• Sonuç bulunamadı

Engelli Çocuk Sahipliği Ve Çocuklara Yönelik Alt Yapı İmkânları

1. BÖLÜM

5.4. Engelli Çocuk Sahipliği Ve Çocuklara Yönelik Alt Yapı İmkânları

Çalışmanın bu kısmında, katılımcıların engelli çocuk sahipliği durumları incelenecek, bunu taki-ben de katılımcıların engelli ve engeli olmayan çocuklarının, park, bahçe, sosyal tesis gibi olanak-lardan ne ölçüde yararlandığı araştırılacaktır. Bu noktada katılımcı sayısı bu konuyu anlamlı bir şekilde analiz etmek için yetersiz kaldığı için, katılımcıların eğitim durumu, yaş ve yaşadıkları iller üzerinden analiz edilmeyecektir. Çocuk gelişimi için zaruri bir ihtiyaç olan fiziksel ihtiyaçların ve yine çocuk gelişimi açısından çok önemli bir konumda bulunan sosyalleşme ihtiyacının giderile-bilmesi için, TRA2 bölgesindeki illerde yeterli imkânların bulunup bulunmadığının tespiti, önem-lidir. Aynı zamanda, park, bahçe ve sosyal tesisler kadınların sosyalleşme alanlarını teşkil ettiğin-den, çalışmanın bu bölümünde çocuklara yönelik altyapı imkânları, kadınların da sosyalleşebilme imkânlarıyla birlikte incelenecektir.

Türkiye’de 2011 yılı TÜİK verilerine göre yaklaşık 4 milyon 883 bin engelli bulunmaktadır ki bu da Türkiye nüfusunun yüzde 6,6 oranındaki kısmını oluşturmaktadır.135 Yine TÜİK verilerine göre,

133 Z. Ö., Kars Boğatepe Köyü Çevre ve Yaşam Derneği Başkanı, Girişimci Ev Hanımı, Mülakat: Havva Çaha vd. 8 Ağustos 2017.

134 Z. B. A., Iğdır Kadın Derneği Başkanı, Mülakat: Havva Çaha ve Oğuzhan Altınkoz, 9 Ağustos 2017.

135 TÜİK, “Dünya Nüfus Günü 2015”, Haber Bülteni 18617, www.tuik.gov.tr/ PreHaber Bultenleri. do?id= 18617, Erişim Tarihi: (14.09.2017).

24 yaş ve altı genç ve çocuk engellilerin toplam engellilere oranı yüzde 38,3 olduğuna göre,136 Türkiye’de genç ve çocuk engelli nüfusu yaklaşık 1 milyon 870 bin kişidir. Tüm bunlar, Türkiye’de engelli nüfusun ne kadar ciddi bir yekunu teşkil ettiğinin bir göstergesidir.

Tablo 5.17: Engelli herhangi bir çocuğunuz var mı? (Çocuğu olanlar)

  Sayı Yüzde

Evet, var 107 4,7

Hayır, yok 2186 95,3

Toplam 2293 100

İlgili tabloda (Tablo 5.17) gösterildiği üzere, katılımcıların yüzde 4,7 oranındaki kısmı engelli bir çocuğu olduğunu belirtirken, yüzde 95,3 oranındaki kısmı, engelli bir çocuğu olmadığını belirt-miştir. Bu verileri dikkate aldığımızda TRA2 bölgesinde Türkiye ortalamasının altında engelli çocuk bulunduğunu söyleyebiliriz.

TRA2 bölgesinde yaşayan kadınların gündelik hayatlarında karşılaştıkları en önemli sorunlardan biri hem çocuklarına hem de kendilerine yönelik yeterli düzeyde park, bahçe ve sosyal tesisisin var olmamasıdır. İlgili tabloda (Tablo 5.18) görüleceği üzere, katılımcıların yalnızca yüzde 26,6 ora-nındaki kısmı yaşadıkları yerde kentsel tesis imkânlarının yeterli olduğunu belirtmişlerdir. Katı-lımcıların yüzde 73,3 oranındaki büyük bir kısmı ise kentsel tesis imkânlarının yaşadıkları yerlerde gelişmediğini belirtmişlerdir. Çalışma kapsamında bir katılımcının, kadınların sosyal hayatları için imkânlar yeterli mi? sorusuna verdiği “hiçbir şey yok, yani bir parkımız bile yok” cevabı, durumun vahametini ortaya koyması açısından önemlidir.137

Tablo 5.18: Yaşadığınız yerde çocuklarınızı götüreceğiniz yeterli park, bahçe, sosyal tesis var mı?

