyorsun.” Sen oqığan adamsıŋ, Kapez. (213; 7871) “Kapez, sen eğitim gören insansın.” Sol birlikti qurğan sensiŋ. (144; 5170) “O birliği yapan sensin.”

Xoş kelipsiŋ! (130; 4612) “Hoş gelmişsin!.”

Çokluk ikinci şahıs eki -sız/-siz, öznesi teklik birinci şahıs olan cümlelerde nezaket ifadesi için teklik birinci şahıs eki gibi kullanılır.

Apa, şın aytıp otırsız ba? (129; 4580) “Anne, gerçekten mi söylüyorsunuz?” Bek, bi bolğandı unatasız ba? (21; 333) “Bek, bey olmayı seviyormusunuz?”

Biraq bizdi buzaqı orıstardan qorğay alasız ba? (142; 5102) “Fakat bizi kötü Ruslardan koruyabilirmisiniz?”

Jağdaydı men surarmın, javaptı siz berersiz. (228; 8428) “Hal hatırı ben sorarmın, jevabı siz verirsiz.”

Sälemetsiz! dedi äyel erkin qazakşalap. (256; 8336) “Merhaba! dedi kadın rahat Kazakça konuşarak.”

Ее, er ekensiz! (197; 7242) “Ee, yiğitmişsiniz!”

II.2.2.2.1.1.3. Teklik 3. Şahıs Eki

Zamir kökenli teklik üçüncü şahıs eski Türkçede teklik üçüncü şahıs zamiri ol ile yapılırdı. İlerleyen zamanlarda şahıs eki yerine kullanılan ol düşmüştür (Ergin, 1998: 283).

151

Kazak Türkçesinde düşen bu ol ekinin yerini ol ile birlikte kullanılan –dır/-dir bildirme ekinin –r sesi düşmüş hali olan dı/-di almıştır (İsayev, 2007: 162, 171-172). Eksiz de yapılan üçüncü teklik şahıs çekiminde şekil ve zaman eki şahıs ekinin görevini üstlenmiştir.

Yazı dilinde teklik ve çokluk üçüncü şahıslarda şekil ve zaman ekinden sonra gelen –di konuşma dilinde zaman zaman i ünlüsü düşerek t şeklini alır.

“Senen közin ala almay taŋ qalıptı. (20;290) “Senden göznü kaçırmadan şaşırıp kalmış.”

…ol da öldi. (305; 11418) “…o da öldü.”

…ol emes, egde äyel. (33; 804) “…o değil, yaşlı kadın.”

…Ol munda jaybaraqat qızben qıljaktasıp tur(ø). (17;163) “O burada rahatına kızla takılıyor.”

Bäriniŋ kiyim-kiyisteri, atqa otırısı Orısqa uqsamaydı. (47;1348) “Hepsinin giyim tarzları ve ata binişleri de Ruslara benzemiyor.”

Bir paydası: Nemis orıstıŋ ornına bizdi atadı; ekinşisi: biz ölsek, bizdiŋ jer-suvımız tügeldey orıstıŋ qolına ötedi. (44;1222) “Bir faydası: Almanlar Rusların yerine bizi öldürecekler; ikincisi ise biz ölürsek bizim toprağımız tamamıyla Rusların eline geçecektir.”

Bul – Kapezdiŋ şäkirti, Qaratay degen bala. (210; 7730) “Bu Kapez’in öğrencisi, Karatay adlı çocuk.”

Jalaŋaş awılın äzirdiŋ özinde bilep-töstep, aşsa alaqanında jumsa judırığında ustap otır (ø). (45;1277) “Şimdiden Jalanaş’ı yöneterek avucunun içinde oynatıyor.”

Jämeş bularmen quşaqtasıp amandastı(ø). (29; 647) “Jameş onlarla kucaklayarak selamlaştı.”

Ol jaw – Sergeyçuk. (180; 6572) “O Sergeyçuk düşmandı.” Ol qanavşı tap. (190; 6946) “O sömürücülerdendir.”

Öytkeni ol – erkek. (101; 3482) “Çünkü o erkek.”

Öytkeni ölgen adam eşkimdi qorğay almaydı. (50;1469) “Çünkü ölen kişi kimseyi koruyamaz.”

