• Sonuç bulunamadı

KÖY ENSTĠTÜLERĠNĠN EĞĠTĠM FELSEFESĠ

Ulusal eğitimlerin felsefelerini eğitim filozofları, eğitim bilgeleri belirlerler. Eğitim felsefesi; eğitimin amaçlarını, içeriğini, asal çizgilerini, eğitim yöntemlerini, okutulacak dersleri, toplumsal yapıya, toplumsal değerlere uygun olmasını sağlar. Türk millî eğitiminin felsefesi, MEB‟nın giriĢimleriyle uzman eğitimcilere hazırlatılmıĢtır. Bu felsefede, daha çok amaçlara yer verilmiĢ. Bu amaçların toplumsal, kiĢisel özellikleri üzerinde durulmuĢtur.

Köy Enstitülerinin en önemli amacı; köylerimiz için, köy gerçeklerine uygun öğretmen, sağlık memuru yetiĢtirmektir. Köyler için yetiĢtirilecek öğretmen adaylarının köy çocuklarından seçilmesinin nedeni köy kökenli öğretmenlerinin köy gerçeklerini bilmeleri, köye daha kolay uyum yapacakları; köyün, köylünün sorunlarını daha kolay çözebilecekleri konusudur. Köy enstitülerinde öğrenim süresinin beĢ yıl olarak belirlenmesinde ilköğretimin yaygınlaĢtırmanın ivedi olması konusu vardır. Köy enstitülerinin kırsal alanlarda, köyde kurulmalarının nedenleri; köy gerçeğinden kopmak, yakındaki köyün sorunlarını çözerek örnek deneyimler yapabilmek, kırsal alanlarda olan devletin malı olan arsaları, tarlaları değerlendirmek, enstitülerin devlete aĢırı yük olmalarını önlemektir.

Köy Enstitülerinde kazandırılması beklenen davranıĢlar Ģu Ģekilde toplanabilir: Yurdunu, ulusunu, bayrağını köylerini seven, gerektiğinde bunlar için canını verebilecek çağcı, aydın düĢünceli, bedensel, ruhsal, çalıĢmayı seven; emeğin değerini bilen, üyesi olduğu

toplumlara, topluluklara uyumlu, para kazanmanın tek yolunun çalıĢmak, üretmek oluğunu bilen, atılım gücü olan, sürekli okuma alıĢkanlığı olan, eğitimle ilgili yayınları izleyen, kendi kendini yenileyen, yeni eğitim öğretim yöntemleri geliĢtiren, bedenen çalıĢmayı seven, tarım, yapıcılık, demircilik, marangozluk sanatlarından anlayan, bu konularda köylüye rehberlik yapabilen, köylüyü, iĢçiyi aĢağılamayan, demokratik yönetime, sosyal devlet anlayıĢına bağlı, demokratik eğitimin yararına, gücüne inanan, bilgili, görgülü, yüksek düzeyde ekinli, güzel sanatları seven, temiz, yalın giyinen; giyim kuĢamıyla, iyi davranıĢlarıyla örnek olan, toplumsal çıkarları gözeten, ırk, mezhep ayrımı yapmayan; doğal, toplamsal çevreyi koruyan, geliĢtiren, bilimlerin önemini bilen, bilime, teknolojiye önem veren, bilgiyi, bilgi kaynaklarını arayıp bulan, beden, ruh sağlığı yerinde; sağlıklı üĢünen, sorun çözmek, yapma, yaratma gücü olan; çevre, okul, halk sağlığı konularında bilgili öğretmenler, sağlık memurları yetiĢtirmektir94

.

Köy enstitülerinde öğretimden çok eğitime, iyi davranıĢlar kazandırılmaya önem verilmiĢtir. Verilen eğitim-öğretimin içeriği köy gerçeklerine uygundu. Tarım, sanat çalıĢmaları etiksel davranıĢ kazandırmanın tek yoludur. ĠĢlik çalıĢmaları el becerilerinin geliĢmesine etiksel davranıĢ kazanılmasına yarıyordu. Genel öğretim bilgisi, özel öğretim metotları, çocuk ruhbilimi, ruhbilim, pedagoji dersleri öğretmen adaylarının biçimlenmelerini sağlıyordu. Ev iĢi, çocuk bakımı, sağlık bilgisi, biçki dikiĢ dersleri öğretmen adaylarının kiĢisel, ailesel sorunlarını, okul, çevre sağlığı sorunlarını çözümlemeye yönelikti.

Köy enstitülerinin kuruluĢunda, iĢleyiĢinde egemen olan özgün düĢünce her yönüyle millîdir. Millî yapının özelliklerine Türkiye‟nin aktöresel değerlerine, toplumsal gereksinimlerine, ekonomik gücüne uygundur. Nüfusunun %80‟i köylü olan, yine %80‟i okur-yazar olmayan bir topluma beĢ yıllık zorunlu eğitim verebilmenin, en kestirme, en akılcı en ucuz yolu budur95.

