• Sonuç bulunamadı

Tasarrufları toplama ve fon olarak ekonomiye aktarma, kaynaklara akışkanlık sağlama, para politikası etkinliğini artırma, etkin kaynak dağılımını sağlama, kısa vadeli fonları uzun vadeli fon haline dönüştürme gibi temel fonksiyonları bulunan bankacılık sistemi ekonominin temelini teşkil eder. Faizsiz çalışan bankaların da benzer şekilde sosyo-ekonomik sonuçlar doğuran fonksiyonları vardır, bunlar başlıca yedi başlık altında toplanabilir (Ahmed, 1994: 25-26; Sabbagh, 1986: 1-27).

• Tasarruf ve yatırımları etkileme fonksiyonu, • Finansal aracılık fonksiyonu,

• Ekonomik büyüme ve gelişmeyi etkileme fonksiyonu, • İstikrar sağlama fonksiyonu,

• Enflasyonu kontrol etme ve istihdam sağlama fonksiyonu, • Gelir ve servet dağılımını etkileme fonksiyonu,

• Sosyal ihtiyaçları kârşılama ve sosyal yardımlaşmayı sağlama fonksiyonudur.

2.5.1. Tasarruf ve Yatırımları Etkileme Fonksiyonu

Faizsiz sistemde getirinin belirsiz olmasının tasarrufları olumsuz etkileyeceği endişesi yersizdir (Pryor, 1985: 197-200). Müslüman ekonomistler, faizsiz sistemin tasarruf miktarı üzerinden sağlanan getiri oranının belirsizliğini artıran bir etkisinin bulunmadığını belirtmektedirler. İslami sistemde faiz olmayacağından ve Müslümanlar faizli işlemlerden kaçınacaklarından tasarrufların gideceği en önemli merkez faizsiz bankacılık sistemi olacaktır. Onlara göre doğal çıktılar fayda fonksiyonu ve risk gibi çok sayıda faktöre bağlıdırlar. Örneğin; riskten kaçınmanın ölçütü ve derecesi, geleceğin ıskonto edilmesi derecesi, risk artsın veya artmasın, yüksek getiri tarafından telafi edilir. Böylece gelir ve ikame etkileri belirsiz olur (Iqbal ve Mirakhor, 1987: 5).

Müslüman ekonomistler kâr-zarar faaliyetlerine dayanan bankacılık sisteminin, yatırım kârarları üzerinde de olumlu etkiler meydana getireceğini

düşünmüşlerdir. Hem yatırım fonlarına olan talebin hem de yatırım fonlarının arzının, kâr zarar paylaşımı esaslı bankacılığın faizli bankacılığın yerini alması sonucunda artacağına işaret edilmektedir. Yatırım fonlarına duyulan talep, sermayenin sabit maliyetini muhtemelen yükseltir. Bu maliyet, hesaplanan firma kârının belirli bir kısmını geçmez. Sermayenin marjinal çıktısı sermayenin sabit maliyetini kârşılamaya zorlamaksızın, maksimum kârın elde edileceği noktaya kadar çıkârılabilir (Ahmed, 1994: 26).

2.5.2. Finansal Aracılık Fonksiyonu

Finansal aracılık yapan kurumlar çağdaş ekonomilerin önemli kurumları arasında gösterilmektedir. Bilindiği üzere bankalar var olan ekonomik ve finans sisteminin daha etkin ve verimli çalışmasında büyük rol oynarlar. Kur’an-ı Kerim’de ve sünnette, yapılan işlerde etkin ve verimli sonuçlar alınması dinin gereklerinden olduğu söylenmiştir.

Faizsiz bankalar müşterilerinden toplamış oldukları fonları İslami enstrümanlarda kullanarak elde ettikleri kârdan mudilerine önceden belirlenmiş oranda yüzde verirler. Aslında finansal aracılık, tasarrufları etkileme fonksiyonunun uygulama biçimidir. Eğer yapılan işlemler sonucu zarar elde ediliyorsa, elde edilen zarar da mudilere aynı şekilde yansıtılır. Burada bilinilmesi gereken husus Faizsiz bankalar finansal aracılar oldukları için yalnızca mudilerinin paralarını kullanırlar ve sermaye ile kârıştırmazlar.

Faizsiz bankaların finansal aracılık yaptıkları diğer bir durum ise, ekonomik sistemde atıl durumda bulunan fonların tekrar reel sektöre aktarılmasıdır.

2.5.3. Ekonomik Büyümeyi ve Gelişmeyi Etkileme Fonksiyonu

Bu konu birçok bilim adamı tarafından tartışılmıştır. Kâr/Zarar paylaşımı esaslı bankacılığın yatırımlar üzerindeki olumlu etkisinin, ekonomiye belirgin bir büyüme sağladığına işaret edilmiştir. İslami sistemdeki elde edilebilir sermaye

riskindeki artış, teknolojik yeniliklere ve büyüme için diğer denemelere ön ayak olabilecektir (Zarga, 1983: 181-184).

Büyümenin sağlanması, tasarrufların reel yatırımlara kanalize edildiği verimli ekonomik kanalların tesisi ile mümkündür. Faizin, tasarrufları harekete geçirmek için bir araç olduğu ekonomilerde, kaynakların verimli kullanıcılara kanalize edileceğine ilişkin bir garanti yoktur (Altan, 1998: 192).

