• Sonuç bulunamadı

3.8. CUMHUR YET DÖNEM NDE D YARBAKIR

3.8.1. eyh Said Meselesi

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulu unu hemen akabinde ortaya ç kan ve gerek iç politikada gerekse de d politikada önemli tesirlere yol açan eyh Sait Efendi Hareketi üzerine farkl birçok ara rma yap lm r. Bir k m ara rmac bu ayaklanmay 1925 syan , bir k sm 1925 Kürt Ulusal Ayaklanmas , bir k sm Kürt- slam Ayaklanmas bir

190 evket Beysano lu, Bütün Cepheleriyle Diyarbak r, Diyarbak r Ticaret Sanayi Odas Yay No.3, stanbul 1963, s.167

sm ise ark (Do u) Ayaklanmas olarak adland rmaktad r. Ancak ayaklanmada lider pozisyonunda bulunan ve ayaklanma s ras nda Emir’ül- Mücahidin ve Hadüm’ül- Mücahidin isimlerini kullanan eyh Sait Efendi ismi ile bu ayaklanma özle erek tarihe eyh Sait Hareketi olarak geçmi tir. eyh Sait’in kimli i ve ki ili i, ayaklanman n mahiyeti ve özü hakk nda bize aç klay bilgiler verece ini dü ünmemizden dolay onun hayat üzerinde k saca durmam n faydal olaca kan nday m. 1925 y nda ba layan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önemli dönüm noktalar ndan biri olarak say labilecek hareketin lideri konumunda bulunan eyh Sait Efendi’nin kimli i hakk nda de ik aç klamalar mevcuttur.

eyh Sait Efendi, aslen Elaz n Palu ilçesindendir. Palu’da dünyaya gelen eyh Sait’in dedesi burada türbesi bulunan eyh Ali Septi Efendi’dir. eyh Ali Septi Efendi ise Palu’ya günümüzde Mardin ilinin Savur ilçesine ba Ç lsütun (K rkdirek) köyünden gelmi tir. Ayr ca eyh Sait Efendi, bölgede çok önemli bir etkiye sahip olan Nak ibendî tarikat n mensubu oldu udur. Bölgede önemli bir etkiye sahip olan bu tarikata mensup olmas daha sonra onun liderli inde ba lat lacak olan hareketin bölgede sa sürede oldukça geni bir alana yay lmas nda önemli bir etkiye sahip olmu tur. Genel olarak eyh Sait’in do um yeri ve ba bulundu u tarikat üzerinde mutab k olan gerek yerli gerekse yabanc ara rmac lar eyh Sait’in do um tarihi hakk nda tam olarak bir fikir birli ine varamam lard r. Behçet Cemal’in “ eyh Sait efendi’nin hareketi ba lad nda dinç görünmekle beraber, altm geçkindi.” demesi, eyh Sait Efendi’nin 1865 veya daha öncesinde do du unu göstermektedir. 192

Hayvanc kla u ra an ve oldukça büyük hayvan sürüleri bulunan, eyh Ali Septi’nin o lu ve eyh Sait’in babas eyh Mahmut Palu hayvanlar na yeterince otlak bulamamas ndan dolay daha geni otlaklara sahip olan Erzurum’un H s ilçesine yerle mi tir. Bölgede zenginli in ölçütü olan hayvan sürülerinin büyüklü ü eyh Sait’in bölge halk taraf ndan tan nmas sa layan di er bir unsur olarak gösteriliyor. Büyük sürülere sahip olan eyh Sait’in hayvan ticareti için sürekli güneye Halep’e kadar gider. Genellikle ilkbahar ve yaz aylar nda yap lan ticari amaçl bu ziyaretler eyh Sait’in hem bölge halk taraf ndan tan nmas sa lam hem de kendisini bu

