• Sonuç bulunamadı

VALİLERİN SEÇİLME KRİTERLERİ, TAYİN MAKAMLARI VE SEÇİLMELERİNDE ETKİLİ OLAN UNSURLAR

C. VALİLİLERİN SEÇİMLERİNDE ETKİLİ OLAN UNSURLAR 1. Kuzey-Güney Asabiyetinin Rolü

2. Akrabalığın Rolü

1.1. Emevî Ailesine Mensub Olanların Tayini

Hz. Osman döneminde valilik nimetinden istifade eden Ümeyyeoğulla-rı, hilafeti ele geçirdikten sonra da aynı tadı tatmak istediler. Bunun için Muâviye’nin kapısını çaldılar. Ancak Hz. Osman’ın düştüğü hataya düşmek istemeyen Muâviye, elinden geldiği kadar kendi kabîlesini yönetimden ve yöneticilikten uzak tuttu.416 Zaten o dönemde, Ümeyyeoğullarının yönetime doldurulmaları, toplumun kabulleneceği ve destekleyeceği bir durum değil-di. Bu sebeple Muâviye sadece Ümeyyeoğullarının azizliği için elde tutul-ması şart olan Hicaz valiliğini kendi akrabalarına tahsis etme konusunda ısrarcı ve kararlı oldu.417 Diğer yerlerde ise kabîleler arası eşitliği gözetti.

Muâviye’nin genel siyaseti akrabalarını idareden uzak tutmaktı, ama hatırını

414 Halife b. Hayyât, s. 178; İbn Kuteybe, İmâme, I, 35-37; İbn Sa’d, IV, 64; Ya’kûbî, II, 70; Dine-verî, s. s. 139.

415 İbn Kuteybe, İmâme, II, 194.

416 Şahin, s. 12.

417 İbn Kesîr, VIII, 153-154. Muaviye döneminde valilik görevine getirilen Ümeyyeliler, Mervân b. el-Hakem, Abdullah b. Âmir, Said b. el-As’tı. Aycan, İç Siyasi Gelişmeler, s.148; Apak, Asa-biyet, s.18.

— Emevîlerde Valilik —

~ 100 ~

kıramayacağı veya çok sevdiği akrabalarını vali tayin etmek için denemeleri de oldu. Öyle ki Muâviye, Dahhâk b. Kays’ı Kûfe valiliğinden azlederek yerine kız kardeşinin oğlu İbn Ümmü’l-Hakem diye bilinen Abdurrahman b. Abdullah b. Osman es-Sekafî’yi tayin etti.418 Kûfe halkı onu kötü yaşayı-şından dolayı şehirden kovunca, o da oradan ayrılıp dayısının yanına gitti.

Muâviye, bu sefer de onu Mısır’a vali tayin etti.419 Ancak Mısır valisi Muâvi-ye b. Hudeyc kendisini Mısır’a iki günlük mesafede karşılayarak: “Dayına doğru geri dön, git! Yoksa yemin ederim ki Kûfe’deki kardeşlerimiz arasında yaşa-dığın hayatı burada yaşamağa gücün yetmez!” deyince o da dayısı Muâviye’nin yanına gitmek zorunda kaldı.420

Muâviye’den sonra halife olan Yezîd babasından gördüğü ve ondan al-dığı nasihatlere uygun hareket ederek babasının valilerini değiştirmedi.421 Babası idari kadrolaşmada nasıl davrandı ise o da aynen öyle davrandı. Ay-rıca iç karışıklıklarla mücadele etmesinden dolayı kendi ailesini ve akrabala-rını ön plana çıkaracak vakti de olmadı. Zaten saltanat sistemini hazmetme-ye çalışan halka, valiliğin de Ümeyhazmetme-yeoğulları tekeline hasredildiği anlatmak kolay olmayacaktı. Hilafete gelecek kadar güçlü olmadıklarını hisseden kabîlelere, hiç olmazsa kabîle mensuplarından bazılarının vali olmaları yeti-yordu. Valilik makamının kendilerinden alınması onların huzurlarını boz-maya kâfiydi.

Yezîd’in ölümünden sonra yönetime getirilen II. Muâviye’nin görevini bırakması Emevîleri Câbiye toplantısına sürükledi.422 Câbiye toplantısı, Ümeyyeoğulları için yeni bir dönemi başlattığı gibi valilik kadrolaşması açı-sından da bir dönüm noktası oldu. O sıralarda iktidarı elinde tutan

418 İbn Kesîr, VIII, 144; İbn Haldun, Tarih, III, 21.

419 İbn Haldun, Tarih, III, 21.

420 İbnü’l-Esîr, Kâmil, III, 355; İbn Kesîr, VIII, 144; İbn Haldun, Tarih, III, 21-22.

421 İbn Kesîr, VIII, 245.

