• Sonuç bulunamadı

Etkili İletişim Engelleri

2.5. İLETİŞİM ENGELLERİ

2.5.2. Etkili İletişim Engelleri

100

ÖĞRENME BİRİMİ: İLETİŞİM BİLGİSİ

ÖĞRENME BİRİMİ: ETKİN İLETİŞİM

İletişim Korkusu: Başka kişi ya da kişilerle iletişim kurmaktan kaynaklanan, ortam ve duruma göre şekillenen

korkulardır. İletişim sürecini olumsuz etkileyen korkular anlık gelişmeler karşısında kendini göstermektedir. İletişim korkusunu tetikleyenler unsurlar arasında, sinirli tepkiler, yalnızlık duygusu, dışlanma hissi, yanlış şeyler söyleme kaygısı, alaya alınma ya da başkalarına aptal gibi görünme endişesi sayılabilir [2.14].

İnsanın çevresindekilerle iletişime geçmesini engelleyen korkular:

• Yeni deneyimlerden ve yeni tanışılan insanlardan korkmak • Yanlış bir şeyler söylemekten çekinmek

• Alaya alınmaktan korkmak

• Başkasının gözünde küçük görünmekten korkmak

• Duyguları ifade etmekten ya da duyguları kontrol edememekten korkmak

Duyarsızlık: Duyarsızlık, kişinin diğer insanların

duygusal, sosyal yaşamlarına, sevinç ve üzüntülerine ilgi duymaması; ilgisiz, kayıtsız kalması demektir. Duyarsızlık bir iletişim engeli olmasından öte insani değerler ve toplumsal etkileşim açısından da ahlaki olmayan bir tutumdur (Görsel 2.26).

Lakap Takma: Şakalaşmak ya da küçümsemek

amacıyla yapılan ancak sonuçları çoğunlukla yıkıcı olan bir davranıştır. Bir insana duygularını rencide edecek, küçük düşürecek veya alay konusu olacak

tarzda lakap takmak ve lakapla hitap etmek doğru olmaz. Kişinin aşağılanma, dışlanma, yok sayılma, kullanılma gibi duyguları yoğun bir biçimde yaşamasına neden olur ve dolayısıyla iletişim sorunlarına yol açar.

Kararsızlık: İnsanın ikilem yaşadığı anlarda hissettiği bir duygudur. İletişim engeli olarak kararsızlık;

bilgisizlik, güvensizlik, gelecek korkusu, bedel ödeme korkusu, sorumluluk almaktan kaçınma gibi duygulardan kaynaklanabilir. Çevre baskısı, iyi niyetten kaynaklanan “Hayır.” diyememe ya da çocukluktan gelen kimi olumsuz öğrenmeler kararsızlığın nedenleri arasında sayılabilir.

Alınganlık: İnsanların toplumsal etkileşimde sıkça yaşadığı duygulardan olan alınganlık, etkili iletişim

sürecini olumsuz engelleyen bir unsurdur. Alınganlık, karşıdaki kişilere kuşkuculuk ve özgüven eksikliği gibi mesajların iletilmesine sebep olur ve bu yönüyle psikolojik bir iletişim engelidir.

Benmerkezcilik: Başkalarının varlığını, duygu ve düşüncelerini ve çıkarlarını göz ardı ederek kendini her

şeyin merkezine koyma tutumudur. Yetişkinlerde bu durum önemli bir iletişim sorunu oluşturur. Çünkü benmerkezci olan kişi her konuda kendisini öne çıkarmak ister, durmaksızın kendinden söz eder, ötekilerden daha önemli olduğuna inanır ve sürekli takdir görmek ister.

Görsel 2.26: Duyarsızlık

2.5.2. Etkili İletişim Engelleri

Etkili iletişimin ilk ve en önemli koşulu sıcak ve samimi bir iletişim ortamıdır. Bu ortamın yani etkili ve öğrenmeyi destekleyici bir iletişim ikliminin oluşmasını sınırlayan bazı engeller söz konusudur (Görsel 2.27). Bazıları ilk bakışta engel gibi değerlendirilemeyecek olan bu iletişim engelleri [2.15]:

• Emir vermek, yönetmek, yönlendirmek • Uyarmak, tehdit etmek

ÖĞRENME BİRİMİ: İLETİŞİM BİLGİSİ

Etkin İletişim

101

ÖĞRENME BİRİMİ: ETKİN İLETİŞİM

• Ahlak dersi vermek

• Öğüt vermek, çözüm veya öneriler sunmak • Mantıklı düşünceler önermek, tartışmak • Yargılamak, eleştirmek, suçlamak • Ad takmak, etiketlemek

• Analiz etmek, teşhis etmek • Övmek, görüşüne katılmak

• Güven vermek, desteklemek, teselli etmek • İncelemek, araştırmak, sorgulamak

• Konuyu değiştirmek, alaycı olmak, şakacı davranmak (Görsel: 2.27)

Bu maddelerde yer alan ve çoğu ilk bakışta olumlu görünen tutum ve davranışların neden iletişim engeli olarak tanımlandığını açıklamak istersek bunların olumsuz duygu durumlarına yol açan, verimli iletişimi engelleyen, sorunların çözümünde gerekli olan iki yönlü iletişimi, iş birliğini ortadan kaldıran davranışlar olduğunu görürüz.

