• Sonuç bulunamadı

“EY, DÜNYE EY” ROMANI ÜZERİNDE DİL İNCELEMESİ

II. 1.1.1.1 Kalınlık İncelik Uyumu

II.2. Şekil Bilgisi

II.2.1.4. Fiilden Fiil Türeten Ekler

Yapım ekleri içinde fiilden fiil türetme ekleri işlev olarak benzese de kullanılışı bakımından diğer yapım eklerinden ayrılır.

Fiilden fiil yapım ekleri işleklikleri bakımından diğer yapım eklerinden ayrılır, sayıları azdır ancak bazı istisnaları olmakla birlikte çoğu işlek eklerdir. Hatta bunlardan bazılarının işleklik derecesi neredeyse bütün fiil tabanlarını kapsayacak şümuldedir. Diğer yapım ekleri eklendiği farklı tabanlarda farklı işlevlerde kelime türetirken fiillen fiil yapım ekleri eklendikleri genellikle bütün tabanlarda aynı işlevi görürler. Bu yönüyle fiilden fiil yapma ekleri adeta çekim eki karakterindeki ekler gibidir (Ergin, 1998: 200).

-ın, -in, -n

Eski Türkçede de dönüşlülük eki olarak kullanılan (Gabain, 1988: 59), Türkçenin umumi dönüşlülük ekidir (Ergin 1998: 202-204). Kazakçada da eski Türkçedeki işlevinde kullanılan çok işlek bir fiilden fiil yapma ekidir (Koç-Doğan, 2013: 230; Buran-Alkaya, 2018: 192; Biray vd., 2018: 78).

119

jasırınıptı (90; 3048) “gizlenmiş” ˂ jasır- (KS; 484) “saklamak, gizlemek” kiyinip (52; 1524) “giyinip” ˂ kiy- (KS; 641) “giyinmek”

körindi (78; 2566) “göründü” ˂ kör- (KS; 685) “görmek”

tebinip (52; 1551) “tepinerek” ˂ tep- (KS; 1242) “tepmek, tekme atmak”

urınıp qala ma (165; 5974) “belaya uğrar mı” ˂ urın- (KS; 1337) “belaya uğramak” vayımğa salınıp ketedi (223; 8236) “endişeye kapılı verir” ˂ sal- (KS; 1103) “fiillerle birleşerek yardımcı fiil görevinde kullanılır.”

-ıl, -il, -l

Eski Türkçede de dönüşlülük, edilgenlik ve meçhullük ifade eden fiil tabanlarından fiil türeten ek (Gabain, 1988: 59), günümüzde de Türkçenin umumi edilgenlik ve meçhullük ekidir (Ergin, 1998: 204). Kazakçada da geldiği fiil tabanlarından edilgenlik ve dönüşlülük ifade eden yeni fiiller türeten işlek bir fiilden fiil yapma ekidir (Koç-Doğan, 2013: 231; Buran-Alkaya, 2018: 192; Biray vd., 2018: 78).

aşılğalı (13; 16) “açılalı” ˂ aş- (KS; 138) “açmak”

beriletin (40; 1074) “verilecek olan” ˂ ber- (KS; 225) “vermek” burıldı (30; 673) “döndü” ˂ bur- (KS; 276) “çevirmek, döndürmek” kömilgen (40;1067) “gömülen” ˂ köm- (KS; 676) “gömmek” qurılğan (32; 750) “kurulan” ˂ qur- (KS; 847) “kurmak, yapmak”

süyretilip (22; 352) “sürüklenerek” ˂ süyret- (KS; 1181) “sürütmek, sürükletmek” tögilgendeyler (14; 26) “dökülmüş gibiyler” ˂ tök- (KS; 1272) “dökmek”

umıtılğan (40;1067) “unutulan” ˂ umıt- (KS; 1334) “unutmak” -dır, -dir, +tır, +tir

Gabain eski Türkçede de kullanılan ekin –t ve –r eklerinin birleşmesi sonucu oluştuğu ihtimali üzerinde durur (Gabain, 1988: 60). Kazak Türkçesinde de eklendiği fiil tabanlarından ettirme ve oldurma ifade eden yeni fiiller türetir (Koç-Doğan, 2013: 231; Buran-Alkaya, 2018: 192; Biray vd., 2018: 78).

