• Sonuç bulunamadı

Bilişsel prensipleri öğretmek için direkt metodlar etkili olabilir ama biz bu amaç için dolaylı, yaşantısal metodları tercih etmekteyiz. Bu tercihimiz insanların materyali pasif bir şekilde dinlemek ve okumaktan çok öğrenme sürecine aktif bir şekilde katıldıkları zaman yeni bilgiyi daha iyi özümseyecekleri varsayımına

dayanmaktadır. Dolaylı yöntemler alıştırmalar, oyunlar, rehberlik edilmiş fanteziler bilişsel değerlendirmeler ve bunların sonucunda oluşan duygular arasındaki ilişkileri göstermek amacıyla kullanılır. Daha sonra, bilişsel değişme süreci rehberlik edilmiş fantazilerle gerçekleştirilir. Bu fantazilerde her bir üye kendi problem alanları ile çalışırlar ve ardından süreç grupta yaşanır.

Dolaylı yöntemler grup ilişkilerinin keşfedilmesi, incelenmesi de içerir.

Grupta didaktik ve yaşantısal tekniklerin kullanılmasının gerekçesi, üyelerin grupta yeni yaşantılar edinmesi ve farklı şekillerde hareket etmesi için gerekli koşulları sağlamaya çalışırız. Bir grup kişisel değişime engel olan "kimlik kaybı" hakkında yaygın olarak yaşanan kaygı konusunda birbirine destek olurlar. "Eğer değişirsem, değiştiğim zaman nasıl biri olacağım?" Gibi sorular sorulur ve diğer grup üyeleri tarafından kişisel yaşantıları ile yanıtlanır.

Bilişsel yönelimli müdahaleler, sonuca ulaşması anahtarının bilişleri

düzeltmek olduğunu varsayarlar. Bu yaklaşımlar grubu değil bireyi odak olarak alır.

Özel sorunları tedavi edebilir (örn. topluluk içinde konuşma kaygısı) ve bu nedenle de davranışçı yaklaşım gibi işlev görür. Kendini-açıklamayı ve kendini tanımayı hızlandırır ve bu nedenle de psikodinamik ve insancı yaklaşımların amaçlarını

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

paylaşır. Bilişsel yönelimli uzmanlar, bilişsel, duygusal ve davranışsal değişiklikleri sağlamak için diğer yaklaşımlar içinde geliştirilen özel süreçleri kullanırlar. Elinden her iş gelme yeteneği çeşitli sorunların danışmanlığında önemli bir güçtür.

Sözel kuram ve yaklaşımların diğer biçimleri gibi bilişsel yönelimli yaklaşımların da kişiliğin nasıl geliştiğini anlamaktan ziyade değişmeyi isteyen müracaatçılar ile uygulanması çok kolaydır. Genellikle sözel tedavi yöntem ve yaklaşımlarını etkinliği kanıtlanmadığı şartlar, psikoz, antisosyal kişilik gibi, bilişsel yönelimli tedavi alanının dışında tutulmaktadır.

Grup müdahalesinin bir başka sınırlılığı daha vardır. Grup süreci için yer almak istemeyen ve daha fazla bireysel ilgi gerektiren ciddi düzeyde rahatsızlığı olan müracaatçılar bireysel danışma oturumlarından daha çok yararlanırlar. Diğer taraftan bazı müracaatçılar için grup tedavisi bireysel tedaviden daha iyidir. Diğer bireylerle ilişkilerini de içeren yaşamla ilgili birçok sorun için grupla müdahale ideal bir ortamdır.

Grup, bireysel tedaviye katılmakta olan müracaatçılar için aşama dışı yaşantılar sağlar. Bütün müracaatçılar önemli değişiklikler yapmaya başlarlar, ancak süreci tamamlamak için ek uygulamaya gereksinim duyarlar. Grup, yeni bir yaşam krizi ile karşılaştıklarında geri dönmek için bir ortam yaratırlar.

Bireysel ortamlarda tedavi yaklaşımı olarak kullanılan bilişsel yönelimli psikoterapi-lerin güçlü yanları ve sınırlılıkları grup müdahaleleri için de geçerlidir.

Bilişsel yönelimli yaklaşımlar ampirik yönden, yavaş yavaş ses getirmeye başlamıştır.

