• Sonuç bulunamadı

Tarih öğretmenlerinin tarih eğitimindeki yeni yaklaşımlara ilişkin görüşlerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi Ankara örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tarih öğretmenlerinin tarih eğitimindeki yeni yaklaşımlara ilişkin görüşlerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi Ankara örneği"

Copied!
391
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

GAZ ÜN VERS TES M B MLER ENST TÜSÜ ORTA Ö RET M ANA B M DALI TAR H Ö RETMENL B M DALI

TAR H Ö RETMENLER N TAR H E NDEK YEN YAKLA IMLARA N GÖRÜ LER N ÇE TL DE KENLER AÇISINDAN NCELENMES

ANKARA ÖRNE DOKTORA TEZ Haz rlayan Servet HAL Ankara Ocak,2013

(2)

T.C.

GAZ ÜN VERS TES M B MLER ENST TÜSÜ ORTA Ö RET M ANA B M DALI TAR H Ö RETMENL B M DALI

TAR H Ö RETMENLER N TAR H E NDEK YEN YAKLA IMLARA N GÖRÜ LER N ÇE TL DE KENLER AÇISINDAN NCELENMES

ANKARA ÖRNE

DOKTORA TEZ

Servet HAL

Dan man: Prof. Dr. Refik TURAN

Ankara Ocak, 2013

(3)
(4)

ÖN SÖZ

Günümüzde teknoloji ak l almaz bir h zla de im göstermektedir. Bu de im n hayat n ve bilimin her alan na etki etmesi gereklidir. Özellikle e itimin teknolojik geli melerle iç içe ve geli melerin birinci s rada etkiledi i alan olmal r. Bu de im sürecinin e itimin her alan na yans mas gereklili ini de belirtmekte yarar vard r.

Geçti imiz yüzy n ba lar nda Avrupa’da ve ülkemizde yo un bir ekilde tarih retiminde de h zl bir de im ve geli im ya anmaya ba lam r. Özellikle ö retim yöntem ve tekniklerinde, araç gereçlerinde, ö retmen-ö renci ileti imin ve etkile iminde, ö retmen-ö rencilerin s f içindeki konumlar nda ve daha bunlara benzer birçok konuda kökten bir de im içerisine girilmi tir. Üniversitelerde tarih retiminin bu de im ve geli imi daha yak ndan takip edilebilmesi maksad yla daha lisans düzeyinde etkinlikler yapt lmaya ba lanm r. Özellikle yüksek lisans ve doktora düzeyinde bu tür çal malara daha da a rl k verilmi ve gerek seminer çal mas olarak ve gerekse tezlerde bu yenilikler yo un bir ekilde çal lm ve çal lmaya devam edilmektedir. Bu çal man n amac tarih ö retiminde ya anan de ime katk sa layabilmek ve tarih ö retimindeki son y llarda uygulanmaya çal lan yenilikçi yakla mlar n en belli önemli ve günümüzde en fazla uygulananlar ve uygulanmas ve bilinmesi gerekli olanlar bir araya getirebilmek ve e itim alan na bu konuda katk sa layabilmektir. Ayr ca bu ara rman n bir ba ka ve çok önemli amac da yukarda belirtti im de im ve geli imin uygulanabilirli inin tespit edilmeye çal lmas r ki asl nda en önemli olan nokta da budur. Son elli y lda gerçekten tarih

retiminde çok önemli de iklikler yap lm de ik yakla mlar ortaya konulmu ancak bunlar n uygulanabilirli i veya uygulan p uygulanmad tam anlam yla ölçülebilmi midir? Bunu tespit etmeye çal makta bu ara rman n öncelikli amaçlar aras nda yer alm r.

Yukarda ara rman n belirtilen amaçlar na ula abilmek maksad yla ara rmaya ba larken uygulama alan tarih ö retimindeki yeni yakla mlar tarih ö retmenlerinin

(5)

uygulayabilip uygulamad klar , uyguluyorlarsa hangi s kl kla, bu yakla mlar hakk nda ö retmenlerin ne kadar bilgi sahibi olduklar ölçebilmek amac yla Milli

itim Bakanl n 9 y l kesintisiz e itim pilot uygulamas yap lan 21 il evren olarak tespit edilmi ve bu ara rmay gerçekle tirebilmek amac yla bakanl n Ara rma ve Geli tirme biriminden E itim Ara rma ve Geli tirme Deste i al nm r. Ancak bu iznin al nd s ralarda e zamanl olarak bakan de imi ve bu de imden sonra yeni bakan n bakanl k yönetim birimlerinde gerçekle tirdi i de im sonucunda maalesef bakanl n uygulamada gerçekle tirdi i de im neticesinde bu destek program n uygulamas na son verilmesi ve hatta bu deste i sa layan Bakanl k biriminin dahi la vedilmesi ve görev ve yetkilerinin ba ka genel müdürlükler bünyesine da lmas nedeniyle tezin uygulama alan daralt larak uygulama Ankara li ile s rlanm r. Tez ara rma izninin al nmas ndan sonra yap lan bu de iklik neticesinde yetkili mercilere yeniden izin al nmas hususunda müracaat edilmi ancak buna gerek olmad ald z iznin yeterli olabilece i belirtildi i için ara rma izin belgesinde uygulama illeri daha önce tespit etti imiz 21 ili göstermektedir. zin belgemiz eklerde belirtildi i gibidir. Bu etkenler neticesinde son olarak tezinin tam olarak uygulama alan na karar verilip çal maya devam edilmi tir.

Bu ara rmaya daha ba larken ve ara rman n ortaya ç kmas nda birçok de erli büyü üm ve hocalar n eme i geçmi tir. Ara rman n konusunun tespitinden ba layarak tezin her a amas nda bana çok de erli zamanlar ay ran, beni her zaman ayd nlatan, yard mlar hiç esirgemeyen çok de erli hocalar ma te ekkür ediyorum.

Lisans döneminden ba layarak yüksek ö renimimin her basama nda bilgisi yakla ve beni ara rmaya te vik edip destekleyen iyi bir ö retmen ve tarih itimcisi olarak yeti memde hakk ödenmez eme i olan bu tezin ad n konup ara rman n planlanmas , ortaya ç kmas nda her a amada engin bilgi ve tecrübesinden beni mahrum etmeyen çok k ymetli vaktini esirgemeyen çok k ymetli Dan man Hocam Say n Prof. Dr. Refik TURAN’ a sonsuz te ekkürler sunar m.

(6)

TAR H Ö RETMENLER N TAR H E NDEK YEN

YAKLA IMLARA N GÖRÜ LER N ÇE TL DE KENLER

AÇISINDAN NCELENMES ANKARA ÖRNE

HAL , Servet

Doktora, Tarih Ö retmenli i Bilim Dal Tez Dan man : Prof. Dr. Refik TURAN

Ocak–2013, 377 sayfa

ÖZET

Dünyada Tarih ö retiminde yeni baz yakla mlara ili kin çal malar 20. yy. dan öncelere dayan r. Özellikle 20. yy. ve 21.yy.da büyük h z kazanm ve müfredatta dahi uygulanmaya ba lam r. Özellikle de Tarih Ö retimindeki sorunlar gündeme geldikçe eski yöntem ve tekniklerin sadece ezberci bir ö renci yeti tirdi i ve bu durumun düzeltilmesi gere i ortaya ç km r. Geli en ve de en teknoloji ve imkânlar nda itimde etkili bir ekilde kullan lmas da kaç lmaz bir hal alm r. Topyekûn bu geli meler e itim alan nda köklü de imi kaç lmaz k lm r. Dolay yla dünyada ki geli imden e itimde ayn nispetle etkilenmi ve h zl bir de im süreci içine girilmi . itimciler kal ö retme ve ö renme gerçekle tirebilmek için çok yo un çal malar yapmaya ba lam r.

Bu de im ve geli im e itimin her alan na yans ve üniversitelerde her bölüme de e itim alan n da ders olarak okutulmaya ba lam r. Bu alanlardan biri de Tarih E itimi olmu tur ve ülkemizde üniversitelerimizde önceleri aras nda olmakla birlikte birçok üniversite bu çal malara çok önemli katk lar sa lam r. Bu katk lar hem Tarih Ö retiminin kal ve ba ar art rmaya yönelik çal malar olmakla birlikte ayn zamanda bu alana dair çal ma ve yakla mlar takip etmek olmu tur. Ayr ca tarih ö retiminde dünyada meydana gelen geli imi ve de imi takip etmeye de çal arak geçmi ten günümüze bizde yap lan çal malar tan mak amac na hizmet edilmi tir.

(7)

Bu çal ma da bu amaçla tarih ö retimimizde son y llarda meydana gelen yeni yakla mlar ara lmaya çal lm ilgili ara rmalar incelenmeye çal larak genel bir kavramsal çerçeve olu turulmu tur. Ayr ca bu çal mada Tarih Ö retiminde Yeni Yakla mlara ili kin ö retmen görü lerini almak amac yla Ankara linde görev yapmakta olan tarih ö retmenlerine bir anket çal mas uygulanm r. Ankara ilindeki Büyük ehir Belediyesi s rlar içerisinde bulunan 11 merkez ilçedeki lise tarih

retmenleri ile ilkö retim okullar nda görev yapan tarih lisansl sosyal bilgiler retmenlerinden tarih ö retiminde yeni yakla mlar n kullan lmamas n nedenlerine yönelik görü ler ile tarih ö retiminde yeni yakla mlara yönelik ö retmen görü lerinin al nd ölçe in de erlendirilmesinde frekans (f), yüzde (%), aritmetik ortalama (X ) ve standart sapma (ss) de erleri belirlenerek bulgular k sm olu turulmu tur.

Anahtar kelimeler: Tarih, tarih ö retimi, yeni yakla mlar, sözlü tarih, yerel tarih, araç gereç, foto raf, resim.

(8)

ABSTRACT

While the studies about new approaches in teaching of history started once 20th century in the world. Especially in the 20th century and in 21st century, these studies speed up and they have also been used in syllabus. Especially when the problems of history teaching came into question, it came up that old methods and techniques just help students to learn by rote and this is a problem that should be solved. Moreover, it has become inevitable to use developing and changing technology and facilities in education. These developments in all have made it unavoidable to make a radical change. As a result, education is affected by this variation in the world evenly and it started a new rapid change process. Pedagogues have started to make intense researches to be able to achieve permanent learning and teaching.

These changes have passed through to all areas of education and they have been started to be given as courses in faculties of education. One of these areas is teaching history and most universities have made a great deal of contribution. These contributions involve not only the studies for increasing the success and permanence of history teaching but they also involve following approaches and studies about this field. Furthermore following the change and development of history teaching in the world serves to give scope for the studies in our country throughout history.

