• Sonuç bulunamadı

Ailede Karar Alma Süreci Ve Kadın

1. BÖLÜM

4.4. Ailede Karar Alma Süreci Ve Kadın

Aile yaşantısı içerisinde, kadının rolünün tespitinin yapılabilmesi için en temel göstergelerden biri, kadına aileyi ilgilendiren konularda söz hakkı verilip verilmemesidir. Eğitim seviyesinin yüksekliği, aile yapısı, gelir durumu ve yaş gibi faktörlerden etkilenen bu durum, kadının aile içerisinde sahip olduğu rolün doğrudan bir göstergesidir. Kadının karar alma süreçlerine katılımı, hem toplumsal cinsiyet rollerinin aile yaşantısına nasıl tezahür ettiğinin bir göstergesi, hem de kadının aile içeri-sinde birey olarak kabul edilip edilmediğinin de bir ölçütüdür. Öyle ki, birey olarak kabul edilen ve cinsiyetler arası eşitsizliğe görece maruz kalmayan kadının, karar alma süreçlerine doğrudan dahil olması söz konusu olacaktır. Fakat aile yaşantısı içerisinde karar alma süreçlerine katılımının tesis edilmediği ya da belli konularda kısmen tesis edildiği kadının ise, cinsiyetler arası eşitsizlik-ten doğrudan etkilenmek suretiyle aile yaşantısı içerisindeki rolünün geri plana atıldığı ve aile içerisinde biricik bir birey olarak kabul edilmediği savunulabilir. Bu hususta en başta belirtilmesi gereken noktalardan biri, kadının karar alma süreçlerine katılımında ideal olan ve hedeflenmesi gereken, her konuda kadının eşit ve etkin söz hakkıdır. Kadınların kısmen yahut tamamen karar alma sürecinin dışında bırakılması kabul edilebilir bir durum değildir ve üzerine sosyal politikala-rın oluşturulması gereken bir hususu göstermektedir. Karar alma sürecinin kolektif bir hal alarak, kadının mutlak söz hakkını da kapsaması ve kadının ister aileyi ilgilendiren konularda, ister doğru-dan kendilerini ilgilendiren konularda söz hakkının savunulması gerekmektedir.

Çalışmanın, kadınların aile ile ilgili karar alma süreçlerindeki etkinliğinin tespit edildiği bu kısmın-da, altı farklı karar alma durumu üzerinden değerlendirme yapılmaya çalışılacaktır. Bu durumlar, aileyi ilgilendiren bazı ekonomik kararları (Ev veya arsa alımı, ev eşyası alımı ve mutfak harcamala-rı), sosyal yaşantıyı kapsayan bazı kararları (Kiminle görüşüleceği), altsoyların hayatlarını etkileyen bazı kararları (Çocukların eğitimi) ve doğrudan kadın bedeni üzerinden kadının kendisini de et-kileyen bazı kararları (Kaç çocuk yapılacağı) içermektedir. Yukarıda zikredilen karar alma konuları, kadınların yaş, eğitim durumları ve yaşadıkları il üzerinden incelenecektir.

TRA2 bölgesinde yaşayan kadınların, aileyi ve tüm bireylerini ilgilendiren konularda alınan karar-lara katılımlarında genel bir bakış açış geliştirilecek olunursa, dikkati çeken ilk durum, bölgede yaygın olarak görülen geleneksel ataerkil aile yapısında kadınların sorumluluk alanına bırakılan konularda, kadının fikrine diğer konulardan daha fazla başvurulduğudur. Çocukların bakımları ve eğitimleri ile gündelik ev işleri kapsamında sayılabilecek, mutfak harcamaları ve lazım gelen ev eşyalarının temini konularında kadınların fikrine diğer konulardan daha yüksek oranlarda başvu-rulmaktadır (Tablo 4.25).

Tablo 4.25: Aşağıdakilerle ilgili karar alınırken fikriniz soruluyor mu?

