• Sonuç bulunamadı

Diadokhos’lar Döneminde Bölge ve Mısır

6.Hafta e-Ders Kitap Bölümü

MISIR’DA MAKEDON EGEMENLİĞİ

1.2. Diadokhos’lar Döneminde Bölge ve Mısır

Büyük İskender’in 323’te Babil’de ölümünden sonra tahta vâris bırakmaması nedeniyle

imparatorluğun başına kimin geçeceği belirlenemedi. Bu belirsizlik nedeniyle kısa bir süre sonra taht kavgası başladı. İskender’e en yakın olan komutanlar, imparatorluğun başına geçmek ya da belirli

bölgelerde yönetimi ele almak için birbirleriyle mücadeleye başladılar. Çok geçmeden, “Diadokhlar” adı verilen İskender’in ardılları, yani ona yakın olan komutanlar, Babil’de bir Devlet Konseyi oluşturarak, imparatorluğun yönetim biçiminin nasıl olacağı konusunu belirlemeye çalıştılar.

İskender’in hamile karısı Roksane’nin doğuracağı çocuğunun erkek olması halinde, toplanan devlet konseyi onu kral seçecekti. Ancak o zamana kadar imparatorluğun başına vekâleten İskender’in komutanlarından Perdikkas atandı. Çok geçmeden Roksane Aleksandros-IV ismi verilen bir erkek bebek dünyaya getirdi. Bundan böyle tahtın meşru mirasçısı olan Aleksandros veya üvey oğlu Arrhidaios

büyüyünceye kadar Devlet Konseyi, Krallık topraklarının yönetimini komutanlar arasında bölüştürdü. Bu ilk paylaşıma göre Krallık ordusunun ve Asya’nın yönetimi Perdikkas’a, Makedonya ve Yunanistan Bölgesi Krateros ve Antipatros’a, Büyük Firigya, Likya ve Pamphylia bölgesi Antigonos’a, Çanakkale Boğazı ve civarı Leonnatos’a, Lidya Bölgesi Menandros’a, Trakya Bölgesi Lysimakhos’a Kilikya Bölgesi Philotas’a, Suriye Bölgesi Laomedon’a, Kapodokya ve Papligonya Bölgesi Eumenes’e, Mısır ve Çevresi ise Ptolemaios’a verildi. Seleukos ise şimdilik bu paylaşımın dışında bırakılarak Perdikkas’ın sağ kolu olarak, Süvari

Birliği’nin komutası verildi.

Ancak çok geçmeden özellikle Perdikkas’ın güçlenmesi diğer komutanları fazlası ile rahatsız etti.

İlk mücadele Büyük İskender’in naaşı üzerine oldu. Perdikkas, cesedi Makedonya’ya götürmek istemişse de Ptolemaios, Babil’de bulunan cesedi İskender’in sözde vasiyeti üzerine Memfis’te alıkoyarak ve

İskenderiye’de bir anıtmezar inşa ettirmeye başladı. Böylece Diadoklılar arasındaki ilk sürtüşme başlamış oldu. Buna ilaveten Ptolemaios’un P bir iç savaş yaşayan Kyrene’nin yardım isteğine Asya’nın ve ordunun komutanı Perdikkas’tan iznini almadan cevap vererek Kyrene’e askeri bir birlik göndermesi üzerine M.Ö.

321 Mısır’a girmişse de Memfis yakınlarında kendi subayları tarafından öldürülmüş ve ordu Ptolemaios’un emrine girmiştir. İmparatorun vekilinin ölmesi üzerine M.Ö. 321’de Suriye’de yeni bir devlet konseyi

toplanmıştır. Buna göre; Antipatros imparator vekili; Antigonos ise Asya’daki büyük ordunun komutanı olurken, Seleukos, Babil Satraplığı’nı Ptolemaios da Mısır ve Kyrenaika’ bölgesini kontrolü altına almıştır.

Fakat M.Ö. 319’da imparator vekili Antipatros’un ölümü üzerine Antigonos en güçlü kişi durumuna gelmiştir.

