• Sonuç bulunamadı

ERKEN ÇOCUKLUK EĞİTİMİNE TEMEL OLAN GÖRÜŞLER

Ünite Soruları

4. ERKEN ÇOCUKLUK EĞİTİMİNE TEMEL OLAN GÖRÜŞLER

Giriş

F lozofların görüşler erken çocukluk eğ t m kuramlarını, kuramlarda çocukların eğ t m yaklaşımlarını etk lem şt r. Erken çocukluk eğ t m ne temel oluşturan pek çok kuram bulunmaktadır. Bu bölümde erken çocukluk eğ t m düşünces n n gel ş m nde etk l olan görüşlerden bazılarına yer ver lm şt r. Bu kapsamda b r öncek bölümde açıklanan çocukların ht yaçlarına yönel k eğ t m çer kler oluştururken başvurulması gereken görüşler açıklanmıştır.

4.1. Platon/Eflatun

Platon’a göre eğ t m nsanın doğasına yapılan b r müdahale olup nsanın doğuştan get rd ğ bazı özell kler n n değ şt r lmes d r. Bu nedenle sten len kalıba g reb lmes ç n çocuğun eğ t m ne erkenden başlanmalıdır. Platon’un eğ t m le lg l en öneml vurguları aşağıda başlıklar hal nde ver lm şt r (Altuner ve Özkan, 2016; Burkaz, 2014; Dem rc , 2007; Erol ve Erol, 2018; Görkaş, 2012; Murphy, 2015).

Eğitim anlayışı: Platon’un amacı değ şmeyecek b r devlet nşa etmek olduğundan, kt dar ve otor te merkezl b r eğ t m anlayışı ben msenmes gerekl d r. Eğ t m d nam k değ l stat k b r mah yetted r.

Cinsiyet ve eğitim: Eğ t m her k c ns yete de ver lmel d r.

Eğitimde isteklilik: Zorlamayla öğrenme olmayacağını eğ t m n oyunlarla yapılması gerekt ğ n vurgulamıştır. Bu şek lde çocukların doğuştan get rd ğ eğ l mler n n ortaya çıkarılab leceğ n savunmuştur.

Eğitim ve denetim: Bedenden önce ruhun masallarla doyurulması gerekt ğ n söyler. Anneler ve bakıcılar tarafından kötü masalların çocuklara aktarılmaması ç n yasaklar get r lmes gerekt ğ n vurgular. Aynı zamanda çocukların oyun kurallarına uymamalarının ler de kanunlara uymama durumuna neden olacağından oyunun denetlenmes gerekt ğ nden bahseder.

Öğretim yöntem ve teknikleri: Platon b rey n yanlış öğrenmes n ve öğrenme esnasında zaman kaybetmes n onaylamamaktadır. Öğrenme durumlarının deneme yanılma üzer ne kurgulanmasına karşı çıkar. Öğret mde Sokrat tarzı olarak bel rt len sözlü anlatım, ders anlatma, tartışma ve açıklama yapmanın kullanılması gerekt ğ vurgusu yer almaktadır.

Eğitim içeriği: Da m c l kte eğ t m programı konular üzer ne odaklanmaktadır. Çocukların eğ t m ne müz k ve beden eğ t m dersler le başlanması ve bu dersler n aynı anda ver lmes gerekt ğ n ler sürmüştür. 3-6 yaş arasındak çocuklar kend ler n n ve başkalarının yarattığı farklı oyunları oynamalıdır. Daha sonra sırasıyla matemat k, geometr , astronom , armon öğret l r. Devlet n sted ğ nsan t p , bu eğ t mler n sonucunda ortaya çıkacak olan; z h n ve beden yapısı uyumlu, b lgel ğe ulaşmış nsan t p d r.

Erken eğitim: Çocuğun sten len kalıba g reb lmes ç n eğ t m ne erkenden başlanmalıdır. A les n n steğ ne bağlı olmaksızın 3 yaşından t baren çocuklar zorunlu olarak okula başlamalıdır.