  Evet Hayır

Çocukların eğitimi 78,0 22,0

Ev veya arsa alımı 65,5 34,5

Ev eşyası alımı 81,3 18,7

Mutfak harcamaları 80,7 19,3

Kiminle görüşüleceği 59,0 41,0

Kaç çocuk yapılacağı 60,2 39,8

İlgili tablo (4.25) incelendiğinde görülmektedir ki, evin gündelik işleyişi ve altsoyları ilgilendiren kararlarda, kadınlar diğer konularda olduğundan daha fazla söz hakkına sahiptirler. Mutfak har-camaları konusunda (%80,7) ve ev eşyası alımı konusunda (%81,3) kadınlar, karar alman sürecine katıldıklarını belirtmişlerdir. Ekonomik faaliyetler kapsamında verilen bu iki kararda kadınların ka-rar alma sürecine yüksek katılımlarının temelinde ise, kadınların yüzde 82,3 oranındaki kısmının ücretli bir işte çalışmaması, bu sebeple de ev içi emek süreçlerinin kadının sorumluluk alanına bırakılması yatmaktadır. Diğer bir deyişle, yemeği yapan ve ev eşyalarını daha yoğun kullanmakta olan kadınlar, harcamayı da ihtiyaca göre kontrol etmektedirler. Fakat aile ekonomisini ilgilenren bir diğer konu olan ev ve arsa alımı konusunda kadınların karar alma sürecine katılımları, di-ğer aile ekonomisini ilgilendiren kararlara nazaran daha düşük seviyedir (%65,5). Yaşanılan yahut yaşanılacak mekânın ve muhitin seçiminde kadınların söz hakkının düşmesi, hem ekonomik açı-dan daha yüksek meblağlı kararlarda hem de aile yaşantısını daha yoğun bir şekilde etkileyecek kararlarda, kadınların söz hakkının daha geri plana atıldığını göstermektedir. Bu da, ataerkil aile yapısının getirmiş olduğu cinsiyet rollerinin bir tezahürüdür.

İlgili tablo incelendiğinde dikkat çeken bir diğer durum da, altsoylar üzerine alınan kararlarda ka-dının karar alma sürecine katılımında görünen durumdur. Kadın, çocukların bakımlarını üstlendiği üzere, çocukların eğitimleri hakkında göz ardı edilmeyecek ölçüde söz hakkına sahiptir (%78,0).

Fakat kadının doğrudan bedenini ilgilendiren bir konu olan ve aileyi her alanda etkileyen kaç ço-cuk yapılacağı konusunda kadınların fikirlerinin alınması oranı düşük seviyededir (%60,2).

Bu da göstermektedir ki, genele bakıldığında kadınlara, çocuğun bakılması bir sorumluluk alanı olarak bırakılmıştır fakat ailenin kaç kişi olacağı konusu, konu doğrudan kadının kendi bedeni üzerinden gerçekleşse dahi, kadının daha az söz hakkının bulunduğu bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu da göstermektedir ki, kadınların yüzde 39,8 oranındaki önemli bir kısmı, kendi bedenleri üzerinden gelişen bir süreçte söz hakkına sahip değillerdir. Erkekler, altsoyların üretimi konusunda alınan kararlarda önemli ölçüde nihai söz hakkına sahiptirler. Bu durumun yanında, kiminle görüşüleceği konusunda da erkeklerin önemli ölçüde etkinliği söz konusudur. Kadınların sadece yüzde 59,0 oranındaki kısmı, bu konuda fikirlerine danışıldığını belirtmişlerdir. Bu durum sosyal yaşantının erkeklerin düzenlemesi altında geliştiğinin bir göstergesidir. Böylelikle kadın,

ailenin başka insanlarla geliştirdiği sosyal ilişkilerin tesisinde göz ardı edilemeyecek ölçüde geri planda bırakılmaktadırlar.

Tablo 4.26: Aşağıdakilerle ilgili kararlar alınırken fikriniz soruluyor mu?