With this aim, in this study a general conceptual framework is created by analyzing the researches related with new approaches in history teaching in recent years. Moreover, in this study a survey study is applied to 11 history teachers in Ankara who works as a history teacher in high schools and as a social sciences teacher in primary schools in all parts of city centre in order to get the opinions about new approaches history teaching. In the evaluation of the scale which takes the opinions of those teachers towards new approaches in history teaching and the reasons of not using new approaches in history teaching; frequency (f), arithmetic average(x) and percent (%) values are determined and diagnosis part has been formed.

Key words: history, history teaching, new approaches, oral history, local history, documents, photograph, picture.

(9)

KISALTMALAR L STES :

vb.: ve benzerleri v.d: ve di erleri

TÖYYKNYÖ: Tarih Ö retiminde Yeni Yakla mlar n Kullan lmama Nedenlerine Yönelik Ölçek

TÖYYYÖ Ö: Tarih Ö retiminde Yeni Yakla mlara Yönelik Ö retmen Görü leri Ölçe i

Anova: Tek yönlü varyans analizi Ancova: Kovaryans analizi

D.V. .A: Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi Akt.: Aktaran

(10)

TABLO, EK L VE RES M L STES

Tablo 2.1: Kaç nan, Durumu Kurtaran ve Risk Alanlar………...………..59

Tablo 3.1:Geleneksel yakla mla yap land rmac yakla n kar la lmas ………..72

Tablo 3.2: lkö retim 4. ve 5. s f sosyal bilgiler program içinde yerel tarih ile ilgili kazan mlar…...………...………...95

ekil: 3.1: Dü ünme ile ele tirel dü ünme aras ndaki farklar……….…….104

ekil:3.2: Ola an Dü ünme ve Ele tirel Dü ünme aras ndaki farklar…….……..…...116

ekil3.4.1: Ya ant Konisi………..……….….131

Tablo 6.1: Kat mc lar n Yeni Yakla mlar n Kullan lmama Nedenlerine le lgili Toplam Puanlar n Cinsiyet De kenine Göre t-Testi Sonuçlar ………...283

Tablo 6.2. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar n Kullan lmama Nedenlerine le lgili Toplam Puanlar n Mezun Olunan Lise Türü De kenine Göre Farkl çin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçlar ………...284

Tablo 6.3. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar n Kullan lmama Nedenlerine le lgili Toplam Puanlar n Mezun Olunan Lise Alan De kenine Göre Farkl çin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçlar ………...285

Tablo 6.4. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar n Kullan lmama Nedenlerine le lgili Toplam Puanlar n Ya De kenine Göre Farkl çin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçlar …….……….286

Tablo 6.5. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar n Kullan lmama Nedenlerine le lgili Toplam Puanlar n Mesleki K dem De kenine Göre Farkl çin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçlar ………287

(11)

Tablo 6.6. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar n Kullan lmama Nedenlerine le lgili Toplam Puanlar n Mezun Olunan Lisans Düzeyi De kenine Göre Farkl çin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçlar ……….288

Tablo 6.7. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar n Kullan lmama Nedenlerine le lgili Toplam Puanlar n Mezun Olunan Lisans Bölümü De kenine Göre Farkl çin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçlar ……….……….289

Tablo 6.8. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar n Kullan lmama Nedenlerine le lgili Toplam Puanlar n Görev Yap lan Yerle im Türü De kenine Göre t-Testi Sonuçlar ………....290

Tablo 6.9. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar n Kullan lmama Nedenlerine le lgili Toplam Puanlar n Halen Görev Yap lan Okul Türü De kenine Göre Farkl çin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçlar ……….……….291

Tablo 6.10. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar n Kullan lmama Nedenlerine le lgili Toplam Puanlar n Lisansüstü E itim Derecesi De kenine Göre U-Testi Sonuçlar ………292

Tablo 6.11. Üniversitede Ö rencilik Y llar nda Al nan Tarih Ö retiminde Yeni Yakla mlardan Hangisi Konusunda Kendini Daha Yeterli Hissetmeye Göre Kat mc

Görü lerinin Da ………...……….292

Tablo 6.12. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar n Kullan lmama Nedenlerine le lgili Toplam Puanlar n Yeni Yakla mlar Konusunda Ders çi veya Ders D Etkinlik Haz rlama Durumu De kenine Göre t-Testi Sonuçlar ………..293

Tablo 6.13. Tarih Ö retiminde Yeni Yakla mlardan En Önemlisini Hakk nda

Kat mc Görü lerinin Da ………...……….294

Tablo 6.14. Ö retmenlik Y llar z Boyunca Tarih Ö retiminde Yeni Yakla mlara li kin Kaç Etkinlik Kaç Etkinlik Yapt rd z?...294

(12)

Tablo 6.15. Tarih Ö retiminde Yeni Yakla mlar Yapmaya li kin deal Ö renci Say Hakk nda Kat mc Görü lerinin Da ………..………….296

Tablo 6.17. Tarih Ö retimindeki Yeni Yakla mlar n Hangilerinin Tarih Dersini Kal Yapaca na li kin Kat mc Görü leri………...…..297

Tablo 6.18. Kat mc lar n Tarih Ö retiminde Yeni Yakla mlar le lgili Çal malar Boyunca Ö rencide Geli ecek En Önemli Hakk ndaki Görü lerinin

Da ……….298

Tablo 6.19. Tarih Ö retiminde Yeni Yakla mlar n Kazand rabilece i Becerilerin En Önemli levi Konusunda Kat mc Görü lerinin Da ………..………299

Tablo 6.20. Tarih Ö retiminde ki Yeni Yakla mlarla lgili Etkinlik Çal malar Hangi Düzey çin Gerekli Oldu uyla Alakal Kat mc Görü lerinin Da …………...299

Tablo 6.21. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar n Kullan lmama Nedenlerine le lgili Toplam Puanlar n Yeni Yakla mlarla lgili Hizmet çi E itim Kursuna Kat m Durumu De kenine Göre t-Testi Sonuçlar ………300

Tablo 6.22. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar le lgili Görü lerinin Cinsiyet De kenine Göre t-Testi Sonuçlar ……….….301

Tablo 6.23. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar le lgili Görü lerinin Mezun Olunan Lise Türü De kenine Göre Farkl çin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçlar ………....301

Tablo 6.24. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar le lgili Görü lerinin Mezun Olunan Lise Alan De kenine Göre Farkl çin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçlar ………....320

Tablo 6.25. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar le lgili Görü lerinin Ya De kenine Göre Farkl çin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçlar ………..302

(13)

Tablo 6.26. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar le lgili Görü lerinin Mesleki K dem De kenine Göre Farkl çin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA)

Sonuçlar ...……….303

Tablo 6.27. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar le lgili Görü lerinin Mezun Olunan Lisans Düzeyi De kenine Göre Farkl çin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçlar ……...……….304

Tablo 6.28. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar le lgili Görü lerinin Mezun Olunan Lisans Bölümü De kenine Göre Farkl çin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçlar ………304

Tablo 6.29. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar le lgili Görü lerinin Görev Yap lan Yerle im Türü De kenine Göre Farkl çin t-Testi Sonuçlar ……..…………...305

Tablo 6.30. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar le lgili Görü leri Toplam Puanlar n Mezun Olunan Lisans Bölümü Halen Görev Yap lan Okul Türü De kenine Göre Farkl çin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçlar ……….…..305

Tablo 6.31. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar le lgili Görü lerinin Lisansüstü E itim Derecesi De kenine Göre Farkl çin U-Testi Sonuçlar …...………....306

Tablo 6.32. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar le lgili Görü lerinin Yeni Yakla mlar Konusunda Ders çi veya Ders D Etkinlik Haz rlama Durumu De kenine Göre t-Testi Sonuçlar ……..……….307

Tablo 6.33. Kat mc lar n Yeni Yakla mlar le lgili Görü lerinin Yeni Yakla mlarla lgili Hizmet çi E itim Kursuna Kat m Durumu De kenine Göre t-Testi Sonuçlar ………307

Resim: 1. Kutadgu Bilig………..……….167

Resim: 2. stanbul 1453 panaroma………...……….185

(14)

NDEK LER

JÜR ÜYELER N MZA SAYFASI…... i

ÖN SÖZ………... ii

ÖZET………...v

ABSTRACT…………...vii

KISALTMALAR L STES ...viii

TABLOLAR, EK LLER VE GRAF KLER L STES ...ix

NDEK LER SAYFASI... xiii

1.BÖLÜM ……….………1 ……….………1 1.1. Problem Durumu…….………..……..2 1.2. Problem Cümlesi………..……….……..3 1.2.1. Alt Problemler……….……3 1.3. Amac ……….……….…….…4 1.4. Önemi……….……….………4 1.5. S rl klar……….………..………..…..6 1.6.Varsay mlar……….………..…..…………...………..……6 1.7. Tan mlar…..………..……….………….….7 2.BÖLÜM……….……...11

TAR H: GENEL B R BAKI ………...…..11

2.1.Tarihin Tan …..………..…...………….……..……..14

2.2. Tarih Ö retiminin Amaçlar ……….………….18

2.3. Tarihin Yararlar ……….……...…34

2.4. Tarih Ö retiminin Sorunlar ……….……….………37

2.4.1. Müfredat Program ndan Kaynaklanan Sorunlar……….…….………42

2.4.2. Ö retmenlerden Kaynaklanan Sorunlar ……..………..……….55

(15)

2.4.4- E itim Ö retim Ortam ndan Kaynaklanan Sorunlar….………….….………66

3. BÖLÜM………..……….………69

TAR H Ö RET NDE YEN YAKLA IMLAR………...……….……69

3.1. Yerel tarih……….………..…...73

3.1.1-Yerel tarihin tarih derslerine katk ………..……....84

3.1.2-Yerel tarih kullan nda kar la labilecek problemler………...,97

3.2. Çok Perspektiflilik ya da Tarihe Ele tirel Yakla mlar……….……99

3.2.1. Ele tirel Dü ünme Nedir? ………...….99

3.2.2- Ele tirel Dü ünmenin Özellikleri………..……....108

3.2.3. Ele tirel Dü ünme Becerileri………..…………...………112

3.2.4. Tarih Ö retimi, Ele tirel Dü ünme Ve Çok Perspektiflilik………..…..…..121

3.3. Tarih Ö retiminde Film ………...124

3.3.1. Tarih Ö retiminde Filmlerin Kullan ………..……..128

3.3.2.Tarih Derslerinde Kullan labilecek Film Çe itleri………..…...135

3.3.3. Tarih Derslerinde Film Kullanman n Faydalar ……...……….…....…135

3.3.4. Tarih Derslerinde Film Kullanman n S rl klar ………137

3.3.5. Tarih Ö retiminde Filmle Ö retme ve Ö renme Süreci: Film Kullanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar………...…..………..….138

