• Sonuç bulunamadı

TAR H Ö RET NDE YEN YAKLA IMLAR:

3. Basamak: De erlendirme

3.2. Çok Perspektiflilik ya da Tarihe Ele tirel Yakla mlar

3.2.3. Ele tirel Dü ünme Becerileri:

Ele tirel dü ünme sürecinin içerdi i beceriler aras nda;

- Kan tlanm gerçekler ve öne sürülen iddialar aras ndaki farkl yakalayabilme, - Elde edilen bilgilere ait kaynaklar n güvenirliklerini test edebilme,

- li kisiz bilgileri kan tlardan ay klayabilme, - Önyarg ve bili sel hatalar n fark nda olabilme, - Tutars z yarg lar n fark na varabilme,

- Etkili soru sorabilme,

- Sözlü ve yaz dili etkili kullanabilme

- Bireyin kendi dü üncelerinin fark na vard üst bili (metacognition) ve benzerleri vard r.

Ele tirel dü ünme becerilerine yönelik yap lan çal malar incelendi inde, bunlardan ilk ve en kapsaml çal man n Robert Ennis’e ait oldu u söylenebilir. Robert Ennis ele tirel dü ünme becerilerini on iki madde olarak özetlemi (Fisher, 1995- Aybek,2006: 26). Robert Ennis (Fisher,1995 akt. Koç,2007:126) 12 ele tirel dü ünme becerisi tan mlam r. Bunlar ilgili birer soruyla birlikte a da verilmektedir:

- Bir ifadenin anlam kavrama. Bu ifade anlaml m ?

- Muhakemede anlam bulan kl olup olmad belirleme. fade aç k m ? - fadelerin birbiriyle çeli ip çeli medi ini belirleme. fadeler tutarl m ? - Bir sonuca var p var lmad belirleme. fade mant kl m ?

- fadelerin yeterince belirleyici olup olmad belirleme. fade k sa ve öz mü? - fadelerin bir uygulay p belirleme. fade bir kural takip ediyor mu?

- Bir gözlem ifadesinin güvenilir olup olmad belirleme. fade do ru mu?

- Bir tümevar m sonucunun do rulan p do rulanmad belirleme. fade kan tlanm ?

- Bir eyin varsay m olup olmad belirleme. Bu bir varsay m m ? - Bir tan n yeterli olup olmad belirleme. yi tan mlanm m ? - Bir ifadenin kabul edilir olup olmad belirleme. Do ru mu?

Henderson(1973)’ a göre ise, ele tirel dü ünme süreci a daki becerileri içerir:

- Tan mlama: Problem say lan durum tan mlan r.

- Hipotez (Denence) kurma: Probleme yönelik denenceler kurulur.

- Bilgi Toplama: htiyaç duyulan bilgiler saptan r, toplan r ve uygun olanlar ay klan r

- Yorumlama ve genelleme: Eldeki bilgiler kar la larak yorumlan p genellemeler yap lmaya çal r.

- Ak l yürütme: Mant ksal hatalar sebep-sonuç çerçevesinde ara r, ihtiyaç duyulan noktalarda ek bilgiler sunulur.

- De erlendirme: Standartlar belirlenir, verilerin uygunlu u de erlendirilir ve hükümlere ula r.

- Uygulama: Tümevar m yolu ile elde edilen hükümler uygulan r.

Henderson(1973) bu s ralamada tam bir görü birli inin olmad , ancak karma k bir süreç olan ele tirel dü ünme sürecinde farkl s ralamalar da olsa genel olarak bu becerilerin kullan ld belirtmi tir(Aybek, 2006: 27).

Yukarda bahsedilen beceriler, ele tirel dü ünme e itiminin de temellerini olu turmaktad r(Kökdemir, 2000). 21.yüzy n teknolojik ve e itimsel talepleriyle kar la zda ele tirel dü ünme temel bir beceri olarak kar za ç kmas na ra men, bu beceriyi e itimsiz zihinlere kolayca ve do al yoldan kazand rmak zor görünmektedir(Do an ve Dinç,2007: 197)