EĞİTİM Okumadı İlk+Orta Lise Üniversite

Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır

Çocukların eğitimi 62,5 37,5 80,1 19,9 83,8 16,2 86,9 13,1

Ev veya arsa alımı 56,0 44,0 66,3 33,7 66,4 33,6 77,1 22,9

Ev eşyası alımı 69,0 30,2 82,3 17,7 85,3 14,7 89,5 10,5

Mutfak harcaması 72,5 27,5 82,8 17,2 82,3 17,7 83,1 16,9

Kiminle görüşüleceği 47,9 52,1 60,0 40,0 64,1 35,9 64,8 35,2

Kaç çocuk yapılacağı 50,7 49,3 64,7 35,3 59,6 40,4 59,0 41,0

YAŞ

Genç Orta Olgun Yaşlı

Çocukların eğitimi 75,6 24,4 84,6 15,4 78,2 21,8 67,5 32,5

Ev veya arsa alımı 57,4 42,6 74,1 25,9 68,9 31,1 63,3 36,7

Ev eşyası alımı 79,3 20,7 86,7 13,3 81,4 18,6 73,6 26,4

Mutfak harcaması 75,3 24,7 86,2 13,8 83,9 16,1 75,7 24,3

Kiminle görüşüleceği 52,8 47,2 64,9 35,1 62,3 37,7 56,5 43,5

Kaç çocuk yapılacağı 47,9 52,1 73,8 26,2 65,5 34,5 50,8 49,2

Kadınların aileyi ilgilendiren karar alma süreçlerine etkileri, eğitim seviyesi üzerinden incelendi-ğinde görülmektedir ki, eğitim seviyesinin yükselmesi ile karar alma süreçlerine katılım arasında her konuda anlamlı bir farklılaşma görülmektedir (P=,000). İlgili tablo incelendiğinde görüleceği gibi, kaç çocuk yapılacağı hakkında kadının fikrinin alınması durumu dışarıda bırakıldığında, in-celenen diğer bütün aileyi ilgilendiren kararlarda, eğitim seviyesi yükseldikçe kadın, daha yüksek oranlarda, aileyi ilgilendiren konularda söz sahibi olmaktadır. Üniversite mezunu kadınlar, lise ve ilkokul+ortaokul mezunlarına nazaran daha yüksek oranlı olarak aileyi ilgilendiren konularda söz sahibi pozisyonunda bulunmaktadırlar.

Eğitim görmüş olan kadın, aileyi ilgilendiren her konuda, okula gitmemiş olan kadınlara göre çok daha yüksek oranlı olarak söz sahibi pozisyondadır (Tablo 4.26). İlgili tabloda görüleceği üzere, eğitim almış olmak, aileyi ilgilendiren her konuda söz sahibi olmada bir kırılma yaratmaktadır.

Kadınların karar alma süreçlerine etkileri yaşları üzerinden incelendiğinde, yapılan varyans ana-lizinde her konuda anlamlı farklılaşmaya rastlanmıştır (P=,000). İlgili tabloda da görüldüğü gibi aileyi ilgilendiren konularda, kadınlara fikirlerinin en çok sorulduğu yaş grupları orta ve olgun kuşaklardır. Genç ve yaşlı kuşaklarda karar alma süreçlerinin hepsinde, kadınlara fikir danışılma oranı düşmektedir.

Tablo 4.27: Aşağıdakilerle ilgili karar alınırken fikriniz soruluyor mu?

  Ağrı Ardahan Iğdır Kars

  evet hayır evet hayır evet hayır evet hayır

Çocukların eğitimi 73,3 26,7 83,3 16,7 79,2 20,8 79,6 20,4

Ev veya arsa alımı 53,2 46,8 73,6 26,4 70,8 29,2 71,2 28,8

Ev eşyası alımı 77,3 22,7 87,0 13,0 79,7 20,3 83,6 16,4

Mutfak harcamaları 73,8 26,2 85,6 14,4 80,8 19,2 85,9 14,1

Kiminle görüşüleceği 47,2 52,8 68,7 31,3 62,4 37,6 64,4 35,6

Kaç çocuk yapılacağı 47,5 52,5 69,3 30,7 67,4 32,6 64,8 35,2

Kadınların, aileyi ilgilendiren konularda fikirlerine danışılma oranları, iller üzerinden incelendiğin-de, yapılan istatistiksel analizincelendiğin-de, her konuda iller arasında anlamlı bir farklılaşma bulunmaktadır (P=,000). Tablo 4.27’de de görüleceği üzere, kadınların en çok fikirlerine danışıldığı il Ardahan, en az danışıldığı il ise Ağrı’dır. Bu noktada, kadınların fikirlerine danışılma oranlarında Ardahan ilini, sırasıyla Kars ve Iğdır takip etmektedir.