Bireysel farklılıklar: Platon’a göre b reyler lg ve yetenekler ne göre sınıflandırılmalıdır. Düşük düzeyde lg ve yeteneğe sah p olanlar temel düzeyde eğ t m, lg ve yetenekler fazla olanlar se üst düzeyde eğ t m almalıdır.

Öğretmenin rolü ve görevi: Eğ t m programı yürütücüsü olan öğretmen otor te olarak görmekted r. Platon’a göre öğretmenler geleneklere bağlı b r eğ t m anlayışını tak p etmeler nden dolayı, ahlak ve kültürel değerler gösteren, deney ml , y modeller olmalıdır.

Öğretmen hem örnek hem de rehber olmalıdır. Öğrenc , öğretmen gözlemleyerek öğren r, öğretmen yönet m nde etk nl ğe katılır ve daha sonra öğretmen n hareketler n ve becer ler n takl t eder, uzmanlık gerekt ren becer ler kazanana kadar uygulama yapar. Öğrenc , öğretmen n n metotlarına uymalıdır. Bu durum Platon k eğ t m s stem nde öğretmen le öğrenc arasında olması gereken l şk n n tanımlanmasına götürmekted r.

Platon öğrenc ve öğretmen n b rb rler ne sevg duyduklarında öğrenmen n daha kolay gerçekleşeceğ n düşünmüştür. Öğretmen le arasında karşılıklı sevg l şk s ne dayalı b r l şk olduğunda öğrenc , öğretmen d nlemek ç n stekl olur ve onu takl t etmeye çalışır. Öğretmen n, öğrenc lere başarılı b r şek lde ders vereb lmes ç n der n b r şefkat göstermes gerekmekted r.

4.2. Aristo/Aristoteles

Ar stoteles real st felsefen n gerekt rd ğ eğ t m model tasarlamıştır. Ar stoteles doğum önces dönemden başlayarak çocuğun gel ş m ne değ nm şt r. Ar sto’ya göre çocukların hem bedensel hem de z h nsel sağlığını olumsuz etk lemes nden dolayı çok genç yaşta ve ler yaşlarda evl l k yapılmamalı, anne babayla çocuklar arasında çok ya da az yaş farkı olmamalıdır. Ar stoteles, anne adaylarının bedensel ve z h nsel yorgunluktan kaçınmalarını, sağlıklı beslenmeler n , yürüyüş yapmalarını tavs ye etm şt r.

Locke’a göre çocuk h çb r düşünceye sah p olmadan dünyaya gelmekte ve yaşam boyu elde ett ğ deney mlerle düşünce ve b lg ye sah p olmaktadır. Locke, çocukların z h nler n boş b r levha olarak görmekte ve sten len şek lde yönlend r leb leceğ n savunmaktadır. Bunu yaparken f z ksel gel ş m ne öncel k

- Yaparak yaşayarak öğrenme, deney, gözlem, araştırma yapmanın öğrenme üzer ndek etk s n vurgulamıştır.

- Eğ t m yaşantıları planlanırken çocukların k ş sel özell kler ve ç nde yaşadıkları çevre şartlarının göz önüne alınmasının ver ml l ğ n artırılmasında öneml olduğunu b ld rm şt r.

- Locke, çocukların dış dünyanın şartlarından korunmasının onları bedensel yönden d rençs z kılacağını düşünmüştür.

- Erken dönemden t baren beslenme (s nd r m s stem n n sağlığı ç n fazla et, şeker ve tuzdan uzak durmak g b ), uyku (erken saatlerde, düzenl ve sert yataklarda uyuma g b ) ve mevs msel koşullara bağlı olmaksızın dış mekanlarda etk nl kler n düzenlenmes ( ht yaç duyulduğunda su geç ren ayakkabılar g y lerek soğuğa alıştırmak g b ) gerekt ğ n vurgulamıştır.

- K ş l k gel ş m n desteklerken dayaktan uzak durmanın, ödül vermen n önem ne değ nerek ödül sıklığı konusunda uyarılarda bulunmuştur.

- Oyun yöntem n çocuğun eğ t m nde en uygun yöntem olarak b ld rm şt r.

