• Sonuç bulunamadı

YEREL DÜZEYDE KATILIM

3.5 Yerel Düzeyde Katılım Ve Yöntemleri 1 Yerel Düzeyde Katılım

3.5.2 Yerel Düzeyde Katılım Yöntemler

Yerel düzeyde yurttaşlar farklı şekillerde de olsa yerel karar alma süreçlerini etkileyebilir. Kent planlaması, çevre koruma, halk oylaması, seçilmişleri görevden düşürme, önemli konularda halka danışma, halkın çeşitli konularda yakınmaları, ve kentsel toplumsal hareketler gibi bir çok tür ve alanda yerel katılım olanakları vardır221.

Katılım sürecinin kim tarafında başlatıldığına göre aktif ya da pasif katılımdan söz edilebilir. Eğer bir belde de yurttaşlar kendiliklerinden, kamu otoritelerinin kararlarını etkilemek üzere harekete geçiyorlarsa bu katılım aktif bir katılımdır. Katılım süreci belediyeler yada kamu otoritesi tarafından başlatılmışsa edilgen bir katılım söz konusudur. Bunun yanı sıra katılımı üç büyük alan olarak sınıflamak mümkündür.

- Anayasal kurumlar olarak, - Geleneksel siyasal örgütler, - Yurttaş girişimleri.

Ayrıca katılım biçimlerini değerlendirirken bazı niteliklere de dikkat etmek gerekmektedir.

- Etkileme biçimi,

- Beklenen kararlara erişilmesi,

- Siyasal eylemlere bağlı olarak ortaya çıkan çatışmanın boyutları, - Gerekli girişimlerin kullanılması ,

- Başkalarıyla gerekli işbirliği222.

Yerel yönetimlerde halk katılımını sağlamak için kullanılan bazı yöntemler şunlardır:

220

Bayram Coşkun- Sergender Sezer, “a.g.e.”, S:283 221

Cevat Geray, “ Yerel Demokrasi, Özerklik ve Halk Katılımı”, YTD, Sayı.4, Ankara, 1995, S:74 222 Arif Çukurçayır, “a.g.e.”, Ss:129- 131

a) Halk Oylaması: Karar almada halkın beklentilerine ve tercihlerine önem

veren bir yöntemdir demokratik ülkelerde sıkça uygulanmaktadır. Doğrudan demokrasi uygulaması da denilen bu yöntemde halk tüketici değil üretici konumdadır. Edilgen bir seyirci konumunda değil yaşam çevresini biçimlendirendir. Bu yöntem sayesinde temsili sistemin boşlukları katılım sayesiyle bertaraf edilmeye çalışılmakta ve yöneticilerin yerel halkın sorunlarına ve yaşam çevrelerine olan duyarlılığı artmaktadır223.

b) Halk Toplantıları: Yerel yönetimlerin düzenledikleri halkı bilgilendirme

ve yönetimin almış olduğu kararların uzmanlar ve halk tarafından tartışıldığı toplantılardır. Belediye başkanının alacağı kararlara etkisi büyüktür. Belde sorunlarının tartışılması yanında halkın önerilerinin de değerlendirilebileceği bu tür halk toplantıları yerel demokrasiye ve hizmet etkinliğine katkıda bulunacaktır. Bu toplantılar halkın sesinin yansıması ve aynı zamanda yönetim için bir şans olarak da değerlendirilebilir224. Türkiye’ de belediyelerin en çok kullandıkları yöntemlerden bir tanesidir. Hemen hemen bütün belediyelerde halk günleri düzenlenerek ortaya çıkan sorunlara çözüm aranmakta ve yurttaşlar dinlenmektedir

c) Meclis Toplantılarına Katılım: Meclis toplantılarına yurttaşların

katılımının sağlanması yurttaşın dilek ve sorunlarının yönetime ve meclise iletebilmelerini sağlayan bir yöntemdir225. Bu katılım yönteminde yurttaşın sorunlarını iletmedeki becerisi, her kesimden yurttaşın ne kadar katılabileceği, ne kadar belli platformuna dönüştüğü gibi sorunlar ortaya çıksa da birçok yerel yönetici tarafından benimsenen ve uygulamaya çalışılan bir yöntemdir226.

