• Sonuç bulunamadı

Akdin Ecr-i Misilden Düşük Bedelle Yapılması

Belgede Osmanlı vakıf hukukunda mukâtaa (sayfa 115-118)

2. BÖLÜM: MUKÂTAA AKDİ

2.3. Akdin Bedelleri

2.3.2. Ecr-i Misil

2.3.2.2. Akdin Ecr-i Misilden Düşük Bedelle Yapılması

Daha önce de ifade edildiği üzere vakıf mülklerin ecr-i misilden düşük bir bedelle kiraya verilmesi caiz değildir. Hanefi fukahaya göre vakıf mülk ecr-i misilden düşük bir bedelle kiraya verilmişse bile kiracının ecr-i misli ödemesi, mütevellinin de kira bedelini ecr-i misle yani rayiç bedele tamamlattırması gerekir. Her ne kadar ecr-i misilden düşük bedelle kiraya verdiği için eksik kısmı mütevellinin tazmin etmesi gerektiği yönünde fetvalar olsa da müftâ-bih olan görüş eksik kısmı kiracının tazmin etmesi yönündedir.393

Ankaravî Mehmed Efendi’nin Zahîratü’l-fetâva, Fetâvâ’z-zahîriyye ve Fetâvâ Kadıhân’dan yaptığı nakillerde de mütevellinin ecr-i misilden düşük kirayı mutlak surette ecr-i misle tamamlatıp rayiç kirayı alması gerektiği belirtilir.394

el-Fetâvâ’l-Hâniyye’de konuyla ilgili geçmiş dönemlerdeki ihtilaf “mütevellinin vakıf mülkü rayiç bedelden düşük miktarla kiraya vermesi durumunda kiracı rayiç bedeli mi ödeyecek yoksa gâsıb gibi noksan kısmı ödemeyecek mi?” sorusu etrafında ortaya konur. Muhammed ibn Fadl Fetâvâ’sında Hanefi ulemanın usulüne göre kiracının gâsıb kabul edilmesi gerektiğini söyler. Ancak Hassâf kiracının gâsıb olmayacağını ve rayiç bedeli ödemesi gerektiğini ifade eder. Ali es-Suğdî de Hassâf’ın kavli üzere fetva vermiştir. Bu konuda müftâ-bih olan görüş vakıf için daha yararlı olması hasebiyle kiracının bâliğan mâ beleğa rayiç kira bedelini ödemesi gerektiği yönündedir.395 Bu nakilden açıkça anlaşıldığı üzere konu hakkında ilk dönemlerde farklı fetvalar verilmiş olsa da sonraki dönemlerde kiracının gâsıb kabul edilmeyip kiracının rayiç kira miktarını ödemesi gerektiği yönündeki fetva müftâ-bih olmuştur. Buna ilaveten fetvalarda mütevellinin geçmiş dönemlere ait ödemelerin de eksik kısmını kiracıdan alabileceği ifade edilmektedir.396

Yukarıda zikredilen husus vakıf mülkün noksan-i yesîr ile kiraya verilmesi durumunda geçerlidir. Nitekim Kadıhân’dan yapılan nakilde, vakıf mülkün noksan-i fâhişle kiraya verilmesi halinde akdin fâsid olacağı, bu durumda mütevellinin vakıf mülkü ister ilk kiracıya isterse başkasına rayiç bedelle veyahut daha fazlasıyla kiraya vermeye kâdir

393 İbn Nüceym, el-Bahru’r-râik, 7/299; Şeyhîzâde, Mecmaʿu’l-enhur, 2/370; Haskefî, Durru’l-muhtâr,

376.

394 Ankaravî, Fetâvâ’l-Ankaraviyye, 2/274.

395 Kadıhân el-Fetâvâ’l-Hâniyye, 3/215-216; Buhârî, el-Muhîtü’l-Burhânî, 7/459-460; Trablusî,

Kitabu’l-is‘âf fî ahkâmi’l-evkâf, 69; Ankaravî, Fetâvâ’l-Ankaraviyye, 2/274.

olduğu zikredilmektedir.397 Bu noktada değinilmesi gereken bir başka husus ise mütevellinin, ecr-i misli bildiği halde vakıf mülkü ecr-i misilden düşük bir bedelle kiraya vermesinin vakfa hıyanet olarak kabul edilmesi ve azlinin gerektiğidir.398

Mukâtaa akdi söz konusu olduğunda da Osmanlı ulemasının benzer fetvalar verdikleri görülmektedir. Nitekim konuyla ilgili EK-1’de de görüldüğü üzere 19 adet fetva tespit edilmiş olup bu fetvaların bazısında noksan-i fâhiş mukâtaa ile kiraya verilmiş vakıf arsa üzerinde kiracıya ait mülkler olsa dahi mütevellinin akdi feshedip arsayı kiracının elinden alabileceği mutlak olarak ifade edilirken399 bir kısmında ise mütevellinin ecr-i misil kirayı alacağı zikredilir.400 Bazı fetvalarda ise ilk olarak kiracıya mukâtaayı ecr-i misile yükseltmesinin teklif olunacağı kabul etmediği takdirde ise arsayı zapt edip bir başkasına kiraya verebileceği belirtilir. Nitekim Zekeriyazâde Yahya Efendi bir fetvasında mütevellinin vakıf arsayı ecr-i misilden düşük bedelle kiraya vermesi halinde yeni gelen mütevellinin kiracıya “Mukâtaa-i mislini tekmîl edin ve illâ îcâr ederim” demeye kâdir olduğunu söyler.401 Abdurrahim Efendi’ye ait fetvada da noksan-i fâhiş ile yapılmış bir

mukâtaa akdinde mütevellinin ilk olarak mutasarrıfa kira bedelini ecr-i misle yükseltmesini teklif edeceği, kabul etmediği takdirde ilgili arsayı alıp bir başkasına mukâtaa ile kiraya verebileceği ifade edilir.402

Fetvalarda mütevellinin geçmiş senelere ait eksik ödemeleri de ecr-i misle tamamlattırıp alması gerektiği zikredilir. Nitekim Ebussuûd Efendi’ye ait bir fetvada mütevellinin ecr-i mecr-isecr-ilden düşük bedelle vakıf arsalarda mutasarrıf olanların ellerecr-inden arsayı almaya

397 İbn Nüceym, el-Bahru’r-râik 5/256; Üskübî, Muînü’l-müftî, 247b; Meşrebzâde (der.),

Câmiu’l-icâreteyn, 207.

398 İbn Nüceym, el-Bahru’r-râik 5/258.

399 “Zeyd mütevellisi olduğu araziyi ecr-i misilden noksan-ı fâhiş ile şu kadar akçe mukâtaa takdiri ile

Amr’a vermiş olsa halen mütevelli-i vakıf ol araziyi Amr’dan alıp zapta kâdir olur mu? el-Cevâb: Olur.” Gedûsî (der.), Fetâvâ-yı Abdurrahîm, 142/392b; Benzer fetvalar için bkz., Sadi Çelebi, Fetâvâ, 49; Bozanzâde (der.), Fetâvâ-yı Ebussuûd, 109a; Hoca Sadeddin Efendi, Fetâvâ, 19a; Boyabâdî (der.),

Mecmûatü’l-fetâvâ, 377b; Meşrebzâde (der.), Câmiu’l-icâreteyn, 152.

400 “Zeyd’in yeri mukâtaalı vakıf ve binası mülkü olan menzilin mukâtaası mukâtaa-i misilden noksan-ı

fâhiş ile nakıs olduğu sabit olsa halen mütevelli-i vakıf Zeyd’den mukâtaa-i mislini almağa kâdir olur mu? el-Cevâb: Olur.” Gedûsî (der.), Fetâvâ-yı Abdurrahîm, 142/379a; Benzer fetvalar için bkz., Boyabâdî (der.),

Mecmûatü’l-fetâvâ, 364a, 365b, 378a; Hocazâde Mehmed Esad, Fetâvâ-yı Esad Efendi, 64b; Fındık

Mustafa (der.), Nuru’l-fetâvâ, 353b; Aksarâyî (der.), Fetâvâ-yı Şerif, 85b.

401 İskilibî (der.), Mecmau’l-fetâvâ, 131a.

402 “Zeyd mütevellisi olduğu vakıf araziyi beher sene üç yüz akçe mukâtaa ile Amr’a verip Amr dahi birkaç

sene ol vecih üzere tasarruf edip lakin mukâtaa-i mezbûre ol arazinin ecr-i mislinden noksan-i fâhiş ile nakıs olsa halen mütevelli-i vakıf güzeşte senelerin ecr-i mislini Amr’dan vakıf için tekmil ve ahz edip ol araziyi dahi ecr-i mislini tekmil ile kabul etmezse yedinden alıp âhara tefvîze kâdir olur mu? el-Cevâb: Olur.” Gedûsî (der.), Fetâvâ-yı Abdurrahîm, 142/394b.

kâdir olduğu gibi geçmişe dönük eksik kiraları almaya da kâdirdir.403 Abdurrahim Efendi de mukâtaa akdinin ecr-i misilden noksan-i fâhiş eksikle yapılması durumunda mütevellinin geçmiş senelere ait eksik kiraları mutasarrıftan alabileceğini belirtir.404