Nörotik bozuklukların durumun beyan edilmesi ve tedavinin kabul edildiği durumlarda tutum değişiklikleri ile ilgili yıllardır dolaylı destek veren araştırmalar ve duygularla ilgili çağdaş araştırmalar birçok araştırma sorusunun oluşmasına yol açar. Geniş gruplarda tutumlar ve değerler etkilenebilir mi? Yanıt evettir. Terapötik süreçlerin meta analizleri bilişsel yönelimli müdahalelere bu teknikleri

değerlendirici olarak ortaya koymaları ve diğer bilişsel değişiklikler için bir mantıklı gerekçe olarak kullanmaları açısından yardımcı olmaktadır.

Bilişsel grup müdahalesi süreci eğitim pozisyonundan doğrudan ve dolaylı yöntemlerin kullanılmasına kadar birçok değişikliğe sahiptir. Müracaatçıların kendi sosyal ortamlarında daha etkin bir biçimde yaşama girişimlerine yardımcı olmak bakımından süreçler farklıdır ancak amaçlar aynıdır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

Öz et

•Psikoanalitik yaklaşım, ego psikanalistleri,varoluşçu yaklaşım, gestalt yaklaşımı, transaksiyonel analiz yaklaşımı, davranışçı yaklaşım, gerçekçi yaklaşım, kişi merkezli yaklaşım, psiko- eğitimsel yaklaşım, sorun çözme yaklaşımı ve duygusal- yaşantısal yaklaşım grup çalışmalarının dayandığı bazı yaklaşımlardır.

•Psikanalitik yaklaşımda kişilik yapısının ve davranışların en önemli belirleyicileri olarak bilinçdışına ve ilk çocukluk dönemlerine büyük önem verilir. Bu dönem oral, anal, fallik, gizil ve genital dönem olmak üzere beşe ayrılır.

•Ego analizine dayanan görüşte, içgüdüsel psikolojik enerjilere daha az önem verilmiş ve dış dünyadaki olaylar, öğrenilmiş davranışlar ön plana getirilmiştir. Bu yaklaşım normal dışı ya da uyumsuz davranışı, "davranışların bir bölümünün bilinçli denetim altında olmadığı ya da tehdit edici durumlar karşısında denetiminin yitirildiği zamanlarda ortaya çıkan davranış" olarak tanımlamışlardır.

•Varoluşcu yaklaşım psikanaliz ve davranış terapisine bir tepki olarak gelişmiştir. Bu yaklaşımda kendini anlama ve içgörü kazanma, kişinin kendi kaderini kendisinin belirlemesi özgürlüğü, anksiyete, anlam arama, yalnız olma ve başkalarıyla ilişki kurma, ilişkiyi sürdürme, spesifik davranış değişikliği, son ve ölüm ve kendini gerçekleştirme eğilimi, kendi yaşamlarını kendilerinin yönetmeleri için onlarda sorumluluk duygusu kazandırma üzerinde durulmaktadır.

•Gestalt yaklaşımı hümanistik psikoloji ve varoluşcu psikoloji akımlarından etkilenmiş, Fritz Perls tarafından geliştirilmiş bir tedavi kuramı ve yaklaşımıdır. Dayandığı kuramsal temele göre bütün parçalardan oluşur. Ancak parçalar tek tek bütünü yansıtmazlar, tersine bu parçalar bütünün özelliğine göre belirlenir. Bu yaklaşımda farkında oluşluğa ve bütünleşmeye önem verilir; analitik terapiye bir tepki olarak ortaya çıkmıştır; vücut ve beyin işlevlerinin bütünleştirilmesi üzerinde durulmaktadır.

Gestalt yaklaşımında temel odak noktası “şimdi ve burada, ne-nasıl yapılıyor, yaşanıyor” üzerindedir.

•Transaksiyonel analiz yaklaşımı Eric Berne tarafından geliştirilmiştir. Bu yaklaşım bir yönüyle kişilik ve sosyal etkileşim kuramıdır, diğer yönüyle de psikoterapi için bir araç olup, bilişsel ve davranışsal özelliklere eğilen çağdaş bir modeldir. Tranksaksiyonel analiz yaklaşımına göre kişiler seçim yapabilme potansiyeline sahiptir. Daha önce kararlaştırılan bir şey yeniden değerlendirilebilir. Kişi eskiden verdiği kararların esiri olabilir, ancak bu durum alınacak yeni kararlarla değiştirilebilir. Bunu yapmak oldukça zordur; çünkü bu kurama göre doğumdan itibaren insan ve çevresi arasında karşılıklı iletişim ve etkileşim, kişide yaşama ilişkin belirli bazı tutumlar, davranışlar ve değerlerin oluşmasına ve bunların kalıplaşmasına yol açar.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