Qay qazaqqa qiyanat jasadı?(ø) (39; 1019) “Hangi Kazak’a ihanet etmiş?”

Qız öziniŋ jılap kele jatqanın sonda sezdi (ø). (31; 735) “Kız kendisinin ağladığını o an fark etti.”

152

Şoqan degen töre-ğalım atamızdan köp närse jazıp alıptı. (19; 223) “(o) Şokan adlı ilim dedemizden çok şeyi not almış.”

Taldıbulaq jaqqa ketip bara jatqan änebir äyel de sol toğaydan şıqtı (ø). (31; 696) “Taldıbulak tarafa giden öbür kadın da o ormandan çıktı.”

Tazabek ornınan külim etip köterildi (ø). (33; 793) “Tazabek yerinden gülümseyerek kalktı.”

II.2.2.2.1.1.4. Çokluk 1. Şahıs Eki -mız, -miz, -bız, -biz, -pız, -piz

Çokluk birinci şahıs eki -mız, -miz, -bız, -biz, -pız, -piz şeklindedir (İsayev, 2007: 171; Isqaqov, 1991: 67-68). Çokluk birinci şahıs zamiri biz kelimesinin b- sesi değişerek ek -mız/-miz şeklini almıştır. Ekin b’li şekli eski Türkçedeki şeklini korumaktan ziyade ekin kendisinden önceki sese göre aldığı şekildir. Ünlüleri kalın ve ince şekilli olup büyük ünlü uyumuna uymaktadır.

Ek, ünlüler ile l, m, r, v, y, n ve ŋ ünsüzlerinden sonra –mız/-miz, l, m, r, v, y, n ve ŋ hariç diğer sedalı ünsüzlerden sonra -bız/-biz, sedasız ünsüzlerden sonra ise –pız/-piz şeklinde gelir (Biray vd., 2018: 101-102).

“Kedeyşilik jigitke qoy baqtırardıŋ.” kebin kiyippiz. (141;5047) “Yoksul yiğide koyun baktıracak.” durumda kalmışız.”

Äli oŋalıp ketermiz değen ümit qoi änşeyin. (119; 4189) “Daha düzeleşiriz diye ümüt sadece.”

Bärimiz bir sayğa sıymaymız. (118; 4147) “Hepimiz bir vadiye sığmayacağız.” Bavırmız… (184; 6727) “Kardeşiz...”

…jurtpız ğoy. (231; 8562) “…milletiz ya.”

Könemiz be, qaytemiz? (105;3624) “Kabul edeceğiz mi ne yapacağız?.” Ol ekevmiz bir adambız. (207; 7599) “O ikimiz bir kişiyiz.”

Osıdan on bes jıl burın biz İleniŋ arğı betinde Araltöbe değen jerde turaqtağanbız. (180; 6583) “Bundan on beş sene önce İle’nin diğer tarafında Araltöbe diyen yerde oturmuştuk.” Ketpey-aq qoysaŋızşı, biriksek, boy bermespiz oğan. (182; 6668) “Gitmeseniz olmaz mı, belki birleşsek baş eğmezdik ona.”

153

Qaşqan Qazaq pen Qırğız elimizge qaytatın boppız. (125; 4411) “Kaçan Kazak ile Kırgız memleketimize dönecekmişiz.”

Samsalı değen balası ekeumiz oynaytınbız. (90; 3035) “Samsalı adlı çocuğuyla birlikte oynuyorduk.”

…halıqpız. (233; 8611) “…halkız.”

Ее, balalar baqıttı bolsa, biz de baqıttımız. (208; 7656) “Ee, çocuklar mutluysa, biz de mutluyuz.”

II.2.2.2.1.1.5. Çokluk 2. Şahıs Eki -sıŋdar, -siŋder –sızdar, -sizder

Çokluk ikinci şahıs eki –sıŋdar/-siŋder şeklinde olup (Isqaqov, 1991: 67; İsayev, 2007: 171), nezaket şekli ise -sızdar/-sizder şeklindedir (Isqaqov, 1991: 67; İsayev, 2007: 171). Ancak konuşma dilinde nezaket ifadesi olarak kullanılan –sızdar/-sizder yerine -sıñız ve – sıŋızdar şekilleri de kullanılır (Isqaqov, 1991: 66).

