• Sonuç bulunamadı

21 Temmuz 1914 tarihinde seferberlikle beraber Diyarbak r’da s yönetim de ilan edildi. Bu ilan ayr ca davul ve zurna çal narak bütün çar ve pazar yerleri dola mak suretiyle halka duyuruldu. Seferberli in ilan üzerine 20-40 ya lar ndaki erkekler silah alt na al nd .165 Diyarbak r’da seferli in ba lad y llarla Mustafa Akif Tütenk, an lar nda Diyarbak r’ n durumunu öyle anlat r:

“Silah alt na al nan askerlerin sevk i leri düzensiz bir ekilde yürütüyordu. Silah

163 Faruk Evrenk, Me rutiyetin Sosyal Kabulü, [Diyarbak r ve Çevresi Örne i], Yay nlamam Yüksek Lisans Tezi, Dicle Üniversitesi SBE, 2012, Eri im Tarihi:08.09.2013, a.g.e, s.104

164 Evrenk, a.g.e, s.105 165 Beysano lu, a.g.e, s786

alt na al nacak ah slara itibar edilmiyor, silah alt na al nacak ki iler sokaklarda yat p kalk yordu. Her gün de ik emirler ç yor, sevk olunan ah slar bazen Harput’tan bazen de Malatya’dan terhis ediliyor. Sabah terhis edilen ah s, ak am tekrar ça yordu. Doktor muayenesiyle tecil edilenler silah alt na al yor, muayenesiz, tecilsiz ah slar silah alt na davet edildi i halde sokaklarda dola yor. Davete itaat etmeyenlerle firar edenler hakk nda çe itli ve çeli kili emirler geliyor. Firariler sabah ilan edilen bir ceza ile af ile ak aml yor. Bir ke meke lik sürüp gidiyordu. Özellikle tekâlifi harbiye komisyonu idarenin düzenini tamamen bozuyordu.

Hristiyan efrad n büyük ço unlu u askere kabul edildi. Ellerindeki sanayii vesile eden tekalif heyeti bu vas ta ile büyük yolsuzluklar icras nda kusur etmediler. Efrad slami’ye peri an surette Hasan Kale’de, Erzurum’da Rus kur unlar na gö üs gerdikleri ve tifüs hastal yla pençele tikleri zaman Ermeni gençleri birer vesile ile tekalife kabul olunarak hükümetin yok edilmesi plan yapmakla u ra yorlard . Vali celal bey görevden al nm yerine Adanal Hamid Bey tayin edilmi ti. Hamid bey zaman nda Ermeniler daha çok korunur bir duruma geldiler. Ermeni firarileri art k aleni surette sokaklar dola maya ba lad lar. Askerli e kaybolunanlar bile firar ederek korkusuzca etrafta geziniyorlard . Hükumet bunlar k talar na göndermek art yla affetti. Ama bu da fayda etmedi. Takip olunur olunmaz damlara ç kt lar.

Hristiyan mahalleri adeta bir kale, bir ecnebi kalesi hükmüne alm idi. Sokaktan soka a geçmek için damlar üzerine merdiven köprüleri yap ld . Takip eden polis ve jandarmalarla çarp yorlard . 1914 y n garip bir tevakkufu da kar ya mamas ve cakl n s n alt na dü memesiydi. Bu müsait havadan faydalanan gayr-i müslim asker kaçaklar damlardan inmediler. Damlarda kahveler kuruldu. Ve i te bu cihetle “dam alay ” te kilat kuruldu. K talardan firar edenler bunlara kat yorlard . 15. K t’a-i seferiyye k mevsiminde ya murlu bir havada Diyarbak r’a gelmi tiler. Bu k t’a- seferiyye içinde bir miktar Rum, Ermeni ve sair cemaatlerden gruplar vard ... Gerek Ba dat askerlerinin bir k sm n silahlar sat na alan ve gerekse damlardaki te kilat geni letmek için çal an Ermeni komitecileri, bu sefer k t’a içindeki bir k m Ermeni askerlerini firar ettirip silahlar yla birlikte saklad lar. Hükumet Ermeni asker firarilerini takip edecek güce sahip de ildi.”166 Ziya Gökalp’ n damad Ali Nüzhet Göksel, o günkü

166 Beysano lu, a.g.e, s.788

artlarda Diyarbak r’ n içinde bulundu u ortam öyle anlatmaktad r:

“Diyarbak r, o zamanlarda birinci dünya harbinin do urdu u büyük felaketin içinde ezilmi ti. Bu yetmiyormu gibi, stanbul hükümetinin kurdu u divan harpte Ermenilerin davalar ele al nm , bu yüzden, bu i le alakal say lan baz Diyar Bekirlerin de tevkifi cihetine gidilmi tir. Mebus Mustafa Ekinci’nin babas evki Bey, eski valilerden Diyarbak rl Kadri Üçok ve di er baz önemli ahsiyetlerin takibine ba lan lm r. Yüzy llar boyunca Türklerden daha serbest ve müreffeh ya ayan Ermeniler, Rusya’daki rkda lar yla birle erek masum Türk köylerinin yakm lar. Van ve Bitlis vilayetlerinde canlar kurtaran birçok aile peri an bir halde kaç p Diyarbak r’a gelerek yerle mi lerdir.