3.3.6. Film Sunumu Esnas nda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar………….…..140

3.3.7. Film Sunumundan Sonra Yap lmas Gereken Etkinlikler………...…141

3.3.8. Tarih Derslerinde Film Kullan Çerçevesince Yürütülebilecek Baz Ö retim Etkinlikleri………….………...………...141

3.4.Sözlü Tarih……….………..144

3.4.1. Sözlü Tarihin Tan ve Tarihi Geli imi………..…152

3.4.2. Sözlü Tarih Kullan n Amac ……….….156

3.4.3. Sözlü Tarih Ara rmalar n Planlanmas ………..………..157

3.4.4. Sözlü Tarih Çal malar n Yararlar ………..……….….161

3.4.5. Sözlü Tarih Kullan n S rl klar ………..….….….165

3.5.Araç-Gereçlere Dayal Tarih Ö retimi……….………167

3.5.1. Araç-Gereç Türler………..…..……….177

(16)

3.5.2. Araç-Gereçlerin Kullan m ekli ve Yararlar ……..……….……….182

3.5.3. Derste Kullan lacak Araç-Gereç Seçimi, Tasar ve Geli tirilmesi…..185

3.6. Tarih Ö retiminde Müze Ve Alan Gezileri………....………….…………185

3.6.1. Müze E itimi………..……….………..191

3.6.2. Müze ve alan gezileri……….194

3.6.2.1. Müze ve Alan Gezilerini (Tarihi Yerler) Kullanarak Tarih Konular n Ö retimi……….……….198

3.6.2.2. Tarihi Mekân n Gezilmesi………..………...……….212

3.6.2.3. Gezi Sonras Etkinlikler………..…………...….215

3.6.3. Okul D nda Yap lacak Tarih Ö retiminin Yararl klar ..……...………...218

3.6.4. Okul D nda Yap lan Tarih Ö retiminin S rl klar …..………..……….224

3.6.4.1. Okul D nda Yap lan Tarih Ö retimine Yönelik Ö renci ve Ö retmen görü leri………..……….…225

3.6.4.1.1. Ö renci Görü leri………....………225

3.6.4.1.2. Ö retmen Görü leri………...226

3.7. Bar Tarih Anlay ……….……….………..………..….….227

3.7.1. Anlam ve Tarihi Geli imi………..……….……..………227

3.7.2. Bar Tarihin Uygulanma Amaçlar ve Yararlar ………..….228

3.8. Tarih Ö retiminde Foto raf Ve Resim Kullan ………...……..238

3.8.1. Görsel Belgeler: Foto raflar ve Resimler ………....….238

3.8.2. Foto raf………..……….…….….240

3.8.3. Tarih Ve Foto raf………..…………..………..240

3.8.4. Resim………..……….……..244

3.8.5. Ö retimin Görsel Araç-Gereçle Desteklenmesinin Önemi…..……….247

3.8.6. Foto raf ve Resimlerin E itim Yönünden Yararlar ……….249

3.8.7. Foto raf Ve Resimlerin E itim Yönünden S rl klar ………..….252

3.8.8. sosyal bilgiler ve tarih dersi konular i lenirken a daki materyaller kullan lmaya çal lmal r………252

4.BÖLÜM………..255

(17)

4.1. Türkiye’de Yap lan Ara rmalar………..…...….……..255

4.2. Yurtd nda Yap lan Ara rmalar……….…....……..275

5. BÖLÜM……….…………..…..279

YÖNTEM……….………...279

5.1. Ara rman n Modeli………..……….….………279

5.2. Evren ve Örneklem………...…………...279

5.3. Verilerin Toplama Araçlar ………...………..280

5.4. Verilerin Toplanmas ……….……….281

5.5. Verilerin Analizi……….………..…………..….281

6. BÖLÜM……….283

BULGULAR VE YORUM………..……….283

6.1. Yeni Yakla mlar n Kullan lmama Nedenleri Ölçe ine li kin Bulgular……...283

6.1.2. Mezun oldu u lisenin türü aras nda anlaml bir ili ki var m r?...284

6.1.3. Mezun oldu u lisenin alan aras nda anlaml bir ili ki var m r?...285

6.1.4. Ya lar aras nda anlaml bir ili ki var m r?...285

6.1.5. Meslekte çal ma süreleri aras nda anlaml bir ili ki var m r?...286

6.1.6. Ö renim durumlar aras nda anlaml bir ili ki var m r?...287

6.1.7. Üniversiteden mezun oldu u bölüm aras nda anlaml bir ili ki var m r?..288

6.1.8. Görev yapt yerle im yerinin türü aras nda anlaml bir ili ki var m r?...289

6.1.9. Görev yapt okul türü aras nda anlaml bir ili ki var m r?...290

6.1.10. Mezun oldu u lisansüstü e itim derecesine göre anlaml bir ili ki var M r? …...……….………291

6.2. Yeni Yakla mlara li kin Ö retmen Görü lerine Ait Bulgular...……..……....309

7. BÖLÜM………....309

7.1. SONUÇ ……….309

(18)

KAYNAKÇA……….…...320

EKLER……….……….348

Ek 1. Foto raf nceleme rehberi ………..…...349

Ek 2. Sözlü Tarih Çal ma Yapra ……….…352

Ek-3. hsan Sungu'nun Silah Müzesi Gezisi Sonras Bir Ders Örne i……..……....353

Ek.4. Foto raf Analizi Çal ma Ka ……….….362

(19)

1.BÖLÜM

Tarih; geçmi te ya am insan topluluklar n siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel faaliyetlerini yer ve zaman göstererek, sebep-sonuç ili kisi içinde, belgelere dayanarak, objektif olarak inceleyen sosyal bir bilimdir(Köstüklü, 2001: 14). Konusu sosyal hayat alan içinde insan ve insanlar n geçmi te yapt siyasi sosyal iktisadi, kültürel ve akla gelebilecek her alan insanla ilgili her eyi kapsar.

Özden(2002) e itimin görevini; hayat n artlar ve yeni teknolojileri ö retmek, itime adapte etmek ve h zla de en bir dünyada çocuklar ça n ihtiyaçlar na göre haz rlamak ve yeni teknolojileri kullanabilir hale getirmek, ça n gereklerine uygun bilgi ve becerilerle donatmak olarak aç klam r.

Tarih yaz ve ö retimini, insanl n ilkça lar na kadar indirmek mümkündür. Bununla birlikte, tarih ö retmenli i bir meslek ve alan olarak 19. yüzy lda Avrupa'da ortaya ç km r(Ata,2002: 35).Çok eski ça lardan ba layan tarih e itimi ise k saca bu bilim dal n ö rencilere en iyi ekilde ö retilebilmesi için geli tirilmi ve geli tirilmeye devam edilen çal malar n bütünüdür. E itim tarihi incelendi i zaman, tarih ö retiminin genel amaçlar n y ldan y la, ülkeden ülkeye de ti i ve farkl la görülür. Geçen yüzy n ikinci yar nda genel olarak tarih ö retimine yüklenen temel görev, geçmi in bilgisini ve kültürünü yeni nesillere aktarmak olmu tur(Demircio lu, 2009: 65).

Teknolojinin geli mesiyle her alanda oldu u gibi elbette tarih e itimi ve retiminde de yeniliklerin olmas muhakkakt r. Gerek yöntem ve tekniklerde gerekse kullan lan araç ve gereçlerde ve yakla mlarda de im kaç lmazd r. Her alanda oldu u gibi tarih e itimi alan nda da tarih e itimcileri ça n gereklerini uygulamaya çal makta ve sürekli yeni baz yöntemler, yakla mlar ortaya koymaktad rlar.

(20)

Bu çal mada bu yeni yakla mlardan içerik ve i levleri farkl olmakla birlikte kavramsal çerçevede yer alan yakla mlar ele al nm ve aç klanmaya çal lm r. Bu yeni yakla mlar n hangileri olaca ilgili literatür taramas yap larak, dan man hocam n rehberli inde çal mada yer alm r. Ayr ca yine bu çal mada Ankara ilinde görev yapan tarih ö retmenlerinin bu yeni yakla mlara ili kin görü leri al nm r.

Bu bölümde ara rmam n problemine, amac na, önemine, varsay mlara ve rl klara yer verilecektir.

1.1. Problem Durumu:

Toplumumuzda tarih denince hemen akla gelen ço unlukla ilk ve orta ö retim ras nda al nan e itimden kaynaklanan olumsuz bir hat rad r. Ya tarih dersini veren itimcilerden ya da ald z olumsuz bir nottan dolay veya daha çok da kuru olaylar, kahramanl klar veya anl geçmi imizin imgeleriyle hat rlanan içerikten kaynakland zannedilen bir olumsuzlukla hat rlar z tarihi. Tek düze bir ekilde anlat lan, kitaplardaki ya da derslerdeki bilgilerin ezberlenmesi eklinde yürütülen bir metotla verilen ve

navlarda bizden ayn istenen bilgiler yuma olma nitelendirmesi, tarih derslerinin ana kusurlar olarak akla gelir(Koç, 2002: 54). Tarih e itiminin kendisi bir e itim alan olarak, tarihsel bir fenomendir. Bundan dolay okullarda tarih ö retimine yüklenen amaçlar içeri i, yöntem ve teknikler, ö retim araçlar na yakla mlar, döneme hâkim atmosfere, yeni ilim ara rmalar na ve teknolojilere göre de ebilmektedir (Safran,1996: 936).

Geçmi ten günümüze birçok tarihçi tarih ö retiminin sorunlar birçok yönüyle ele alm ve çözüm önerileri geli tirmeye çal lard r. Esasen ö retim program aç ndan bak ld nda, tarih bir bilgi y de ildir. Ancak modern tarih ö retiminde bilgi aktar ön planda oldu u için ö renilecek ve ö retilecek çok ey vard r. Do al olarak ö retilecekler aras nda seçim yap lmas gerekmektedir. Modern tarih program yap rken ö retileceklerin hangisinin do ru ve hangisinin yanl oldu una otorite karar verir(Jenkins,1994: 12). Son y llarda her alana etki eden postmodernizm dü üncesine göre tarih ö retiminde esneklik, de ilebilirlik, yenilenebilirlik vard r. Programa her an yeni bir bilgi konu ya da amaç eklenebilir yahut ç kar labilir. Bunlardan yöneticiler

(21)

kadar ö retmen ö renci ve ailelerde söz sahibidirler. (Karaba , 2002: 65 Brickleey’den naklen) Çocu un bilgiye nas l ula aca önemli oldu u için, verilecek tarih bilgisinin niceli inden çok niteli i önem kazan r(Karaba ,2002: 65). Ö retmen ö rencisini

itirken onun gizil güçlerini aç a ç karmal r. Ancak bu f rsat ö retmenin iyi bir gözlemci olmas , ö renciye kendini ifade edebilece i geli tirici bir ortam sa lamas halinde verimli bir biçimde de erlendirilebilir. Buda ö retmenlerin ki ilik e itimi konusunda bilgi ve becerilerle donat lmas yla olur( ahin,2004: 10).

retmen tarih ö retimini verimli k labilmek için yeniliklerden faydalanmay bilmelidir. Ö rencide ele tirel dü ünme becerisi kazand rmay amaçlay p bunun için stratejiler geli tirebilirler. Bu ancak tarih ö retiminde meydana gelen yeniliklerin takip edilmesiyle mümkündür. Tarih ö retimindeki yeni yakla mlar n ne ölçüde bilindi i ve takip edildi inin, ö retmenlerin konu hakk ndaki görü lerinin al nmas ile ancak

renilebilecektir. Bu maksatla tarih ö renimini daha verimli k labilecek kimi bilim adam na göre yeni, kimisine göre yenilikçi bu yakla mlar hakk nda ö retmenlerin görü leri baz de kenler aç ndan incelenmi tir. Çal mada yer alan de kenler ise çal man n konusu, kapsam gere i ve ö retmenler hakk nda daha detayl bilgi almay amaçlayarak tespit edilmeye çal lm r.