Bu şekliyle ek teklik ikinci şahıs ekine çokluk eki getirilmek suretiyle oluşmuş gibidir. “Saqtıqta qorlıq joq.” deysiŋder Qazaqtar. (149; 5358) “Tedbirde ayıp yoktur” diyordu Kazaklar.”

Kelesiŋder ğoi? (216; 7961) “Gelirsiniz değil mi?”

Qalğanın özderiŋ oylana-tolğana jatarsıŋdar. (129; 4595) “Diğerin kendiniz düşünürsünüz.”

Qanday bavırmal xalıqsıŋdar. (191; 6997) “Ne güzel dost canlısı milletsiniz.”

Qazaq işinde jürip, Qazaqqa qas qılasıŋdar ma? (108; 3775) “Kazakların arasında yaşayıp da Kazak’a zarar mı vereceksiniz?.”

Sender de osı javızdı jaqtap otırsıŋdar ma? (59; 1811) “Siz de mi bu zalimin tarafındasınız?.”

Sender özim bop ketken adamsıŋdar. (164; 5948) “Siz kendime yakın insansınız.” Törteviŋ jer betindegi eŋ jaqınımızsıŋdar. (144; 5168) “Dördünüz yeryüzündeki en yakınımsınız.”

+sızdar, +sizder:

154

Nemene, qaytqalı jatırsızdar ma? (17; 150) “Ne oldu, gidecekmisiniz?”

Qarğa adım jerde otırıp sağınıp qalasızdar. (191; 6990) “Yakın yerde oturup da özlüyorsunuz.”

Sizder bilesizder me, bilmeysizder me, meniŋ Qojaqqa qosaq bolğanıma bir-aq kün ötti. (56; 1709) “Haberiniz var mı yok mı bilmiyorum ama benim Kojak’ın karısı olduğuma sadece bir gün oldu.”

II.2.2.2.1.1.6. Çokluk 3. Şahıs Eki

Çokluk üçüncü şahıs eksiz olup teklik üçüncü şahıs ekinde olduğu gibidir. Eksiz kullanıldığı gibi bildirme ekinin r sesi düşmüş vaziyette –dı/-di şekli de kullanılır.

Älgi eki qaravıldıŋ ölerdegi ayqayınan avıl oyanıp, bularğa qarata bey-bereket oq atıptı. (57;1757) “O iki güvenliğin bağıran sesindan köy ayağa kalkıp bunlara karşı öylesine silah etmişler.”

Arttarınan şıqqan attıŋ dübirine ekeüi de jalt qaradı. (31; 713) “Arkasından duyulan atın sesine ikisi de aniden baktılar.”

Bilimdi xalıkpen bäri sanasadı, bilimsiz xalıqtı bäri aldaydı, eşkim mensinbeydi (159;5742) “Okumuş halkla herkez tartışır, okumamış halkı ise kandırıyor ve kimse önemsemiyor.”

Jüzük ile Şeyi järmeŋkeni qaq jara aralap, ne Jämeşti, ne Tazabekti jolıqtırmadı. (29; 635) “Jüzük ile Şeyi pazarın her yerini bakıp ne Jameş’i ne Tazabek’i bula bildi.”

Kämändirdiŋ kişiliğin Jüzüktiŋ şeşesi men bauırı aytıp tauısa almay otır(ø). (178;6481) “Komutanın iyiliğin Jüzük’ün annesi ile kardeşi anlatmaktan bıkmıyor.”

Men bilsem, bular birdemeden qorqıp ne saqtanıp jür (ø), ne Qazaqqa qarsı bir päle oylastırıp jür (ø). (165;5967) “Benim düşündüğüme göre, bunlar bir şeyden korkup saklanıyor ya da Kazak’a karşı bir şey planlıyor.”

Minä birevler jel jaqqa turıp qaptı, tegi. (16; 118) “Bunlar rüzgara karşı durmuşlar.” Ondaydan keyin olar qalayşa tınış jatadı. (79;2221) “Ondan sonra onlar nasıl kendilerin tutabilir.”

Orıstar bizdi sıylamaydı, tipti köbi adamğa sanamaydı. (156;5627) “Ruslar bize saygı göstermez hatta adam yerine koymaz.”

