• Sonuç bulunamadı

Emir Sultan Külliyes

Belgede Emir Sultan ve vakıfları (sayfa 114-117)

EMİR SULTAN VAKIF ESERLERİ

4.1. Emir Sultan Külliyes

Emir Sultan Külliyesi Emir Sultan Vakıfları ve sonradan bu vakıflara yapılan ek binalarla gerçekleşmiştir.5 Bu bölümde XV. yüzyıl başlarında Bursa‟da Emir Sultan adına yaptırılan külliye çeşitli yönleriyle incelenmiştir. Emir Sultan Külliyesi başlangıçta zaviye-imaret-mescit olarak yapılmıştı. Daha sonra mescit ve zaviye bina olarak ayrılmıştır. Zamanla bu binaya, türbe, hamam, muvakkithâne yapılmıştır.6 Emir Sultan külliyesi zamanla büyümüş büyük binalara sahip olmuştur. Bu sayede vakıf görevlerini düzgü bir şekilde yerine getirmiştir. Padişahlar bu külliye vakfunı her zaman desteklemiş ve denetlemişlerdir. Zamanla gelir kaynakları çoğalmış ve giderek artmıştır. Zaman Zaman değişik kişiler tarafından bu vakfa eklemeler yapılmıştır. Külliye çok büyük olduğu için çalışan sayısı da fazladır. İncelediğimiz külliye, her türlü ihtiyaca cevap vermiştir diyebiliriz. Mir Sultan külliyesi var olduğu sürece vakfın ve halkın büyük çoğunluğunun ihtiyaçlarına cevap vererek devlete her konuda yardımcı olmuştur.

Emir Sultan Külliyesi, cami ve diğer yapıları ile birlikte doğal afetlerden zarar görmüştür. Bu yüzden bu vakıf binaları çeşitli zamanlarda tamir ve tadilat görmüştür. Caminin minareleri defalarca tadil ve tadilat görmüştür. Osmanlı arşiv belgelerinde cami, medrese, imaret, türbe, çeşme gibi külliyeyi meydana getiren yapıların inşa, tamir ve onarımları ile ilgili birçok kayıt bulunmaktadır. Arşiv belgelerinde söz konusu bu yapıların inşası, gibi bilgilere rastlamaktayız. Tamir gören bu yapıların ne zaman ve ne sebeple tamir edildikleri bilgileri de bu belgelerde yer almaktadır. Bu araştırmada arşiv belgeleri esas alınarak, külliyenin inşa, tamir, onarım ve yenileme süreci ile ilgili belgeler kullanılmıştır.

Emir Sultan Külliyesi Emir Sultan Türbesi‟ni de içine almaktadır. Cami önceleri tevhidhane olarak kullanılmıştır. Tevhidhane olarak kullanılan cami, külliyenin ilk yapısıdır. Diğer tekke bölümleri, imaret, türbe başta olmak üzere Hundi Fatma

5 Emir Sultan‟ın eşi Yıldırım Bayezid‟ın kızı Hundi Hatun Emir Sultan vakıflarına zam ve ilhakları ile vakıfların büyümesini sağlamıştır. Hundi Hatun‟un dışında birçok kişi de bu vakfa ilhaklarda bulunmuşlardır. Ayrıca Fatih Sultan Mehmet‟in bu vakfa yaptığı ilhaklarla Emir Sultan Vakfı büyük ölçekli vakıflar arasında yer almıştır.

6 Ayverdi, 2193.Ayverdi bu kelimeyi şu şekilde ifade eder:“Dünyanın güneş etrafında hareketine göre vakti ve bilhassa namaz vakitlerini belirleyen kimseye muvakkit denmektedir. Muvakkithâne ise içinde muvakkitler tarafından ayarlanmış saatlerle bu işe yarayan aletlerin bulunduğu küçük bir rasathaneyi andıran ve daha çok büyük camilerin bitişiğinde yer alan binalara verilen isimdir.”