Ele tirel dü ünme, günümüzde ba ar bir ya am n sürdürülebilmesi için, sadece e itimcilerin de il, kamu yönetiminde bulunan bürokratlar n ve genel olarak verenlerin de önem verdi i bir dü ünme biçimidir. Ele tirel dü ünme e itiminin amaçlar çok geni olmakla birlikte, önermelerin incelenmesinin, ki inin kendisinin ve di er insanlar n fikirlerinin olas etkilerinin gözden geçirilmesinin ve bireyin kendi dü ünme sürecinde dü ebilece i hata ve yanl klar n fark nda olmas n bu tür bir itimin temel amac olu turdu unu belirtmektedir. Bu özellikleri kazand rmak için Cohen’in(1993) önerisi, derslerde olaylar tek bir bak aç ndan anlatmak yerine, rencilerin farkl bak aç lar n neler olabilece ini görebilecekleri ve üzerinde dü ünebilecekleri tart ma egzersizleri yapt rmaktad r. Bu egzersizler, örne in psikolojiye giri derslerinde, sadece kuramlar n daha iyi anla lmas na de il ayn zamanda hem e itimcinin ve hem de ö rencinin bu e itimden doyum almas sa layan önemli bir faktördür(Kökdemir ve Demirutku, 2000).

Ele tirel dü ünme ve yarat dü ünme genelde birlikte an lmaktad r. Yarat dü ünme yeni bir fikri ya da tasar ortaya ç karmak olarak kabul edilirken, ele tirel dü ünme ise bütün bunlar n de erlendirilmesi ve sorgulanmas kar lamaktad r (Üstünda , 2003: 79). Gibson(1995: 27-28) da ayn ekilde ele tirel dü ünmenin, problem çözme, karar verme, ak l yürütme gibi zihinsel süreçlerle birlikte an ld , hatta bu kavramlar n ço u zaman birbirleri yerine kullan ld klar ancak aralar nda az da olsa farkl klar n bulundu unu belirtmi tir.

Altan(1998: 218) ise ele tirel dü ünmenin düzenleyicili ini vurgulayarak, sahip oldu umuz yarg lar düzenleyen ve onlara üstünlük kazand ran temel bir beceri oldu unu ifade etmi tir. O halde ele tirel dü ünme yarat dü ünmenin üstünde bir dü ünme biçimidir. Ele tirel dü ünen bireyin kendi yarat dü üncelerini bile sorgulad , de erlendirdi ini ve onlara ekil verdi ini söylemek mümkündür. Birey, kendi kendini geli tirerek ve baz temel ad mlar atarak ele tirel dü ünmeye ula abilir kinci ad m, ki inin ba kalar n dü ünce süreçlerinin fark na varabilmesidir. Son ad m ise ö renilenlerin uygulanmas r. Birey gördü ü, ö rendi i ve kendisinde var olup geli tirdi i özellikleri hayata geçirerek, ele tirel dü ünebilme becerisini yakalam olacakt r.

Semerci ve Semerci(2001: 811), ele tirel dü ünme becerilerini entelektüel üphecilik, ele tiri yapma, esneklik, sab r, dü ünerek hareket etme, aç k niyetlilik, ikna etme, özerklik ve ba ms zl k eklinde s ralamaktad r(Gömleksiz ve Kan, 1999: 41).

Yukar da yap lan bütün aç klamalardan da anla laca gibi, ele tirel dü ünmenin farkl tan mlar olmas na kar n, a yukar bütün tan mlarda, ele tirel dü ünmenin bilgiyi etkili bir biçimde elde etme, kar la rma, de erlendirme ve kullanma yetenek ve e ilimini vurgulad söylenebilir. Bir ba ka deyi le ele tirel dü ünme, s radan, ola an dü ünmeden farkl r. Bu farkl klar Demirci(2002)

daki ekilde ortaya koymu tur.

ekil:3.2: Ola an Dü ünme ve Ele tirel Dü ünme aras ndaki farklar

Özetle, ele tirel dü ünme becerileri ile akademik performans aras nda olumlu bir ili kinin bulunmas çok rt de ildir. Daha da önemlisi, ele tirel dü ünme

itiminin, süregelen e itimin bir parças oldu u durumlarda ö renciler yaln zca akademik aç dan daha ba ar olmakla kalmamakta, ayn zamanda toplumsal olarak da daha olumlu, daha yard msever davranmakta ve madde ba ml oranlar dü mektedir (Elias ve Kress, 1994). ster pragmatik sonuçlar , ister ya ama olumlu katk lar nedeniyle olsun, ö rencilerin ufuklar geni letebilmek amac yla Ortodoks e itim yöntemleri yerine, ele tirel dü ünme a rl kl ve daha ö renci merkezli e itim modellerinin uygulanmas savunulmaktad r. Bu e itim modelinin etkilerini art rmak için internet kullan , konferanslar, çal ma gruplar , akademik ve popüler dergilerin kullan gibi araçlardan faydalan lmaktad r.

