• Sonuç bulunamadı

DEMOKRASİ VE KATILMA

2. Demokrasi ve Kuramları

2.1 Demokrasi Kavramı

Kelimenin tam anlamıyla demokrasi, liberalizm, sosyalizm veya faşizm gibi bir r ideoloji değildir. Aynı zamanda demokrasi, organize bir sosyal faaliyetin amaçları ve araçları hakkında da bilgi veren bir kurum değildir. Demokrasi, belli bir yönetim sistemi ve onun içindeki güçlerin dağıtımının bir ifadesidir74

Günümüzde hemen hemen bütün ülkelerde demokrasi en azından düşünce düzeyinde en yaygın biçimde kullanılan ve evrensel bir nitelik kazanmış kavramlardan bir tanesidir75. Kavramın evrensel bir hal almasına rağmen halen daha ortak bir tanım üzerinde birleşilememiştir. Demokrasinin tarihsel gelişimine bakıldığı zaman bu kavramın yaklaşık iki bin beş yüzlük bir geçmişe sahip olduğu anlaşılmaktadır. İlk olarak bu kavram ilk çağlarda eski yunan döneminde ortaya çıkmıştır. Ortaçağ boyunca çok etkili bir biçimde uygulanamayan bu kavram yeniçağın aydınlanma döneminde tekrar gündeme gelmiştir76.

Demokrasi Latince kökenli bir kelime olup, “halk” anlamına delen “demos” ile “egemenlik- iktidar” anlamına gelen “kraptos” kelimelerinin birleşmesinden oluşmaktadır. O halde demokrasinin tanımı en basit şekliyle “halkın kendi kendisini yönetmesidir” şeklinde tanımlayabiliriz. Demokrasi soyut olarak ele alındığı zaman

74 Andrew Heywood, “Demokrasi”, Çeviren: Bican Şahin, Sosyal ve Siyasal Teori- Seçme Yazılar, Siyasal Kitabevi, 2. Baskı, Ankara, 1993, s:67

75

Samuel P. Huntington, “ The Thirt Wave of Democracy”, Jurnal of Democracy, Spring, 1999, s:12- 34

halkın ve kişilerin özgürlüğü olarak algılanabilir. Çünkü özgürlük, kendi kendini yönetme, bir başka kişi tarafından yönetilmemedir. Bu nedenle demokrasi ve özgürlük birbirini tamamlayan ve içine alan iki kavramdır77.

Günümüz koşullarında yukarıda ifade edilen tanımın uygulanabilir olmadığı sebebiyle bu tanımın geçerli olmayacağı görüşleri ortaya atılmaktadır. Bir görüşe göre, demokrasi kavramını ilk ortaya çıktığı yer olan eski yunan halkı birbirine sımsıkı kenetlenmiş küçük bir topluluktu. Ama siyasal toplum yani devlet büyüdükçe somut bir topluluğu halk kavramıyla gösterme olanağı pek yoktur. Bugün halk kavramı çok büyük bir kitleyi, çok dağınık ve anomik bir yapıyı ifade etmektedir78.

Bu açıdan bakıldığı zaman günümüzde halkın kendi kendirini yönetmesi istemek sadece bir idealdir79. Çünkü gerçek demokrasinin kurulması yurttaşların birbirini tanıyabilmesi gerekir yani devletin küçük ülkeli az nüfuslu olması gerekmektedir. Bunun yanı sıra ihtiyaçlar hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak şekilde basit olmalı ve yurttaşlar arasında sınıf ve servet farkı bulunmamalıdır80. Açıklamalardan da anlaşılacağı gibi günümüzde gerçek demokrasiyi uygulamak bu koşul ve şartlar altında olanaksızdır.

Günümüzde demokrasinin tanımı üzerinde kesin bir görüş birliğine varılamamıştır. Ancak çeşitli tanım önermelerine rastlanabilmektedir. Bu önermelerden birkaç tane örnek vermek gerekirse;

- Demokrasi, halk için mümkün olduğunca fazla hürriyet ve eşitliğin

sağlandığı bir devlet yönetimi şeklidir81.

