• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2. PRĐZREN TÜRKLERĐNDE GEÇĐŞ DÖNEMLERĐ

2.1. Doğum

2.1.2. Doğum Sırası

2.1.2.1. Doğumun Kolaylaşması

Kadınların doğum sırasındaki güçlüklerini gidermek, onların kolay doğum yapmalarını sağlamak için birtakım uygulamalar yapılmaktadır. Bu amaçla doğum sırasında, kadının saç örgüleri, düğümler çözülür, kilitli kapılar, sandıklar, kapalı pencereler açılır. Kolay doğum yapmış kadınlar gebe kadının sırtını sıvazlar, silah atılır, gürültü yapılır. Meryem ana eli ya da Fatma ana eli denen bitkinin koyulduğu sudan içilir. Bu bitki kurutulmuş haliyle suyun içine koyulunca açılmaktadır. Bu suyun içilmesinde onun açılmasını sağlayan gücünden hareket edilmektedir. Bütün bunlar dinsel- büyüsel içerikli uygulamalar olup, doğumu kazasız belasız gerçekleştirme amacına yöneliktir. Doğumun kolay geçmesi için su akıtma işlemi uygulanır. Dolu kaplar boşaltılır, çeşmelerin musluğu açılır, kolay doğum yapmış bir kadının avucundan su içilir. Suyun akması kolaylığın ve çabukluğun simgesi olarak düşünülmektedir. Kafesteki kuşları, kümesteki hayvanları serbest bırakmak gibi davranışlar ise kapalı bir yerden kurtuluşu simgelemektedir. Akan sudan geçmenin, muslukları açmanın doğumun kolaylığını ve çabukluğunu sağlayacağına inanılmaktadır (Örnek, 2000:139-141 ve Boratav, 1984:148-149).

Eski Türk inançlarında ve Anadolu’nun bazı bölgelerinde, silah atılarak kara iyelerin korkutulup kaçırıldıkları, böylece onların muhtemel zararlarından korunduğuna inanılır (Kalafat, 2000:158). Anadolu’nun birçok yerinde doğumu kolaylaştırmak için kapıya tuz serpilir. Gerek büyülerde, gerekse bunlarla ilgili inançlarda tuz kullanılır. Gelin

yeni evine gelirken babasının evinden aldığı tuzu beraberinde getirir (Gözaydın, 1991:26-28).

Kocaeli’nin Bağırganlı, Antaplı ve Safalı köylerinde doğumun güç olmaması, anne ve çocuk adına sağlıklı bitmesi için başvurulan bazı pratikler şunlardır: Hamile kadın doğumunun güç olmaması düşüncesiyle iki avlunun arasından geçmez. Doğum güç olur, göbek kordonu bebeğin boynuna dolanır inancıyla erkek çamaşırının üstünden geçilmez. Göbek kıvrık olur, doğumda zorluk çıkar diye ağaç üstünden atlanmaz. Doğum kolay olsun düşüncesiyle gebe kadın su üzerinden geçirilir. Böylece doğumun suyun akması gibi kolay olacağına inanılır. Doğum zor geçmesin diye hamile kadın kimsenin ayağının üstünden atlamaz. Hamile kadının üstünden de kimse atlatılmaz. Hamile kadın iki kişinin ortasına oturtulmaz. Hamile kadının orak biçmek, keten yolmak, fındık toplamak, hayvan beslemek gibi pekçok işi olduğundan hareket halinde olmasının doğumu kolaylaştıracağı düşünülmektedir (Altun, 2004:130).

Sivas’ın Divriği ilçesine bağlı Güneyevler Köyü’nde doğumun kolaylaşması için gebe kadının altına ısıtılmış “ölük” denen kil toprak koyulması, gebe kadına banyo yaptırılması, odada dolaştırılması gibi pratikler uygulanmaktadır (Türk, 1989:109). Anadolu'nun her yerinde doğum yaparken ölen kadın şehit sayılmakta ve cennete gittiğine inanılmaktadır. Bu inanış Urfa’da da canlılığını korumaktadır (Nahya, 1984:79).

Đlk doğuma Yakutlar da büyük önem vermektedir. Doğum günü yaklaşınca erkek ormana gider ve bir kayın ağacı keser. Bu ağaçtan bir buçuk arşın uzunluğunda üç kazık hazırlar. Bunlar bir tek kayın ağacından alınmaktadır. Kiler, evdeki sandıklar hep açık bırakılır (Đnan, 2006:168).