Ola an Dü ünme - Tahmin etme - Tercih etme - Grupland rma - nanma - Anlama

- Kavramlar ça rma - Kan ts z dü ünceleri sunma - Ölçüte dayanmayan kararlar alma

Ele tirel Dü ünme - Karar verme - De erlendirme - S fland rma - Varsayma

- Mant ksal olarak anlama - lkeleri kavrama

- Kan ta dayal dü ünceleri sunma - Kan ta dayal kararlar alma

Levy (1997), ele tirel dü ünme e itiminin ilk a amas n dil e itimi olmas gerekti ini savunmaktad r. Çünkü tutum ve davran lar zla kulland z dil aras ndaki ili ki tek yönlü de ildir. Yaln zca tutum ve davran lar z kulland z dili etkilemez, kulland z dil de tutum ve davran lar etkiler; bu yüzden dil kullan ndaki hatalar önemlidir. Dil kullan ndaki hatalara bir örnek Barnum etkisidir. Barnum etkisi, herkes ya da her durum için geçerli olan bir yarg n sanki sadece belirli bir ki i ya da durum için özelmi gibi kullan lmas r.

Astroloji, numeroloji, ufoloji ve di er sahte bilimlerin uygulad ve bireylere sundu u dü ünme sistemleri daha otomatik, h zl ve tatmin edici oldu u için yava , zaman al ve karma k bilimsel dü ünme sistemlerine k yasla daha çabuk kabul görmektedirler. Gündelik ya amda olumsuz bir etkilerinin olmad iddia edilse de, uzun vadede bir dü ünme al kanl yaratt için ele tirel dü ünme e itimi çerçevesinde mutlaka bilim – sahte bilim ayr da olmal ve ö rencilere bu ikisini nas l ay rt edebilecekleri hakk nda bilgiler verilmelidir.

rf bilgi olsun diye bilgi vermek, 21.yy. da çocuklar n yeti mesi yeti tirilmesi aç ndan yeterli de ildir. Art k ö rencilerin ele tirel dü ünmesi isteniyor( Mc Kellar, 2003: 72–81). Bu özellikle karma k siyasi olaylar n ve uluslar ars ili kilerin bize yükledi i görevdir. Bu konuda tarih ö retmenlerinin u sorular dü ünmesi gerekir.

Birincisi, ö rencilerin geli meleri anlaya bilmesi için ne kadar geri gitmelisiniz? Daha eski yüzy llara gitmek zorunda m z? Daha önce ö rendikleri baz eylere dönmek zorunda m z?

kincisi, yerel ya da ulusal çapta geçen bir olay anlaya bilmek için ö rencilerin ne kadar kar rmal bir perspektife ihtiyac var?

Üçüncüsü, ne kadar tek yöneli li, tutarl bir anlat ya ihtiyac z var? Anlat lanlar aç ndan ne kadar çe itlilik sa layabilirsiniz?

Bu sorular aras nda birincisi dikey boyutta perspektif, ikincisi, yatay boyutta perspektif, üçüncü ve dördüncü sorular ise çok perspektiflilik sorular gündeme getirir(Stradling, 2003: 95). Bu sorularla ö rencilerin ne ö rendi ini göz önüne alarak belirli bir olay konusunda bir genel tablo edinmesini, ba ka bir yerde olan bitenle kar la rmas , geriye do ru ba lant lar , kökenleri ve uluslar aras ndaki ba lant lar kavramas sa laman z gerekir. Ayn zamanda ö rencilerin daha çok perspektiflerden olaylara bakabilmesi her geçmi olay farkl aç lardan yorumlaya bilmesine ve konular tart ma gücüne eri melerini ve iyi bir ö renme gerçekle tirmeyi sa layacakt r(Mc Kellar,2003: 72-81). Çok perspektifli bir yakla n benimsetilmesiyle dü ünen, dü ündü ünü yorumlayabilen olaylar n de ik bak aç lar ile de erlendirmesini yapabilen ve tarihe bilimsel olarak yakla abilen dolay yla ele tirel dü ünme becerilerine sahip ö renciler yeti tirmek mümkündür. Böylece okuyan ancak okudu unu oldu u gibi kabul eden bir kitlenin önüne geçilmi olacakt r. Örne in e er ele tirel dü ünen insanlar olarak yeti tireceksek çocuklar ders kitab nda böyle diyor, bunu kabullenmemiz gerekiyor gibi bir yakla m yerine farkl kaynaklar da gösterip do ruyu bulmaya yöneltmeliyiz. Do ruyu bulman n yollar göstermeli ders kitaplar ve di er kaynaklar kar la rabilmelerini ve tart malar sa lamal z. Bunu daha 9– 10 ya lar ndaki çocuklar ile bile yapmak mümkündür. Böylece konu canl k kazan r ve bu canl k tarih dersini daha kat mc hale getirir ve s fta daha yarat bir ortam sa lan r. Çocuklar bulduklar arkada lar yla payla r ya da yaz hale getirerek, bir metin yazmay ya da sözlü sunum yapmay ö renir.