d) Danışma Kurulları: Karar alma ve uygulama süreçlerinde yurttaşın ve

demokratik kitle örgütlerinin güçlerine başvurulması ve bu amaçla kurumsal düzenlemeler yapılması katılımın gerçekleştirilmesi için önemli

223 Bayram Coşkun- Sergender Sezer, “a.g.e.”, S:283 224

Arif Çukurçayır, “a.g.e.”, S:156 225

Bayram Coşkun- Sergender Sezer, “a.g.e.”, S:284 226

Franz – Ludwig, “ Bürgerbeteiligung und Kommunalpolitik”, Münhen; Landsberg am Lech, Olzog Verlag, 1995, S:120

bir boyutu oluşturmaktadır. Yerel yönetimin temel çalışma konusunu ilgilendiren konularda kendi alanlarında uzman olanların ve halk temsilcilerinin yer aldığı bir danışa kurulu oluşturması kamu bilincinin ve yaşama ortak olama sorumluluğunun geliştirilmesi açısından önemlidir227.

e) Kent Konseyleri: Yerel yönetim organlarının çalışmalarına halk katılımı

ve denetimini sağlamak amacıyla en alt düzeydeki yönetim biriminden yukarıya doğru örgütlenerek demokratik kitle örgütleri temsilcileri ve uzmanlarında katılımı ile oluşan kent konseyleri dinamik yapılarıyla etkin çalışma olanakları sağlamaktadır. Kent konseyleri, kentin ve kent yönetiminin her türden etkinlik ve uygulamalarını izleyerek, rapor oluşturup kamuya sunarak tartışma ortamı yaratıp mevcut olan sorunların çözümüne katkıda bulunmaktadır228.

f) Planlama Çemberleri: Planlama çemberleri rastlantısal bir yöntemle

seçilen bir grup yurttaşın günlük çalışmalarından arta kalan bir zamanda planlama sorunlarının çözümü için uzmanlar eşliğinde oluşmuş çalışma gruplarına katılmaları şeklinde oluşturulan kurullardır. Genellikle üç haftalık süre için oluşturulurlar, değerlendirme , planlama ve kontrol sorunları üzerinde çalışırlar. Burada yönetimin amacı, kararların başarı oranını arttırarak yeni katılım olanakları sağlamaktır229.

g) Yurttaş Kurulları: Bu kurullar toplum tarafından dışlanmış ya da ihmal

edilmiş dezavantajlı grupları yerel yönetime katılımını sağlamak amacıyla oluşturulur. Engelliler yabancı uyruklu yurttaşlar bu gruptan bazılarıdır. Oluşturulan bu kurullar danışmanlık görevi yapmakla birlikte, yönetimi etkileme güçleri de yüksek kurullardır230. Bu kurullar kent yönetiminin gözetiminde ve desteğinde çalışırlar. Farklı toplumsal kesimlerin kent yönetimine sorunlarını iletebilmesi ve ayrıca bu kesimlere kent

227 Bayram Coşkun- Sergender Sezer, “a.g.e.”, S:283 228

Bayram Coşkun- Sergender Sezer, “a.g.e.”, S:283 229

Peter C. Dienel, “ Die Planungszelle, Eine Alternative Zur Establishment- Demokratie”, 4. Aufl. Westdeutscher Verleng , Opladen, 1997, S:74

yönetiminde temsil edildikleri duygusunun uyandırılması yabancılaşmanın da önüne geçmektedir231.