Emir Vermek, Yönetmek ve Yönlendirmek

İnsanlar emir almaktan, yönetilmekten ve sürekli yönlendirilmekten hoşlanmazlar. İyi bir iletişimcinin karşı tarafın kendini kötü ve değersiz hissetmesine yol açacak ifadelerden kaçınması gerekir. Konuşmacının emir vermesi karşısındaki kişide üzüntü, direnme veya cezalandırılma korkusuna yol açacaktır.

• Emir vermek, yönetmek ve yönlendirmek:

ƒ “Projeler zamanında teslim edilmezse gereğini yapacağım!”

ƒ “Madem bu işi başarabileceğini düşünüyorsun, ispatla bakalım! Bu gece bir çalışma programı

hazırla ve yarın bana getir.”

Uyarmak, Tehdit Etmek

Mesajlar, emir verme, yönetme ve yönlendirme ile çok benzerdir ancak söz dinlenmediğinde oluşacak sonuçlar da eklenmektedir. Kişilerden itaat ve boyun eğme talep edilir. Kişilerin ihtiyaç ve isteklerine saygı duyulmaz.

ƒ “Önemli ve öncelikli olan bu işin tamamlanması, sizin şu anda ne istediğinizin bir önemi yok.”

• Korku ve endişeye yol açacak mesajlar etkili iletişimin önünde engeldir:

ƒ “Eğer kendine çeki düzen vermezsen güvenimi/dostluğumu kaybedeceksin.”

• Uyarı ve tehditler tepki uyandırır, ya hiç davranış değişikliğine yol açmaz ya da olumsuz sonuçlar doğurur:

ƒ “Elinden geleni ardına koyma!”

Ahlâk Dersi Vermek

Bu türden mesajlar alıcıya görev veya sorumluluk yükler.

• Ders veriyormuşçasına konuşmak suçluluk duygusuna neden olur.

102

ÖĞRENME BİRİMİ: İLETİŞİM BİLGİSİ

ÖĞRENME BİRİMİ: ETKİN İLETİŞİM

ƒ “Doğru olan, tüm bildiklerini bütün ayrıntılarıyla yetkililere anlatmandır.”

• Ahlak dersi vermek:

ƒ “Kendini ve aileni utandıracak şeyler yapmamalısın.”

Öğüt vermek, Çözüm veya Öneriler Sunmak

Eğer insanlara içinde bulundukları koşulları değerlendirip, empati kurmadan öğüt verilir veya öneride bulunulursa, normal koşullarda olumlu etkileri olması beklenen davranışlar birer iletişim engeline dönüşür:

ƒ “Senin için en iyisinin ne olduğunu biliyorum.”

ƒ “Ne kadar haklı olduğumu göreceksin.”

Mantıklı Düşünceler Önermek, Tartışmak

Örneğin, sınıf ortamında mantıklı düşünceler önermek, tartışmak makul uygulamalar olsa da, öğrenciler tarafından pek olumlu karşılanmaz.

• Öğrenciler, yetişkinler gibi hatalı olduklarını kabul etmezler.

ƒ “Ben haklıyım siz hatalısınız ve bunu kanıtlayacağım.”

Yargılamak, Eleştirmek, Suçlamak

Yargılamak, insanların duygu, düşünce ve davranışlarını eleştirmek hatta bunlardan ötürü insanları suçlamak iletişimin önünde ciddi engeldir. Çünkü bu ifadeler insanların kendilerini yetersiz, değersiz ve kötü hissetmelerine neden olur.

• Negatif değerlendirmeler, tarafların birbirlerinin olumsuz yanlarını görmelerine yol açar. Bu da iletişim ve iş birliği olanaklarını azaltır:

ƒ “Sen önce kendine bak!”

ƒ “Herkes bildiği gibi yapsın, bu benim kararım ve kötü de olsa sonuçlarına katlanacağım.”

ƒ “Her koyun kendi bacağından asılır.”

• Ayrıca çok fazla negatif yoruma ve eleştiriye maruz kalan, alay edilen insanlar iletişimden kaçınırlar, özgüvenleri yıkılır ve verimlilikleri düşer.

Ad Takmak, Etiketlemek

İsim takmak, etiketlemek birer negatif değerlendirme ve eleştiri şeklidir ve dolayısıyla kişinin kendisi hakkındaki düşüncesini olumsuz yönde etkiler. Bu tür mesajlara verilen tepkiler, kendilerine söylenenin bir benzerini karşıya iade etmektir:

ƒ “Siz de çok sertsiniz.”

ƒ “Ben bebek değilim.”

Analiz Etmek, Teşhis Etmek

Bu tür mesajlarda muhatabın söz veya davranışının sebebi ortaya konulmaya çalışılır.

