• Sonuç bulunamadı

7. EL-FEREC BA‟DE‟ġ-ġĠDDE‟DEKĠ HĠKÂYELERĠN ÖZETLERĠ (ĠLK

1.2. Düğüm Motifleri

1.2.6. Evlilik ile Ġlgili Motifler

Bu motif grubu altında üç motif vardır. Genellikle kültürel özellikleri ile dikkati çeken mehir, talak-ı selase ve çeyiz motifleri, evlilik ile olan iliĢkilerinden dolayı böyle bir baĢlık altında toplanmıĢtır. Bu üç baĢlık, motif olmanın alamet-i farikalarından sıra dıĢı olma ve kültürel arka plana sahip olma özelliklerini barındırmaktadır. Bugünden bakıldığında bize sıra dıĢı görünen fakat geçmiĢte toplumlarının gerçeği olan bu motifler, daha çok Arap toplumunun kültürel dokusunu yansıtmaktadır. Özellikle mehir ve talak-ı selase bu söylemimizin esasını oluĢturmaktadır.

1.2.6.1. Mehir

Mehir (mehr, mihr), müslüman bir erkeğin nikâh esnasında eĢine vermeyi kabullendiği mal veya paraya denir.157

Bu para erkeğin kadından ayrılması durumunda, belli bir süre geçimini sağlaması amacıyla kadına verilir. Böylelikle

156 Süleyman‟ın ölümüne hükmettiğimizde, öldüğünü ancak asasını kemiren ağaç kurdu sayesinde

anlamıĢlardı. Süleyman‟ın cesedi yere yıkılınca ortaya çıktı ki, eğer cinler gaybı bilmiĢ olsalardı o aĢağılayıcı eziyete katlanıp durmazlardı. (Sebe, 34/14) ayeti halktaki bu yanlıĢ inanıĢı tashih etmektedir.

157 Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 22.Baskı, Aydın Kitabevi Yayınları,

kadının mağdur olması engellenir. Arap toplumundan Müslüman toplumlara aktarılan bu gelenek, aynı zamanda Ġslami bir hüviyete de sahiptir. Kuran-ı Kerim‟de Nisa suresinin dördüncü ayetinde; „Kadınlara mehirlerini gönül hoĢluğuyla verin. Eğer kendi istekleriyle o mehrin bir kısmını size bağıĢlarlarsa, onu da afiyetle yiyin.‟158

denmektedir. Bu ayet dıĢındaki birçok ayetten de anlaĢılacağı üzere kadınlarla evlenmenin bir Ģartı olarak onlara mehir verilmesi emredilmiĢtir. Evlenilecek kadına mehir verilmesi Kuran-ı Kerim‟de emredildiğinden Müslüman olan bütün toplumlarda bu motifi görebilmek mümkündür.

Ferec‟in ikinci hikâyesinde Fazlullah‟ın eĢi, Fazlullah‟a yaptıklarından dolayı kadıyı kandırmaya karar verir. Kendisini kadıya bir meyhanecinin kızı olarak tanıtıp, babasının kendisini isteyenlere, kızım sakat, iĢinize yaramaz dediğini belirtir. Bu yüzden evde kaldığını söylemesi üzerine, kadı bu kızı istemeye karar verir. Kızın tarif ettiği kiĢinin gerçekten sakat bir kızı vardır. Kadı bilmeden bu kızı ısrarla isteyince kızın babası mehir ister:

Ķāđį buyurdı, śundūķdan altun kįsesin getürdiler, mįzānıla çekdiler, biñ dįnār zer-i münevver-i müdevver Reng-rez öñinde ķodılar. Andan eyitdiler: “Ǿaķd idelüm.” Reng-rez eyitdi: “Bunuñ gibi dįnārdan iki biñden eksüge mehr olmaz” didi. Ķāđį: “olsun fermān senüñ” didi. (2.H/44)

Zaten evli olan kadı, karısını boĢar. Bunun için ona da mehrini verir: Ķāđį eyitdi: “Saña ne gerek?” didi. ǾAvrat eyitdi: “mehr u se ŧalāķ.” Ķāđį beş yüz dįnār virüp üç ŧalāķ Ǿavratını boşadı. ǾAvrat ŧurdı, atası evine gitdi. (2.H/45)

Böylece kadı, Fazlullah‟ın karısının onu kandırmasıyla hem eĢinden boĢanır hem de kötürüm bir kızla evlenir. Burada önemli nokta, erkeğin hem yeni biriyle evlenirken hem de boĢanırken mehir vermesidir.159

158 Kuran-ı Kerim, 4/4.

159 Bu durum mehr-i muaccel (nikâh esnasında kadına verilen para veya mal) ve mehr-i müeccel

(nikâhta kararlaĢtırılan mal veya paranın ölüm veya boĢanma halinde kadına verilmesi) ile ilgilidir. Bkz. Devellioğlu, age., s.603.