1.2. Problem Cümlesi:

Bu çal mada temel te kil eden problem u ekilde belirtilmektedir;

Tarih ö retmenlerinin, tarih ö retimindeki yeni yakla mlara ili kin görü lerinin cinsiyet, k dem, e itim durumu ve okulun bulundu u çevre ile ili kisi var m r?

1.2.1. Alt Problemler

1- Tarih ö retmenlerinin tarih e itimindeki yeni yakla mlara ili kin görü lerinin cinsiyetleri aras nda anlaml bir ili ki var m r?

2-Mezun oldu u lisenin türü aras nda anlaml bir ili ki var m r? 3-Mezun oldu u lisenin alan aras nda anlaml bir ili ki var m r?

(22)

4-Ya lar aras nda anlaml bir ili ki var m r?

5-Meslekte çal ma süreleri aras nda anlaml bir ili ki var m r? 6-Ö renim durumlar aras nda anlaml bir ili ki var m r?

7-Üniversiteden mezun oldu u bölüm aras nda anlaml bir ili ki var m r? 8-Görev yapt yerle im yerinin türü aras nda anlaml bir ili ki var m r? 9-Görev yapt okul türü aras nda anlaml bir ili ki var m r?

10-Mezun oldu u lisansüstü e itim derecesine göre anlaml bir ili ki var m r?

1.3. Amac : Yukar da k saca konusunu problem durumunu anlatmaya çal z bu çal man n amac tarih ö retimindeki yeni yakla mlar hakk ndaki

retmen görü lerinin çe itli de kenler aç ndan incelenip de erlendirilebilmesidir. Bu de kenler ö renim durumu, fiziki çevre, cinsiyet durumu, üniversiteden mezun oldu u bölüm, yüksek ö renim durumu gibi de kenlerdir.

1.4. Önemi: Ö retim programlar nda yap lan de melerle ö rencilerin renmeye etkin olarak kat lmalar sa layan, ö renme ortam na getirdikleri ön bilgilerini dikkate alan, ya am boyu ö renmeyi temel alan, yaparak- ya ayarak renmeye imkân tan yan bir ö retim anlay n ön plana ç kt görülmektedir(Ercan, 2004: 24-26). Bu yeni anlay a aktif ö renme de diyebiliriz.

Bu h zl de imden sürecinden tarihi ayr tutmak do ru olmaz. “tarih de im bilimidir” ifadesi bunu destekleyecek önemli bir yarg r diyebiliriz(Dilek, 2001:18). Ara rmalar; s fta yönetim sürecini etkili bir ö renme ortam olu turma süreci yakla benimseyen ö retmenlerin, disiplin sa lay role bürünen ö retmenlere göre daha ba ar olduklar ortaya ç karm r. Etkili bir ö retmen davran sorunlar yla u ra maktan çok, ö rencilerin ö renme etkinliklerine aktif olarak kat lma ve di er arkada lar yla i birli ine girmelerini sa lamak için u ra r. Ö renme ortam kavram yla vurgulanan; s f ortam nda çal rken, genelde ö retmenlerin s ftaki davran lar ilgili olarak beklentileri; özelde ise derslere ve ö renme etkinliklerine

(23)

Bu ö renme ile klasik ö retim dedi imiz ve ö rencilerin pasif oldu u süreç sona ermi olur. Aktif ö renme, ö rencilerin dikkatini ö renme faaliyetlerine odaklayarak ve kavramlarla konular aras nda ili kiler kurmak amac yla bir eyler yaparak ö renme sürecini yürütmesini gerektirir. Ö rencilerin s f içi bili sel ve fiziksel aktif kat te vik edebilmektedir. Bu ö renme ezbercili i önlemekte, ara rmac ya am boyu

renen, ele tirel dü ünceye sahip, üretken bireylerin yeti tirilmesini sa lamaktad r(Ercan, 2004: 24-26).

Bu ba lamda aktif ö renmenin amaçlar u ekilde s ralayabiliriz.

- Bilimsel dü ünceyi ö retmek

- Bilgi kaynaklar na ula may ö retmek - Problem çözme becerisini kazand rmak - Neden- sonuç ili kisi kurmay ö retmek - Kendilerini yenilemeyi ö retmek - Toplumsal bilinç kazand rmak - leti im becerisi kazand rmak

- Ak l, bilgi, teknolojiyi üretebilmeyi sa lamak - Yönetici ve giri imci insan olmay ö retmek - Sosyal becerileri geli tirmek

- Küresel bak ac

- Ekonomik çevreyi anlamak(Ercan, 2003: 89- 105).

De en ve geli en dünyada bütün e itimde meydana gelen de melerle paralel olarak tarih e itimi- ö retimi, tarih yaz nda da yeni yakla mlar ortaya ç km r. Toplumsal geli menin yaratt bu e ilimler gündelik ya am, yerelle me ve küreselle me sürecinde yerel tarih(Tekeli, 2000: 57), sözlü tarih ve tarihe farkl bir bak aç getiren çok perspektiflilik ve ele tirel yakla mlar, müze ve alan gezilerinin kullan , araç gereçlere dayal tarih ö retimi, bar tarih ö retimi, tarih ö retiminde film kullan ve foto raf ve resim kullan olarak belirtebilir. Bu yakla mlar n bir sm n Osmanl ’ da Tanzimat’la ba layan de imle e itimde kullan lmaya ba lam olmas na ra men günümüzde hala yeni yakla mlar aras nda yer almaktad r. Bunun nedeni ise e itim süreci içerisinde etkili bir ekilde kullan lmamas r eklinde

(24)

Yukarda belirtilen bu yeni yakla mlardan faydalanarak ö retmenler aktif bir itim ve ö retim gerçekle tirebilirler. Ayr ca yaparak ya ayarak bir ö renme gerçekle ebilece i gibi soran sorgulayan nesillerin yeti tirilebilmesi için de im ve geli imin takip edilmesi zorunludur. Bu yakla mlar n kullan lmas ile ö rencinin aktif oldu u ve daha kal ö renmeler gerçekle ebilecektir. Bu ba lamda ö retmen görü lerinin al nmas ile ö retmenlerin konu hakk ndaki bilgileri, yakla mlar ve bu yakla mlar üzerindeki de kenlerin tespit edilmesi sa lanacakt r.

1.5. S rl klar

1.5.1. Ara rma, 2011-2012 e itim-ö retim y nda Ankara ili merkez ilçe ve ilçelerinin 11’inde (Alt nda , Akyurt, Bala, Kalecik, Keçiören, Mamak, Çankaya, Çubuk, Sincan, Etimesgut, Polatl ) bulunan lise Tarih Ö retmenleri ve ilkö retim okullar nda tarih lisansl Sosyal Bilgiler dersine giren toplam 240 Ö retmen ile s rl r.

1.5.2. Ara rma, tarih ö retmenlerinin Tarih Ö retiminde yeni yakla mlara dayal itime ili kin görü lerini ortaya ç kar 70 soru ile s rl r.

1.5.3. Burada elde edilen sonuçlar, uygulama alan d nda görev yapan ö retmenlere genellenmesinde dikkatli olunmal r.

1.5.4. Ara rma, tarih programlar na paralel kullan labilecek bütün müfredat konular yla yap labilecek e itim ile s rl r.

1.6. Varsay mlar:

Bu ara rmada a daki varsay mlardan hareket edilmi tir;

1.6.1. Anket sorular e itim alan ndaki uzman ki ilerin onay al narak tamamen ara rman n amac na yönelik yan tlar n al naca aç k- anla r sorulardan olu mu tur.

(25)

1.6.2. Anket çal mas nda ara rmaya kat lan tüm ö retmenlere ayn sorular sorulmu tur.

1.6.3. Çal ma s ras nda ö retmenlere kesinlikle yönlendirici müdahalelerde bulunulmam r.

Ayr ca bu ara rmada u say tl lara uygun hareket edilmi tir;

- Ara rman n arac , ara rman n amac na ve konusuna uygundur.

- Örneklem olarak al nan tarih ö retmenleri say evreni temsil edebilecek niteliktedir. - Tarih ö retmenlerinin kendilerine verilen ölçme arac na yans z olarak cevap verdikleri varsay lmaktad r.

1.7. Tan mlar:

Bu ara rmada kimi kavramlar n, kullan amac na en uygun dü en tan mlar da verilmi tir:

1.7.1. Ele tirel dü ünce: nsan dü üncesinin güçlü ve zay f yanlar tan mlamak ve sonuçta onu daha geli mi bir biçime sokma yetene i olarak tan mlanmaktad r.( Köksal,2002: 88 Center for Critical Thinking’den naklediyor)

1.7.2. Çok Perspektiflilik ya da Ele tirel Yakla mc Tarih: rencilerin daha çok perspektiflerden olaylara bakabilmesi her geçmi olay farkl aç lardan yorumlaya bilmesine ve konular tart ma gücüne eri melerini ve iyi bir ö renme gerçekle tirmeyi sa layacak yakla md r (Mc Kellar, 2003: 72-81).

1.7.3. Ders Kitab : Belirli bir konu alan yla ilgili dersin ö retimi için haz rlanm kitaplard r.

1.7.4. E itim: Bireyin davran lar nda kendi ya ant lar yoluyla kas tl ve istendik davran de ikli i meydana getirme sürecidir (Türko lu, 1997: 3).

(26)

1.7.5. E itim Program : renene, okulda ve okul d nda planlanm etkinlikler yoluyla sa lanan ö renme ya ant lar düzene idir (Demirel, 2006: 6).

1.7.6. Kazan m: renme süreci içinde, planlanm ya ant lar yoluyla ö rencinin kazanmas beklenen bilgi, beceri, tutum ve de erlerdir (MEB, 2006: 11).

1.7.7. Ö retim: Planl ve programl ö retme etkinlikleridir.