- Oyuncakların çocukların hem ruhsal hem de bedensel gel ş mde etk l olduğunu bunun yanında çocuklara gereğ nden fazla oyuncak alınmaması gerekt ğ n önerm şt r. Ayrıca çocukların var olan malzemelerle kend oyuncaklarını kend ler n n oluşturması gerekt ğ n savunmuştur.

- Çocukların anne babalarının davranışlarını takl t ett kler ve rol model aldıkları görüşünded r.

- Çocuklara gereğ nden fazla, sev yes ne uygun olmayan ödev ver lmes ne karşı çıkmış, ödevler n zorunluluk değ l oyun n tel ğ n taşıması gerekt ğ n b ld rm şt r.

- Çocukların sorularının anlayab lecekler tarzda cevaplandırılmasının, yen sorular sormaya teşv k ed lmes n n altını ç zm şt r.

- Çocukların okuma yazma becer ler n kazandıktan sonra b l msel b lg ler le tanıştırılması gerekt ğ n bel rtm şt r.

4.4. Jean Jacques Rousseau

Rousseau’ya göre eğ t m n amacı b rey n stekler ve yönel mler doğrultusunda hayat kurmasını sağlamaktır. ‘Em le’ adlı eser nde çocukların eğ t m nde d kkat ed lecek noktaları vurgulamıştır. Rousseau’nun çocuk eğ t m le lg l temel lkeler aşağıda ver lm şt r (Akan, 2017; Burkaz, 2014; Kabasakal Badamch , 2017).

Doğacılık: Çocuk doğa ç nde özgür b ç mde yet şmel d r. Baskı altında büyüyen çocuklar daha dayanıksızdır. Beklent ler çocuğun doğasına uygun olmalıdır.

Çocuklara yet şk n g b davranılmamalı onlardan da yet şk n g b davranmaları beklenmemel d r.

Hümanizm (İnsancılık): B rey doğuştan y d r. Kalb nde ahlak kötülük yoktur. Özsaygı y l ğe neden olur.

Ölçülülük: Rousseau Em le’de ölçülülüğü k başlıkta nceler. B r nc s öğret mde ölçülülük, öğret rken denge sağlanması durumudur. Çocuk ne fazla ısrarcı ne de tamamen başıboş bırakılmalıdır. Özgür h ssett ğ b r ortam yaratılarak uzaktan zlenmel d r. İk nc s se b rey n davranışlarının yaşı le uyumlu olma durumudur.

B rey kend nden yaşça büyükler ne saygı göstermel , ağırbaşlı, naz k, alçakgönüllü olmalı ve gerçekler söylemel d r.

Deneyimlemenin önemi: Eğ t me doğuştan başlanmalı ve deney mleyerek öğrenme eğ t m n b r parçası olmalıdır. Öğrenme ç n çocuğun deney mlemes öneml d r. Kötü b r deney m olsa b le engellemeden yaşamasına z n ver l rse daha kötüsüne dayanıklı hale gel r. Bu nedenle dersler n uygulamalı olması öneml d r. Bunun yanında ahlak dersler n deney mleyerek öğren lmes uygun değ ld r. Bunun yer ne tar h ve h kâyelere başvurulmalıdır. Ahlak dersler le lg l olmanın dışında masallara çocukların eğ t m nde yer ver lmemel d r. Masallardan sah p olduğu çer kten dolayı ancak büyükler ders çıkarab l r, küçükler üstü kapalı sunulan çer kten dolayı gerçeğ kavramakta zorlanır.

Özerklik: Çocuğun eğ t m nde asıl hedef çocuğun kend kararlarını alab len ve bu kararlar doğrultusunda yaşamını devam ett ren b r b rey olmasını sağlamaktır.

Sonuç olarak çocuk doğa le uyumlu, deney mleyerek öğrenen, ölçülü davranan ve yaşayan, hüman st ve özerk b r b rey olarak yet şt r lmel d r.