adastırıp (17; 159) “yolunu kaybettirip” ˂ adas- (KS; 30) “yolunu şaşırmak, yanılmak” ığıstıra bastadı (171;6235) “kaydırmaya başladı” ˂ ığıs- (KS; 1448) “kaymak”

120

jüzin taydırıp (40;1092) “yüzün çevirerek” ˂ tay- (KS; 1206) “kaymak, kaçmak”

keltire ala ma (15; 68) “getire bilir mi” ˂ kel- (KS; 620) “yardımcı fiil olarak kullanılır”

keptirseŋ (131; 4639) “kurutsan” ˂ kep- (KS; 628) “kurumak”

ornalastıratın (35; 882) “yerleştirecek” ˂ ornalas- (KS; 1009) “yerleşmek” öltiredi (145; 5196) “öldirecek” ˂ öl- (KS; 1026) “ölmek”

qaldırmay (219; 8077) “bırakmadan” ˂ qal- (KS; 739) “yardımcı fiil olarak kullanılır” qızdırıp (26; 519) “kızdırp” ˂ qız- (KS; 858) “ısınmak, kızmak”

sezdirgisi (34; 824) “hissettirmesi” ˂ sez- (KS; 1138) “sezmek, hissetmek”

tüsindirüinşe (37; 955) “anlattığına göre” ˂ tüsin- (KS; 1301) “anlamak, kavramak” +t

Eski Türkçede de geçişli fiillerde yaptırma diğerlerinde olma ifade eden yeni kelimeler türeten ek (Gabain, 1988: 60), Kazakçada ünlü ve tonsuz ünsüzlerle biten fiil tabanlarına gelerek ettirgenlik anlamı katan bir ektir (Koç-Doğan, 2013: 231; Buran-Alkaya, 2018: 192; Biray vd., 2018: 77). Fakat metinde geçen bazı örnekler geçişsiz fiiller türettiğini göstermektedir.

aŋırattı (14; 47) “yüksek sesle başladı” ˂ aŋıra- (KS; 90) “yüksek sesle, bağırarak ağlamak”

qaratqan (18; 220) “baktıran” ˂ qara- (KS; 758) “bakmak”

qaynatıp (133; 4752) “kaynatıp” ˂ qayna- (KS; 732) “kaynatmak”

süyretilip (22; 352) “sürükleyerek” ˂ süyre- (KS; 1181) “sürümek, sürüklemek” toqtatpasa (31; 711) “durdurmazsa” ˂ toqta- (KS; 1254) “durmak, duraklamak”

unatasız ba (18; 214) “beğeniyor musunuz” ˂ una- (KS; 1334) “hoşa gitmek, beğenmek”

ustattı (22; 365) “tutturdu” ˂ usta- (KS; 1338) “tutmak, ele geçirmek” -ğız, +giz, +qız, +kiz

Fiilden fiil türeten ettirgenlik ekidir.

121

jatqızdı (75; 2452) “yatırdı” ˂ jat- (KS; 484) “yatmak”

jetkizüv üşin (21; 335) “yetiştirmek için” ˂ jet- (KS; 507) “varmak, ulaşmak” kirgiz (162; 5870) “getir” ˂ kir- (KS; 714) “girmek”

mingizgenin (74; 2442) “bindirdiğini” ˂ min- (KS; 960) “binmek” otırğızayıq (134; 4763) “oturtalım” ˂ otır- (KS; 1017) “oturmak” ötkizetin (14; 39) “geçirecek” ˂ öt- (KS; 1041) “geçmek”

tiygizeyin (23; 414) “değdireyim” ˂ tiy- (KS; 1247) “değmek, dokunmak”

turğızbaq bolıp (98; 3375) “kaldırmak için” ˂ tur- (KS; 1288) “durmak, kalkmak” -ıs, +is, +s

atısıp-şabısıp (133; 4737) “vuruşup savaşıp” ˂ at- (KS; 117) “ateş etmek”

aytıstı (240; 8909) “belli bir ayak üzerine karşılılı deyiş söylemek” ˂ ayt- (KS; 43) “demek, söylemek”

körisken (24; 439) “görüşen” ˂ kör- (KS; 683) “görmek, buluşmak, görüşmek” külisti (122; 4298) “gülüştüler” ˂ kül- (KS; 699) “gülmek”

sanas (39;1029) “tartışmak, münakaşa etme” ˂ sana- (KS; 1110) “saymak” tüyisedi (179; 6508) “kavuşadı” ˂ tüy- (KS; 1293) “düğümlemek, kavramak” urıstım (90; 3059) “sövdüm” ˂ ur- (KS; 1335) “vurmak, çarpmak”