422 Mes’ûdî, Murûc, III, 66; İbn Miskeveyh, II, 58; Ya’kûbî, II, 169; Suyûtî, Târîhu’l-Hulefâ, s. 163;

Süleyman, Ricâlü’l-İdâre, s. 159; Adnan Demircan, “Muaviye b. Yezîd’in Halifeliği”, HÜİFD, Sayı: 2, Şanlıurfa 1996, s. 109-128; Sam Yılmaz, “Muâviye b. Yezîd”, İSTEM, Yıl:4, Sayı: 8, s.

187 – 206; Apak, İslâm Tarihi, III, 121.

— Hakan Temir —

yânîlerin halife adayı Hâlid b. Yezîd henüz çocuk denecek yaştaydı. Diğer taraftan Abdullah b. Zübeyr Mekke’de hilafetini ilan ederek halktan biat almaktaydı.423 Böylesine sıkıntılı bir durumda ne yapacaklarını bilemeyen Ümmeyyeoğulları, Hassân b. Malik b. el-Bahdâl ve Ubeydullah b. Ziyâd gibi Emevî taraftarlarının tavsiyeleri üzerine Câbiye’de424 bir araya geldiler.425 Toplantıya katılan Ümmeyyeoğullarının üç büyük kolundan Süfyânîlerin, Mervânilerin ve Âsoğullarının Câbiye’den beklentileri öncelikle hilafet ma-kamını elde etmekti. Ancak Süfyânîlerin adayı Hâlid b. Yezîd’in yaşının kü-çük olması, Sa’îd b. el-Âs’ın oğullarının hilafeti yürütecek kadar güçlü ol-maması ve adayları Amr b. Saîd b. el-Âs’ın genç olması ara çözüm bulmayı zorunlu kılmaktaydı.426 Buna göre Hz. Osman’ın danışmanlığını yapan, da-ha önce valilik görevlerinde bulunan ailenin yaşlı ve bilgesi Mervân b. el-Hakem hilafet makamına oturacak, diğer iki aday da ondan sonra veliaht olacaktı.427 Fakat Mervân’ın elde ettiği üstünlük diğer adayları yok edecek ve yönetimden uzaklaştıracak kadar üstündü. Yapılması gereken merkezin boş bırakılmaması ve Mervân’ın dengede tutulmasıydı. O halde diğer

423 Dineverî, s. 459.

424 Câbiye, Şam’ın 80 km kadar güneybatısında bugünkü Nevâ’ya yakın bir yerde kurulmuş şehirdi. Bu hususta detaylı bilgi için bkz. Yâkut el-Hamevî, II, 91-92.

425 İbnü’l-Esîr, Kâmil, III, 495; Âsirî, s. 153; Mustafa Fayda, “Câbiye”, DİA, TDV Yayınları, İstanbul 1992, VI, 538. Özellikle Emevî Devletinin kurucuları olan Güney Arapları yani Ye-menîler, II.Muaviye’nin öldürülmesinden sonra, iktidarın ezeli rakipleri olan Kuzey Arapla-rına yani Mudarîlere ve onların desteklediği İbn Zübeyr’in eline geçmesini önlemek için apar topar Câbiye toplantısını gerçekleştirmişlerdir. Delice, Emevî Devletinin Yıkılışı, s. 300. Câbiye Şam'ın 80 km. kadar güneybatısında Havran bölgesindeki Cevlân'da, bugünkü Nevâ'ya çok yakın bir yerde kurulmuş bir şehirdi. Bu hususta bkz. Yâkut el-Hamevî, II, 91; Fayda, “Câbi-ye”, DİA, VI, 538.

426 Abdulkerim, Özaydın, “Eşdak”, DİA, TDV Yayınları, İstanbul 1995, XI, 460-461. Amr b. Saîd b. el-Âs tarihi kaynaklarda Eşdak veya Amr b. Saîd el-Eşdak şeklinde zikredilir. Onun “el-Eşdak” diye isimlendirilmesinde bir takım farklı yorumlar bulunmaktadır: Bunlardan birinci-si, Amr, konuşmalarında Hz. Ali’ye sövme konusunda aşırı gittiğinden dolayı kendisine yüz felci isabet ettiği için “el-Eşdak” denilmiştir. Diğeri ise, fesahati ve belağatinin güzelliğinden dolayı avurdunu şişirterek konuştuğu için bu şekilde lakaplandırılmıştır. Ali Aksu, “Asr-ı Saadet ve Emevîler Döneminde Lakap Takma ve Halifelerin Lakapları”, CÜİFD, Sivas, Yıl:

2001, Sayı: 2, Cilt: 5, s.231.

427 Halife b. Hayyât, s. 199; İbn Kuteybe, İmâme, II, 190-196; Dineverî, s. 421; İbnü’l-Esîr, Kâmil, III, 495; Apak, İslâm Tarihi, III, 123.

