• Sonuç bulunamadı

7. EL-FEREC BA‟DE‟ġ-ġĠDDE‟DEKĠ HĠKÂYELERĠN ÖZETLERĠ (ĠLK

7.20. Bağdatlı Kadı ile Harun ReĢid

Hikâyeye göre Harun ReĢid‟in bir köĢkü varmıĢ. KöĢkün ĢehniĢininde oturan kiĢi her taraftan geçenleri görür fakat kimse ĢehniĢinde oturanı görmezmiĢ. Bir gün halife yine ĢehniĢinde oturup etrafa bakınırken kahkahalarla sohbet eden iki kiĢi halifenin dikkatini çeker. Halife bunların arasındaki latifeyi merak edip bu kiĢileri çağırtır. Halifenin huzuruna gelen bu iki kiĢiden biri Bağdat‟ın dört mahallesinden birinin kadısıdır. Diğeri daha genç olup, kadının arkadaĢıdır. Halife bu kiĢilere az önce aralarında geçen latifeyi sorunca genç olan, kadının baĢından geçen bir vakaya güldüğünü söyler. Bunun üzerine halife, kadıdan hikâyeyi anlatmasını ister.

Bir mahallenin kadısı olan bu adam yaratılıĢı icabı kadınları çok severmiĢ. Her gün Dicle kenarına gidip güzel hatunlarla eğlenirmiĢ. Bir gün zinanın yoksulluk getirdiğini duyunca ettiği iĢlere piĢman olur. Tövbe edip, eski hatalarını tekrarlamamaya karar verir. Ancak bu duruma sadece birkaç gün sabreder. Tövbesini de bozmamak için bu iĢe bir çare arar. Bulduğu çare Ģudur: Ġstediği cariyeyi satın alıp hevesini aldıktan sonra tekrar satmak ve yerine yenisini almak. Her gün pazara gidip önceki cariyesini satar ve yenisini alır. Bir gün pazarda yanında dört beĢ cariye olan yaĢlı bir kadına rastlar. Ona, cariyelerin satılık olup olmadığını sorar. Kadın elinde

daha güzel cariyelerin olduğunu söyler ve kadıyı evine götürür. Kadı daha önce o mahalleye gitmemiĢtir. Kadın mahalleye girince kadının kıyafetlerini değiĢtirtir. Kadı sağa sola bakmadan, nerede olduğunu da bilmeden yoluna devam eder. Saray gibi bir yere girerler. Burada kadıya pek çok cariye hizmette bulunur. Kadı dayanamayıp kızlardan birinin elini ayaklarını öpmeye baĢlayınca, kız bunu azarlar. Biraz sonra aynı kız yanında bir cariye ile çıkagelir. Cariye güzel sesiyle beĢ ayet okur. Kadı çok etkilenir. Daha sonra Ġncil ve Zebur‟dan ayetler ile Arapça kaside ve Farsça gazel okur. Daha sonra eline çeĢitli enstrümanlar alarak parçalar çalar. Cariye biraz sonra oynamaya baĢlayınca kadının aklı baĢından gider. Ancak kadın kızı bir Ģartla vereceğini söyler. Kadı ve kız kırk arĢın uzunluğu olan bir odaya çıplak konacaktır. Kadı, kızı yakalarsa hem muradını alacak hem de onu satın alabilecektir. Yakalayamazsa bu iĢ olmayacak. Kadı bunu hemen kabul eder. Onu kızı ile birlikte bir odaya koyarlar. Oda bomboĢtur. Sadece odanın ortasında biraz balçık vardır. Kadı soyunup kızı kovalamaya baĢlar. Kızı yakalamaya çalıĢırken odanın ortasındaki balçığa basar ve ayakkabıcılar çarĢısının ortasına düĢüverir. Çıplak olan kadıyı pazardakiler kovalamaya baĢlar. Kadı kendisini zar zor kurtarıp evine gelir. Böylece hem kıyafetlerinden hem de parasından olan kadının aynı zamanda gönlünde kızın hasreti kalmıĢtır. ġimdi bu kızın hangi mahallede olduğuna dair hiçbir fikri olmadığını belirtir.

Kadının hikâyesini hayretle dinleyen Harun ReĢid kahkahalarla güler. Kadıyı has nedimlerinden biri yapıp süslü kıyafetler hediye eder. Sonra kadıya, o cariyeyi bulup getirmenin imkânsız olduğunu, onun yerine saraydan güzel bir cariye vereceğini söyler. Kadı yaĢananları unutur. Halife her daim kadıdan bu hikâyeyi dinleyip gülermiĢ. Hak Teâlâ bu kitabın sahibine, müellifine, kâtibine rahmet eylesin.

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

1. EL-FEREC BA’DE’ġ-ġĠDDE’NĠN ĠLK YĠRMĠ HĠKÂYESĠNDEKĠ MOTĠFLERĠN TASNĠFĠ

Akademik çalıĢmalarda konuların tespiti kadar tasnifinin de önemli olduğu bilinmektedir. ÇalıĢmaların sağlam temellere oturması için tutarlı tasniflerin yapılması gerekmektedir. “Doğru bir sınıflandırma bilimsel betimlemenin ilk adımlarından biridir. Yapılacak incelemenin doğruluğu, sınıflandırmanın doğruluğuna bağlıdır.”72

Biz de bu doğrultuda motif konusu üzerine yapılan tasnifleri inceledik. ġimdi bu tasniflerden bazıları hakkında fikirlerimizi belirtip kendi tasnifimizi sunacağız.

Öncelikle tasnif konusu, ele alınan malzemeye ve tasnifteki amaca göre değiĢmektedir. Eğer üzerinde çalıĢılan malzeme konu itibarıyla altbaĢlık niteliğinde ise yapılacak olan tasnif, bu konuyu sadece kendi içerisinde tutarlı kılacak Ģekilde olabilir. Ancak üzerinde çalıĢılan malzeme bir türün genel özelliklerini barındırıyorsa yapılacak olan tasnif de bu türün diğer örneklerine uygulanabilir olmalıdır.

Ġncelediğimiz motif tasniflerinin bazılarında kullanılan Destanî, Dini, Tarihi, Sosyal, Mahalli, AĢkla Ġlgili, Sazla Ġlgili gibi baĢlıklar altında sunulan motiflerin pek çoğu birbirine dâhil olabilmektedir. Sözgelimi; Destanî olan bir motif Tarihi, Sosyal olan bir motif Mahalli, AĢkla ilgili bir motif Sazla ilgili olabilir. Bunun örnekleri çoğaltılabilir. Bu baĢlıklar incelendiğinde hepsinin anlamsal açıdan incelenen baĢlıklar olduğu görülmektedir.

Motif çalıĢmalarında pek çok araĢtırmacı tarafından esas alınan Stith Thompson‟un Motif Index of Folk Literature isimli çalıĢmasındaki motifler de anlamsal açıdan gruplandırılmıĢtır. Bu gruplandırma anlamsal açıdan olduğu için çeĢitli sıkıntılar barındırmaktadır. Bazı baĢlıklar altında verilen motifler kahramanla ilgili iken bazıları tarihi, bazıları sosyal konularla ilgilidir. Sözgelimi Mitolojik Motifler baĢlığı altında verilen motifler insanoğlunun arkaik düĢüncelerine dair iken, Akıllılar ve Aptallar baĢlığı altındaki motifler anlatılardaki kahramanlarla ilgilidir. Aynı Ģekilde Cinsiyet baĢlığı altındaki motifler ile Devler baĢlığı altındaki motifler esas alınan anlamsal gruplandırmada ortaklık arz etmemektedir.

72

Anlamsal bakıĢ açısı esas alınarak yapılan tasnifler içlerinde bir tutarsızlık barındırdıklarından, bu çalıĢmada motifleri yapısal açıdan tasnif etmeyi uygun gördük. Böylelikle motiflerin, hikâyelerdeki olay halkalarını birbirine bağlamada üstlendikleri iĢlevlerini daha açık bir Ģekilde görmeyi ve göstermeyi umuyoruz.

Hikâyelerin kuruluĢ felsefesinden yola çıkarak yaptığımız tasnifin pek çok halk anlatısına da uygulanabilir olduğunu düĢünmekteyiz. Çünkü halk anlatılarında olaylar belli bir düzen ve mantık sıralaması içerisinde verilir. Bu düzen ve mantık sıralaması, bazı motiflerin metnin sadece belli bölümlerinde bulunmasını sağlar. Elbette bu durum bütün motiflerin kesin olarak belli bölümlerde bulunması anlamına gelmemektedir. Çünkü halk anlatılarında, pek çok sebepten dolayı bölümler arası motif kaymaları mümkündür. Sözgelimi, tarihi süreç içerisinde anlatıların yeni hayat Ģartlarına, coğrafi özelliklere uydurulması ya da anlatıcıların metinlere yaptıkları eklemeler bu sebeplerden bazılarıdır. Motif kaymalarına rağmen yapısal açıdan oluĢturulan bir motif tasnifiyle, anlatı kurgularında hangi motiflerin genel olarak nerelerde kullanıldığı öğrenilebilir. Böylece münferit olarak bir motifle karĢılaĢtığımızda o motifin anlatının hangi bölümüne ait olduğunu kestirebiliriz.

