• Sonuç bulunamadı

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

4. İzdivaç Programlarının Eleştirel Söylem Analiz

4.2. Evlilik Kriterlerinin Önem

Evlenmek isteyen her kadın ve erkek için eş seçimi hayati bir önem taşır. Bu seçim, bir izdivaç programında talipler arasındaki en iyi eşi seçmek söz konusu olduğunda daha da önemli olmaktadır. Böylesi önemli bir seçim, bir ömür boyu sürmesi beklenen evlilik sürecinde nasıl bir eş ile daha uyumlu yaşanabileceği üzerine ciddi biçimde düşünmeyi gerektirir. İzdivaç programlarına katılan her aday, eş adayıyla ilgili ilk değerlendirmeyi daha önce belirlediği kıstaslar çerçevesinde yapmaktadır. Esra Erol’da Evlen Benimle ve Su Gibi programlarında adayların eş adaylarıyla ilgili kıstasları evlilik kriterleri olarak adlandırılmaktadır.

İzdivaç programlarına katılan her kadın ve erkeğin kendine özgü evlilik kriterleri bulunmaktadır. Evlilik kriterlerinin içeriği, bu kıstasları düşünen ve belirleyen kişiye göre biçimlenmektedir. Kişiye özgü faktörler, bebeklik yıllarından başlayan, gelecekteki davranışın çerçevesini oluşturan inşa sürecindeki yaşantılar ve genetik kişilik özelliklerinin harmanlanması sonucu ortaya çıktığı için kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Bu nedenle izdivaç programlarına katılan her adayın evlilik kriterleri birbirinden farklıdır.

Her bireyin kendine özgü olan ve kendi zevklerini ifade eden bir kişisel ideali vardır. Cinsiyete ve kişisel özelliklere göre belirlenen bu ideal, içinde yaşanılan kültüre özgü beğeniler ve normlar çerçevesinde oluşmaktadır. Çünkü kültür insanın yarattığı bir varlık alanı olarak, insanı yaratan bir varlık alanıdır da. Kültürel olarak inşa edilen ve

156

onaylanan toplumsal cinsiyet rolleri, kadına ve erkeğe biçilen farklı değerler ve normlar nedeniyle kadına ve erkeğe özgü farklı söylemlerin oluştuğu bir alanıdır. Aynı kültürde doğup büyümüş olan kadınlar ve erkekler tarafından içselleştirilmiş olan bu söylemler, yine onların söylemlerinde dile gelerek pekiştirilmekte ve yeniden üretilmektedir. Örneğin, kadınlar ve erkekler izdivaç programlarında “oturmasını kalkmasını bilen”, “Allahı’nı bilen” eş adayları aradıklarını söylerken bu kalıpları pekiştirmektedirler.

İzdivaç programlarına katılan adaylar, kendilerini yaş, meslek, evlilik sayısı, sahip oldukları çocuk sayısı ve nerede yaşadıklarını belirterek tanıtmaktadırlar. İzdivaç programlarının akışı içinde adaylarla ilgili bu kısa tanıtımlar tekrarlanmaktadır. Bu “ekran tanıtımları” ile adaylarla ilgili özet bilgi izleyiciye hatırlatılmış olmaktadır. Ancak, kadın ve erkek adayların ekran tanıtımları arasında önemli bir fark göze çarpmaktadır. Erkek adayların ekran tanıtımlarında, kadın adaylardan farklı olarak, meslek ve aylık gelir bilgilerinin yanı sıra mal varlıklarıyla ilgili ayrıntılı bilgi verildiği görülmektedir.

Sevgi: 19 yaşında, hiç evlenmedi, Kütahya’da yaşıyor.

Gülay: 26 yaşında, üniversite mezunu, hiç evlenmedi, Edirne’de yaşıyor. Yasemin: 44 yaşında, 1 çocuğu var, İzmir’de yaşıyor.

(Esra Erol’da Evlen Benimle / 03. 12. 2012)

Abdülhamit: 47 yaşında, emekli, aylık geliri 5000 TL. evi ve arabası var, İstanbul’da yaşıyor.

Hasan: 41 yaşında, ziraat mühendisi, aylık 2500 TL. geliri var, 3 dükkanı, 2 evi ve arabası var. Hiç evlenmedi, Manisa’da yaşıyor.