Cezayir’de, akraba ve komşular, doğum yapacak kadının evinde toplanır. Doğum beklenirken söylenen şarkılarda ailenin sevincine herkesin katıldığı gösterilir. Şairlik yeteneği olan kadınlardan biri topluluğun duygularını dile getirir. Diğer kadınlar da ona eşlik eder. Doğan çocuk, hayır dualarla karşılanır. Çocuğa Allah'tan uzun ömür istenir. Anneyi mutlu etmek için de onun iyi nitelikleri sayılır (Rayman, 2000:49). Kırgızlar’da doğum saati yaklaşınca kadınlar hamile kadının evine toplanır. Tecrübeli bir kadın ebe görevi yapar. Doğumun kolay olması için çadırın tam orta yerine (ateş

yakılan yerine) bir direk yerleştirilerek ona bir urgan bağlanır. Urganın bir ucu duvara bağlanıp lohusanın koltukları altından geçirilir. Böylece kötü ruhlardan kadının korunduğu inanılır (Đnan, 2006:169).

Azerbaycan Quba’da, doğumunun kolay geçmesini isteyen kadın, aşerdiği dönemde tavuklara eteğinde yem verir. Gelinin annesi ve ocaklı olarak bilinen kişiler doğum için yardıma çağrılır. Allah’tan yardım istenir. Kadının boyun bağı, saçları, evdeki kilitli yerler açılır. Doğum başlamadan, bir kaba un dökülür. Hamile kadın elini una sokar. Orada bulunanlar gelinin elini kürekle dışarı çekerler. Gelinin kaynanası veya annesi kadını iki defa Kur’an-ı Kerim’in altından geçirir. Kadın geçerken “Kur’an senin yardımcın olsun” denir. Doğum güçleşirse gelinin annesi veya kaynanası taşı alır yere vurup, parçalar. Bunu yaparken “Bu taş parçalansın benim çocuğum serbest olsun” denir (Balıkçı, 1999:5-6).

Özbek Türkleri'nde doğumun çok zor olması halinde bir tavuk alınır, üç defa annenin etrafında dolandırılır. Sonra kesilen tavuğun kanı annenin alınana sürülür (Kalafat, 2007:59).

Prizren’de, zamanı geldiği halde doğum meydana gelmezse, annenin doğum yollarının kapanık olduğuna inanılır. Bu durumun düzelmesi için, kadın köprüden geçirilir ve gördüğü çeşmeden su içirilir. Bu pratikleri yerine getiren kadının suyun akması gibi kolaylıkla doğum yapacağına inanılır (K34, K37, K54, K55).

Prizren’de bulunan Tezcir Baba Türbesi’ne gömlek götürülür. Türbeden getirilen gömlek hamile kadına giydirilir (K17, K42, K54).

Doğum yapılan odada Kur’an-ı Kerim bulundurulur (K33, K34, K35, K36).

Doğumun kolay geçmesi için evde bulunan sandıklar, dolaplar, kilitler açılır (K37, K43, K47, K54, K55).

Anahtarı kaybolmuş olan bir kilit bulunur ve suya atılır (K37, K43, K47, K54, K55). Geciken doğumu hızlandırmak için “Fatıma ana eli” denilen bitki suya atılır, bu bitki açılınca bu su gebe kadına içirilir (K4, K17, K48, K55).

Doğum yapılan odaya daha önce doğum yaparken çocuğu ölen kadınlar ve hamile kadınlar alınmamaktadır (K37, K43, K47, K54).

Herkese iyiliği dokunan kadınların doğumlarının kolay geçeceğine, sevilmeyen kadınların doğumunun zor geçeceğine inanılır (K37, K43, K47, K55).

Hamile kadının doğum sırasında karşılaşabileceği güçlükleri ortadan kaldırmak ve doğumun kolay geçmesini sağlamak amacıyla yerine getirilen pratikler, genel olarak dinsel-büyüsel içeriğe sahip uygulamalardır.

Doğumun kolay geçmesi için hamile kadının akan suyun üzerinden geçmesi, su içmesi gibi pratikler su kültüyle ilgili pratiklerdir. Suyla ilgili pratikler Anadolu’da ve Prizren’de canlılığını koruyan ortak uygulamalardır.

Doğum sırasında kilitlerin açılması, kadının saç örgülerinin çözülmesi, kapıların açılması gibi pratikler ise büyüsel içeriğe sahip uygulamalardır. Kilit açmak ve kilit kapamak halk inançlarında düzgün giden işlerin ters dönmesi ve ters giden işlerin düzelmesi inancından kaynaklanmaktadır. Temelinde Gök-Tanrı inanç sisteminin Demir Kültü vardır.