ƒ “Bunu sadece dikkat çekmek için yapıyorsun.”

• Yapılan analizin doğru olması bunu bir iletişim engeli olmaktan çıkarmaz. Söz konusu davranışın asıl sebebi dikkat çekmek ise bu davranışı sergileyen kişi kendisini utanmış hisseder. Eğer analiz yanlış ise analize ve teşhise konu olan kişi yanlış yere suçlanmaktan dolayı kızgınlık duyar.

ÖĞRENME BİRİMİ: İLETİŞİM BİLGİSİ

Etkin İletişim

103

ÖĞRENME BİRİMİ: ETKİN İLETİŞİM

• Bu “Nedenini biliyorum.” ve “Senin gerçek niyetini, maksadını okuyabiliyorum.” mesajları genellikle iletişim isteğini yok eder.

Övmek, Görüşüne Katılmak

Genel kanının aksine övgü, her zaman etkili ve faydalı bir iletişim aracı değildir. İnsanlar kişilik durumlarına uymayan övgüleri kolayca fark ederler. Böyle övgü ifadeleri, görüşüne katılma cümleleri ile gerçek kanaatlerin gizlendiğini düşünürler ve idare edildikleri hissine kapılırlar.

ƒ “Sırf ben üzülmeyeyim diye öyle söylüyorsunuz.”

• Gereksiz övgü ifadelerinin kullanılması bazen de gereksiz beklentilere de yol açabilir:

ƒ “Çizimim hakkında iyi bir şey söylemediniz, demek ki beğenmediniz.”

• Çok fazla övgü alanlar, övgüye bağımlı hale gelebilirler, hatta övülmeyi talep edebilirler:

ƒ “Nasıl ama güzel olmuş değil mi?”

Güven Vermek, Desteklemek, Teselli Etmek

Güven, kişinin öğrenmeye veya bir işi yapmaya motive edilmesinde, teselli ise bazı sorunlarla başa çıkmada olumlu yaklaşımlar olarak değerlendirilebilir. Ancak, yersiz güven vermek, desteklemek doğru bir iletişime engel teşkil eder.

• Bazen güvence verme ve teselli etme gerçeklik duygusunun bütünüyle kaybına yol açabilir. Söylenenin gerçek olmadığının, hiçbir şeyin değişmeyeceğinin bilindiği durumlarda güven duygusu kaybolur. Güven kaybı iletişimde hiç istenmeyen bir sonuçtur.

ƒ “Her şey düzelecek. Yarın bunlar hiç yaşanmamış gibi hissedeceksin.”

İncelemek, Araştırmak, Sorgulamak

Soru, öğrenmenin olduğu gibi iletişimin de anahtarıdır. Merak ise çoğu zaman iletişimi başlatan, olumlu ve teşvik edici bir duygudur. Ancak, sık veya yersiz soru sorma; karşıdaki kişinin bilinmesini istemediği konuları merak etme, inceleme, araştırma, sorgulama iletişim sorunlarına yol açar.

• Özel yaşamla ilgili sorular sormak doğru değildir:

ƒ “Paralarını nerede değerlendiriyorsun?”

• İnsanları sorgulamak eksikliklerini ortaya çıkarmak olumlu karşılanmaz:

ƒ “Ne kadar çalıştın, sadece bir saat mi?”

• Sorulara soru ile cevap vermek de bir iletişim engelidir:

ƒ “Amacın ne, ne öğrenmek istiyorsun?”

Konuyu Değiştirmek, Alaycı Olmak, Şakacı Davranmak

Her insan saygı duyulmak, dinlenmek ve anlaşılmak ister. İletişim esnasında taraflardan biri görüşlerini aktarırken konunun değiştirilmesi, şakacı veya alaycı bir tutum takınılması o kişinin kendisinin önemsenmediği hissine kapılmasına yol açar. Böyle bir durumla karşılaşan kişi duygu ve düşüncelerine saygı duyulmadığını düşünür ve iletişimden kaçınır. İnsanlar özellikle kendileri ve sorunları hakkında konuşmak İstedikleri zaman ciddi ve gayretli olurlar. Konuyu değiştirme, dikkatsiz dinleme, espri yapma onların ve konunun ciddiyetine uygun düşmez ve iletişimi olumsuz yönde etkiler [2.15].

104

ÖĞRENME BİRİMİ: İLETİŞİM BİLGİSİ

ÖĞRENME BİRİMİ: ETKİN İLETİŞİM

İnsanlar güvensizlik duyduklarında, psikolojik gereksinimleri karşılanmadığında, kendilerini değersiz, gergin ve yalnız hissettiklerinde iletişim ve iş birliği istekleri kalmaz; bu insanların motivasyonları ve verimlilikleri düşer. Bu yüzden etkili bir iletişim için insanlarla dolaysız ve içtenlikle konuşmak, kibar bir üslup ve tutum benimsemek, göz teması kurmak, soru sormak ve geribildirimde bulunmak çok önemlidir.