155

Sol sät eki sarı jigit sap ete qaldı da, älgimen baylanısa ketti. (17; 157) “O an iki sarışın delikanlı gelip öbürüyle konuşmaya başladı.”

Sondıqtan men olardan qalay saqtansam, olar da menen solay saqtanadı. (155; 5580) “O yüzden ben onlardan kendimi nasıl korusam onlar da kendilerini benden öyle korur.”

Yä, ‘Bes qaraker’ Bes qaraker’ dep, köpşilik duıldap ketti. (15; 88) “Evet, Beş Karaker, Beş Karaker! Diye kalabalık gürültü yaptı.”

II.2.2.2.1.2. İkinci Tip (İyelik Kökenli) Şahıs Ekleri

İkinci tip şahıs ekleri iyelik kökenli olup iyelik eklerinin şekil ve zaman eklerinden sonra cümlenin öznesine işaret etmek üzere kullanılan eklerdir. İkinci tip şahıs ekleri eski Türkçede de görülen geçmiş zaman çekiminde şahıs eki olarak kullanılmıştır (Gabain, 1988: 80) Bu gün Kazakçada görülen geçmiş zaman ve şart çekiminde iminci tip şahıs ekleri kullanılmaktadır (Isqaqov, 1991: 68-69). Kazak Türkçesi fiil çekiminde çokluk 3.şahıslarda hiçbir zaman +lar, +ler eki kullanılmaz (Biray vd., 2018:102).

Çekimde birinci çokluk şahıs eki iyelik ekinden farklı olarak -k/-q şeklinde, teklik ve çokluk üçüncü şahısların çekimi ise eksiz yapılmaktadır.

II.2.2.2.1.2.1. Teklik 1. Şahıs Eki -m

...On şaqtı qoy men bes-altı jılqını azar aman alıp şıqtım. (197; 7240) “Yaklaşık on tane koyun ile beş-altı atı zor sakladım.”

Is tiyip Qalişa ile Şeyi qulap jatqan soŋ, birden soğan bala jügirttim. (224;8271) “Kalişa ile Şeyi dumanın içinde bayılınca, hemen onlara çocuğu koşturdum.”

Jämeŋke auru, men süemeldep jürdüm. (68;2202) “Jamenke hastaydı, ben destekleyerek götürdüm.”

Jolsoqtı, atsoqtı bolıp kelgen şığar dep, qazbalamadım. (201. 7401) “Yorgun geldi diye çok şey sormadım.”

Men de elge ilesip Qıtayğa qaştım. (196; 7196) “Ben de halkla birlkite Çin’e kaçtım.” Men jaqsı ornalastım. (210;7744) “Ben iyi yere yerleştim.”

Munıŋ anıq-qanığın men özim sodan estidim. (250;9275) “Bunun gerçeğini kendim de ondan duydum.”

156

Oqığandardan estidim. (65;2063) “Eğitim alanlardan duydum.”

Oybay, Jomart ağamdı ökpeletip alıppın, endi käyttim? (64;2033) “Eyvah, Jomart abiyimi öfkeletmişim, ne yapabilirim?”

Qarqarada Tazabek alıstan tyetin mıltıq alıp şapsa, men janına barıp şanşitın nayza ustap şaptım. (65;2047) “Karkara’da Tazabek, uzaktan değecek silah kullanıyorsa, ben ise yakından saplanan mızrak attım.”

II.2.2.2.1.2.2. Teklik 2. Şahıs Eki -ŋ

Ä, quday, tilegimdi berdiŋ-aw! (49; 1433) “Ey Allah’ım duamı kabul ettin!” Älde unatpay qaldıŋ ba? (203; 7470) “Yoksa beğenmedin mi?”

Apırmay, Qojeke batırıdıŋ qızımın dediŋ be? (110;3854) “Vay! Kojeke’nin kızıyım mı dedin?.”

Aytatın nesi bar, kördiŋ ğoy öziŋ... (75;2480) “Söyleyecek ne var, kendin de gördin ki…”

Onı qay kıtaptan oqıdıŋ (65;2062) “Onu hangi kitaptan okudun?”

Oybay-ay, munday ekenin nege erte aytpadıŋ? (49;1417) “Eyvah, böyle olacağını neden erkenden söylemedin.”