Ardahan ilinde, kadınların fikirlerine daha yüksek oranlarda danışılması, kadınların özgüvenlerinin de artmasını beraberinde getirmektedir. Ardahan’daki odak grup çalışmasında bir katılımcının;

“Bizde erkek sözü geçmez, onlar hep konuşur ama son kararları ben veririm,” demesi bu durumun bir göstergesidir.115

Fakat diğer illerde, kadınların karar alma mekanizmasının dışında bırakılmaları, bölge açısından önemli bir sorunun göstergesidir. Kadın, hem aile büyüklerinin hem de kocasının baskısını bu konuda görmektedir.116 Bu konuda bir kadın sivil toplum kuruluşu başkanının yorumu bölgede yaşanan sorunun tespiti açısından önemlidir:

“Aileler genelde birçok şeye izin vermiyor. Kadınlar ekonomik kararlarda etkin değil. Ge-nelde büyükler karar veriyor. Geniş aile de var, çekirdek aile de var. Bazı kadınlar kendi ailesi ile görüşmek için kocasının ailesinden hala izin alıyor.”117

Bu sorunun temel bir kaynağını ise, kadınların ekonomik olarak bağımsız olmaması oluşturmak-tadır. Katılımcılardan birinin belirttiği gibi, bölgede ekonomik gücü olan kadının, aileyi

ilgilendi-115 Ardahan Halk Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen odak grup çalışması. Çalışmayı yapan Adem Çaylak, Mukadder Yardımcıel, 11 Ağustos 2017.

116 B. S., Kadın Girişimci, Mülakat: Adem Çaylak ve Oğuzhan Altınkoz, 5 Ağustos 2017.

117 F. C., Kars Aktif İş Kadınları Derneği Başkanı-Azerbaycan Evi Derneği Başkanı, Mülakat: Havva Çaha vd., 5 Ağustos 2017.

ren konularda fikirlerine daha yoğun bir şekilde danışılmaktadır.118 Kısaca, kadının hem aile içinde hem de toplumsal hayatta dikkate alınması ve karar mekanizmasına katılması için ekonomik bir güce sahip olması gerekir.

118 S. Ç. Ç., Karslı Kadın Girişimciler Derneği, Mülakat Havva Çaha, Ömer Çaha, 5 Ağustos 2017.

Hanlar Mezrası, Kars - Fotoğraf: Mukadder Yardımcıel

5. BÖLÜM

ANNELİK VE

ÇOCUK SAHİPLİĞİ

5. BÖLÜM

ANNELİK VE ÇOCUK SAHİPLİĞİ

Çalışmanın bu bölümünde, TRA2 bölgesindeki kadınların, çocuk sahipliği, idealize edilen çocuk sayısı ve cinsiyeti, kız çocuklarının eğitimi, engelli çocuk sahipliği ve yaşanılan illerde çocukla-rın yararlanabileceği sosyal imkânlaçocukla-rın varlığı durumları incelenecektir. Bu bölümde, katılımcıla-ra yöneltilen sorular, genel olakatılımcıla-rak annelik üzerinden olduğu için- idealize edilen çocuk sayısı ve cinsiyeti hariç olmak üzere- çocuk sahibi olan katılımcılar üzerinden analiz edilmektedir. Çalış-manın önceki bölümlerinde olduğu gibi, bu bölümde de elde edilen veriler, katılımcıların eği-tim durumları, yaş durumları ve yaşadıkları iller üzerinden ayrı ayrı incelemeye tabi tutulmuştur.

Bölümde ayrıca incelenen veriler üzerinden TRA2 bölgesindeki kadınların, annelik ve çocuklarını ilgilendiren konulardaki duruşları ve düşünceleri tespit edilmiştir. Bu kapsamda yapılan analizler, sadece TRA2 bölgesinin günümüz koşullarını anlamak açısından önemli olmaktan öte, bölgenin geleceğine de ışık tutmaktadır. Bir önceki bölümde tartışıldığı gibi, yaygın olarak alt kuşakların eğitim ve bakımları, kadınların sorumluluk alanına bırakıldığından, bölge kadınlarının annelik ve çocuklar hakkında sahip oldukları düşünceler, takip eden kuşaklara aktarım yoluyla intikal etmek-tedir. Bunun yanında, çalışmanın bu kısmında kadınların annelik ve çocuk sahipliğine bakışları yaş grupları üzerinden inceleneceğinden, kuşaklar arasında oluşan dönüşüm eğiliminin, gelecek nesillerde nasıl zuhur edeceği hakkında fikir sahibi olunabilecektir.