Öz et

•Davranışcı yaklaşımın amacı istenen davranışların pekiştirilmesi ve bu yolla sürdürülmesi, istenmeyen davranışların ise azaltılması ya da söndürülmesidir. Bu yaklaşımda Pavlov, Watson, Skinner, Thorndike, Bandura, Mechenbaum, Mahoney, Beck, Wolpe, Lazarus ve Kazdin önemli kişilerdir. Davranışcı yaklaşıma göre, psikolojik rahatsızlıkların tümü aslında yanlış kazanılmış huylar topluluğudur. Davranışların değiştirilebilmesi için etkili olabilecek gevşeme eğitimi, sistematik duyarsızlaştırma, pekiştirme, model olma ve yüreklendirme gibi tekniklerin seçilmesi ve sistematik bir biçimde uygulanmasıdır.

•Rasyonel- duygusal yaklaşım oldukça didaktik, bilişsel, eylem-odaklı bir modeldir.

Kişisel sorunların temelinde inanç sistemleri ve düşünmenin rolü üzerinde durulur.

Rasyonel duygusal yaklaşımda temel kavram, mantıklılık, muhakeme ve duygu, uygun olan ve olmayan duygular, biyolojik eğilimler şeklinde sıralanabilir.

•Gerçekçi yaklaşım kişinin sahip olduğu güçler üzerinde durmaktadır. Müracaatçıların daha gerçekci davranış yollarını öğrenebileceği ve böylelikle kişinin daha kolay uyum sağlayabileceği temeline dayanmaktadır. Bu yaklaşıma göre kişinin kimlik kazanmaya ihtiyacı vardır, kişi “başarılı kimlik” ya da “başarısız kimlik” geliştirebilir. Bu yaklaşımda müracaatçılara gerçekci olmaları ve gerçeklerle yüzyüze gelmeleri konusunda destekleme, sorumluluk alma ve başarılı bir kimlik geliştirme konusunda rehberlik etme, davranışları hakkında içgörü kazandırma, müracaatçıların değer sistemi oluşturmalarına ve değişim için bir eylem yapmaya karar vermelerine yardımcı olma amaçlanmaktadır.

•Kişi merkezli yaklaşımda sorunların çözümüyle uğraşmada, müracaatçılara daha fazla sorumluluk verilmektedir. Rogers'a göre uyumlu insan, davranışlarını başkalarının kendisinden beklediklerine göre değil, kendi gözlemlerine ve değerlendirmelerine göre yönlendiren kişidir. Engellenmediği zaman insan kendisinde doğuştan var olan gerçekleştirme eğilimleri doğrultusunda seçimler yapar.

•Burada psikoeğitimsel terim birincil amaç olarak eğitim yaklaşımını ifade etmektedir, bireysel problemler veya her bir grup üyesinin ilgilerine çok az veya hiç dikkat edilmez. Tipik olarak, psikoeğitimsel yaklaşım zaman sınırlıdır ve oldukça yapılandırılmıştır.

•Sorun çözücü grupların eğitimsel unsurları olabilir ama bu ikincil bir amaçtır. Temel amaç her bir üyenin pratik ve psikolojik sorunları üzerinde çalışmaktır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

Öd ev

• Sağlık Bakanlığına bağlı bir hastanede çalışan sosyal hizmet uzmanı olduğunuzu varsayarak performans, koşullar ve standartları temel alarak ortopedi kliniğinde yatan müracaatçılara ilişkin bir rapor hazırlayınız.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan “bölüm sonu testi”

bölümünde etkileşimli olarak

cevaplayabilirsiniz.

DEĞERLENDİRME SORULARI

1. Aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?

a) Psikanalitik yaklaşım- kişilik yapısının ve davranışların en önemli belirleyicileri olarak bilinçdışına ve ilk çocukluk dönemlerine önem verilir.

b) Transaksiyonel analiz yaklaşımı- kişiler seçim yapabilme

potansiyeline sahiplerdir ve daha önce kararlaştırılan bir şey yeniden değerlendirilebilir.

c) Davranışçı yaklaşım- amacı istenilen davranışları pekiştirmek ve istenmeyen davranışları azaltmaktır.

d) Varoluşçu yaklaşım- didaktik, bilişsel ve eylem odaklı bir modeldir.

e) Gerçekçi yaklaşım- kişinin sahip olduğu güçler üzerinde durmaktadır.