Bundan sonraki a ama çocuklar n de erlendirme yapmay ba armas r. Orta retim düzeyinde çocuklara geçmi e dair bilgileri, bulgular bir üst düzeyde nas l ele alabileceklerini ö retiriz. Olgu, hipotez ve de erlendirme aras ndaki farkl klar gösterir, önemli ile önemsiz belgelerin nas l birbirinden ay rt edilir, bunu verebiliriz. Örne in so uk sava la ilgili bir konuda farkl tarihi bilgileri verip ö rencilerden bunlar kar la rmalar istenebilir. Tarih Kaynaklar ndaki bilgileri seçmek, onlar düzenlemek, tasnif etmek ve sonuçlara varmak çok önemlidir. Bunu s navlarla ölçmeye önem verirsek, çocu un nas l ö rendi ini izleyebiliriz.

Bir derste, ö rencilerin ortalama kavrama oran yaln zca % 5 tir, e er okuma yaparlarsa % 10 olur. Görsel i itsel yöntemler kullan rsa bu oran % 20’den fazla olur.

Bir gösteri ile ders anlat rsa oran % 30,grup tart mas olursa % 50, uygulamal reniyorlarsa % 75 ve ba kalar na ö retiyorlarsa bu oran % 90 olur( Black,2003: 29). Daha önce bahsetti im aktif ö renme ortam n gerçekle mesi sonucunda, ö renmenin ne kadar yüksek seviyede olaca bu istatistikî bilgilerle kan tlanabilir diyebiliriz. Tarih

itiminde bu yüksek kazan mlar n gerçekle mesi için en uygun yöntem, ö rencilerde ele tirel dü ünme gerçekle tirmektir.

rencilerin aktif ö renme uygulamalar kullanarak ö renecekleri konu ile ilgili ara rmaya dayal uygulamalar yapmalar sonucunda üst düzey dü ünme becerilerinin geli mesi beklenen bir durumdur. Üst düzey dü ünme becerilerinden biri olan ele tirel dü ünme becerilerinin öneminin fark na var lmas ile ele tirel dü ünme, farkl derslerin ö retim programlar n önemli hedeflerinden biri haline gelmi tir. Böylece, farkl derslerin ö retim programlar nda ilkö retimden ba lanarak ö rencilerin ele tirel dü ünme becerilerine yönelik kazan mlara ve bu becerilerin art lmas destekleyen etkinliklere yer verilmelidir. Bevis(1989)” e göre ise aktif ö renme, ele tirel dü ünme ve analiz yapma gibi üst düzey bili sel süreçleri harekete geçirerek (Philips, 2005”den al nt ) bu becerileri geli tirmede oldukça etkilidir. Böylelikle

rencileri kendi kendini yönetebilen ve ya am boyu ö renen bireyler durumuna getirmek üzere motive eder(Aydede ve Kesercio lu,2010: 15)

Ele tirel dü ünce, bireyde davran de ikliklerine neden olan bilginin elde edilebilir denetlenebilir, onun nesnellikten uzakla ran ö elerden ar nd rabilir ya da onlar da hesaba katarak alg lanabilir ve türetilebilir oldu u varsay na dayanan bir alg lama, karar verme ve de er biçme sürecidir. Bu sürecin, tarih ö retimi ile

rencilerde gözlenebilece i beklentisi, alan n e itiminin hedeflerine dâhil edilmesine neden olmu tur(Köksal, 2002: 87).

Amerika’da Dewey, Türkiye’de Baltac lu bu konuda ilk defa örnekler vermi ve tarihsel kan tlar n nas l tasrihçinin, tarih ö retmeninin mant , ön yarg lar ve dili ile konu tuklar dolay yla ele tiriye muhtaç olduklar gösterme arzusu, bugünde de ik adlar alt nda devam etmektedir(Safran ve Köksal,1998:1).

