• Sonuç bulunamadı

Eğitim ve Motivasyon

2.2. TÜM ÇALIŞANLARIN MOTİVASYONU, KATILIMI VE EĞİTİM

2.2.2. Eğitim ve Motivasyon

Bilgi toplumuna geçişte en önemli sermaye bilgi olmaya başlamış, bilgi bu denli öne geçince, eğitimle insanlara yatırım düşüncesi bir kurum için çok önemli bir unsur haline gelmiştir. Bu gelişmelerden işçi ve işvereniyle tüm iş çevresi etkilenerek, eğitimin önem kazanmasıyla birlikte en önemli değer emek, en değerli emek de, eğitimle donanmış bilgili insan olmaya başlamıştır (Tanrıverdi, 1998:10).

Endüstri toplumunda şirket, fabrikaya sahip olmak isterdi. Bu amaca ulaşmak için makine satın alırdı. Bilgi toplumunda ise şirket, insan kaynaklarına sahip olmak ister. İnsanlar satın alınamaz. Fakat, kişinin şirkete bağlılığını koparmasını engelleyen güçlü bir kurum kültürü oluşturmak mümkündür (Döğerlioğlu, 1996: 138 - 142).

Bunları ise ancak, insanları eğitim yoluyla yetiştirip geliştirerek hem kişisel gelişimlerini hem de kuruma yararlı olmaları yönünde motivasyonlarını güçlendirerek başarabiliriz.

Toplam Kalite Yönetim sistemi, kuruluş içinde tüm çalışanların bilgilendirilmesini ve buna ilişkin eğitim programları tasarlanmasını ve uygulanmasını gerektirir. Tüm çalışanlara toplam kalite felsefesinin açıklanması, benimsetilmesi örgütün üst kademe yönetiminden alt kademelerde görevli işçi ve teknik elemanlara verilecek eğitimlerle gerçekleştirilmektedir (Eren, 2001: 110). Ayrıca eğitimin performansla ilişkisi de dikkate alınmalı, personelin yeni görevler üstlenmek için gerekli bilgi ve beceriye sahip olmaları sağlanmalıdır (Canman, 2000: 128). Bu sayede

sunulan hizmetin sürekli iyileştirilmesi ve paydaşların memnuniyet düzeyinin artırılması mümkün olabilecektir.

Japon kalite uzmanı Ishikawa, “kalite eğitimle başlar eğitimle biter” der. TKY’

de eğitimin üst yönetimden işçilere kadar firmadaki bütün bireyleri kapsaması gerekir.

Tüm çalışanları, eğitimin önemini idrak ettirerek kendilerini yenileyebilmeleri sağlanmalıdır. Bilgi bireyin kendilerine güvenmesi ve firmanın ilerlemesine yönelik katkı potansiyellerini artıracaktır. Firmada TKY uygulamasının başlamasıyla mevcut yönetim sisteminden çok farklı olarak başka bir yönetim sistemine geçilecektir. TKY sistemine geçilebilmesi için firma mensuplarının davranışlarının değişmesi gerekir.

(Efil, 1996: 160 - 161) Eğitimin amacı ise değişimi sağlamaktır. TKY’ ye ilişkin eğitim kişileri farkına varma, anlama tavır değiştirerek motive olma sürecinden geçirecektir (Şirvancı, 1992: 15). Çalışanları yaratıcı ve yapıcı kimseler haline getirebilmek için TKY’ de devamlı bir eğitim programının bulunması gerekmektedir. Eğitim programlarının yanında sorun çözme bilgi, beceri ve deneyime sahip bir danışmanlık organına da ihtiyaç vardır (Çoruh, 1997: 6).

TKY’ de başarının şartı, eğitilmiş personelde yatmaktadır. Bir kurum kültürü yaratma ve yeni bilgileri ve davranış değişimini sağlama eğitimle olmaktadır.