192 Bülent Ta nar, Hâkimiyet-i Milliye Gazetesinde eyh Said Ayaklanmas , Bas lmam Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi E itim Bilimleri Enstitüsü Sosyal Bilgiler E itimi Anabilim Dal , 2010, s.19, Eri im Tarihi:05.10.2014

bölgenin co rafi yap hakk nda fikir sahibi yapm r. Hatta Behçet Cemal’in “H s ile Halep aras ndaki yollar üzerinde eyh’i tan mayan hemen hemen yok gibidir.” demesi, bize eyh Sait ve hareketi hakk nda oldukça önemli bilgi vermektedir. te, 13

ubat 1925 y nda ba layan hareketin k sa süre içerisinde bu kadar geni bir alana yay lmas nda en önemli faktörlerinden birisi de budur. Bu durum, eyh Sait Efendi’yi bu harekette lider pozisyonuna getiren di er bir etkendi.193

3.8.1.1. Hareketin Ba lamas ve Yay lmas

13 ubat 1925 tarihinde eyh Said Efendi, karde i Abdurrahman Efendi’nin evindeyken 2 te men komutas nda bir manga asker köyün etraf ku at rlar. Köyde asker tertibat ald ktan sonra eyh Said efendiye haber yollan larak, beraberlerindekilerden on ki inin kanun kaça olmalar nedeniyle kendilerine teslim edilmelerini isterler. eyh Said Efendi, kendilerine s nm olan bu ki ileri bu ki ileri vermek istemez. Kendisi köyden ayr ld ktan sonra onlar hakk nda yasal i lemin yap lmas ister. Ancak bu istemi kabul edilmez ve eyh Said Efendi, yan ndakilerin nezdinde küçük dü ürülmek istenir. Sonuçta silahlar patlar. Patlayan bu silahlar hareketin ba lang r.194

Piran’da silahlar n patlamas n duyurulmas yla Genç ilçesinde halk ayaklan r. eyh Said Efendi zamans z bir ayaklanman n olmamas için Piran’dan Genç ilçesine geçer ama i i ten geçmi tir. Orada iken karde i eyh Mehdi’nin Lice’yi ald haberi al r. Bunun üzerine eyh Saîd Efendi Lice’ye gider. Ondan sonra olaylar h zla geli ir. Hareket alan giderek geli ir. Hareket, taraflar n beklemedi i büyüklükte h zla geli ir. 24 ubat günü Elâz , eyh Saîd Efendi güçlerinin eline geçer. 07 ve 11 Martta iki kez Diyarbak r’ ku atan eyh Said Efendi güçleri ehri alamazlar. Bu durum hareketin askeri ve siyasi alanda dönüm noktas olu turmu tur. Diyarbak r’ n al nmamas ile askerî planda hareketin gerilemesi süreci ba lam r ve bu süreç hareketin ba lang çtaki yay lma ivmesine denk bir ivmeyle sürmü tür.195

15 Nisanda Mu ve Varto aras ndaki Abdurrahman Pa a Köprüsü’nde hareketin önderi eyh Saîd Efendi yakalanarak Varto’ya götürülür. Orada ilk sorgusu yap ld ktan

193 Ta nar, a.g.e, s.27

194 Osman Ayd n, 1925 Kürt Ulus Hareketi, Doz Yay nc k, Almanya 1997, s.73 195 Ayd n, a.g.e, s.73-74

sonra Diyarbak r’a gönderilmi tir. ark istiklal mahkemesinde, eyh Said Efendi ile ilgili esas dosyada 79 san k hakk nda dava aç lm r.

Yarg lanma boyunca eyh Said Efendi, hareketin yönetimi konusunda tüm sorumlulu u üzerine alm r. Hareket konusunda sorulan tüm sorulara kendi ad na konu tu. Dini hükümlerinin ortadan kalmas yla özellikle de halifeli in kald lmas nedeniyle böyle bir harekete giri tiklerini beyan etmi tir. Ancak Piran’da silahlar patlad ktan sonra kendisini hareketin ba nda buldu unu, hareketin kendili inde do du unu, örgütlü bir hareket olmad konusunda ifade vermi tir.