4.5. Johann Heinrich Pestalozzi

Pestalozz yaratıcı ve özver l b r çocuk olarak b l n yor olmasına rağmen bu özell kler sosyal becer ler ve uygulama yetenekler n n eks kl ğ yüzünden gölgelenm şt r. Annes ve bakıcısının yoğun lg s ve bağlılığı, korunaklı b r ortamda yet şmes ne ve d ğer çocuklarla etk leş me g rme, prat k becer ler gel şt rme konusunda sınırlı fırsat elde etmes ne neden olmuştur. Pestalozz ’n n sosyal durumlardak uygunsuz ve dış merkezl davranışları, yaşıtları arasında dışlanmasına neden olmuştur. Erken dönemde yaşadığı sosyal zorluklar Pestalozz 'n n eğ t m felsefes n der nden etk lem ş, uygulamalı eğ t m ve sosyalleşmeye vurgu yapmıştır. Pestalozz çocuğun başarısını desteklemek ç n ev le okul arasındak yakın l şk n n önem n vurgulamıştır. Yazılarında annen n çocuğun hayatındak önem ve anne-çocuk l şk s n n çocuğun gel ş m üzer ndek etk s n n önem ne değ nm şt r. Fransız Devr m ve Rousseau’nun hüman zm nden der nden etk lenm şt r. Rousseau’nun çocuk merkezl eğ t m anlayışından etk lenen Pestalozz ’ye göre eğ t m k taplardan arındırılmış, sınıf dışında ve doğal materyaller le yürütülmel d r (Kuşçu Sarıca, 2016).

4.6. Friedrich Wilhelm August /Fröebel

Mutsuz b r çocukluk geç rm ş ve çok az resm eğ t m görmüştür. Öğrend kler n okuyarak ve doğayı gözleyerek ed nm şt r. 1816'da Gr eshe m'de d ğer öğretmenler n yöntemler n ncelemeye geld ğ Evrensel Alman Eğ t m Enst tüsü olarak adlandırılan b r okul kurmuştur. 1837'n n başlarında lk anaokulunu açtığı Bad Blankenburg'a (Ke lhau yakınlarında) g tm şt r.1849'da L ebenste n'da b r anaokulu kurmuştur. Froebel, astları arasındak sürekl anlaşmazlıkları kontrol edemem ş ve b r grup esk şt rakç , onu hanet etmekle suçladıktan sonra, hükümet anaokullarının kurulmasını yasaklayan b r ferman (1851) (Eserler : Froebel's Ch ef Wr t ngs on Educat on, Letters on the K ndergarten Mother Play) çevr lm şt r (Kuşçu Sarıca, 2016).

4.7. John Dewey

20. yüzyılın en büyük eğ t m düşünürü olan Dewey yapılandırmacı yaklaşımın öncülüğünü yapmıştır. Yaparak yaşayarak öğrenmey vurgulamıştır. Labaratuvar okulunu açmıştır. ‘Demokras ve Eğ t m’, ‘Yaşantı ve Eğ t m’ öneml eserler ndend r. Deney m teor s , eğ t m n yanında ps koloj ve felsefe alanında da

- Eğ t mde çocuğun doğal yapısı, b reysel farklılıkları d kkate alınmalıdır.

- Eğ t m n merkez çocuk olmalıdır.

- İçer k çocukların lg ve yetenekler ne göre düzenlenmel d r.

- B lg ler hazır sunulmamalı, ezberlet lmemel d r.

- Çocukların keşfetmes ne ve düşünmes ne olanak tanınmalıdır.

- Elle deney mlemey sağlayan f z ksel etk nl kler yanında z h nsel becer ler harekete geç recek etk nl kler yapılmalıdır.

Atatürk Dewey’ Türk eğ t m s stem hakkında rapor hazırlamak ç n Türk ye’ye davet etm şt r. Davet kabul eden Dewey 1924 yılında gerçekleşt rd ğ k aylık b r z yaret sonunda b r rapor sunmuştur. Rapor Dewey’ n eğ t m felsefes n n zler n taşımakla beraber daha çok yen kurulan b r s stem n temel eks kl kler n g dermeye yönel k prat k öner ler çermekted r. Dewy’ n Türk eğ t m s stem ç n hazırlamış olduğu raporda yer alan başlıklar aşağıda ver lm şt r (Öztürk, 2008).

- Çocuklara bağımsızlık ve demokras çerçeves nde eğ t m ver lmel d r.

- Çocuklarda özsaygı ve özgüven pek şt recek faal yetler esas olmalıdır.

- Çocukların özgüven n gel şt rmek ç n onlara yapab lecekler küçük sorumluluklar ver lmel d r.

- Okullar bulunduğu mahall n ht yaçlarına göre çeş tlend r lmel d r. Örneğ n, tarımla uğraşan b r köyde hang tarım ürünler daha çok yet şt r leb l yorsa o ürünler üzer ne mutlaka uygulamalı dersler olmalıdır.

- Ün vers teye devam etmek stemeyen öğrenc ler ç n mutlaka tekn k ve endüstr tekn k meslek l seler açılması lazımdır. Bu t p okulların mutlaka atölyeler olmalıdır.

- Özell kle lkokul ve ortaokul öğrenc ler ne el ş , sanat, spor ve oyun ağırlıklı dersler konulmalıdır.

- Okul b nası ve eğ t m materyaller ç n mutlaka b r bütçe ayrılmalıdır.

- Öğretmen maaşları artırılmalıdır. Geç m derd ne düşmüş b r öğretmenden asla sten len ver m alınamaz.

- Her öğretmen n kend branşında uzmanlaşması sağlanmalıdır.

- Müdür ve müfett ş olmak steyenler, özel eğ t mlere tab tutulmalıdır.

- Öğretmenler n b rb rler yle bağını kuvvetlend r p b lg alışver ş nde bulunab lecekler b r platform ya da kurul oluşturmakta çok fayda vardır.

- Seyyar ve gez c kütüphaneler kurulmalıdır.

- Bakanlık bünyes nde mutlaka b r tercüme b r m olmalıdır.

- Tüm bu çalışmalar ışığında yerl ve m ll b r eğ t m s stem oluşturarak ülke genel ne yayılmalıdır (Akay, 2018).

4.8. Maria Montessori

Montessor İtalya’dak lk kadın doktordur. C ns yet neden yle laç uygulaması yasaklanmıştır. Tıp alanında başkalarına bakamadığı ç n lg s , fak r ve engell çocukları eğ tmeye yönelm şt r. Çocuklarla çalışarak ve gözleyerek oluşturduğu metodu b l msel olarak kabul ed lm şt r. Rousseau, Locke g b teor syenlerden etk lenm şt r. Vygotsky g b öğretmenler n çocuğun ne b ld ğ le neler başarab ld ğ arasındak boşluğu doldurması gerekt ğ ne nanmıştır. Montessor yoksul a lelerden gelen çocuklara kal tel bakım sağlamak ç n Casa de Bamb n (Çocuklar Ev ) adını verd ğ lk okulunu 1907'de kurmuştur. Montessor metodu ortaokulda ve l sede de uygulanmasına rağmen, çoğunlukla okul önces nde kullanılmaktadır. Montessor nsanların k emb r yon k evreye sah p olduğuna l şk n der n b r nanca sah pt r. Buna göre doğumdan sonra hayatta kalab lmek ç n nsanın k nc b r postnatal döneme ht yacı vardır. Bu dönem erken çocukluk olarak adlandırılmaktadır. Çocuk, gel ş m n n k nc evres ne devam edeb lmes ç n yaratılmış, özel ortamlara ht yaç duymaktadır. D ğer b r dey şle, çocukların düşünce ve eylemlerde bağımsızlığını teşv k etmek ç n düzenl ve d kkatl ce hazırlanmış ortamlara ht yaç duyduklarına nanmıştır. Montessor model n eleşt renler, bağımsız çalışmalara çok fazla vurgu yapıldığını, okullarında yet şt r len çocukların gruplar hal nde başarılı b r şek lde etk leş me g remed ğ n ve öğretmen tal matlarını uygun şek lde tak p edemed kler n dd a etmekted r (Andrews, 2012).