Öziŋmen öziŋ sonşa ne oylap kettiŋ? (48;1383) “Kendi kendin ne düşünüyorsun?” Qaraqoldıŋ türmesinen qalay şıqtıŋ? (68;2195) “Karakol’un hapisinden nasıl çıktın?” Qayınsiŋlimdikine nege bizben birge barmadıŋ? (203; 7466) “Görümcelerin evine neden bizimle birlikte gelmedin?”

Qaynım, ne anıqtap keldiŋ? (97;3312) “Kayın birader ne öğrenip geldin?”

Qulınım-av, äkeŋdi qayda tastap keldiŋ? (43;1177) “Yavrum, babanı nereye bıraktın?” Sen de oğan unadıŋ (203; 7484) “Sen de onun hoşuna gittin?”

-ŋız, -ŋiz, -ıŋız, -iŋiz çokluk ikinci şahıs iyelik ekleri teklik ikinci şahıs çekiminde nezaket gereği de kullanılır.

157

... sonşa adamdı qanday sebeppen qırıp saldıŋız? (59;1806) “…o kadar insanı ne sebeple katlettiniz?”

Al Qaqpaqta qalay kün kördiŋiz? (197;7215) “Kakpak’ta nasıl hayat geçirdiniz?” Sonşalıq oğan nestep koyıp ediŋiz? (180;6580) “O kadar ona ne yapmıştınız?”

Balaŋızdan, bawırıŋızdan kem körmediŋiz. (261;9700) “Kendi çocuklarınızdan, kardeşlerinizden ayrım yapmadınız.”

Jeŋge, Oralbekti beker qaldırdıŋız-aw, dedi Qapez qaljıŋdap. (192;7036) “Yenge, Oralbek’i boşuna bıraktınız, dedi Kapez dalga geçerek.”

Sol Orıstıŋ otbasımen siz qalay sıylastıŋız? (261;9715) “O Rus’un ailesiyle siz nasıl görüştünüz?”

II.2.2.2.1.2.3. Teklik 3. Şahıs Eki -ø

Eski Türkçede de ikinci tip şahıs eklerinin teklik üçüncü şahsı çekimi eksizdir (Gabain, 1988: 80). Bu durum bugünkü Kazakçada da devam etmektedir (İsqaqov, 1991: 72).

Älgi aqsaqaldıŋ aytqanı keldi. (197; 7238) “İhtiyarın söyledikleri oldu.”

Onıŋ tör jağına qonıs tebudi de teris kördi. (234; 8667) “Onun yukarı tarafına taşınmayı da doğru bulmadı.”

Oynap jürgen jerimnen meni özi tawıp aldı. (227; 8380) “Oynadığım yerde beni kendisi buldu.”

Qapez qoyarda qoymay qara balanı qara dombırasımen öz qasına qosıp aldı. (197; 7243) “Kapez ısrarla ikna ederek o çocuğu dombırasıyla birlikte yanına aldı.”

Qar erte tüsti. (197; 7219) “Kar erken başladı.”

Qaratay ‘Sırğalı erkemin’ ayttı. (200; 7332) “Karatay ‘Sırğalı erkemi’ şarkısını söyledi.”

Tabay ağa keldi. (190; 6967) “Tabay abi geldi.”

Tazabek ne derin bilmey bögelip qaldı. (190; 6963) “Tazabek ne diyeceğini bilemeden sustu kaldı.”

Üzeŋgi qağıstıra kelip Qarataydı ıyığınan quşaqtadı. (198; 7279) “Yanına yaklaşarak Karatay’ı omzundan kucakladı.”

158 II.2.2.2.1.2.4. Çokluk 1. Şahıs Eki -k, -q:

Eski Türkçede çokluk birinci şahıs iyelik eki –mız/-miz, ikinci tip şahıs eki çokluk birinci şahıs eki olarak da kullanılıyordu (Gabain, 1988: 80) ancak bugünkü kazakçada da çokluk birinci şahısta iyelik eki –mız/-miz’in yerini –k/-q almıştır (İsayev, 2007: 107).

…Qıtayğa birge bardıq, quğın men qorlıqtı birge tarttıq. (136; 4872) “Çin’e birlikte kaçtık, sürgünle eziyeti birlikte çektik.”

Alda quday-ay, endi käyttik?! (43;1197) “O, Allah’ım şimdi ne yapacağız?!.” Biz de keteyik. (213;7837) “Biz de gidelim.”

