• Sonuç bulunamadı

Ecr-i Mislin Zaman İçerisinde Artması

Belgede Osmanlı vakıf hukukunda mukâtaa (sayfa 118-122)

2. BÖLÜM: MUKÂTAA AKDİ

2.3. Akdin Bedelleri

2.3.2. Ecr-i Misil

2.3.2.3. Ecr-i Mislin Zaman İçerisinde Artması

İbn Âbidin ecr-i mislin artmasından maksadın ne olduğuna dair fıkıh kitaplarında iki farklı görüşün zikredildiğini söyler. Bu görüşlerden biri Hamevî’ye ait olup bu görüşe göre ecr-i mislin artışı, ücret olarak belirlenen şeyin değerinin artmasına binaen meydana gelen artış olup insanların rağbetinin artması sonucunda ortaya çıkan artış değildir. İbn Melek’den de benzer bir görüş rivayet edilmiştir. İbn Âbidin’e göre ise bu görüş makul olmayıp, ecr-i mislin artmasını ilgili yere insanların rağbetinin artmasına binaen ortaya çıkan artma olarak anlamak gerekir. İbn Âbidin meşâyihin görüşünün de bu yönde olduğunu belirtir. Ebussûd Efendi’nin Haşiyetü’l-Eşbâh’ında Bîrî’den, ecr-i mislin artışının ücret olarak belirlenen şeyin değerinin artmasına binaen olduğu görüşüne itibar edilmeyeceği, zira bunun faydasız olduğu yönünde nakle yer verilir.410 Osmanlı dönemi fetvalarından da ecr-i mislin artışından maksadın insanların talebi ve rağbetine binaen bir yerin kira bedelinde yaşanan artış olduğu anlaşılmaktadır.411

Bütün bu ifadelerden anlaşılacağı üzere bir vakıf mülkün ecr-i misil kirasının artırılabilmesi için ecr-i misildeki artışın bir başkasının dahli olmadan insanların genelinin rağbetinin artmasından kaynaklanmış olması gerekmekte, dolayısıyla bir kişinin art niyetle kira bedelini artırmasına itibar edilerek kira bedeli artırılamamaktadır.412 Ayrıca ecr-i misildeki artış, vakıf cihetinden olmalı yani mukâtaa

409 Bozanzâde (der.), Fetâvâ-yı Ebussuûd, 246a.

410 İbn Âbidin, Reddu’l-muhtâr, 6/23.

411 Aydınî, el-Fetâva’l-adliye, 24b; Gedûsî (der.), Fetâvâ-yı Abdurrahîm, 142/394a, 395a, 409a;

Meşrebzâde (der.), Câmiu’l-icâreteyn, 205.

412 Zeynüddin b. İbrahim el-Mısrî İbn Nüceym, el-Eşbâh ve’n-Nezaîr, thrc. Zekeriyyâ Umeyrat (Beyrut:

Dârü’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1419/1999), 229; Gedûsî (der.), Fetâvâ-yı Abdurrahîm, 142/394a; Meşrebzâde (der.), Câmiu’l-icâreteyn, 205; Ömer Hilmi, İthâfu’l-ahlâf, 108.

akdinde olduğu üzere mutasarrıfın arsada kendisi için ihdâs ettiği mülk ve benzeri katkılar sebebiyle olmamalıdır.413

Hanefi fukaha, üç yılı aşmamak kaydıyla süresi belirlenerek kiraya verilmiş vakıf mülkün ecr-i misil miktarı kirasının henüz akdin süresi bitmeden artması durumunda akdin feshedilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf etmiştir. Bazı fakihler ecr-i misil ile kiraya verilmiş bir vakıf yerin kirasının, bir sonraki yıl insanların rağbetlerinin artması sebebiyle yükselmesi durumunda mütevellinin kira akdini feshedemeyeceği görüşündedirler. Bu görüşte olanlara göre ecr-i misilde kira akdinin yapıldığı zamana itibar edilir, akit yapıldığında ecr-i müsemma, ecr-i misle denk olduğu için akit yapıldıktan sonraki değişime itibar edilmez.414