h) Gelecek Atölyeleri: Gelecek atölyeleri, çağdaş yerel yönetimlerin

kullanmış olduğu katılım yöntemlerinde bir tanesidir. Geleceğe ilişkin yeni sosyal ve çevresel düşüncelerin projelendirilmesinde ve gerçekleştirilmesine yönelik uzun soluklu ve oldukça etkili bir yöntemdir. Gelecek atölyelerinde, planlama, sosyal sorunlar ve gençlerle ilgili çalışmalar ağırlıklı olarak işlenmektedir. Bir yönetici eşliğinde çalışılan atölyelerde, etkiletişime dayalı bir beyin fırtınası, dilekler ve umutlar ortaya konur ve sonuçlar değerlendirilir. Küçük gruplar halinde çalışılan atölyelerde, demokratik sosyalleşme işlevi de gerçekleşmiş olur232.

i) Yuvarlak Masa Toplantıları: Yuvarlak masa toplantıları, kent yönetimine

yeni olanaklar sunan demokratik bir model olarak tanımlanmaktadır. Yuvarlak masa toplantılarının demokratik bir nitelik kazanabilmesi için, toplantıya katılan katılımcıların temsil yeteneğinin olması gerekmektedir. Zaten bu yöntemin asıl ortaya çıkış nedeni demokratik kaygılardır. Katılımcılar genelde bilim adamları veya sorunu teşkil eden konu üzerine uzman olan kişilerden oluşmaktadır. Çevre sorunlarında evsizlerle ilgili olan sorunlara kadar bir çok konunun koşulduğu toplantılardır. Toplantılar yapılırken çeşitli önceliklerin belirlenmesi, bunların karar alma organlarına uzlaşmacı bir tavır sergileyerek iletilmesi yuvarlak masa toplantılarının çalışma yönteminin özelliklerindendir. Diğer katılım yöntemleriyle önemli benzerlikleri olmasına rağmen değişik çıkar gruplarının kendilerini ifade etmeleri ve ortak bir karar almada etkilidir233.

j) Kamuoyu Yoklamaları: Günümüzde “yeni yönetim” ve “toplam kalite

yönetimi” gibi yaklaşımlar, hizmet sunarken yurttaşın daha fazla tatmin edilebilmesi, hizmetin etkinliğinin arttırabilmesi için anket çalışmalarını yürütülmesini gerekli kılmaktadır. Bu yöntem yapılan hizmetin halk

231

Arif Çukurçayır, “a.g.e.”, s:150 232

Bayram Coşkun- Sergender Sezer, “a.g.e.”, S:284 233

tarafından onaylanıp onaylanmadığını ortaya koymak için uygulanır234. Yerel yönetimler halka hizmet sunmak amacıyla seçildiklerine göre yerel halkın düşüncelerini öğrenmek ve politikalarını bu düşünce ve gereksinimlere göre oluşturmak zorundadırlar. Demokratik değerlere dayalı bir yerinden yönetim şekli ortaya koyabilmek için hizmet götürülecek olan kitlenin iyi tanınması ve üretilecek olan politikaların buna göre belirlenmesi yerel yönetimlerin başarısı için gereklidir. Halkı düşünce gereksinimlerini öğrenmek birkaç konu ile sınırlı olabileceği gibi genişletilebilir de. Bunlardan birkaçını şöyle sıralayabiliriz:

- Halkın yerel yönetimlerden beklentileri,

- Halkın yerel hizmetler konusunda gerekli olan bilgiye sahip olması, - Belediyenin imajı,

- Halkın yerel hizmetler konusundaki önerileri,

- Yürütülen etkinliklerden halkın ne kadar memnun olduğu235.

k) İletişim Demokrasisi: Gelişen teknolojinin sunmuş olduğu internet ve demokrasi arasında ilginç bir etkileşimin doğmasına neden olmuştur. Bu gelişmeler yaşamı her boyutuyla etkileyen, değiştiren ve dönüştüren etkenler olarak “yönetim”i de yakından ilgilendirmektedir. İnternetin sunmuş olduğu imkanlar gelişmiş olan ilkelerde, yönetsel etkinliklerde, özellikle de yerel yönetim etkinliğinde yaygın bir biçimde kullanılmaktadır.236 İnternetin kullanımı, bilginin, kültürün, siyasetin ve ekonominin bütün ulusal ve yerel sınırlarını ortadan kaldırmıştır. Dünyanın gerçek bir köy halini alması internet sayesinde gerçekleşmiştir. Bu açıdan bakıldığı zaman artık elektronik demokrasiden söz edilmekte ve internetle demokrasiye ne gibi katkıların yapılabileceği üzerine tartışmalar