Yaşadıkları yerlerde, kentsel tesis imkânlarının yeterliliği hakkındaki görüşleri, katılımcıların eğitim durumları üzerinden incelendiğinde eğitim düzeyleri bakımından katılımcılar arasında istatistik-sel olarak anlamlı bir farklılık bulunmaktadır (P=,002). Tablo 5.19 çerçevesinde gösterildiği gibi,

136 TÜİK, Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması 2010, http://www. tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1017, Erişim Tarihi: (14.09.2017).

137 Y. A., Ağrı Ziraat Odası Başkanı, Mülakat: Adem Çaylak ve Mehmet Dikkaya, 21 Temmuz 2016.

eğitim almamış katılımcıların yüzde 80,2 oranındaki kısmı, diğer eğitim gruplarından daha yüksek oranlı olarak, yaşadıkları bölgede kentsel tesis imkânlarının var olmadığını belirtmişlerdir. Eğitim seviyesinin artmasıyla birlikte, yaşadıkları bölgede kentsel tesis imkânlarının yeterli olmadığını belirten katılımcıların oranında da azalma görülmektedir. Öyle ki, kentsel tesis imkânlarının yeterli olmadığını belirten katılımcıların oranı, üniversite mezunlarında yüzde 69,7 oranına gerilemekte-dir.

Tablo 5.19: Yaşadığınız yerde çocuklarınızı götüreceğiniz yeterli park, bahçe, sosyal tesis var mı?

EĞİTİM Evet Hayır Toplam

Okumadı 19,8 80,2 100

İlk ve orta 28,1 71,8 100

Lise 27,4 72,4 100

Üniversite 30,3 69,7 100

YAŞ

Genç 25,4 74,4 100

Orta 27,1 72,9 100

Olgun 28,4 71,5 100

Yaşlı 24,0 76,0 100

Eğitim durumu üzerinden yaşanan bu farklılaşmanın temel nedenlerinden biri, eğitimli nüfusun genelde kent merkezlerinde yaşamayı tercih etmesinden dolayı, sosyal imkânlara erişilebilirlik-lerinin diğer gruplardan daha yüksek gerçekleştiği öne sürülebilir. Fakat bu durum kentsel tesis imkânlarının TRA2 bölgesinde yaşayan katılımcılarca yeterli görülmesine neden olmamaktadır.

Her eğitim grubundan katılımcıların büyük çoğunluğu kendilerinde sosyal imkânların gelişmemiş olmasından şikâyet etmektedir ki, bu durum kadınların sosyalleşme süreçlerini doğrudan olum-suz etkilemektedir.

Yaşadıkları yerlerde, kentsel tesis imkânlarının yeterliliği hakkındaki görüşleri, katılımcıların yaşları üzerinden incelendiğinde görülmektedir ki, her yaş grubundan katılımcıların büyük çoğunluğu, yaşadıkları yerlerde yeterli derecede kentsel tesisin bulunmadığını belirtmektedirler. Kuşaklar ara-sında eğlence anlayışının ve ihtiyacının değişken olabileceği de düşünüldüğü zaman, şehirlerdeki park, bahçe ve sosyal tesislerin hiçbir yaş grubuna tam anlamıyla hitap etmediği öne sürülebilir.

Tablo 5.20: Yaşadığınız yerde çocuklarınızı götüreceğiniz yeterli park, bahçe, sosyal tesis var mı?

Ağrı Ardahan Iğdır Kars

Evet, var 23,5 27,3 25,8 30,4

Hayır, yok 76,5 72,7 74,2 69,2

Diğer  0 0  0  0,3

Toplam 100 100 100 100

Yaşadıkları yerlerde, kentsel tesis imkânlarının yeterliliği hakkındaki görüşleri, katılımcıların ya-şadıkları iller üzerinden incelendiğinde görülmektedir ki, TRA2 bölgesindeki illerin tamamında kentsel tesis imkânları yetersizdir. Iğdır ilinde yaşayan katılımcıların yüzde 74,2 oranındaki kısmı, yaşadıkları yerlerde, sosyal imkânların yetersiz olduğunu belirtmektedirler. Sosyalleşme sorunları yaşayan kadınlar, altyapı imkânsızlığından ötürü kendilerine sosyalleşebilecekleri alanlar bulma-ya çalışmaktadırlar. Bu sebeple kadınlar, Halk Eğitim Merkezleri gibi, bina noktasında imkânları bulunan kurum ve kuruluşların imkânlarından yararlanmak suretiyle sosyalleşmelerini sağlamaya çalışmaktadırlar. Bu durum Iğdır’da yapılan odak grup çalışmasında da dile getirilmiştir:

“Park, bahçe ve alışveriş imkânları ilçede yok. İnsanların negatif enerjilerini atabilecekleri bir alan yok. Sinema, tiyatro gibi kültürel aktiviteler bulunmamakta. Kahvehanelerde ka-dınlar da oturabiliyor. Halk eğitim merkezi kurslarını sosyal etkinlik alanı olarak kullanıyor-lar, bu yüzden kurslara katılım fazla oluyor, insanlar muhabbet etmeye ve sosyalleşmeye geliyor.”138

Ardahan ilinde yaşayan katılımcıların yüzde 72,7 oranındaki kısmı da, yaşadıkları yerlerde park, bahçe ve sosyal tesislerin yetersiz olduğunu belirterek, kentte kadınların ve çocukların sosyalleş-meleri için gerekli imkânların bulunmadığını öne sürmüşlerdir. Bu noktada bir katılımcının aşağı-daki tespiti önemlidir:

“Kura Nehri kenarında yeni park yapıldı. Onun dışında fazla park yok. AVM maalesef yok.

Hiç sosyal alan yok. Halk konserleri, kermesler olabilir ama bunlar da yok. En azından bir yerden başlamak lazım. Bunun nedeni maddi sıkıntı değil kültür ve bilinç oluşturuyor. Bi-lişsel sorunlar nedeniyle bunlar yapılmıyor. İstesek yapabiliriz. Belediye bunları yapabilir.

Tiyatro oyunları olabilir, yaygınlaştırılabilir.”139

Kars ilinde yaşayan katılımcıların yüzde 69,2 oranındaki kısmı, yaşadıkları yerlerde park, bahçe ve sosyal tesislerin yetersiz olduğunu belirtmişlerdir. Diğer TRA2 bölgesi illeriyle kıyaslandığında en

138 Tuzluca Halk Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen odak grup çalışması. Çalışmayı yapan Adem Çaylak, 10 Ağustos 2017.

139 N. A., Kadın Girişimci, Mülakat: Adem Çaylak, Mukadder Yardımcıel, 11 Ağustos 2017.

düşük katılımcı oranı Kars ilinde görülmekle birlikte neredeyse üç kişiden ikisinin kentteki park ve bahçe alt yapısını yetersiz bulması önemli bir sorun olarak kaydedilmelidir. Kars ilinde kadınların ve çocukların sosyalleşmesi açısından bir toplumsal baskı bulunmamakla birlikte, kadınların sos-yalleşebilecekleri tesisler yetersiz bulunmaktadır.140 Bu konuda bir katılımcı şu görüşleri dile ge-tirmiştir: “Park, bahçe ve sosyal imkânlar yeterli değildir. İmar planında park alanı olarak gözüken alanlar da açıkçası şu an dolu, yeni park yapılabilecek yer de yoktur.”141 Bu görüşleri esas aldığımız-da kentte kısa vadede alt yapı sorununun giderilmesinin zor olduğu söylenebilir.

Bu noktada, Ağrı ilinde yaşayan katılımcılar, diğer illerde yaşayan katılımcılara kıyasla daha yüksek oranlı olarak (%76,5) sosyal imkânsızlıktan şikâyetçidirler. Bu konuda bir katılımcının Ağrı hakkın-daki tespiti önemlidir:

“Kadınların sosyal ve kültürel alanı ve park yok. Kadınların sosyalleşmelerini sağlayacak mekânlar yok. Cumhuriyet meydanı dışında mekân yok. Yüzüncü yıl parkını gençler ele geçirmiş aile gitmiyor artık.”142

Kadınların ve çocukların sosyalleşmesi açısından, altyapı yetersizliği bulunan Ağrı ilinde, kadınlar açısından bir diğer sorun da, kapalı toplum yapısı dolayısıyla, kadınların sosyalleşme imkânlarının kısıtlanması sorunudur. Bu noktada bir katılımcının söyledikleri kaydedilmeye değerdir:

“Bence bir yerdeki park bahçe sayısının çok olması kadınların sosyalleşeceği ortamların olacağı anlamına gelmez. Çünkü sorun zihniyetten kaynaklanmaktadır. Kadınların dışarı çıkmasını dedikodu mezesi yapan bir zihniyetin olduğu yerde alışveriş merkezi de olsa, park bahçe de olsa kimse gitmez. Kısaca zihniyeti değiştirmeden koşulların oluşturulma-sının hiçbir mantığı yoktur.”143

Ağrı ilinde yaşayan kadınlar, bir yandan altyapı yetersizliği dolayısıyla sosyalleşmede sorunlar ya-şarken, bir yandan da toplumsal baskılar sonucunda sosyalleşememektedirler. Toplumsal baskı-nın diğer TRA2 illerine nazaran daha yoğun görüldüğü bu ilde, kadınların ve çocukların sosyalle-şememesi sorunu, kadınlar açısından ciddi bir sorunu teşkil etmektedir.

140 F. C., Kars Aktif İş Kadınları Derneği Başkanı-Azerbaycan Evi Derneği Başkanı, Mülakat: Havva Çaha vd., 5 Ağustos 2017.

141 R.E., Kars Belediyesi Kadın Çalışmaları Birimi, Mülakat: Adem Çaylak vd., 7 Ağustos 2017.

142 M. K., Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu, Mülakat: Adem Çaylak ve Mehmet Dikkaya, 21 Temmuz 2016.

143 O. O., Patnos Halk Eğitim Müdür Yardımcısı, Mülakat: Adem Çaylak, 23 Temmuz 2016.

110ot

oğraf: Mukadder Yardımcıel

6. BÖLÜM

AİLENİN

EKONOMİK PROFİLİ

6. BÖLÜM

AİLENİN EKONOMİK PROFİLİ

TRA2 bölgesindeki ailelerin ekonomik profilini öğrenmek için, konut ve özel eşya sahipliği üze-rinde de durmak gerekiyor. Bunun için çalışmamızın bu bölümü bölgedeki ailelerin gelir düzeyi, konut ve araba mülkiyeti ile evde bulundurulan eşyaların çeşitliliğini ortaya koyacak sorulara ay-rılmıştır.

Bölge’de ev mülkiyeti oranı yüzde 60’ların üstünde seyrederken, gündelik yaşamın artık vazgeçil-mez aletleri haline gelen televizyon, buzdolabı ve çamaşır makinesinin neredeyse her eve girdiği gözlenmektedir. Bunda ulusal çapta yaygınlaşan büyük firmaların servis ve satış ağının yanı sıra alım gücündeki artışın ve fiyatlardaki düşüşünün etkili olduğu söylenebilir. Ayrıca uzun vadeli tak-sit imkânlarının, gelir düzeyi düşük olmasına rağmen, dayanıklı tüketim malzemelerinin her eve girmesinde etkili olduğunu söylemek mümkündür.

Ailedeki ekonomik refah, insanların kişisel ihtiyaçlarını karşılayabilme imkânıyla da ilişkilidir. Bu bağlamda bölgede çalışan kadının kendine dair tasarrufta bulunduğu, kendi ihtiyaçlarını kendisi-nin karşıladığına yapılan bir mülakatla tanıklık ediyoruz:

“İlk başlarda çalışan bayan bulmakta zorlandık. Şu an ise 30’a yakın bayan çalışanımız var.

Bu rakam toplam çalışanımızın yüzde 40’ını geçiyor. Tüm çalışanlarımız, maaşlı, sigortalı ve mesai saatlerine riayet ederek çalışıyor. Bu da kadınların kendi ekonomik özgürlüklerini kazanmaları için çok uygun bir ortam hazırlıyor. Şunu söyleyebilirim ki, bize sürekli çeşit-li internet siteleri üzerinden yapılan alışverişe ait kargolar geçeşit-liyor. Bunlar genelde eşarp, makyaj malzemesi ve takı gibi bayanların ihtiyaçlarına yönelik. Bu da kadın çalışanlarımı-zın az veya çok denilemez ama sonuçta ekonomik özgürlüklerini ellerine aldıklarını gös-teriyor.144

Görüldüğü üzere kadının kendi kişisel ihtiyacını karşılama düzeyi, aynı zamanda ekonomik ba-ğımsızlığıyla ilişkilidir. Bölgedeki kadınların yaşamakta olduğu mahrumiyet kadınların ekonomik alanda rahatlamalarıyla çözüme ulaşabilir.