Bazı fakihlere göre ise üç yılı aşmamak kaydıyla süresi belirlenmiş ve ecr-i misille kiraya verilmiş bir vakıf yerin kirası birisinin dahli olmadan kendiliğinden artmışsa mütevelli akdi feshedip vakıf mülkü yeniden kiraya vermeye kâdirdir. Müftâ-bih olan görüş de budur.415 Bu görüşte olan fakihlere göre eğer mütevelli akdi feshetmezse, kiracı ecr-i müsemmayı ödemeye devam eder. Mütevelli akdi feshettikten sonra mevcut kiracının ecr-i misli ödemeyi kabul etmesi durumunda diğer kimselere nazaran öncelik hakkı olur.416 Gaznevî, el-Hâvi’l-Kudsî adlı eserinde mütevellinin akdi feshedebilmesi için ecr-i mecr-isecr-ildekecr-i artışın zecr-iyade-ecr-i fâhecr-işe (ecr-insanların aldanmayı kabul etmeyeceklerecr-i sevecr-iyedekecr-i artış) olması gerektiğini belirtir. İbn Nüceym, el-Bahru’r-râik adlı eserinde, bu ifadenin artışın az olması durumunda mütevellinin akdi feshedemeyeceğine delalet ettiğini söyler.417

Burada değinilmesi gereken bir başka husus da ecr-i mislin artması durumunda akdi mütevellinin mi yoksa kadının mı feshetmesi gerektiğidir. Kınalızâde, ilk dönem fukahanın (mütekaddimîn) bu konuya dair bir şey yazmadıklarını ancak Enfau’l-vesâil sahibinin bu konuya değindiğini ve “Mütevelli fesheder, kadı hüküm verir.” şeklindeki

413 İbn Âbidin, Reddu’l-muhtâr, 4/404.

414 Mevsılî, el-ihtiyâr, 3/47; Kadıhân el-Fetâvâ’l-Hâniyye, 3/216; Trablusî, Kitabu’l-is‘âf fî ahkâmi’l-evkâf,

69; Halebî, Mülteka’l-ebhur, 381; Aydınî, el-Fetâva’l-adliye, 24b; Üskübî, Muînü’l-müftî, 247b, 248a; Pîrî Efendi, Suveru’l-fetâvâ, 168a-b; Ankaravî, Fetâvâ’l-Ankaraviyye, 2/274.

415 Haskefî, Durru’l-Muhtâr, 376.

416 İbn Nüceym, el-Eşbâh ve’n-Nezaîr, 229; Üskübî, Muînü’l-müftî, 247b; Haskefî, Durru’l-Muhtâr, 376;

Kadıhân el-Fetâvâ’l-Hâniyye, 3/218; Muhyiddin Mehmed Hicrî b. Hüsâmeddin Abdullah, Vâkıât-ı

Karaçelebi (İstanbul: Süleymaniye Kütüphanesi, Serez, 1103), 55b; Ankaravî, Fetâvâ’l-Ankaraviyye,

2/274.

görüşü kabul ettiğini ifade eder. Ancak mütevelli akdi feshetmeye yanaşmazsa bu durumda kadı akdi feshedebilir.418 Bu ifadelerden de anlaşıldığı üzere ecr-i mislin artmasıyla akit kendi kendine fesholmamakta (infisah) bilakis mütevellinin akdi feshetmesi gerekmektedir.

Sahih bir icâre akdi için zikredilen hususların bir tür icâre olması hasebiyle mukâtaa akdi için de geçerli olduğu konuyla ilgili tespit edilebilen 16 adet fetvadan anlaşılmaktadır. Bu fetvaların bir kısmında açıkça mukâtaa ile kiraya verilen vakıf arsanın ecr-i misli bir başkasının dahli olmadan insanların rağbet etmesiyle artmışsa mütevellinin kirayı ecr-i misle tamamlattırmaya kâdir olduğu belirtilmektedir.419 Şayet mutasarrıf, kirayı ecr-i misle çıkarmayı kabul etmezse mütevellinin arsayı elinden alıp bir başkasına kiraya verme hakkı vardır.420 Arsa üzerinde mutasarrıfa ait mülk bina olmasının hükme bir etkisi yoktur. Mülklerin kaldırılması vakfa zarar vermiyorsa mütevelli bunları kaldırtır ve arsayı bir başkasına ecr-i misliyle kiralar.421

Konuyla ilgili bir fetvada mukâtaa ile kiraya verilmiş vakıf arsa üzerinde mutasarrıfa ait olan bina yandıktan sonra mutasarrıfın yeniden bina yapmak için ecr-i misil mukâtaayı ödemeyi kabul etmesi gerektiği zikredilir. Aksi takdirde mütevellinin bina yapmasına mani olmaya hakkı vardır.422 Fetvaya İmadiyye’den yazılan nakilde, ecr-i mislin artması halinde mütevellinin kiracıdan kirayı ecr-i misle tamamlamasını talep edeceği, kabul ettiği takdirde başkalarına karşı önceliği olacağı ifade edilir.

418 İbn Âbidin, Reddu’l-muhtâr, 6/23.

419 “Sultan Mehmed zamanından ilâ yevminâ hâzâ miktar-ı muayyen üzere mukâtaa ile Zeyd’in tasarruf

eyleye geldiği vakıf yeri, vakf-ı mezbûrun câbisi mukâtaasını ziyade eylemeye şer‘an kâdir olur mu? el-Cevâb: Ecr-i misle ziyade ettiği şuhûd ile sabit ise kâdir olur.” Sadi Çelebi, Fetâvâ, 48; Aynı fetvayı Meşrebzâde Câmiu’l-icâreteyn’inde Ebussuûd’dan nakletmektedir, 204; Benzer fetvalar için bkz., Boyabâdî (der.), Mecmûatü’l-fetâvâ, 378a; Aksarâyî (der.), Fetâvâ-yı Şerif, 25b; Ankaravî,

Fetâvâ’l-Ankaraviyye, 2/274; Fındık Mustafa (der.), Nuru’l-fetâvâ, 353b; Gedûsî (der.), Fetâvâ-yı Abdurrahîm,

142/372a, 394a, 395a.

420 “Yeri vakıf olan mülk dükkanın yerinin ücretini ziyade etmemekle yeri mütevellisi kal‘ ettirip yeri

ahardan istediğine vermeğe kâdir olur mu? el-Cevâb: Olur, amma dükkanın mâliki ziyadeyi kabul edince mukarrer kılınır. Ebussuûd Efendi”, Boyabâdî (der.), Mecmûatü’l-fetâvâ, 357a.

421 “Zeyd mütevellisi olduğu vakıf arsayı senede ecr-i misli olan şu kadar akçeye Amr’a îcâr ve teslim Amr

dahi arsa-i merkûmede Zeyd’in izni ve kendi malıyla nefsi için bina ihdâs ettikten sonra Zeyd’in yerine Bekir mütevelli oldukta Arsa’nın ecr-i misli ziyade olsa Bekir Amr’a arsanın ecr-i mislini tekmil eyle ve illâ kal‘ı muzır olmamakla binayı kal‘ ettirip arsayı âhara îcâr ederim demeğe kâdir olur mu? el-Cevâb: Olur.”, Çatalcalı, Fetâvâ-yı Ali Efendi, 2/127.

422 “Zeyd’in yeri senede şu kadar akçe mukâtaalı vakıf ve binası olan dükkan harîkte muhterîk oldukta Zeyd

kelevvel yerin ecr-i misli ziyade olmakla mütevell-i vakıf Zeyd’e ecr-i misli olan şu kadar akçe mukâtaa ile kabul edersen bina eyle ecr-i misil ile kabul etmezsen bina etme demeğe kâdir olur mu? el-Cevâb: Olur.” Gedûsî (der.), Fetâvâ-yı Abdurrahîm, 142/366a.