üyrenisip ketedi (268; 9970) “alışır” ˂ üyren- (KS; 1345) “öğrenmek, alışmak” -a-, -e-

öte- (193; 7093) “ödemek, yerine getirmek” süye- (207; 7612) “dayamak, destek almak”

-ma, -me, -ba, -be, -pa, -pe

Fiil tabanlarına gelerek onları olumsuz hale sokan fiilden fiil türetme ekidir. aytpa- (33; 790) “söylememek” ˂ ayt- (KTS; 32) “söylemek”

122

berme- (66; 2082) “vermemek” ˂ ber- (KTS; 87) “vermek”

bilme- (278; 10364) “bilmemek” ˂ bil- (KTS; 103) “bilmek, öğrenmek” bolma- (267; 9945) “olmamak” ˂ bol- (KTS; 91) “olmak”

bosatpa- (23; 384) “bırakmamak” ˂ bosat- (KTS; 93) “serbest bırakmak” işpe- (70; 2254) “içmemek” ˂ iş- (KTS; 673) “içmek”

izdeme- (29; 639) “aramamak” ˂ izde (KTS; 669) “aramak”

körinbe- (61; 1920) “görünmemek” ˂ körin- (KTS; 250) “görünmek”

küdiktenbe- (24; 451) “şüphelenmemek” ˂ küdikten- (KTS; 253) “şüphelenmek” nanba- (26; 514) “inanmamak” ˂ nan- (KTS; 396) “inanmak”

oyanba- (306; 11480) “uyanmamak” ˂ oyan- (KTS; 421) “uyanmak” oylama- (52; 1540) “düşünmemek” ˂ oyla- (KTS; 407) “düşünmek” ölme- (276; 10318) “ölmemek” ˂ öl- (KTS; 426) “ölmek”

qızğanba- (32; 738) “kıskanmamak” ˂ qızğan- (KTS; 342) “kıskanmak” qozğalma- (22; 371) “kıpırdamamak” ˂ qozğal- (KTS; 311) “kıpırdamak” sezbe- (23; 403) “hissetmemek” ˂ sez- (KTS; 476) “hissetmek”

söyleme- (271; 10110) “söylememek” ˂ söyle- (KTS; 489) “konuşmak” söylespe- (57; 1753) “konuşmamak”˂ söyles- (KTS; 489) “konuşmak” tanıma- (37; 972) “tanımamak” ˂ tanı- (KTS; 518) “tanımak”

tarqama- (262; 9741) “dağılmamak”˂ tarqa- (KT; 522) “dağılmak” tüsinbe- (25; 491) “anlamamak” ˂ tüsin- (KTS; 565) “anlamak” umıtpa- (155; 5600) “unutmamak” ˂ umıt- (KTS; 585) “unutmak”

unama- (262; 9754) “beğenmemek” ˂ una- (KTS; 586) “hoşa gitmek, beğenmek” üylespe- (30; 658) “uymamak” ˂ üyles- (KTS; 595) “uymak”

-ır-, -ir-, ur-, -ür, -r

asır- (122; 4294) “aşırmak, geçirmek” köşir- (144; 5155) “taşımak”

123 ösir- (187; 6849) “yetiştirmek”

pisir- (117; 4095) “pişirmek”

quşır- (164; 5937) “kucaklayıp öpmek” şaşır- (58; 1798) “saçmak, saçıp savurmak” şoşır- (127; 4500) “ödü kopmak, ürkmek” tüsir- (176; 6402) “indirmek”

-set-

körset- (13; 15) “göstermek” ˂ kör- (KTS; 249) “görmek”

teŋeset- (301; 11284) “eşit olmak” ˂ teŋe- (KTS; 533) “denk hale getirmek” -ız-, -iz-, -z

ağız- (31; 706) “akıtmak, dökmek” ˂ aq- (KTS; 35) “akmak” emiz- (192; 7040) “emzirmek”

tamız- (307; 11520) “damlatmak” ˂ tam- (KTS; 517) “damlamak” II.2.1.4.1. Fiil Çatıları

Çatı, cümledeki yüklemin özne veya nesnenin durumuna göre aldığı fiilden fiil yapma eklerine, bu eklerle fiilin görünüşünün, edilgen, işteş, dönüşlü, geçişli, geçişsiz, oldurgan ettirgen vs gibi aldığı durumdur; bu görünüşü sağlayan ve çekim eklerinden önce gelen eklere de çatı ekleri denir (Korkmaz, 1992: 35; Banguoğlu, 2011: 411).