234

Bayram Coşkun- Sergender Sezer, “a.g.e.”, S:284 235

Selçuk Yalçındağ, “ Belediyelerimiz ve Halkla İlişkileri”, TODAİE Yayını, Ankara, 1996, S:103 236

yapılmaktadır. Doğrudan etkileşime dayanması, doğrudan demokrasi düşüncesinin gerçekleşmesi olanağı olarak görülmektedir237.

l) Telefon: Telefonla yönetsel organlara ulaşmak, sorunlarını ve dileklerini

bildirmek bir diğer katılım yöntemidir. Yazılı başvurudan daha etkin ve etkili olduğu varsayılmaktadır. Bu yöntemin etkinliği bazı özelliklerinden kaynaklanmaktadır;

- Yurttaşın sorunlarını ve dileklerini iletebileceği bir kişi her zaman

telefonun öbür ucundadır,

- Yetkili birim arama sorununu ortadan kaldırır, - Daha az yazılı şikayet iletilmesine olanak sağlar,

- Şikayet ve aramaların fazla olması bilgi akışı ve yönetsel

duraklamaları gidermek için daha fazla şans demektir238.

m) Çeşitli Forumlar: Kentsel katılımı arttırmak için kullanılabilecek

yöntemlerden bir tanesi de çeşitli formlardır. Bütün yerel aktörlerin katılımının sağlandığı ve kentin geleceği ile ilgili kararlar alınırken bütün sosyal aktörlerin söz sahibi yapıldığı bir yöntemdir. Bu yöntem ile yerel yöneticiler ile katılımcı yurttaşların oluşan çalışma gruplarıyla bir çok konu üzerinde çalışılabilmekte ve planlama çalışmalarında yöneticilere yardımcı olabilecek tavsiye ve öneriler hazırlanabilmektedir239.

n) Dilekçe: Yurttaşların dilek ve şikayetlerini siyasal karar organlarına

iletmeleri anayasal hakkıdır. Yurttaş dilekçe hakkı ile kendi çıkarlarını yönetime karşı savunur240. Bu yöntem belediyeler için önemli bir bilgi kaynağıdır. Ancak bu yöntemin başarılı olabilmesi için dilek ve şikayetleri yönetime iletirken yönetimin bu dilekçelere olumlu bakması gerekmektedir. Eğer bu dilekçelerde yer alan dilek ve şikayetler dikkate alınmıyor ve önemsenmiyorsa yönetimin etkin bir şekilde hizmet sunması

237 Asu Aksoy, “ İnternet ve Demokrasi”, TDV, Diyalog Dergisi, Ankara, 1996, S:159 238

Arif Çukurçayır, “a.g.e.”, Ss:162-163 239

Arif Çukurçayır, “ a.g.e.”, s:164 240

olanaksızlaşır. Yani yönetimin başarısı, yönetimin takınmış olduğu tavır ile yakından ilgilidir241.

o) Toplumcu ve Dayanışmacı Örgütlenme: Yurttaş katılımının arttırılması

için özellikle yeni yönetim modeli yanlılarınca oldukça fazla uygulanan bir yöntemdir. Devletin oluşturmuş olduğu yada oluşturacağı sosyal politikalara, gönüllülük yönündeki oluşumlar oldukça fazla etki etmektedir. Yerel yönetimlerden gelen isteklerin yanında, devlet başkanlarının da bu yöntemi kullanması ve yurttaşların etkin bir birey haline getirilmesi yönünde önemli istekleri vardır242. gönüllülük yönteminin bir benzeri olan kendine yardım yöntemi, çevrenin korunması ve temiz tutulması, kent kültürünün korunması, çocuğun kentsel yaşama hazırlanması gibi birçok konu da faaliyet göstermekt5edir. Bu yönteme göre, kendine yardım kültürünün edinilebileceği toplumsal kurumlar, ailelerdir243.