Köye öğretmen, köye sağlık memuru yetiĢtirmek için köy kökenli gençlerin seçilmesi; Hasan Ali Yücel, Ġsmail Hakkı Tonguç‟un üstün yetenekli eğitimci olduklarını göstermektedir. Köy enstitülerinin kırsal alanlarda, köye yakın kurulması bu seçkin eğitimcilerin en doğruyu görebilmelerinin sonucudur. 1940‟lı yılların Türkiye‟sinin koĢullarına, ekonomik gücüne en uygun eğitim kurumlarıdır bunlar.

Köy Enstitüleri köylü gençleri eğiterek köye öğretmen olarak yollamayı, köylüyü aydınlanarak kalkındırmayı amaçlıyordu. Kent kökenli öğretmenlerin köylere gitmek

94

Saral, Karartılan Aydınlık, s. 167. 95 Saral, Karartılan Aydınlık, s. 167-168.

istememesi, köylü aĢağılaması, köy koĢullarına uyum yapamaması köy enstitülerinin kurucularını köy kaynağına yöneltmiĢti. Bu düĢüncenin doğruluğu zamanla, uygulamalarla anlaĢılmıĢtır. Ġkinci Dünya SavaĢı‟nın açlık, kıtlık, yokluk yıllarında kurulan köy enstitüleri devlete ekonomik bakımdan fazla yük olmayacak biçimde düĢünülmüĢtür. Köy enstitüleri kendi kendilerine yeterli, üretici eğitim kurumlarıydı. Okul için gerekli olan tüm yapılar, yollar, alanlar, su borularının döĢenmesi, kanalizasyon yapımı; meyve, sebze üretimi, bağcılık, tarla ürünlerinin bakımı, kaldırılması; okulun çevrenin ağaçlandırılmasını. Okul topluluğu yapıyordu. Gerekli olan besin maddelerinin çoğu okulda üretiliyordu. BaĢta hububat olmak üzere baklagiller, sebzeler, kimi meyveler, yumurta, süt, pamuk, mısır, kavun, karpuz enstitüde üretiliyordu. Tüm giysiler, yatak takımları, tuğla, kireç, kerpiç, köĢe taĢları, kum okulca üretilip kullanılıyordu96

.

Köy enstitülerinin kurucuları yirminci yüzyılın ilk yarısında etkili olan eğitim filozoflarından, onların görüĢlerinden, uygulamalarından esinlenmiĢlerdir. Öncelikle çağdaĢ eğitimin önde gelen filozoflarından Kerschensteiner‟in düĢünceleri etkili olmuĢtur. Almanya‟nın Avrupa‟nın dünyanın en büyük eğitimcilerinden biri olan Kerschensteiner‟in yurttaĢlık eğitiminin koĢulları:

a) Mesleki eğitim, beceri kazandırma iĢ içinde yaĢatarak verilmelidir; b) Eğitimde beceri kazanmak, sanat öğrenmek ana etkinlik olmalıdır.

c) En iyi aktöresel ıra eğitimi; iĢ içinde, beden eğitimi derslerinde gerçekleĢir; d) Okulların en önemli etkinlik alanları, iĢlikler, laboratuarlar, doğa olmalıdır; e) ĠĢ eğitimi öğrencinin yaratıcı gücünü, giriĢim gücünü geliĢtirmelidir; f) Her öğrenci kendi çabasıyla, kendi kendine öğrenmelidir;

g) Ezbercilik, kuru bilgi aktarımı yanlıĢtır, Ģeklinde özetlenebilecek olan ilkeleri köy enstitülerinin eğitim dizgesine esin kaynağı olmuĢtur97

.

Köy enstitülerinin eğitim felsefesinin oluĢmasında etkili olan ikinci eğitim filozofu John Dewey‟dir. John Dewey, Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye‟ye çağrılmıĢ, Türk eğitim sistemiyle ilgili bir rapor hazırlamıĢtır. Yirminci yüzyılın en büyük iki eğitimcisinden biri olan Amerikalı John Dewey faydacılık felsefesinin, yararcı eğitimin kurucusudur. Köy Enstitülerinin kurucuları John Dewey‟in:

a. Okullar, tarlaların, bahçelerin, ormanlık alanların, doğanın içinde kurulmalıdır;

96

Saral, Karartılan Aydınlık, s. 168. 97 Tekeli, “Osmanlı”, s. 665.

b. Bir yargının, düĢüncenin doğruluğu uygulamadaki yararına göre ölçülür;

c. Uygulamada yararı olmayan bilgi gereksizdir; d. Öğrencileri iĢ yaĢamının içinde eğitmeliyiz;

e. Her öğrenciyi ilgili, yetenekli olduğu alanlarda eğitmeliyiz; f. Öğrenilenlerin öğrenci için bir değeri yararı olmalıdır;

g. Okullar iĢ çalıĢmalarının yapıldığı etkinlikler odağı olmalıdır; h. Öğretim öğrencinin isteğine, gereksinmesine göre yapılmalıdır;

i. Eğitim-öğretimde, yaĢamak, yaĢayarak öğrenmek temel ilke olarak ele alınmalıdır, ilkelerinden yararlanmıĢlardır98

.