4.9. Jean Piaget

İsv çrel ps kolog P aget zekanın gel şmes ne odaklanan b r gel ş msel ep stemoloj ortaya koymuştur. P aget' n teor s n n temel varsayımı çocukların sürekl olarak dünya hakkında daha gel şm ş anlayışlar nşa etmeye çalışan akt f düşünürler olduğudur. Çocuklar akt f ve mot ve ed c d nley c lerd r. Yen b r oyuncak ve yen b r f z ksel ortamda çocuk yen oyuncak ve çevre le lg lenmekted r. Çocuk yen ortamlarda ve yen nesnelerle çalışarak deney mler nden b lg ed n r.

B l şsel gel ş m ç n f z ksel ortam le etk leş m esastır. B lg ler n , onlarla etk leş me g rerek, onları gözlemleyerek vb. yaparak nşa eder.

P aget’e göre gel ş m ve öğrenme, öğrenen n öğrenmek ç n çeş tl g r ş mlerde bulunması, bu g r ş mler sonucunda çevres nden çeş tl tepk ler alması ve bu tepk ler sonrak g r ş mler nde tekrar kullanması sonucunda oluşur. P aget b l şsel gel ş m n her zaman aynı sırayı tak p eden genet k olarak bel rlenm ş dört aşamada (duyu motor, şlem önces , somut şlemler, soyut şlemler evres ) lerled ğ n teor hal ne get rm şt r. Gel ş m dönemlere ayıran P aget eğ t m ve eğ t m ortamının bu dönemlere göre düzenlenmes ne katkı sağlamıştır (Kuşçu Sarıca, 2016).

4.10. Lev Semenovich Vygotsky

Vygotsky’n n görüşüne göre düşünce nsan beyn ya da z hn le sınırlı değ ld r. Z h n nsan beden n n dışına uzanır ve d ğer z h nlerle ayrılamayacak b r b rl ktel k ç nded r. Vygotsky’n n kuramına göre sosyal deney mler düşüncey şek llend r r. Sosyal olarak gel şen ve yapılandırılan z hn n oluşturulmasında d l n çok özel b r yer vardır. Vygotsky’ye göre d l sosyo-kültürel çevre le b rey n z h nsel süreçler arasında b r köprü şlev görür, bu yüzden d l n öğren lmes b rey n z h nsel gel ş m nde çok öneml b r aşamadır. Eğ t m uygulamalarında bu durum d kkate alınmalıdır. Vygotsky’n n eğ t me katkıları ş b rl ğ ne dayalı öğrenmed r (Kuşçu Sarıca, 2016).

4.11. Urie Bronfenbrennner

Bronfenbrenner’ n teor s nde çevresel s stemler ve bu s stemler n b reysel gel ş m üzer ndek etk ler tanımlanmaktadır. Bu teor ye göre çocuk le çevre arasında k yönlü b r etk leş m bulunmaktadır. Çocuğun sosyal çevres b r d z ç çe geçm ş halkadan oluşmakta ve çocuk bu halkaların merkez nde yer almaktadır.

Şekil 1. Bronfenbrenner’in Ekolojik Sistemler Kuramı (Yurtsever Kılıçgün, 2015).

İç çe geçm ş olan halkalar s stemler olarak fade ed lmekte ve teor de yer alan s stemler ve açıklamaları le lg l b lg ler aşağıda sunulmaktadır (Gökler, 2008).

- M kros stem, çocuğun en yakın l şk ç nde olduğu çevres d r.

- Mezos stem, yaşamın bel rl b r noktasında, gel şmekte olan b rey çeren başlıca ortamlar arasındak etk leş mler tems l eder. Mezos stem, m kros stemler ç ne alır.

- Ekzos stem, mezos stem n b r uzantısıdır. Gel şmekte olan b rey çermemekted r. B rey n bulunduğu yakın çevreye nüfuz eden, orada olanları etk leyen, onlara kısıtlama get ren ve hatta onları bel rleyen resm ve gayr resm sosyal yapılardan oluşur. Bu yapılar, özell kle yapılaşmış ve kend l ğ nden evr m geç ren toplumun başlıca kurumlarını çer r.