Bu durum üzerine Antigonos’a karşı Mısır’da Ptolemaios, Trakya’da Lysimakhos, Makedonya’da ise Kassandros, bir koalisyon oluşturdu. Seleukos da koalisyonda Ptolemaios’un yanında yer aldı. Dağılımdan memnun olmayan ve daha fazla pay isteyen müttefikler, M.Ö. 315’te Antigonos’a bu isteklerini bildirseler de Antigonos bu isteği reddedince, savaş başlamış oldu. Antigonos, Makedonya’daki Kassandros’a karşı savaş hazırlıkları yaparken, oğlu Demetrios ise güneydeki kanadı Ptolemaios’a karşı güçlendirmek için Suriye’ye doğru yöneldi. Bunun üzerine M.Ö. 312’de Ptolemaios, Demetrios’un üzerine yürümüş ve

Gazze’de yapılan Gaza Savaşı’nda Demetrios’u yenmişse de Gaza Savaşı’ndan sonra Diadokhlar arasındaki savaş devam etmiştir. Diadokhlar arasındaki mücadele Kassandros’un M.Ö. 311’de, İskender’in oğlu ve eşi Roksane’yi öldürtmesiyle iyice ateşlenecektir. Bundan böyle Büyük İskender’in İmparatorluğu tek bir kralın yönetiminde yürütülmesi politikası ortadan kalmıştır. Diadokhlar Gaza Savaşı’ndan sonra M.Ö. 305’te Ipsos ve M.Ö. 281’de Koripedion Savaşları gibi savaşlarda karşı karşıya geleceklerdir. Koripedion Savaşından sonra Seleukos’un, M.Ö. 280’de Ptolemaios Keraunos tarafından öldürülmesiyle artık İskender’in üniter devlet politikası tamamen ortadan kalkarak yerine Mısır’da, Ptolemaioslar, Ön Asya’da, Seleukoslar Makedonya’da, Antigonoslar güçlenmiştir.

Bu paylaşımdan kısa süre sonra kuzeyden gelen Kelt akınlarına karşı koymaya çalışan Ptolemaios Keraunos M.Ö. 279’de ölmüştür. Ardından M.Ö. 277’de Antigonos Gonatas ve M.Ö.273’de Antiokhos-I, Keltleri bozguna uğratmış ise de Keltler yine de Orta Anadolu’da yerleşmişlerdir. Bu tarihten sonra Anadolu’da Seleukos ve Mısır’da Pholemaios egemenliğinin devam ettiği görülmektedir.

2. PTOLEMAİOS KRALLIĞI DÖNEMİNDE MISIR (M.Ö.305- MS. 30)

Büyük İskender’in ölümünden sonra onun fethettiği ülkelerde Diadoklar tarafından kurulan Helenistik krallıklardan biri olan Ptolemaios hanedanı, Mısır’da MÖ 305 ile MS 30 tarihleri arasında

Makedonyalı General Lagus’un oğlu Ptolemaios tarafından kurulmuştur. Ptolemaios Makedonyalı Büyük

İskender’in somatophylax adı verilen 7 yardımcısından biridir. Büyük İskender, MÖ 323’de öldükten sonra komutanlar arasında İskender’in imparatorluğunu veliaht İskender’e devir edinceye kadar Mısır’da Ptolemaios satrap olarak göreve başlamışsa da generaller arasındaki karışıklıklar sonrası MÖ 305’de kendini bağımsız kral olarak ilan etmiştir. Ptolemaios, “Soter” (Kurtarıcı) lakabı ile birlikte Ptolemaios-I Soter olarak anılmıştır.

Mısır halkı Ptolemaios-I Soter ve sonradan tahta gelen Ptolemaios hanedanı hükümdarlarını bağımsız Mısır’ın firavunları olarak kabul etmiştir. Ptolemaios hanedanı kralları Mısır’ın MÖ 30’da Romalıların eline geçmesine kadar bölgede hâkimiyetlerini devam ettirmiştir.

Ptolemaios’un İskender’in ölümünden sonraki ilk faaliyetlerinden biri de İskender’in cesedini önce Memfis’e daha sonrada İskenderiye’de yaptırdığı anıt mezara gömmesidir.

Her ne kadar Ptolemaios Krallığı M.Ö. 305’de kurulduğu kabul edilse de M.Ö. 321’de “Triparadeisos Kararları” ile Ptolemaios’un bölgedeki egemenliği onaylanmıştır. M.Ö.305’e gelindiğinde ise Ptolemaios, diğer diadoklar gibi kendini Mısır’ın bağımsız kralı ilân etmiştir.