2. Aşağıdakilerden hangisi psiko-seksüel gelişim dönemlerinden biri değildir?

a) Oral dönem b) Fallik dönem c) İşlevsel dönem d) Gizil dönem e) Anal dönem

3. Aşağıdakilerden hangisi ego analizine dayanan görüşle ilgili bir açıklama değildir?

a) İç güdüsel psikolojik enerjilere daha az yer verir.

b) Uyum bozuklukları egonun süperegodan koptuğu durumlarda ortaya çıkar.

c) Öğrenilmiş davranışlar ön plana çıkarılır.

d) Uyumsuz davranış ‘’davranışların bir bölümünün bilinçli denetim altında olmadığı zamanlarda ortaya çıkan davranış’’ olarak tanımlanır.

e) Dış dünyadaki olaylar ön plana çıkarılır.

4. Adler’in yaklaşımına göre insanların içgörü kazanma ve aşağılık duygularının giderilebilmesi ile aşağıdakilerden hangisi artırılabilir?

a) Varoluşsal farkındalık b) Benlik saygısı

c) Katarsis d) Transferans e) Süperego

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

5. ‘’…… psikanaliz ve davranış terapisine tepki olarak ortaya çıkmıştır.’’

Yukarıdaki boşluğa aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?

a) Psiko-seksüel yaklaşım b) Varoluşçu yaklaşım c) Gestalt yaklaşımı d) Kişi merkezli yaklaşım e) Gerçekçi yaklaşım

6. ‘’Bu yaklaşıma göre kişinin kimlik kazanmaya ihtiyacı vardır ve kişi başarılı ve başarısız kimlik geliştirebilir.’’

Yukarıdaki açıklama aşağıdaki yaklaşımlardan hangisini kapsamaktadır?

a) Gerçekçi yaklaşım b) Varoluşçu yaklaşım

c) Rasyonel duygusal yaklaşım d) Psiko-eğitimsel yaklaşım e) Kişi merkezli yaklaşım

7. I. Carl Rogers tarafından geliştirilmiştir.

II. İnsan yaşantısının öznel boyutu üzerine kurulmuştur.

III.Bu yaklaşımda sorunların çözümüyle uğraşmada müracaatçılara daha fazla sorumluluk verilmektedir.

IV.Her bir üyenin pratik ve psikolojik sorunları üzerinde çalışılmaktadır.

Yukarıda verilen açıklamalardan hangisi veya hangileri kişi merkezli yaklaşım ile ilgilidir?

a) Yalnız I b) Yalnız III c) I,II ve III d) Yalnız IV e) Hepsi

8. Aşağıda sorun çözme yaklaşımı ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

a) Sorun çözme yaklaşımında her bir üye sosyal hizmet uzmanından ve diğer grup üyelerinden daha az ilgi görür

b) Yazılı ve davranışsal ev ödevleri kullanılır

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

c) Grup, müracaatçıları kendi problemleri üzerinde aktif olarak çalışması konusunda destekler

d) Sorun çözme gruplarında videoteyp uygulamasının kullanılması davranışsal provaları güçlendirir

e) Bireysel problemlere veya her bir grup üyesinin ilgilerine çok az dikkat edilir veya hiç dikkat edilmez.

9. Aşağıdakilerden hangisi psiko-eğitimsel yaklaşımın sınırlılıklarından biri değildir?

a) Davranış ve duygu üzerinde önemli bir etki kaynağına erişilemez b) Psiko-eğitimsel gruplar birey davranışı ile sınırlıdır ve hasta kişiler

için uygun değildir

c) Bireyin yüksek güdüye sahip olduğunu varsayarlar.

d) Genel üzerinde durulur ve bireyin idiosyncratic bilişleri üzerinde durulmaz.

e) Bilişsel yöntemler sadece ev ödevleri şeklinde yapılır.

10. I. Oldukça didaktik, bilişsel ve eylem odaklı bir modeldir.

II. Anal, oral, fallik ve gizil dönem olarak dörde ayrılır.

III. Kişisel sorunların temelinde inanç sistemleri ve düşünmenin rolü üzerinde durulur.

IV. Davranış değiştirme, spesifik amaçlar belirleme ve uyumsuz davranışların ortadan kaldırılması yoluyla uyuma katkı sağlamaya çalışılır.