p) Yerel Gündem 21: Yeni yüzyıla açılan yönetişim anlayışının temel

taşlarını döşeyen “gündem 21”in çıkış noktası, 1992 yılında Rio de Janerio da yapılan ve “yeryüzü zirvesi” olarak adlandırılan Birleşmiş Milletler ve Çevre Kalkınma Konferansıdır. Gündem 21’in temel felsefesi, katılımı arttırmak ve bulunduğu yerleşim yerinden başlayarak hemşerilik anlayış ve sorumluluğunu geliştirmektir. Halkın yerel yönetime doğrudan katılımı ve doğrudan kontrol şansını arttıracak bir yöntemdir. Gündem 21 “idare merkezli değil toplum merkezli olup” kamu, özel ve sivil toplumların birlikte katılımcı bir yönetim anlayışı getirmiştir244

q) Sivil Toplum Kuruluşları ve Kentsel Yaşam: Kent yaşamının ortaya

çıkışı itibariyle kent yaşamına özgü bir takım hak ve yükümlülükler ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı kentte yaşayan halk siyasal iktidardan bir takım taleplerde bulunmaya başlamıştır. Bunun sonucu olarak kent halkı siyasal

241 Selçuk Yalçındağ, “ a.g.e.”, S: 138 242

Arif Çukurçayır, “a.g.e.”, S:166 243

Bilal Eryılmaz, “ Yerel Yönetimlerin Yeniden Yapılanması”, Birleşik Yayıncılık, İstanbul, 1997, S:192

244

Hamit Palabıyık, Mustafa Görün, “ Belediye Meclislerinde Temsil ve Katılım: Çanakkale Belediye

Meclisi Örneği”, Yerel Yönetimler Kongresi, Bildiriler Kitabı, Biga Belediyesi İşbirliğiyle, Çanakkale,

toplum karşınında bir sivil toplum örgütü olarak çıkmıştır. Sivil toplum kent kültürü ile var olabilen ve kentlere özgü bir toplumdur245. Çeşitli derneklerden, çeşitli meslek gruplarına kadar birçok hükümet dışı oluşum sivil toplum kuruluşları içinde yer almaktadır246. Sivil toplu kuruluşları kentsel hizmetlerin nitelik ve nicelik olarak gelişmesini sağladığı gibi bazı durumlarda da bu hizmetlerin yapılmasına engel olabilir. Sivil toplum kuruluşlarının yerel yönetimin yapmış oldukları faaliyetleri şu nedenlerle desteklerler;247

- Sivil toplum kuruluşlarının kararların oluşumuna katılması uygulanan

kararlara ortak olması demektir,

- Kararların uygulamasına katılırken bunu zorunlu bir görev olarak

görmez,

- Yerel yönetimlerden bağımsız kararlar alarak, kararları yerel yönetim

kararlarıyla uyuştuğu zaman işbirliği içine girerler.

Sivil toplum kuruluşlarının verilen kararlara karşı çıkmalarının nedenlerini ise şöyle özetleyebiliriz248:

- Kendilerini kanıtlamak amacıyla,

- Kamu yararına aykırı buldukları işlemleri engellemek amacıyla, - Kendi yararlarını engelleyecek ve geciktirecek uygulamaları

engellemek amacıyla,

- Kendileriyle aynı düşünmeyen yerel yöneticileri engellemek

amacıyla yerel yönetimlerin almış oldukları kararlara karşı çıkabilirler.

245

Ayça Karaca, “ Kent- Kentleşme ve Siyasal Yapı”, Ed. Atakan Okutan, Türkiye’de Kentleşme ve Siyasal Yapı, TDV, Ankara, 1995, Ss:23-24

246

Arif Çukurçayır, “a.g.e.”, S:171 247

Ümit Özcan, “ Çağdaş Kentlerde Katılım ve Sivil Organizasyonlar”, Planlama Dergisi, S:89/1, Şehir Planlama Mimar ve Mühendisler Odası Yayını, Ankara, 1989, Ss:9-10

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM