• Sonuç bulunamadı

Bireylerarası öğrenme geniş ve karmaşık bir tedavi edici etmendir. Bireyle sosyal hizmet müdahalesindeki içgörü, aktarım yoluyla çalışma ve onarıcı duygusal deneyim gibi tedavi edici etmenlerin grup tedavisindeki benzerlerini ortaya koyar.

Bireylerarası öğrenmede bireylerarası ilişkiler, onarıcı duygusal deneyim ve toplumsal mikrokozmos olarak grup önemlidir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

Gruplar, çoklu bakış açılarının paylaşıldığı dinamik bir ortam sağlar. Üyeler birbirlerini duyguları, fikirleri ve gerçekleri karşılaştıran birer kurul gibi görür. Kendi akranlarından gelen geribildirimler kişiler için uzmandan gelenden daha içten ve açıktır. Grup, ilişkilerle ve diğer psikososyal sorunlarla değişik baş etme

yöntemlerinin denendiği korunan bir gerçeklik haline gelir.

İnsan toplumda yaşayan sosyal bir hayvandır. Grup, düzeltici duygusal deneyimler sağlamak için gerekli iyileştirici faktörler sağlayan bir sosyal evren olarak çalışır. Grup üyeleri, kendini gözlemleme ve onaylama yoluyla kişilerarası davranış farkındalığına erişir. Grup, geribildirim ve teşvik yolu ile üyelerin işlevsel olmayan sosyal/kişilerarası davranışlarını görmelerine yardım eder ve değişim için destekleyici çevre sağlar. Bireylerarası öğrenme yoluyla grup üyeleri diğer üyelerle etkileşime geçerek ve gruptan ve terapistten geri bildirim alarak kendisini daha iyi anlar.

Grup üyeleri diğerlerinden elde edilen geribildirim ve içgözlem yoluyla kendi bireylerarası davranışlarının önemli yönlerinin, kendi güçlerinin, sınırlarının, bireylerarası çarpıtmalarının ve diğer insanların istenmeyen tepkilerine yol açan uyumsuz davranışlarının farkına varırlar.

Önemli kişilerin düşünceleri doğrultusunda oluşan kendine saygı süreci tüm gelişim boyunca devam eder. Toplum dışı kalmış kişilerin bir başka ifadeyle bireylerarası gereksinimleri neredeyse bütünüyle sıfırlanacak kadar itilmeye alıştıkları düşünülen bireylerin toplumsal gereksinimleri vardır. Ayrıca diğerleri tarafından kabul görme ve başkalarıyla etkileşime girme gereksinimi güç, şöhret ve zenginlik gibi şans açısından zıt kutuplarda bulunan insanlar arasında fark

göstermez.

Grup bir “sosyal evren” olarak işlev görür ve dışardaki ortamın minyatürüdür. Grupta üyeler, diğer üyeler ve danışmanın da yardımıyla sorunlarının nelerle ilişkili olduğunu görür. Geribildirimler ve kendini gözleme yoluyla bireylerarası ilişkilerde güçlü ve sorunlu yönler, sınırlar, çarpıtmalar, uyumlu olmayan tepkiler görülür.

Ruhsal hastalığın dengesiz bireylerarası ilişkilerden çıktı kavramı,

bireylerarası çarpıtmaların değiştirilmesinde konsensus yoluyla geçerliliğin rolü, Biz yalnızca çevremizdekilerden anlayış bekleyen, sürü halinde yaşayan hayvanlar değiliz, kendi cinsimiz tarafından olumlu bir şekilde dikkate alınmak için doğuştan bir eğilimimiz vardır. Topluluk içinde boşlukta kalma ve diğer üyelerce mutlak biçimde dikkate alınmama kadar acımasız bir ceza

tasarlanamaz.

William James

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

tedavi edici sürecin bireylerarası ilişkilerin uyuma yönelik olarak değiştirilmesi biçiminde tanımlanması ve insanın toplumsal gereksinimlerinin süregelen doğası ve gücü gibi konuların grup tedavisindeki tedavi süreçleriyle yaşamsal ilgisi vardır.

Grup uygulamasında duygusal deneyimin önemi ve grup üyesinin gerçekliği sınayarak bireylerarası ilişkilerindeki tepkilerinin uygunsuzluğunu keşfetmesi grup tedavisinde de bireyle sosyal hizmet müdahalesindeki kadar önemlidir. Gerçekte grup ortamı onarıcı duygusal deneyimin oluşturulmasında daha fazla fırsat sunduğu için büyük bir olasılıkla daha önemlidir. Bireysel ortamda müracaatçı-uzman ilişkisinin sınırlılığı ve gerçekdışılığı nedeniyle onarıcı duygusal deneyim değerli olduğu oranda oluşması da zordur.

Kardeş çekişmesi, liderlerin ya da grubun dikkatini çekmek için rekabet, baskın olmak ya da konum elde etmek için verilen savaş, cinsel gerilimler, paratasik çarpıtmalar, üyeler arasındaki sosyal sınıf, eğitim ve diğer farklılıklar grup sürecinde meydana gelen duygusal deneyimlerin kaynakları arasında yer alır. Grup sürecinde ham duygunun anımsanması ve ifade edilmesi yeterli değildir. Bu durumun gerçekleşebilmesi, yani onarıcı bir duygusal deneyime dönüşmeleri için grup üyelerinin grubu bu gerilimlerin açıkça ifade edilmesine izin verecek kadar güvenli ve destekleyici olarak hissetmesi ve gerçekliği etkili biçimde sınamaya izin verecek derecede bağlanma ve dürüstlük bulunmalıdır.

Serbest etkileşim özellikleri gösteren bir grup, bazı yapısal sınırlanmalarla birlikte zamanla, katılımcı üyelerin toplumsal mikrokozmosuna dönüşecektir.

Yeterli zaman verildiğinde grup üyeleri kendileri olmaya başlayacaktır. Grup üyeleriyle tıpkı kendi toplumsal ortamlarındaymış gibi ilişki kuracak, grupta alışageldiği bireylerarası evreninin aynısını yaratacaktır. Başka bir deyişle, grup üyeleri bireylerarası uyumsuz toplumsal davranışlarını kaçınılmaz olarak grupta da göstermeye başlayacaktır.

Grup üyesi ve grup çevresi arasında zengin ve ince bir etkileşim vardır.

Üyeler kendi mikrokozmoslarını biçimler, bu da sırasıyla her birinin savunmacı davranışını zayıflatır. Kendiliğinden etkileşim ne kadar fazla olursa toplumsal mikrokozmosun gelişmesi o denli hızı ve sahici olacaktır ve bu du tüm grup üyelerinin ortak sorunlarının ortaya çıkması ve konuşulması olasılığını artırır.

Küçük grup yalnızca üyelerin uyumsuz davranışlarının açıkça sergilendiği toplumsal mikrokozmos sağlamakla kalmaz, aynı zamanda davranışının anlam ve dinamiklerinin büyük bir berraklıkla sergilendiği bir laboratuar haline gelir. Lider yalnızca davranışı değil, tetiği çeken olayları ve bazen, daha da önemlisi,

diğerlerinin beklenen gerçek tepkilerini görür.

Toplumsal mikrokosmoz kavramı iki yönlüdür. Davranışın dış görünümü grupta belirgin hale geçmekle kalmaz, grupta öğrenilen davranış sonuçta grup üyesinin toplumsal çevresine taşınır ve grup üyesinin grup dışındaki bireylerarası

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

davranışlarında değişiklikler ortaya çıkar. Uyumsal bir sarmal önce grup içinde, sonra dışında harekete geçer. Bir grup üyesinin bireylerarası çarpıtmaları azalırken olumlu karşılığı bulunan ilişkileri biçimlendirme gücü artar. Toplumsal kaygı azalır, öz-saygı artar, kendini gizleme ihtiyacı yok olmaya başlar. Diğerleri bu davranışa olumlu tepki verer ve bu kişiye karşı daha fazla onay ve kabul gösterirler. Bu durum öz-saygıyı daha da yükseltir ve değişimi daha da cesaretlendirir. Sonuçta uyumsal sarmal profesyonel tedavinin gerekmediği ölçüde özerklik ve etkinlik sağlar.

Bireyler arası öğrenme yoluyla grup üyeleri insanlarla ilişkilerinde nasıl olduklarını ve ne şekilde davrandıklarını ve davranışlarının başkaları üzerinde nasıl etki bıraktığını görmeye başlar. Ayrıca bireyler öğrendikleri yeni davranışları grup dışına da taşır ve başkalarının kendi davranışları hakkında ne düşündüğünü de öğrenir.

Sonuç olarak gruplar bireylerarası öğrenme için laboratuardır. Grup üyeleri, başkaları ile ilgili devam eden rolleri, değerleri ve ihtiyaçlarını tekrardan öğrenme sürecine dâhil olurlar. Grup üyeleri yeni sosyal yetenekler oluşturma ve diğerleri ile olan ilişkilerinde yeni ihtiyaç karşılama yöntemleri geliştirme şansını elde ederler.

İnsanlar değişmek için çabalarken grup, bireylerin yeni davranma ve bulunma yöntemlerini denemeleri için mükemmel bir yer haline gelir. Resmi ve resmi olmayan geribildirimler, üyelerin grup dışındaki dünyada da kullanabilecekleri çok değerli bilgilerdir. Bireylerarası öğrenmeyi cesaretlendirmek isteyen grup lideri deneyleri ve yapıcı geribildirimleri kullanmalıdır.

