• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE’DE YEREL DÜZEYDE KATILIM BAĞLAMINDA

4.2. Cumhuriyet Döneminde Yerel Yönetimler ve Katılım

4.2.2 Farklı Yerel Yönetim Yapılarında Katılma Olanakları 1 İl Özel Yönetimler

İl özel yönetimleri anayasanın 127. maddesinde belirtilen yerel yönetim birimlerinden bir tanesidir. Bu birimlerin sunmuş oldukları hizmetler tüm il sınırlarını kapsar. İl özel yönetiminin karar organı seçimle iş başına gelen İl Genel Meclisi’dir282. İl genel meclisi üyeleri, ilçeler adına seçilir. İl genel meclisi seçimleri, tek dereceli, nispi temsil yöntemiyle, serbest, eşit, gizli oy, açık sayım ve döküm esasına göre beş yılda bir yapılır. Genel meclisin üye sayısı, ildeki ilçelerin sayısına ve ilçe nüfuslarına göre değişir283.

İl Özel Yönetimlerinin özellikle toplum kalkınması düşüncesine uygun birimler olmadıkları konusunda ileri sürülen savlar vardır. bu savlara göre toplum kalkınmasının en optimal şekilde gerçekleşeceği yerler belediyeler ve ilçelerdir. Ancak İl Özel Yönetimlerinin toplum kalkınması için gerekli olan bir birim olduğu 1970’te İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan yasa tasarısında savunulmuştur284.

İl Özel Yönetimleri seçimle gelen bir karar organına sahip, özerk bir mahalli idare birimi olarak kurulmuş olmasına rağmen teşkilat ve görevler açısından merkezi idare organları ila iç içe bulunduğu için, seksen yılı aşan bir geçmişe rağmen halkın

280 Ruşen Keleş, “Kent ve Siyaset Üzerine Yazılar.”, Ss:36-38 281

Argun Akdoğan “a.g.e.”, S:278 282

Arif Çukurçayır, “a.g.e”, S:194 283

Bilal Eryılmaz, “a.g.e.”, S:130

benimsediği ve yakından tanıdığı bir yerel yönetim niteliği kazanamamıştır. Aynı zamanda il özel yönetimlerinin karar organlarını oluşturan il genel meclislerine her ilçeden temsilci gönderen halk bu yönetim birimini gereğince tanımamaktadır285

4.2.2.2. Köy yönetimleri

17 Mart 1924 tarihli ve 442 sayılı köy kanunu, nüfusu 2000’den az olan yerleşim birimlerini köy olarak tanımlamıştır. Köyün tanımlanması, köy kanunu tarafından üç açıdan yapılmıştır:

1. Nüfusu 2000’den aşağı olan yerleşim birimlerine “köy” denir,

2. Orta malları bulunan toplu yada dağınık evlerde oturan insanlar bağ, bahçe ve tarlalarıyla birlikte bir köy teşkil eder,

3. Köy, taşınır yada taşınmaz mallara sahip olan ve köy kanunu ile kendisine verilen işleri yapan başlı başına bir varlıktır.

Bu tanımlamalarda belirtilmek istenen köyün tüzel kişiliğinin olduğudur286.

Köy yönetimleri eski bir kalkınma ve dayanışma modeli olan “imece” yöntemi ile yurttaş katılımına en fazla yer veren ve bunu yasal zorunluluk olarak düzenlediği yöntemlerdir. Köyün her türlü alt yapı işleri ve diğer gerekli olan hizmetler imece yöntemi ile çözülebilmektedir.

Köyün akçal gereksinimlerin karşılanmasında ise “salma” yöntemi kullanılmaktadır. Salma her hane başına alınır ve miktarı köy ihtiyar heyeti tarafından belirlenir287 .

4.2.2.3 Belediyeler

Belediye yönetimi nüfusu 2000’i aşan beldelerle, nüfusuna bakılmaksızın il ve ilçe merkezlerinde kurulur. Bir yerleşim merkezinin ilçe statüsü kazanmasıyla birlikte otomatik olarak belediyeler kurulur. Türkiye’de iki tür belediye yönetimi vardır. biri bütünüyle 1580 sayılı Belediye Kanunu ile kurulan belediyeler, diğeri ise yalnızca

285

Ziya Çoker, “ İl Özel İdareleri Nasıl Geliştirilir?” , Amme İdaresi Dergisi, Cilt:20, Sayı:3, 1987, S:24

286

Doğan Canman, “ Köy Yönetimi ve Sorunlar”, Yerel Yönetimler Sempozyumu, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Yerel Yönetimler Araştırma ve Eğitim Merkezi, TODAİE Yayını, Ankara, 2002, S:281

büyük kentlerde faaliyet gösteren ve farklı bir statüye sahip olarak kurulan büyük şehir belediyeleridir288.

Belediyeler, yerel yönetim birimleri arasında ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel olarak en ağırlıklı olanlarıdır. Tazimatla birlikte başlayan belediyeleri çağdaşlaştırma çalışmaları ve sürecide günümüzde de devam etmektedir. Cumhuriyet döneminde belediyelerle ilgili ilk yasal düzenleme 1930 yılında 1580 sayılı Belediye Yasası ile yapılmıştır. Halkın katılımı ile ilgili olarak, Belediye Yasasının 2. maddesinde belediye kurulurken, Köy İhtiyar Kurulu’nun bir tutanakla ya da o belde seçmenlerinin yarısından çoğunun o yerin en büyük mülki amirine başvurması gerektiğini öngörmüştür289.

Belediyeler yerel halka etkin ve verimli hizmet sunma yanında, halkın hizmet sunumuna, karar alma ve sorumluluğu paylaşıma katılımına gerçekleştirerek ilgi ve olanaklarıyla başta yerelde daha sonrada ulusal düzeyde olmak üzere demokratikleşmeye önemli katkıları bulunmaktadır. Belediyelerin karar organları, Belediye meclisleri yerel halkın seçimler yolu ile belediye yönetiminde halkın temsilini ve dolaylı olarak da olsa katılımını gerçekleştiren yerel meclislerdir. Katılım, temsil, denetim gibi demokrasinin öncelikli gereklerinin yerel kamusal hizmetlerin yerine getirilmesi kadar önemlidir. Bu kavramların başarılı bir şekilde uygulanabilmesi ve belediyelerin etkin ve demokratik yerel yönetimler işlevini yerine getirebilmeleri ile ulusal demokrasi ve yerel demokrasi arasında sıkı bir ilişki ve bağ bulunmaktadır290.

Toplumu yoğun olarak yaşadığı alanlarının yönetimini üstlenmiş olan belediyelerin yapmış oldukları faaliyetlerin daha etkin ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için bu kuruluşları oluşturan organların her birinin üzerine düşen görevi etkin bir biçimde yerine getirmesine bağlıdır. Belediye kamu politikalarını oluşturmakla görevli olan belediye meclis üyelerinin etkinliği ise büyük ölçüde seçilen kişilerin niteliklerine ve çalışma koşullarına bağlıdır. Dolayısıyla belediyelerde etkinliğin sağlanması ve yerel demokrasinin gelişimi için, öncelikle belediye meclisi üyelerinin niteliklerini, hak ve

288

Bilal Eryılmaz, “a.g.e.”, S:136 289

Arif Çukurçayır, “a.g.e.”, Ss: 196-197 290

yetkilerini doğrudan ve dolaylı olarak belirleyen kuralların, öngörülen amaçlara uygun olarak düzenlenmesi gerekmektedir291.

4.3 Yerel Yönetimlerin Yeniden Yapılanmalarıyla İlgili Çalışmalarda