Mahkemenin, gerek yurt içinde gerekse yurt d nda hareketin ba lant lar yla ilgili srarl sorular na kar n u cevab vermi tir: “Ne hariçten nede dâhilden te vik eden hiç kimse yoktur”. Mahkemenin zab tlara geçirtmek istedi i önemli bir husus hareketin Terakkiperver Cumhuriyet Partisi ile olan ili kisiydi. eyh Said Efendi’den srarla sorulmas na ra men eyh Said Efendi, hareket ile parti aras nda herhangi bir ba lant n olmad srarla vurgulam r. Mahkeme sonucunda eyh Saîd Efendi dâhil 49 ki i idama mahkûm edilmi tir. 29 Haziran pazartesi günü eyh Said Efendi ve arkada lar idam edilmek suretiyle cezalar infaz edilmi tir. dam gecesi Cumhuriyet gazetesi muhabirinin uzatt deftere eyh Said Efendi, Arapça olarak unlar yazm r: “Siz ba ma gelenlerle u ra may b rak n, umurumda de il. Bana verilen cezadan kurtulmak için hiçbir gayret de göstermiyorum. Önemli olan gitti im yolun Allah ve din yolu olmas r.” Mehmet Said Nak ibendi.196

3.8.1.2. eyh Saîd Hareketinin Etkileri

1925 eyh Saîd Efendi meselesi ba lad nda Terakkiperver Cumhuriyet rkas n lideri eski ttihat Terakkici Ali Fethi Bey(Okyar) ba bakand r. eyh Said Efendi meselesi ç kt nda hareket bahane edilerek önce hükumet de ikli i gerçekle tirilmi ve smet nönü ba bakanl a getirilmi tir. Daha sonra partinin, eyh Said meselesi ile ili kili oldu u iddias yla ( eyh Said Efendi sorgusunda srarla hareket

196 Ayd n, a.g.e, s.82-85

ile parti aras nda hiçbir ba lant olmad beyan etmesine ra men)Terakkiperver Cumhuriyet F rkas kapat lm r.197

Meclis’te çok sert tart malar neticesinde Takrir-i Sükûn Kanunu kabul edilmi tir. Ayn oturumda Ba vekil smet Pa a’n n vermi oldu u bir tezkere ile stiklâl Mahkemeleri’nin kurulmas teklif ediliyordu. O tezkere öyledir:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti Celilesine 31 Temmuz 1338 tarihli stiklâl Mahakimi kanunun birinci maddesinin bah etti i selâhiyete binaen hükümet harekât- askeriye m nt kas nda usulü dairesinde derhal bir stiklal Mahkemesinin te kil ve faaliyete iptidar eylemesini taht vücupta görmekte ve i bu mahkemece verilecek idam kararlar n dahi ayn kanunun 5. maddesi mucibince ve vaziyetin müstaceliyet müsaade talep eder. Bundan ba ka ahvali fevkalade binaen ilan olunan seferberli in milletin ve cumhuriyetin emniyetini muhil ve irticai propagandalar n, te ebbüsat ve harekât n kavanin-i mahsusuna tebean men ve tecziyesi esbab n da serian ... stiklâl Mahakimi kanunun birinci maddesi mucibince idam kararlar Meclis-i Âlice tasvip edilmek ve merkezi Ankara’da olmak ve daire-i kazas harekât ekseriye m nt kas haricindeki vilayete amil bulunmak üzere derhal ikinci bir stiklâl Mahkemesi’nin te kiline müsaade buyrulmas teklif ve rica ederim efendim.”198

Yeni hükümetin kurulmas ve Takrir-i Sükûn Kanunun ç kar lmas ile yeni bir döneme girilmi tir. Hatta girilen bu yeni döneme Takrir-i Sükûn dönemi de denilmi tir. Bu dönemde eskiye nazaran birçok de iklik ya anacak ve Türkiye Cumhuriyeti tarihine derin izler b rak lacakt r. Takrir-i Sükûn Kanunu ile dönemin muhalif bas olan; Tevhid-i Efkâr, Son Telgraf, stiklâl, Sebilürre ad, stikbal, Orak Çekiç, Ayd nl k vb. gazete ve mecmualar, eyh Said Efendi Hareketinde etkisi olduklar ve ülkede irtica propagandas yapt klar gerekçesiyle kapatt lm lard r.199