Büyük İskender’in kurduğu İskenderiye merkezli bir yönetimin izlendiği Ptolemaios Krallığı’nda Yunan ve Mısır sistemlerinin bir araya getirildiği görülmektedir. Yerli halkın desteğini sürdürmek için eski gelenekleri destekleyen Ptolemaios Kralları böylece Yunan ile Mısır kültürünün bir sentezini oluşturmuşlardır. Yunan-Mısır özelliği taşıyan yeni tapınakların yapımı Ptolemaios krallarını halkın

gözünde firavunlar kadar saygın duruma getirmiştir. Bunun sonucu olarak Mısır ve Yunan tanrıları, karma tanrılar olarak birleştirilmiştir.

Halkın desteğinin sağlanmasından sonra diadoklar arası mücadelelerde yer alan Ptolemaios Krallığı Filistin’i ele geçirip Aşağı Nubya içlerinde doğru genişlemiştir. Kirene, Kıbrıs ve Likya gibi bölgelerin dönemsel olsa da Ptolemaios Krallığının kontrolü altında

Ptolemaios Krallığının siyasi döneminde İlk üç kralın saltanatında Mısır’ın büyük bir gelişme

gösterdiği anlaşılmaktadır. Tarımda yılda iki kez ürün alınması sağlanacak gelişmeler sağlanmış, dış ticaret artmıştır. Mısır halkı ile Yunanlılar arasındaki ilişki sınırlı olduğu anlaşılan Ptolemaios Krallığında bu

rağmen hoşgörü ve refah seviyesinin yüksek olduğu görülmektedir.

İlk üç kraldan sonraki dönemlerde ekonomik siyasal alanda büyük bir gerileme yaşanmıştır. Hanedan içinde iç çekişmeler başlamış, halk içinde uzun bir süre bastırılamayan isyanlar çıkmıştır. Bütün bu

olumsuzluklar devam eden yüzyıllarda da devam etmiş MÖ 30’da Romalıların işgali ile Ptolemaios Krallığı sona ermiştir.

Ptolemaios Krallığı tarafından kurulan Mısır’da kurulan yönetim, bir Mısır modeline dayandırılmıştır.

Başkent İskenderiye her anlamda doğu coğrafyasına Yunan gücünün ve nüfuzunu gösteren bir simge olarak görülmüştür. Ünlü İskenderiye Feneri ve İskenderiye Kütüphanesi bu anlamda bu simgenin bir göstergesidir. Gerek Büyük İskender döneminde gerekse onun çizgisinde devam eden Ptolemaios Krallığı kültür ve sanatın, deniz ticaretinin, tahıl ve papirüs üretiminin önemli bir merkezi olmuştur.

Mısır dininde hayvanlara tapınmanın en fazla görüldüğü bir dönem Ptolemaios Krallığı dönemidir.

Yunan ve Mısırlı halkın ilgisini çeken bu kült simgeleri beraberinde dinsel törenlerin yapıldığı hayvan mumyalama dönemini getirmiştir.

Ptolemaios Krallığı döneminde heykelcilikte başlangıçta geleneksel özellikler görülürken daha sonra tam anlamıyla Yunan etkisi görülür. Ayrıca yöneticilerin halka yaptıklarını anlattığı Mısır hiyeroglifi, Mısır halk yazısı ve Yunanca yazdırılan taş yazıtlar bu dönemin dikkat çeken özelliklerindendir. Bu yazıtlardan en ünlüsü Ptolemaios-V Epiphanes dönemine ait olan Rosetta Taşı olarak bilinen resmi emir metnidir.

Ptolemaios Hanedanının tüm erkek hükümdarların Ptolemaios ismini taşıdıkları görülmüştür.

Kraliçe isimleri ise genellikle Kleopatra, Arsinoe veya Bernice şeklindedir. Ptolemaios hanedanının kurucu Ptolemaios-I Soter’den sonra en ünlü ve en son hükümdarı Kleopatra-IV‘dür. Kleopatra-IV önce Roma idarecileri olan Julius Sezar ile Pompey arasındaki politik mücadelelere karışmış ve sonra da Oktavianus ile Marcus Antonius arasındaki siyasal ve askeri savaşa sevgilileri olan Julius Sezar ve Marcus Antonius yanında katılmıştır. Roma Cumhuriyeti’nin Mısır’ı işgal etmesi ile intihar edip Ptolemaios Hanedanı’nın Mısır’daki varlığı sona ermiştir.