1.7.8. Ö retim Program : Okul ya da okul d nda bireye kazand lmas planlanan bir dersin ö retimiyle ilgili tüm etkinlikleri kapsayan ya ant lar düzene idir(Demirel, 2006: 6).

1.7.9. Resim ve Foto rafa Dayal Tarih Ö retimi: Tarih derslerinde, ö rencilerde hedeflenen davran de ikliklerini olu turmak amac yla, her türlü ve güncel resim, foto raf, karikatürden faydalan lmas i lemi olarak tan mlanabilir (Demircio lu,2005:118).

1.7.10. Resim: Bir eyin çizgi veya boya ile yap lan biçim ve bunu ö reten sanat n ad r(San, 1979:2).

1.7.11. Sosyal Bilimler: nsanlar n grup, topluluk halinde ya amalar ndan do an sosyal olgular inceleyen bilim dal (Bilgili, 2008: 168).

1.7.12. Sosyal Bilgiler: lkö retim okullar nda iyi ve sorumlu vatanda yeti tirmek amac yla, sosyal bililer disiplinlerinden seçilmi bilgilere dayanarak, ö rencilere toplumsal ya amla ilgili temel bilgi, beceri, tutumlar n ve de erlerin kazand ld bir çal ma alan r (Erden, tarihsiz: 8)

1.7.13. Tarih Ö retimi: Türkiye'de lkö retim ve ortaö retim düzeyinde Sosyal Bilgiler, Osmanl Tarihi, Atatürkçülük ve T.C. nk lâp Tarihi dersleri ad alt nda Tarih disiplinin içeri ini, yap ve becerilerini yakla k 10-16 ya aras ndaki eri kinlere kazand rmaya yönelik pedagojik yakla m a rl kl çal an bir bilim dal (Ata, 2002: 25).

(27)

1.7.14. Gündelik Ya am Tarihi: Iggers’e göre tarih disiplininde bu önemli de im süreci 20. yy ba lar nda ba layan ve ilerici tarihçiler diye nitelendirilen bir grup taraf ndan “ lerici ça n hedefleri ile özde le tirilen bir demokratik toplum için tarih yazmak amac yla ortaya ç kan yeni bir tarih ö retim yakla r(Iggers, 2000: 36).

1.7.15. lkö retim (tarih lisansl ) Sosyal Bilgiler Ö retmeni: lkö retim a amas nda 7.,8. s flarda Sosyal Bilgiler dersini Atatürkçülük ve T.C. nk lâp Tarihi dersini veren, üniversitelerin tarih bölümlerinden mezun tarih ö retmenleri kastedilmektedir.

1.7.16. Lise Tarih Ö retmeni: Lise 1, 2 ve 3. s flardaki tarih dersini veren retmenlerdir.

1.7.17. Tarihî Mekân: Tarihî dokusu bozulmam , günlük hayat mekânlar yla (ev, çe me, medrese, kabristan, cami gibi) olu an bir çevredir. Bunun yan s ra, bir milletin kaderine yön vermi bir olay n geçti i yer ya da tarihî ahsiyetin ömrünü geçirdi i yer olarak da ele al nm r (Ata, 2002: 25).

1.7.18. Sözlü Tarih: Belirli bir konu etraf nda, konuyla ilgili ki ilerle yap lan ve kaydedilen uzun söyle iler sonucu ortaya ç kan bilgileri belirli bir sistem içerisinde de erlendirerek inceleme(MEB, 2005: 150).

1.7.19. Sözlü Tarih: Bir ara rma ve tarih yazma yakla olmas n yan nda, tarih derslerinde kullan labilecek önemli bir yakla md r(Demircio lu,2005: 62).

1.7.20. Müze: Toplumun ve geli iminin hizmetinde olan, halka aç k, insana ve ya ad çevreye dair tan kl k eden malzemelerin üzerinde ara rma yapan, toplayan, koruyan, bilgiyi payla an ve sonunda inceleme, e itim ve zevk alma do rultusunda sergileyen, kâr dü üncesinden ba ms z süreklili i olan bir kurumdur(Ata, 2002: 25).

1.7.21. Müze E itimi: Okullar için rehberli turlar düzenlemenin ötesinde sergileri, atölye çal malar ve yay nlar içeren sadece okullar de il, aileleri, yeti kinleri de içine alan çok geni etkinlikler bütünüdür(Onur,2000: 21).

(28)

1.7.22. Yerel Tarih: “ Yerel tarih” dedi imiz ara rma alan insan ve mekân n bir siyasal iktidar oda n d nda bulu mas biçiminde tan mlamak mümkündür. (Danac lu, 2001: 6)

(29)

2.BÖLÜM

TAR H: GENEL B R BAKI

Tarihle ilgili kurulacak herhangi bir cümlede geçmi kelimesinin geçmemesi dü ünülemez(Safran,2009: 18). Köklerin hala üzerlerinde ta klar bilinmezlik z rh , zaman içinde toplumlar n kendilerine özgü ihtiyaçlar , dü ünme yollar ve de erler birikimleriyle ba lant olarak delinmeye çal lm r. Sonradan “Tarih” ad alacak olan bu ara rma faaliyeti, hangi problemi çözme niyetiyle yap lm ise, sonuçlar itibariyle o problemin do as na yak n bir nitelik kazanm r(Köksal, 2007: 272).

Sosyal bilimlerde kullan lan bir deyim olarak ele al nd nda tarih kavram bugün iki olguyu ifade etmektedir( vg n,2009: 35).

- Bir toplumun, bir sosyal grubun bir milletin veya bütün insanl n zaman içinde ya ad gerçeklik,

- Bir toplum veya bütün insanl k taraf ndan ya anan bu gerçeklik üzerine yap lan ilmi ara rma ve bu ara rmalar sonucunda ortaya konulan bilgiler bütünlü ü eklinde ifade etmektedir.

nsan n sosyal tecrübesinin tümü, ya anm , ya an lan ve ya an lacak olanlar n toplam ; geçmi imdi ve gelece in bütününe tarih diyoruz. Zaman ve mekânla kay tl olan insan hayat n bütünü tarihtir. Bu tarihin geni anlam r. Tarih sosyal bir gerçekliktir. Çünkü zaten insan n kendisi sosyal bir varl kt r. Ancak Aristo’nun söyledi i gibi insan kendi kendine yeten bir varl k de ildir. Bebeklikten ba layan bir sosyalle me sürecine tabi olmas gerekmektedir. nsan sosyal bir varl kt r derken

üphesiz yeti kin insan bireylerinin tek ba na olduklar ya am alanlar da vard r. Bunlar da zaman ve mekân sürecinin dâhilinde olsalar da biz tarihsel vakalardan bahsederken

(30)

süreçlerden ortaya ç kar. Ontolojik olarak tarih be eri ve sosyal vakalar n toplam r( vg n,2009: 36; Yurdusev,2006: 85-101).

Özbaran(1992: 111), “tarih sadece k namak ve yüceltmek için de ildir” der. Tarihçinin de er ölçüleri de içinde bulundu u zamand r eklinde bir de erlendirme yapm r. Tarih ile bugün’ün etkile imi, kar kl konulmu iki aynan n kendi içlerinde birbirlerini sonsuza kadar üretmeleri gibi bir do urganl k ve süreklilik gösterir. Bugünün de erleri ile problemlerinin tarihe bir içerik kazand rmas , tarihin de onlara, kendilerine ili kin bir perspektif sunmas , zaman n süreklili i ile olay ve olgular n tâbi olduklar nedenselli in bir sonucudur. Geçmi ile bugünün bu do al etkile imi, tarihî bilginin hem üretilmesinde hem de i levselle tirilebilmesinde önemli bir role sahiptir.

Tarih; geçmi te yasam insan topluluklar n siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel faaliyetlerini yer ve zaman göstererek, sebep-sonuç ili kisi içinde, belgelere dayanarak, objektif olarak inceleyen sosyal bir bilimdir(Köstüklü, 2001: 14).

Tarihin, “bugün ile geçmi aras nda kesintisiz bir diyalog”(Carr,1987: 41) olarak tan mlan yor olmas , bu etkile imin farkl bir biçimde dile getirilmesidir. Tarihî bilgi iki ey ile mümkündür: Tarih ve O’nu bilen zihin. Tarih, kendisini tasarlayacak bir zihnin varl ile ancak mümkün ve anlaml olabilir. Do a bilimlerin yasalar insan olmadan da vard r. Elma, dünyada hiç kimse ya am yor olsa da yere dü er. Malazgirt Sava bilinebilir ve anlaml yapan ey, ilkin O’na yönelen bir zihin taraf ndan anla lmas ve ikinci olarak, o zihin için bir tür “de er” ta yor olmas r. Geçmi in “bugün” ile aras ndaki bu organik ba n, nesnel tarihî bilgiye ula mada kullan lan yöntemin oldu u kadar, bugün ve geçmi in birbirlerine duyduklar hayatî ihtiyaçtan do du u söylenebilir(Köksal, 2007:272).

Dar anlam yla tarih geçmi te olmu bitmi vakalara hasredilir. Geni anlam yla tarihi realite hem maziyi hem hali hem de istikbali (atiyi, gelece i) kapsar( vg n,2009: 35).

Tarih parçalar n olu turdu u bir bütündür. Bu parçalar n do ru ve anla r bir ekilde ö renilmesi ise tarih fikrinin olu mas için büyük bir öneme sahiptir.

(31)

Tarih insan merkezli konular inceler. nsano lunun yarat ndan günümüze kadar geçen uzun dönem tarihin ilgi alan na girer. nsano lunun ilk ça lardan günümüze kadar yasad dönemlerin, olaylar n, tarihte yön veren ahsiyetlerin bilinmesi ancak tarih bilimiyle mümkündür. Geçmi i bilmek üphesiz ki gelece e güvenle bakmam ve emin ad mlarla yürümemizi sa lar. Bir devletin tarihindeki sava lar n sebepleri, sonuçlar hangi devletlerle, hangi dönemlerde hangi nedenlerden dolay dost ya da dü man oldu unun bilinmesi günümüz artlar nda da benzer olaylarda bize k tutacakt r. Geçmi i bilerek gelece e yönelmi toplumlar n muvaffakiyet gücü de o nispette artacakt r(Köksal, 2007: 272).

Yeni bir ey ortaya ç karma, yapma -tan mlardan yola ç larak- dü üncesi genellikle say sal derslere mal edilmi , sözel olarak tan mlanan tarih, co rafya, edebiyat gibi dersler ise yaln zca ezberlenebilecek, yeni bir ey üretilmeyen s dersler olarak görülmü tür. Özellikle tarih, ö renciler taraf ndan ezberlenemeden asla

renilemeyecek bir ders olarak tan mlanm (Safran, 2006: 10) ve ö renciler tarih dersi için yarat klar kullanmay dü ünmemi lerdir(Akça ve Ata, 2009: 390-401).