1.2.6.2. Talak-ı Selase

Kültürel bir arka plana sahip olan talak-ı selase; “üçten dokuza boĢ ol! demek suretiyle, erkeğin hanımını boĢamasına denir. Talâk-ı selâse ile boĢanan kadın, bir baĢkası ile yeniden evlenip boĢanmadıkça, eski kocasıyla evlenemez.160

Kuran-ı Kerim‟de boĢanmayla ilgili hükümleri içeren Talak Sûresi, müslümanların sosyal hayatlarında bu konuda yapacaklarını bildirir.161

Dolayısıyla dini bir doku kazanmıĢ bu motif, metinlerde karĢılaĢıldığında günümüz bakıĢ açısıyla dikkati çeken bir mahiyete sahiptir. Bu doğrultuda Ferec’teki ikinci hikâyede karşımıza çıkan motifte, Fazlullah’ın eşinin hilesine kanan kadı eşini talakı-ı selase ile boşar:

Ķāđį eyitdi: “Saña ne gerek?” didi. ǾAvrat eyitdi: “mehr u se ŧalāķ.” Ķāđį beş yüz dįnār virüp üç ŧalāķ Ǿavratını boşadı. ǾAvrat ŧurdı, atası evine gitdi. (2.H/45)

1.2.6.3. Çeyiz

Gelin için hazırlanan her türlü eĢyaya çeyiz denir.162

Pek çok kültürde olduğu gibi Türk kültüründe de önemli bir yeri olan çeyiz motifinin anlatılara yansıması, bazen kültürel dokuyu sunmak için bazen de metnin akıĢına iĢlevsel açıdan katkıda bulunmak içindir. Ferec‟teki sekizinci hikâyede Zeynülasnam cin melikine söz verdiği gibi bir kız bulur. Ancak bu kız çok fakir olduğundan evlenmesi için çeyizi yoktur. Bu arada, halifenin amcasıoğlunun kızı ölür, vasiyeti üzerine çeyizi bir yetime verilir. Bu yetim Zeynülasnam‟ın cin meliki için alacağı kız olur:

Bular bunda bu tedbįrdeyiken gįve-dūz zenbįline zevadecuķ ķoymış, odasına gelüyorurken görür ki otuz ķırķ deve bir ķızuñ cihāzuñ götürüp güyegü evine giderler. Gįve-dūz anı gördi aġladı.“İlāhi benüm ķızuma daħı bunuñ gibi cihāz virseñ n’olaydı?” didi. Meger ħalįfenüñ Ǿammisi oġlı varıdı. Oġulda ķızda bir ķızı varıdı. Ol ķızcuġaz irişmedin ere varmadın ölmüş, dermāndeligi deminde vaśiyyet itmişmiş ki “Bu benüm cihāzumı bir ögsüz ķıza vireler, baña sebeb-i raĥmet ola.” dimişmiş. Ol ķızuñ atası vaśiyyeti dürüst ŧutup cihāz aĥmālını gįve-dūz evine viribimişmiş. Doġru gįve-dūz evine develeri

160 Devellioğlu, age., s.1028.

161 Bkz. Kuran-ı Kerim, Talak Suresi. 162

çekdiler, ķapusında çökerdiler, ŧavarı rūzį ŧaşıdılar. Gįve-dūz evini doldurdılar, dürlü dürlü döşekler ile, dįvārını izārlar ile, saķfını dutuķlar ile, peşeħānlar ile, ķapularını perdelerle bezediler. Ķızını zer ü zįvere ġarķ eyledi. (8.H/175)

Halifenin amcasıoğlu kızından çeyiz gelince, ölen kızın babasının huzurunda Zeynülasnam ile bu yetim kızın nikâhları kıyılır. Kızı cinlerin melikine alan Zeynülasnam ona iliĢmeyince bu haber halifenin amcasının oğluna kadar gider. Zeynülasnam‟dan bu iĢin nedeni sorulunca Zeynülasnam yalan söylemek zorunda kalır.

On yedinci hikâyede Tahir, ġemse isimli cadının yardımıyla Ġrem Ģahını yenip sevdiği kızı onun elinden kurtarır. Cadı, kızı Tahir‟e nikâhlayıp çeyiz olarak otuz tane cevher verir:

Andan Şemse melik-i Kenek ķızı Ķamerü’l-Baĥr’ı ķatına oķıdı, ķız idindi ve eyitdi: ‘Atañ saña yavuzlıķ itdise ben eylük ideyim, seni bu yigide çiftlendürdüm. Cihāzsuzam diyüp yirinme, bu otuz dāne gevherlü ķılādei boynuña ŧaķın, cihāz olsun.’ didi. (17.H/309)