(Esra Erol’da Evlen Benimle / 07. 12. 2012)

Kadın ve erkek adayların ekran tanıtımları arasındaki bu ayrıntı, erkeğin maddi kaynaklarının farklı bir öneme sahip olduğunu göstermektedir. Başka bir ifadeyle, kadın ve erkeklerin ekran tanıtımları arasındaki bu ayrıntı, ekonomik açıdan kadının erkeğe bağımlı olduğunu onaylayan ve pekiştiren bir uygulama olarak yorumlanabilir. Bu konuyla ilgili tartışma Aylık Gelir, Evlilik ve Aşk Arasındaki İlişki ve Görünmeyen Emek Ev-işi başlıkları atında yer almaktadır.

157

Evlilik kriterleri, izdivaç programlarına katılan adaylar açısından büyük öneme sahiptir. Özellikle ilk evliliğini yapmak üzere bu programlara katılan adayların kendi kriterleri konusunda çok titiz davrandığı görülmektedir. İlk kez evlenecek olan 54 yaşındaki Rahmiye ile Esra Erol arasında geçen konuşma bu önemi açık bir şekilde göstermektedir.

Esra Erol: Rahmiye ablacım kriterlerinde değişiklik oldu mu? Rahmiye: Olmadı.

Esra Erol: Nasıl bir eş aradığınızı söyler misiniz?

Rahmiye: Elli-altmış üç yaşları arasında, yüksek okul mezunu, maddi durumu iyi, neşeli, güler yüzlü, sağlıklı, Anadolu yakasında oturan, beyaz veya buğday tenli, renkli gözlü olmamalı.

Esra Erol: Çünkü kendisi renkli gözlü olduğundan bir evde iki renkli gözlünün fazla olduğunu düşünüyor. Hiç evlilik yapmadı, gayet seçici, elli dört yaşında bir hanımefendi.

Rahmiye: Yanında çocuk ve yaşlı insan olmasın. Çocukları olabilir de evlenmiş gitmiş olabilir, ayrı yaşıyor olabilir. (Esra Erol’da Evlen Benimle / 28. 12. 2012)

Evlilik kriterlerinin açık ve net bir biçimde belirtilmemesi, hem aday hem de talip olan kişi açısından hoş olmayan durumlara neden olabilmektedir. Örneğin, Fatih’in evlilik kriterlerinde eş adayının yaşını belirlememiş olması, kendisinden yaşça büyük ve kilolu bir kadınla görüşmek zorunda kalmasına neden olmuş, Fatih, talibinin hemen ardından, kriterlerini tekrar dile getirmiştir. Aşağıda, Fatih’in reddettiği talibinden önceki ve sonraki kriterleri yer almaktadır.

Fatih: Bayan kuaförüyüm. 40 yaşındayım. İstanbul’da ailemle beraber yaşıyorum. Herhangi bir maddi problemim yok. Herhangi bir yaş kriteri koymuyorum. Zayıf, bakımlı ve kendine güvenen bir hanım istiyorum. Evliliği kesinlikle bir kaçış olarak görmemeli ve kendi ayaklarının üzerinde durabilen bir bayan olmalı. (Su Gibi / 17. 12. 2012)

Fatih: 25-30 yaş arasında olsun istiyorum. İlk tercihim hiç evlenmemiş olsun. Bu olmaz, evlenip ayrılmış olabilir ama muhakkak çocuksuz olsun. İstediğim şey bu. Ayriyeten de çalışan bir bayan olursa iyi olur. (Su Gibi / 24. 12. 2012)

Evlilik kriterlerinin önemi, adayların kriterlerini dikkate almayan talipler geldiğinde bir kez daha ortaya çıkmaktadır. İzdivaç programlarında adayların evlilik kriterleri tekrar tekrar yayınlansa da pek çok kişi bu kriterleri dikkate almadan adaylara

158

talip olarak gelmektedir. Bu konuda en mağdur olan kişilerden biri Su Gibi’nin evlilik adaylarından biri olan Hatice’dir. Hatice, evlilik kriterlerinde değişiklik yapmasına rağmen isteklerine uygun bir taliple karşılaşamamış ve kriterlerine uymayan talipler nedeniyle zor anlar yaşamıştır.

Uğur Arslan: Hatice, memur kriterin devam ediyor mu hala?