Kazakçada bir katagori olarak değerlendirilen çatı ise hareketin özne ve nesne ile ilişkisini bildiren yapı sistemi; fiilden fiil türeten kendilerince şekil bilgisel ve söz dizimsel vasıfları farklı olan çeşitli yapım ekleri sisteminin gelenekleşmiş adıdır (Iskakov, 1991: 283). Kazak Türkçesinde fiil çatıları işteş çatı (ortaq etis), ettirgen çatı (özgelik etis), edilgen çatı (ırıqsız etis) ve dönüşlü çatı (özdik etis) olmak üzere dörde ayrılmıştır (Isqaqov; 1991: 283).

II.2.1.4.1.1. Dönüşlü Çatı

–ın (-in, -n) yapım eklerinin fiil köküne veya gövdesine eklenmesi ile yapılır. Bu yapım ekinin fiil köküne hareketin etki ve neticesinin onu yapan öznenin kendine dokunduğunu bildirir (Şçerbak, 2016: 123-125). Dönüşlülük çatı eki olan –n, genellikle eklendiği fiil

124

tabanında belirtilen hareketin özneye dönük olduğunu, aynı zamanda hareketin kendi kendine olduğunu belirtir. Ekin nadir bazı örneklerde geçişli fiiller türettiği de görülür (Iskakov, 1991: 284-85; Ergin, 1998: 202). Bazan bu ekin edilgenlik eki –l’nin görevini üslendiği olur. Fakat Kazakçada bu görevi zaman zaman –l ekinin üstlendiği de görülür (Iskakov, 1991: 284).

...bermedi, dedi Sopıya surlanıp. (66; 2082) “…vermedi, dedi Sopıya rengi atarak.” ...el işine kelgendey sezindi. (91; 3080) “…kendi toprağına gelmiş gibi hisetti.” …odan şoşınbadı. (94; 3201) “…ondan korkmadı.”

Ȁldekim äldebir arada aŋdıp jatqanday sekemdendi. (93; 3190) “herhangi birisi bir yerde gözetliyor gibi şüphelendi.”

Arsa arsa esikten bäri körinip tur. (70; 2276) “parça parça olan kapıdan her şey gözüküyor.”

Jaydaq Bulaqtıŋ astındağı kök töbege jasırınıptı. (90; 3047) “Jaydak Bulak’ın yanındaki tepeye saklanmış.”

Kek almaq oyı da sap suvındı. (92; 3147) “İntikam almak düşüncesi de bir an unutuldu.”

Mağan kömektesetin bir adam qalsın da, qalğandar şığa tursın. (72; 2340). “Bana yardım edecek bir kişi kalsın diğerleri dışarı çıksın.”

Şınımen biz adam emespiz be älde orıs adam emes pe? dedi küyinip. (93; 3169) “Gerçekten biz insan değil miyiz yoksa Ruslar mı? dedi sinirlenerek.”

I.2.1.4.1.2. Edilgen Çatı

–ıl, il, -l fiilden fiil yapma eki ile fiil kökünde l sesi varsa –ın (-in, -n) yapım eki ile yapılır.

Bu yapım eki fiil kökünün anlamına kendiliğinden yapılma gibi bir anlam yükler fakat bu yapıda işi kimin yaptığı görünmez, görünse de mantıksal özne olarak vazife yapar (Şçerbak, 2016: 123-125; Ergin, 1998: 204-205). Edilgen çatı, yüklemde belirtilen hareketin kimin tarafından yapıldığının belli olmadığı fiil görünümünü ifade eder (Korkmaz, 1992: 51).

Aynala bergenimde üşünşi oq sübeme qadaldı. (70; 2281) “Dönmek üzereyken üçünçü mermi kaburgama vuruldu.”

125

Eldi änimen, öleŋimen riza qılğanı esepke alınbay ma? (248; 9217) “Halkı türküsü ve şiirleriyle mutlu etmesi sayılmazmıymış?”

Kytiŋnen kelgender bir üige bölindi. (268; 10001) “Kytin’den gelenler ayrı eve bölündü.”