Ptolemaios hanedanı hükümdarlarının isimlendirilmesi yukarıda da bahsedildiği gibi aynı isimleri kullanmaları nedeniyle karışıktır. Yaşadıkları zamanda Ptolemaios hanedanına bağlı hükümdarlar sıra numaraları ile değil lakapları ile anılıp hitap edilmişlerdir ve bazen bunlar bile değişmiştir. Sonradan tarihçiler, özellikle Ptolemaios, Kleopatra ve Berenice adlı hükümdarlara ve kraliçelere sıra numaraları vermişlerdir. Ancak değişik nedenlerle değişik tarihçiler aynı hükümdarı değişik numaralarla anmıştır.

Ptolemaios Krallığı (M.Ö.305- M.S. 30) Ptolemaios I Soter

Ptolemaios-II Filadelfus Ptolemaios-III Euergetes Ptolemaios-IV Philopator Ptolemaios-V Epiphanes Ptolemaios-VI Philometor Ptolemaios-VI Neos Philopator

Ptolemaios-VIII Physcon Kleopatra-II Philometora Soteira

Kleopatra-III Philometor Soteira Dikaiosyne Nikephoros (Kokke) Ptolemaios-IX Lathyros

Ptolemaios-X I. Alexander Berenice-III, II Philopator Ptolemaios-XI, II. Alexander Ptolemaios-XII Auletes Neos Dionysos

Kleopatra-V Tryphaena Kleopatra-VII Philopator

Arsinoe-IV

Eskiçağın bu son asırlarında Mısır ülkesi ayrı bir siyasi varlık olmaktan çıkmış tam bir gerileme içinde eski medeniyetinin gölgesine sığınmıştır. Böylelikle gerçek kimliğini kaybeden Mısır Eskiçağ tarihi yabancıların hâkimiyetleri altında sona erecektir.

SONUÇ

Mısır Tarihinde önemli bir safha olan Makedonya dönemi, İskender’in bölgeye hâkim oluşu ve bıraktığı izler kavranmıştır. Pers egemenliğinden sonra Mısır’ da yayılan farklı kültürün etkileri değerlendirilerek, bu zengin mirasın önemi kavranmıştır. Ptolemaios Krallığı olarak Mısır’da Büyük İskender’in varisi Ptolemaios tarafından kurulan devletin varlığı ele alındı.

KAYNAKÇA

Alfred, C. 1944, The Egyptians, London

Amellie, K. 2009, Eski Çağ’da Yakındoğu, (çev. D. Şendil), İstanbul Arslan, M. 2007, Mithradates VI Eupator, İstanbul, 2007.

Bahar, H. 2011, Eskiçağ Uygarlıkları, Konya

Baines, J. - J. Malek 1986, Eski Mısır, (çev. Z. Aruoba - O. Aruoba), İstanbul.

Barich, E.B. 1998. People, Water and Grain: The Beginnings of Domestication in the Sahara and the Nile Valley.

Rome

Bevan E. 1972, A History of Egypt under the Potolemaic Dynastry, London.

Bosch, M. E. 1942, Helenizm Tarihinin Ana hatları I. Kısım. (çev. A. Erzen), İstanbul Bosch, M. E. 1943, Helenizm Tarihinin Ana hatları II. Kısım. (çev. S. Atlan), İstanbul Bosworth, A. B. 2005, Büyük İskender’in Yaşamı ve Fetihleri, Ankara

Bottéro, J. 2005, Eski Yakındoğu, (Sümer’den Kutsal Kitap’a ), Ankara.

Bradford, E. 1971. Akdeniz, İstanbul.

Brewer, D. J. -E. Teeter 2011, Mısır ve Mısırlılar (çev. N. Uzan), Ankara.

Briant P. 1996, Alexander the Great the Heroic Ideal, New York

Buze Ö. 1995, “Mısır Uygarlığı Hakkındaki Hurafeler ve Gerçekler”, Bilim ve Ütopya/18, İstanbul: 16-22.

Clark J. G. D. 1970, South-West Europe and North Africa, Cambridge Ancient History, Vol. I-1, Cambridge.

Davis, N. -C. M Kraay, 1980, The Hellenistic Kingdom Portrait Coins and History, London Desplancques, S. 2006, Antik Mısır, (Çev. I. Yerbuz), Ankara.

Diakov, V. -S. Kovalev, 2010, İlkçağ Tarihi-I: Ortadoğu, Uzakdoğu, Eski Yunan, (çev. Ö. İnce), İstanbul Doherty, E, 2004, Büyük İskender Bir Tanrının Ölümü, (çev. S. Yeniçeri), İstanbul,