Hatice: Başlarda memur olsun dedim ama illa memur olması gerekmiyor. En azından düzgün bir iş sahibi olmalı. Mesleğinde düzgün bir yere gelmiş olmalı Uğur Bey. (Su Gibi / 07. 12. 2012)

Hatice’ye talip olan Yılmaz, kışın İstanbul’da yaşayan, yaz aylarını Marmaris’te turizmle ilgilenerek geçiren, doğa sporları yapmaktan hoşlanan bir erkektir. Kendisini “yerinde duramayan ve hayatı doya doya yaşayan bir insan” olarak tanıtan Yılmaz’ın, klasik bir ev kadını görünümündeki Hatice’ye talip olması Uğur Arslan’ın dikkatini çeker ve Yılmaz’a neden Hatice’ye talip olduğunu sorar.

Uğur Arslan: Yılmaz neden Hatice Hanım’a talip oldun merak ettik şimdi. Sen sporcu, aksiyon bir adamsın. Hatice görsel olarak daha bir ev hanımı duruyor. Yani öyle atlayacak zıplayacak, dağa tırmanacak, dibe dalacak biri değil. Neden Hatice’ye talip oldun?

Yılmaz: Her şeyin bir başlangıcı vardır. Yapabilir diye düşünüyorum.

Hatice: Evet ben tam bir ev hanımıyım. Uğur Beyin de dediği gibi, çok iyi anlıyor insanlardan. Tamamen evcimen bir insanım. On beş yıl çalışma hayatı olan bir bayanım ama çok evcimenim. Evimden işime, işimden evime yani. Sigara alkol yok.

Uğur Arslan: Hatice gel dalalım, Hatice gel Everest’e tırmanalım dedin mi bitirirsin Hatice’yi, yani nasıl olacak bu iş? Sen neyi beğendin, ne beğendin Hatice’de?

Yılmaz: Yani duruşu güzel bir kadın. Yani gözlerinde ışık var.

Hatice: Yani güzel bir kadın gideyim göreyim dediniz. Kriterlerimi dinlemek hiç aklınıza gelmedi mi?

Yılmaz: Benim için bir kadında akıl ve zekâ önemli. Güzellik benim için inanın fazla bişey değil.

Hatice: Benim akıl zekâmı bilmiyorsunuz, güzel olduğum için geldiğinizi söylediniz.

Yılmaz: Siz o zaman kendinizin aklı olmadığını mı şey yapmaya çalışıyorsunuz?

Hatice: Yani akıl zekâ diyorsunuz ama görsellik için geliyorsunuz.

Yılmaz: Hayır ben öyle bir şey demedim. Görsellik için gelmedim buraya ben. Hatice: Niçin geldiniz?

Yılmaz: Ben görsellik için gelseydim dünyanın en güzel kadınları… Yani ben turizmle uğraşan bir insanım sonuçta.

Hatice: Yani gelmeden önce biraz kriterleri dinlerseniz… hani şu kriterleri vardır, bu kriterleri vardır diye bakarsanız… (Su Gibi / 07. 12. 2012)

159

Hatice ile Yılmaz arasında geçen konuşma, erkeklerin genellikle kadınların dış görünüşüne göre talip olmaya karar verdiklerini göstermektedir. Hatta erkeklerin kendi düşlerinde önceden yarattığı kadına az da olsa benzemesi nedeniyle bir kadına talip olduklarını söylemek yanlış olmaz. Çünkü Uğur Arslan’ın da vurguladığı gibi Yılmaz’ın ve Hatice’nin birbirine uygun olmadığı ve ikisi arasında ortak nokta bulunamayacağı açık olarak görünmektedir. Bu konuşmada dikkat edilmesi gereken ikinci nokta, Yılmaz’ın güzellik yerine akıl ve zekâyı önemsediğini söyleyerek Hatice’yi etkilemeye çalışmış olmasıdır. Ancak Hatice, kriterlerini dikkate almadan gelen Yılmaz’ın, kendisine gereken önemi vermediğine inandığı için onunla özel görüşmeyi reddetmiştir.

Firestone’a göre kadınların bir sınıf olarak sömürülmesinin belirgin niteliği cinsel olduğuna göre kadınların hepsinin birbirine benzediklerinin yani benzer dişiler olduklarının farkına varmamaları için erkeklerin bir yol bulmaları gerekmiştir. O yol da, erkeğin karşısındaki kadını cazibeli ve güzel bulduğunu söylemesidir. Kadınların cinsel bakımdan özelleştirilmesi, onların erkeklerin gözünde birer birey olarak görünmez kılan sınıfsal genellemelere karşı uyutulmaları süreci olarak işler (Firestone, 1993, s. 160).