Collingwood, “insan etkinli indeki süreklili i ve buna ba olarak da bir geli meyi gösterecek olan ve tarihin ak yöneten bir ilerleme yasas n, insan n do aya üstünlü üne olan inanc ile kendisinin do an n yaln zca bir parças oldu u inanc aras nda bocalayan tam bir dü ünce kar kl ” oldu unu söyler (Collingwood,1946: 323); Aysevener 2001: 172). Burada ilerleme, belli bir süreç içinde, o sürecin kendisini gösterdi i evreler içinde ortaya ç kan geli meye kar k gelir. Bir ba ka deyi le “ lerleme do an n bir yasas r”. kincisi do an n bir parças olarak insan n do a yasalar na tabi ve tarihsel süreçle verimin ayn oldu u varsay r. Bundan da insanl k tarihinin zorunlu bir ilerleme yasas na ba oldu u sonucu ortaya

yor. Yani toplumsal yap lanman n yeni özel biçimlerinden olan, insan n meydana getirdi i sanat, bilim, teknik vs. gibi ilerlemelerin her biri, zorunlu birer geli medir (Collingwood 1990: 312).

Elton(1970) ise, a da belirtildi i üzere tarihin üç önemli özelli ine i aret eder. Bu özellikler u ekildedir:

(32)

- Tarih, insan deneyimlerinin bireylere ö retilerek bireylerin deneyimlerini geli tiren bir aland r.

- Tarih, bugünü anlamam za yard m eden ve gelece e k tutabilecek bir aland r. - Tarih, zihinsel bir etkinliktir(Demircio lu,2005: 10).

Tarihi dar anlam yla ele alan görü Avrupa’da tarih yaz n yeniden yap land lmas ndaki öncü ismi Ranke’nin görü üdür(Safran, Dilek,2008: 15;

vg n,2009: 37). Ranke’ye göre “Tarihin yegâne gayesi hakikatte mazide ne olduysa onu nakletmektir” Bu olaylar n nas l niçin oldu unu söylemek de ildir diyor. Tarihi geni anlam yla ele alan görü ise bn-i Haldun’un görü üyle özetlenebilir. bn-i Haldun “Tarih insan n sosyal ya am n incelenmesi, sosyal ya am n zaman ve mekânsal

rlar içerisinde anla lmas r.” diyor. Bu ekliyle bak ld zaman siyaset bilimi, uluslar aras ili kiler, sosyoloji, psikoloji her ey tarihtir. Bütün sosyal disiplinlerin temelinde tarih vard r. Tarih hepsini kapsar. Fiziki bilimlerin temeli matematik, felsefi çal malar n temeli mant k, be eri disiplinlerin temeli tarihtir( vg n,2009: 37).

Dünyay yeniden ke fe soyunan postmodernizmin tarihe bak da modern dönemlerin bak ndan farkl r. Hatta “postmodernist dü ünürler tarihin sonu ve benzeri yakla mlar özellikle çekici bulurlar. Bunda lacak bir ey yoktur, çünkü modernizm, yerle ik a1 kanl klara inanc n geri döndürülemeyecek biçimde yok oldu unu iddia eden bir harekettir.” Ancak, belirtmek gerekir ki burada sonunun geldi i vurgulanan tarih modern tarih anlay r. Modernizmin belirleyici özelli i olan, insana ve insan akl na olan duyulan s rs z güvendir. Bu güven ayn zamanda modernitenin tarih anlay da tan mlamaktad r. Bunu k saca sürekli ilerlemeci tarih anlay olarak irdelemek mümkün görünmektedir. Burada insan n akl kullanarak sürekli olarak do a ve kendisi ile ilgili bilgisini art raca varsay lmaktad r. Sürekli artan bilgi, insana do ay ve do an n bir parças olan toplumu kendi ç karlar na uygun olarak sürekli yeniden kurmas na olanak sa layacakt r, böylece tarihte sürekli olarak ileriye do ru akacakt r(Özdemir, 2004: 316)

2.1.Tarihin Tan :

Bilimlerin s flanmas yla ilgili literatür incelendi inde birçok kaynak yedi bilim dal sosyal bilimler kategorisi içinde ele almaktad r. Bu bilim dallar Antropoloji,

(33)

Sosyoloji, Siyaset Bilimi, Co rafya, Tarih, Ekonomi, Psikoloji olarak s ralanmaktad r (Do anay, 2003: 23).Tarih Türkçede çok eskiden beri bilinen ve kullan lan bir kavramd r. Önasya kökenli olan tarih Türkçede Arapça ve Farsçada ayn ekilde ifade edilmektedir(D.V. .A. Cilt: 11, 777-799).

Geçmi ten günümüze ayn anlama gelmekle birlikte birçok bak aç yla tarihin çe itli tan mlar yap lm r.

Ahmet Cevdet Pa a Tarih-i Cevdet adl eserinde u tarifi yapm r;

lm-i tarih efrad nas vekai “ ve “masir-i maziyeye ve vükela ve havas-s hafaya ve serair-i mükteziyeye muttali” idüp, nef-i “amme-i âleme ait ve raci oldu undan amme-i e has mütalaas na mecbul ve beynel havas makbul ve mergup bir fenn-i kesir’ül menafidir”.

Yani “ tarih, halka geçmi in olay ve güzelliklerine, naz rlar ve seçkinlere gerekli gizli s rl bilgileri edindirip herkese faydal oldu undan bütün insanlar okumaya istekli ve seçkinlerce de makbul ve ra bet gören çok yararl bir ilimdir”( Baykara,1999: 2).

bn-i Haldun’ un tan ise öyledir; “Tarih, insanlar n ve kavimlerin hal ve durumlar n nas l de mi oldu unu, devlet s rlar n nas l geni lemi , kuvvet ve kudretlerinin nas l artm oldu unu, ölüm ve y lma ça gelinceye kadar yeryüzünü nas l imar ettiklerini bize bildirir”(Safran,2009: 18).

Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlü ün II. Cildinde;

“Tarih topluluklar , milletleri, kurulu lar etkileyen hareketlerden do an olaylar zaman ve mekân göstererek anlatan bu olaylar aras ndaki ili kileri daha önceki ve sonraki olaylarla ba lant lar kar kl etkilenmeleri, her milletin kurdu u medeniyetleri kendi iç sorunlar inceleyen bilim” eklinde bir tan m yap lm r.

Kafeso lu tarihi u ekilde tan mlamaktad r; “Tarih maksats z bir malumat de il, topluma hitap eden, cemiyetin haldeki durumuyla alakal ve ayn zamanda

(34)

Tarih kelimesi Arapça kökenli bir kelime olup, bir nesnenin zaman belirlemek demektir. Günlük konu ma dilinde ise tarih; hem geçmi te ya anm olaylar belirtir, hem de geçmi in, tarihçilerin çal malar nda yeniden olu turulup aktar lmas ifade eder (Tosh, 2005: 5).

Tarih, Arapça bir kelimedir ve sözlükte “vaktin bilinmesi” anlam ifade eder. Bu anlamda, “tarih”, her eyin zaman n kendisinde sona erdi i gayesi ve vaktidir. Tarihin konusu da zaman ve insand r. Fakat “tarih” kelimesinin asl konusunda ba ka görü ler de vard r. Baz lar na göre, “tarih” Sami dilinden bir kelime olup “v-r-h” asl ndan türemi tir. Bu yüzden kullan çok eskilere uzan r. Bu durumda, “tarih”in anlam , zaman birimi olarak “ay” n tan olur; bir yandan olay n, tarihi vaka’n n tespitini ve süresinin belirlenmesini, di er yandan ise, zaman sürecini, kronolojisini ifade eder. Bir k m tarih yazarlar ise, “tarih” kelimesinin Arapça olmay p, Farsça “mâh rûz”dan (ay’ n görülmesi) al narak Arapçala lm oldu unu söylerler; bu kelimede ay ba lang çlar n belirlenmesi anlam oldu unu görü lerine gerekçe gösterirler. Geçmi teki toplumsal olaylar olarak tarihe res gestae; bu olaylar konu alan disipline ya da bilime de historia rerum gestarum demi lerdir. Bu res gestae (geçmi te ya ananlar) anlam ndaki tarihtir. Ama filozoflar n birço u da, hem ya anm geçmi i adland rmakta, hem de bu geçmi i konu olarak alan disiplini anmada sadece historia (tarih) sözcü ünü kullanm lard r. (Do an,1994: 11).

Tarih, son zamanlarda s kl kla söylenen oldu undan farkl veya görmek istedi imiz ba ka türlü yazabilece imiz hayali bir metin de ildir. Tarihin, istenilirse tam tersinin de yaz labilece i türünden anlams z yakla mlar varolu umuzun do al bir bile eni olu u gerçe ini göz ard ediyor ve onu adeta sentetik bir bile enmi gibi görme yan lg içeriyor(Safran,2009: 19).

Tarih; niceliksel zaman aç ndan geçmi te olup bitenleri, toplumlar n geçirdikleri dönemleri yer ve zaman belirterek anlatan, geçmi te ya anan olaylar aras nda nedensel ili kiler kurmaya çal arak bu ili kileri belge ve kal nt lara dayand rarak sistematik olarak incelemeyi konu edinen bir disiplindir.Bu cümleden de olarak, bugün, tarih yoruma daima aç k vakalar n objektif bir ekilde tespiti eklinde anla lmaktad r. Bu anlamda tarih sosyal ilimlerden biridir.

(35)

Özbaran(1997: 96) tarihi, “geçmi te insanlar n yapt klar na, beklentilerine veya niyetlerine ve çektiklerine ili kin olarak, gerçekli e inan larak ortaya konulmu betimlemeler” olarak tan mlar. Lewis (Özbaran, 1997: 128) göre tarih, pek çok yanlar yla memnun edici olmayan bir bilgi dal r; güvenilmezdir, de kenlik gösterir, uyu mazd r, parçac klar halindedir, ço u zamanda inkârc r. Ancak bu niteliklerine ra men yine de geçmi e ili kin de erli bilgiler ta r. Be eri görüntüyü do ru yans r. Bu yüzden de yaln zca geçmi i de il, günümüz de olup biteni de anlayabilmek için gereklidir. Tarih yap itibariyle disiplinler aras çal an bir bilim dal r.

nsanl k tarihi d dünyadan ayr olarak özel bir var olu tur. Bilim içerisinde ona özel bir tan m kar k gelir. Tarihten genel ve özel olmak üzere iki ana karakter

kar z. E er tarihi genel kanunlar çerçevesinde kavrarsak, asla genel olarak tarihin kendisini elde etmi olamay z. Zira tarih kendi özeli içinde tektir.