- Belli ba tarihsel sorunlar ve onlar n temelinde yatan say tl lar belirleme - Verileri de erlendirme ve güvenilir sonuçlara ula ma

- Mant kl denenceler geli tirme

Beyer (1995)’e göre ele tirel dü ünce u ö elerden olu maktad r.

- E ilim ve yetenek: Ele tirel dü ünen kimseler ku kucu, aç k fikirli, dürüst, kan ta ve akla sayg duyan aç kl a ve kesimli e önem veren, de ik bak aç lar ndan bakabilen ve gerekti inde karar ve de erlendirmelerini de tirme e iliminde kimselerdir.

- Kriter: Ele tirel dü ünce için kritere ya da kriterlere ba vurmak zorunludur. Baz ölçütler her konu için geçerli olabilirken, baz konular farkl ölçütler gerektirebilir.

- ddia olu turma: Bir cümle ya da öneri, bir kan tla desteklenmelidir. Ele tirel dü ünce adland rmay , de erlendirmeyi ve bir iddia olu turmay içerir.

- Ak l yürütme: Bir ya da daha çok öncülden sonuç- kara ç karma yetene idir.

- Bak aç gerçekle tirme: Dünyaya bak aç ki inin anlam dünyas biçimlendirir.

Watson ve Glaser (1964) ele tirel dü ünme becerilerini; - Problemi tan yabilme,

- Problemlerin çözümü için uygun bilgileri seçebilme becerisi, - Belirlenen ya da belirsiz durumlar hesaba katma becerisi,

- Konu ile ilgili bilgileri seçme, formüle etme ve hipotez olu turma becerisi,

- Sonucun ve ç kar mlar n geçerlili ini yarg lama becerisi alt basamaklar na ay rm r.

Plânl bir e itim yolu ile gerçekle tirilebilecek bu be alt basamakta bulunan davran lar bireylere kazand rabilmekte ku kusuz ö retmenin kulland yöntem çok önemlidir. Bu becerilerin kazan lmas ö renci merkezli ve ö rencinin aktif olarak renme faaliyetlerinin içerisine kat ld yakla m ve yöntemler ile sa lanabilir( Çal kan, 2009: 60).

Ele tirel dü ünme becerisinin geli tirilmesi, ilkö retimden üniversiteye kadar bütün e itim kademelerinde önemli bir amaç olarak görülmektedir. MEB taraf ndan yeni haz rlanan ilkö retim programlar nda da, beceri ö retimine oldukça önem veril- mekte ve özellikle Sosyal Bilgiler dersinde ele tirel dü ünme becerisinin geli tirilmesi hedeflenmektedir (MEB, 2005). Bireyler, yeni bilgileri ön bilgileriyle harmanlayarak tam ve anlaml bir ekilde, bilgiyi aç k, do ru ve eksiksiz ö renebilmeleri ve

rendiklerini ya ama aktarabilmeleri için mutlaka okul s ralar nda ele tirel dü ünme becerilerini kazanmal rlar. Bu beceriyi kazand rmada ise ö retmenlerin bu konuyu iyi bilmesi ve ö renme ortam ona göre düzenlemesi oldukça önemlidir. Ele tirel dü ünme becerisine sahip olan birey, yeni bilgi ve dü üncelere aç k, çevresinde olup bitene kar duyarl ve dü üncelerini organize edebilendir.

Beyer(1988)’e göre ele tirel dü ünme becerisi kazanan bireyler sorunu veya problemi aç k ekilde ifade edebilirler, dü ünmeden hareket etmezler, çal malar kontrol ederler, yeni dü ünceler olu turmaya istekli olurlar, ortaya at lan iddialar n neden ve kan tlar ara rlar ve sunarlar, yeterince kan t buluncaya kadar sürekli ku ku duyma e iliminde olurlar. Bu beceriler ya am için özellikle bireylerin ya ama haz rland en önemli ders olan Sosyal Bilgiler ö retimin temel hedefidir. Bu nedenle, rencilerin ele tirel dü ünme becerilerinin geli tirilmesine yönelik ara rmalar oldukça önemlidir(Çal kan, 2009: 60).

rencilere ele tirel dü ünme becerisini kazand rmaya çal an bir ö retmen, renciler ö renirken aralar ndaki etkile imi artt rmak için grup çal mas yapt rabilir. Tek bir do ru cevab olmayan aç k uçlu sorular sorabilir. Ayr ca ö retmen, ö rencilere yeni kazand klar bir yetene i ba ka durumlara ve kendi deneyimlerine uygulayabilecekleri olanaklar sa lamal r (Özden, 2003,159).