İzdivaç programlarında, adayların belirlediği kriterleri dikkate alarak gelen taliplere de rastlanmaktadır. Ancak, kadın aday tarafından beğenilmeyen talip bu defa “elektrik alamadım” “sıcaklık alamadım” “bir şey hissedemedim” gibi bahanelerle reddedilmektedir. Bu bahaneler daha çok kadınlar tarafından kullanılmakta, erkek adaylar, “kriterlerimiz uymadı” “anlaşamadık” diyerek taliplerini reddetmeyi tercih etmektedirler.

Erkek adaylar arasında uzun süre programa katıldığı halde hiçbir talibine onay vermeyenler de bulunmaktadır. Esra Erol’da Evlen Benimle programındaki adaylar

160

arasında bulunan Abdülhamit ve Kadir kendilerine uygun olduğu düşünülen pek çok talibi reddettikleri için eleştirilmektedir. 49 yaşında, emekli, Kayseri’de yaşayan ve iki çocuk babası olan Kadir çok seçici davranmasının gerekçelerini şöyle açıklamaktadır:

Kadir: Şimdi Abdülhamit Bey ve ben, biliyorum aslında ikimiz de eleştiriliyoruz. Bunları ben hissedebiliyorum. Biraz seçici olduğumuz için. Bu bizim şarjördeki son mermi diyorum. Biraz ince eleyip sık dokumalıyız. Çocukları düşünmek zorundayız, duygularımızı düşünmek zorundayız. Bunu dönüşü olmayan bir yol diye düşünüyorum. (Esra Erol’da Evlen Benimle / 10. 12. 2012)

Kadir’in açıklamaları, yalnızca ilk evliliğini yapanların ya da yalnızca kadınların değil, ikinci ya da üçüncü evliliğini yapacak olan erkeklerin de eş seçimi konusunda çok titiz davranabileceğini göstermektedir. Kadir’in söyledikleri, annesiz kalan çocukların ve erkeğin bir kadının varlığına duyduğu ihtiyacı yansıtmaktadır.

İzdivaç programlarına evlenmek amacıyla katılan kadınlar ve erkekler televizyonun geniş bir alana ulaşan yayınlarından faydalanarak kendilerine talip olacak kişilerin sayılarını arttırmayı amaçlarken, bir yandan da kendilerinin belirlediği kriterlerle taliplerini sınırlamaktadırlar. Bu sınırlar, eşte olması arzu edilen karakteristik niteliklerin evlilik kriterlerine eklenmesiyle daha da daralmaktadır. Esra Erol’un sunduğu izdivaç programının uzmanlarından biri olan Avukat Hatice Temizkan, adayların çok fazla kriter sıralamasını ve kriterlere uymadığı için taliplerini bir çırpıda reddetmelerini yanlış bulduğunu söylemektedir.

Avukat Hatice: Esra Hanım ben şunu söylemek istiyorum, çok fazla kriter sıralayanlar için bunu söylemek istiyorum. Örneğin, işte yeşil gözlü, boyu şöyle olsun, şurada otursun vesaire gibi… Böyle bir şey yok. Hayatta hepimizin çok fazla idealleri vardır, beklentileri vardır ama bunların hepsine bir anda kavuşmamız mümkün değil. Bunları bilerek, bu kadar sıraladığınız zaman sınırlandırmış oluyorsunuz. Tam tersine taliplerinizin daha çok azalmasına sebebiyet veriyorsunuz ve evrene de olumlu elektrik göndermiyorsunuz. Bence olumlu olun ve biraz akışa bırakın. (Esra Erol’da Evlen Benimle / 28. 12. 2012)

161

Avukat Hatice’nin söyledikleri, ideallerde yaratılan eşe “irade dışı düşüncelerin araya girmesiyle ulaşılabilir” saptamasını doğrular niteliktedir. Pek az bilim adamı tarafından incelenen bu tutku Freud’a göre “bloke olmuş ya da gecikmiş bir cinsel dürtü” olarak küçümsenmiştir. Oysa birçok kişi için sevdalanma, doğanın yasalarına ve bilimin gözlemlerine karşı gelen mistik, anlaşılmaz hatta kutsal bir deneyim olarak kabul edilmektedir (Fisher, 2003, s. 32). İzdivaç programlarına katılan adaylar, evlilik kriterlerini işte böyle bir deneyim yaşamalarını sağlayacak kişiye ulaşmak amacıyla belirlemişlerdir. Evlilik kriterlerinin ilk sırasında yaş kategorisi bulunmaktadır.