Eğitiminde sürekli yapılması ve iyileştirilmesi gerekir. Yönetim, kalite ile ilgili her türlü eğitimi destekler ve bu konuda her türlü özveriyi gösterir. Lider, çalışanları zorlayıcı değil, gönüllü öğrenmeye motive eder. İstatistiksel tekniklerin kullanımı eğitimle pekiştirilir. Eğitimde amaç, işgörenlere istenilen kalitenin en ekonomik şekilde üretebilmesine sağlayacak bilinç, bilgi ve becerinin kazandırılmasıdır. Eğitim programları farklı seviyelerdeki iş görenlerin kendi rollerini öğrenmelerini ve bu roller çerçevesinde faaliyetlerini planlayabilmelerine imkan sağlar. Eğitim ihtiyaçları endüstri kollarına, firmalara, görev ve sorumluluklara göre değişiklikler gösterdiği için eğitim programlarının içeriği değişen ihtiyaçlara uygun olarak ortaya konmalıdır. İhtiyaç duyulan eğitimin kapsamı, mevcut bilgi ve yetenek dikkate alınarak yapılan görevin özelliklerine göre belirlenebilmelidir.

Eğitim, insanları nasıl öğreneceklerini öğrenmeleri ile başlamalıdır. Öğrenilen konular tabi ki önemlidir ama kişinin öğrenmeye devam etme kapasitesini ve motivasyonun önemi çok daha fazladır. Modern kuruluşlar eğitim için harcama

yaparlar, iş çevresini daha hoş hale getirmek için masraftan kaçınmazlar. Ancak bunların karşılığında elemanlarından yalnız akıl ve mantık değil, iyi bir motivasyonla hayal güçlerini de kullanmalarını beklerler (Akdemir, 2000: 309).

Eğitimlerinin sürekli geliştirildiği, herkesin katılımının sağlandığı ortamda irili ufaklı çok sayıda iyileştirmeler oluşması sürekli gelişimi sağlar. Elde edilen başarıların doğru ve kesin ölçümleri ve başarıların taktir edilmesi kişileri daha da motive ederek yeni gelişmelere hazırlar. Motivasyon sürekli eğitimle desteklenirse katılımdan yüksek başarı elde edilebilir. Elde edilen başarılar motivasyonu daha da artıracağından katılım güçlenecektir. Katılımın güçlenmesi iletişim, motivasyon ve eğitiminde yükselmesine neden olacaktır (Öztürk, 1993: 61). Çalışanların eğitimle geliştirilmesi kuruma çok şey kazandıracaktır. Kendi yeteneklerinin farkına varan çalışanlar yaptıkları işten haz duyacaklar; bu haz onların daha verimli çalışmalarına, işte kendi gelişimlerini hızlandıracaktır. Günümüzün en önemli olgularından biri olan eğitim artık sadece okulda öğrenilen bir olgudan çıkmış, yaşamın her boyutunda artık kendini hissettirmektedir.

Eğitimin sadece belirli bir zamanda sınırlı kalmayıp sürekli yapılması, TKY’

eğitiminin diğer eğitimlerle farklılığını vurgular. Eğitim sürekli olunca, izlenmesi ve sonuçları daha iyi sağlanabilir. Çalışanlar, iş yaşamları süresince, eğitimle sürekli geliştirilirlerse etkin ve verimli çalışmaları artacak, TKY çalışmalarına daha iyi uyum sağlayabileceklerdir.

Japonya’da çalışanlar istatistiksel süreç kontrolü, kalite araçları, bilgisayarlar, performanslar, bakım gibi bir çok farklı görevi yerine getirebilme konusunda eğitim almaktadırlar. Onlar yine malzeme yönetimi, satın alma, bakım ve kalite kontrolü gibi bir çok fonksiyonel alanda eğitilmektedir. Şirket çalışanları görevlerini sık sık değiştirmektedirler (Basu, 1999: 718).

Fırsat ve tehlikeleri, kuvvetli ve zayıf yanları görebilen lider yönetici, başarıyı her düzeyde maksimize edebilmek için TKY felsefesinin uygulanacağı uygun örgüt iklimini mümkün kılar. Çalışanların motivasyonunu en üst düzeye çıkarmak için onların yaratıcılıklarını geliştirmelerini ve işleriyle ilgili tatmini en büyüklemeyi kendine şiar edinir. Büyük lider Atatürk’ün ‘ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum’

vecizesinde motivasyonun nedenli öneme sahip olduğu çok açık olarak görülmektedir.