- Modern anlamda siyasi demokrasi, dolaylı olarak hareket eden

vatandaşların seçtikleri temsilcilerin yaptıkları işlerinde dolayı kamusal alanda sorumlu tuttukları bir yönetim biçimidir82.

77 Şeref Gözübüyük, “Anayasa Hukuku”, Gözden Geçirilmiş 6. Baskı, Turhan Kitabevi, Ankara, 1997, s:19

78

Giovanni Sartori, “Demokrasi Teorisine Geri Dönüş”, Çeviri: Tuncer Karamustafaoğlu Ve Mehmet Turan, Yetkin Yayınları, Ankara, 1996, s:8-27

79 Arent Lijphart, “Çağdaş Demokrasiler”, Çeviri: Ergun Özbudun Ve Ersin Onulduran, Türk Demokrasi Vakfı Ve Siyasal İlimler Derneği Ortak Yayını, Ankara, 1986, S:1

80

Vakur Versan “a.g.e.”, s:37 81

Leslie Lipson, “ Demokrasinin Felsefesi”, çevire: Mustafa Erdoğan, Sosyal Ve Siyasal Teori: Seçme Yazılar, Siyasal Kitabevi, Ankara 1993, s:17

Demokrasi düşüncesinin temelini aşağıda belirtilen dört öğe meydana getirmektedir. Bunlar:

1) Kişi- toplum ilişkilerinin belirlenmesinde halkın söz sahibi olması.

2) Çoğunluk yönteminin uygulanmasında azınlık haklarına da saygılı olunması. 3) Kişiye ait hak ve özgürlüklerin müdafaa edilmesi,

4) Toplumda yaşayan tüm bireylere eşit hakların verilmesi.

Günümüzde birçok ülke kendisinin demokratik olduğunu söylemektedir. Ancak yukarıda belirtilen dört öğenin yerine getirilmesi ancak bir ülkeyi demokratik kılabilir. Zaten çoğu ülke demokratik olduğu için değil kendilerini meşrulaştırmak için bu kavramın arkasına sığınmaktadırlar83.

Birçok demokratik ülkelerde dâhil olmak üzere, demokratik bir sistemi uygulamaktan çok fazla bir şey beklememek gerekmektedir. Çünkü demokrasi her şeyin mükemmel olacağına dair bir garanti vermez. Ancak birçok kusuruna rağmen diğer sistemlerden demokrasiyi daha avantajlı hale getiren bir takım unsurlar mevcuttur. Bunlar:

- Demokrasi kötü diktatörlerin yönetimi ele geçirmelerine engel olur, - Vatandaşlara demokratik olmayan sistemlerin sağlayamadığı birçok

temel hakkı sağlamaya yardımcı olur,

- Demokrasi bireylere daha fazla kişisel özgürlük sağlar,

- Demokrasi bireylerin daha fazla kendi çıkarlarını korumalarına

yardımcı olur,

- Sadece demokratik bir sistem bireylerin kendi seçmiş oldukları

yasalarla yaşamalarına olanak sağlar,

- Sadece demokratik bir sistem ahlaki sorumlulukların yerine

getirilmesine fırsatlar tanır,

82

Philippe C. Schmitter, Terry Lyn Karl, “Demokrasi Nedir? Ne Değildir?”, Çeviren: Levent Günenç , Sosyal ve Siyasal Teori- Seçme Yazılar, Siyasal Kitabevi, 2. basım, Ankara, 1993, s:4

83

- Demokrasi insanı diğer alternatif sistemlerden daha fazla destekler84.

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşacağı gibi demokrasinin tanımı çok geniştir ve zamana ve yere göre farklılıklar taşır. Yüzyıllar önce eski yunan da uygulana demokrasi ile günümüzde uygulanmaya çalışılan demokrasi sistemleri arasında büyük farklılıklar vardır. Bu farklılıklar göz önünde bulunduğu zaman ortaya üç farklı kuram ve demokrasi yaklaşımı çıkmaktadır85.