Bilimin amac , gerçektir. Tarih bir sosyal bilimdir. Öyleyse tarih, gerçe i amaçlar. Tarih e itimcilerinin, temelde tarihin bir sosyal bilim oldu unu kabul etmeleri, bu ön kabulün aç mlar n fark nda olmalar ve di er bilim dallar nerede duruyor ise tarihi de oraya koymalar faydal olacakt r(Safran,2009: 20)

Braudel’e göre tarihi s rl bir tan m içinde anlatmak do ru de ildir. Tarih toplum ya am n belle idir. Tarihin içinde toplumlar n de imleri ve geli imleri, ortaya ç kan ideolojilerin olu mas na yard mc olan ko ullar bulunur. Tarihçiler, be eri bilimlere zemin olu turarak bir arka plan vermekte, bu durum ise bilginin geçerli olabilece i kültürel alan olu turmaktad r (Özbaran, 2005: 10).

Özbaran tarihi iki ekilde ifade etmi tir. Bunlardan ilki; “Gerçekle mi oldu una inand z ama ortaya ç kar lmam veya tarihçiler, uzmanlar ya da yorumcular taraf ndan biçimlendirilmemi , ke fedilmemi geçmi dü üncesi”dir. Di er bir ifade ise, “Geçmi le u ra an ki ilerin kan tlara ve belgelere dayanarak kurmaya ve

ekillendirmeye çal klar geçmi imgesi”dir(Berk,2008: 14).

Tarih bir vaka olarak yer ve zaman içindeki insan n ya am çal ma alan olarak insan n sosyal hayat n incelenmesidir. Yöntem olarak olaylar zaman ve mekân içinde

(36)

mekân içinde s rl ve süreklili ini fark etmek ve bunun fark nda olmak demektir. Tarih sadece malzeme sa lamaz bir çerçeve bir alg lama alan bir perspektif sunar. Tarihin sadece geçmi le de il bugün ve gelecekle ilgili bir disiplin oldu unu da bilmemiz gerekir( vg n,2009: 37).

Tarihi, sosyolojik ba lamda tan mlayanlardan biri olan Mills’e (2000, 245) göre tarihsel çal malara önem vermekle toplumsal yap lar n önemini kavrayabilme ans z ço al r. Tarihçiler ço u kere kaz bilimin sunduklar sayesinde tarih hakk nda de erlendirmelerde bulunmaktad rlar. Dilek’e(2002: 5) göre, bilinmesi gereken en temel nokta tarihin geçmi veya geçmi in aynas olmad r. Tarih geçmi i inceleyen bir çal ma alan r. Dolay yla hiçbir zaman geçmi in kendisi de ildir( Ak no lu,2007:138-139).

2.2. Tarih Ö retiminin Amaçlar :

itim, bir toplumun veya bireyin sahip oldu u kültürü, bilgiyi, inanc , beceriyi, de erleri, sanat vb. kendisinden sonra gelenlere aktarma sürecidir. K saca e itim, ki inin davran örüntülerini de tirme sürecidir. Sokrates e itimin amac n topluma dogmatik ve ön yarg olmayan, aç k zihinli, erdemli ve evrensel de er ve do rular n oldu una inanan bireyler yeti tirmek oldu unu iddia eder. Platon’a göre; e itimin amac , iyi ve do ru vatanda yeti tirerek, adaletli bir topluma ve devlete ula makt r. John Locke’a göre e itimin amac , toplumun mutlulu unu ve refah artt racak insanlar yeti tirmektir. yi karakter, erdemli eylem al kanl klar ndan ve iyi yeti tirmeden gelir(Cücen;2001).

itim, yayg n olarak “insan n ki ili ini besleme süreci” ve “sermayesine yap lan yat m” olarak kabul edilmektedir. Genel anlamda “istendik davran olu turma ya da istendik davran de tirme sürecidir.” E itim, “bireyi, istendik nitelikte kültürlüme süreci”dir (Senemo lu, 2002:7).

Fichte’e göre,”E itim, çocu a tüm yeteneklerinin hâkimi ve ustas olmas için imkân vermek demektir” Çocu un yeti kinli e ula mas nda elde etti i tecrübeler yeteneklerinin bir toplam r. O halde bu yeteneklerin ortaya ç kar lmas ve daha sonra

(37)

ustaca kullan labilmesi ald ö retimi e itime dönü türebilmesi ölçüsünde ba ar olabilir. Fakat her eyden önce e itim ve ö retimin amac insan yeti tirmektir; zira doktor, pilot, hâkim yeti tirmek zor de ildir, fakat insan akl hür, fikri hür ve vicdan hür bir birey yeti tirmek san ld kadar kolay de ildir. Immanuel Kant, “Çocuk ne hekim, ne asker ve ne de papaz olmal r. O, her eyden önce insan olmal r” ifadeleriyle e itim ve ö retimin nihai hedefine i aret etmektedir. John Locke ise, “E itim ve ö retimin gayesi ö rencilere bilgi depolamak de il; aksine onlara do tan mevcut olan dü ünme, karar verme, anlama ve tahlil kabiliyetini geli tirmektir” demektedir.

itimin temel noktas insan olu turmaktad r. nsanlar n ya amlar nda etkin rol oynamalar n, iyi birer vatanda olarak yeti melerinin en önemli art iyi bir itimden geçmi olmalar r. De en dünya düzenine ayak uydurmak, toplumun gereksinimlerine cevap verebilmek için e itim sistemimizin de sürekli de im ve geli im içerisinde olmas gerekir.

Türk Mili E itiminin genel amaçlar na bakt zda;

- Atatürk ink lâp ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçili ine ba ; Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel de erlerini benimseyen, koruyan ve geli tiren; ailesini, vatan , milletini seven ve daima yüceltmeye çal an; insan haklar na ve Anayasan n ba lang ndaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne kar görev ve sorumluluklar bilen ve bunlar davran haline getirmi yurtta lar olarak yeti tirmek;

- Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bak mlar ndan dengeli ve sa kl ekilde geli mi bir ki ili e ve karaktere, hür ve bilimsel dü ünme gücüne, geni bir dünya görü üne sahip; insan haklar na sayg ; ki ilik ve te ebbüse de er veren, topluma kar sorumluluk duyan; yap , yarat ve verimli ki iler olarak yeti tirmek;

- lgi, istidat ve kabiliyetlerini geli tirerek, gerekli bilgi, beceri, davran lar ve birlikte i görme al kanl kazand rmak suretiyle hayata haz rlamak ve onlar n, kendilerini mutlu

(38)

Tüm ders alanlar nda oldu u gibi Tarih Ö retimi ve genel amaçlar da Milli itim Genel Amaçlar do rultusunda gerçekle tirilmi tir.

Özden(2002) e itimin görevini; hayat n artlar ve yeni teknolojileri ö retmek, itime uyumunu sa lamak ve h zla de en bir dünyada çocuklar ça n ihtiyaçlar na göre haz rlamak ve yeni teknolojileri kullanabilir hale getirmek, ça n gereklerine uygun bilgi ve becerilerle donatmak olarak aç klam r. Gelecek nesillerin toplumla bütünle mi , bilgili, bilgiye aç k, dinamik, çal kan, özverili, disiplinli ve gelece e güvenle bakan insanlar olarak yeti tirilmesi e itimin en önde gelen görevleri aras ndad r. E itilmi insanlar; sorun ve süreç üzerinde yo unla may bilirler, dü ünce ve davran lar nda içten olmaya çal rlar, insanc l amaçlara dönük hareketlere kar yo un bir duyarl k gösterirler, ya am n gerçekçi yönlerine ilgi duyarlar ve amaçlar na ula mak için planl ve programl ya amay ilke edinirler (Özden, 2002: 23).

Titiz (2005, 9)’e göre ö retim, bireyin ya am kalitesini art racak temel becerileri kazanmas na sa lamal r. E itimde kullan lacak örnek olaylar ve olgular hayattan kopuk olmamal r. Ö rencilerin yaln zca yüksek notlar almalar hedefleyen bir retim anlay yerine, onlar n okul d ndaki hayatlar nda kullanabilecekleri, eskimeyen bilgi ve beceriler kazand lmal r.

nsanl n varl k alanlar ndan biri de ki ilik ve karakterdir. nsan n toplumsalla ma sureci, karakter ve ki ili e yönelik e itimi do urmu tur. Toplum içinde insan belli davran formlar yla yap lanma sürecine girer. Her toplumun kendine özgü kültür özelli i, devlet ve yönetim yapt mlar , belirli davran formlar n aralar ndaki ili ki belirli amaçlara yönelik insan tiplerinin ortaya ç kmas sa lar. Bu süreç bir noktada e itimin amaçlar simgeler. Millile me süreci, ki ilik ve karakter e itiminin temelini yurtta k ve tarih e itiminde somutlar(Hoca;1995,27; Kazak,2009: 22).

Tarih ö retiminin genel amaçlar aç klamaya ba lamadan önce, bu alan n retiminde esas al nan iki temel yakla n aç klanmas nda yarar vard r. Tarih retiminde esas al nan ilk yakla m, tarihin gelenekçi bir yakla m do rultusunda, vatanda k ve kimlik olu turmak amac yla ö retilmesidir. kinci yakla m ise,

rencilere bilimsel bak aç ve üst düzey dü ünme beceri ve niteliklerinin kazand lmas esas na dayanan yakla md r. Bu anlay la tarih derslerine yüklenen

(39)

görev, ö rencilerin, bilim adamlar n kullanm oldu u tarihsel metoda uygun olarak itilmeleridir. Her eyden önce ö renciler, bilimsel dü ünebilme, kan tlar de erlendirebilme, verileri birle tirme ve sonuç ç karma gibi ça z insan n ihtiyaç duydu u temel zihinsel becerileri kazanm olacakt r(Demircio lu,2005: 14).

Peçevi, bn-i Kemal, Hoca Sadettin, Naima ve özellikle Cevdet Pa a gibi büyük tarihçi ve bilim adlar z vard r. Ama bu de erli tarihçiler, bir okul kurup, kendi bilimsel ara rma üsluplar yayamam lard r. Kald ki Tanzimat’a kadar medreselerde tarih do ru dürüst okutulmam , Tanzimat sonras ise çocuklara ve gençlere genellikle Osmanl hanedan n bütün dünya görü üne a r bast , bilimsel olmayan bir tarih retimi verilmi tir. Bunun içindir ki istenilen düzeyde ders kitab dahi yaz lamam r(Hali,2003: 6).

Tarih yaz ve ö retimini, insanl n ilkça lar na kadar indirmek mümkündür. Bununla birlikte, tarih ö retmenli i bir meslek ve alan olarak 19. yüzy lda Avrupa'da ortaya ç km r. Osmanl mparatorlu unda Maarif Naz Kemal Efendi'nin öncülü üyle ilk ö retmen okulu Darülmuallimin ad yla 16 Mart 1848 y nda stanbul'da aç lm . Buradan mezun olanlar, rü tiye mekteplerine ö retmen olarak atand (Ata,2002: 35).