Bununla beraber mütevelli ve kiracı arsanın ecr-i mislinde ihtilafa düşseler, mütevelli mukâtaa ecr-i misilden noksan-i fâhiş ile eksik olduğunu iddia etse, kiracı da ecr-i misil olduğunu söylese, mütevelli iddiasını ispat etmeden kiracıdan fazladan bir miktar almaya kâdir değildir. Çünkü sadece iddia ile hak sabit olmaz, hakkın sabit olması için iddia sahibinin delil de getirmesi gerekir.405

Akdin ecr-i misilden yüksek bedelle yapılması durumunda mütevellinin nasıl hareket etmesine dair ise 4 adet fetva tespit edilmiş olup bu fetvaların hepsi de Ebussuûd Efendi’ye aitir. Bu fetvalara göre kiranın ecr-i misle indirilebilmesi için vakıf yeri önceki fiyatıyla kabul edecek kimsenin olmaması gereklidir. Aksi takdirde kiranın ecr-i misle düşürülmesi caiz değildir. Nitekim Ebussuûd Efendi bir fetvasında, mukâtaası ecr-i misilden yüksek olan vakıf arsanın mukâtaasının mutasarrıfının talebiyle ecr-i misle düşürülemeyeceğini, yüksek bedelden kabul eden kimse varsa mütevellinin ona vermesi gerektiğini ifade eder.406 Bir başka fetvasında da ziyade kira ile kabul eden kimse varsa mutasarrıfın fazla olan miktarı dahi vakfa vermesi gerektiğini belirtir. Aksi takdirde mütevelli, kiracıya binasını kaldırtır, ziyade kira ile kabul edene arsayı mukâtaa ile verir.407 Bir diğer fetvasında da Ebussuûd Efendi, ziyade bedelle kabul eden kimsenin olması halinde mütevellinin, kiracılara ya ziyade bedeli ödemeye devam edin ya da binalarınızı kal‘ edin diyerek arsayı ellerinden alıp bir başkasına kiraya vermeye kâdir olduğunu söyler.408 Ebussuûd Efendi’ye ait bir başka fetva ise şöyledir; mukâtaası ecr-i misilden yüksek olan vakıf arsanın mukâtaası mutasarrıfın şikâyeti sonrasında emr-i sultânî ile ecr-i misle indirilmiş, mutasarrıf da on beş yıl bu minval üzere tasarrufta

403 Bozanzâde (der.), Fetâvâ-yı Ebussuûd, 109a; Gedûsî (der.), Fetâvâ-yı Abdurrahîm, 142/394b.

404 “…mukâtaada gabn-i fâhiş olucak halen arsa mütevellisi sinîn-i maziyenin mukâtaa-i mislini dahi

galle-i vafîyeden bgalle-ina mütevellgalle-isgalle-ine tekmgalle-il ettgalle-irmeye kâdgalle-ir olur mu? el-Cevâb: Olur.” Gedûsî (der.), Fetâvâ-yı

Abdurrahîm, 142/372a.

405 Gedûsî (der.), Fetâvâ-yı Abdurrahîm, 142/408b.

406 “Zeyd mutasarrıf olduğu bağçenin mukâtaası ecr-i misilden ziyadedir deyu marifet-i hâkimle ecr-i misil

ettirmeye kâdir olur mu? el-Cevâb: Olmaz, ol mukâtaa ile kabul eder kimesne olunca mütevelli ona verir.”, Bozanzâde (der.), Fetâvâ-yı Ebussuûd, 134b.

407 “Zeyd’in evlerinin yerinin mukâtaası ecr-i misilden ziyade olsa ziyadesini mütevelliye vermemeye

şer‘an kâdir olur mu? el-Cevâb: Binasını ref‘ edince ol mukâtaa ile kabul eder kimesne olunca olmaz.”, Bozanzâde (der.), Fetâvâ-yı Ebussuûd, 107a.

bulunmuştur. Fetvada bu durumda mütevellinin on beş yılın mukâtaasını önceki mukâtaaya göre hesap edip eksik kalan kısmı kiracıdan almaya kâdir olup olmadığı sorulmuş, Ebussuûd Efendi de mutasarrıfın vakıf arsa üzerindeki evi kaldırıldığı takdirde arsayı eski bedeliyle kabul edecek kimsenin bulunması ihtimali varken kiranın ecr-i misle düşürülmesinin meşru olmadığı, mütevellinin ecr-i misil her ne ise almaya kâdir olduğu şeklinde cevap vermiştir.409

Belgede Osmanlı vakıf hukukunda mukâtaa (sayfa 115-118)