- Makros stem, ekonom k, pol t k, sosyal, kanun ve eğ t me dayalı s stemler g b kültür veya alt kültürün en üsttek kurumsal örüntüler n bütünüdür.

- Kronos stem, yukarıda sözü geçen s stemler n tar hsel süreçten nasıl etk lend ğ n bel rtmek üzere kullanılır. Her kültür, ç nden geçt ğ zaman ve olaylardan etk lenerek şek llen r (Davaslıg l, 1997; Yurtsever Kılıçgün, 2015).

4.12. Howard Gardner

Amer kalı nörops koloj ve gel ş m ps koloj s uzmanıdır. Gardner normal ve üstün yetenekl çocukların b l şsel yetenekler ve bey ndek hasarlardan doğan zekâ bozuklukları konusundak çalışmalarında ps kometr k ps koloj (z h n ölçümü b l m ) yoluyla açıklanamayan farklı ver ler elde etm şt r. Bunların sonucu olarak zekâyı yen den tanımlayarak çoklu zekâ kuramını ortaya atmıştır. Kuramının en öneml vurgusu öğrenme ve zekanın sab t olmamasıdır. B rey n yaşamı boyunca değ şmes d r. Zekâ boyutları her nsanda farklı farklı olup, bu zekâ boyutlarından b r ya da b rkaçı öne çıkmaktadır. IQ ölçümü g b zekanın yalnızca b r yönünün ölçülmes anlamsızdır.

Kuramının güçlü yanlarından b r her çocuğun öğrenmes n n benzers z olması ve kültürel olarak farklı öğrenme kalıplarını tanımasıdır. Farklı toplumlarda farklı zeka türler değerl d r. Örneğ n Avrupa-Amer kan toplumlarında d l ve mantıksal-matemat ksel zeka daha değerl d r. Kuzey H nd stan veya Batı Afr ka'da müz kal ve k nestet k zekaya daha çok değer ver leb l r - Örneğ n Mal ve Senegal' n şarkıcılarına övgüsü g b .

Gardner 1983 yılında yayınlanan Z hn n Çerçeveler adlı eser nde yed farklı zekâ boyutunu önerm şt r. Gardner 1999 yılında yayınladığı Zekâ Yen den Yapılandırıldı adlı eser nde yed zekâ boyutuna ekleme yaparak sek z farklı zekâ boyutunu oluşturmuştur. Bunlar;

- Görsel-mekansal zekâ - Bedensel-k nestet k zekâ - Müz k zekâsı

- K ş lerarası-sosyal zekâ - K ş sel- çsel zekâ - Sözel-d lsel zekâ

- Mantıksal-matemat ksel zekâ - Doğacı zekâdır.

Bu kurama göre öğrenc ler arasında b reysel farklılıklar vardır. Çocuklar öğrenme farklılıklarıyla sınıfa gelmekted r. Öğretmen, öğrenme sürec nde b reysel farklılıkları göz önüne almalıdır. Bu kurama göre başarısız öğrenc yoktur. Her öğrenc n n yetenekl olduğu b r alan vardır. Öneml olan çocukların bu yetenekl yanlarını bulup ortaya çıkartmaktır. Bu da her zekâ türüne göre öğret m etk nl kler n n sını a uygulanmasıyla gerçekleş r. Sınıflarda sadece sözel/d lsel ve mantıksal/matemat ksel zekâ boyutlarına ağırlık veren geleneksel öğret m yöntemler yer ne, her zekâ türüne h tap edecek öğret m yöntem ve tekn kler uygulanmalıdır (Dem rtaş ve Duran, 2007; Özkan, 2008; Waller, 2005).

Bölüm Özet

Bu bölümde erken çocukluk eğ t m nde etk l olan Platon, Ar sto, Locke, Rousseau, Pestalozz , Fröebel, Dewey, Montessor , P aget, Vygotsky, Bronfenbrenner ve Gardner’ n görüşler anlatılmıştır.