Faizsiz bankaların amacı kullandırmış oldukları fonlardan paradan para kazanmak olmadığı için, kullandırmış olduğu finansmanlar direk üretime veya yatırıma gidecektir. Bu sebepten dolayıdır ki mudilerden toplanan paralar ekonomiye kanalize edilerek, ekonominin büyüme ve gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca Faizsiz Bankalar esnek fon toplama ve topladığı bu fonları ticarete dayandırarak yatırımların artmasına sebep ve üretilen malların değerlerinde gözle görülür bir artışı sağlamaktadır. Bu nedenle de milli gelirin büyümesinde etkin rol oynamaktadır.

2.5.4. İstikrarı Sağlama Fonksiyonu

Faizin elemine edilmesi ve İslam ekonomisinin diğer finansal kurum özellikleriyle birleştirilmesi istikrarı yükseltecektir. Kapitalist ekonomilerde ekonomik istikrarsızlığın temel faktörü faize dayalı finansmandır. Örneğin, faizli sistem ticareti hızla azaltabilir. Banka, kredi verdiği işletmenin zarar ettiğini görür görmez krediyi derhal geri almak ister veya kredi açmaz. Bunun sonucunda bazı firmalar iflas edebilirler. Bu da talepte azalmaya yol açar ve işsizliği artırır. Buna kârşın İslam bankaları zararı da paylaşarak işletmelerin ticaretten vazgeçmelerine engel olabilir. Ayrıca bu bankalar zor dönemlerde verimli teşebbüslere imkân sağlayarak kapanmalarını engellemektedir. Faizsiz bankacılığı bu açıdan da istikrarın öncüsü olarak görülebilir (Zarqa, 1983: 181-188).

Kâr/Zarar paylaşımı sisteminde; yatırım hesaplarının nominal değeri garanti edilmemiştir. Bu nedenle varlıklarda meydana gelecek bir şok, yatırım hesaplarına yansıtılır. Bu süreç bankaların başarısızlık riskini azaltır ve bankacılık sistemine istikrar sağlar (Kaplan, 2002: 13).

2.5.5. Enflasyonu Kontrol Etme ve İstihdamı Sağlama Fonksiyonu

Faizsiz sistem içerisinde faaliyette bulunan bankalar bazı sebeplere dayanarak ticari bankaları tercih etmeyen işadamlarına alternatif bir finansman sağlayarak yaşanan boşluğu kapatmıştır. Bu tip bankaların fon kullandırma faaliyetlerinden dolayı üretimin ayakta kalmasını böylece de ekonomide talebi artırarak enflasyonu

körüklemezler.

Ayrıca yaşanan kriz dönemlerinde faizli bankaların birçoğu vermiş oldukları kredileri geri çağırmışlardır. Ancak faizsiz çalışan bankalar ise vadesinden önce geri çağırmamaktadırlar. Böylelikle müteşebbisler kaynak sıkıntısı yaşamaktan kurtularak çalışmalarına devam ederler.

Faizsiz bankaların “ Ekonomiye sağladığı bu avantajlar, enflasyonu belli oranda kontrol etme ve mevcut istihdamın yanı sıra yeni istihdam olanakları da sağlamada etkilidir” (Kaplan, 2002: 15).

2.5.6. Gelir ve Servet Dağılımı Etkilime Fonksiyonu

Müteşebbisin sermaye açığı, eğer proje kârlı ve sermayenin getirisi iyi ise müteşebbis için sermaye sıkıntısı yoktur. Bu durum ekonomide servetin sirkülâsyonunu sağlar ve sermayesi bulunmayan sosyal sınıflara fırsatlar oluşturur. Sermaye sahibi ile beşeri kaynak arasında mudaraba sözleşmesi ile ortak oldukları ve kârı paylaştıkları için, elde edilen fayda sermayedar ile ortak arasında adil dağıtılır. Bu dağıtım emeğin sabit ücret, sermaye sahibinin faydanın tamamını aldığı sistemden daha adildir (Nienhaus, 1983: 37).

2.5.7. Sosyal İhtiyaçları Kârşılama ve Sosyal Yardımlaşmayı Sağlama Fonksiyonu

Faizsiz bankacılık sisteminde, devlet tarafından, zekât ve gönüllü yardımlarla oluşturulan refah bütçesinden, ihtiyaç sahiplerine yardım sağlanır. Bu yardımlar, evlilik, işsizlik, eğitim vb. amaçlı olur. Sosyal yardımlaşma bankası olarak ihdas

edilen bu bankalar, toplumda birbirini tanımayan, birbirinin ihtiyacı olup olmadığını bilmeyen bireyler arasında dolaylı olarak dayanışma sağlar. Bu bankalar tarafından iş sahibi olan ancak çeşitli nedenlerle zor durumlara düşen, ödeme ve idame sıkıntısı çeken kişilere de Kârz-ı Hasen şeklinde veya yardım şeklinde karşılıksız borç vererek de sosyal yardımlaşmayı sağlar (Altan, 1998: 197).