100 Hatun‟un 1429‟da inşa ettirdiği hamam, Çelebi Sultan Mehmet‟in torunu Hatice Hatun‟un yaptırdığı mektep ile Cezerî Kasım Paşa‟nın olan medrese binalarından külliye meydana gelmiştir. Daha sonra bu külliyeye XVIII. ve XIX. yüzyıllarda bir muvakkithane eklenir. En son olarak kütüphane ve çeşmeler eklenmiştir.7 XIX. yüzyılın başında yeniden yapılan cami ile türbe, hamam ve çeşmeler varlıklarını sürdürmektedirler.8

Külliyenin çok fazla tamirat geçiriştir.9

Külliyenin gelirleri artırılarak çeşitli amaçlar için kullanılmıştır. Vakfiyede yer alan gayrimenkuller bizzat Emir Sultan‟la Hundi Fatma Hatun‟un vakfettikleridir. Ayrıca zaman içerisinde vakıf gelirlerinden satın alınan yerlerde olmuştur. Bu vakfa yedi kişinin de vakıflar yaptırdığı vakfiyesinde yazılıdır. En büyük tahsisler ise Fatih Sultan Mehmet‟in bu vakfa yaptıklarıdır. Buradan da anlaşılacağı üzere zengin kaynaklara sahip vakıflarla sürekli desteklenmiştir.10

Mehmed Şemseddin Efendi‟nin Yâdigâr-ı Şemsî adlı bu Caminin Hoca Kasım adlı bir şahıs yaptırmıştır. Sinan Bey ise bu camiyi büyütüştür diyebiliriz. Fakat belgelerden asıl vâkıfın Hundi Fatma Hatun olduğu öğrenilmektedir.11

Emir Sultan Vakfiyesinde vakfın sahip olduğu gayrimenkulle ve her türlü malın ayrıntılı şekli verilmiştir. Ayrıca gelir ve giderlerinin nasıl harcanacağını da belirtilmiştir. Bu sayede vakfiyeden hareketle burada çok sayıda çalışanı tespit ediyoruz. kayıtlardan çok kalabalık görevli tahsisinin yapıldığını öğreniyoruz.Emir Sultan mezarlığı da bu külliyenin yanındadır.12

7 Hamza Keleş, Vakfiyelere Göre XV. Yüzyılda Bursa‟da İmar Faaliyetleri, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 21, Sayı 1, 2001, 183.

8 M. Baha Tanman, Emir Sultan Külliyesi, Türk Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, Cilt 11, Ankara: Diyanet Vakfı Yayınları, 1995, 149.

9 Osmanlı XIX. yüzyıl ilk çeyreği Bursa‟sında dinî yapıların tamir ve retorasyonları ile ilgili bkz. Neslihan Bostan, İslâm Tarihi Bilim Dalı Mahkeme Sicillerine Göre 19. Yüzyıl İlk Çeyreğinde Bursa’daki Dinî Yapıların Onarımları, Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa, 2011.

10 Tanman, 149.

11 Ekrem Hakkı Ayverdi, Osmanlı Mimarisinde Çelebi ve…, 286; Kunter, 60. 12

101 Emir Sultan‟a ait Şer‟iyye sicillerinde vakıf kurumlarının her türlü durumu ile ilgili bilgiler yer alır. Özellikle bina tamirleri gördükleri zararlar ve bina değişimleri yer alır. Bu binalarda çıkan yangınlar hakkında bilgiler tespit edildi.13

Emir Sultan imaretinin yanması hakkında bilgiler mevcuttur.İlk olarak mutfakta çıkan bu yangında imaretinde bazı yerleri yanmıştır.Bu bina ile ilgili olarak yapılan keşif anlatılır. Daha sonra yapılan tadilat ve masraflar ortaya konulmuştur.14

Buraya kadar anlatıldığı kadarıyla, Emir Sultan Külliyesi, Bursa‟nın imar ve iskânıyla birlikte önemi artmıştır.15