Yukarıkdaki rasyonel-duygusal yaklaşım ile ilgili verilen bilgilerden hangisi veya hangileri yanlıştır?

a) Yalnız I b) II ve III c) II ve IV d) I, II ve III e) Hepsi

Cevap Anahtarı 1.D, 2.C, 3.B, 4.B, 5.B, 6.A, 7.C, 8.E, 9.E, 10.C

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20

YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLAR

AASWG (Association for the Advancement of Social Work with Groups, Inc.) (1999). Standards for Social Work Practice with Groups. Akron: University of Akron.

Akkoyun, F. (1995). Transaksiyonel Analize Giriş. Ankara: 72 TDFO Ltd.

Anderson, J. (1997). Social work with groups: A process model. New York:

Longman.

Bulut I. (1994). Sosyal grup çalışması. Sosyal grup çalışması ders notu. Ankara:

Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu.

Corey, G. (1990). Theory and Practice of Group Counseling. 3rd. Ed. Brooks/Cole Publishing Company Pasific Grave, California.

Corsini, J.R. (1984). Current Psychotherapies. Illinois: F.E.Peacock Publishers.

Dreikurs, R. (1971). “Group Psychotherapy from the Point of View of Adlerian Psychology.” In. H.M. Ruitenbeck (Eds) Group Therapy Today Styles, Methods and Techniques, New York:Atherton Press. Inc.

Duyan V. (2007) Gruplarla sosyal hizmet. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları.

Duyan V. (2012). Sosyal Hizmet: Temelleri, Yaklaşımları, Müdahale Yöntemleri.

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Yayın No: 20. Ankara.

Geçtan, E. (1993). Psikanaliz ve Sonrası. İstanbul:Remzi Kitabevi 5.Basım.

George, R.L. ve D.Dustin (1988). Group Counseling Theory and Practice. New Jersey, Prentice Hall.

Güleç, C. (1993). Psikoterapiler. Ankara: Hekimler Birliği Yayını.

Johnson L.C. (1998). Social work practice: A generalist approach. USA: Allyn and Bacon.

Kirst-Ashman, K. ve Hull, G.H., (1999). Understanding Generalist Practice. Chicago:

Nelson-Hall Publishers.

Lindzey, G. (1973). Theories of Personality. New York: John Willey.

Mavili Aktaş A. (2001). Küçük gruplar: Dinamikleri ve süreci. Ankara: Mustafa Kitabevi.

Miley K.K., O’Melia M. ve DuBois B. (1998). Generalist Social Work Practice Empowering Approach. Boston: Allyn Bacon.

Nelson-Jones, R. (1982). Danışma Psikolojisi Kuramları.(Çev: F.Akkoyun, V.Duyan ve diğ.) Cassel Educational Ltd.

Northen, H. ve Kurland R. (2001). Social work with groups. New York: Columbia University Press.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21

Özer, A.K. (1993). Duygusal Gerilimle Başedebilme. İstanbul: Varlık Yayınları Patterson, C.H. (1973). Theories of Counseling and Psychotherapy. NewYork:

Harper and Row.

Payne, M. (1991). Modern Social Work Theories. The Macmillan Press. Hong Kong.

Rose, S. (1971). “Horney Concepts in Group Psychotherapy.” In. H.M. Ruitenbeck (Eds) Group Therapy Today Styles, Methods and Techniques, New York:

Atherton Press. Inc.

Spotnitz, H. (1971). “Comparison of Different Psychotherapy” In.H.I. Kaplan ve B.J.Sodock (Eds) Comprehensive Group Psychotherapy, Baltimore: The Williams and Wilkins Comp.

Stephenson, F.D. ( 1975). Gestalt Therapy Primer. Springfield, Il: Charles C.Thomas.

Tomas G. (2010). Social Work Intervention with Individuals and Groups. New Delhi:

IGNOU The People’s University.

Zastrow, C. (1993). Social Work with Groups. Chicago: Nelson-Hall Publishers.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22

İÇ İN DE KİL ER

• Görev Grupları

• Tedavi Grupları

• Diğer Gruplar

HED EF LER

• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;

• Görev, tedavi ve diğer grupları bilebilecek ve müracaatçıların özelliklerine göre hangi grupların uygulanabileceği konusunda farkındalık kazanabileceksiniz.

ÜNİTE

6