— Emevîlerde Valilik —

~ 102 ~

lar başkentin ve yakınlarının yönetimine getirilmesi elzemdi. Bu sebeple Câbiye katılımcıları Mervân’ı halife, Hâlid b. Yezîd’in birinci veliaht ve Hıms valisi, Amr b. Saîd’in ise ikinci veliaht ve Şam valisi olarak tayin etti-ler. 428

Câbiye toplantısının ardından halifeliğe namzet kimselerin vali olması gerekliliği hâsıl oldu ki bu gelişme, Ümeyyeoğullarının vali olmalarının yo-lunu meşrû bir şekilde açtı. Üstelik Câbiye ile ikinci kuruluşu gerçekleştiren, bir müddet tökezledikten sonra toparlanan Ümeyyeoğullarının ne kadar teşkilâtçı olduğu anlaşıldı. İkinci kuruluş onlar için muzafferiyetin simgesi ve yenilmezliğin belgesi oldu. Böyle olunca halkın onları kabullenmemek veya onların kadrolaşmasını eleştirmek gibi bir hakları kalmadı. Nitekim Câbiye ile hilafet makamını ele geçiren Mervân, hilafetinin kalıcı olması için önemli valiliklere kendi yakınlarını hatta veliaht olarak düşündüğü kişileri getirerek onların tam desteğini almayı ve bu arada yönetim tecrübesi ka-zanmalarını sağlamayı düşündü. Bu amaçla oğlu Abdülaziz b. Mervân’ı Mısır’a vali tayin etti.429

Mervân dönemi ile başlayan veliaht ilan edilen kişilerin valilik makamı-na getirilme âdeti oğlu Abdülmelik b. Mervân döneminde bir adım daha ileriye götürüldü.430 Bir sonraki adım ise yönetimin daha güçlü olması için önemli eyâlet ve vilâyetlerin Ümeyyeoğullarına mensup kişilerin eline tes-lim edilmesi oldu. Bu felsefeyle hareket eden Abdülmelik, babası tarafından

428 İbn Kuteybe, İmâme, II, 194; Dineverî, s. 421-422; Belâzurî, Ensâbu’l-Eşrâf, VI, 58; Ya’kûbî, II, 253; Mes’ûdî, Murûc, III, 66; İbnü’l-Esîr, Kâmil, III, 495-496; Ebu’l-Ferec Abdurrahman b. Ali İbnü'l-Cevzî, el-Muntazam fi Tarihi'l- Ümem ve'l Mülûk, thk., Muhammed Abdülkarir Atâ- Mustafa Abdülkadir Atâ, Beyrut 1992, VI, 27; Delice, Emevî Devletinin Yıkılışı, s. 301; Yılmaz, Muaviye b. Yezîd, s. 198-200; a. mlf., Veliahtlık, s. 69.

429 Halife b. Hayyât, s. 200; Belâzurî, Ensâbu’l-Eşrâf, VI, 333; Ya’kûbî, II, 256; İbn Kesîr, VIII, 412;

Mes’ûdî, Murûc, III, 76-79; Nüveyrî, XXI, 170; Kindî, s. 46-47; Zeydan, I, 122; Şakir, III, 275;

Sâllabî, s. 35; M.Ali Kapar, “Emevî Valilerinden Abdülazîz b. Mervân”, İSTEM, Konya 2006, Yıl: 4, Sayı: 8, s. 44; Erkoçoğlu, Abdullah b. Abdülmelik, s. 182; Apak, İslâm Tarihi, III, 313.

430 Şakir, III, 275; Apak, İslâm Tarihi, III, 130. Abdülmelik, Ümmeyyeoğullarının diğer kollarına da yönetimde yer verdi. Nitekim Hz. Osman’ın oğlu Ebân’ı Medine, Ümmeyye b. Abdullah b. Hâlid b. Esîd’i Horâsân’a, Abdullah b. Hâlid b. Esîd’i ise Basra’ya tayin etti.

— Hakan Temir —

Mısır’a vali tayin edilen kardeşi Abdülaziz b. Mervân’ın valiliğini aynen devam ettirdi.431 Onun vefatıyla da yerine oğlu Abdullah b. Abdülmelik’i vali tayin etti.432 Abdülmelik diğer kardeşi Muhammed b. Mervân, el-Cezire ve Ermeniyye valiliğine tayin etti.433 Bişr b. Mervân’ı da Kûfe’ye vali olarak tayin etti.434 Hâlîd b. Abdullah’ı Basra valiliğinden azledince Basra’yı da ona bağladı.435 Bişr hem Kûfe, hem de Basra valisi oldu.436 Böylelikle önemli eyâletlerin valilikleri Emevîlerine hasredilmiş oldu. Kanaatimizce Abdülme-lik, kardeşlerini ve oğullarını devlet kademelerine getirerek hem onların yönetim tecrübesi kazanmalarını hedefliyor hem de kendi makamını sağ-lamlaştırmayı düşünüyordu.

Câbiye’den sonra başlatılan yakın akraba tayini bundan sonra hilafet makamına oturan halifelerce de devam ettirildi.437 Her ne kadar kuzey-güney kabîleleri arasındaki çekişmeler vali tayinlerine yön verse de Ümey-yeoğulları kendi mensuplarını hiçbir zaman başıboş bırakmadılar. Şayet birisinin vali olması gerekiyorsa o kişinin Ümeyyeoğullarına mensup olması arzu edildi.

1.2. Valilik Yapan Kişilerin Akraba ve Yakınlarının Tayini