Yapılan bu tasniften elde edilecek en önemli veri kanaatimizce, özellikle anlatıcılar tarafından sözlü olarak icra edilen anlatılarda, motif-iĢlev ikileminden yola çıkarak eksiklikleri tespit etmektir. Yani anlatının baĢında verilen bir motifin iĢlevi daha sonraki bölümlerde ortaya çıkmıyorsa ya da bir iĢlev, anlatı esnasında aniden ortaya çıkıyorsa bu durum kurgudaki eksiklikten kaynaklanır. Sözgelimi bir masalın serim veya düğüm bölümünde kahramana verilen yardımcı nesnenin masalın devamında hiçbir yerde geçmemesi ya da masalın ileriki bölümlerinde kahramana nasıl verildiği söylenmeden onunla iliĢkilendirilmesi anlatının eksik olduğunun göstergesidir.

Ferec hikâyelerini incelediğimizde her motifin her yerde bulunmadığını fark ettik. Bu durum küçük farklılıklarla da olsa hemen hemen Ferec‟teki her hikâye için geçerli sayılır. Bunu somutlaĢtırmak gerekirse; Ferec hikâyelerinde olayların baĢlamasının sebebi çoğu zaman bir eksikliktir. Bu, çocuk eksikliği, gerçeği öğrenme isteği, kahramanın eĢ arama isteği vs. olabilir. Dolayısıyla bu duruma dair motifler de hikâyenin sadece giriĢ bölümünde bulanacaktır. Yine aynı Ģekilde kahramana yardımcı nesnenin verilmesi için kahramanın öncelikle bir sıkıntıya düĢmesi ya da

düĢme ihtimalinin olması gerekmektedir. Aynı Ģekilde kahramanın cin, cadı, yardımcı pir ile karĢılaĢabilmesi için bunların öncesinde çeĢitli olaylar yaĢaması gerekir. Hikâyelerin baĢında böyle bir durum söz konusu olamaz. Dolayısıyla bu durumlarla ilgili motifler de sadece hikâyelerin düğüm bölümünde bulunmaktadır. Çözüm bölümü için düĢünürsek, kadının padiĢahlığı kocasına bırakması, kötü karakterlerin cezalandırılması gibi motiflerin ortaya çıkabilmesi için olayların sona erip, mutlu sona ulaĢılmıĢ olması gerekmektedir. Bu durum ise sadece çözüm kısmında olacaktır. Fakat bunların dıĢında kalan motifler de vardır. Bazı motifler serim ve düğüm bölümlerinde bazıları ise düğüm ve çözüm bölümlerinde bulunabilmektedir. Birden fazla bölümde bulunan bu motifler çalıĢmamızda yaptığımız tasnifin istisnalarını oluĢturmaktadır. Bu gruptaki motifleri tasnif kısmında “Ortak Motifler “ baĢlığı altında verdik.

Serim, Düğüm, Çözüm Motifleri ve Ortak Motifler olarak yaptığımız tasnif, motiflerin iĢlevselliğini daha iyi görmemizi sağlamaktadır. Buradaki „iĢlevsel‟ tabiri ile motiflerin metindeki rollerini ve metnin mantık silsilesi içerisinde devam etmesini sağlayan görevlerini kastetmekteyiz. Bu iĢlevsellik bölümler arasında olabileceği gibi, bölüm içerisinde de olabilmektedir. Yani serim bölümünde verilen bir motifin iĢlevini, olayların devamında yine serim bölümünde görebileceğimiz gibi düğüm bölümünde de görebiliriz. Aynı Ģekilde düğüm bölümünün baĢında verilen bir motifin metindeki iĢlevini aynı bölümün devamında görebileceğimiz gibi son bölüm olan çözüm bölümünde de görebiliriz. Burada önemli olan belli motiflerin belli bölümlerde ve bunların dıĢında kalanların ise belli bir düzen içerisinde bulunmasıdır.