13 Kazım Baykal, Tarihte Bursa Yangınları, Bursa: Bursa Erkek Lisesi Emek Basımevi, 1948, 5. 14 Yukarıda özeti verilen belgenin transkripsiyonu şöyledir: “Hazret-i Emîr „İmâretinin fırın ve kilâr ta‟mîrâtı mesârifine virilen „ilm u haber sûretidir. Bursa‟da vâki‟ merhûm Emîr Sultân Hazretlerinin „imâret-i „âmireleri bundan bundan sonra mahrûse-i mezkûrede vukû‟ bulub haremeyn-i şerifeyn hazînesine teslîm olunan mu‟accelâtdan ahz u istîfâ itmeğin (…) mûcebince mahalle kayd ve nâzır-ı mu‟accele mûmâ-ileyh yedine ve Haremeyn-i Şerifeyn‟e „ilm u haberi virilmek ricâsına târîh-i mezbûrede ağa-yı muşârun-ileyh hazretleri „arz itmeğin mûcebince kayd ve „ilmu haberi virilmek bâbında fermân-ı „âlî sudûr olmağla mûcebince Haremeyn-i Şerifeyne „ilm u haberi virilmekle vech-i meşrûh üzre nâzır-ı mu‟accele mûmâ-ileyh yedine akdemce bi-kazâi‟llâhi te‟âlâ muhterik oldukda mürtezika-i vakf ve talebe-i „ulûm fukarası istirhâmlarıyla „imâret-i muşârun-ileyhin muhterik olan fırın ve kilâr ve sâiresinin sakıfları ve matbah ve dâiresi kiremid puşîdeleri lede‟l-mu‟âyene ve‟l-keşf tecdîd ve ta‟mîrleri bin iki yüz mesârif ile tahmîn ve inşâsına mübâşeret ve hâlâ Kocaeli ve Hudâvendigâr sancağı vâlîsi el-Hâc Mustafâ Paşa‟nın ru‟yet ve ma‟rifetleriyle nâzır-ı mu‟accelât Feyzîzâde Şerîf Ahmed Efendi tarafından tecdîd ve ta‟mîr ve bu esnâda tekmîl olmağla ma‟rifet-i şer‟ ve mi‟mâr-ı hâssa ve sâir ebniyeye vukûf tâmları olanlar ma‟rifetleriyle mahall-i mezkûr tekrar keşf u mu‟âyene olundukda mukaddem keşf olunan mahaller keşf-i evveli üzre tecdîd ve ta‟mîr olunub sarf olunan ecnâs-ı kereste ve levâzımât-ı sâiresinin vaz‟-ı fîâtında altmış guruş ziyâdesiyle bin üç yüz on guruşa bâliğ olub ve keşf olunan hâric-i „imâret-i „âmire derûnunda vâki‟ bekçi odası ve hamîr teknesi üzerlerinde elzem müceddeden tavan ve mahall-i sâiresi dahi ta‟mîr ve termîm olunmuş olmağla anların dahi mesârifi yüz altmış beş guruşla min haysü‟l-mucmû‟ bin dört yüz yetmiş beş guruş mesârif ile tecdîd ve ta‟mîr ve husûle geldiğini ve meblağ-ı merkûm vukû‟-yâfte olan mahlûlât-ı mu‟accelâtından ahz u istîfâsına izn ve ruhsat-ı şâhâne buyrulması bâbında mahrûse-i Bursa‟da Haremeyn-i Şerifeyn müfettişi vekîli es-Seyyid „Ömer Rüşdî Efendi tarafından vürûd iden i‟lâm mûcebince meblağ-ı merkûm bin dört yüz yetmiş beş guruş bundan sonra mahrûse-i mezbûre (…) Haremeyn-i Şerifeyn hazînesine teslîm olunan mahlûlât-ı mu‟accelâtından i‟tâsı husûsu taraf-ı mülûkâneden i‟lâm-ı mezkûr ile me‟an bâ-tahrîr istîzân olundukda bermûceb takrîr mahlûlât-ı mu‟accelâtından i‟tâ oluna deyu takrîre mübârek hatt-ı şerîf keşîde ve erzânî buyrulmağla asl-ı hatt-ı hümâyûn kaleminde hıfz olunub şeref-yâfte-i sahîfe-i sudûr buyrulan hatt-ı hümâyûn-ı şahâne mûcebince meblağ-ı mezkûr bin dört yüz yetmiş beş guruş dahi işbu „ilmu haber virildi. Fi‟t-târîh 8 Rebî‟u‟l-evvel 1230. (18 Şubat 1815).” Bursa Şer’iyye Sicili (BŞS), B336/586 62.a,8,r,1230/18 Şubat 1815. ; Bostan, 113.

102

Belgede Emir Sultan ve vakıfları (sayfa 114-117)