Biz sağan avul-aymağımızben bavır basıp qaldıq. (137; 4878) “Biz sana tüm köyümüzle birlikte alıştık.”

Biz sol ezilgen xalıqtı qorlıqtan, qanavdan qutqaruğa keldik. (169; 6122) “Biz ezilen halkı horlanmaktan soyulmaktan kurtarmaya geldik.”

Ertesi qanboymen jürip, Jämeŋkeni musılmandar qorığına jerledik. (70;2264) “Ertesi gün Jamenke’yi Müslüman mezarlığına defnettik.”

Jürşi, dalağa şığıp keleyik. (206;7569) “Gel, dışarı çıkıp gelelim.”

Ölimnen qaşqan adamnıŋ ölimge özi barıp qırılıp jatqanın kördik. (99;3409) “Ölümden kaçan insanın ölüme kendisinin gidip öldüğünü gördük.”

Qaraqoldıŋ qamalında tura on kün jattıq. (68;2200) “Karakol’ın tutuğunda tam on gün olduk.”

Qısqası, toydı osımen doğarıp, qaşuğa dayındalayıq. (81;2712) “Kısacası, eğlenceyi buradan bitirelim de kaçmayı hazırlanalım.”

Quday oŋdap, Ävbäkir ağanıŋ arqasında aman saqtap qaldıq. (78;2579) “Allah’ın yardımıyla, Aubakir’in sayesinde sağ salim kurtuldu.”

Solarmen septesip kün kördik. (197; 7219) “Onlarla birlikte destek olarak idare ettik.” Süyrep tastasaŋ da seniŋ bosağaŋda öleyik dedik. (221;8176) “Kovsan da senin kapı eşiğinde ölelim dedik.”

159

II.2.2.2.1.2.5. Çokluk 2. Şahıs Eki +ŋdar, +ŋder; -ŋızdar/-ŋizder

Eski Türkçede ikinci tip çokluk ikinci şahıs eki –ŋız/-ŋiz şeklindedir (Gabain, 1998: 80). Kazakçada ise yazı dilinde bu teklik ikinci şahıs iyelik ekine çokluk eki –dar/-der getirilerek, nezaket şeklinde ise çokluk ikinci şahıs iyelik ekine çokluk eki –dar/-der getirilerek yapılmaktadır (Isqaqov, 1991: 70; Biray vd., 2018: 102).

Arğı tegiŋde qol bastağan ataŋ bar dep, järmeŋkeni şabudı mağan tapsırdıŋdar. (50;1458) “Ta ataların yöneticilik yaptı diye pazara saldırmayı bana görev olarak verdiniz.”

Mine mına qulağımdı kördiŋizder ğoy, oq tesip ötipti. (135;4812) “Bu kulağımı görünüz, kurşun delip geçti.”

Özderiŋ esimdi şığarıp jiberdiŋder şulap. (123;4329) “Siz gürültü yaparak kafamı karıştırdınız.”

Saydıŋ avzınan suır ustap äkelgenimde, sarı qazı jegendey quşırlanğandarıŋdı qalay umıta qaldıŋdar? (275;10277) “Vadinin köşesinden dağ sıçanı tutup getirdiğimde nasıl da kazı10

yiyen gibi heveslendiğinizi unuttunuz?”

Senderden salıq almaymız dep, qanşama salıq aldıŋdar, qanşama jün-jurqa jinadıŋdar, üstimizdegi üimizge deyin aldıŋdar. (69;2208) “Sizden asker almayacağız diye pek çok vergi ödettirdiniz, birçok yün topladınız, evimizi bile aldınız.”

Toiğa sonı tamaşalasın dep şaqırdıŋdar ma? (212;7814) “Düğüne onu seyretsin diye mi çağırdınız?”

Üimdi järmeŋke jasadıŋdar, bılğadıŋdar degeni ğoy. (164;5927) “Evimi Pazar yaptınız, dağıttınız demek istemiş.”

Üylerdi örtegende, ol üidiŋ bala-şağasımen qatın-qalaşın qayda jiberdiŋder? Olardı da örtep jiberdiŋder me? (58;1795) “Evleri yaktığında o evin çoluk-çocuğunu, kadınını nereye