Qazan tüsürilip dastarxan jayıldı. (79; 2636) “Yemek yapılıp sofra hazırlandı.”

Tazabektiŋ közine üyirilgen jas kömeyine quyılıp, tüir tamşı tamağına keptelip turdı da qaldı. (155; 5601) “Tazabek’in gözyaşları boğazında boğulup bir damla gözyaşı tıkanıp kaldı.”

Üylerdiŋ arası jyi, üime-jüime tigilipti. (92; 3127) “Çadırlar bir birine yakın yerleşmiş ve üst üste yapılmış.”

I.2.1.4.1.3. Ettirgen Çatı

–t, -tır (-tir, -dır, -dir); -kız (-kiz, -ğız, -giz) fiilden fiil yapım ekleri ile ve bu yapım eklerinin üst üste gelmesi ile kök fiilden ettirgen anlamlı fiil türetir. Bu yapım ekleri, geçişsiz fiilleiri geçişle hale getirip geçişle fiil tabanlarında hareketin başka biri aracılığı ile yapıldığı anlamı yükler (Isqaqov, 1991: 284; Korkmaz, 1992: 59).

Bu eklerden, -kız (-kiz, -ğız, -giz) daha çok geçişle fil tabanlarına gelerek hareketi bir başkasının yaptığını gösterir (Iskakov, 1991: 284).

…otaşı tavup äkelip, üş oğımdı soğan aldırdım. (72; 2323) “…halk hekimcisini bulup üç kurşunu ona aldırttım.”.

…sonşalıqtı quantqanına özi de marqayıp qaldı. (42; 1144) “…o kadar sevindirdiğine kendisi de mutlu oldu.”

Aşuv aqıldı azaytadı. (101; 3473) “Öfke aklı kısaltır (yok eder).” Bergiz! dedi sot jekip. (69; 2234) “Verdireceksin! dedi avukat sinirle.” Eki balaŋnıŋ qolın ustat! (67; 2126) “İki genci kavuştur.”

Endi albannan tiri jan qaldırmaydı (103; 3550) “Artık Albanları rahat bırakmaz.” O qarttardıŋ ne jazığı bar, bosatıŋız. (98; 3365) “O ihtiyarların ne suçu var, serbest bırakın.”

126

Orıstar artınan quadı, qıtaylar odan arı ötkizbeydi (104; 3583) “Ruslar peşinden kovar, Çinler ileriye de geçirmez.”

Tazabek şeşesi men Şeyini öz otavına kirgizip aqıldastı (82; 2745) “Tazabek annesiyle Şeyi’yi odasına çağırıp konuştu.”

I.2.1.4.1.4. İşteş Çatı

–s, (-ıs, -is) yapım ekleri ile kök fiilden türediği ifade edilmiş, bu yapım ekinin fiile, hareketi en az iki ya da daha fazla öznenin yaptığını bildirir (Şçerbak, 2016: 123-125).

Bu çatı eki bir hareketin birden fazla kişi tarafından yapıldığını belirtmek yanında yine bir hareketin karşılıklı yapıldığını belirtirken yine bazı fiil tabanlarında ise dönüşlülük görevi yapar yani tabanda belirtilen hareketin özneye dönük olduğunu belirtir (Iskakov, 1991: 283-84).

Ȁdetki aman-savlıq surasqan soŋ… (68; 2191) “Her zamanki gibi hal hatır sorduktan sonra...”

Arı oylasıp, beri oylasıp… (91; 3102) “Öyle bir düşünüp böyle bir düşünüp…”

Ekevi bir sät keşegini eske alıp solq-solq jılastı, artınan sılq-sılq külip, sıbırlasıp jattı. (85; 2850) “İkisi bir anda geçmişi hatırlayarak hüngür hüngür ağlayıp arkasından kıkır kıkır gülerek fısıldaşıyorlar.”

Qudalarmen quirıq bavır jestik pe? Jestik. (48; 1397) “Dünürlerle yemek (özel) yedik mi? Yedik.”

Teŋ-teŋniŋ ortasında otırıp aşıq aspannıŋ astında şay isisti. Tazabek pen Şeyinin üyilengenin estip, quttı bolsın aytıştı. (90; 3040) “Güzel havada oturup çay içtiler. Tazabek ile Şeyi’nin evlendiğini duyup hayırlı olsun söylediler.”