Grup Bağlılığı

Tanımlama açısından bağlılık üyeler için gruplarının ya da diğer üyelerin çekiciliği anlamına gelir. Bağlılık niteliği olan bir grubun üyeleri, diğerlerini kabullenen, destekleyici ve grupta anlamlı ilişkileri biçimlendirmek isteyen

kişilerdir. Bağlılık grup uygulamasının başarılı biçimde sonuçlanmasında önemli bir etmen olarak görünmektedir. Kabullenme ve anlayış durumlarında üyeler

kendilerini daha fazla araştırmak ve dışavurmak isteyecek, kendilerinin o ana dek kabullenilmemiş yönlerini fark edecek ve bütünleyecek ve diğerleriyle daha derinden ilişki kuracaklardır. Özsaygısı grup üyesinin bağlılık geliştirmiş gruptaki rolünden büyük ölçüde etkilenir. Üyelerin grupta saygı görmeleri için gerekli olan toplumsal davranış, bireyin grup dışındaki uyumu için de gereklidir.

Bağlılık, bir grubun üyeleri için sahip olduğu cazibe olarak tanımlanır. Diğer bir ifadeyle grupta bizlik duygusunun oluşmasını sağlayan etkileyici güç olarak tanımlanabilir. Bir gruptaki bağlılık müracaatçı ve danışman arasındaki uyum ya da ilişki ile benzerdir. Grup tarafından gösterilen kabul ve destek, bir üye özel

duygusal deneyimlerini paylaştığında güçlü bir iyileştirici kuvvet oluşturabilir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

Üyelerin ortak kabulü ve gruba olan adanmışlık, grubu üyeleri için çekici hale getirir. Üyeler kendileri için bir anlam ifade eden bir grubun içinde oldukları zaman diğer üyelerden ve grubun normlarından etkilenirler. Üyeler ortak yardım

sağladıkları zaman bazen sosyal açlık olarak tanımlanan ve temel insan ihtiyacı olan ait olma ihtiyacı karşılanmış olur.

Yüksek düzeyde grup bağlılığı olan gruplar daha iyi katılım ve daha az değişim gösteren, daha sabit gruplardır. Bu sabitliğin başarılı uygulama için yaşamsal önemi bulunmaktadır. Bağlılık grupta kendini açmaya, risk almaya ve çatışmaların yapıcı biçimde dışavurumuna yardımcı olur.

Sonuç olarak grup bağlılığı yoksa sorun var demektir. Grup bağlılığı, grup üyelerinin kendilerini aynı takımda hissetmesidir. Bağlı gruplarda farklılıklar fark edilir ve kabullenilir. Bağlı bir grup neredeyse bir aile gibidir. Sorun olduğunda diğer üyeler öteki için orada olmalıdır. Uzmanlar grup bağlılığını, destekleyici davranışları geçerli kılarak, sıcak ve empatik bir tavır takınarak, zarar verici davranışlarla olumlu bir şekilde yüzleşerek ve grup üyelerinin birbirlerine yardım etmesinin ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak gerçekleştirebilir.

Katarsis

Kullanılışının ardındaki mantik önemli ölçüde değişken olsa da katarsis, tedavi edici süreçte her zaman önemli rol üstlenmiştir. Sözcük Yunanca

“temizlemek” kökeninden üretilmiştir.

Grup, grup üyelerinin duygularını içinde tutmadan açığa vurabilmeleri için uygun bir ortam sağlar. Süreç, bireylerin (müracaatçı ve danışman) duygularını nasıl ifade edeceklerini öğrenmeleri için bireyleri teşvik eder. Bu süreçte grup üyelerinin farkındalığı artar ve bireylerde yoğun duygular ortaya çıkar. Çünkü bu süreçte bilinçaltına atılan, bastırılmış duygular ve yaşantılar hatırlanır. Diğerleri tarafından kabul edilen deneyimlerin, fikirlerin, duyguların ifade edilmesi veya boşalması gerginliği azaltır ve istenen amaçlara ulaşılması için çalışma enerjisi verir.

Duyguların açıkça dışavurumunun grubun tedavi edici süreci açısından yaşamsal öneme sahip olduğu kesindir ve bunun yokluğunda grup bozularak kısır bir akademik tartışmaya dönüşür. Ancak duyguların ifadesi yalnızca sürecin bir parçasıdır ve diğer etmenlerce tamamlanması gerekir. Duygusal dışavurumun yoğunluğu, son derece görecedir ve liderin bakışaçısına göre değil, her üyenin yaşantısal dünyasına göre değerlendirilmelidir. Duygunun görünüşte yumuşatılmış dışavurumu son derece kısıtlanmış bir birey için oldukça yoğun bir olayı temsil edebilir.

Sonuç olarak katarsis (yoğun duyguların boşalmasına izin vermek) grup içinde yapıldığında oldukça güçlü olabilir. Grup lideri olarak sizin grup dinamiklerini iyi anlamış ve grubun olumlu bir tepki verecek durumda olduğundan emin olmanız

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

gerekir. Üyelerden biri çok yoğun duygularını gösterirse grup lideri olarak kabullenme ve ne olursa olsun olumlu yaklaşma tavrınız ile model olmalısınız.

Uzman grubun yargılayıcı olarak yaklaşmamasına ve o kişiyi yaşadığı duygusal stresten kurtarmaya çalışmamasına odaklanmalıdır.