Günümüz işletmecilik anlayışında, müşterilerin mevcut ürün ve hizmetlerle memnun edilmesi yetmemektedir. Her gün yeni ürünler üretip ürünlere heyecan verici özellikler ekleyerek müşterilerin gelecekteki beklentilerinin karşılanması, bu şekilde onların sadakatlerinin temin edilmesi gerekmektedir. Bütün bunlar, demokratik bir yönetim yaklaşımı ile motive edilmesi gereken şirketin en önemli unsuru iş görenler tarafından başarılabilecektir (Ayanoğlu, 2003: 283). Bu yönetim anlayışı ise TKY’dir.

Bu yaklaşıma göre; söz konusu eşitlik olgusu, tüm çalışanların işlerine daha sıkıca bağlanmalarını sağlamakta ve motivasyonlarını güçlendirmektedir. Japonya’da bir çok patron, her sabah fabrika girişinde kapıda durarak tüm çalışanları adıyla selamlamaktadır (Efil, 1999: 87).

Bir Japon firmasının genç yöneticilerinden biri şunu anlatıyor: “Amerikalıların kokteyl partileri beni çok şaşırttı. Hemen hemen her genç yönetici kokteyl partilerinden nefret ettiğini söylüyor. Durup saatlerce içiyor ve aslında konuşmak istemediğimiz kişilerle konuşuyoruz diyorlar. Bu kadar nefret etmelerine rağmen neden hala kokteyl partilerine gitmekte ısrar ediyorlar bir türlü anlayamadım, fakat sonra sebebini çıkardım.

Amerikalılar yeni bir işe ne zaman ihtiyaçları olabileceğini kestiremiyorlar. Çalıştıkları firmanın ait oldukları bölümde kısıntı yapmaya karar verilmesi durumunda, bu insanlar işlerinden olacaktır. Bu yüzden, Amerikalılar çevrelerini geniş tutmak zorundadırlar.

İhtiyaçları olduğunda kendi dallarında hemen yeni bir iş bulabilmek için öteki firmaların sahip veya yöneticileri ile sürekli temas halinde olmak zorundadırlar.

Japonya’da hepimiz yeni bir iş aramak zorunda kalmayacağımızı bildiğimiz için kokteyl partileri vermeyiz” (Ouchi, 1987: 36). Buradan da anlaşılacağı üzere, herhangi bir işletme için, organizasyon bünyesindeki insanların kurumlarına güvenerek, gelecek kaygısı taşımadan, sadece nasıl daha verimli olabileceklerini düşünebilmeleri için işletmenin, o insanları çok iyi motive etmesi gerekmektedir.

İşletmenin kullandığı kıt kaynaklar içerisinde insan, girdi miktarı arttırılmadan daha fazla çıktı alınabilecek tek kaynaktır. Bu ise gerçekten motive edilmeye değer bir özelliktir. TKY'de çalışanların sürekli eğitimi sağlanarak bilgi ve beceri düzeyleri arttırılmaya, dolayısıyla hatalı davranışları engellenmeye dolayısıyla da motive edilmeye çalışılmaktadır. Ayrıca çalışanların katılımını benimseyen yönetim anlayışı, çalışanların motivasyonunu artıran bir diğer unsur olarak yer almaktadır. Çalışanların kalite çemberi uygulamaları ve takım çalışmaları ile karşılıklı etkileşimi ve sorunların

beraber çözümü anlayışı benimsenmektedir. Bunların sonucunda çalışanların motivasyonu arttırılarak, daha etkin çalışmaları sağlanmaktadır. Kısacası TKY’de tüm çalışanlar, önce insan anlayışıyla sürekli eğitilirler ve büyük ölçüde eğitimle motive edilirler. Bu motivasyonla da öğrenme düzeyleri gelişir. Sonuçta ise tüm paydaşların memnuniyeti söz konusudur.