• Sonuç bulunamadı

Kitlesel Biyolojik Silah Ajanları ve Solunum Sistemi Etkiler

EPİDEMİYOLOJİ

Biyolojik ajanların terörist olaylarda tercih edilme nedenleri şöyle sıralanabi- lir: Biyolojik ajanların belirlenmesi zordur, yayılması kolay ve etkileri yaygındır, hastalığın başlangıcı yayılmayı takiben saatler içinde olabildiği gibi, günlerce ge- cikebilir, üretimleri kolay ve ucuzdur. Biyolojik ajanların türü, kullanım biçimi, patojenitesi ve miktarı, öldürme ve etki etme derecelerini belirler. Tüm infeksiyon hastalıkları salgınları kasıtlı bir salgını destekleyen iyi bir kriter olmadıkça doğal salgın olarak kabul edilir (15,27). Doğal salgınlar kolayca tanınabilir. Biyoterörist sal-

dırıyı tanımak için en önemli ışık tutan nokta, ortak maruziyete işaret eden çok sayıda mağdurun aniden ortaya çıkan benzer bir hastalık tablosu (hızlı ilerleyen pnömoni olgusu gibi) göstermesidir.

Olayın bir biyolojik saldırıya bağlı olabileceğini düşündürebilecek bulgular (27):

 Benzer hastalık ve belirtiler gösteren çok sayıda hasta insan veya canlının bulunması,

 İlgili bölgede beklendiğinden fazla morbidite ve mortalitenin görülmesi,

 Alışılagelmişin dışında bir ajana bağlı olarak ortaya çıkmış vakanın bulun- ması,

 Coğrafik ve mevsimsel koşullarla uyumlu olmayan salgın hastalıkların or-

taya çıkması,

 Değişik kaynaklardan izole edilmiş ajanlarda benzer genetik özelliklerin saptanması,

 Sıklığında açıklanamayan bir artış görülen endemik hastalığın bulunması,  Hastalanmış insanların eşzamanlı olarak hastalıklarının ortaya çıkması,

 İnsanlardaki hastalığa eşlik edecek veya öncülük edecek şekilde hayvanlar

arasında da ölümlerin ve hastalıkların görülmesidir.

Hekimler ve diğer sağlık personeli, biyolojik ajana maruziyetin hemen ortaya çıkmayabileceğini, bunun ajana bağlı olarak saatler, günler veya haftalar sonra oluşabileceğini dikkate almalıdır.

Ülkelerin mevcut sürveyans sistemleri salgını belirlemek için epidemiyolojik araştırma başlatmak zorundadır. İnsanlar ve hayvanlarda belirti olması durumun- da çevresel örneklerden biyolojik ajan belirlenmesi için örneklem alınması gerekir. Biyolojik ajanın kişiden kişiye bulaşı söz konusu ise sekonder salgınlar için de epi- demiyolojik yöntemler önerilir. Olay biyolojik bir aerosolün yayımını içeriyorsa bilgisayar modellemesi ile rüzgâr yönü, hızı ve aerosolün olası kaynakları tahmin edilebilir. Sverdlovks salgınında Sovyetler Birliği şarbon basili aerosollerinin ya- yılımı için isotoplar (isopleths) ile analiz kullanmıştır (28). Düşük maliyetli, ko-

Kitlesel Biyolojik Silah Ajanları ve Solunum Sistemi Etkileri

layca elde edilebilen ekipman, 1 ile 10 mikron parçacık boyutuna sahip aerosoller üretmek için kullanılabilir (29). İdeal koşullar altında, bu parçacıklar, saatlerce askı-

da kalabilir ve inhalasyondan sonra distal bronşiyoller ve terminal alveollere ula- şabilmek için yeterince küçüktür. Aerosoller sabit nokta kaynaklarından, uçaklar, tekneler veya füzelerden (scub füze gibi) hedef bölgeye gönderilir. Biyolojik ajan- lardan özellikle B.anthracisis’in hava kaynaklı dağıtımı uygun bir örnektir (29,30).

ETİYOLOJİ ve PATOGENEZ

Germ teorisi öncesi inhalasyon yolu ile gelişen bulaşıcı hastalıkların etiyopato- genezi “miasmatik hava teorisi” ile açıklanıyordu. Eski veba ile ilgili literatürlerde geçen ”miasmatik” yani kirli, putrifiye ve zehirli bir havanın epidemik hastalıkla- ra neden olduğuna inanılıyordu (31). Bulaşıcı hastalıkların kilometre taşı olan Germ

Teorisi sonrası ise epidemik hastalıklar kuramı değişti ve hastalık etkenleri tanım- lanabildi.

Biyolojik Ajan Tipleri

Biyolojik ajanlar tiplerine göre mikroorganizmalar ve toksinler olmak üzere 2’ye ayrılır (Figür 2).

Mikroorganizmalar • Bakteriler • Virüsler • Riketsiyalar • Klamidyalar • Mantarlar Toksinler • Ekzotoksinler • Endotoksinler • Mikroorganizma kaynaklı • Çok hücreli hayvan kaynaklı • Bitki kaynaklı

Birsen Ocaklı

Biyolojik ajanların yayılması

Biyolojik ajanların yayılması, aerosol formda havaya püskürtülmeleri, insan- lara hastalığı taşıyacak hayvanların enfekte edilmesi veya su ve gıdaların konta- minasyonu ile olasıdır. Enfekte olmuş insanlar hastalığı diğer sağlıklı insanlara bulaştırabilmektedir (32).

Aerosoller

Aerosol çok küçük olan katı taneciklerin veya sıvı damlacıkların havada ya da bir gaz içerisinde dağılmasıdır. Duman (gaz içinde katı), sis ya da spreyler (gaz içinde sıvı) aerosola iyi birer örnektir. Biyolojik ajanların çevreye yayılma- ları kilometrelerce sürüklenebilen aerosollar ile sağlanabilmektedir. Bu aero- solleri inhale etmek, insanlarda ya da hayvanlarda hastalığa neden olmaktadır. Havadaki kirletici maddeler gaz, buhar veya aerosol olarak bulunurlar. Bilim- sel terminolojide aerosol “bir gaz hâlinde süspanse edilmiş bir parçacık siste- mi” olarak tanımlanır (34,35). Aerosoller havada tozlar, spreyler, buhar ve duman

şeklinde bulunabilir. Atmosferik kimya terimleri sözlüğüne göre toz; rüzgâr gibi doğal kuvvetler tarafından havaya yayılan kuru, katı parçacıklardır.Toz parçacıkların aerodinamik çapı genellikle 1-100 mikrometre arasındadır (36). Bi-

yolojik ajanların kirletici madde olarak havada aerosol formunda olması, etki derecelerini artırır. Biyolojik ajanları vermenin en etkili yönteminin, aerosollere dağılmış maddeler ile hava kaynaklı bir yol olduğu düşünülmektedir. Şarbon saldırısı (2001), ABD için ilk biyoterörizm deneyimi olarak bilinir. Sınırlı bir saldırı olmasına rağmen, ciddi panik nedeni olmuştur. Çünkü şarbon sporla- rını aerosol formda yaymak için, hızlı bir dağıtım sistemi olan ABD posta hiz- metleri tercih edilmişti. Bu yöntemle biyolojik ajanların etkin ve geniş yayılımı sağlanabilir. Bu biyolojik ajanları içeren aerosollerin inhalasyonu bulaşıcı has- talıkların yayılmasında rol alır. İnhalasyon olasılığı partikülün aerodinamiğine bağlıdır.

Biyolojik savaşta kullanılan biyolojik ajanlarda idealize edilen özellikler

Kolay yayılması, akciğer penetrasyonuna uygun (1-5 μm partikül) boyut- larda olması, büyük miktarlarda kolayca üretilebilmesi, öldürücülüğü yüksek, aerosol yol ile yayılması, insandan insana bulaşabilmesi ve standart antibio- tiklere dirençli olmasıdır. Amerikan şarbon salgınında anhtrax basilleri (Ames suşu) modifiye edildiği için penisilin gibi klasik antibiyotik tedavisine dirençli olduğu bildirilmiştir. Endüstriyel mikrobiyolojideki gelişmelerle, ABD örne- ğinde olduğu gibi biyolojik silah ajanı olarak kullanılabilecek mikroorganiz- maların laboratuvar koşullarında genetik müdahalelerle virulansının artırıla- bileceği, tüm aşılara ve ilaçlara dirençli duruma getirilmesine neden olabileceği de akılda tutulmalıdır (2).

Kitlesel Biyolojik Silah Ajanları ve Solunum Sistemi Etkileri

Biyolojik ajan belirlenmesinde biyogüvenlik seviyelerine göre laboratuvar: (37)

Biyoterörizm için laboratuvarlar biyogüvenlik seviyelerine göre dört kategori- de sınıflandırılır.

