• Sonuç bulunamadı

Umudun aşılanması ve korunması tüm psikoterapirde can alıcı önemdedir.

Diğer tedavi edici etmenlerin etkili olması için terapide yalnızca umut yeterli değildir, fakat tedaviye güven kendi başına tedavi edici olarak etkili olabilir. Çeşitli araştırmalar, terapiden önceki yüksek yardım beklentisinin olumlu terapi

sonucuyla önemli biçimde ilişkili olduğunu göstermiştir. İnançla iyileştirme ve plasebo tedavisinin –bütünüyle inanç ve umut aracılığıyla yürütülen terapiler- ekinliğiyle ilgili muazzam veri bulunmaktadır.

Grup öncesinde yüksek başarı, umut ve inanç beklentisi, bu durumun gruptaki pozitif çıktı ile ilişkili olduğunu gösterir. Diğer bir ifadeyle grup, iyileşme

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

sürecinin farklı evrelerinde olan danışanlardan meydana gelir. Dolayısıyla sorunlarıyla başa çıkabilen veya iyileşmekte olan danışanları görmek, işin henüz başında olanlara umut verecektir.

Grup uygulayıcıları, grup üyelerinin grubun işe yararlığına duydukları inanç ve güveni artırmak için ne mümkünse yaparak bu etkenden yararlanabilir. Bu görev grup başlamadan önce grup liderinin olumlu beklentileri teşvik ettiği, olumsuz düşünceleri yok ettiği ve grubun tedavi edici özellikleri hakkında açık ve güçlü açıklamalar yaptığı grup öncesi yönelimde başlar.

Grup uygulaması olumlu beklentilerin genel iyileştirci etkilerinin yanı sıra grup formatı açısından benzersiz olan bir umut kaynağından da yararlanır. Tedavi grupları değişmez bir biçimde bir başa çıkma-çökme sürekliliği boyunca farklı noktalarda bulunan bireyleri kapsar. Her üye, grup müdahalesinin sonucu olarak düzelme kaydetmiş – çoğu kez benzer sorunları olan – diğerleriyle sürekli bağlantı halindedir. Grup üyelerinin uygulama sürecinin sounda başkalarının düzelişini gözlemleme grup üeyeleri için çok önemlidir.

Umut aşılama, grubun başlangıcındaki en önemli süreçtir. Gruba hazırlık döneminde grup terapistinin kazanımları konusunda grup üyelerini bilgilendirmek umudu arttırır. Umut aşılama, grubun iyileştirici gücüne olan inanç ve

öngörülerden güçlenir. Terapi başlamadan umut aşılamanın da iyileştirici etkisi başlar.

Grup ve grubun olumlu sonuçlar doğması beklentisi ile bütünleşen üyeler amaçları hakkında optimistik olabilirler ve bu amaçlara doğru hareket ederler.

Diğer insanların aynı sorunları yaşadığını ve onlarla başa çıkmada başarılı olduklarını görürler.

Grup liderlerinin bu etmeni kullanmaktan asla geri kalmaması, belli bir sıklıkta üyelerin kaydettiği düzelmeye dikkat çekmelidir. Grup liderinin grubu sonlandırmış üyelerden devam eden düzelmeleri hakkında bilgilendirici haberler aldığından bu bilgiyi grup üyeleriyle paylaşmalıdır. Tedavi grubunun eski üyeleri aralarına yeni, kuşkucu üyeler katıldığında kendiliklerinden tanıklıklar aktararak çoğu kez bu görevi üstlenir.

Araştırmalar grup liderlerinin kendilerine ve gruplarının etkililiğine

inanmasının yaşamsal ölçüde önemli olduğunu kanıtlamaktadır. Grup liderinin grup üyeleriyle yaptığı ilk bireysel görüşmelerde bu inancını paylaşması ve iyimserliğini onlara aşılamaya çalışması uygun olacaktır. Kendine yardım gruplarının çoğu umut aşılamada büyük önem taşımaktadır. Bu tür grup toplantılarının büyük bir bölümü onay ve takdire dayanmaktadır. Her toplantıda grup üyeleri potansiyel olarak gerilim dolu olayları anlatmalarına rağmen, kendi yöntemleri uygulandığında gerilimin azaldığı gözlenmektedir. Grup üyeleri kendileriyle aynı acıyı yaşamış ve

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

aynı yoldan geçmiş biri tarafından en iyi biçimde anlaşılabilecekleri yolunda güçlü bir beklenti geliştirmektedir.

Kısaca belirtmek gerekirse, müracaatçılar genelde tedaviye ümitsizlik duygusu ile gelirler. Sosyal hizmet uzmanları genelde duygusal ve fiziksel olarak düşük seviyelerde bulunan müracaatçılar ile karşılaşırlar. Gruplar, üyelerin umutlu hissetmesine yardımcı olmalıdır. Umut ve değişim beklentisi güçlü terapötik faktörlerdir. Aslında umut placebo etkisi içinde oldukça faydalıdır. İnsanlar pozitif olduklarında ve değişebileceklerine inandıkları zaman gerçektende iyileşip

değişirler. Umut aşılama değişim ve amaçların belirlenmesi için önemli bir süreçtir.