Tanzimat sonras , rü tiye, idadi ya da mülkiye mezunu hemen herkes imtihanda yeterlili ini ispatlad nda okullarda tarih ö retmenli i yapabiliyordu. Me rutiyet’ten Cumhuriyet’e kadar tarih ö retmeninin en önemli kayna Darülfünun Edebiyat Fakültesi olmu tur(Yücel, 1938: 21; Ata,2002: 35).

Türk tarih ö retiminde ilk ve son reform Atatürk döneminde yap lm r. Günümüz ölçülerine uymayan, ama zamana göre çok ileri bir müfredat program haz rlanm ve 1931 y ndan itibaren uygulanm r. Bu programa uygun olarak baz abartmalar veya atlamalar bulunsa da o zamana kadar haz rlanm en iyi Tarih ders kitaplar o dönemde yay nlanm r. Bu çal ma ö retmen yeti tirme konusunun geli imine de büyük katk sa lam r(Hali,2003: 6).

(40)

aç lmas yla tarih ö retmeni yeti tirmeye yönelik iki yeni kaynak daha ortaya ç km . 1940 sonras Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Co rafya Fakültesi de tarihçi ve liselerin tarih ö retmeni ihtiyac kar lamaya ba lad (Ata,2002: 35). Günümüzde tarih ö retimi amaçlar do rultusunda tarih ö retmeni yeti tiren üniversite say e itim fakültesi bulunan hemen bütün üniversiteler kadar olmakla birlikte ayr ca 50’yi a n Fen Edebiyat fakültesinde Tarih bölümü mevcuttur.

itim tarihi incelendi i zaman, tarih ö retiminin genel amaçlar n y ldan y la, ülkeden ülkeye de ti i ve farkl la görülür. Geçen yüzy n ikinci yar nda genel olarak tarih ö retimine yüklenen temel görev, geçmi in bilgisini ve kültürünü yeni nesillere aktarmak olmu tur(Demircio lu, 2009: 65).

Özalp (2000)’e göre; tarih ö retiminin amac , bireylere ezber a rl kl bilgiler yüklemek de il, zihinsel becerilerin ön plana ç kar lmas ve bireylerin bilgiye eri ebilme, ö rendiklerini etkili kullanma becerisine sahip olmas n sa lanmas r. Bu yakla m gençlere tarih bilgisinin yan s ra ele tirel, analitik dü ünme ve ara rma becerisi ile geçmi i daha de ik aç lardan görebilme yetene i kazand rmay amaçlamaktad r.

Tarih ö retimi kavram anlam olarak, kimlik ve aidiyet duygusu olu turma, birle tiricilik, bir gelecek vizyonu ve kabul edilebilir bir dünya görü ü olu turma gibi toplumsal i levler yüklenmektedir. Bunun yan s ra, bireylerin geli iminde de kimi yükümlülükleri üstlenmesi beklenmektedir. Bu durum, tarih ö retiminin karma k bir çat malar, beklentiler ve tart malar zemini haline gelmesine neden olmu tur. Bununla birlikte tarih ö retimi, Türkiye’de genel anlamda “e itim” olgusunun bütünü içinde, bu olguya ili kin genel geçer tart ma kal plar olan kalite, nitelik ya da yeterlilik gibi kavramlar n e li inde ele al nmam r. Belki E.Hobsbawm’ n de indi i gibi “tarihçilerin sorununun, konular n önemli toplumsal ve siyasal i levleri olmas ndan” dolay toplumsal ve siyasal malzemeler kullan larak tart lm r(Köksal,2010:114).

1971 y nda Coltham ve Fines, Tarih Çal mas nda E itsel Hedefler adl küçük kitapç kta tarih becerilerini; referans becerileri, ezberleme, analiz ve sentez becerileri olarak s fland rken; Gunning (1978) çevirme, yorumlama, tart ma, irdeleme, öteleme, analiz, sentez, de erlendirme olarak s fland rm r(Akt: Ata, 2002: 81).

(41)

Köksal-Safran(1998), haz r tarihi bilginin ö rencide bir dü ünme tembelli i olu turdu unu, klasik tarih ö retiminde ö rencinin, verili bilgiyi analiz etmeyi gereksiz buldu unu ifade etmektedir(Akt: Kazak,2009: 44).

Tarih ö retimi öteki insanlara kar sayg , ahlaki de erlerini koruyan ve geli tiren, yurtta k becerilerini ve de erlerini geli tiren insanlar yeti tirir(Safran;1993: 17).

Milli benli in uyanmas nda, beslenip kökle mesinde tarihin önemli bir rolü vard r. Schopenhauer’in dedi i gibi bir millet benlik uuruna, ancak tarih vas tas yla varabilir. Tarihin ulusal e itimdeki rolünü, milletlere h z vermedeki önem ve de erini takdir eden milletler, büyük devlet adamlar , daima bu kaynaktan istifade etmeye çal lard r. Tarih dersi çocu a hayat ve milletin vazifeleri hakk nda tarihsel-siyasal bir kavray kazand r. Çocukta sosyal, ahlaki bir uur uyand r. Çocu a ahlak bak ndan de erli tarihsel ahsiyetler yard yla, liyakatli ve mesuliyet uuruna sahip yurtta ve hakikaten asil, fedakârl a haz r insan örnekleri gösterir. Schneider tarih

retimi ile ilgili unlar söyler: Tarih ö retiminin ödevi, ö renciyi, anlay , uurlu, hislerinde hararetli ve devaml , faaliyete ve fedakârl a haz r yurtseverler haline koymakt r(Baymur;1945:1-3).

Tarih dersi sosyal bilimlerin önemli bir bölümünü olu turur. Bu nedenle tarih itimi sayesinde ö rencilerin ilgi, tutum, de er verme gibi de ik duygu ve davran ilimleri geli mektedir. Ö renciler, büyüklere sayg , yurt sevgisi, devlete kars sorumluluklar yerine getirme, milli ülkülere ba k, kendine güven, ba kalar na ve de ik fikirlere kars ho görü, temizlik ve düzen konular nda ahlaki davran lar kazanmaktad r(Ulusoy;2003: 73).

Tarih ö retiminin amaçlar na yönelik literatür incelendi i zaman, alan n retimine farkl görevlerin yüklendi i görülür. Aln n amaçlar n bilgi aktar ndan bilimsel dü ünme becerilerinin ö retimine kadar de iklik gösterdi i görülür(Demircio lu, 2009: 66)

(42)

Tarihin, insan n kendisine ili kin bilgisi “için” oldu u eklinde olmu tur. Ayr ca, kendini bilmesinin insan için önemli oldu u dü ünülür genellikle: kendini bilme burada salt kendi ki isel özelliklerini, onu öteki insanlardan ay ran eyleri bilme de il, insan olarak yap bilme demektir. Kendinizi bilmeniz, öncelikle bir insan olman n ne demek oldu unu bilmeniz, ikincisi oldu unuz insan olman n ne demek oldu unu bilmeniz, üçüncüsü oldu unuz insan olman n ve ba ka biri olmaman n ne demek oldu unu bilmeniz anlam na gelir. Kendinizi bilmeniz ne yapabilece inizi bilmeniz anlam na gelir; kimse ne yapabilece ini denemeden bilmedi i için de, insan n ne yapabilece i konusundaki tek dayanak ne yapt r. Öyleyse, tarihin de eri bize insan n ne yapt , böylece insan n ne oldu unu ö retmesidir, eklinde cevap vermektedir(Özta ; Turan,2009: 905).

Safran (1997), bu çerçevede tarih ö retiminin üç ana amaç do rultusunda gerçekle ti ini söylemektedir. Bu amaçlar öyle s ralanabilir:

- Miras olarak tarih, - Ahlakî e itim için tarih,

- Günümüz dünyas anlamak için tarih

Belirlenen bu amaçlar n, yaln zca “bilimsel tarih”in ö retilmesi söz konusu oldu unda geçerlilik kazand söylenemez. Toplumlar n hiçbir zaman, Ülken’in deyi iyle “ebedî bir hâlihaz r” içinde bulunmazlar. nsanl k tarihinin her döneminde gerek siyasi, gerek dini ve gerekse folklorik sebeplerden ötürü “geçmi ”e yönelik olarak, bir biçimde bilinme, kayda geçirilme ihtiyac duyulmu tur(Köksal 2007:272).

Lineer bir zaman anlay na ilerleme ve süreklilik fikrine sahip oldu unu gördü ümüz modern tarih anlay n di er birçok ö esi de realizm, nedensellik, rasyonalizm ve nesnellik kavramlar etraf nda kurgulanm r. Bu özellikleri dikkate al nd nda tarih, modernizm metaforunun me rula rma arac olarak kullan lmakta, vizyon ve misyon itibariyle yerine getirilmesi mümkün olmayan beklentilerle ku at lmakta, ula lmas hayal bile edilemeyecek bir yere konumland lmakta, üst anlat lar n referans kayna olarak görülmekte ve evrensel akl n imparatoru ilan edilmektedir(Özdemir,2004: 316).

Şekil

Tablo 2.1. Kaç nan, Durumu Kurtaran ve Risk Alanlar (Kitson ve McCully, 2005’den akt. Phillips, 2009:  128)
Tablo 3.2:  lkö retim 4. ve 5. s f sosyal bilgiler program  içinde yerel tarih ile ilgili kazan mlar

Referanslar

Benzer Belgeler

Ama söz konusu ülkeler kendi yurttaşlarına bu olanakları sunarken diğer ülkeleri(geri kalmış ve gelişmekte olan) sömürmekten geri durmamışlardır. Ancak, genel

Şehitlikte yatan şehitler ile ilgili olarak elde ettiğimiz bir anlatıya göre; Birinci Dünya Savaşı’nda Salt bölgesinde İngilizler ile çarpışırken bugünkü

 Kadın öğretmenlerin farklılıklara saygı duyma, şiddete karşı olma, işbirliğine açık olma ve toplam mesleki değerleri erkek öğretmenlere göre anlamlı olarak

yazılmış bir eseri anlayabilmesi hemen hemen mümkün değildir. Bu bahsettiğimiz koşulları okuyucuya sağlayacak olan elbette ede- biyat tarihçileri ve

Görüşme için seçilen kişi, belirlenen olay ya da dönemi yaşamış olmalı, detaylarıyla doğru.. biçimde belirlenen olay ya da dönemi

Tablo 11 de Futbolcuların futbol programlarından etkilenme düzeyleri ailede futbol oynama durumlarına göre karĢılaĢtırılmıĢ ve p=0,113(p>0,05) olarak tespit

Hipoplazisi olan 11 hastan›n 6 tanesinde sadece hipoplazi mevcuttu ve di- ¤er 5 hastada hipoplazi distal segmentlerde ve/veya karfl› tarafta oklüzyon ve stenoz ile birlikte

lümünden tam beş gün önce yatakta ve otuz dokuz hararet­ le çırpınırken Halil Nihat Boz- tepeye yazdığı yirm i bir beyit- lik bir söylenişi hayretler ve