Ziya Gökalp Diyarbak r’a geldi i vakit memleket halk n birinci derdi Ermenilerin yapt vah etlerle tahribat n açt yaralar idi. kincisi de Diyarbak r’daki “Hürriyet ve tilaf Cemiyetinin” eski “ ttihat ve Terakki” mensuplar na kar dü manl pek ileri götürmesiydi... Mütarekenin do urdu u o korkunç neticeyi müteakip bu tür karde kavgalar n verdi i derin bir ümitsizlik, memleket havas doldurmu tu. ngiliz yüzba Noel, mütareke artlar ndan faydalanarak, merkezi stanbul’da bulunan “kürt teali cemiyetinin” bir ubesini kendi emeline hizmet ettirebildi i gafil bir ahs n eliyle Diyarbak r’da açt rm . Bunlar faaliyete geçtikten k sa bir zaman sonra, hükümet taraf ndan cemiyetleri kapat ld ... 167

Diyarbak r’ n iç durumu k saca anlat lan bu hava içinde bulunurken, bir gün dâhiliye naz Ali Kemalden gelen bir telgrafta: ‘Sevr anla mas n tatbiki cümlesinden te kil edilecek olan Ermenistan’a ilhak edilecek vilayetlerin idaresi, orada ikamet eden insanlara b rak ld ’ bildirilmi tir. Böylece fiilen stanbul hükümeti Diyarbak r’dan ümidini keserek bu ehri Ermeniler ile bunlar n hamisi olan büyük devletlerin entrikalar na terk edilmi oluyordu.

Bunlardan ba ka, o zaman Diyarbak r’da adeta iki ayr hükümet vard . Biri sivil hükümet ve ba ndaki vali, stanbul hükümetinin emrinde idi ve onun politikas takip ediyordu. kincisi de askeri hükümetti ki ba ndaki kolordu harbiye reisi Halit Bey idi. Bu hükümet Ankara ‘ya ba idi. Sivil hükümet, ermeni meselesiyle alakal sayd kimseleri

167 Beysano lu, a.g.e, s.788

tevkif etmeye ba lay nca, askeri hükümet onlar himaye eder ve takibattan kurtar rd . te k saca izah çal m bu davalar ars nda önemli bir rol oynayan iktisadi buhran da bu duruma eklenirse Diyarbak r’ n o zamanki psikolojik hayat daha iyi ayd nlanm olabilir.”168

3.5. 1914 YILI BÜYÜK YANGINI

I. Dünya Sava yla beraber Diyarbak r’da da büyük bir k tl k ve pahal k ba lam . 18 a ustos 1914’te gece yar bu day pazar nda “Cendere” denilen yerde ba layan yang n k sa sürede Ulu camii önünden melik Ahmet pa a çar na kadar ve eski Borsa Han ndan Kazanc lar çar na kadar uzanan geni bir alan kaplad . En büyük ma azalar n, hanlar n, i yerlerinin bulundu u yang n sahas nda hiçbir ey kurtar lamad . Bin iki yüz dükkân ve birkaç han tamamen yand . Surla çevrili eski ehrin ortas nda bulunan bu geni alan harap oldu. Bu yang n ve daha sonra Mu , Van ve Bitlis i gal bölgelerinde göç eden, aç ve peri an olan halk n ehre göç etmesiyle Diyarbak r’daki açl k ve sefahat daha da artt . Ayr ca harp sebebiyle Diyarbak r 2. Ordu merkezi oldu. Bütün camiler zorunlu olarak askerlere ayr ld . Ba ta Nebi Camii olmak üzere çe itli ran hal lar ayaklar alt nda ezildi, bir k sm çal nd veya götürüldü. Camii mihrap ve duvarlar süsleyen renkli ve çok eskiden kalma çinilerin ço u tahrip edildi.169

1916 y sonlar nda ba layan tifüs ve kolera salg ço u göçmen ve askerden olmak üzere ehir nüfusunun yar na yak n insan hayat kaybetti. Sur diplerinde, açl ktan ölü insan etini yiyen görüldü. Bu hastal k ve açl k bir y ldan fazla sürdü. 170