Bütün bunlara ilaveten değinilmesi gereken bir başka husus da mütevellinin kirayı ancak ecr-i misle çıkarmaya kâdir olduğu, ecr-i misilden yüksek ücret talep etmeye ise hakkının olmadığıdır. Nitekim Zekeriyazâde Yahya Efendi’ye ait bir fetvada, kişinin mukâtaa ile kiraladığı vakıf arsa üzerine inşa ettiği binalarda mukâtaa-i kadîmesini ödemek suretiyle tasarrufta bulunurken vakfa tayin olunan yeni mütevellinin “Bu ebniyenin yerini ziyâde ile kabul ederim, şu kadar akçe dahi ver.” diyerek ziyade bir nesne alamayacağı ancak eksik olması durumunda kirayı ecr-i misle tamamlattırabileceği zikredilir.423 Bir başka fetvasında ise eskiden beri mukâtaa-i misli ile tasarruf olunan vakıf arazinin kirasını mütevellisinin ziyadeye tahammülü vardır diyerek artırmasının şer‘i olmadığı, bilakis bu şekildeki bir artışın yasak olduğu belirtilir.424 Bu fetvalardan anlaşıldığı üzere mütevelli vakıf arsanın kirasını keyfi olarak artırmaya kâdir olmayıp yanlızca ecr-i misilden eksik olan kirayı ecr-i misle tamamlattırması mümkündür.

Şer‘iyye sicillerinde konuyla alakalı tespit edilebilen 2 belge olup bunlardan birinde şunlar zikredilmektedir; bir vakfa ait enkaz 2500 akçeye satılarak arsası mukâtaa ile kiraya verildikten bir müddet sonra vakfın mütevellisi değişmiş ve yeni tayin olunan mütevelli, enkazın semen-i misli ile satılmadığını bu sebeple enkazın semeninin yeniden incelenmesini talep etmiştir. Bunun üzerine gerekli araştırmalar yapılmış ve ehl-i vukûfun da görüşleriyle enkazın semen-i mislinin 12500 akçe olduğu bununla beraber önceden 90 akçe olan mukâtaa-i zemînin şimdi 110 akçeye yükseldiği tespit edilmiştir. Kiracının vakfa enkazın semeninden eksik olan 10000 akçeyi ve her yıl ecr-i misil olan 110 akçe mukâtaayı ödemeyi kabul etmesiyle anlaşma sağlanmış ve arsa eski kiracısı elinde bırakılmıştır.425 Diğer belgede ise mukâtaa ile kiraya verilmiş vakıf arsa üzerindeki mülk binanın yıkılıp enkazının kaldığı sahiplerinin de enkazla birlikte arsayı bir başkasına ferâğ ettikleri, mütevellinin de yıllık 360 akçe olan mukâtaayı 400 akçeye çıkararak yeni kiracıya vakıf arsada mülkü olmak üzere bina yapmasına izin verdiği bilgisi yer

423 Fındık Mustafa (der.), Nuru’l-fetâvâ, 353b.

424 “Zeyd’in mukâtaa-i kadîmeli olup mukâtaa-i misl ile kadîmden tasarruf ettiği vakıf arz üzerinde mülk

binası olsa halen mütevelli-i vakıf ziyade ile tahammülü vardır deyu ol arazinin mukâtaasını ziyade etmeye şer‘an kâdir olur mu? el-Cevâb: Olmaz, memnu‘dur. Zekeriyazâde Yahya Efendi”, Aksarâyî (der.),

Fetâvâ-yı Şerif, 33a.

425 Balat Mahkemesi 1 Numaralı Sicil 964-965/1557-1558, haz. Mehmet Akman vd. (İstanbul: Kültür AŞ.,

almaktadır.426 Bu belgeden yerin ecr-i mislinin arttığı bu sebeple mütevellinin de kirayı ecr-i misle çıkarttığı anlaşılmaktadır.

Belgede Osmanlı vakıf hukukunda mukâtaa (sayfa 118-122)