Evrensellik

Birçok grup üyesi benzersiz bir perişanlık içinde oldukları, bir tek kendilerinin kesinlikle ürtücü ve kabul edilemez sorunları, düşünceleri, dürtüleri ve fantezileri olduğu yolunda huzursuz edici düşüncelerle gruba katılır. Çoğu grup üyesi

olağandışı şiddette yaşam gerilimlerine uğradığı ve düzenli aralıklarla bilinçdışından sızan ürkütücü malzemeyle kuşatıldığı için bu nosyonda gerçek payı vardır. Şöyle ki birçok grup üyesi aşırı toplumsal tecrit nedeniyle daha fazla tek olma duygusuna kapılmış olabilir. İçinde bulunduğu bireylerarası zorluklar derin dostluklar kurma olasılığını engellemektedir. Bu tip kişiler günlük yaşamlarından diğerlerinin benzer duyguları ve deneyimleri hakkında bir şey öğrenemez ya da sırlarını diğerleriyle paylaşarak onlar tarafından kabul gören biri olma fırsatını yakalayamaz. Tedavi grubunda, özellikle erken evrelerde, grup üyesinin teklik duygularının giderilmesi güçlü bir rahatlama kaynağıdır. Grup üyeleri, grubun diğer üyelerinin kendininkine benzer endişelerini işittikten sonra duygularını çevreyle bağlantılı olarak daha fazla aktarır ve süreci bir “insanların arasına hoş geldin” deneyimi olarak tanımlayabilir.

“Bu sorunda yalnız değilsin”, “böyle sorunları bir tek sen yaşamıyorsun”. Bu iki cümle aslında insanların birçoğunun aynı sorunları yaşayabileceğini ve hiçbir deneyimin diğer insanların yaşadıklarının dışında olamayacağını açıklamaktadır.

Başkalarının deneyiminin tamamen dışında bir insan eylemi ya da düşüncesi yoktur. Grup üyeleri, diğer grup üyelerinin her zaman için yardım elini uzattıkları ve böylesi çoğu eylemi kendi olanakları çerçevesinde kabullendikleri gözlenmektedir.

Yardımın bu biçimi grup uygulamasıyla sınırlı değildir. Evrensellik genel olarak karşılıklı onaylama fırsatının daha az olmasına rağmen bireyle sosyal hizmet müdahalesinde de rol oynar. İnsana ait sorunların karmaşıklığına rağmen belli ortak değer ölçütleri son derece açıktır ve bir tedavi grubunun üyelerinin benzerliklerini algılamaları uzun sürmez. Bu benzerlikler arasında temel bir yetersizlik inancı, bireylerarası derin yabancılaşma duygusu ve çeşitli cinsel sırlardır. Profesyonel yardım alanlar ile almayanlar yukarıda sayılan temel kaygılar

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

bakımından benzerlik taşır. Bununla birlikte grup üyeleri kendi değer duyguları ve diğerleriyle ilişki kurma becerileri hakkında derin bir endişe yaşamaktadır.

Benzer duyguların ve zorlukların ortak olduğunu fark etmek üyelerin yalnızlık duygularını azaltır. Diğer insanlarında zorluklar yaşadığını fark etmek, kendine güven ve ortak güven duygularını arttırır. Böylece insanlar sorunlarına rağmen sevilebilir ve değerli olduklarını hissederler. Üyeler, kendilerine zorluklar yaşatan duygular ve deneyimlerle baş eden kişilerin sadece kendileri olmadığını keşfeder.

Bu keşifler ile olaylar daha az korkutucu hale gelir ve davranış kontrolü mümkünleşir.

En temel sır insanların “yetersizlik duygusu” ile bütünleşip sorunlarıyla birlikte çıkmaza sürüklenmesidir. Dolayısıyla evrensellik aşamasında, ilk kez grup deneyimi olan ve gruba yeni katılan insanlar yalnız olmadıklarını ve kendilerine ait problemlerin tek ve benzersiz olmadığını, bu problemlerin diğer insanlar tarafından yaşanıldığını veya yaşanılabileceğini öğrenirler. Bu bilgi ise grup sürecindeki

insanlara büyük bir güven duygusu vermektedir. Bundan dolayı aynı sorunları yaşayan bireylerden oluşan bir gruba katılmak, insanların başına gelen şeylerin veya duyguların anormal olmadığını ve bu duyguları yalnızca onların yaşamadığını fark etmelerini sağlamaktadır.

Kontrolsüz yemek yiyenler, cinsel taciz kurbanları, madde bağımlıları gibi özel gruplar, gizliliğin kendileri için özellikle önem taşıdığı ve tecrit edilme

etmeninin evrenselliğe büyük bir vurgu yaptığı bireylerden oluşur. Ender durumlar dışında grup üyeleri yalnız olmadıklarını ve diğerlerinin aynı ikilemleri ve yaşam deneyimlerini paylaştığını keşfedinci büyük bir rahatlama gösterir. Grup üyeleri başlarına gelenden sorumlu olmayan ve kendileri gibi derin bir utanç, suçluluk, öfke ve kirlenme duygusu yaşayan diğer üyelerle karşılaşabilir.

Diğer tedavi edici etmenler gibi, evrenselliğin de keskin sınırları yoktur, diğer tedavi edici etmenlerle iç içe geçer. Grup üyeleri diğerleriyle benzerliklerini

algıladıkları ve en derin endişelerini paylaştıkları ölçüde ortak katarsisten yararlanır ve diğer üyelerden olası en fazla kabulu görürler.

Sonuç olarak evrensellik ya da “hepimiz aynı gemideyiz” olgusu bireyler ve gruplar için önemlidir. Evrensellik, kişinin bir bütünün parçası olarak hissetmesine, sorunlarının birçok kişide daha olduğunu anlamasına ve yalnız olmadıklarını

anlamasına yardımcı olan bir kavramdır. Evrensellik düşüncesi grup üyelerinin daha az utanç duygusu hissetmelerine yardımcı olur. Genellikle grup üyeleri

başarısızlıklarının sadece kendilerine özgü olduğuna ve sırları ve acılarıyla beraber dışlanmış olduklarına inanırlar. Grup üyelerinin ortak sorunlarını ve endişelerini paylaşmalarına yardımcı olmak sadece bireyler için değil bir grup birliği oluşturmak için de önemli bir adımdır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5