Seviye A laboratuvarları (BSL1): Biyogüvenlik seviye 1 (biosafety le-

vel) laboratuvarlardır. Rutin olarak izole edilen patojenleri kültürleyen ve tanımlayan klinik mikrobiyoloji laboratuvarlarının çoğu tarafından temsil edilir. Bu laboratuvarlar, şüpheli izolatlar üzerinde az sayıda, ba- sit test gerçekleştirebilir. Sonuçlara göre örnekler daha üst düzey labora- tuvara yönlendirilir.

Seviye B laboratuvarları (BSL2): BSL2 laboratuvarlarını birçok halk

sağlığı laboratuvarı temsil etmektedir. B düzeyi laboratuvar etkinlik- leri, hızlı tahmin edici kimlik belirleme testlerini (fluoresan antikor testleri vb.), doğrulayıcı tanımlama ve antimikrobiyal duyarlılık testini içerir.

Seviye C laboratuvarları (BSL3): BSL3 laboratuvarlarda kritik biyo-

lojik ajanlar, seviye B laboratuvarlarından yönlendirlir. Burada nükleik asit amplifikasyonu testi, moleküler tipleme ve toksin testi yapılabil- mektedir.

Seviye D laboratuvarları (BSL4): BSL4 laboratuvarlar kritik biyolojik

ajanların yönlendirdiği ABD Hastalık Kontrol Merkezi (CDC)’nin “sıcak laboratuvarları”dır. Bu laboratuvarların rolü, kritik biyolojik ajanları ve BSL4 tesislerini gerektiren son derece tehlikeli viral ajanların kültür veya moleküler tanımlamaları gibi diğer özel testleri yapmak ve arşivlemek- tir.

Biyolojik ajanların sınıflandırılması

CDC tarafından yapılan sınıflama en yaygın olarak kabul edilen sınıflama- dır. Biyolojik silah olarak kullanılabilecek organizmalar ve hastalıklar CDC tarafından tehlike derecelerine göre sınıflandırılmışlardır (2). A kategorisi en

tehlikeli sınıftır.

1. Kategori A biyolojik ajanlar: Çevreye yayılma ve/veya insandan insa- na bulaşması kolaydır. Yüksek ölüm oranına neden olurlar ve toplum sağlığı için ciddi tehlike oluştururlar. Toplumda paniğe yol açabilirler. Korunulması ve müdahele için özel hareket planı gerekir (Tablo 1).

Birsen Ocaklı

2. Kategori B biyolojik ajanlar: Orta derece yayılma ve ölüm riski taşırlar. Korunulması ve müdahele için özel hareket planı gerekir (Tablo 2).

Tablo 1. Kategori A biyolojik ajanlar.

Bacillus Anthracis (anthrax)

Clostridium botulinum toxin (botulism) Yersinia pestis (plague)

Variola Major (Smallpox) Francisella tularensis (tularemia) Viral hemorrhagic fevers, Filoviruses

(Ebola virus -Ebola hemorrhagic fever, Marburg virus -Marburg hemorrhagic fever) Arenaviruses

Lassa fever virus (Lassa fever) Machupo virus

Junin virus

(Argentine hemorrhagic fever) Ve diğer viruses

Tablo 2. Kategori B biyolojik ajanlar.

Coxiella burnetti (Q fever) Brucella species (brucellosis) Burkholderia mallei (glanders) Alphaviruses

VEE virus (Venezuelan encephalomyelitis)

EEE ve WEE viruses (eastern and western equine encephalo-myelitis) Ricin toxin from Ricinus communis (castor beans)

Epsilon toxin of Clostridium perfringens Staphylococcus enterotoxinB Salmonella species Shigella dysenteriae Escherichia coli 0157:H7 Vibrio cholerae Cryptosporidium parvum

Kitlesel Biyolojik Silah Ajanları ve Solunum Sistemi Etkileri

3. Kategori C biyolojik ajanlar: Üçüncü derecede önemli olan bu ajanlar ileride daha yüksek yayılma ve hastalık yapıcı özellikleri bakımından modifiye edilebilir, çünkü bulunması ve çoğaltılması kolaydır. Hastalık yapıcı ve öldürücü etkiye yatkınlık yüksektir (Tablo 3).

Tablo 3. Kategori C biyolojik ajanlar.

Nipah virüs Hantavirus

Tick-borne hemorrhagic fever viruses Tick borne encephalitis viruses Yellow fewer

Multidrug-resistant tuberculosis

YÜKSEK RİSKLİ KATEGORİ A BİYOLOJİK AJANLAR