Kaynakça

Akan, N. (2017). Jean-Jacques Rousseau ve Müz k. Aydın Sanat, 3(5), 23-30.

Akay, R. (2018). Baltacıoğlu, Rousseau ve Dewey’den çocuk eğ t m hususunda yetk l lere mektuplar. Soc al Sc ences Stud es Journal, 4(13):154-161.

Andrews, T. D. (2012). E ect veness of preschool n prepar ng students for k ndergarten: A compar son of early ch ldhood curr culum models. (Doctoral d ssertat on), Walden Un vers ty.

Altuner, İ. ve Özkan, F. (2016). Eğ t m n platoncu temeller ve platoncu eğ t m anlay ş n n eleşt r s . M. E. Yurt ve O. Bayraktutan (Ed törler) Uluslararası A le ç Eğ t m Çalıştayı k tabı ç nde (s.89-106), Erzurum: Zafer Medya.

B lg ç, E. (2009). John locke’un görüşler şığında gerçekleşt r leb l r eğ t m anlayışı (Yayınlanmamış yüksek l sans tez ). İstanbul: İ. Ü. Sosyal B l mler Enst tüsü.

Burkaz, V. (2014). Platon ve Rousseau’da nsan doğası bağlamında eğ t m. Anemon Muş Alparslan Ün vers tes Sosyal B l mler Derg s , 2(2), 101-112.

Coşkun Özüaydın, B. (2016). Koflaşmış doğrular terennümcüler ve düşünce özgürler . Felsefe ve Sosyal B l mler Derg s (FLSF), 21, 105-121 Davaslıg l, Ü. (1997). Ekoloj k Yaklaşımın Ps koloj ve Eğ t me Uygulanması. Eğ t m ve B l m, 21(103).

Dem rc , F. (2007, Eylül). İk s yasal eğ t m model : Sokrates ve Platon’un eğ t m ve nsan anlayışları (Sokrat k ve Platon k eğ t m). 38. Uluslararası Asya ve Kuzey Afr ka Çalışmaları Kongres nde sunulan b ld r , Atatürk Kültür D l ve Tar h Yüksek Kurumu, Ankara.

Dem rtaş, Z. ve Duran, A. (2007). İlköğret m okulu 6., 7. ve 8. sınıf öğrenc ler n n çoklu zek alanlar n n gel şm şl k düzeyler . Elektron k Sosyal B l mler Derg s , 6(20), 208-220.

Erol, A. ve Erol, M. (2018). Platon’un “Devlet” eser n n eğ tsel açıdan değerlend r lmes . Eğ t m ve Yen Yaklaşımlar Derg s , 1(1), 12-27.

Gökler, I. (2008). S stem yaklaşımı ve sosyal-ekoloj k yaklaşım çerçeves nde oluşturulan kavramsal model temel nde kron k hastalığı olan çocuklar ve a leler nde ps koloj k uyumun yordanması (Yayınlanmamış doktora tez ), Ankara: Ankara Ün vers tes Sosyal B l mler Enst tüsü.

Görkaş, İ. (2012). Platon’un eğ t m felsefes . İnsan ve Toplum B l mler Araştırmaları Derg s , 1(1), 299-303.

Kabasakal Badamch , D. (2017). Jean-Jacques Rousseau’nun eğ t m anlayışının temeller : B rey Em le m , vatandaş Em le m ? Beytulh kme Ph losophy C rcle, 7(1), 107-127.

Kuşçu Sarıca, H. (2016) Montessor eğ t m model ’n n rehberl k ve ps koloj k dan şmanl k lkeler kapsam nda ncelenmes (KKTC Örneğ ) (Yayınlanmamış yüksek l sans tez ), Kıbrıs: Yakın Doğu Ün vers tes .

Murphy, M. M. (2015). Plato's ph losophy of educat on and the common core debate. Conference Paper Assoc at on for the Development of Ph losophy Teach ng

Murphy, M. M. (2015). Plato's ph losophy of educat on and the common core debate. Conference Paper Assoc at on for the Development of Ph losophy Teach ng